Zıplanacak içerik

democrossian

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

democrossian tarafından postalanan herşey

  1. Üşenmesem bu sorunun kaçıncı kez sorulduğunu ve hepsine aynı hayır yanıtı verdiğimi oturup sayacağım ama, değmez tabii. Dine saplanınca laik tabii olunamaz. Dindar olmak için dine saplanmak gerekmiyor. Saplantısız dindar laik olabilir.
  2. Bardakçı'nın ilk harfinde bir yanlışlık var zaten. B yerine alfabenin sonlarına doğru bir harf olsa daha yakışır. Referans alınacak biri değildir. Tarihin karanlık odasından asılsız astarsız şeyler söyler. O yüzden Atatürk böyle bir telgraf çekmiş olabilir ve doğrusu da bunu yapmasıdır. Zaten islam hakkında hiç bir bilimsel veri yok. Mezar belki bazı veriler elde etmek için ilerde işe yarayabilir. Tarihsel kanıt olabilecek hiç bir şey kaybolmamalıdır.
  3. Demokrasi raydan çıktığında rayına oturtmak için darbe meşru olur. Şöyle örnek vereyim: Bir akaryakıt tankerinin sürücüsü dolu tankeri tüm uyarılara rağmen durdurmuyor ve delice sürüyorsa, emniyet için bir sniper ile sürücü vurulabilir. Ama eğer tanker trafik kurallarına uygun gidiyor olsaydı, bunu yapmak cinayet olurdu. Bir demokrasiyi ortadan kaldırıp dikta kurmak için darbe ise insanlık suçudur. Evren ben kaydı hayat şartıyla diktatörüm demedi. İç savaş önlenince demokrasiye geçmeyi bildi. Bu da dikta amacı olmadığının kanıtıdır. Halk da ezici çoğunlukla anayasayı onayladı. Bu onay, Evren'in aklanması ve tüm suçlamaların düşmesidir. Halktan üstün bir merci yoktur.
  4. Kurtuluş savaşı değil, iç savaş ve ardından Sovyet, ardından ABD işgalinden kurtuluş darbesi. Yankee go home değil, "Kızıl Ordu evinde kal, ülkemizi işgale kalkışma" darbesi...
  5. "Kediler dört ayaklıdır. O halde bütün dört ayaklılar kedidir"!!!
  6. Fehmi Koru'ya ne buyrulur? Hazret kanıtların düzmece olduğunun yeni farkına varmış!!! Balbay'ın tahliyesi, hukuksuzluğun karaya oturup iflas ettiğinin kanıtıdır. Sanıklara terörist olduğunuzu kabul edin, af çıkaralım diye baskılar yapılmış. Arkadaşlarının darbeci olduğunu iddia et, seni tahliye edelim denilmiş. Tedavi hakkından mahrum edilip tutuksuz yargılanma kararı verilmeyen hayati riski olan, tutukluyken iddianamesini okuyamadan ölen insanlar var. Şimdi tüm bu zulümler örtbas edilip oldu bir hata deyip çaldıkları keçisini buldurup sevindirme, yenen hakların, edilen zulümlerin üzerine yatma çabası var. Bunun için de yeni piyonlar, yeni ittifaklar ve yeni hizmetkarlar bulma gayreti var. Olanın içyüzü bu...
  7. Bu ülkede rant için doğal hazinelerin talan edildiği artık defalarca tescillendi. Bunun tartışacak bir yanı kalmadı. Altın çıkaracağız diye siyanürlü suyun uyduruk bir toprak baraj arkasında biriktirildiği ve barajın açılıp toprağın zehirlendiği yer neresi? Çin değilse mutlaka Türkiye'de olur böyle işler. Doğal göllerin yandaş inşaat firması para kazansın diye betonla çevrelendiği yer de bu ülke. Baraj yapacağız diye, yol yapacağız diye mlyonlarca ağacın kesildiği ülke de... Hayır bu ağaçların tomrukları yol boyunca göz alabildiğine yığıldı, bu katliamın resimleri yayınlandı, herkes gözleriyle gördü. Daha buna üretecek mazeret kalmadı. Nerde bir doğal koruma alanı var, rantçı gözler oraya dikilmiş durumda. Düzmece kanıtlarla yargılama yapılan ve tutukluluğun işkenceye dönüştürüldüğü bir ülkede, tuzun koktuğu bir ülkede başka beklenecek bir hayır kalır mı? Olamaz ve kalmaz.
  8. Darbeye zemin hazırlayan filan yoktu. İki süper güç kendi piyonlarını besliyor, silahlandırıyor ve çatıştırıyordu. 12 Eylül darbesini de Kenan Evren bu çatışmanın iç savaşa gitmesini önlemek için yaptı. Darbe zorunluluktan, iç savaş ve işgalden kurtulmak için yapıldı. Hep aynı şeyleri niye tekrar söylemek zorunda bırakıldığımı hiç anlamıyorum. Anlatıyorum, bir daha soruluyor. Anlatıyorum, yine. Sabrın da bir sınırı var ama...
  9. E iyi ya işte, dine saplanıp laik olamamak!
  10. Halbuki Muhammed Burağa binip göğe uçtu değil mi... Süleyman dersen zaten pilotların piri! Zülkarneyn desen, üüü, metalürjinin babası! Yani millet kendi bilir, aklını başına alır, hayal dünyasında dini afyonlarla uyuşmaktan uyanırsa, paçayı kurtarır. Yoksa var ya, emperyalistler çok fena süründürecekler bu milleti. Öyle bir tekme yiyecek ki, yüz yıl kendine gelemez. Ben söylemiş olayım...
  11. Kızılcahamam'ı da unutmayın! Her şey ABD destekli oluyor, entelektüel birikim filan yok ortada. Bunlar basit kişiler. Yaptıkları işleri de para karşılığı yapıyorlar. Bunları hiç gözünüzde büyütmeyin. Bunların her tarafları entelektüel kesilse, beş kuruş etmezler. Bunların arkasında ABD olmasa, metelik veren olmaz... Yahu, "anooo, bir giyinmiş, olmaz böyle şey!" diyen adamın her tarafından entelektüellik dökülse kaç yazar? Entelektüellik kim, bu yobaz tayfası kim? Bunların en kafası çalışanı bir şairdi, etkili bir şeyler yazabilirdi, o işte... Onun da düzeyi ortada... "Şapka, eldiven, maymun, inkılap" diye saçmalamış bir adamdan başkası değil.
  12. Milli vesayet de neymiş diye artık sormayacağım! Bu kez fikir de, zikir de belli çünkü... İşin doğrusu, ülkede bir dogmatik ırkçılık gerçekten var. Ama bu ne Atatürk'ten, ne ulusalcılıktan kaynaklanıyor. Bu, "allahın seçtiği kurtulmuş millet" diye hezeyanlar savuranların baş tacı edilmesinden, Türk-İslam sentezi adlı bir tuhaf garabetten kaynaklanıyor. Din dogması olmadan bu ülkede ırkçılığın esamesi okunmaz. Bir taraftan Kürt konferansı düzenleyip etnikçilik yapan, bir taraftan bu zırvaları baş tacı gibi gösteren cemaatin işleri bu ikiyüzlüce işler... Hayır ya birini yapma, ya öbürünü. Nasıl allahın seçtiği kurtulmuş millet ya? Bu lafta ipe sapa gelir bir taraf var mı? Bunu diyorsun, etnikçilik ne oluyor? Etnikçilikle olmadı, dinle... Dinle olmadı mezhepçilikle. İlla ABD nin emrini yerine getirecekler...
  13. Alaka kuramadım. Darbeyi planlayan ve yapan zaten Kenan Evren. Darbe planını yaptığını ve kasaya kilitlediğini, hiç kimseye göstermediğini, ilgili kişilerle ayrı ayrı ve birbirlerinin haberi olmadan görüştüğünü zaten açıkladı. İnsan yapacağı işten herhalde haberdar olur. Başbuğ ile alakalı durum görünmüyor.
  14. Laiklik dinsizlik değildir. Bunu her seferinde söylememe gerek olmaması lazımdı...
  15. Anlaşılmıştır. Vesayet vesayet diye diye vesayetin dik alasını getirdiniz demek istediğinizi aslında anlamam gerekirdi. Ben de sizden böyle bir cümle beklemediğim için şaşırmış olmalıyım. Yani dostum, ülkede böyle bir sorun oldu, sanırım beni anlayışla karşılarsın. Bir laf ediliyor, bakıyorsun herkesin ağzında. Örnek vereyim: "Muhattabımız Apo'dur" dendi, haydiiii, herkes alakalı alakasız muhatap yerine muhattap demeye başladı! İktidar da bunu kullanıyor. Ortaya bir laf çıkarıyor, haydiii, herkes onu konuşuyor. Yani bıkkınlık verdi artık bu ortaya atılan kelimelerin sakız olması. Bir ara bir ergenekoncu lafı aldı yürüdü. Ne söylesen "sen zaten ergenekoncusun"! Yani artık kabak tadı verdi. En sonunda kızmaya başladım. Bu kez de "yahu alınma, şaka yapıyoruz!" Sonunda ben de şakayı yaptım ama, gına geldi ne yapayım. "Medeniyetsiz yobazlar" deyince hepsi dondu kaldı. "Kızmayın yahu, şaka yaptım!" deyiverdim.
  16. Bu da nedir? Nasıl vardı, ne yaptı, nasıl vesayet altına aldı, açıklayabilecek misiniz? Böyle ortalıkta serseri mayın gibi gezen lafları ağzınıza almaktan biraz çekince duymanız gerekmiyor mu? Ne Atatürkçü vesayeti yahu? Bir kişi Atatürkçü olup neyi vesayet altına almış, bir açıklayın da görelim!
  17. ? Yanıtlarda bir tutarlılık göremediğimden burada kesmekte fayda var. Bundan sonrasının laf güzaf olacağı ufukta belirdi!
  18. Sovyetler kuruluşundan yıkılışına kadar emperyalist politika gütmüştür. Ülkeye her ne sebeple olursa olsun işgalci bir emperyalist ordu davet etmek vatana ihanettir, suçtur. Yahu Lenin'in onca silahı, bir komünist parti kurulması için verdiğini kargalara söylesen, gülmekten yıkılırlar be! Parti dediğin nedir, bugün açılır, yarın kapanır! Bu Lenin'i de aptal yerine koymaktır. Lenin aptal filan değildi, ama Atatürk ondan çok daha zekiydi, o kadar...
  19. Lenin'in istediği, Çarlık yıkılınca bolşevizmi getirdiği gibi, Atatürk'ün de padişahlığı kaldırınca bolşevizmi getirmesi ve Sovyetler ile müttefik olmasıydı. Atatürk'ün yaptığı çok ustaca manevralardır. Savaşlar böyle kazanılır. Lenin biliyordu ki savaşı kazanan bir Mustafa Kemal'in her istediği olurdu. Zaten orduda da padişahlığı yıkıp bolşevizmi getirmeyi düşünen çok sayıda subay vardı. Ordu aslında din yanlısı ve bolşevizm yanlısı olarak ikiye bölünmüştü. Lenin'in bu yüzden Türkiye'nin bolşevik olacağına inancı tamdı. Atatürk ise bu handikaptan ustaca sıyrıldı. Ben enternasyonal marşını da bilmem. Bu dizeleri ilk kez okuyorum.
  20. Ben HY filan bilmem. Komünistler duvarlara söylediklerimi yazıyorlardı. HY nin yazdıklarını ömrümde okumadım. Bir kere bir arkadaş hatırım için al, okumazsan yine okuma dedi, o gider gitmez yırtıp çöpe attım. Sovyetler Afganistan'ı yok bir de durduk yerde, kırlardan papatya toplamak için işgal etselerdi bari! Madem sıkıyönetimle oluyormuş, onlar da sıkıyönetimle teröristleri halletselermiş, Türk ordusu Türkiye'nin işgalini önleyince tu kaka, Afgan iktidarı yabancı bir işgalci, emperyalist orduyu davet edince cici! Bu ne perhiz, bu ne kereviz turşusu böyle?
  21. Sovyetlerin Kurtuluş savaşına yardım etmesinin nedeni, Çarlığın yerine bolşevizmin getirildiği gibi, Atatürk'ün padişahlığı kaldırıp bolşevizmi getireceğini zannetmesiydi. Atatürk ustalıkla bu inancı körüklemiştir. Savaştan sonra da Sovyetleri uzun süre oyalamış, Moskova'ya eğitime insanlar göndermiştir. Daha sonra Stalin, Atatürk'ün Lenin'i kandırdığını söyleyip, yardımlar karşılığı Kars ve Ardahan'ı istemiştir. Alamayınca Türkiye, Sovyetlerin baş hedefi olmuştur. Sovyetler asla bağımsız ülke istememiş, bağımsızlık isteyen Doğu Avrupa ülkelerini tanklarla sivil halkı ezerek zorla boyun eğdirmiştir.
  22. Ben kimseye insan haklarına uygun dedi demedim. Konu ile alakasının olmadığını anlattım. Onun hangi nedenle ayrı bir konu olduğunu açıkladım. Bana gaipten bir şey gelmez. Ben sadece aklımın sesini dinlerim. Gaipten sesler duymak dogmatiklere özgüdür. Diğer yandan diyen oldu mu derken alttan alta dogmatik içgüdüyle savunmaktan da geri durulmamış. Affedilecek olan tabii katil. Öldür, ver parayı, kurtul. Ne ala memleket! Peki öldürülene sorulma şansı olsa, alın parayı, affedin gitsin, kanımı, yaşayamadığım ömrümü bir miktar paraya satın der miydi? Kim, hangi hakla bir bireyin yaşam hakkını para karşılığı satıyor yahu? İnsan af derken bir yüzü kızarır, bir utanma, bir arlanma filan gösterir. Çok iyi! Yakınlarıyla anlaş, "denizde kum, bende para, sizi paraya boğarım" de, canının istediğini öldür! İnsanın ağzından çıkanı kulağı duymuyorsa kulaklık filan taktırmalı. Yazdığını okuyamıyorsa ya yazmamalı, ya insanlığa uyan bir şeyler yazmalı.
  23. İnsan bari "Görevimiz tehlike" yi izler. Defalarca her bölümünde insanların gözüne sokulur: "Bu ileti kendini imha edecektir. Yakalanmanız halinde eylemlerinizden kendiniz sorumlu olacaksınız" denir. KGB arşivlerinden bir şey çıkmadığını ne külahım, ne pabucum dinler. Sovyetlerin başarısı, boğazlar üzerinde söz sahibi olmasına, yani Türkiye'nin Varşova paktına katılmasına bağlıydı. Bunu sağır sultan da duymuştur, embesil sultan da bilir. Bekaa vadisinde Filistin kamplarında ideolojik (Marksist) ve silahlı eğitim alanları, duvarlara "kan gölü üzerinden kızıl güneş doğacak" yazanları biliyoruz. Kimse masal okumasın. Taşınan Lenin, Stalin resimlerini de herkes biliyor. Burada ben masalcı nineden uyutucu masallar dinleyemem. Hiç kusura bakılmasın. Vay dedemin köse sakalı! Demek sıkışınca emperyalist güçler ülkeye davet edilip işgal başlatılacak ha! Bunu söylemek tek başına bir fiyasko! Ne demek iktidarını korumak için yabancı bir emperyalist orduyu ülkeye davet etmek yahu? Ebeleme sobeleme oyunu mu bu?
  24. 12 Eylül öncesi sıkıyönetim olması bir şeyi değiştirmez. Sıkıyönetim yetersiz kalmıştır. Çünkü ülkenin bölünmüşlüğü ülkeyi iç savaşın tam arefesine getirmişti. Polis kendi yandaşlarını serbest bırakıyor, teslim edilenleri yandaşları savcılar serbest bırakıyor, mahkum olanları yandaşları görevliler hapisten kaçırıyordu. Evren tabii ki şartların olgunlaşmasını beklemiştir. Yoksa canı istediği için darbe yapan biri durumuna düşerdi. Boru değil, darbe bu. başarısız olursa idam edilir. Halkın tam desteğini, ordunun yolunu gözler hale gelmesini elbette bekleyecek. Bu çok doğal. Sovyet işgali bir senaryo filan değil, gerçek ve acil bir tehditti. Aslında Sovyetler de ortamın olgunlaşmasını bekliyordu. Afganistan gibi "kardeş kavgasını önlemeye geldik" deyip işgale başlayacaktı. Kenan Evren önce davrandı. İlker Başbuğ'un ve diğer Ergenekon ve Balyoz sanıklarının adil yargılanmadığını artık herkes biliyor. Kanıtlar ve tanıklar düzmecedir. Bu defalarca kanıtlandı. Ortada bir darbe planı filan yoktur. Belgeler sahte, tanıklar danışıklıdır.
  25. Ben "hür bir adam tarafından kadın öldürülürse kısas olarak suçsuz bir kadın ve köle öldürülürse kısas olarak suçsuz bir köle kısas edilir diyor" iddiasında mı bulundum ki 17/15 ayeti önüme geliyor? Affın konu ile ne ilgisi var? Hiç ilgisi yok. Af edilip edilmemesi tamamen ayrı konu. Maktülün kanının para ile satılıp suçlunun cezasız kalması ayrı bir ayıp. Bu insan haklarına aykırı başka bir Kuran hükmü. Konu şu: Hür bir adam kadın veya köle öldürürse, kısas yapılamaz. Çünkü kısas "hüre hür, köleye köle, dişiye dişi" dir. Bu insanlık dışı hükme elli takla da attırılsa, yüzelli takla da attırılsa sonuç aynı: Cinsiyet ve hürriyet ayrımcılığı suçu, yani insanlık suçu işlenmiştir. Biter. Bu kadar...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.