gloria

PARİS'TE GECE YARISI = MIDNIGHT IN PARIS IMDB: 7.8/10 Yapım: 2011, ABD Tür: Dram, Fantastik, Romantik, Komedi Yönetmen: Woody Allen Senaryo: Woody Allen Yapımcı: Woody Allen, Letty Arenson, Stephen Tenenbaum, Jaume Roures Oyuncular: Owen Wilson, Marion Cotillard, Adrien Brody, Rachel McAdams, Michael Sheen, Kathy Bates Konusu: Amerikalı genç bir yazar olan Gil, Inez ile nişanlıdır ve evlilik öncesi Inez'in ailesiyle Paris'e tatile giderler. Tatilleri sırasında Gil'in edebiyata, Paris'e ve geçmişe olan tutkusu daha da çok artar çünkü Gil, her gece yarısı bindiği bir otomobille geçmişe, 1800'lü yıllara yolculuk eder. Bu yolculukları sırasında Scott Fitzgerald, Ernest Hemingway, Salvador Dali, Picasso gibi birbirinden ünlü insanlar ile tanışma şansı bulur. Gil bu yolculukları sırasında her gün biraz daha fark eder ki Inez'i ne kadar çok sevse de aslında onunla hiçbir ortak noktası yoktur. 64. Cannes Film Festivali'nin açılış filmi olan Woody Allen yönettiği Paris'te Gece Yarısı filminin başrollerini Owen Wilson ve Rachel McAdams paylaşırken; Gil'in geçmişe yolculukları sırasında karşılaştığı ünlüleri ise Marion Cotillard, Kathy Bates, Carla Bruni, Adrien Brody gibi zengin bir oyuncu kadrosu canlandırıyor. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim, çok eğlenceli, çok tatlı bir film Gil and Inez travel to Paris as a tag-along vacation on her parents' business trip. Gil is a successful Hollywood writer but is struggling on his first novel. He falls in love with the city and thinks they should move there after they get married, but Inez does not share his romantic notions of the city or the idea that the 1920s was the golden age. When Inez goes off dancing with her friends, Gil takes a walk at midnight and discovers what could be the ultimate source of inspiration for writing. Gil's daily walks at midnight in Paris could take him closer to the heart of the city but further from the woman he's about to marry. Film Fragmanı İçin: http://www.turkish-m...s-2011-fragman/

Bu konuyla ilgili Biletix bir açıklama yapmış. Onu da burada paylaşmak faydalı olacaktır... Yazının üzerine tıklarsanız sayfa büyür ve daha okunur hale gelir:

Sen bu yazıyı paylaınca aklıma şu karikatür geldi Tülvent, eminim sen de benim kadar güleceksin, çünkü ortak yaşanmışlık

Bu arada videodaki görüntüler muhteşem Teşekkürler

Ölmeden mutlaka görmek istediğim manzaralardan birisidir Kutup ışıkları... Hep filmlerde görüyorum ama gerçekte görmek mümkün olacak mı bilmiyorum. İstiyorum ama Bu arada Kutup ışıkları konulu filmler de çok güzeldir bir iki örnek vermek gerekirse; Frekans (Frequency) Altın Pusula Yeni Yıl (Home For Christmas) gibi... Aynı zamanda kutup ışıkları ile ilgili ilginç inanışlar da var; Aklıma gelen birkaç tanesini burada sıralayayım; Kutup ışıklarının izlenebildiği yerlerden birisi İsveçtir. İsveç'te evlenecek olan çiftlerin kuzey ışıklarını görmesi demek o evliliğin çok uzun ve çok bereketli geçeceği anlamına gelir. İzlanda'da hamile olan bir kadın eğer kutup ışıklarını görürse bebeği şaşı doğarmış Kuzey Kutbu'nda yaşayan ilk insanlar da Kuzey ışıklarının yani "Aurora Borealis"in aslında gökyüzünde "danseden ruhlar" olduğuna inanırlarmış.

Bütün dünyada korsan olarak en çok indirilen filmler listesi: Listenin başında Avatar var. Film 21 milyon indirilme oranına sahip. The Dark Knight, Avatar'ı yakın takip edenlerden 19 milyon indirilmenin ardından üçüncü sırada Transformers yer alıyor. Transformers'ı Inception, Hangover , Star Trek, Kick Ass, The Departed, The Incredible Hulk ve Pirates of the Caribbean: At World's End takip ediyor. Infografiği büyütmek için üzerine tıklayabilirsiniz:

ATIK PİL KUTUSU VE BİDON TALEBİ İÇİN: Atık pil toplama kutusu ve bidon talepleri için TAP’ın www.tap.org.tr adresine girip talepte bulunmak gerekmektedir. TAP, gelen talepleri değerlendirildikten sonra pil toplama kutuları ve bidonları kargo yoluyla ilgililere gönderiyor.Gönderilen malzemelerin nakliye bedeli ise TAP tarafından karşılanıyor. TOPLANILAN ATIK PİLLER İÇİN: Topladığınız atık pileri yine TAP'ın web sitesi aracılığıyla yetkililere teslim edebilirsiniz. "Atık Pil Biriktirdim" formunu doldurup gönderdiğiniz zaman, yetkililer en fazla 15 gün içerisinde gelip atık pillerinizi sizden teslim alıyorlar.

AŞK ATEŞİ = BURNING PLAIN IMDB: 6.7/10 Yapım: 2008, ABD, Arjantin Tür: Dram Yönetmen: Guillermo Arriaga Senaryo: Guillermo Arriaga Yapımcı: Laurie MacDonald, Marc Butan, Ray Angelic, Walter F. Parkes Müzik: Omar Rodriguez-Lopez, Hans Zimmer Oyuncular: Charlize Theron, Kim Basinger, John Corbett, Fernanda Romero, Jennifer Lawrence, Jose Maria Yazpik, Robin Tunney, Kacie Thomas Konusu: Film, Üç Defin, Paramparça Aşklar ve Köpekler, Babil ve 21 Gram filmlerinin senaristi olan Guillermo Arriaga’nın ilk yönetmenlik denemesidir. Daha önceleri senaristliğini yaptığı filmlerin bir çoğunun yönetmeni olan Alejandro Gonzales İnarritu filmlerinden çok da farklı bulmadığım “Aşk Ateşi” yine bir kesişen hayatlar hikayesidir. Kurgu tanıdık bir kurgu, eğer İnarritu ve Arriaga ikilisinin diğer filmlerine aşinaysanız pek şaşırmayacak ve bir yerde bağlantıyı yakalayacaksınız eminim ama olsun yine de izleyin Konusuna gelince; Sylvia Amerika’da bir restoranda işletmeci olarak çalışan ve yalnız yaşayan bir kadındır. Maria, babası ve babasının en yakın arkadaşıyla birlikte Meksika’da yaşayan küçük bir kız çocuğudur. Maria’nın babasının geçireceği bir kaza sonucu Sylvia’nın o zamana kadar kaçındığı geçmişiyle yüzleşmesi artık kaçınılmaz bir hale gelecektir. The Burning Plain follows the story of several different people separated by time and space -- Sylvia, a woman in Oregon who must undertake an emotional odyssey to rid herself of her past; Mariana and Santiago, two teenagers trying to piece together the shattered lives of their parents in a New Mexico border town; Maria, a little girl who goes on a border-crossing voyage to help her parents find redemption, forgiveness, and love; and Gina and Nick, a couple who must deal with an intense and clandestine affair... because they are both married. Film Fragmanı İçin: http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-1471-ask-atesi-fragman-burning-plain-official-trailer/

HOŞ GELDİNİZ = WELCOME IMDB: 7.5/10 Yapım: 2009, Fransa Tür: Dram Yönetmen: Philippe Lioret Senaryo: Philippe Lioret, Serge Frydman, Oliver Adam, Emmanuel Courcol Yapımcı: Christophe Rossignon Oyuncular: Fırat Ayverdi, Vincent Lindon, Audrey Dana, Oliver Rabourdin, Derya Ayverdi Konusu: İngiltere’de yaşayan sevgilisinin peşinden İngiltere’ye gitmeye çalışan 17 yaşındaki Irak’lı bir Kürt genci olan Bilal tüm Avrupa’yı pasaportsuz geçer fakat Fransa’da yakalanır. Sevgilisi Mina’yı, babası zengin bir adamla evlendirmek üzeredir ve Bilal düğünden önce İngiltere’de olmak için her şeyi göze almıştır. Bunun için 32 km’lik Manş Denizi’ni yüzerek geçecektir. Yüzme hocası Simon Calmat ile tanışır ve ondan yüzme dersleri almaya başlar. Simon ile Bilal arasında zamanla bir dostluk başlar. Bu film umudu, aşkı, dostluğu, azmi ve aynı zamanda çaresizliği içinde barındıran bir film. Öyle ki tüm bu duyguları izleyicinin aklından bir dakika bile çıkartmadan sonuna kadar koruyarak ilerliyor. Bilal is 17 years old, a Kurdish boy from Iraq. He sets off on an adventure-filled journey across Europe. He wants to get to England to see his love who lives there. Bilal finally reaches Calais, but how do you cover 32 kilometers of the English Channel when you can't swim? The boy soon discovers that his trip won't be as easy as he imagined... The community of struggling illegal aliens in Calais is captured with authenticity, from the point of view of people who arrived there knowing nothing about France. This immigrant drama, with wonderful performances by the actors, is a strong story which uses documentary austerity and minimalist style to create a great emotional impact Film Fragmanı İçin: http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-1473-hos-geldiniz-fragman-welcome-official-trailer/

ÇILDIRIŞ = THE JACKET IMDB: 7.0/10 Yapım: 2005, ABD Tür: Psikolojik Gerilim Yönetmen: John Maybury Senaryo: Massy Tadjedin, Marc Rocco, Tom Bleecker Yapımcı: George Clooney, Steven Soderbergh, Marc Roccı, Marc Frydman, Peter Guber, Peter E. Strauss, Philip McKeon, Timothy J. Nicolas, Donald C. McKeon, Ben Cosgrove, Jennifer Fox, Chris Roberts, Peter McAleese, Andreas Scmid, Ori Marmur, Mark Cuban, Kia Jam, Andreas Grosch, Todd Wagner Müzik: Brian Eno Oyuncular: Adrien Brody, Keira Knightley, Jennifer Jason Leigh, Kris Kristofferson, Daniel Craig, Angel Coulby Konusu: Körfez Savaşı sırasında başından aldığı bir yarayla ölümden dönen Jack Starks hafıza kaybı sorunuyla Vermont’a geri döner. Yolculuğunu otostop çekerek gerçekleştiren Starks yolda sarhoş bir anne ve kızıyla karşılaşır. Arabası bozulan anneyle kızına yardım eden Starks daha sonra başka bir araçla yoluna devam ederken polis çevirmesine takılır. Buradan sonrasını hatırlayamayan Starks polisi öldürdüğü gerekçesiyle akıl sağlığının da yerinde olmadığı kanıtlanarak tedavi için 1992 senesinde bir akıl hastanesine yatırılır. Akıl hastanesinin psikiyatristi olan Dr. Becker yasaklanmış bir deney için Starks’ı kobay olarak kullanmaya başlar. Bu deneyler sırasında uyuşturucu verilip, bir deli gömleği giydirilerek morg çekmecesine kapatılan Starks morg çekmecesinde geçmişe ve geleceğe dair bazı görüntüler görmeye başlar. Bu görüntüler onun şimdiki zamanı anlaması açısından son derece önemlidir ve ona zarar verdiği halde sırf kendisiyle ilgili gerçeklere ulaşabilmesi için deneyin kobayı olmaya devam eder. Film bence iyi bir psikolojik gerilim örneği ve bu türü sevenler için kesinlikle kaçırılmaması gereken filmlerden birisi… Son derece yavaş bir tempoyla başlıyor ve sonrasında tempo gittikçe artıyor, hani derler ya insanı koltuğa çiviliyor, işte tam böyle bir film… Ve tabii söylemeden geçemeyeceğim Adrien Brody’nin kusursuzluğunu bir kez daha ortaya çıkarmış bir sinema eseri… Başka birisi bu role herhalde Brody kadar çok yakışmazdı… The film centers on a wounded Gulf war veteran who returns to his native Vermont suffering from bouts of amnesia. He is hitching and gets picked up by a stranger, things go pear shaped when a cop pulls them over and is murdered by the stranger. The vet. is wrongly accused of killing the cop and lands up in an asylum. A quack doctor prescribes a course of experimental therapy, restraining him in a heavy duty straight jacket-like device, and locks him away in a body drawer of the basement morgue. During course of his treatment he gets flashbacks and visions of his future , where he can foresee he is to die in four days time. The catch is he doesn't know how. Thus commences the classic race against time. Film Fragmanı İçin: http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-1470-cildiris-fragman-the-jacket-%e2%80%93-official-trailer/

İÇİNDE YAŞADIĞIM DERİ = THE SKIN I LIVE IN (La Piel Que Habito) IMDB: 7.7/10 Yapım: 2011, ispanya Tür: Dram, Psikolojik Gerilim Yönetmen: Pedro Almodovar Senaryo: Pedro Almodovar, Thierry Jonquet (Kitap) Yapımcı: Pedro Almodovar, Agustin Almodovar Müzik: Alberto Iglesias Oyuncular: Antonio Banderas, Elena Anaya, Fernando Cayo, Marisa Pareder, Blanca Suarez Konusu: Yönetmen, Pedro Almodovar ama film alışık olmadığımız bir Pedro Almodovar filmi… Almodovar, filmi Fransız polisiye yazarı Thierry Jonquet’in 2005 tarihli “Tarantula” isimli romanından senaryoya uyarlamış. 22 yıl aradan sonra tekrar bir araya geldiği Banderas ise İspanya’daki şöhretine Almodovar’ın ilk dönem filmleriyle ulaşmıştı. Plastik cerrah olan Dr Robert Ledgard’ın eşi, gerçirdiği bir araba kazası sonucunda bütün derisi yanınca intihar eder, küçük kızı buna şahit olur. Kızının bu olaydan sonra psikolojisi bozulur. Zaman sonra cinsel tacize uğrayan kızı da intihar eder. Bunun üzerine psikolojisi iyice bozulan Dr. Ledgard, intikam duygusu ve eşine yardım edememiş olmanın verdiği rahatsızlıkla mükemmel teni yaratmayı bir saplantı haline getirir. Ayrıca filmde kısa bir süre de olsa mükemmel sesiyle Concha Buika’yı görüyor ve dinliyoruz Filmin ortaya çıkışıyla ilgili süreci anlatan Almodovar bir röportajında Dr. Robert, denek Vera ve evin kahyası Marilia'nın yaşadığı üçlü gerilimi tarif ederken aklında Luis Bunuel, Alfred Hitchcock, Fritz Lang, Dario Argento, Umberto Lenzi gibi pek çok referans noktasından hareket ettiğini ama filmin tam olarak bir tarza oturmadığını da ifade ediyor : "Kendi sinemasal hafızamı da bir yana bırakarak ilerlemeye karar verdim. Tek bildiğim sert bir öyküyle, görsel retorikten bağımsız ve çok kanlı olmayan, ama yine de kan hissinin görmediğimiz yerlerden, anlardan yayıldığı bir yapıda ilerlemem gerektiğiydi." diyor… In honor of his late wife who died in a flaming car accident, scientist, Dr. Robert Ledgard, is trying to synthesize the perfect skin which can withstand burns, cuts or any other kind of damage. As he gets closer to perfecting this skin on his flawless patient, the scientific community starts growing skeptical and his past is revealed that shows how his patient is closely linked to tragic events he would like to forget. Film Fragmanı İçin: http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-1472-icinde-yasadigim-deri-fragman-the-skin-i-live-in-official-trailer/

BAFTA 2012 (İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi) ADAYLARI AÇIKLANDI Oscar'ın İngiltere'deki dengi olan "İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi" (BAFTA) ödüllerinin 2012 adayları belli oldu. Sessiz ve siyah beyaz olarak çekilen "The Artist" isimli film, 12 dalda BAFTA ödüllerine aday gösterilirken; "Tinker Tailor Soldier Spy" filmi ise 11 dalda BAFTA ödüllerine adaylığını koydu. BAFTA ödülleri, 12 Şubat 2012'de yapılacak törenle sahiplerini bulacaklar. BAFTA 2012 ödülleri için bazı kategoriler ve adaylar şöyle: En İyi Film The Artist The Descendants Drive The Help Tinker Tailor Soldier Spy En İyi Yönetmen The Artist - Michel Hazanavicious Drive - Nicolas Winding Refn Hugo - Martin Scorsese Tinker Tailor Soldier Spy - Tomes Alfredson We Need To Talk About Kevin- Lynne Ramsay. En İyi Erkek Oyuncu Brad Pitt – Moneyball Gary Oldman - Tinker Tailor Soldier Spy George Clooney - The Descendants Jean Dujardin - The Artist Michael Fassbender - Shame En İyi Kadın Oyuncu Berenice Bejo - The Artist Meryl Streep - The Iron Lady Michelle Williams - My Week with Marilyn Tilda Swinton - We Need to Talk About Kevin Viola Davis - The Help En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Christopher Plummer – Beginners Jim Broadbent - The Iron Lady Jonah Hill – Moneyball Kenneth Branagh - My Week with Marilyn Philip Seymour Hoffma - The Ides of March En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Carey Mulligan – Drive Jessice Chastain - The Help Judi Dench - My Week with Marilyn Melissa McCarthy – Bridesmaids Octaivia Spencer - The Help. En İyi İngiliz Filmi My Week With Marilyn Senna Shame Tinker Tailor Soldier Spy We Need To Talk About Kevin

Bunu da dinleyelim madem http://www.youtube.com/watch?v=AVRLkLG0Q8A

Ben çok güldüm bu diziyi izlerken ama çok uzun sürdüğü için televizyondan değil internetten izliyorum bir de reklamlar falan ugrasamadım... Yalnız Orçun olayı bitirmiş, bence bu dizinin en büyük bombası ORÇUN

Teşekkür ederim Tabii ama senin katkın yadsınamaz, bu fikri bana sen vermiştin

Kıyamam sana Ama en iyi insan kendisini bilir, seni senden başka kimse daha iyi tanıyamaz tabii canım, nasıl istersen öyle yap rejimini, zaten fıstık gibisin ya benim gözümde o bahsettiğin 3,4 kilonu verirsen kendi gözünde de fıstık gibi olacaksan zorlama keyifle yap şu işi Ama bu Dukan benim beynimi yıkıyor, mesela dün iş yerinde öğle yemeğinde baklava vardı, aldım tabii... Sonra masaya geldim baklavanın ucundan bir tadımlık alıp tadına baktım.. Kendi kendime dedim ki, bu tatlı güzel olmamış, bunun için rejimimi bozmaya değmez dedim ve bıraktım tekrar.. Hoşuma gidiyor böyle olunca, ne bileyim mesela sürekli su içiyorum. Seçim yapma hakkımı kullanıyorum, eskiden önüme geleni yiyordum şimdi seçim yapıyorum... Herşeyi yemiyorum... Ve ayrıca cidden midem daha sakinleşti, kendini toparlamaya başladı ki son zamanlarda cidden agrıyor ve canımı acıtıyordu... Herneyse asıl söylemek istediğim bugün Hurriyet Gazetesinde diyetlerle ilgili bir haber okudum, konuyla ilgisi olduğundan haberi burada paylaşmak istedim. Direkt olarak Dukan diyetinden bahsetmiyor ama özü itibariyle Dukan diyeti bu haberi karşılıyor.

Keşke hemen başlamasaydın bu diyet kaçamak tanımıyor Yapmayacağız kaçamak yok Ayrıca sınırsız yeme özgürlüğü tanıyor, ye yahu, aç kalma, ye şu yukarıdakilerden hepsinden ye, otur ye yavrucum yeeee...Ben bu akşam balık yaptım kendime ve yanında da bir bardak diet cola içtim Bu diyetin en çok da bu yanını seviyorum. Kola içebiliyorsun Öğlen de tavuk ve yoğurt yemiştim Üstüne de bikaç bardak su ve bir güzel türk kahvesi Hımmmmm tadına doyulmaz haaa bir de ben su içmekten nefret ederim ama kendime güzel bir su şişesi aldım. Sırma falan çok güzel cam şişe suları çıkarmış, içine dolduruyorum suyu, koyuyorum yanıbaşıma,içtikçe içiyorum, içtikçe içiyorum

Ben geçen yıl kendime bunlara benzer bir atkı örmüştüm. Acayip kullanışlı birşey, isterseniz başınıza da sarabiliyorsunuz böylece hem başınızı hem boğazınızı koruyabiliyor. Eğer örgü yapabiliyorsanız çok da basit, öneririm Yapamıyorsanız da görüyorum sağda solda satılmaya başlamış bunlardan

Evet sevgili arkadaşlar, Eğer http://www.turkish-media.com/forum/topic/256460-dukan-diyeti-hakkinda-hersey/page__view__findpost__p__955566 bu linkteki bilgileri okumuş ve gerekli testi yapmışsanız ve kendinizi bu diyete hazır hissediyorsanız ilk evre olan ATAK EVRESİ için gerekli bilgileri vermeye başlıyorum. 1.EVRE: ATAK EVRESİ (SAF PROTEİN REJİMİ) Dukan diyetinin ilk evresi olan saf protein diyeti çok özel bir diyettir. Bu evre diyet yapan kişinin psikolosini tetiklemek ve aynı zamanda metabolizmasını şaşırtmak için kullanılır. Ve bu evrede ilk kesin kilo verilmeye başlanır. İlk evrenin standart bir süresi yoktur. Süre kişiden kişiye göre değişir. Bu süre verilmek istenen kilo, kişinin yaşı, önceden uyguladığı rejim sayısı, kişinin motivasyon düzeyi, ve protein içeren besinlerle olan ilişkisine bağlıdır. Yukarıda verdiğim linkte Dukan diyetinin orjinal sayfasından testi nasıl yapacağınızı anlattım. Testi yaptığınızda sizin için tüm evrelerin gerekli süreler verilecektir. Atak evresi genellikle 1 ile 10 gün arasında değişir. Saf protein evresi için Dukan izinli yiyecekleri 10 grupta toparlamıştır. Bu gruptaki gıdaların hepsi saf protein evresinde tamamıyla sizindir. Bu listede bulunmayanlar ise sizin değildir, onları unutun gitsin, sanki hayatınızda bu gıdalar yokmuş gibi davranın. Ayrıca moralinizi de hemen bozmayın çünkü şu an listenizde göremediğiniz birçok gıda yakında yeniden size verilecektir. O zamana kadar sadece sabır... Bu 10 kategori halinde verilen gıdaların hangisi hoşunuza giderse, sınırsız olarak ve günün istediğiniz saatinde tüketebilirsiniz. Ayrıca gıdaları birbirine karıştırmakta da serbestsiniz. Şimdi gelelim kategorilere: BİRİNCİ KATEGORİ: YAĞSIZ ETLER Bu kategoride izin verilen et çeşitleri sadece dana ve sığır etidir. Kuzu, koyun etine izin verilmez. 1) Sığır eti: Özellikle biftek, bonfile, rozbif, kapamalık parçalara izin verilir. Bunları isterseniz yağsız olarak tavada kızartın isterseniz ızgarada pişirin. Ancak pirzola ve antrikot çok yağlı olduğundan bunları yememeye çalışın. 2) Dana eti: Dana rosto, biftek ve eğer kolestrol probleminiz yoksa dana ciğer yiyebilirsiniz. Pirzola yemek istediğinide yağlarını mutlaka pirzolanızdan temizleyiniz ve öyle yiyiniz. Not: Kuzu eti bu evrede önerilmeyen etlerden birisidir. Çünkü unutmamalıyız ki bu evre saf protein evresidir. Yağ ve karbonhidrat bu evrede hiçbir şekilde yenmemelidir. Önerilen Pişirme Şekilleri: Etleri pişirirken istediğiniz yöntemi kullanabilirsiniz ancak yağsız pişirmeye özen göstermelisiniz. Tereyağı, sıvı yağ, zeytin yağı ve krema kullanmayın. Yağsız kızartma yapmak için uygun tavanız yoksa kızartma tavanıza yağı kağıt havluyla yedirebilirsiniz. Öncelikli pişirme şekli ızgaradır, fırında ya da elektrikli ızgarada da kızartabilir ya da yağlı kağıtta pişirebilirsiniz. Ayrıca haşlama da yapabilirsiniz. Etinizi pişirirken yavaş yavaş pişirmeye gayret edin. Yavaş yavaş pişirmek etin fazla yağını alacağından, etiniz bu evrede hedeflenen yağsız protein idealine yaklaşır. Bifteklere tartar sos ya da carpaccio sosu yapabilirsiniz. Köftelerinizi maydanoz, dereotu vb. baharlı otlarla tatlandırıp, kapari ve turşu ile fırında pişirebilirsiniz. Eğer dondurulmuş et alacaksanız, etinizin yağ oranının %10'u geçmemesine dikkat ediniz. %15 lik yağ oranı bu evre için fazladır. Ve en güzel bölümü miktar sınırlaması yoktur, istediğiniz zaman, istediğiniz kadar yiyebilirsiniz unutmayın! İKİNCİ KATEGORİ: SAKATATLAR 1) Dana ve kuzu dili: bu ikisi az yağlı olduğundan yenmesinde bir sakınca yoktur. Dikkat edilmesi gereken sığır dili alacaksanız arka kısmını yemeyin çünkü arka kısmı çok yağlıdır. En yağsız bölümü uç kısmıdır. 2) Dana, sığır ya da kümes hayvanları ciğeri: Ciğer kolestrol açısından son derece zengin bir gıda olduğundan ancak kolestrol sorununuz yoksa yiyebilirsiniz. ÜÇÜNCÜ KATEGORİ: BALIK Bu kategori için balık yağlı dahi olsa hiçbir sınırlama yoktur. Balığın içeriğindeki yağ Omega 3 içerdiğinden rahatlıkla yenilebilir. Yağlı, yağsız, taze, dondurulmuş, tütsülenmiş ya da kurutulmuş veya konserve (diet olanları tercih ediniz.) haldeki tüm balıklar rahatlıkla yenilebilir. Bütün yağlı balıklara izin vardır. Özellikle sardalya, uskumru, ton balığı, somon. Bütün beyaz etli ve yağsız balıklara izin vardır. Örneğin mezgit, dilbalığı, morina, çipura, barbunya, kedibalığı, alabalık, pisibalığı, karagöz, fenerbalığı Tütsülenmiş (füme) balıklara izin verilir. Ton, somoni uskumru ve sardalya gibi konserve balıklar da doğal konserve olmaları kaydıyla yenileiblir. Balıkları hazırlarken yağ eklenmemelidir. Limon ve hoş kokulu otlarla fırında veya kısık ateşte ya da buharda ve yağlı kağıtta pişirilebilir. DÖRDÜNCÜ KATEGORİ: DENİZ ÜRÜNLERİ Gri ve kırmızı karides, yengeç, midye, ıstakoz kerevit, istirisye ve taraklar gibi tüm kabuklu ve yumuşakçalar bu gruba dahildir. Debiz ürünleri çok doyurucu olduğu gibi tamamıyla yağsızdır. BEŞİNCİ KATEGORİ: KÜMES HAYVANLARI Ördek, kaz gibi düz gagalılar dışında kalan tüm kümes hayvanları derisi alınmak kaydıyla yenilebilir. Yalnız pişirme sırasında etin kurumasını önlemek için derisini tabağınızdayken ayırın. Tavuk: Tavuğun en yağsız yeri beyaz etidir. Daha sonra butları ve sonra da kanatları gelir. Tavuğun sadece kanat kısmındaki deriden ayrılmayan ve çok yağlı olan dış bölümü dışında her parçası yenileiblir. Tavuk seçerken genç olmasına dikkat edin. Hindi: Hindi dilimlenerek, tavada ya da fırında mantar ve sarımsakla pişirilebilir. Hindi palazı, beç tavuğu, güvercin ve bıldırcına da izin vardır. Ayrıca sülün, keklik ve az yağlı olduğundan yaban ördeği de yenilebilecek gıdalar arasındadır. Tavşan eti yağsızdır ve kızarmış ya da yağsız beyaz peynir ve hardalla pişirilmiş olarak tüketilebilir. ALTINCI KATEGORİ: AZ YAĞLI YA DA YAĞLARI AYIKLANMIŞ JAMBON Önceden dilimlenmiş şarküterilerdeki jambonlara izin yok, onun yerine %2-%4 arasında değişen yağ oranına sahip hafif tütsülenmiş tavuk ve hindi eti alabilirsiniz. Kurutulmuş sığır filetosundan hazırlanan İtalyan usulü breasola gibi etlere de izin verilmektedir. YEDİNCİ KATEGORİ: YUMURTA Yumurta katı, rafadan, buharda, cılbır usulü ya da yapışmaz tavada pişirilebilir. Yalnız pişirirlen tereyağı ve sıvıyağ da dahil olmak üzere kesinlikle yağ kullanmamanız gerkmektedir. Farklı lezzetler yakalamak için yumurtanızın içine karides, ıstakoz, yengeç eti ekleyebilir; dilerseniz iri iri doğranmış soğan ya da kuşkonmaz ve hoş kokulu otlarla pişirebilirsiniz. Yumurtanın sınırsız yenmesi yüksek kolestrol içermesi ve alerjiye neden olabilmesi yüzünden sorun yaratabilir. Yüksek kolestrol sorunu olanlar yumurtanın beyaz kısmını sınırsız yiyebilirler çünkü yumurtanın beyaz saf protein içermektedir. Tavada pişirmeler esnasında ise iki yumurta akı ve bir yumurta sarısı kullanabilirsiniz. SEKİZİNCİ KATEGORİ: YAĞSIZ SÜT ÜRÜNLERİ Yağsız süt ürünleri yoğurt beyaz peynir ve diğer süt ürünlerini içermektedir. Yalnız dikkat edin ürünleriniz kesinlikle yağsız olsun. Tereyağı tamamıyla sütün yağından oluştuğu için bu evrede kesinlikle yenmemesi gereken ürünlerdendir. Aspartamla tatlandırılmış meyveler içeren yoğurtları da yememenizi öneriyoruz. Her ne kadar yoğurt aspartamla tatlandırılmış ve ve aspartam sıfır kalori içerse de içeriğinde bulunan meyveler karbonhidrat içerdiğinden tercih edilmemelidir. Yine de yemek isterseniz günde en çok iki kutu yiyebilirsiniz. Unutmadan söyleyeyim; bu evrede meyve yenilmemesi gereken gıdalardandır. Meyveler karbonhidrat içerir. Hindistan cevizi, limon ya da vanilyalı aroma içeren yoğurtlar ve sade yoğurtlar yağsız olarak yenileiblir. DOKUZUNCU KATEGORİ: GÜNDE 1.5 LİTRE SIVI Bu listenin tek zorunlu kategorisi budur. Protein rejimlerinde hem proteinin sindirimini kolaylaştırmak hem de ağız kokusu vb. istenmeyen durumları önlemke için mutlaka günde 1.5 litre sıvı alınması gerekmektedir. Protein rejimleri genelde kabızlık sorununa yol açacağından sıvı alımı bunu önlemekte size yardımcı olacaktır. Eğer sıvı almazsanız zayıflamanız duraksayacaktır. Bütün sular özellikle idrar artırıcı kaynak suları rahatlıkla ve bol bol içilebilir. Yalnızca içeriğinde tuz miktarı fazla olanlardan kaçınınız. Eğer su içmeyi sevmiyorsanız maden suyu da içebilirsiniz. Kahve, çay ve diğer sıcak içecekler de şekersiz olmak kaydıyla istediğiniz kadar içebileceğiniz gıdalar arasındadır. Light içecekler içeriğinde 1 kalori dahi olmadığından rahatlıkla içilebilir. Kola da buna dahildir. Ne kadar çok su içilirse vücut yaktığı gıdaları vücuttan o derece hızlı atacaktır. Yeterli derecede sıvı alımı yapmazsanız organizma için zehirleyici etki yaratırsınız. Unutmayın rejimdeyken insan organizması yağ yakmakta olduğundan tıpkı bir motor gibi çalışır. Enerjinin yakılması sonucunda ısı ve atıklar açığa çıkar bunları ancak su içerek vücuttan atabilrsiniz. Su ve saf protein bir arada kullanıldığında selülitler üstünde güçlü bir etkiye sahiptirler. Ayrıca su diyete dahil edildiğinde bedenin eşit derecede incelmesini sağlayacaktır. Suyu yemekten önce, yemek sırasında veya yemekte sonra alabilirsiniz. Eğer işinizi kolaylaştıracaksa su alımı konusunda birkaç öneri verebiliriz. Kahvaltıda büyük bir fincan çay, öğle yemeği öncesinde büyük bir bardak su, öğle yemeği sırasında büyük 2 bardak daha su, yemek sonrasında büyük bir fincan kahve, akşam üstü ve akşam yemeğinde iki bardak daha su, yatmadan önce bir bardak su alırsanız bütün gün boyunca rahatlıkla iki litre su içmiş olursunuz. ONUNCU KATEGORİ: 1.5 ÇORBA KAŞIĞI YULAF KEPEĞİ Yulaf kepeği fazla kilolarla mücadelede doygunluk hissi ve kalori kaybı sağladığından bu diyet sırasında sizin en değerli müttefiklerinizden birisi olacaktır. Atak evresinde günde 1.5 çorba kaşığı yulaf kepeği yenmesine izin vardır. Bunu yulaf kepeğinden yağılmış galeta biçiminde hazırlayabilirsiniz. Kitapta bunun için bir tarfi var buraya da ekliyorum ayrıca diğer tarifler için google üzerinden yulaf kepeği tarifleri diye aratırsanız başka olasılıklarla da karşılaşabilirsiniz. Yulaf Kepeği Galetası: 1,5 çorba kaşığı yulaf keğeğini bir kaseye koyun ve üzerine 1.5 çorba kaşığı yağsız beyaz peynir ya da yoğurt, bir yumurta beyazını (kolestrol sorununuz yoksa yumurtanın hepsini de ekleyebilirsiniz) ekleyin. Karışımı 1 çorba kaşığı aspartamla tatlandırın ya da damak zevkinize göre hafifçe tuz ekleyin. Hepsini güzelce karıştırın. Elde ettiğiniz hamuru önceden birkaç dala sıvıyapu bir parça kağıt havluyla her yerine dağıttığınız yapışmaz tavaya koyun. Her iki tarafını 2-3 dakika pişirin. Bu galetaları buzdolabında 1 hafta saklayabilirsiniz ancak kurumalarını önlemek için alümünyom ya da plastik folyoya sarınç Dondurarak da saklayabilirsiniz. Burada anlatılan bilgiler DUKAN DİYETİ adlı kitaptan özetlenerek alıntılanmıştır. Bu diyeti uygulayacaksanız daha ayrıntılı bilgi için kitabı almanızı tavsiye ederim.