Ölümden sonra hayat!

[Misafir yersoy]

ben birşeyi soyuta atmıyorum inandıgım şeyleri yine inandıgımın bilgisine dayanarak sölüyorum.... ve bu kadar açıklama yapmısken sana sunu soruyorum o kadar diyorsunuz ALLAH yoktur diye bana bunun bilimsel açıklamasını yaparmısın

 

Yahu ben mi anlatamıyorum millet mi anlamak istemiyor. Olmayan bir şeyin bilimsel ispatı olurmu? Bunu var diyen yapar! Bilimsel olarak her hangi bir verisi olmayan şey zaten yoktur! Daha ne ispatı? Bu bir inanıştır, kabuldür!

[Φ LaRsiE_]

Yahu ben mi anlatamıyorum millet mi anlamak istemiyor. Olmayan bir şeyin bilimsel ispatı olurmu? Bunu var diyen yapar! Bilimsel olarak her hangi bir verisi olmayan şey zaten yoktur! Daha ne ispatı? Bu bir inanıştır, kabuldür!

 

 

1,5 milyar Müslüman şimdi olmayan bir şeyemi inanıyor yapma ALLAH aşkına yaa ispatlıyamıyorsunuz işin içinden çıkıyorsunuz inanış diyorsunuz böyle mühim bir konuya böyle bir cevap yakıştıramadım ben

[Misafir yersoy]

1,5 milyar Müslüman şimdi olmayan bir şeyemi inanıyor yapma ALLAH aşkına yaa ispatlıyamıyorsunuz işin içinden çıkıyorsunuz inanış diyorsunuz böyle mühim bir konuya böyle bir cevap yakıştıramadım ben

 

Hmmm. Bak bunu düşünmemiştim Larsie, 1,5 milyar insan inanıyorsa kesin vardır. Dur ben de inanayım...

Bu arada, konu mühim evet. Yakıştıramadığın şeyi biraz daha düşün ondan sonra yaz... Polemiğe sokma beni olur mu?

[Φ LaRsiE_]

Hmmm. Bak bunu düşünmemiştim Larsie, 1,5 milyar insan inanıyorsa kesin vardır. Dur ben de inanayım...

Bu arada, konu mühim evet. Yakıştıramadığın şeyi biraz daha düşün ondan sonra yaz... Polemiğe sokma beni olur mu?

 

 

ben sana inan demiyorum ki inandıgım gerçeklere ben inanmam benim inandıgım gerçeklere sen inanmazsın saygı duyarım polemiğe girilecek bir durum söz konusu yokken bu polemik lafı nerden çıktı şimdi düşünerek yazmasam zaten burda hakaret söz konusu olurdu ama ne sana ne inancına hakaret edicek birşey yazmam ve buda benim düşünerek yazdıgım anlamına gelmez mi

[Φ TARAFSIZ]

1,5 milyar Müslüman şimdi olmayan bir şeyemi inanıyor yapma ALLAH aşkına yaa ispatlıyamıyorsunuz işin içinden çıkıyorsunuz

 

4,5 milyar insanda Kur'ana inanmıyor, Kur'an yalan mı o zaman ?

 

Larsie, ruh ve ölümden sonra hayat tamamen bir inanıştır, hakkında bir bakteri, bir mikrop, bir ultraviole ışığı, bir atom elektronu kadar bile bilimsel bir delil yoktur. Bunun üzerine söyleyeceğiniz hiçbir şey gerçek ve doğru değildir. Şu ana kadar hiçbir açıklamanız gerçeği yansıtmadı, bilimden örnekler veriyorsunuz ama hiçbiri düşündüğünüzü desteklemiyor, çünkü bilimsel olarak anlattığınız şeyler hep düşündüğünüzden farklı tespitleri açıklıyor !

 

örneğin

 

1. Diş var, diş doktoru da vardır. Ruhta vardır ki ruh doktoru da vardır. Bilimin olmayan bir şeyin doktorunu icat ettiğini iddia edebilecek biri var mı...?

 

Bilimsel olarak Ruh (kısaca ve basitçe), beynin bütün işlevlerinin toplamda oluşturduğu davranış biçimleridir. Demekki Ruh ve Sinir hastalıkları dalı, beyinin bütün işlevlerinin sonucunu inceler araştırır ve tedavi etmeye çalışır ! yani inceledikleri soyut değil somut bir şeydir. Hiçbiri gidip ölen bir insandan ayrılan ruhu (!) incelemez ya da ortalıkta dolaşan ruhları (!) cinleri vs. incelemez.

 

saygılar

[Φ Suheyla]

Biz inananların ölümden sonra hayat olduğuna dair kanıtları yok!

 

Peki siz inanmayanların var mı?

 

Ölümden sonra hayat olmadığına dair kanıtınız var mı?

 

 

Buna "Dinleri" dinleyip, mantik kullanarak cevap verirsek;

 

Bakalim Dunyadaki degisik dinlere bugun... Bu Dinlerin çoğu ifade ederki, eger bu dinlere bagli degilseniz, siz Cehenneme gideceksiniz. Fakat bildiğiniz gibi boyle soyluyen dinlerin sayisi "1" den fazla ve insanoğlu "1"den fazla dine bağli olmadiğindan dolayi, herkesin Cehenneme gitmesi lazim gerekir.

 

Umarim yardim edebildim size!

[Φ akrepkral1231]

Bir uçak mezarında bir fırtına kopsun, yüzyıllar boyu sürsün bu fırtına, bütün uçağın parçaları havada uçuşup dursun ve en sonunda bu fırtına dursun ta ki uçağın kanatları pencereleri bütün kabloları tekerlekleri eskiden olduğu gibi uçmaya hazır bir uçak karşımıza çıksın. işte bu ihtimal sizce yüzde hatta milyonda kaç ise bu kainatın hatta insanoğlunun bu kadar tesadüfen kusursuz bir şekilde ortaya çıkması kadar basittir. en basit örnek vermek gerekirse gözümüz. görmesi için Göz esas olarak üç tabakadan oluşur.

 

Dış tabaka

Orta tabaka

İç tabaka

1. Dış tabaka :

Gözün en dış kısmını oluşturur. Gözün bütünlüğünün korunmasında önemli rolü vardır. Önde yer alan saydam kornea, hemen korneanın etrafından başlayıp gözü tümüyle çevreleyen beyaz renkli sklera ve kornea ile skleranın birleşim yeri olan limbus isimli bölümlerden oluşur. Kornea gözün en çok kırıcılığa sahip ortamını oluşturur.

 

2. Orta tabaka:

 

Uvea tabakası olarak ta bilinir. Uvea; iris, siliyer cisim ve koroid olarak isimlendirilen farklı bölümlerden oluşmuştur.

 

3. İç tabaka:

 

Görmeden sorumlu olan retina tabakasından oluşmuştur. Göz içerisinde içi sıvılarla dolu üç bölüm mevcuttur.

 

 

 

Ön kamara

Arka kamara

Vitreus bölümü

1. Ön kamara :

 

İris ve korneanın arka yüzü arasındadır. Aköz hümör adı verilen sıvı ile doludur.

 

2. Arka kamara :

 

Önde iris, arkada lens ve zonüllerle sınırlandırılmıştır. Arka kamara da aköz hümör ile doludur. Ön kamara ve arka kamara birbirleri ile pupilla aracılığıyla ilişki halindedir. Arka kamarada üretilen aköz hümör pupilla yoluyla ön kamaraya geçer.

 

3. Vitreus bölümü :

 

Lens ve zonüllerin arkasında kalan ve retinaya komşu olan bölümdür. Vitreus bölümü %98,5 oranında su'dan oluşmuş, kollajen fibriller, protein ve hiyaluronik asit içeren, jel kıvamında vitreus adı verilen sıvı ile doludur.

 

işte bunlardan birinin olmaması yada sıralamada biri diğerinin önünde olması tamamen görme işlemimizi gerçekleştiremezdik. tamam bu bir tesadüf milyarda bir ihtimal ama olabilir, peki beyindeki kusursuz tasarım damı tesadüf? damarlarımızda akıp giden kan bile tesadüf o zaman... bir ispat istiyorsunuz illa, sizin var olmanız bir ispat değilmi? nasıl bu kadar kör olabilirsiniz? dünya üzerinde olan bu kadar canlının var olması ve kainatın bu kadar kusursuz işlemesi var iken nasıl göremezsiniz bu kadar kusursuz olan şeylerin bir düzen içinde yaratan bir güç olmadığını? basit bir fotoğraf makinası bile kendiliğinden yapılamaz onu yapan muhakkak bir güç vardır. o zaman bizi yaratan neden sizce yok?

[Φ Tengeriin boşig]

işte bunlardan birinin olmaması yada sıralamada biri diğerinin önünde olması tamamen görme işlemimizi gerçekleştiremezdik. tamam bu bir tesadüf milyarda bir ihtimal ama olabilir, peki beyindeki kusursuz tasarım damı tesadüf? damarlarımızda akıp giden kan bile tesadüf o zaman... bir ispat istiyorsunuz illa, sizin var olmanız bir ispat değilmi? nasıl bu kadar kör olabilirsiniz? dünya üzerinde olan bu kadar canlının var olması ve kainatın bu kadar kusursuz işlemesi var iken nasıl göremezsiniz bu kadar kusursuz olan şeylerin bir düzen içinde yaratan bir güç olmadığını? basit bir fotoğraf makinası bile kendiliğinden yapılamaz onu yapan muhakkak bir güç vardır. o zaman bizi yaratan neden sizce yok?

 

Bu kusursuzluğu yaratan kusursuz gücü yaratan kusursuz güç nedir peki?

Tanrı'nın Tanrı'sı kimdir öyleyse?

Yaratıcının yaratıcısı?

Olmadığını nereden biliyorsunuz?

 

Çok klasik oldu değil mi bu soru?

 

Şöyle devam edeyim:

Evrim, bir hurdalıktan, zamanla süper bir jet uçağının çıkabileceğini iddia etmez, hiç etmemiştir.

Zamanın ve doğal koşulların ve bununla birlikte canlı yaşamının, uyum sağlayarak değişebildiğini ortaya koyar.

Takdir edersiniz ki jer uçakları canlı değildir ve kendi varlıklarını sürdürebilecekleri organik bir yapıları yoktur.

O yüzden birisi tarafından yapılmaya ihtiyaçları vardır.

Ancak canlılık böyle değildir.

Canlılar üreyebilirler, doğada kendi başlarına var kalabilirler.

Siz ölürsünüz ama organizmanız bir biçimde yaşar.

 

Ayrıca Evrim, tesadüfleri de savunmaz...

 

Evrim'in savunduğunu iddia ettiğiniz herşey, sizin öyle olduğunu sandığınız ama aslında Evrim ile alakası olmayan birşeydir.

 

Evrim, Göz'ün orta tabakası yokken, bunun birden bire ortaya çıkması demek değildir.

Gözün orta tabakası, daha ilkel bir göz biçiminde vardır ancak daha az işlevsel ya da daha az gelişmiştir.

Bir önceki ilkel gözde de çok daha ilkeldir.

Böylelikle göz olabilecek ilk sinir yapılanmasına kadar bir süreç izlenebilir.

 

Ayrıca daha ilkel bir göz, bugün bizim gördüğümüzde çok daha az şey algılıyor olabilir.

Ancak ışığı %50 algılayabiliyor olmak, %100 algılıyor olmaktan oldukça kötü olabilir,

Fakat %10 algılıyor olmaktan çok çok daha iyidi ve yaşamsal öneme sahiptir.

En ilkel göz belkide var olan sinir yapısı ile %1 olarak ışığı algılıyordu...

Ancak bu, hiç görememekten kat kat daha yararlıdır;

Çünkü canlının ışığa yönelmesine, ışıktan yararlanabilmesine ve bazı tehlikleleri hiç görememekten daha iyi algılayabilmesine, hatta besin bulmasına bile yarayabilir.

 

Dolayısı ile gözün bölümleri "ol" der gibi birden bire yoktan var olmamıştır.

 

Kafanızda bir evrim taslağı oluşturmuşsunuz ve onu evrim sanıyorsunuz...

[Φ Nüanss]

Biz inananların ölümden sonra hayat olduğuna dair kanıtları yok!

 

Peki siz inanmayanların var mı?

 

Ölümden sonra hayat olmadığına dair kanıtınız var mı?

 

Bir zamanlar öğrenciydim. Sanki hayat hep öğrenci olarak, okulda geçecekmiş gibiydi fakat bir gün okul bitti. Benim için bitti. Okul hayatı sürüyor, şimdi başka öğrenciler aynı okula devam ediyor ama benim için o hayat bitti. Ben o okul hayatından öldüm ve sonrasındaki hayatı sürüyorum. Yeni bir hayata doğmuş oldum. Benim için ölüm sonrası hayat bu ve bu gibi örneklerdir.

Yaşadığımız her an'ın manası var. Manalandırmak bize kalmış. Benim verdiğim örnek, kendi hayatımdaki örneklerden sadece birisiydi..Daha nelerden öldük ve sonrasını yaşıyoruz an içinde. Ancak yaşadığımız şeyleri örneklendirebilir, anlatabilir, ispatlayabiliriz çünkü şahidiz kendi yaşamımıza.

 

Sureti ölüm ile ilgili ise; ölüp dirildikten sonra, gördüğü öte hayatı anlatabilecek kaç kişi oldu etrafınızda? benim hiç olmadı kaldı ki olsa ve anlatsaydı bile ne farkederdi ki? Şahit olan, yaşayan ben olmadıktan sonra benim için ispatlanmamış olacaktır; ölümden sonra hayatın varolduğu da, varolmadığı da.

 

Birçok kişi; ölümden sonra hayat var, kitapta yazıyor diyebilir. Bunu inkar veya ikrar edemeyiz belki ama bir düşünmek lazım; nasıl bir ölümden bahsediliyor diye. Yaşamın manasını keşfetmek varken, ölüm sonrası hayatın olup olmaması pek farketmiyor. Yaşamadan, şahit olmadan bilemiyoruz.

[Φ Varidat]

Yaşadığımız her an'ın manası var. Manalandırmak bize kalmış. .

 

Sayın Nüans güzel bir yazı olmuş teşekkürler,

 

Yukarda alıntıladığım yazınızdaki bölümü açarsanız sevinirim,

 

Anlıya bildiğim kadarıyla,Aslında yaşantımızdaki gördüğümüz yada tanık olduğumuz şeylerin bir anlamı yok,

 

Yaşantımızdaki bu kavramlara subjektif bir anlam yükleyen ve bunları var kılan İnsan mı diyorsunuz,

[Φ Nüanss]

Aslında yaşanılan herşey mananın ta kendisi. Yani herşeyin, her an'ın manası var elbette ancak biz bu mananın farkında değilsek, bizim için varolmamış olur. Burada haklısın varidat, manayı kendimiz için var kılabilecek olan biziz evet.

 

Örneğin; küçük bir çocuğun sahilden topladığı taşlar ne kadar anlamlıdır onun için.(Benim için anlamı vardı, öyle olmuş olduğu için de hala anlamlı)

Taşların sahilde birikmiş olmasının zaten bir manası vardır, oluşum içindeki yerleri orasıdır ama kendisi için manalandıran, o küçük çocuktur.

 

bu örnekleri çoğaltabilir, geliştirebiliriz. Yaptığımız, yaşadığımız hiç birşey boşuna değil. Herşey başka birşeyin oluşumu için, olması gereken. Bunu bilerek veya bilmeyerek yaşamak bize bağlı. Hayatımızın manasını keşfetmek bizim bakışaçımızda gizli yani.

[Φ çelikbilek]

Gidip gelen varmı ? Tanıyan yada yakiini olan ? Sair tarafa , öteye.....

Bakın elimizde müthiş bir ipucu var.

En azından Beriyi biliyoruz. Beriyi hafife almayın sakın.

Öte kavramını var eden Beri kavramı. Beri olmasaydı Öte'de olmayacaktı.

Bedensel göz önünden gidiş yada sureti ölüm yeni bir doğuş gibi.

Ölümden sonra hayatmı ? Daha güzel bi yaşam varmı acaba ???

Ama bundan emin olmalıyız.

Hayatın tüm oluşumlarını izlerken, hayranlığını yada anlamsızlığını yaşarken

verdiğimiz değerler bizi oluşturuyor. Ama Hepsi Beriden alınan örneklerle.

Tüm varlığımız sadece anılarımız.... Yani Berideki yaşadıklarımız....

Ne dersiniz , göz önünden çekilince o anılarımız kalmasın sadece yaşayan...

[Φ Radya]

Gidip gelen varmı ? Tanıyan yada yakiini olan ? Sair tarafa , öteye.....

Bakın elimizde müthiş bir ipucu var.

En azından Beriyi biliyoruz. Beriyi hafife almayın sakın.

Öte kavramını var eden Beri kavramı. Beri olmasaydı Öte'de olmayacaktı.

Bedensel göz önünden gidiş yada sureti ölüm yeni bir doğuş gibi.

Ölümden sonra hayatmı ? Daha güzel bi yaşam varmı acaba ???

Ama bundan emin olmalıyız.

Hayatın tüm oluşumlarını izlerken, hayranlığını yada anlamsızlığını yaşarken

verdiğimiz değerler bizi oluşturuyor. Ama Hepsi Beriden alınan örneklerle.

Tüm varlığımız sadece anılarımız.... Yani Berideki yaşadıklarımız....

Ne dersiniz , göz önünden çekilince o anılarımız kalmasın sadece yaşayan...

 

Eşimin babası 90 yaşlarında..

 

Ona baktığımda içimi koskoca bir boşluk hissi kaplıyor,kafama bir sürü düşünce hücum ediyor..Artık bir çok şeyi hatırlamıyor,torunlarını tanımıyor,çocuklarını arada hatırlıyor.Son bir senedir yürüyemiyor..Oturmak,kalkmak,çatal-kaşık kullanmak..

 

Doğmadan önce ruhum neredeydi bilmiyorum,öldükten sonra da bilmiyeceğim.Ama artık bişeye şiddetle inanıyorum,beynimin işlevi bittiğinde yani öldüğümde ben" ben"olmayacağım,Dünya'ya ve hayatında olduğum insanlara tamamen yabancılaşacağım.(sabah bunu düşünürken oğlum uyandı ve durduk yere ilk sözü şu oldu.."anne bu Dünya'yı ve seni hiç unutmayacağım" :unsure:)

 

Yaşam ruhu olgunlaştıran bir deneyim değil mi...? Sadece tek bir yaşamla kaçımız olgunlaşabiliriz.Öldükten sonra yeni bir beden, bu yüzden hiç de uzak gelmiyor bana.Ta kii tam bir olgunluğa erene kadar..

 

Bu süreç bittikten sonra belki gerçek ""BEN",gerçek "DÜNYA"

 

Bilmiyorum anlatabildim mi..

[Φ ftoyd]

Sevgili Radya,yaşlılıkla birlikte gelen bu haller(babamda bir hasta), benim bile kafamı defalarca kurcalamıştır. Ama görünen o ki, yaşlılıkta ki bu hallerin başa gelişinde bile,öncesinden birikimler,eserler var.Belki bu konuda detaylı araştırmalar,farklı olarak dini taraftan da yürütülmeli.Ben , en azından namaz hareketlerinin ve özellikle secde hareketinin ,nelere sebebiyet verdiğine dair detaylı bir bilimsel araştırma olmasını isterdim.

Konunun açılış ve gelişimine bakınca ise, malesef müslüman olmama karşın, müslüman arkadaşımı bu konuda destekleyemeyeceğim. Biz inanırlar,Kuran ın Allah tan olduğuna inandığımız için zaten bu kavramları da kabulleniyoruz ve iman ediyoruz.Zaten onların önüne dünyasal, bilimsel kanıt koysak, atıyorum çıkan ruhları görüntülesek, cinleri falan görüntülesek ya da Allah kendini gösterse,zaten hepsi imanlı olacak.Fakat ,onların imanlı olmamaları için gerekçeleri var sadece,bizler gibi imanlı olmak için gerekçeleri yok. Yani bizim metafiziksel hislerimiz ile onların bakış açısı zaten bambaşka. Bu yüzden bilimsel olarak önlerine koyamadığımız hiçbir konuda onlarda tartışmamakta zaten fayda var. Ha bizim güzel algıladığımız bir ayet onlara çok çok kötü geldiğinde , elimizden geldiğince kendi bakış açımızı anlatırız belki.Ama metafiziksel hiçbir olguda ,asla ve asla bağdaşamayız.Bir kuluna iman nasip eden sadece Allahtır. Allah dilediğini yoluna iletir.Biz sadece bu dünyada , bize zarar verilip verilmediği, etrafta bozgunculuk yapılıp yapılmadığı noktasında karşı karşıya gelebiliriz.Yoksa bi insan inançsız,ama kendi halinde sana sataşmıyor, zarar vermiyor,kutsalına sövmüyor karışmıyor. Bizde ona karışamayız. Bize düşen her zaman, selamın en güzelini vermek ve gülümsemek ve yardıma hazır bulunmak. Sadece bu.

Müslüman alemi kendi hayatını Allahın dinine uygun yaşamaktan bu kadar uzakken, bu tarz konularla inanmayanlarla uğraşmak ,yine bana artık garip geliyor. Biz müslümanlar bi kendimizi düzeltelim ilk önce. Çünkü adına İslam ülkeleri denenlerin uygulamaları oldukça, ben dinim için çabalamaya korkar oldum.

[Φ Dayı]

 

Ölümü incelemek yerine Hayatı,yaşamı gözlemleyip incelesek derim ben şahsen..

 

Evet..ANILAR..HATIRALAR..başka birşey yokki..bakın geçmişinize bir..anılardan başka ne var..birgün bu Anı biriktirme işi bitecek..siz Anı ve Hatıralarınızın toplamı olacaksınız..aslında henüz oluşmaktasınız.. aman haaaa.. anılar hatıralar GÜZEL olsun..bu gezegende geçireceğiniz her saniyenin hakkını verin..

[Φ delifırtına]

 

Ölümü incelemek yerine Hayatı,yaşamı gözlemleyip incelesek derim ben şahsen..

 

Evet..ANILAR..HATIRALAR..başka birşey yokki..bakın geçmişinize bir..anılardan başka ne var..birgün bu Anı biriktirme işi bitecek..siz Anı ve Hatıralarınızın toplamı olacaksınız..aslında henüz oluşmaktasınız.. aman haaaa.. anılar hatıralar GÜZEL olsun..bu gezegende geçireceğiniz her saniyenin hakkını verin..

 

Son sözü söylemiş Dayı..

 

Zaten dünden beri kimsede çıt yok..

 

Vallahi dayıcım ben her gün bahçemi çok güzel suluyorum..

[Misafir S.e.t.h]

Ölümden sonra hayat denen şeyin ne olduğunu anlamak için öncelikle ruhun ne olduğunun anlaşılması gerekir.

 

Ruh nedir?

Ruh düşünen ve duygulanan insanların ben diye tarif ettiği zihinsel faaliyet midir?

Yoksa kalbinizi attıran özel bir güç müdür?

Ruhtan ne anlıyorsunuz?

Bu önemli...

 

Sonra ölümün ne olduğunu anlamanız gerekir. Örneğin beyin pek çok bölümden oluşur. Bazen bir damar tıkanıklığı sonucu tamamen harap olur ve işlevini yitirir. Bu ölüm müdür? Zira kalbiniz atmaya ve bitkisel hayatta olmaya devam edersiniz. Bazen sadece kalbiniz durur ve suni bir kalp cihazı ile diğer organlar yaşamaya devam eder. Ya da ALS hastaları gibi sadece solunumu durmuş kişiler vardır ve suni solunum cihazı ile yaşamaya devam ederler. Bazen tek çalışan beyindir ve vücudun gerisi felç halindedir. Beyinin kısmi felçlerinde ise hasar olan bölgeye göre ben dediğiniz özelliklerin bir kısmı kaybolur ve bir daha geri dönmez. Bir insanı beyni ölmüş olarak onlarca yıl hayatta tutabiliriz.

 

Ruh dediğimiz beyindeyse, beynin kısmen ölmesi durumunda ruhun kısmen öldüğünden mi bahsetmek gerekir. Ruhun ölen kısmı sonraki bir hayatı yaşarken, kalan kısmı bu hayatta olmaya devam mı eder?

 

Tıp açısından tüm organlar (kalp, beyin, akciğer vs vs.) hücre gruplarının oluşturduğu topluca birarada çalışan sistemlerdir. Bunların tümünün ölümünde dahi sadece örneğin size ait bir hücreyi bile yüzlerce yıl yaşatmak mümkündür, örneğin kökhücreler. Ve bu size ait dondurulmuş hücreyi çoğaltarak sizi yeniden oluşturmak mümkündür. Bu yeni kişi sizin hücrenizden oluştuğuna göre siz midir ya da başkası mı? Ruhunuz bu yeniden oluşan vücudunuzda devam eder mi?

 

Eğer ruh dediğiniz hiç hissedilmeyen soyut bir varlık ise bu olgunlaşabilecek bir şey de değildir, çünkü gerçek hayatla bir bağlantısı olmayan, bilinçle ilgisiz bir olgudur bu seferde! Bilinçsiz ve tarif edilemez bir haldir!

 

Eğer ruh dediğiniz gen ve DNA ise, DNA evrimsel olarak kısmen gelişir ve çocuklarınızda yarısı da olsa yaşamaya devam eder, tabi farklı bir bilinçte... Ruhun yeniden başkasında hayat bulmasının bilimsel olarak gözüken tek yolu ruhun = genetik şifreniz olması şartıyla çocuklarınızdır.

 

Sevgiler, saygılar...

[Misafir demirefe]

Zaten dünden beri kimsede çıt yok..

Dünden beriyse çok zaman geçmemiş... Ben hemen "çıt"ımı çıkarayım:

 

Kafanızı takmayın. Ölüm diye bir şey yoktur! "Nasıl yok yahu? Her gün kaç kişi ölüyor haberin var mı senin? Nasıl olmaz? Bu mezar taşları ne peki? Dilleri yok konuşmuyorlar diye ölüm yok mu oldu şimdi?"

 

Durun hemen celallenmeyin! Açıklayacağım:

 

Şimdi yaşıyor musunuz siz kardeşim? Evet. Bu metni okuyor olduğunuza ve anlıyor olduğunuza göre evet... Düşünüyorsunuz, o halde varsınız. Felsefede bu kadar kesin bir yargı daha konamamıştır. Ölüm var mı? Yok. Olacağı bırakın, şu an var mı, yok, çünkü yaşıyorsunuz.

 

Diyelim yarın öldünüz. "Anaaa! Tüh, öldük be!" diyebilecek misiniz? İşte düğüm burda. Eğer "tabii ki diyebileceğiz" diyorsanız yandınız. O zaman size ölüm var. Ben diyemeyeceğimi düşünüyorum, bana ölüm yok!

 

"Hadi bi de varsa?"

 

Haaa... Şimdi ona gelelim. Hadi var olsun bakalım. Ne olacak görelim. Öldüm, bi de baktım, ana! O ne be? Bu ne? Hâla kendimi algılıyorum. Şu taraftaki toplanmış domatesler "sonunda gitti kurtulduk" diye belli belirsiz gülümsüyorlar. Bak gerçek dostlarıma, nasıl da üzgünler. Ah sizi domatesler... Neyse uzatmayayım:

 

Benim bir şeyden korkum yok. Kimsenin tavuğuna kış demedim. Hani nerde tanrı? Beni ona götürün, yakasına yapışıp öyle sorular soracağım ki evreni yarattığına pişman olacak. "Evreni yarattıysam bile içine keşke bu adamı koymasaydım!" diyecek. Nerede o?

 

Anlamadım! "Nerde o yoğurdun bolluğu? Ateş, zebaniler, işkence..." mi dediniz? Hadi ordan! Tanrı psikopatsa ben ne yapayım? Elle gelen düğün bayram...

[Φ delifırtına]

Dünden beriyse çok zaman geçmemiş... Ben hemen "çıt"ımı çıkarayım:

 

 

[Φ akıllı deli]

çekilin çekiliinn

 

ben doktor olduğumu söylemiştim dimii

 

ölümden sonra hayat varsaaa neden ölüm var o zaman dimi

[Φ delifırtına]

çekilin çekiliinn

 

ben doktor olduğumu söylemiştim dimii

 

ölümden sonra hayat varsaaa neden ölüm var o zaman dimi

 

 

Sussss gelip topluca götürecekler bizi,ben bi kere gömleği tersten giymeyi denedim çok zor oluyo...

[Φ akıllı deli]

 

Sussss gelip topluca götürecekler bizi,ben bi kere gömleği tersten giymeyi denedim çok zor oluyo...

ben giyiyorumda düğmeleri arkadaşa ilikletiyorum

 

şimcii konuyla alakalı olarak devam edeyim

 

madem öyle diyelim ki hayat var ölümden sonra, intihar eden birisi için bu kötü mü iyi mi?

[Misafir S.e.t.h]

ben giyiyorumda düğmeleri arkadaşa ilikletiyorum

 

şimcii konuyla alakalı olarak devam edeyim

 

madem öyle diyelim ki hayat var ölümden sonra, intihar eden birisi için bu kötü mü iyi mi?

Kötü tabi durmadan intihar etmesi lazım yeniden :S

[Φ akrepkral1231]

Evrim, bir hurdalıktan, zamanla süper bir jet uçağının çıkabileceğini iddia etmez, hiç etmemiştir.

Zamanın ve doğal koşulların ve bununla birlikte canlı yaşamının, uyum sağlayarak değişebildiğini ortaya koyar. bunu söyleyen Tengeriin boşig

Zaman, doğal ve uyumdan bahsetmişsin... ne kadar toz pembe bir tabloda var oluş bu ya:D hiç bir aksilik olmadan hücreler meydana gelmiş hücrelerde hadi birleşelim de bilmem kaç milyar yıl sonra bir bedenimiz olsun demiş dimi? tamamen tesadüf yani... şunu unutmayın. dünyada hiç bir şey tesadüf değildir. her şeyin bir amacı vardır. yine tekrarlıyorum. Sizce gözünüzün gördüğü yada duyduğu her şey bir güç tarafından yapılmışmıdır? bu otoyolda olabilir bir apartman yada bir fotoğraf makinası... bunlar boş yere yapılmadığına göre biz nasıl amaçsızca var olduk? herşeyin var olma amacı var iken neden bizim var olma amacımız yada bir güç tarafından yaratılmamış olmamız gerekiyor? neden?

[Φ FUZULİ]

''Dünyaya geldiğim anda,

Yürüdüm aynı zamanda.

İki kapılı bir handa,

Gidiyorum gündüz gece.''

 

diyen rahmetli Aşık Veysel görmeyen gözüyle böyle görmüş kendi gönül penceresinden hayatı.

Dünyaya gözümüzü açtığımızda girdik birinci kapıdan hana.Han ki on yıllık,yirmi yıllık,altmış yıllık topu topu bir anlık ömür dünya.Şu yaşadığın andan gerisi, ötesi ne kadar gerçek ki sana?Hatıralarla hatırlanan geçmiş ömrünün gerçkten varlığını yaşandığını kim kanatlayabilir sana sendeki hislerden başka.

 

Ölüm bu hanın çıkışında açılan ikinci kapı sana.Bu kapının başka bir hana açılmadığını kim söyleyebilir sana?Ölüm var sonunda bu yolculukta.

 

Ölümden sonra hayatı kanıtlamadım ama ölümden sonra hayatın olmadığına karşı tek gerçeğin dünya hayatı olduğu ölmeden kanıtlanırsa iş işten geçmemiş olur ölümden sonra hayatın olmadığına inanana.

 

MUHABBETLE...