Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bloglar

Seçilmiş Blog Başlığı

  • Admin

    Seni özlemem için bana fırsat verir misin lütfen?

    Gönderen: Admin

    Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz. Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz. O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
    • 11 yorum
    • 6.381 görüntü

kibrit çöpleri.!

Ben kibrit çöplerini insanların yaşantılarına benzetirim. Kibrit kutusu insanın yaşadığı toplumu ifade eder bir bakıma...   Bazı kibrit çöpleri vardır bir amaç için yanarlar, kimi bir sigara yakar, kimi bir ocak, kimi boş yere yanıp tükenir hiç bir işe yaramadan. Kimi ise bir ormanı, bir evi, büyük bir alanı yakar kül eder,kendisiyle birlikte.   Kibrit kutusunu açıp baktığınızda hepsi aynı gibi gözükse de birbirinden farklı kibrit çöpleri vardır.   Bazıları yanamayacak k

rina

rina

Öyle biri ki......

biri... öyle biri ki...   renkler yok...   umutlar gürültüyle kırıldı ama içimde çıt yok...   susuldu...   susandı yarın'a...   yarın nerde?   kayıp mı olduk, hiç mi yoktuk?   kim keşfetti bölündükçe çoğalan dertleri   ve   kim öldürdü paylaşıldıkça çoğalan sevgiyi?   herkes nerde?   bir yanlış üç doğru mu götürüyordu öteden beri?   herkes yalnız mı?   herkes kendi içinde kalabalık mı?   kaç kişiyim? diye ben değil, içimdeki binlerce "ben" soruyor ayrı a

rina

rina

Bitti biliyorum

Sevgim de üşüdüm Avuç içlerim alev alev ,telefonun tuşlarına zorla basıyor parmaklarım. Bana söyleyeceklerinden çok, sesini duymaya kilitlenmiş yüreğim bedenime dar geliyor Yutkunuyorum ve tekrar basıyorum tekrar tekrar. Ardından büyük bir sessizlik. Kapatıyorum. Bitti evet bitti Bittiğini biliyorum. Ve buz kesiyor yanan vücudum..Sevgim de üşüyorum.

SevgideÜşümek

SevgideÜşümek

Belki de.!.

’Uyan bak ne güzel doğmuş bugün güneş’ ,diyordu uzaklardan bir ses bu sabah. Ona göre aydınlık getiriyordu doğan güneş, pozitif bakmasını sağlıyordu, mutlu ediyordu böylece kendini. Yeni güne sapasağlam başlıyordu her sabah. Ne kadar mutluluk doluydu tahmin edemezsiniz.   Sonra yine uzaklarda bir ses ’Hala uykum var kapatın perdeleri’, diyerek başlamıştı yeni güne bu sabah. Birileri bişeyler söylüyordu ama o duymuyordu bile bunları. Bir an sevdiğinin sözleri aksetti kulağına; ’Bak ne güzel do

rina

rina

Yaşamak Yürek İster

Yaşamak yürek ister; belki de bu yüzden dünyaya gelenlerin çok azı yaşar. Çoğunluğu yalnızca yaşadığı günü kurtarır, var olmakla yetinir ve kendi varlığı altında ezildikçe ezilir. Değiştiremeyeceği gerçekleri olduğu gibi kabul etmek ve bu değişmezlikten kendine yeni bir yaşam sevinci yaratmak da yürek ister; değiştirebileceğini değiştirmeye çalışmak da. Sanıldığı gibi insanı korkutan; dünya, zorluklar, yaşam koşulları ya da başkaları değildir. İnsan en çok kendisinden korkar; kendi duygularından

delifırtına

delifırtına

Hayatın Acıları Üzerine

Hayatın Acıları Üzerine   Hayatın birinci yarısı, mutluluğa karşı duyulan yorulmak bilmez bir özlem olduğu halde, ikinci bölümü acı dolu bir korku duygusuyla kaplıdır.   Çünkü, mutluluk denilen her şeyin kuruntu olduğu ve acıdan başka gerçeğin bulunmadığı fark edilmiştir artık. Aklı başında insanların, yakıcı zevklerden çok acısız bir hayata yönelmeleri bundan ötürüdür.   Gençliğimde, kapımın zilinin her çalınışında, gönlüm sevinçle doluyor ve kendi kendime, “Oh ne iyi! İşte yeni bir ola

Ufuk_efe

Ufuk_efe

Eflatun'a sormuslar;

Eflatun'a sormuşlar;   İnsan oğlunun sizi en çok şaşırtan iki davranışı nedir?   Eflatun tek tek sıralamış;   "Çocuklukta sıkılırlar ve büyümek için acele ederler ne varki çocukluklarını özlerler...Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler.Ama sağlıklarını geri almak için para öderler.Yarınlarından endişe ederken bu günü unuturlar..Sonuçta,ne bugünü ne de yarını yaşarlar.Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar.Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler"...   Peki sen ne öneriyorsun?   Bilge yine sıralamış;

rina

rina

HAYAL GÜCÜ

Hayal gücü dünyayı döndürürmüş,bunu Albert Einstein ile paylaşmamak,bu fikre bir sanatçı olarak katılmamak içten bile değil... Hedefler,amaçlar,ilişkiler,beklentiler üzerine kurduğumuz şu kısacık yaşamımızda,bize sunulan bu olağanüstü gücün kullanımı ve geliştirilmesi konusunda düşünmeye başladım. Hayal etme gücümüzden uzaklaşıp,gündelik dertlerin ve bocalamaların içinde kaybolup gittiğimiz zamanlar da kendimize hayal kurmak için zaman ayırmalıyız.

liruda

liruda

UmuT NeYDİ?

Bir akıntıya kapıldım gidiyorum hayatın bana vereceğinden habersiz Belki bir elinde mutluluk olacak bir elinde umut Hangisini bana bahşedecekti hayat dedikleri şey Mutluluk mu yoksa mutluluğa duyulan umut mu ? Umutsuz mutluluk olmazdı ya zaten Umut düştü benim payıma da umut etmek umutla yaşamak Umut nedir ki peki Bir mutluluk mu yoksa acı çekmek mi Yoksa sadece bir çaresizlik miydi umut Mavi bir denizin kıyısında siyah dalgaların arkasından gelecek Sevda gemisini beklemek mi

rina

rina

KIRMIZI DUVAR

-Kusura bakmayın kartınız limit yetersiz diyor.Başka kart var mıydı?   Kasiyer kız nazikti.Ama Zuhal kıpkırmızı oldu.. Ezikliğini gizlemek için azami gayret göstererek, -Ek kart vardı haylaz oğlanda..Demek ki limiti doldurmuş..Ben yatırıp yarın tekrar gelirim. Bu alışverişler kalsın şimdilik.. diyebildi.   Yedinci ayıydı işten atılmasının..Tükenmez kalem imalatı ve ihracatı yapan büyük bir markanın imalat şefiydi..Kimyagerdi..Kriz var denilmiş toplam kırk iki işçi dört idari pers

AED

AED

Gökkuşağı Renkleri

Gökkuşağı Renkleri Dünyanın bütün renkleri birgün biraraya toplanmışlar ve hangi rengin en önemli en özel olduğunu tartışmaya baslamışlar ;   YEŞİL demiş ki : "Elbette en önemli renk benim Ben hayatın ve umudun rengiyim Çimenler, ağaçlar ve yapraklar icin seçilmişim Şöyle bir yeryüzüne bakın, her taraf benim rengimle kaplı"   MAVİ hemen atılmış: "Sen sadece yeryüzünün rengisin, ya ben? Ben hem gökyüzünün hem de denizin rengiyim Gökyüzünün mavisi insanlara huzur verir ve huzur olmadan siz

Aries

Aries

Soğuk havaları severim ben...

Soğuk havaları severim ben..   Bir dağ evi, yanan şöminenin ısıttığı sıcacık bir ortam.   Pencereye vuran yağmur damlalarınıda unutmamak lazım   Şıp şıp diye yağan yağmur sesine bir de sıcacık yudumlanan çayı da ekledim mi değmeyin keyfime...     Soğuk havaları severim ben...   Sallanan sandalyeyi koymuşsun camın önüne   Perden hafif aralık..   Dışarıda içindeki sevgiyi kucaklayan yemyeşil bir örtü..   Elindeki kitabı mı okusan yoksa bu manzarayı mı seyretsen diyen bir iç ses..

zeyynepp

zeyynepp

P E R A ....

Masasını derleyip toparlamıştı...Sümenin altından, şiir karalamalarını yazdığı kağıtlardan birinin ucu görünüyordu ve benim için bırakıldığı belliydi.Ama hemen almadım...Bu kez değişik bir yöntem uyguluyordu çünkü...   Senede bir kaç kez böyle masasını toplar ve hiç bir iz bırakmadan çekip giderdi...sonra da dönerdi...Bıraktığı notun, bu kez gidişinin dönüşü olmayacağına dair olduğunu hissediyor ve bunun somut bir işaretle kanıtlanacağından çok korkuyordum...   Masanın yanındaki koltuğa ot

kgurleyen

kgurleyen

İşte budur.!.____

Mut'un bir dağ köyünde dostlarla birlikte gezerken yaşlı bir karı koca gördüm.   Baktım bir kanepenin üzerinde oturuyorlar...   İyice yaklaştığımda tezekten yapılmış evlerinin bahçesinde oturdukları kanepenin bir tarafının tamamen kırık olduğunu, kanepenin sağlam tarafına sıkışarak oturduklarını ve sohbet ettiklerini anladım.   Yüzlerinde bir tebessüm vardı. Evin halinden ve karı kocanın kılık kıyafetinden maddi durumlarının hiç iyi olmadığı ve yeni bir kanepe alacak güçlerinin olmadı

rina

rina

HOŞÇAKAL KAPTAN

HOŞÇAKAL KAPTAN     Fırtınalı denizlere Ters esen rüzgarlara Sislere,yağmurlara Benimle yarışan yunuslara Ve yalnızlığımı paylaşan yıldızlara Veda etme zamanı geldi...   * * * Yedi iklim, yedi cihan bilir ki, Ben güvenli limanlara demir atmış Ve çıpası yosun bağlamış Gemilerden değildim bir zamanlar....   Uzak denizlere açılmak için Yaratıldığımı bilir Ve bir efsane gibi yaşardım....   Gittiğim her limanda korsanlarla dövüşür, İşsiz gemicilerle şarabımı bölüş

kgurleyen

kgurleyen

Zaman Geçtikçe...

Yazamıyorum uzun bir süredir, her gece içimde birşeyler birikiyordu. Kılıf uydurmayı denedim içimdekilere ama çok dar geldi kelimelerim, üzerine oturmadı içimde birikenlere.Evet hepimizin içinde birşeyler birikiyordu yaşadığımız heran da.Hayata dair herşeyi biriktiriyorduk içimizde...   Belki yine yazamazdım kelimelerle süslemezdim içimdekileri, ama çok eski değil sadece birkaç gün önceki son damlalar taşırdı içimdekileri.Öfke miydi,kırgınlık mıydı, neydi bu içimdekiler...   Ben ilkokuldayke

deniz_kizi

deniz_kizi

Batıl İnançlarımız...

Geçenlerde bir arkadaşla konuşurken ne kadar çok ve farklı batıl inançlarımız olduğunu fark ettim.Nedir bu batıl inançlar ve en önemlisi de küçük birer ayrıntı olsalar da hayatımızda böylesine yer edinmeleri.   Meraklı araştırmalarımın sonunda batıl inancı şu şekilde buldum:   İlk çağlardan beri her toplumdan insanlar gerçeklik payı olmayan, korkuları, çaresizlikleri, eski gelenekleri gereği genellikle doğa üstü olan olaylara inanırlar. Bu inançlar batıl inançlar olarak isimlendirilir.   E

zeyynepp

zeyynepp

Halil Cibran & May Ziyade

Ahmet ALTAN       Işıkların bütün berrak parıltılarına rağmen içlerinde bir küskünlük taşıdığı, akşam yağmurlarının aniden bastırdığı bu sonbahar günlerinde beni yalnızlaştırıp kederlendiren, adını koyamadığım tuhaf bir şey var.   Anlatması zor aslında.   Garip ve derin bir özlem duyuyorum ama özlediğim insanın bir adı, bir yüzü yok, bu özlem beni öylesine korkutuyor ki sahibini bulmaya, tanımaya, ona bir beden, bir koku vermeye çekiniyorum, camdan bir kuyuya düşer gibi ellerimi geçirece

delifırtına

delifırtına

-...-

Hani bazen kendini… Çok yalnız hissedersin ya, Hani başını Bir dost omuza yaslayıp, Sessizce ağlamak Gelir ya içinden, Hani bir şeyler içini karartır ya, Keşkesiz bir hayattır istediğimiz… Keşke noktalama işaretleri kadar insaflı olsaydı parantez, içlerine sığdırmaya çalıştığımız hayat, Her noktanın ardından cümleler kurabilseydik yeniden… Yaşamı virgüller ile uzatabilseydik keşke… Tırnak içine alınmış hayatlarımız olsaydı… Eskiler öyle yaparmış… SEVENLER,Sevdiklerine “Seni Çok Seviy

rina

rina

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN..

Gözüm; "Mustafa" Kaşım; "Kemal"   Sevdam; "Mustafa Kemal"     Gözüm; "Mustafa" Kaşım; "Kemal"   Sevdam; "Mustafa Kemal"   Bir millet delirmiş olmalı ki; Devletini ve onu yönetenleri sevmesin, saymasın,kin ve öfke beslesin   Ve bir devlet yönetimi düşünün ki; Gözün üstünde kaşın var diye fertlerine zarar versin   Bunca yıl her türlü zorluklara devlet ve millet olarak göğüs germişiz Ve yıllardır da bu mücadelemizi daha çağdaş bir Türkiye için veriyoruz   Peki şimdi ne oldu

rina

rina

HAYDİ BRE EFELER

Hani derler ya sonbahar hüzün mevsimidir diye...Bu şehirde sonbahar uzun sürer, acaba bu yüzden mi üzerimize bolca hüzün bulaşmıştır bizimde...   Bu mevsimde kaldırdığınız yerden ne kışlıklarınızı çıkarabilirsiniz ne de yazlıklarınızı toplayıp kaldırabilirsiniz...Bir çeşit arafta kalma hali.. Sokağa çıktığınızda aynı arada kalmışlığı sadece kendinizin yaşamadığını görür tebessüm edersiniz...Kışa adım adım yaklaştığımız şu günlerde havayı güzel görenler yazdan kalma terlikleri şortlarıyla kendi

Radya

Radya

BİR KADINI AĞLATMAK...

Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme bir şarkıya bir yazıya... En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa ağlatan   onun yüreğine ulaşmış demektir. Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe!   Işte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının. Yutkunamaz nefes alamaz; çünkü o koca yumruk canını ç

rina

rina




×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.