Zıplanacak içerik

Bloglar

Seçilmiş Blog Başlığı

“Evvel zaman içinde, bir şarap testisiyle, şarap dost olmuşlar. Şarap testisi şarabı tutarmış bağrında, demlendirirmiş. Şarap da bu sıcak yuvadan memnun söyleşir, ele güne minnet etmeden mutlu mesut gün geçirirlermiş. Sonra bir gün afacan bir çocuk şişeye küçük bir taş atmış. Taş küçükmüş ama öyle bir yerden öyle bir nokta atışı yapmış ki çocuk, testi çatlayıvermiş. Testi çatlayınca, şaraba, artık kendine başka yuva bul, benimle kalırsan ziyan olur gidersin demiş, sırf ona olan merhamet ve sevgi
“Sağın temsilcileri için entellektüel,ya karışıklık çıkarmaktan hoşlanan,huysuz,hırçın,ukala bir “deklase”;vekalatnamesi olmayan bir avukat;şarkı söyleyeceğine bildiriler imzalayan bir ağustos böceği;yahut da heyecansız,suya sabuna dokunmayan bir bilgi uzmanıdır.Sol,aydına bazen dost,bazan düşman.Daha doğrusu entelektüel,kendilerinden olmak şartıyla alkışlanmağa layıktır.Sağ entellektüel,bir çoban köpeğidir.Esasen entellektüelin sağı olmaz.Entellektüel yükselen bir sınıfın şuurudur,yani bir devr
Somewhere in the distance I hear the bells ring Darkness settles on the town as the children start to sing And the lady cross the street she shuts out the night Theres a cast of thousands waiting as she turns out the light   But its too late, too late, too late Too late for love Yes its too late, too late, too late Too late for love   London boys are gazing as the girls go hand in hand With a pocket full of innocence, their entrance is grand And the queen of the dream stands before t
  • KiRaZ
Ne çok söyleyeceklerim vardı..   Gözlerinin ne kadar güzel olduğunu söyleyecektim,ne sevimli baktığını..Sevdiğim yerleri,en çok nereyi görmek istediğimi seninle..çocukluk anılarımın en komiklerini.. Önem sırası karmaşasında herşey gibi hepsi kaybolup gitti..   Gökyüzüne günlerce bakmayı unuttum,yıldızlar var mıydı,kutup yıldızı hangisiydi..Bir çiçeğe su vermek,büyümesini izlemek nasıl birşeydi..Sürükleyici bir kitabı her cümlesini bir kere okuyarak soluk soluğa bir akşamda bitirmek nasıldı.
  • hiba
Kopkoyu bir sis içinde bir akşam Hatırına düşeceğim belki Bir an ıslayacak yağmur yüzünü Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın Sonra sıcak yatağında Uzun uzun ağllayacaksın. Ağlayacak!   Boğazında bir şeyler düğümlenecek Ah yanımda olsaydı diyeceksin Tüm yıldızlar gülecek haline Ay da göz kırpacak İliklerine işleyecek bensizlik. Kahrolacaksın...!   Bir sigara tüttüreceksin ihtimal Ufku seyredeceksin saatlerce Bir rüzgâr kopçalayacak yüzünü Sonra hayalim gelecek
Sevgili forum ahalisi Gördüğüm zaruri ihtiyaç üzerine Haftanın Erkeki serisi ile dikey orantılı olarak bağlantılı olan HD - Bi Ömrün Erkeki / Single Edition yazı/yorumu ile sosyal sorumluluk serimin taze bölümünü iftiharla sunarım.     Yaşayan Bi Yunan Heykeli Gördüm Ben...     Tabi ilk karşılaştığımızda böyle bi duruşta değildi kendileri. daha ziyade şöyle bişeydi.     ya da şöyle (şapkası yoktu tabi...)     Zat-ı muhterem kişi karşıma çıktığında''acaba hayatımın geri kalan
ilticamı mazur gör hep aşktan seferiyim sana geldim bağrımda görüldü mühürleri   açık ölü ağzından bir soluktur şiirim sana geldim elimde solmuş katmer gülleri   fevrinden ki yandım cürmünden ki korktum sana geldim ışımadan içimin gölgeleri   gülünç bir lanet gibi bozaydınlık sularım sana geldim aklımda dostların genç ölümleri   kokuşmuş terk edilmiş sabırsız çıplaklığım sana geldim ağzımda kerhane küfürleri   sana geldim sana geldim baş eğip sana geldim elimden tut bırakma unut
Günlerdir kamoyunun bir numaralı gündemi haline gelmiş "Kürt Açılımı"na dair konuşulan ve yazılanları takip ederken,sadece MGK ile tarafı belirlenmeye çalışılan askerin ne düşündüğü kafamı fazlasıya kurcalamıştı.Yetki ve görevi "siyaset" olmasa da,ülkemizde en iyi "siyaset" i yapan(!) askerlerimizin suskunluğuna bir anlam verememiştim doğrusu.   Anlam veremediğim "oncalar" arasında bocalanırken,bugün aniden beni çarpan havanın sıcaklığından bir türlü bakamadığım gazetelere bir döndüm ki;tüm ma
Geçenlerde bir gece sahilde bir cafede birkaç arkadaşımla veoğlumla nargile içip sohbete daldık.Gece bizi eskilere götürdü hemde çokeskilere, analarımızın ninelerimizin bizleri uyutmak için anlattıkları masallara…   Hala dün gibi aklımda oduncunun çocuğunu ormanda kavakağacının üstünde unutup akşam evine dönmesi,annesinin çorabını giyip çocuğunualmak için evden fırlaması ,gece rüzgarın sesiyle kavak yapraklarının       tak tak kavaacık   beni burada bırakıp giden babaacık     Konuy
  • Aries
Bugün sabaha karşı yatağa girdiğimde bütün hücrelerim" uyu uyuuu" diye bağırıyordu amma velakin beynim vıdı vıdıcı bir kadın gibi hala çan çan ötüyordu.Ya sus be kadın.. Ah o anda bir çıktı alabilsem beynimden neler dökülecek neler kağıda...Ama yok takadim yok bugünlerde..   Bu içsel çığlıklarımla yatakta boğuşurken nereden geldiğini anlamadığım bir türtükle yataktan kalkıp mutfağa koştum,derin dondurucudan gece çıkardığım eti koydum önüme...Sonra kenara ittim.Bir kase çıkardım dolaptan bu sef
  • Radya
http://video.google.com/videoplay?docid=-4915201889717220701  Yar, Yar Ben senden ayrılamam Yar Yar, inan seni unutamam Yar Gelsen gözüm yaşım silsen Yar Zamanı, Zamanı tam Zamanı sevsen Yar Dönsen, Yaralı sevdana Dönsen Yar   O Senin sevdan yalanmış, Yola gelmezmiş, halim görmezmiş Bu Benim Sevdam Yamanmış Dile Gelmezmiş, beni bilmezmiş   Emekler Boşa Döndü Yar, Yaz Bahar kışa döndü yar O Gidenler hiç dönmedi yavrum, Gelmedi Yavrum Ömrüm Boran Kar   Biz ki çok uzaklardan geli
Soğuğun Adıyla Uzandı Suskunluğun Yüreğime   Harekesiz bir cümleyle başladı Şimdi adına ağıt yaktığım duygu   İşgale açık kaldı yüzüm Ve zaman buzdan bir cam gibi Düşüp parçalandı dizlerimde   Kalemimdeki düşler Üçgen bir çocuğa açılırken Bir cezm gibi kesti Suskunluğun kelimelerimi   Yüreğimi kemirerek Cehennemin dibini hak ederken bir kurt Ömürden akan karanlık Serkeşçe takıldı düşüncede   Elif elif uzadı gece Sonra düştü her şeyin üstüne Sabretmek ölüm kadar zormuş Bi
  • bekir
"Bir Kadın Yüzü Uğradı Hayallerime"   Her şey, bir şeyin bitiminde başlıyordu Bir kedi ölerek düşebiliyordu mesela; Tüm acının ortasına   Son sözünü söyleyememişliğin eprimsiliğiyle Nefes almayı unutarak ölüyordu bir adam   Kırılıp dağılıyordu bir şey Ve fark ediliyordu tüm güzelliği   Bir ebabilin çığlığına düşerken Anne gözlerine susamış çocuk gibi   Soğuğa dokunan kadının ürkekliğiyle Ne çok geliyordum üstüme üstüme   Oysaki öğrenmiştim doğduğumda Çalındığım taşlara serzeni
  • bekir
Durmadan kabaran bir şeyler vardı etrafımızda; ama biz susuyorduk...Endişeyle izliyordum onu...İçindeki huzuru yitirmişti. Yıllardır tanıdığım, sürekli içimde taşıdığım bu kadın hakkındaki düşüncelerimin acımasızlığı şaşırttı beni. Susuyorduk gene...   “Onun bedeni bir tımarhane İçinde çok işçi, deli ve çalışkan!   Onun bedeni bir kule İçinde çok basamak, karanlık ve nemli. Güldürerek çıkarır merdivenlerden, Ağlatarak indirir aşağı!   Onun bedeni bir küre Yüzeyi çok giz, parlak ve ak
Sevdiceğim,   Yağmur çiseliyordu,ıslanıyordu yüreğim.Çamur rengine boyanmıştı sana gelen tüm yollar,koşuyordum,tökezleniyordum.Yalvarıyordum "bırakın o benim sevdiğim,bırakın varayım sevdiğime"....ellerimi uzatıyordum,tükendiğini görüyordum,ellerimi boşluğa bırakıyordum. Tükenişini seyrediyordum,tükeniyordum...   Ve ben susuyordum.   Seviyordun,çırpınıyordun.Birkez değil,onlarca kez "seni seviyorum" diyordun.Ve ben yine susuyordum;"belki,belki sende söylersin" diye bekleyişini gördükçe bit
Yapmak zorunda olduğum bir sürü iş varken savsaklamak konusunda üstüme tanımam.Evet şimdi de savsaklıyorum.Yapmak zorunda olduğum şeyleri yapmıyorum ve oturmuş burda belki de benden başka kimsenin umurunda olmayan şeyler karalıyorum.   Uffff neysa ya...Bak şimdi neler neler geldi akılıma durup dururken.   -Küçüklüğümden beri kulak böceği diye bir böcek türü olduğunu zannettim durdum. Bu zannım hala devam etmekte.Bunu bana kim,ne zaman ve hangi amaçla dedi hatırlamıyorum. O böcekler gece uyur
Bir varmış bir yokmuş;zamanlardan bir zaman,mekanlardan bir mekan...Lenin'e benzemeyen Stalin'in geleneğinden beslenen bir aslanın pençesinde kıvranan bir Çeçenistan varmış.   Mış,mış,mış...Dışarda borana dönüşmüş bir yakarışın son çığlığı ve "mış"lar ile rivayet edilen geçmişin enkazı...   Çocuktum daha,büyüklerim haklıydı o zamanlar.Direniş deniliyordu Çeçenistan'a,zulüm deniliyordu tüm yaşananlara.Farkına varılmıştı tüm oyunların,düzen adı verilmişti aldırmazlığa...   Çocuktum daha,şaşk
Sayın Baykal,   "Savaş ilmi bir kişiyi basitçe saf diktatörlüğe yöneltir. Şiddet karşıtlığının ilmi ise yalnızca saf demokrasiye ulaştırır....Sevgiden kaynaklanan güç, cezalandırılma korkusundan kaynaklanandan binlerce kat daha etkili ve kalıcıdır.....Şiddet karşıtlığının yalnızca bireyler tarafından uygulanabileceğini ve bireylerin oluşturduğu uluslar tarafından uygulanamayacağını söylemek inançsızlıktır....En saf anarşiye en çok yaklaşan şiddet karşıtlığı üzerine kurulu olan demokrasidir....
Otobüste geçen anılarımı yazsam kitap olur heralde. Her gün bir olay. Her ne kadar bin bir zorlukla işyerime varsamda seviyorum halk otobüslerini ben. Hergün yüzden fazla insan görüyorum. Bu insanların hangi duraklardan bineceğini bile biliyorum artık. Bir gün otobüse binmeseler hayırdır bişey mi oldu acaba diye merak ettiklerim bile vardır. Yaklaşık 4 yıldan beri 1 saat süren yolculuklarımda otobüse binen insanları davranışlarına göre gruplandırmaya bile başladım.Biliyorum dedlilik bu normal bi
Uyumuyor da Uyuyor gibi yapıyorsa ne yapsanız nafile, uyandıramazsınız. (Indra Ghandi)   Gece olunca, insanlar maymuncukları nı ve fenerlerini yanına alır ve komsusunun evini soymaya gidermis. Gün dogarken geri döndüklerinde yüklerini alırlarmıs. Ama her seferinde kendi evlerini de soyulmus bulurlarmıs. Ülkede kimse kaybetmezmis, çünkü herkes birbirinden çalar ve bu dolasım son kisi ilk kisiden çalana kadar sürermis.   Bir gün, nasıl olmuşsa, dürüst bir adam ortaya çıkmıs. G
İnsanoğlu binlerce yıldır her bulduğu ve sahiplendiği canlıyı evcilleştirmeye çalışmış. Yakala ve evcilleştir... Kadın erkek ilişkilerinde de bu böyle bence. Önce yaklaşıyorsun birbirine sonra evcilleştirmeye çalışıyorsun. Hep yanında olsun hep sadık olsun hep sana itaat etsin.Belki çoğu bayan için sahiplenilmek dünyanın en güzel duygularından biri. En iyi üniversitelere gidip harika bir meslek edinen kadınlara (ki bunlarla yıllarca aileleri övünmüştür bizim kızımız şurda okuyor okulu bitirince
Efenim çok sevgili fanlarım, Yeni serimizin 2. kişisi yaşadığı devrin delisi bir güzel insandır. bu cümleyi kurduğum dakika itibariyle muhtemelen mezarında kemicikleri sızım sızım sızlamaktadır lakin yine de diyiverdim gitti... KLAUS KINSKI   Asıl adı Nikolaus Karl Günther Nakszyński. Gerekli ayrıntıları Wikipedia marifetiyle bulabilirsiniz. Muhtemelen Sorunlu bir gençlik ve orta yaş dönemi geçirmiş; muhtemelen son yılında katıldığı 2. dünya savaçı hasebiyle esir olarak geçirdiği bir dön
Ergenekon tartışması felsefedeki idealizm materyalizm tartışmasına döndü. Temelinde metafizik bir tartışmaya.   Zamanında Dr. Johnson diye bir filozof, gelmiş geçmiş en kısa felsefe tebliğini vermişti. Amacı, binbir dereden su taşıyrak maddenin gerçekte var olmadığını ispatlamaya çalışan Berkeley’i alt etmek ve materyalizmin gerçekliğini kanıtlamaktı. Dr. Johnson kürsüye koskoca bir taş getirdi. Ve taşa olanca gücüyle tekme attı. Böyle bir tebliğ ‘derin’ filozoflara hitap etmez tabii, ama sıra

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.