Uyuduğum uykudan omuzuma nazikçe dokunan bir elle uyandım.Gözlerimi aralayıp baktığımda hostesin gülümseyen yüzüyle karşılaştım..
"inişe geçiyoruz lütfen emniyet kemerinizi bağlarmısınız"
Oturduğum yerde doğrulup saate baktım tam 23:50 yi gösteriyordu,sonra gayri ihtiyari yanımda oturmakta olan hiç tanımadığım adama,uçağa ilk bindiğimiz andaki gibi elleriyle sıkıca koltuk kenarlarını kavramış,dimdik oturmuş gözleri sımsıkı kapalı..
Onun bu hali bende gülümsemeye yol açtı "korkudan ölecek gari
Bu sene başından beridir bir hamam merağı sarmış ki beni sormayın..
O nasıl bir keyftir öyle anlatamam,şu spa merkezleri termal su motelleri,kaplıcalar hepsi hikaye Türk hamamlarının yanında..
Birde hamam merağından sonra hiç yıkamadığımı fark ettim yani bizim evlerdeki banyo olayımız yıkanmak değilmiş..
Dünyanın parasını akıttığımız o markalı vucut şampuanları duş jelleri bilmem neler aslında bir işe yaramıyor güzel kokmak dışında..
Bütün iş kesede ve işin ehli iri yarı bir natırda bitiyor.
Faroz'u bilirmisiniz?Bilmezsiniz nereden bileceksiniz ki..
Anlatayım,Faroz Trabzon'un balıkçılarıyla ünlü bir mühitidir.Denize aşıktırlar her Trabzonlu gibi ama onlar daha çok...Farozlularda daha bebekliklerinde başlar deniz tutkusu..
Hani şu son zamanlarda moda olan oyun varya kolbastı işte onların oyunudur siz bakmayın Giresun'lular "bizimdir"demelerine ben kendimi bildim bileli var o oyun asıl adıda Faroz çekmesidir.
Birde Trabzonsporun efsane bir futbolcusu vardı Hami,işte o da Farozlu
Yalnızca yetişkinlere hitap eden gece 22.00 matinesine gittim..
Üç boyutlu Türkçe altyazılı olarak izledik salonda tek bir çocuk yoktu bırak çocuğu yeni yetme dahi yoktu..
Tıklım tıklım herkesin yetişkin olduğu bir salonda çocuklara yönelik yapılmış bir animasyon filmi izlemek öyle hoş bir duyguydu ki..
Buz Devri 3 Dinazorların şafağı...Anlatılmaz bir keyfle kesintisiz kahkahayla ve elini uzatsan dokunacakmışsın hissi veren 3 boyut tekniğiyle unutulmaz anlar yaşattı bize..
Se
Haftasonunu evde geçireceğimi söyleyince gezmeye kaçan veledini bana bıraktı gitti..
Bir çeşit çocuk bakıcılığı yaptım yani..
Aşırı gelişmiş sorumluluk duygum yüzünden bi şey olur korkusuyla çocukları sokağa çıkarmadım yalnız iki kez para verip kendilerine abur cubur almaları için markete gönderdim.
Giderkende "hemen eve dönüyorsunuz"diye sıkıca tembihledim..
Hal böyle olunca çocuklar evde sıkıldı tabi..
Biraz sonra şikayetler başladı..
Saçımı çektiiiiii
Ayağıma bastııııı
Başka kanal
O nu ilk kez iki yıl önce tanımıştım..
Sabahları işe gitmek için bindiğim başka bir kuruma ait servis aracında..
Gencecik uzun boylu güzel bir kızdı asil bir havası vardı.İlk başlarda çok soğuk bulmuştum onu kesin o da benim için aynını düşünmüştür genelde ilk karşılaştığım insanlarda bıraktığım izlenimdir soğuk..
Zamanla sohbet etmeye başladık,kimya mühendisiymiş çöp arıtma tesisinde çalışıyormuş..
Servis aracında bir tek ikimiz farklı yerlerde çalışandık diğerleri hep aynı işyerinin eleman
Galiba aşık oldum,dedim arkadaşıma "kime" diye sordu
Dişçime dedim,
Delimisin,o adam evli hemde kiminle biliyormusun?senin aile hekimin varya sağlıkocağında ki işte o kadınla
Şaka olmalı bu,o adam ve o kadın adam ne kadar kibar ve centilmen bir tipse kadın o kadar cazgır ve sevimsiz bir tip..
Üstüne üstlük adam çok yakışıklı bir adam kadın eni boyu bir yürüyen bir futbol topu görüntüsünde..
Bunlar tabi kıskançlıkla söylenmiş sözler değil..aşık olduk dedikse ciddi ciddi aşık olmadık herha
İlk dilediğimde gözlerimin dışarı fırlamasına sebeb olan sonrasında gülme krizlerine girdiğim bir Fuat Saka türküsüdür"şalvar destanı"
Biz ki karadeniz bölgesinin insanları olarak..
Derenin kıyısında şu kızlar çay toplayi
Dişledum memesini altun dişim sizlayi
yada
Of'un altı Sürmene kızlar giyer fermane
Fermanenin altından görünür beyaz meme
Gibi türkülere alışmış olmamıza rağmen yazarının kim olduğunu bilmediğim bu türkü beni bile hayrete düşürecek kadar erotizm içermektedir.
Şehirler arası uzun bir yolda seyrediyoruz,arkaya yatırdığım koltuğa yaslanmış ayaklarım torpido üzerinde..
Bütün dikkatimi fonda ki müziğe vermişim,Volkan Konak söylüyor "aynalar"
aslında bu şarkıyı ben en çok Gülay'dan dinlemeyi seviyorum keşke o söylüyor olsaydı diye düşündüm..
Yolculuk esnasında konuşmayı hiç sevmem bu yüzden çok da iyi bir yol arkadaşı değilimdir.
En çok tek başıma yürürken ve arabada seyahat ederken düşünebiliyorum çünkü..Bu yüzden her ikisinide seviyorum..
Düşünmek
Büyük bir meydandayım,etrafımda eski taş yapılar hiç kimse görünmüyor ortalıkta..Koca sutunlu binaların pencerelerinin ardından birileri tarafından gözleniyorum,görmüyorum ama biliyorum..
Sanki bilmediğim bir oyun içerisindeyim,benden başka herkesin bildiği,bildiği ve beklediği..
Öylece şaşkın bakınırken bir ezgi çalınıyor kulağıma küçük bir kız çocuğu şarkı söylüyor,çok eskilerden..
Duyduğum sesin güzelliğinden yüzüme kocaman bir gülümse yayılıyor gözlerimi kapatıp görüntüsünü canlandırıyoru
Yürüyelimmi,diye sordu arkadaşım.Oluuurr dedim yürümeyi severim çünkü..
Yavaş adımlarla sohbet ede ede yürüyoruz epey bir yol katettikten sonra dirseğiyle dürttü beni..
Şu adam ne yapıyor?
Hangi adam dedim gösteridiği yöne bakarak..
Şu yolun karşısında ki kamyonun gölgesinde yere uzanmış olan
Daha bir dikkatle baktım...Gördüm
Fakat gördüğümü adamda gördü ve alenen ortalık yerde yaptığı normal bişeymiş gibi öyle pervasızca sırttıki bana..
Yürü çabuk uzaklaşalım,gerizekalı başka yer bula
Biliyormusun;
Dedi bir arkadaşım..Benim falanca arkadaşım varya iskambil kağıtları ile süper fal bakar
İyi de ben fala inanmam ki,hem baktırsam bile söylenilen şeylerin hepsi anında uçar gider aklımdan
Sen yinede onu bir dene
Konuştuk pek yanaşmadı uzun zamandır bakmadığını söyledi.Kabul etmemesi merağımı arttırınca ısrar ettim sonunda kabul etti.
Yalnız iskambil kağıdım yok dedi..
Sorunmu hemen tedarik ederim..
İş çıkışı bir süper markete girip aldım.Normalde unutmamam gereken şeyleri un
Sana bir fıkra anlatayımmı diyorum,muzip bir şekilde sırıtarak..
Anlat,diyor nasıl bir fıkra olduğunu tahmin ederek..
ama çok açıksa söyle gözlerimi kapatayım
Kapat o zaman
Adamın biri her akşam aynı bara gidip efkarlı efkarlı içiyor,en sonunda barmen dayanamıyor.
Beyfendi,diyor nedir derdiniz
Adam,sorma ne yaptımsa karımı orgazm edemiyorum
Barmen,ooo dert ettiğiniz şeye bak ilişkinizde heyecan bitmiş demekki çözümü basit
Adam,gözleri sevinçten açılarak soruyor-neymiş çözümü?
Barmen,
İnsan kendini ne kadar sakınırsa sakınsın bazı şeyler mümkün olmuyor demekki..
Öyle çirkin insanlar çıkıveriyor ki karşımıza zaman zaman işin tuhaf yanı bu hiç beklemediğiniz tanıdığınız dost bildiğiniz kişilerden biride olabiliyor..
Kocaman karanlık ağızlarını açmış ruhunuzu yutma çabasındalar.Siz ne kadar uğraşırsanız uğraşın ne kadar yanınıza yaklaştırmamaya çalışsanızda bir şekilde kıyısından köşesinden hayatınıza ilişmeye çalışıyorlar..
"seni seviyorum"diyor telde ki ses iyide banane ben
Akşam üzeri semt parazını dolaşıyorsunuzdur,en taze meyve ve sebzenin olduğunu tezgahları araştırırken gözlerinizle..Birazda acelecisinizdir,çünkü daha eve gidip akşam yemeği pişireceksiniz..
Tam o düşüncelerle bakınıp ilerlerken bir anda yerinizden sıçrayıverirsiniz...
Tam orada,kalçanızın üzerinde çirkin ve bir o kadar lakaty yabancı bir elin dolaştığını hissedersiniz..
Yanınızda ki arkadaşınızın kolundan çekiştirip arkanıza bakmadan hızla uzaklaşırsınız.Tuhaflığınız arkadaşınızın dikkatin
Ayak topuklarımın sesi yankılanıyor ışıksız boş koridorlarda,bir adım ötesini görmekten acizken yolun sonundaki hedefe kilitlenmiş durumdayım..
Garip bir şekilde mutlu hissediyorum kendimi bugünlerde,sebebi yok..
Canımı acıtmıyor artık yaşadıklarımın hatırası belki bu yüzdendir.Bazı şeyleri gerçekten silip atmayı başarabilmişim demekki..
Kendime edindiğim hayat felsefem işe yarıyor aslında,her ne kadar kendimde inanmasamda..
"Affet ama asla unutma"bu benim işte..
Rüzgar yağmur damlalarını t
Bir süre önce bir misafirim vardı.
Hani hatırlarsınız yine blogımda bahsetmiştim benim küçük canavarlarım (yeğenlerim) bir kuş alalım diye tutturmuştu ya bende kıramayıp bir yavru muhabbet kuşu almıştım onlara..
Bizim küçüklerin annesi rahatsızlanınca her zaman olduğu gibi ellerinde çantaları bende kalmaya geldiler.Tabi bu sefer yalnız değilllerdi yanlarında kuşları boncuğuda getirdiler.
İlk önceleri bayağı bir huzursuz oldum kuşu görünce,kuş besleyenler bilir etrafa yem saçar tüy döker,her k
Şımarık çocukluğum bu kentin sokak lambaları altında ölüme terk etti kendini..
Artık hayatın ciddiyetini idrak etme zamanı geldi.Aslında çokta uzun zaman önce değildi daha dün huysuz,şımarık karanlıktan korkan küçük bir kızdım...Ne yalan söyleyeyim hala huysuzum hala karanlıktan korkuyorum ama küçük değilim..
Bunun farkına varmam pekte zor olmadı ne zamanki ellerim buğday kokmaya başladı işte ben o zaman büyüdüğümün farkına vardım.
Sahi sen hiç gördünmü Anadolunun buğday tarlalarını?uçsuz,buc
Vakit tamam, seni terk ediyorum
Bütün alışkanlıklardan öteye
Yorumsuz bir hayatı seçiyorum
Doymadım inan, kanmadım sevgiye.
Korkulu geceleri sayar gibi
Birdenbire bir yıldız kayar gibi
Ellerim kurtulacak ellerinden
Bir kuru dal ağaçtan kopar gibi.
Aşk sabitti gülse hiç dermedik
Bul kendine kuytularda hadi dal
Seninle bir bütün olabilirdik
Hoşçakal gözümün nuru, hoşçakal
Hoşçakal canımın içi, hoşçakal
Hoşçakal iki gözüm, hoşçakal.
Vakit tamam seni terk ediyorum
Öyle insanlar vardır ki,asla verdiğiniz değeri hak etmezler..
Birde siz biraz üzerine düşüp ona kıymet verdinizmi aman aman bir afra bir tafra,kendilerini bir şey sanmalar bir şekiller bir havalar..
İkide bir ruhi bunalıma girip ilginizi çekme çabaları ilgi gösterince kendine kapanıp susmaları, ilgilenmeyip "ne halin varsa gör" şeklinde davrandığınız zaman deli gibi peşinizde koşmaları..
Ne edeceğinizi nasıl davranacağınızı kestiremez şaşar kalırsınız..
Atsanız olmaz satsanız olmaz,tavır koy
Hastanede hasta ziyaretindeyiz,odada manzara oldukça şenlik üç kişi koyu bir sohbetteyiz,hasta yatağında diğeri onun kaşlarını alıyor
Güvenlikçi genç bayan kapıyı açıyor hastanın yattığı yatağa bakınca hayretle gülümsüyor "ilk kez hasta yatağında kaş aldıran birini gördüm"diyor..
Bizim hastamız biraz süslüdür diye cevap veriyoruz.Sonra bize dönüp ziyaret saatinin sona erdiğini söylüyor kibarca kovuluyoruz..
İtiraz etmeden toparlanıp"Ülker biz aşağıda,bahçede seni bekleriz işin bitince gelir
Kozmik temizliği duymuşsunuzdur mutlaka,duymadıysanız sizin probleminiz çünkü bizzat ben kendim bu konuyla ilgili çok eski tarihlerde bu forumda başlık açmıştım.Profesör Ahmet Maranki hani şimdilerde tv de kanal kanal gezip bu konuyla daha doğrusu alternatif tıpla ilgili bilgiler veren adam..
Türkiye adamı yeni tanıdı bendenizse bir kaç yıl önce keşfetmiştim hani çok okuyup araştırma durumları,neyse kendimi övmeyeyim..
Maranki vucudun 7 ana organının bu "kozmik temizlik"adı verilen yöntemle es
Aşağıdaki manzaraya doğru bakıyorum,hava nasılda güzel pırıl pırıl içimde garip bir hüzün karşımda eski çok eski bir şehrin görüntüsü..yanıma küçük bir çocuk yaklaşıyor,parmağıyla hemen aşağımızda az önce dolaştığım yeşillikler içerisindeki küçük gölü gösterip;
"Abla aşağıdaki o gölün adı Zeliha biliyormusun"diyor
Oturduğum taşın üzerinden ona doğru dönüp tebessüm ediyorum,"biliyorum ama birde sen anlat bakalım deyip yanıma oturmasını işaret ediyorum büyük bir sevinçle kabul ediyor hikeyenin s
Gümüşhane Köse Dağı mevkiinden Erzincan'a inen yol
Şarkışla (Sivas)Pınarbaşı (Kayseri) güzergahı
Antakya Mozaik müzesindeki Lahitler
Lahitler içerisinde çıkartılan cesetler ikisi kadın biri erkek
Ve huzurlarınızda Hatay'ın her yerinde göreceğiniz sembol olmuş CWTH PIA hakkında en ufak bir bilgim yok bilenler lütfen beni aydınlatsın
Ve hayallerimin erkeğini bu müzede buldum
3 mertelik Apollon heykeli
İskenderun sahili karşıda g