Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bloglar

Seçilmiş Blog Başlığı

  • Admin

    Seni özlemem için bana fırsat verir misin lütfen?

    Gönderen: Admin

    Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz. Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz. O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
    • 11 yorum
    • 8.059 görüntü

Herşey hazır; hayallerim ve gerçekler

Hani o uzun süre hayalini kurduğunuz veya her an size onu hatırlatan anların peşine takıldığınız 'O' vardır ya işte o gerçekleşmeye başladı. 9 Aya sığan bu öyküyü kendi bütçem ve içimdeki o kendime sakladığım yönüm ile 21 güne sığıdırmaya çalışacağımı söylediğim arkadaşlarım, benim hayalime ortak olmak için kabul ettikleri bu maceraya, hala nasıl olacağını bilmedikleri ve benim hayallerimde çizdiğim resimlerden gördükleri manzaralara kapılarak, benim peşimden gelmeyi kabul ettikleri bir şey

Admin

Admin - Şurada: Yaşamın İçinden

NEDEN...........?

NEDEN.....?   Neden ........? Neden...?Bu kadar aydın neden tutuklanıyor neden?İzlerken tüylerim diken diken oldu. Neden demeden kendimi alamadım ve bir de nereye gidiyoruz demeden .Sahi biz nereye gidiyoruz?Neden Deniz Feneri' nin üzerine gidilmiyor da hep aydınların üzerine gidiliyor.Hani yolsuzlukların üzerine gidecektiniz Deniz Feneri yolsuzluk sayılmıyor mu yoksa. Bu vatan toprakları kolay kazanılmadı.Bu vatan uğruna binlerce şehit verdik.Yok olmakta olan vat

enginar

enginar

cehennemin dibine git...

İnsan kendini ne kadar sakınırsa sakınsın bazı şeyler mümkün olmuyor demekki.. Öyle çirkin insanlar çıkıveriyor ki karşımıza zaman zaman işin tuhaf yanı bu hiç beklemediğiniz tanıdığınız dost bildiğiniz kişilerden biride olabiliyor.. Kocaman karanlık ağızlarını açmış ruhunuzu yutma çabasındalar.Siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın ne kadar yanınıza yaklaştırmamaya çalışsanızda bir şekilde kıyısından köşesinden hayatınıza ilişmeye çalışıyorlar.. "seni seviyorum"diyor telde ki ses iyide banane ben

suheda_

suheda_

Miras Kalan

Erkenciyim. Her yere erken giderim. Babamdan kalma huyum bu. Babama da babasından kalmış.   Dedem;   Demir yollarında kondüktör *zamanında. (*Yer kabuğu yeni soğumuşken. Kondüktör bknz : şöyle bişi) Kendisi malını bildiğinden ve zamanın tek alternatif ulaşım aracı tren olduğundan hareketle, ev halkını eğitmiş. Şartlandırmış da diyebiliriz aslında. Ev halkının muhtemel yolculuğu öncesinde Tren sizi beklemez, siz onu beklersiniz kabilinde vecizelerle evde dominant bir hava estirirmiş. Bilirmiş

Taylan Abi

Taylan Abi

Kendine İyi Bak...

Kendine iyi bak” bir veda degil elveda cümlesidir çogu zaman. O üç kelimeden çok daha fazlasini gizler içinde...     "Kendine iyi bak." Çünkü bundan sonra ben yaninda olmayacagim. Olamayacagim. Istesem de istemesem de. Sevdim bir zamanlar seni, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmani istiyorum. Olur da bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum.“     “Kendine iyi bak. Çünkü bundan sonra kendinden baskasi olmayacak yaninda sana bakacak. Ben olmayacagim. Kendine iyi bak ve beni düsü

Gece Yağmuru

Gece Yağmuru

bekçi ve kriz

Devlet bir gün geniş ve boş bir araziye geceleri göz kulak olacak, 500 TL maaşla, bir bekçi işe almaya karar verir. Bir süre sonra düşünülür Peki talimatlar olmadan bekçi işini nasıl yapacak''Bir planlama birimi kurulur ve planlamayı yapmak üzere, 750'şer TLmaaşla, iki kişi işe alınır. Bir süre sonra İşleri yapıp yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz diyedüşünülerek, 1.000'er TL maaşla, iki denetmen işe alınır, biridenetim yapar diğeri raporları yazar .Bir süre sonra Bunların maaşları hesaplanı

yasark

yasark

Beyoğlu, Yağmur ve Eksik Olan...

Dün çok güzel bir küpe çiçeği aldım, sonra da onu terasımda seveceğini umduğum güzel bir yere özenle yerleştirdim ama dün gece o kadar çok esti ki aklımı ondan bir türlü alamadım. Sabah saat 9 gibi kalkınca ilk iş hemen terasa çıkıp çiçeğime bakmak oldu; hava hala serindi, hafif de nemli bir serinlik... Bu havayı seviyorum; çünkü devamında kesin yağmuru getiriyor.     Birden Taksim'e gitmek istedi canım... Üzerimi giyindim bir taksi çağırdım ve Taksim'e gittim. Tünel'e doğru yürüdüm, Starbuck

gloria

gloria

YASAKLAR

YASAKLAR   Yasaklarla tanışmışsınızdır kendimizi bildik bileli.Bu yasakları bizler çoğaltıyoruz ve yaşamımızın bir parçası haline getiriyoruz .Sanki onlar olmadan beceremiyecekmişik korkusuna kapılıyoruz.Herkesin kendine göre yasakları var.Evdeki eşyalarını korumak için çocuğuna eşyaları ellememe yasağı koyan anne, çocuğunun öğrenme, inceleme, tanıma,merak duygularını yok ettiğini bilse yapmazdı her halde.Okul çağına geldiğinde karşısına daha değişik yasaklar çıkıyor.Birey karşı koysada zam

enginar

enginar

Taciz..

Akşam üzeri semt parazını dolaşıyorsunuzdur,en taze meyve ve sebzenin olduğunu tezgahları araştırırken gözlerinizle..Birazda acelecisinizdir,çünkü daha eve gidip akşam yemeği pişireceksiniz.. Tam o düşüncelerle bakınıp ilerlerken bir anda yerinizden sıçrayıverirsiniz... Tam orada,kalçanızın üzerinde çirkin ve bir o kadar lakaty yabancı bir elin dolaştığını hissedersiniz.. Yanınızda ki arkadaşınızın kolundan çekiştirip arkanıza bakmadan hızla uzaklaşırsınız.Tuhaflığınız arkadaşınızın dikkatin

suheda_

suheda_

ÖLDÜR BENİ ANNE !

Bu hikayeyi okuduğum şu saatlerde gözyaşlarım dökülüyordu. Zaten bahane arıyordum kaç gündür ağlamak için ve bu bahanem oldu.Son günlerde nedensizce haykırmak ve ağlamak istiyorum.Bu hikayeyi sizinlede paylaşmak istedim.   Kalbimin hiç tanımadığı duyguları daha yeni yeni hissetmeye başladığı dönemlerdi.Çevremde birsürü erkek ve kız arkadaşlarım vardı ama bir gariplik vardı.   Mutlu değildim sanki aradığım başka birşeydi.Her akşam eve gelir odama çekilir ağlardım .Ne oluyordu bana anlamıyordu

bursercan

bursercan

DEĞİL...!

HAYALİMDE Kİ RESİM başlıklı yazıma, o gün için bana ilginç gelen bir inceleme almıştım...Sayın PoWErGuArD05 bana şöyle demişti: -"bir beyaz güvercini salarken resmi çiz"... Biliyormusunuz biz konuşuyoruz artık,ben ona;   -" Günaydın hoşgeldin" diyorum.O da bana kendi dilinde cevap veriyor...   Yaren;   -"Anne seni tarif etmek çok zor, kelimeler kifayesiz kalıyor,inan çok garipsin" dedi bana geçen gün...   "Hiç de bile" dedim.Asıl hayatında bir kez olsun bir kuş ya da bir kedi ile k

Radya

Radya

ANLATAMADIM

Tek başıma kalamıyorum. İkinci bir kişi beliriyor birden. Hem bildik biri, hem yabancı. Hem dost, hem düşman. Çevremi boş bulunca gelip yerleşiyor yanıma. Oturuyorsam, karşı koltukta. Sokaktaysam, bir adım önümde. Koluma giriyor. Yüzüme gülüyor. Kaşlarını çatıyor. Hemen kalabalığa dalmalıyım. Hemen radyoyu açmalıyım. Hemen biriyle konuşmalıyım. İlk karşılaştığım adamdan ateş istemeliyim, yol sormalıyım. Bir kadına bakmalıyım. Bir kahveye, bir sinemaya dalmalıyım…   Yasak bana insansız sokakl

Blanc Sombre

Blanc Sombre

İFADELER

İFADELER     Sevinçlerimizi, üzüntülerimizi,nefretlerimizi,kızdığımızı dille ifade ederken,yüz ifademizde bu nu doğrularSevindiğimizde gözlerimizin içi güler.Kişinin bu duyguları gerçekten mi da ya yapmacıktan mı yaptığını anlarız.Dil başka söylesede içteki duyguların ifadesi yüzümüze yansır.Onlar bizim gerçek duygularımız olduğu için ne kadarda saklamak istesekte nafile.Zamanla isimleri unuta biliriz .Ama yüzündeki ifadeyi ,gözlerinin bakışlarını asla unutmayız.Çünkü ifadeler hep aynı

enginar

enginar

Ben, Sen, O, Siz veya Onlar Değil, BİZ...

Herşey bitti, fırtına dindi, kötü olan herşey, acı olan, yürek yakan herşey bitti, gitti. Çünkü biz sonunda birbirimiz için ne ifade ettiğimizi ve bunun sonucunda da birbirimizi nasıl sevmemiz gerektiğini öğrenebildik. Nihayet huzuru bulduk. Nihayet aşkım...   Biz sevgimizin ölçüsünü de bulduk, bildik artık.. "Ben seni daha çok seviyorum" "Hayır hayır asıl ben daha çok seviyorum" değil bizim sevgimizin ölçüsü... Tartışılacak hiç birşey yok ortada...Çünkü ben seni, senin kadar; Sen beni, beni

WhiteWitch of Narnia

WhiteWitch of Narnia

TUNCELİ DERSİNİ VERDİ.

TUNCELİ DERSİNİ VERDİ   Basından, televizyondan izlemiştik.Yardım adı altında bir çok eşya dağıtılmıştı.Bu yardımların niye dağıtıldığını hepimiz çok iyi biliyoruz.Tunceliler de iyi biliyordu.İnsanların gururlarığla oynamanın bir dersi olmalığdı.Suyu olmayan insana dalga geçer gibi çamaşır makinası,bulaşık makinası ver,sonrada basında çıkınca, yardımlaşma amaçlı olduğunu söyle.Tunceli halkına teşekkür ederim.Özgür iradeleri ne dayanarak oy verdiler. Yeni başkanlarının da hayırlı olmasını di

enginar

enginar

Görmesen de,duymasan da...!

Sizin hiç gülüşünüz dondu mu yüzünüzde?   Birden ayaza tutulmuş gibi   üşüdümü yüreğiniz? Sevinciniz   kursağınız da kalıp   tıkadı mı nefesinizi? Üstelik!   o nefesi almaya hiç uğraşmadığınızı   farkettiniz mi şaşkınlıkla!   Görmediğiniz ama hissettiğiniz,   soğuk bir bakış, gözünüzde ki   ışığı söndürdü mü?   Alev alev yanarlarken   birden, sağanak bir yağmur bulutu   kapladı mı onları?   Sert bir rüzgar misali, söylenmiş sözler   suratınıza çarptımı tokat gibi?

delifırtına

delifırtına

OY BENİM iNSAN KUSURUM

http://www.sarkidinleme.com/volkan-konak-h...dinim-r5753.htm bi aşk hikayesi anlatacağım size ben. Neden derseniz dün Taylan Bey abi ile yaptığımız taatlar sonucu benim yaşlı ve menapozlu bi insan olduğum ortaya çıktı ve daha önce de belirttiğim gibi ben artık romantik insan kalıbına sokmak niyetindeyim bünyemi...   Eskiden beri etnik öğelerine önem veren bi insandım. Tabi bunda babamın koca kafalı bi yörük olmasının;biz küçükken kardeşim ve beni yeni açılmış TRT3 kanalına kilitleyerek zor

alamet-i farika

alamet-i farika

korku!

(CUMHURİYETTEN korktular!...   EGE ÜNİVERSİTESİ)   Kurtuluş Savaşından korktular...   Kurtuluş Savaşını kazandıran Kuvayi Milliye ruhundan korktular...   Türk Bayrağından korktular...   AMA BELLİ ETMEDİLER HER ZAMAN ELLERİNDE İŞLERİ BİTENE KADAR   İstiklal Marşından korktular...   AMA BELLİ ETMEDİLER HER ZAMAN İŞLERİ BİTENE KADAR SÖYLEYECEKLER   Bandırma vapurundan korktular...   Samsundan korktular...   1919 dan korktular...   19 Mayıstan korktular...   Er

sardunyam

sardunyam

Ağlayan Şehit

Ne güzeldir benim Anadolum. Benzeri timsali yoktur dünyada. Dağları kekik, ovaları alagözlü nergis, mor sümbül kokar. Kızları ıtır kokulu, gelinleri keklik sekişlidir.   Analar erkek evlatlarını ellerine kınalar yakarak gönderir askere, vatanına kurban osun diye. Ak perçemli nineler, beyaz sakallı dedeler torunlarını duayla uğurlar vatan yolculuğuna...   Antalya’da bu sabah oldukça güzeldi. Yüreğimde yükselen 18 Mart Çanakkale Zefari’nin yıldönümünün yarattığı heyecanla sokağa çıktım. Niyeti

sardunyam

sardunyam

Ayrılık da aşk gibiydi

Aşk.. Sensiz olmaz yaşanmaz sensız... Ama en güzeli; günün birinde aşık olamıyorum diye korktuğun bir anda, aşık olmaya başladığını görmek ve aynı anda gururun hazmedemediği, alışkın olmadığın bu duyguyu yok etmek için verdiği cabayla yaşananlardır...   Çünkü artık sen aşıksındır ... Bu sefer farklıdır her şey; sana aşık olanların senı mutlu etmelerinin verdiği hazzınn yeteriızliğinin sebebı olan AŞIK OLAMAYAŞIN değişmıştir!..   Kızgınlıklar, tutkular, özlemler, mutluluklar, karşılıklı yaşa

deniz_kizi

deniz_kizi

Ya da

Ya da   Yosun kokusuna uyandım, sessiz ormanda! Karaltılara bakındım, anlayamadım kim ya da ne! Derinden gelen çatırtı, ya yüreğimdi ya da bir ağaç! Silüetlerdi fısıldayan, ya gel diyen ya da gelme!   Kokundan güçle kalktım, dermansız bacaklarımda! Her kara ağaçta aradım, ya yüzünü ya da hüznünü! Belki seni gördüm, ya karanlıkta ya da bir dalda! Silüetlerdi çağıran, ya koş diyen ya da koşma!   Güçlükle yorgun hızlandım, yağan yağmurda! Koştum tüm gece kanattı, ya bir diken ya da sen

Misafir

Misafir

İSLAM'IN DARWİNLERİ:

İslam'ın Darwinleri vardı   İSLAMCILARIN NESİ VAR?     Bilim ve Ütopya dergisi, sanki başımıza gelecekleri bilmiş, Mart sayısındaki kapak başlığı: "İslam'ın Darwinleri". Evet, bir zamanlar İslam'ın Darwinleri vardı, Câhız'lar, Birûnî'ler, İbn Tufeyl'ler, El Maksidi'ler, El Zencâni'ler, Kınalızâde Ali Efendiler ve diğerleri... 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15. yüzyıllardan söz ediyoruz. Peki bugün, bin yıl sonra İslamcıların nesi var? Sadece yobazları... Ya TÜBİTAK'ın nesi var? Artık TÜB

sardunyam

sardunyam

Kazazede

Kazazede   Şafak sökeli 14 saattir yüzüyordum. Kulaçlarım hiç durmamıştı. Alacakaranlık çökerken, kararan sulardan başka köpekbalığı saldırısı bekliyordum. İki saat önce kendini sevdiren yunus da yoktu bu sefer üstelik beni koruyacak. Karanlık suda sessizce durdum, derinleri delmeye çalışan gözlerle bakındım tekrar. Karaltı oradaydı. Daha emin yaklaştı bedenime bu kez. Hiç korkmadım neden bilinmez. Çoktan pes etmişti vücudum. Ne olacaksa olsun, belki kurtulurdum soğuktan, titremekten. Buruşmuş

Misafir

Misafir




×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.