Zıplanacak içerik

gloria

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

gloria tarafından postalanan herşey

  1. FELAKET HENRY "Felaket Henry" ya da orjinal adıyla "Horrid Henry", Franceska Simon tarafından yazılmış son derece eğlenceli, komik bir çocuk romanı serisidir. Özellikle 8-9 yaş arası çocuklara hitap eden serinin resimleri de yine çocuk edebiyatının en iyi çizerlerinden birisi sayılan Tony Ross tarafından yapılmıştır. Serinin kitapları 60'ın üzerinde ama henüz 29 tanesi Türkçe'ye çevrildi ve çevrilmeye de devam ediyor. (Kitaplar hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için İletişim Yayınları'nın sayfasına göz atabilirsiniz.) Felaket Henry aslında adı üstünde gerçekten de felaket bir çocuktur, yani bir anti kahramandır. Henry bir bakıma haylazlığın kitabını baştan yazmaktadır. Yaratıcısı Franceska Simon, Felaket Henry kitaplarını bir tür çocuk western’i olarak düşündüğünü söylüyor ve Henry'nin maceralarını “Henry, berbat davranışlarına rağmen sıklıkla zafer kazanan bir kanunsuzdur. Nasıl yetişkinler alışılmışın dışında davranan kişilerin öykülerini okumaktan hoşlanıyorlarsa, çocuklar da sonuçlarını kafasına takmadan aklına eseni yapan bir çocuğun çekiciliğine kapılıyorlar.” şeklinde yorumlamıştır. Felaket Henry serisinin her kitabında dörder adet hikaye bulunmaktadır. Henry'ye bu öykülerde kardeşi Mükemmel Peter eşlik etmektedir. Henry ne kadar felaketse kardeşi de o kadar mükemmeldir öyle ki anne babaların sahip olmayı dileyecekleri kusursuz evlat tam da Mükemmel Peter'dır. Tabii aslında Mükemmel Peter görüntüde iyidir, anne babaya kusursuzmuş gibi davranmak onun için bir yöntemdir. Felaket Henry'nin bu kadar felaket olmasının sebeplerinden birisi de Mükemmel Peter'ın içten pazarlıklı, saman altından su yürüten çıkarcı kişiliğidir. Yani olaylar olaylar olaylar : ))) Bu yorumu okuyunca çocuklarınıza bu kitapları okutmak istemeyeceksiniz biliyorum ama hiç düşünmeden okutun derim. Hele ki çocuklarınız kitap okumaktan pek hoşlanmıyorlarsa bu kitapları okuduktan sonra fikirleri tamamıyla değişecektir, benden söylemesi FELAKET HENRY Özgün adı: Horrid Henry Yazar: Franceska Simon Resimleyen: Tony Ross Çeviren: Bahar Siber-Seda Aroymak Yaş grubu: +7 yaş Yayınevi: İletişim
  2. Günaydın
  3. FIZY: ONLINE MUZİK DİNLEME http://www.fizy.com u çoğunuz bilirsiniz tabii ama ben bilmeyenlere bir bildirelim istedim. Fizy iyi bir arşive sahip online müzik dinleme sitelerinden birisi... Üyelik istemiyor. Sadece sayfasına giriyorsunuz dinlemek istediğiniz sanatçının adını arama çubuğuna yazıyorsunuz. Ve şarkılar listeleniyor. Ondan sonra ister sırayla dinlersiniz, ister karıştırır dinlerseniz, isterseniz de tek tek kendiniz seçer dinlersiniz. Size kalmış yani... Sayfanın diğer güzel yanlarından birisi de tabii arayüzünün Türkçe olması ki bunun nedeni de sayfanın Türkiye merkezli olması... Ben şimdi mis gibi Fizy ile Louis Armstrong keyfi yapıyorum Çok da mutluyummmmmm...
  4. gloria şurada bir başlık gönderdi: Mizahi Yazılar - Komik Yazılar
    Hahahhahhaha olay gerçek... Ve çook iyi... Güne eğlenerek başlayalım dedim...
  5. gloria şurada bir başlık gönderdi: Hobiler- Kadınlar için
    BOB MARLEY BERESİ Bu kış kendimi örgülere verdim, akşamları bir yandan filmlerimi izlerken bir yandan da kendime ve arkadaşlarıma renk renk bereler ördüm. Örgü yapmak beni çok rahatlatıyor, hele de beynim birçok şeyle dopdoluyken... Düşüncelerden kaçmamak lazım tabi ama eğer yorulduysanız arada o beyni dinlendirmek iyi oluyor İşte böyle zamanlar için size bu kış ördüğüm BOB MARLEY TARZI dedikleri beremi nasıl ördüğümü anlatacağım. OKuyunca siz de farkedeceksiniz ki gerçekten de basit... Evet gelelim Bob Marley beresinin örülüşüne: Ben 2 renkten ördüm ki Bob Marley bereleri en az iki renkle oluyor ama isterseniz 3 farklı renk ya da tek renkle de yapabilirsiniz. Malzemesi: 2 renkten 100'er gramlık iplik yeterli... İp normal bere ipi, çok kalın değildi çok ince de değildi. Örgü şişlerimi de 5 numara olarak kullandım. Örülüşü: Bollaşma ihtimalini göz önüne alarak (ki bollaşıyor) 76 ilmek atarak bereye başladım. Önce 15 sıra boyunca lastik ördüm. Bunun lastiğini her sırada iki ters 2 düz olarak ördüm ama siz isterseniz 1 ters 1 düz de örebilirsiniz. O da güzel oluyor. Lastiği ördükten sonra bere bitene kadar bir sıra ters bir sıra da düz örgü ördüm. Her 15 sırada bir, düz örgüye geldiğimde ip rengini değiştirdim. Yine Bob marley beresinin arka kısmının biraz bol olması gerektiğinden her 5 sırada bir ilmek sayısı toplamda 100 oluncaya kadar ikişer ilmek artırdım. İlmek sayısını 100'e tamamladıktan sonra artıma yapmadan devam ettim. Toplamda 15'erli (lastik hariç) 5 rengi bitirdikten sonra 6. renge geldiğimde 10. sırayı ördüm ve 11 sırada 3 ilmek düz, 1 ilmek dola, ve iki ilmeği birlikte çek şeklinde sıra bitene kadar aynı işlemi tekrarlayarak örmeye devam ettim. (Bu berede delikler açılmasını sağlayacak ve sonra onu iple sıkıştırıp tepedeki kukuletayı hazırlayacağız) 12, 13, 14 ve 15. sıraları normal örerek 16. sırada örgümü kestim. Berenin iki ucunu renkler birbirine denk gelecek şekilde iğneyle diktim. Sonra aynı boyda üç parça ip kestim. (Yaklaşık 20 cm kadar) Kestiğim ipleri saç örgüsü şeklinde ördüm. Beremi ters çevirdim ve 11. sırayı yaparken oluşturduğum deliklere ipi geçirdim. Daha sonra iyice sıkıp tepeyi birleştirdim. (Kukuleta berenin dış tarafında kalacak şekilde) tekrar yüzünü çevirdim. Berem hazırdı
  6. GERÇEK SEVGİLİ = Lars and the Real Girl IMDB: 7,4/10 Tür: Dram, Romantik Komedi Yapım: ABD-Kanada, 2007 Yönetmen: Craig Gillespie Senaryo: Nancy Oliver Görüntü Yönetmeni: Adam Kimmel Oyuncular: Ryan Gosling, Emily Mortimer, Paul Schneider, Kelli Garner, Patricia Clarkson… Konusu: Ağabeyi Gus ve karısı Karin'in evlerinin garajında yaşayan Lars, babası öldükten sonra iyice içine kapanır, insanlarla iletişim kurmaktan ve yakınlaşmaktan uzak durur. Lars'ın durumu için endişelenen ve onu ailenin bir parçası yapabilmek için çabalayan Karin ve Gus bir akşam Lars’ın onları internetten tanıştığı yeni kız arkadaşıyla tanıştırmak istediğini öğrendiklerinde çok sevinirler ve gerisi sürpriiizzzz Bence filmle ilgili başka tek bir kelime okumadan direkt izleyin… Kesinlikle izleyin, bu film en sevdiğim filmler listesine girdi bile… Sınırsız kez daha izleyebilirim. Ayrıca Ryan Gosting severlere sesleniyorum, onun bu filmdeki muhteşem performansını mutlaka görmelisiniz. Bütün filmlerine bedel diyebilirim ÇOOOOOK SEVDİM BU FİLMİ
  7. gloria şurada cevap verdi: sedelina başlık Forum Oyunları
    Bu yazıyı görmesem saatin bu denli geç olduğunu fark etmeyecektim. Gayet daha saat 21:00 falandır diye düşünüyordum ben, ne çabuk geçmiş Vayyyy
  8. gloria şurada bir başlık gönderdi: Yabancı Sinema
    GRİ KURT = THE GREY IMDB: 7.2/10 Yapım: A.B.D, 2012 Tür: Dram, Gerilim Yapımcı: Ridley Scott, Tony Scott, Joe Carnahan, Jules Daly, Jennifer Hilton Monroe, Bill Johnson, Mickey Liddell, Adi Shankar, Ross Fanger Yönetmen: Joe Carnahan Senaryo: Joe Carnahan, Ian Jeffers, Ian Mackenzie Jeffers Görüntü Yönetmeni: Masanobu Takayanagi Oyuncular: Liam Neeson, Dermot Mulroney, Joe Anderson, Frank Grillo, James Badge Dale Konusu: Alaska’da petrol sondajında çalışmak için görevlendirilen bir grup ve bu grubu kurtların saldırısından koruma için görevlendirilen avcı Ottway’in görev süreleri dolar ve ülkelerine dönmek üzere uçağa binerler. Uçak bir kaza geçirir ve ıssız, vahşi ve karla kaplı bir alana düşer. Sağ olarak kurtulanlar dondurucu soğukla mücadele ederken kurt sürülerinin de hedefi haline gelirler. İnsan oğlu kendisini hep dünyanın tek hakimi sanır ya işte bu filmde doğa karşısında ne derece aciz kalınacağını bir kez daha izleyeceksiniz. Öyle ki önceleri bir gün daha hayatta kalmak şükran duyulacak bir durumken zaman geçtikçe yaşadıkları her an isyana dönüşecek. After their plane crashes in Alaska, seven oil workers are led by a skilled huntsman to survival, but a pack of merciless wolves haunts their every step.
  9. SIR = UN ANGE A LA MER (ANGEL AT SEA) IMDB: 6.2/10 Yapım: Belçika-Kanada, 2009 Tür: Dram Yönetmen: Frederic Dumont Senaryo: Frederic Dumont Oyuncular: Martin Nissen, Anne Consigny, Oliver Gourmet, Julien Frison, Louise Portal, Pierre Luc-Brillant Konusu: Fas’ın güneyinde küçük bir kasabada anne, babası ve ağabeyi ile birlikte yaşayan ve mutlu bir çocuk olan Louis’nin hayatı babasının kendisine verdiği bir sırla birden bire değişir. Babası Louis’ye depresyonda olduğunu ve o gece kendisini öldüreceğini söyler. Filmle ilgili daha fazla ayrıntı vermek istemiyorum izleyin işte… Yalnız insanın sinirlerini bozuyor bu film, haberiniz olsun. Bu arada her ne kadar herkes rolünü çok iyi canlandırmışsa da hepsi bir yana Louis ayrı bir yana… Louis’yi canlandıran Martin Nissen gerçekten de bir çocuğun böyle bir sır karşısında taşıyacağı bütün ağırlığı, bütün yükü taşıyor, yaşayacağı bütün hüznü ya da bütün mutluluğu olduğu gibi hissettiriyordu. Mükemmel bir seçim ama endişelendim onun için… Umarım böye bir rolün ağır psikolojisini kolay atlatmıştır. A child is suddenly introduced to the darker side of the grown-up world in this drama. Louis (Martin Nissen) is a twelve-year-old boy who lives with his father Bruno (Olivier Gourmet), mother Marie (Anne Consigny) and older brother Quentin (Julien Frison). Bruno is a Belgian politician who has been sent to Morocco on an assignment, and Louis loves their new home by the seaside, where he can swim all day and play football with the other kids from the neighborhood. However, Bruno suffers from severe bouts of depression, and he's come to a point where he has a hard time hiding his condition from his children. One night, Bruno is talking to Louis and abruptly insists that he wants to kill himself, and he may do it that very evening. Bruno then tells Louis that what he's said is a secret, and he's forbidden to share it with anyone. The next morning, Bruno is still alive but Louis carries a tremendous burden as he tries to make sense of his father's dark moods and possible mortality.
  10. gloria şurada cevap verdi: _KaMİKaZe_ başlık Televizyon ve Radyo
    İzle evet kesinlikle seversin yani iyi vakit geçirtiyor ama ben Leyla ile Macnun'cuyum onları daha çok seviyorummmmm
  11. gloria şurada cevap verdi: _KaMİKaZe_ başlık Televizyon ve Radyo
    Yalan Dünya'nın videosu değil o Nurhayat'ın rol aldığı başka bir programın fragmanı... Özellikle ekledim Nurhayat'ı bir de burada yani Yeliz olarak izleyin diye
  12. başıma taş mı düşsün
  13. gloria şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Boğa Burcu
    Tanıdığım boğa erkeklerinden yola çıkarak diyebilirim ki; Birincisi son derece güvenirsiniz onlara, güvenilir bir imaj yaratırlar üzerinizde ama sonunda güveninizi sarsarlar hatta sarsmazlar yok ederler... İkincisi biriktirirler biriktirirler sonra böyle bir anda patlarlar neye ugradığınızı şaşırırsınız sinirlendiklerinde boğa gibi bunların gözü de kimseyi görmez, ciddi söylüyorum eğer öylelerken etraflarında dolanırsanız saldırırlar, duygusuzlaşırlar, inanamazsınız geldikleri o hale.. O zamanlarda mümkünse yok olmak, sinirleri geçinceye kadar görünmezmişsiniz gibi davranmak lazım, bu halin geçici olduğunu, bir süre sonra normale döneceklerini bilmenin iç rahatlığıyla susup sabırla beklemeniz yerinde davranıştır Velhasıl kelam bir yere kadar severim boğa erkeklerini ama tahammül sınırlarını zorlarlar adamın... Sonunda nefret edersiniz, yüzünü görmek istemezsiniz budur yani...
  14. gloria şurada bir video gönderdi: Kısa Film Videoları
    THE GUEST: 'Paradise is lost without others' Yaşlı bir kadın evinde kocasının doğumgününü kutlamaktadır. O sırada eve polislerden kaçan bir suçlu girer.. Yapımcı: Timothy Leborgne ve Mathilde Schyts Juul Müzik: Henrik Malmgren A film by Henrik Malmgren Yapım yılı: 2010 Web sitesi: http://theguestfilm.com/
  15. Valla geçen yıldı komşum bana dedi ki "bu Tekila bize Anıl doğduğu zamanlarda gelmişti hala duruyor içerseniz alın vereyim, ben içmiyorum... " Önce bi endişelendim Anıl dediği şimdi üniversiteyi bitirmiş ve askerde aradan bi 20 küsür yıl geçmiş yanii... ama sonra salla dedim ver içeriz tabii... Yanında yine bir o kadar eski rose şarabı vardı, onu da verdi.. O şarap var ya ömrümde içtiğim en güzel şaraplardan birisiydi, Tekila da bildiğin tekila işte ve yaşıyorum hiçbirşey olmadı sadece sarhoş olduk : ))
  16. gloria şurada yorum gönderdi Admin'nın blog başlığı içinde Admin Blog (Günlüğü)
    Bu erkekler anlamıyorlar kuzum, kadın önce ilgi istiyor, sevgi istiyor, seks ise bunların arasında en son gelen ama mecburen en ilk sıraya geçebilen oluyor çoğunlukla... Neden çünkü isteklerini her daim bu öncelikle tatmin edebiliyorlar... Seksi kullanıyorlar demek istemiyorum ama yeri geliyor kullanıyorlar Ama önce aynaya bakmak lazım, karşındakinin isteklerini ne kadar yerine getirebiliyorsun ki taleplerin var?
  17. gloria şurada yorum gönderdi crazy mom'nın blog başlığı içinde Baby C's blog
    Hahhahahah biz bu tacizlere karşı dirençliyiz, alt ederim ben onu sen merak etme İlkokulda çalışıyorum ben tecrübem var : ))))
  18. gloria şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    Alla Alla boş sayfa mı çektim kuradan O zaman sen seç be, ben demek ki fala inanmıyormuşum Jön'ün dediği üzere
  19. gloria şurada cevap verdi: _KaMİKaZe_ başlık Televizyon ve Radyo
    Açılay benim de dizideki en sevdiğim ve sond erece ironik bulduğum karakterlerden birisi, o nevrotik halleri, konuşmaları, kurduğu cümleler, emeğine sağlık cümlesi falan var gerçekten de böyle tanıdığım tipler... entel gibi geçinen ama aslında sadece geçinen... Nurhayat var bir de titiz, tertipli, hamarat bütün hanım teyzelerin seveceği türden, gelinim olsun diyeceği türden ama adama o konuşmalarıyla bir yerde illallah getirmiyor mu? Hahhahahha Komik vesselam... Nurhayat karakteri ile ilgili bir video önereceğim aklıma gelmişken; Bir aralar Psikolog diye bir programın fragmanları yayınlıyordu onda 3. fragmanda rolü vardı, Yeliz Hanım adında bir karakteri canlandırıyordu, aynıııııısı, o zaman da dikkatimi çekmişti, dizide bu role de çok iyi gitmiş... http://www.timsah.com/Psikolog-Fragman-3/C0VPVta_3y9
  20. Filmi izledikten sonra yazdığın yorumu tekrar okudum ve tam puan veriyorum. Gerçekten güzel bir yorum olmuş ki daha da iyi anlatılamazdı. Öncelikle ben filmin ismine bayıldım, Türkçe'ye "Yarından Önce" şeklinde çevrilmiş ama tam çevirisi aslında "Yarından Önceki Bütün Günler". Hani bir film ismiyle bu kadar mı uyumlu olur, evet işte tam da böyle, bu kadar uyumlu olur. Filmin ismindeki tüm şirinlik filme de yansımış ve gerçekten de bu film için yapabileceğim en güzel tanım aslında "bu film şirin bir film olmuş" olurdu, haksız mıyım? Bir de bence Allison karakteri ilginçti; görünüşte son derece değişken, sıkılgan, hareketli ama içten içe aslında bir değişim düşmanı, sabit ve bir o kadar da alışkanlıklarından kopamayan bir karakter... Ve bütün bunların yanı sıra farkına varmasa da filmin işlenişi içinde Wes onun kişiliğini etkiliyor ve onu yavaş yavaş değiştiriyor. Yani değişime açıkmış gibi duran aslında değişime kapalı olan ve yavaş yavaş değişen bir karakter Allison... Böyle bir karakteri oynamak, tüm bunları izleyiciye yansıtmak zor olsa gerek, bir yerde bir tizlik, bir aşırılık oluşurdu gibi geliyor anlatınca insana ama Alexandra Holden, Allison rolünün altından çok iyi kalkmış... Sonuç itibariyle "Yarından Önce" bir Amerikan filminden artık görmeyi beklemediğim başarılı bir film olmuş. Bana yine aynı yıl gösterime girmiş olan "Bilekkesenler: Bir Aşk Hikayesi" filmini hatırlattı. İzleyiciye sunduğu lezzet tamamıyla aynı ve hatta "Bilekkesenler: Bir Aşk Hikayesi" bir parça daha leziz "Bilekkesenler: Bir Aşk Hikayesi" filmi için: http://www.turkish-m...si/#entry904470
  21. gloria şurada yorum gönderdi Admin'nın blog başlığı içinde Admin Blog (Günlüğü)
    Çok merak ettim, soruyorum: Acaba sana gösterilen ilginin aynısını karşındaki kişi de senden görüyor mu? Bunu soruyorum çünkü kadınlar aslında her zaman arzu dolu olmazlar ama arzu dolu görünebilirler; bu biraz da ilgiye ihtiyaçtan kaynaklanıyor tahminimce... Mesela iki insan sevişirken birbirlerine sevgiyle, aşkla, arzuyla dokunurlar değil mi? Güzel sözcükler fısıldarlar, arzuları, özlemleri gözlerinden veya bedeninin her hareketinden anlaşılır vs. vs... Kadın aslında en çok da sevişirken erkeğine sahiptir, erkek de en çok sevişirken ya da sevişmeden biraz önce gösterir nasıl da onsuz olmayacağını... Diyeceğim odur ki o yeteri kadar özlüyor gibi görünüyor... Bedenini değil amaaaaa... Eğer öyle olduğunu düşünüyorsan bu kesinlikle bir erkek yanılgısı... Kendini bir kolaçan et, bir sorgula, bi empatik ol, bi bişi yap Sipirmin Beden dili boş konuşmaz )
  22. gloria şurada yorum gönderdi crazy mom'nın blog başlığı içinde Baby C's blog
    Seni gidi tavşan seni Yerim seni ben beee...
  23. gloria şurada yorum gönderdi Radya'nın blog başlığı içinde RA'NIN RUH SESİ
    Ben çok severim Cemal Süreya'nın Sevda Sözleri isimli kitabını... Bende de var ) Hadi bir tane de benim için fal tut bakalım ne çıkacak... 74. sayfa olsun
  24. gloria şurada bir video gönderdi: Kısa Film Videoları
    Argine (2007) Kısa animasyon film by Julia Siméon Müzik: Pauline Meguerditchian, Julia Siméon.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.