Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Bloglar

Seçilmiş Blog Başlığı

  • Admin

    Seni özlemem için bana fırsat verir misin lütfen?

    Gönderen: Admin

    Karmaşık bir iş bu, hiç beklenmedik dönüşler, düşüşler, çıkışlar içeriyor. Neden öyle olduğunu anlamadığınız bir çok olayı yaşıyorsunuz, belki de anlamamak için çaba sarf ediyorsunuz kim bilebilir. Sonuçta birlikteliğiniz devam ediyor ve çok mutlu hissediyorsunuz. Birden üstünüzdeki ilginin bıkkınlığını yaşıyorsunuz. Yaşadığınız bıkkınlık, anlatılmaz bir hal alıyor. Öyle ki baktığınız her yerde o ilgiyi görüyorsunuz. O gün geliyor: yatağa yaklaşırken onun vücudunun çok kıvrak bir yılan
    • 11 yorum
    • 6.365 görüntü

Kopkoyu bir sis içinde bir akşam

Kopkoyu bir sis içinde bir akşam Hatırına düşeceğim belki Bir an ıslayacak yağmur yüzünü Birden o tatlı demleri hatırlayacaksın Sonra sıcak yatağında Uzun uzun ağllayacaksın. Ağlayacak!   Boğazında bir şeyler düğümlenecek Ah yanımda olsaydı diyeceksin Tüm yıldızlar gülecek haline Ay da göz kırpacak İliklerine işleyecek bensizlik. Kahrolacaksın...!   Bir sigara tüttüreceksin ihtimal Ufku seyredeceksin saatlerce Bir rüzgâr kopçalayacak yüzünü Sonra hayalim gelecek

Ufuk_efe

Ufuk_efe

Bi Ömrün Erkeki

Sevgili forum ahalisi Gördüğüm zaruri ihtiyaç üzerine Haftanın Erkeki serisi ile dikey orantılı olarak bağlantılı olan HD - Bi Ömrün Erkeki / Single Edition yazı/yorumu ile sosyal sorumluluk serimin taze bölümünü iftiharla sunarım.     Yaşayan Bi Yunan Heykeli Gördüm Ben...     Tabi ilk karşılaştığımızda böyle bi duruşta değildi kendileri. daha ziyade şöyle bişeydi.     ya da şöyle (şapkası yoktu tabi...)     Zat-ı muhterem kişi karşıma çıktığında''acaba hayatımın geri kalan

alamet-i farika

alamet-i farika

ara sıcak..

ilticamı mazur gör hep aşktan seferiyim sana geldim bağrımda görüldü mühürleri   açık ölü ağzından bir soluktur şiirim sana geldim elimde solmuş katmer gülleri   fevrinden ki yandım cürmünden ki korktum sana geldim ışımadan içimin gölgeleri   gülünç bir lanet gibi bozaydınlık sularım sana geldim aklımda dostların genç ölümleri   kokuşmuş terk edilmiş sabırsız çıplaklığım sana geldim ağzımda kerhane küfürleri   sana geldim sana geldim baş eğip sana geldim elimden tut bırakma unut

alamet-i farika

alamet-i farika

Başbuğ'dan inciler...Mesajınız sizinle aynı dili konuşanlar tarafından alınmıştır!

Günlerdir kamoyunun bir numaralı gündemi haline gelmiş "Kürt Açılımı"na dair konuşulan ve yazılanları takip ederken,sadece MGK ile tarafı belirlenmeye çalışılan askerin ne düşündüğü kafamı fazlasıya kurcalamıştı.Yetki ve görevi "siyaset" olmasa da,ülkemizde en iyi "siyaset" i yapan(!) askerlerimizin suskunluğuna bir anlam verememiştim doğrusu.   Anlam veremediğim "oncalar" arasında bocalanırken,bugün aniden beni çarpan havanın sıcaklığından bir türlü bakamadığım gazetelere bir döndüm ki;tüm ma

mavi olmayan gökyüzü

mavi olmayan gökyüzü

Bir varmış bir yokmuş

Geçenlerde bir gece sahilde bir cafede birkaç arkadaşımla veoğlumla nargile içip sohbete daldık.Gece bizi eskilere götürdü hemde çokeskilere, analarımızın ninelerimizin bizleri uyutmak için anlattıkları masallara…   Hala dün gibi aklımda oduncunun çocuğunu ormanda kavakağacının üstünde unutup akşam evine dönmesi,annesinin çorabını giyip çocuğunualmak için evden fırlaması ,gece rüzgarın sesiyle kavak yapraklarının       tak tak kavaacık   beni burada bırakıp giden babaacık     Konuy

Aries

Aries

MARİNE:))

Bugün sabaha karşı yatağa girdiğimde bütün hücrelerim" uyu uyuuu" diye bağırıyordu amma velakin beynim vıdı vıdıcı bir kadın gibi hala çan çan ötüyordu.Ya sus be kadın.. Ah o anda bir çıktı alabilsem beynimden neler dökülecek neler kağıda...Ama yok takadim yok bugünlerde..   Bu içsel çığlıklarımla yatakta boğuşurken nereden geldiğini anlamadığım bir türtükle yataktan kalkıp mutfağa koştum,derin dondurucudan gece çıkardığım eti koydum önüme...Sonra kenara ittim.Bir kase çıkardım dolaptan bu sef

Radya

Radya

Yoruldum ve yanıldım...

http://video.google.com/videoplay?docid=-4915201889717220701  Yar, Yar Ben senden ayrılamam Yar Yar, inan seni unutamam Yar Gelsen gözüm yaşım silsen Yar Zamanı, Zamanı tam Zamanı sevsen Yar Dönsen, Yaralı sevdana Dönsen Yar   O Senin sevdan yalanmış, Yola gelmezmiş, halim görmezmiş Bu Benim Sevdam Yamanmış Dile Gelmezmiş, beni bilmezmiş   Emekler Boşa Döndü Yar, Yaz Bahar kışa döndü yar O Gidenler hiç dönmedi yavrum, Gelmedi Yavrum Ömrüm Boran Kar   Biz ki çok uzaklardan geli

mavi olmayan gökyüzü

mavi olmayan gökyüzü

Soğuğun adıyla uzandı suskunluğun yüreğime

Soğuğun Adıyla Uzandı Suskunluğun Yüreğime   Harekesiz bir cümleyle başladı Şimdi adına ağıt yaktığım duygu   İşgale açık kaldı yüzüm Ve zaman buzdan bir cam gibi Düşüp parçalandı dizlerimde   Kalemimdeki düşler Üçgen bir çocuğa açılırken Bir cezm gibi kesti Suskunluğun kelimelerimi   Yüreğimi kemirerek Cehennemin dibini hak ederken bir kurt Ömürden akan karanlık Serkeşçe takıldı düşüncede   Elif elif uzadı gece Sonra düştü her şeyin üstüne Sabretmek ölüm kadar zormuş Bi

bekir

bekir

Bir kadın yüzü uğradı hayallerime

"Bir Kadın Yüzü Uğradı Hayallerime"   Her şey, bir şeyin bitiminde başlıyordu Bir kedi ölerek düşebiliyordu mesela; Tüm acının ortasına   Son sözünü söyleyememişliğin eprimsiliğiyle Nefes almayı unutarak ölüyordu bir adam   Kırılıp dağılıyordu bir şey Ve fark ediliyordu tüm güzelliği   Bir ebabilin çığlığına düşerken Anne gözlerine susamış çocuk gibi   Soğuğa dokunan kadının ürkekliğiyle Ne çok geliyordum üstüme üstüme   Oysaki öğrenmiştim doğduğumda Çalındığım taşlara serzeni

bekir

bekir

Beni İçinden Kovan Kadına

Durmadan kabaran bir şeyler vardı etrafımızda; ama biz susuyorduk...Endişeyle izliyordum onu...İçindeki huzuru yitirmişti. Yıllardır tanıdığım, sürekli içimde taşıdığım bu kadın hakkındaki düşüncelerimin acımasızlığı şaşırttı beni. Susuyorduk gene...   “Onun bedeni bir tımarhane İçinde çok işçi, deli ve çalışkan!   Onun bedeni bir kule İçinde çok basamak, karanlık ve nemli. Güldürerek çıkarır merdivenlerden, Ağlatarak indirir aşağı!   Onun bedeni bir küre Yüzeyi çok giz, parlak ve ak

delifırtına

delifırtına

Hesapsızım,katıksızım..."Üşüyorum,kapama gözlerini"

Sevdiceğim,   Yağmur çiseliyordu,ıslanıyordu yüreğim.Çamur rengine boyanmıştı sana gelen tüm yollar,koşuyordum,tökezleniyordum.Yalvarıyordum "bırakın o benim sevdiğim,bırakın varayım sevdiğime"....ellerimi uzatıyordum,tükendiğini görüyordum,ellerimi boşluğa bırakıyordum. Tükenişini seyrediyordum,tükeniyordum...   Ve ben susuyordum.   Seviyordun,çırpınıyordun.Birkez değil,onlarca kez "seni seviyorum" diyordun.Ve ben yine susuyordum;"belki,belki sende söylersin" diye bekleyişini gördükçe bit

mavi olmayan gökyüzü

mavi olmayan gökyüzü

Oh be rahatladım defteri

Yapmak zorunda olduğum bir sürü iş varken savsaklamak konusunda üstüme tanımam.Evet şimdi de savsaklıyorum.Yapmak zorunda olduğum şeyleri yapmıyorum ve oturmuş burda belki de benden başka kimsenin umurunda olmayan şeyler karalıyorum.   Uffff neysa ya...Bak şimdi neler neler geldi akılıma durup dururken.   -Küçüklüğümden beri kulak böceği diye bir böcek türü olduğunu zannettim durdum. Bu zannım hala devam etmekte.Bunu bana kim,ne zaman ve hangi amaçla dedi hatırlamıyorum. O böcekler gece uyur

Mouchette

Mouchette

Adı direnişti,diğer adı Çeçenistan olan!

Bir varmış bir yokmuş;zamanlardan bir zaman,mekanlardan bir mekan...Lenin'e benzemeyen Stalin'in geleneğinden beslenen bir aslanın pençesinde kıvranan bir Çeçenistan varmış.   Mış,mış,mış...Dışarda borana dönüşmüş bir yakarışın son çığlığı ve "mış"lar ile rivayet edilen geçmişin enkazı...   Çocuktum daha,büyüklerim haklıydı o zamanlar.Direniş deniliyordu Çeçenistan'a,zulüm deniliyordu tüm yaşananlara.Farkına varılmıştı tüm oyunların,düzen adı verilmişti aldırmazlığa...   Çocuktum daha,şaşk

mavi olmayan gökyüzü

mavi olmayan gökyüzü

SAYIN BAYKAL,BU SİZE AÇIK MEKTUBUMDUR!

Sayın Baykal,   "Savaş ilmi bir kişiyi basitçe saf diktatörlüğe yöneltir. Şiddet karşıtlığının ilmi ise yalnızca saf demokrasiye ulaştırır....Sevgiden kaynaklanan güç, cezalandırılma korkusundan kaynaklanandan binlerce kat daha etkili ve kalıcıdır.....Şiddet karşıtlığının yalnızca bireyler tarafından uygulanabileceğini ve bireylerin oluşturduğu uluslar tarafından uygulanamayacağını söylemek inançsızlıktır....En saf anarşiye en çok yaklaşan şiddet karşıtlığı üzerine kurulu olan demokrasidir....

mavi olmayan gökyüzü

mavi olmayan gökyüzü

Otobüs mevzuları

Otobüste geçen anılarımı yazsam kitap olur heralde. Her gün bir olay. Her ne kadar bin bir zorlukla işyerime varsamda seviyorum halk otobüslerini ben. Hergün yüzden fazla insan görüyorum. Bu insanların hangi duraklardan bineceğini bile biliyorum artık. Bir gün otobüse binmeseler hayırdır bişey mi oldu acaba diye merak ettiklerim bile vardır. Yaklaşık 4 yıldan beri 1 saat süren yolculuklarımda otobüse binen insanları davranışlarına göre gruplandırmaya bile başladım.Biliyorum dedlilik bu normal bi

Mouchette

Mouchette

Uyumuyor da Uyuyor gibi yapıyorsa

Uyumuyor da Uyuyor gibi yapıyorsa ne yapsanız nafile, uyandıramazsınız. (Indra Ghandi)   Gece olunca, insanlar maymuncukları nı ve fenerlerini yanına alır ve komsusunun evini soymaya gidermis. Gün dogarken geri döndüklerinde yüklerini alırlarmıs. Ama her seferinde kendi evlerini de soyulmus bulurlarmıs. Ülkede kimse kaybetmezmis, çünkü herkes birbirinden çalar ve bu dolasım son kisi ilk kisiden çalana kadar sürermis.   Bir gün, nasıl olmuşsa, dürüst bir adam ortaya çıkmıs. G

Ufuk_efe

Ufuk_efe

Muhakeme-cik

İnsanoğlu binlerce yıldır her bulduğu ve sahiplendiği canlıyı evcilleştirmeye çalışmış. Yakala ve evcilleştir... Kadın erkek ilişkilerinde de bu böyle bence. Önce yaklaşıyorsun birbirine sonra evcilleştirmeye çalışıyorsun. Hep yanında olsun hep sadık olsun hep sana itaat etsin.Belki çoğu bayan için sahiplenilmek dünyanın en güzel duygularından biri. En iyi üniversitelere gidip harika bir meslek edinen kadınlara (ki bunlarla yıllarca aileleri övünmüştür bizim kızımız şurda okuyor okulu bitirince

Mouchette

Mouchette

Saygı Duyulası Adamlar No : 2

Efenim çok sevgili fanlarım, Yeni serimizin 2. kişisi yaşadığı devrin delisi bir güzel insandır. bu cümleyi kurduğum dakika itibariyle muhtemelen mezarında kemicikleri sızım sızım sızlamaktadır lakin yine de diyiverdim gitti... KLAUS KINSKI   Asıl adı Nikolaus Karl Günther Nakszyński. Gerekli ayrıntıları Wikipedia marifetiyle bulabilirsiniz. Muhtemelen Sorunlu bir gençlik ve orta yaş dönemi geçirmiş; muhtemelen son yılında katıldığı 2. dünya savaçı hasebiyle esir olarak geçirdiği bir dön

alamet-i farika

alamet-i farika

GÖKHAN ÖZGÜN YAZILARI...PAŞA ÇAYI...

Ergenekon tartışması felsefedeki idealizm materyalizm tartışmasına döndü. Temelinde metafizik bir tartışmaya.   Zamanında Dr. Johnson diye bir filozof, gelmiş geçmiş en kısa felsefe tebliğini vermişti. Amacı, binbir dereden su taşıyrak maddenin gerçekte var olmadığını ispatlamaya çalışan Berkeley’i alt etmek ve materyalizmin gerçekliğini kanıtlamaktı. Dr. Johnson kürsüye koskoca bir taş getirdi. Ve taşa olanca gücüyle tekme attı. Böyle bir tebliğ ‘derin’ filozoflara hitap etmez tabii, ama sıra

mavi olmayan gökyüzü

mavi olmayan gökyüzü

Kör hayaller..

Bu sabah saatimin alarmi beni acimasizca uyandirdiginda, o dayanilmaz sesini kapatmak icin elimi hizlica uzattim yatagimin basucuna.. aksam koydugum yerde bulamayinca ve alarm inat edercesine sesini yukselttikce, yeni bir gune yine cok guzel basladim diyebilmemek icin bir neden daha buldum kendimce.. Sabah oldugu halde hala gece gibi karanlikti odam, isiklari acmadan bulurum diyerek, elimi yatagin altina uzattim.. herzaman basucumda duran saat, nasil olmustu ki yerinden kayboluyordu.. Aksilik

Adaletsiz

Adaletsiz

Değer Yargıların ve Kavramların Yanlış Yorumlanması

Değer Yargıların ve Kavramların Yanlış Yorumlanması   İnsanların günlük hayatta sergiledikleri birtakım davranış biçimleri ve modeller vardır. Bazı olaylar karşısında nasıl davranılması gerektiği,bunların yorumlanması ve analizini genelde bu tutum ve davranışlar belirler. Tüm bunlar insanlarda, çocukluk devrelerinde, aile ortamında ve yaşadığı çevreden aldıkları izlenimlerle oluşur. Bunlar zamanla aile ortamından ,kişilerden ve olaylardan etkilenerek(anne,baba,arkadaş veya bir film kahramanı

Ufuk_efe

Ufuk_efe

GİT Kİ ARTIK DİNSİN BU FIRTINA...

Kapının üzerinde ki "DİKKAT DELİ VAR" "AKILLILARIN GİRMESİ YASAKTIR" "ÖZGÜRLÜĞÜN DEĞERİNİ BİLMEK LAZIM" türünden yazıları görmezden gelmeye çalışıp derin bir nefes aldım.İçeri de bangır bangır,"kendim ettim kendim buldum,gül gibi sarardım soldum" çalıyordu yine."deli kız" dedim güldüm. Müziğin sesinden girdiğimi duymadı elbetteki..Bir yanında sigara,bir yanında bira şişesi bacakları çalışma masasına boylu boyunca uzatmış kendine müziğe kaptırmış şarkı söylemesine bir kez daha güldüm..Onu herşeye

Radya

Radya

SENİ HİÇ AFFETMEYECEĞİM:(

Sen şimdi yatağında mışıl mışıl uyurken ben büyük bir üzüntü ve hayal kırıklığı ile yazıyorum bu satırları...Ne yazık ki bu sabah bana karşı büyük bir ihanet içinde olduğunu anladım...Yüzüme gülerken,"senin yanında ve daima destekçinim" derken aslında içinden hain planlar yapmışsın..Dün nihayet gerçek yüzünü ortaya çıkardın ve veee o planlardan birini gayet başarılı bir biçimde sergilemekten kaçınmadın.Ama iyi oldu bende böylece gerçekte kime sırtımı dayamış olduğumu biliyorum artık..Direncimi k

Radya

Radya




×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.