HAYDİ BRE EFELER
Hani derler ya sonbahar hüzün mevsimidir diye...Bu şehirde sonbahar uzun sürer, acaba bu yüzden mi üzerimize bolca hüzün bulaşmıştır bizimde...
Bu mevsimde kaldırdığınız yerden ne kışlıklarınızı çıkarabilirsiniz ne de yazlıklarınızı toplayıp kaldırabilirsiniz...Bir çeşit arafta kalma hali.. Sokağa çıktığınızda aynı arada kalmışlığı sadece kendinizin yaşamadığını görür tebessüm edersiniz...Kışa adım adım yaklaştığımız şu günlerde havayı güzel görenler yazdan kalma terlikleri şortlarıyla kendilerini atıverirler sokağa,kimide sabah havayı birazcık kapalı ve serin bulsa çizmelerini geçirir ayağına...Ama bugünkü gibi bir havada işte ne olursa o şıpıdık şıpıdık terlikle sokağa çıkana olur her zaman...
Bugün sabah kalktığımda mis gibi yazdan kalma bir hava vardı...Oğlumla birlikte okula gittik, hazırladıkları Cumhuriyet Bayramı töreni ve etkinliklerini izledik,sonrasında ben onu halasına bıraktım.Buraya kadar hava muhteşemm...Bornova'dan Karşıyaka'ya girmemle birlikte havaya birşeyler oldu...Tam evin yakınına geldim, arabayı park edicem bardaktan boşanırcasına bir yağmur indirdi...Eh sokakta ki yağışa hazırlıksız yakalanmış insan manzaralarını tahmin edersiniz artık...
Arabayı park ettikten sonra yağmurun dinmesini beklemeye karar verdim...Üzerimde mevsime uygun kıyafetler olsa da şemsiyem yoktu çünkü...Müziği usulca açıp şöyle bir sırtıma yasladım koltuğa...Nedense o an ki atmosfer bende oracıkta birşeyler karalama isteğini körükledi...Oysa epeydir bu konuda ki hevesim benden uzaklaşmıştı...Neden diye sordum sonra kendime...Neden...? Yağmurdan puslanmış cama bakmak yeterli geldi bu sorunun cevabını vermek için...İçimde yıllar yılı oluşmuş pus git gide yoğunlaşmış ve ben kendi içimi göremez olmaya başlamıştım artık...
Bunları düşünürken arabanın kapı gözünde bulunan ufak parfüm şişesine takıld gözüm...Hani ya olurda evden çıkarken sürmeyi unutursam diye yedeğe koyduğum şişe...
Bir kadın hayatı boyunca ne kadar farklı farklı kokulara bulanır öyle değil mi..Doğar mis gibi bebek kokar,sonra büyüyüp serpilmeye başladığında mis gibi çiçek kokar..Sonra en nihayetinde kadın kokar...kimileri hüzün kokar ve tabi buram buram mutfak ve yemek kokularınıda unutmamak lazım.Anne olur süt kokar ki bu koku bir gün sütleri gittğinde bile ona yapışıp kalır.Ve mutlaka ama mutlaka Memleketi kokar kadın...
Dedim ve tamamlamadan bıraktım yazdıklarımı dün gece...
Sonbahar dedim,yağmur dedim...Ama İzmir'de bir sonbahar günü gözüme çarpan en belirgin ayrıntıyı, içimi gururla dolduran ayrıntıyı bugüne bıraktım...
Arabada otururken o yağmura ve pusa rağmen benim yüreğime bir güneş doldu.Hangi balkona baksam şanlı bayrağım dalgalanıyordu...Ve inadına daha da büyüktü bu yıl bayraklar,her bir bayrak bir alt dairenin balkonuna uzanıyordu...Sanki şöyle bağırıyordu her bir İzmirli...
BİZ GAVURLAR KARARLIYIZ ATAM...CUMHURİYETİ SEN KURDUN BİZLER YAŞATACAĞIZ...!!!
Şimdi söz küçük Efem de...O küçük Efeler ki gümbür gümbür geliyorlar inanın bana...! Ben sustum o ezberleyip törende okuduğu şiiriyle konuşsun şimdi size...
Atatürk ve Cumhuriyet
Birgün sordum babama
Atatürk neden büyük?
Çocuğum dedi bana
O'nu seviyor her Türk
Çok kötü bir zamandı
Uçurumdaydı vatan
O büyük kahramandı
Yurdumuzu kurtaran
O'nu biz değil yalnız
Üstün tanır her millet
En büyük eseridir
Kurduğu Cumhuriyet
Kalbimiz sevgi dolu
Yol gösteren o Türk'e
Yolumuz onun yolu
BAĞLIYIZ ATATÜRK'E
İ. HAKKI TALAS
8 Yorum
Önerilen Yorumlar