gloria

KARAMEL = CARAMEL (SUKKAR BANAT) IMDB: 7.0/10 Yapım: 2007, Fransa, Lübnan Tür: Romantik, Komedi Yönetmen: Nadine Labaki Senaryo: Rodney El Haddad, Jihad Hojeily Yapımcı: Anne-Dominique Toussaint Müzik: Khaled Mouzannar Oyuncular: Nadine Labaki, Yasmine Elmasri, Joanna Moukarzel, Silhame Haddad, Aziza Semaan Konusu: 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin açılış filmi de olan Karamel, Beyrut’ ta çekilmiş, Fransa-Lübnan ortak yapımı bir filmdir. Filmin hikayesi Layale, Nistine, Rima, Rose, Jamale ve Lili isimli kadınların etrafında dönmektedir. Layale, Nisrine, Rima Beyrut’ta bir güzellik salonunda çalışan 3 kadındır. Layale Rabih’i sevmektedir ama Rabih evlidir. Nisrine evlenmek üzeredir ama bakire değildir. Rima eşcinseldir ama bunu belli etmemektedir. Kuaförün müşterilerinden olan Jamale yaşlandığını bir türlü kabul edememektedir. Güzellik salonuna komşu olan terzi Rose bir müşterisine aşık olmuştur ama artık çok yaşlanmış olan ve bunamaya başlamış olan Lili ile ilgilenmek zorundadır. Filmin ismi “Karamel” olarak çevrilmiş ama aslında filmdeki manasıyla Türkçe’deki tam karşılığı bildiğimiz şeker ağdasıdır. Hani eskiden şu annelerimizin elde hazırladığı türden ağdadan bahsediyorum. Peki filmle ağdanın ne ilgisi var? Film güzellik merkezinde geçtiğinden başrollerinden birisi de ağdaya aittir tabii… Ve ağda tadı dolayısıyla çok tatlı bir maddedir. Ama son derece can acıtıcı bir iş için kullanılır. İşte bu sebepten siz de filmi izlerken kendinize sürekli bu soruyu soracaksınız? Ağda tatlı mıdır yoksa ızdırabın bir enstrümanı mıdır? Filmdeki aşklar, filmdeki hayatlar ağda gibi belki de ondan filmin ismi Caramel’di… Filmin Fragmanı için : http://www.turkish-m...ficial-trailer/ Six women in Beirut seek love, marriage, and companionship and find duty, friendship, and possibility. Four work at a salon: Nisrine, engaged to Bassam, with a secret she shares with her co-workers; Jamale, a divorced mother of teens, a part-time model, fearing the encroachment of time; Rima, always in pants, attracted to Siham, a client who smiles back; Layale, in love with a married man, willing to drop everything at a honk of his horn. There's also Rose, a middle-aged seamstress, who cares for Lili, old and facing dementia. Rose has a suitor; Layale has an admirer on the police force. Is delight a possibility?

Bu filmle ilgili okuduğum en iyi yorumlardan birisidir bu: "Asia Argento' nun (Zingarina) çimlerden asağı kendini bıraktığı sahnede aşk acısının ne çıldırtıcı, ne boğucu, ne yerinde durdurtmayan bir duygu olduğunu tüm çıplaklıgıyla gosterir.. Orada koşarken sanki kalbinde olanların hızına yetişmeye calışmaktadır.. İzlediğim en gercekçi aşk acısı sahnesi bu sanırım.." (Eksisözlük)

Bugün üçüncü kez Tony Gatlif’in Transylvania isimli filmini izledim. Tuhaf duygularımın filmidir bu film… Güzel anlarımın filmidir. Ve aynı zamanda kötü anlarımın da… İçimin sessizliğe gömüldüğü anların filmidir ve bağıra bağıra ağlamak istediğim anlarımın… İlk izlediğimde her şey yolundaydı, güzeldi hayat benim için ve bu film o kadar da yakmamıştı canımı… Diğer tüm Tony Gatlif filmlerini izlediğimden, bunu da izleyeyim dediğimden izlemiştim… En az diğer Tony Gatlif filmleri kadar güzeldi yüreğimde tuttuğu yer… Ve Zingarina’nın yaşadığı her şey bana çok uzaktaydı, sadece bir filmin konusuydu o kadar… İkinci izlediğimde ise canımı bu kadar çok acıtan başka bir film var mıydı acaba diye düşünmüştüm. Bu film, yaşanmışlıklarımla beraber anlamlanmıştı hayatımda işte o an… Zingarina’nın gözünden dökülen her damla yaş benim gözlerimden de dökülmüş, onun kendisini her kaybedişi benim de kendimi kaybedişim olmuştu. Onunla birlikte acımıştı içim, yanmıştı hatta… Biz bu filmde yaşanılanları sanki aynı anda ve birlikte yaşamış gibiydik o anda Zingarina ile… İzlediğim hiçbir film bu kadar dokunmamıştı yüreğime… Vallahi de dokunmamıştı billahi de dokunmamıştı… Bugün üçüncü kez izlediğimde ise evde yalnızdım ve filmi izlediğim süre boyunca içimde tuhaf bir büyü vardı sanki… Zingarina’nın yaşadığı her şeyi tıpkı kendi geçmişim gibi izledim bu defa… Olmuş ve bitmişti… Geçmişte olmuş ve geçmişte bitmiş… Onu hayatımdan daha çok seviyorum Kalbim buruk... Şanslılara, mutlu yaşayanlara kıskanarak bakıyorum. Birkaç çalı çırpı verin de yakalım dünyayı... TRANSYLVANIA (TRANSİLVANYA) Film ile ilgili bilgiler için: http://www.turkish-media.com/forum/topic/221223-transylvania-transilvanya-tony-gatlif/page__hl__transylvania__fromsearch__1 Filmden bir sahne için: http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-1195-tony-gatlif-transylvania-zingarina-ve-milan-karsilasmasi/ Libre Zingarina şarkısı için: http://www.turkish-media.com/forum/videos/view-1194-libre-zingarina-tony-gatlif-transylvania-filminden/

Sen de çok tatlı bir annesin kanımca... Bence kaçmaz senin gözünden oğluşunun büyümesi... İnanamam buna

Benim bir oğlum olmuş olsaydı adını Ali Deniz koyasım vardı olmadı ama dert değil bir gün benim yerime bir arkadaşım koyar bu ismi nasılsa, ben oğlu olacak herkese Ali Deniz koyun ismini diyorum bir yerde tutacak nasılsa Size de söylüyorum işte Ali Deniz koyun ismini Çok güzel bir isim hem de... Güzel yani Öyle Berkmiş falan olmasın bence... Bana ne oluyorsa artık Hayır yani düşünsenize büyüyecek, dede olacak, torunlarına soracak arkadaşları, dedenin ismi ne diyecek o da Berk diyecek, çoook tuhaf... Ali Deniz güzel, tuhaf da değil

Gelirler geçerler kavak yelleri gibi... Kalan olmaz radya, radya benim gibi dıtdırırıdııdırıdırıdırıdırırı dırırır dırırı dııııııı... Neyse, derler ki eve istemediğin bir misafir geldiğinde hani ot süpürgeler var ya onu ters çevirip duvara yasalayacakmışsın, böylece misafir gidermiş istenmeyen misafirler için eve bi ot süpürgesi al sen dıtdırırıdııdırıdırıdırıdırırı dırırır dırırı dııııııı... lalallaralllarall lalararallallaralalla.... ben de alıcam o ot süpürgelerinden... lalallaralllarall lalararallallaralalla.... hem dinledim hem yazdım

26 erkeğin tecavüz ettiği 13 yaşındaki N.Ç’nin “rızasıyla” ilişki kurduğu yönündeki kararı onayan Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin Başkanı Fevzi Elmas, verdikleri kararın Yargıtay içtihatları ile uyumlu olduğunu savunmuştur. “Kararımız doğru. Yargıtay Başsavcılığı yanlış bulursa itiraz eder. Ceza Genel Kurulu değerlendirir” diyen Elmas, “Yargıyı karalamakla kararı değiştirmek mümkün değil. ‘Çocuğun hakkını koruyoruz’ diyorlar. Bütün gazeteler bunu konuşuyor. Bu yayınlar bu çocuğa travma geçirtir. Bu o çocuğu bunalıma sürüklemektir” demiştir. Fevzi Elmas, dilerim ki Tanrı senin için bunalımlardan bunalım beğenir de en beğendiği 10 bunalımı senin hayatında sırasıyla uygulamaya koyar. İflah ol ne diyeyim başka! Ve ayrıca böyle oturmakla ya da sadece yazmakla olmaz, sesimizi çıkarmak zorundayız... Pazar günü saat 17:00' de Taksim Tramvay Durağı önünde buluşulacaktır. Herkesin bilgisine...

Türk Adaleti tecavüzü hoş görmektedir. Bu gerçekten de ciddi bir sorun ve korkunç da... Artık bu devletin ne polisine ne adaletine ne de erkeklerine (kadınları ve çocuklarıyla ilgili ciddi sorunlarım yok) güveniyorum. Bu güvensizlik şahsen beni paranoyaklaştırıyor... Ve eminim ki güvensiz insan sayısı gittikçe artıyordur. Devlet, bir sebepten güvensiz ve paranoyak tipler yaratmayı hedefliyor olmalı... Ama ne için?

İzledim geçenlerde, beğendim, güldüm de cidden. Fakat sanırım erkekler biraz daha fazla seviyor bu filmi... Hangover tarzı bir erkek filmi aslında Yanılıyor muyum?

Tektonik saldırı mevzusu henüz bir projedir bildiğim kadarıyla ve üzerinde de tartışılmaya devam etmektedir. Onun dışında bu videonun Uyduruk kaydırık bir haber oldugunu dusunuyorum... Sacma sapan bir haritanın üzerine yapılmış sacma sapan konusmalar... Ayrıca videonun altına dogru iner de yorumlara bakarsanız, yorumların bu videoda bahsedilenlerden daha mantıklı oldugunu görürsünüz. Balıkesir-Havran-Balya duble yol çalışmalarında dinamit patlama uyarısının gösterildiği harita oldugunu da soyluyorlar bu haritanın...

Bu yarışmayı ilk duyduğumda demiştim kesin "Eşkiya" kazanacak diye, öyle de olmuş...

Van'da gerginlik büyüyor, provokasyonlar var, hiç hoş olmayan şeyler yaşanabilir. Lütfen sağ duyunuzu kaybetmeyin, lütfen...

Yook artık!!! Sevgili arkadaşlar, ne diyorsunuz siz? Yok kızgın olsak da yok içimiz kan ağlasa da yok Allahın büyüklüğü bilmemne, yok askerden yardım isteme falan tüm bunlar nasıl bir mantığın sonucudur? Terör başka birşey, deprem çok daha başka birşey. Huuuuu arkadaşlar, deprem olmuş, insanlar ölüyor, dünyanın her yerinden yardım gidiyor ve siz böyle mi düşünüyorsunuz? "Ne olursa olsun, ne yapmış olurlarsa olsun, canımız acısa da içimiz kanasa da elimizden geleni yapacağız, biz insanlığımızdan kaybetmeyeceğiz, " diye öye miiii? Biraz daha düşünün o zaman... Kusura bakmayın ama insanlık demek bence bu demek değil... Ha bu arada Sayın y.yılmaz, Allahın büyüklüğü bu demek mi? Bari bir de gemi yapın, ne olur ne olmaz!

İLK KORKU'yu listeme aldım, diğerlerini de ilk fırsatta edineceğim, teşekkürler ZUHURAT Merak ediyorum şimdiden

Eeee kim seçti şekerim varsa senin de önerilerin ekle, bu aralar bu tür filmleri izlemeye gayret ediyorum

EN KOMİK ROMANTİK KOMEDİ FİLMLERİ Romantik komedi seviyorum ama kimi zaman o kadar sıradan ve komedi olmaktan o kadar uzak kalıyorlar ki izlerken sıkıntıdan patlıyorum. O halde bir listemiz olsun ki canımız komik bir romantik komedi izlemek istediğinde buradan seçelim Ben bu güne kadar izlerken en çok ama en çok eğlendiklerimi aşağıda sıralayacağım lütfen siz de bildiklerinizi eklemeyi ihmal etmeyin CENNET GİBİ (Just Like Heaven) – 2005 Oyuncular: Mark Ruffalo, Reese Witherspoon Yönetmen: Mark Waters HER YERDE AŞK (Love Actually) – 2003 Oyuncular: Hugh Grant, Colin Firth, Keira Knightley, Emma Thompson, Rowan Atkinson Yönetmen: Richard Curtis 50 İLK ÖPÜCÜK (50 First Dates) – 2004 Oyuncular: Adam Sandler, Drew Barrymore, Rob Schneider Yönetmen: Peter Segal AŞKA YOLCULUK (Leap Year) – 2010 Yönetmen: Anand Tucker Oyuncular: Amy Adams, Matthew Goode, Adam Scott AŞKA İKİ HAFTA (Two Weeks Notice) – 2002 Oyuncular: Sandra Bullock, Hugh Grant Yönetmen: Mark Lawrence BİLEKKESENLER: BİR AŞK HİKAYESİ (Wristcutters: A Love Story) - 2006 Oyuncular: Patrick Fugit, Shannyn Sossamon, Shea Whigham, Tom Waits Yönetmen: Goran Dukic

Bu alttaki filmler de duyduğuma göre sürprizliymişler Bu hafta sonu izleyeceğim; izleyip de "vayyyy beeee" demezsem eğer bu iki filmi önerenlerin vay haline o zaman ŞANSLI SLEVIN (Lucky Number Slevin) – 2007 Oyuncular: Morgan Freeman, Bruce Willis, Josh Hartnett Yönetmen: PaulMcGuigan TABANCA (Revolver) – 2005 Oyuncular: Jason Statham, Mark Strong Yönetmen: Guy Ritchie

Ohhhh yüreğine sağlık Dinleyip dinleyip güzel hissediyorum kendimi şimdi

Kesinlikle katılıyorum sana "Incendies" ya da Türkçe adıyla "İçimdeki Yangın" hem son zamanlarda izleyip de gerçekten beğendiğim filmlerden bir tanesi hem de sürprizli sona sahip bir film Yazmak aklıma gelmemişti, sen yazmışsın iyi oldu