gloria tarafından postalanan herşey
-
Biscolata Mood-İtalyan (Mutluluk)
-
DUKAN DİYETİ hakkında herşey
Ben henüz cesaret edip başlayamadım ama bir ön hazırlık evresindeyim sadece şimdilik akşam yemeklerimi dukan'a uygun yapıyorum. Gunduz halihazırda savsaklama aşamasındayım. Sadece bu durum bile midemin rahatlamasına neden oldu. Sanki sindirim sistemim kendine geldi.. Ama az kaldı yakında başlayacağım, kararlıyım. Sadece zor bir diyet ve gerçekten senin de dediğin gibi hazır olmak şart
-
Biscolata Mood-İspanyol (Aşk)
-
Astrolojinin bilim dalı olduğunu kabul ediyor musunuz?
Binlerce yıl öncesi… Depremler oluyor, güneş doğuyor, batıyor, ay çıkıyor, yıldızlar görünüyor, mevsimler değişiyor, yağmur yağıyor, kar yağıyor, deprem oluyor, deniz kabarıyor vs. vs… Ve tüm bu zamanlarda insanlar henüz bilimin ışığıyla aydınlanmış değiller. Ama insana her zaman bir cevap lazım değil mi? O halde cevabı buldun buldun, bulamadın o şartlardaysan vereceğin cevap şu; tüm bu olayları biz gerçekleştirmiyoruz, bunları gerçekleştirmek bizim gücümüzü aşar, o halde bunları gerçekleştiren güç, insan üstü bir güç olmalı… Doğru mu? İşte bu aşamada tanrılara olan inanç biçimi devreye giriyor. Çok tanrılı inanç biçimi geniş bir zamana yayılıyor, Yunan, Roma, Mısır vs. çok fazla uygarlığı da etkisi altına alıyor. İşte bütün bu gelişme dönemi içinde tüm şunlar oluyor: Mesela deniliyor ki Güneş bir tanrı olsa gerek, Ay bir tanrı olsa gerek, Şimdi bak gördün mü Tanrı üzüldü, ağlıyor o halde yağmur da tanrıların gözyaşı olsa gerek… Veya kızdı, gökten gelen şu gürültü de tanrının kızgınlıktan kükremesi olsa gerek… Hatta şu gördüğümüz parlak şey de kesin bir tanrıçadır ki mesela bu da bir gezegen olsun adına da sonradan Venüs denilsin. (E tabii Tanrı ya da Tanrıça dediğimiz şeylere birer de ad koyalım ki diğerleriyle karışmasın değil mi? Çoook Tanrı, Tanrıça var çünkü…) İşte böylece gök tanrıları da çok tanrılar kervanına katılmaya başlıyorlar. İşte tüm bunlar olurken, bir kısım kişi düşünüyor; “yaw diyor, şimdi bizi bu gök tanrılar yönetiyor ya bu demektir ki yaşadığımız yerdeki tüm bu olayların ya da tüm kişilerin, yöneticilerimizin falan kesinlikle kaderlerini, ilişkilerini bu tanrılar belirliyordur. O halde biz şu gökyüzünde olan olayları (doğal olarak aslında tanrıların ne halt yediklerini) biraz daha yakından inceleyelim, gözlemleyelim de belki Tanrılar olacaklarla ilgili bize bir iki ipucu verirler… İşte böylece gök takibi başlamış oluyor. Buradan çıkan sonuç da şu: Evet insanlar gök olaylarını incelemeye başlıyor, ciddi gözlemler yapıyor ama bütün bu gözlemleri gökyüzündeki olayları bilimsel olarak açıklamak için değil, Tanrıların isteklerini, ihtiyaçlarını tahmin etmek için yapıyorlar. Tam bu aşama önemli işte… Çünkü gök takibiyle başlayan bu aşama ilerleyen zamanlarda ortaya çıkacak olan astronomi bilimine de aslında ciddi bir zemin hazırlamaya başlamış oluyor. Astrologlar o zamanlarda (ve hatta halihazırda) astronomiyi bir malzeme olarak kullanıyorlar. 17. yüzyıla kadar yaşamış olan olan Astronomlar da o süre içerisinde bakıyorlar ki astroloji de çok para var, astrolojiden para kazanmak için Babil’den bu yana gelen tüm bilgi birikimini kullanarak astrologluk yapmayı tercih ediyorlar.. Ortalık karışık yani anlayacağınız. Ne astronomi astrolojisiz, ne de astroloji astronomisiz olabiliyor bu dönemde… İkisi de birbirlerinin suyuna muhtaç… Olaya da ister çıkar gereği ister inanç gereği hala Tanrılar hakim… Ve sonunda 17. yüzyıl geliyor… 17. yüzyıl ve devamındaki zamanlarda da önemli bazı bilim adamları nihayet doğmaya başlıyorlar ve adlarını yaptıkları bilimsel araştırma ve çalışmalarla ölümsüzleştiriyorlar; öyle ki biz onları Galileo, Newton, Kopernik, Kepler vs. olarak günümüzde hala tanıyoruz. Her neyse işte bu önemli kişiler yaptıkları gözlemler ve araştırmalar sonucunda aslında bu gök olaylarının hiç de tanrılarla ilgisi olmadığını ve bu gök olaylarının ve hareketlerinin bilimle anlaşılır ve tanımlanır şeyler olduğunu ortaya çıkarıyorlar. Ve tam bu aşama da nihayet astroloji ile astronomi biliminin ya da başka bir deyişle astrologlarla astronomların yolları birbirinden ayrılıyor. Ha astroloji yok oluyor mu maalesef yok olmuyor, direniyor ve günümüze kadar da geliyor üstelik. Kesinlikle bir bilim olarak değil tabii.. Tamamıyla bir kehanet sistemi olarak… Yani bir anlamda doğusundan itibaren hiçbir değişime uğramadan aynı amaca hizmet ederek; meydana gelecek olan olayları önceden bilmeye, tahmin etmeye çalışarak bugün de işlerini yapmaya devam ediyorlar. Astronomi ise astroloji ile farklı kulvarda işlerini yapıyor. Vikipedia’daki tanımıyla; kökenleri, evrimleri, fiziksel ve kimyasal özellikleri ile gök cisimlerini açıklamaya çalışmak üzere gözleyen bilim dalı olarak… Ya da TDK’daki anlamıyla gökbilimi olarak… Sonuç; Astroloji hiçbir zaman bir bilim dalı olmamıştır. Ama kaçınılmaz olarak astronomiden bir malzeme olarak yararlanmıştır; uzunca bir süre gökyüzünü düzenli olarak gözlemlemiş, bu gözlemlerden bir takım sonuçlar çıkarmış ve bu sonuçları tanrıların insanlar üzerindeki etkileri, tanrıların kendilerine gönderdikleri mesajları olarak düşünüp, kehanette bulunmak ve geleceği tahmin etmek için kullanmışlardır. Astroloji en başından bu güne kadar hiçbir sapma göstermeden tamamıyla bir kehanet sistemi olarak işlemiştir. Astronominin doğuşu ile astroloji arasında bir ilişki tabii olarak söz konusudur; çünkü aslında astroloji, astronomi biliminin doğuşuna zemin hazırlamıştır. Gökyüzüne olan ilgi çok tanrılı dinlerin getirisi olarak astrolojiyi başlatmıştır. Astrolojinin gök olaylarını, kehanette bulunabilmek amaçlı olarak düzenli bir şekilde gözlemleme çabası ve bu çaba sonucu bir bilgi birikimi oluşturması sayesinde de astronomi biliminin temellerini atılmıştır.
-
Astrolojinin bilim dalı olduğunu kabul ediyor musunuz?
Sevgili Rua, oraya yazdıklarım işin şakasıydı tabii, öylesine söylenmiş şeylerdi ciddiye almadığınızı biliyorum ben de zaten aslında ilk başta bu başlığı pek de ciddiye almadığımdan bunları yazmıştım. Ama buradaki tartışmaları takip ettikçe başlığı daha da çok ciddiye almaya başladım çünkü sevgili arkadaşlarımız Bilimselci ve Politika gayet hoş bir çabanın içindeler. Ben de katkım olması maksadıyla bir iki söz etmek isterim ki bu seferkiler tabii ki benim gerçek düşüncelerim olacaktır.
-
Biscolata Mood-İtalyan (Mutluluk)
-
Biscolata Mood-Fransız (Sağlık)
Ahhh ahhhh Jean François, ah min-el aşk... Ne güzel de göz kırpıyor Tanrımmmmmmmmmm... Ayrıca tüm Biscolata erkekleri arasında benim favorimmmm kesinlikle Jean François...
-
Biscolata Mood-İspanyol (Aşk)
-
Ha ha ha. Görmeyeceğimizi sandınız değil mi!
Yonca bırakıyorum ben de bıraktık
-
Ha ha ha. Görmeyeceğimizi sandınız değil mi!
Çok güzel gelişmeler bunlar, emeğinize sağlık, başarılarınızı dilerim. Çok teşekkür ederim. Çok faydalı bir bilgiydi Çok interaktif bir çözüm oldu derin dünya devletini falan karıştırmadan baya güzel güzel çözdünüz meseleyi, tebrik ederim ama tabi yanii herşeyi de derin dünya devletinden beklememek lazım canım ama yani...
-
Astrolojinin bilim dalı olduğunu kabul ediyor musunuz?
Filler duvarda yürümüyor, onlar selpağın içinde yaşıyorlar, selpağın içinde var onlardan, suyu emiyorlar... Hortumlarıyla... yani inanıyorsunuz astrolojinin bir bilim dalı olduğuna öyle mi? ayrıca siz neye gülüyorsunuz sayın Admin, sizi de Admin dedik bağrımıza bastık, ordan yukardan oturmuş bize bakıp gülüyorsunuz, olmaz amaaaa!!! Artık herkese de iyi geceler, ben gidip uyuyacağım.. fillerimle ve zürafalarımla falan...
-
Astrolojinin bilim dalı olduğunu kabul ediyor musunuz?
Sazan da bir balıktır sonuçta... ama tabiii anlayanaaaaaa.. balık da bir burçtur ayrıca 12. burç... derin dünya devleti yönetir onu... onun etkisindedir..
-
Astrolojinin bilim dalı olduğunu kabul ediyor musunuz?
Ooooo ben hangi boyuttayım siz hangi boyuttasınız sayın Rua!!! Ben derin dünya devletinden bahsediyorum burda... uzaylıların yönettiği hani..
-
Astrolojinin bilim dalı olduğunu kabul ediyor musunuz?
sazan da bilimsel olarak açıklanabilen bir kavramdır sonuçta...
-
Astrolojinin bilim dalı olduğunu kabul ediyor musunuz?
Ayrıca Sayın Rua, Atroloji diye birşey yoktur varsa bile ben şahsen onun bir bilim dalı olduğunu kabul edemem... Çünkü atların rolojisi olamaz, olabilemez... Ama astroloji yukarıda da dediğim gibi kesinlikle bir bilim dalıdır... Astların rolojisi vardır mesela... Neyse herkese iyi geceler diliyorum, çok faydalı paylaşımlar bunlar, hepimiz paylaşalım, paylaştıkça büyütelim...
-
Astrolojinin bilim dalı olduğunu kabul ediyor musunuz?
Astroloji bir bilim dalıdır. Sonuçta aslan diye birşey vardır, koç diye de birşey vardır, başak da vardır, oğlak falan da vardır ve hatta ikizler de vardır... Hepsi bilimsel olarak ispatlanabilirdir... Yani mesela koç, boğa vs. bunların hepsi birer hayvandır ve zooloji biliminin altında incelenip bilimsel olarak kanıtlanabilirlerdir o halde astroloji bir bilimdir, evet evet kesinlikle bilimdir, ben bilimsel olarak astrolojiyi kabul ediyorum. Sayın köşeyastığı çoook ama çok önemli bir konuya değinmişsiniz sizi tebrik ediyorum ve hatta soruyorum lütfen bana ikizler burcunun özelliklerinden bahseder misiniz? Bilimsel olsun ama... Astrolojik yani... ve tabii tekrar edeceğim bilimsel olarak yani... Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum Unutmadan söyleyeceğim; Bu başlıkta çok faydalı bilgiler okudum ve gerçekten de hayatıma uygulayabileceğim bilgilerdi bunlar... Rep verdim size... Gönüllerin repini verdim. Ha bir de unutmadan şunu da söyleyeyim, Burç da gerçektir, kalenin burcu da vardır, baya bilimsel olarak hesaplanarak falan yapılır onlar... Yani şimdi astroloji bilimsel değilse ben o zaman zoolojiye mimariye falan nasıl inanırım... Teşekkür ederim, Güzel paylaşımdı...
-
DUKAN DİYETİ hakkında herşey
Yoruldum 1. Aşama olan Saf Protein evresini yarın anlatmaya karar verdim Şimdilik heyecanlanmaya ve bu diyeti yapıp yapmayacağınıza karar vermeye çalışın Yarın olmazsa hep birlikte başlarız
-
DUKAN DİYETİ hakkında herşey
Şimdi ilk aşama ATAK EVRESİ aşaması olduğu için ve ben de ilk bu aşamadan başlayacağım için sizi mümkün olduğunca bu evreyle ilgili bilgilendirmeye çalışacağım. Öncelikle DUKAN DİYETİ'nin kendine ait bir web sitesi var. Bu sitenin ismini birazdan vereceğim. Oradan girip, atak evresinin ve diğer evrelerin sizin için ne kadar süreyle uygulanması gerektiği bilgisini en doğru şekilde hesaplayabilirsiniz. Atak evresinin uygulama süresinin 1 ile 10 gün arasında değiştiğini yukarıda belirtmiştim. Şimdi de sizin için ne kadar uygulanaması gerektiğini öğreneceğiz. Sürenin ne kadar olacağına, kişinin vermek istediği kilo, yaş, boy, özel durumları vs. hesaplanarak karar veriliyor. Ben kendim için 2 gün sürenin yeterli olduğunu öğrendim. Sitenin ana dili İngilizce olduğundan, İngilizce bilmeyen arkadaşlar için hesaplama işlemlerini türkçe çeviriyle anlatacağım ki rahatlıkla yapabilelim. Sitenin adı: http://www.dukandiet.com/ Buraya girdiğinizde karşınıza şöyle bir pencere açılacak First name: İsminiz Gender (Cinsiyet): Female (Kadın) / Male (Erkek) - uygun seçeneği işaretleyiniz. Your target weight: Hedeflediğiniz kilo ne kadarsa onu yazmanızın istendiği seçenek. Pounds yazan kısmı hemen yanındaki change seçeneğine basarak KG ile değiştiriniz. Need to lose weight Fast? (Hızlı kilo vermek mi istiyorsunuz) : Yes (Evet) / No (Hayır) - Yes seçeneğini seçiniz. Daha sonra "Go" butonuna basınız ki hesaplamanız için ikinci aşamaya geçebilelim. İkinci aşamaya geçtiğinizde şu fotoğrafla karşılaşacaksınız: First Name: İsminiz Current Weight: Şu andaki kilonuz Gender: Cinsiyet - Female (Kadın) / Male (Erkek) E-mail adres: Çekinmeden bir email adresi yazınız. Herhangi bir sorun yok, yazdığınız adres doğru olsun, oraya bilgilendirme mailiniz gelecek. Bir altta şu fotograf olacak: Your Realistic Target Weight: Hedeflediğiniz kilo kaç kilo ise onu yazmanız gerekmektedir. The Most You've Ever Weight: Hamilelik haricinde bu zamana kadar en çok almış olduğunuz kilo ne kadardı bunu yazmanız gerekmektedir. The Least You've Ever Weight: Hastalıklarınız hariç bu zamana kadar ki en az kilonuz ne kadardı onu yazmanız gerekmektedir. Your Average Weight: Diet ve egzersizsiz normal kilonuz ne kadardır bunu yazmanız gerekmektedir. Your Height: Boyunuzu sormaktadır ama yine change unit kısmına basarak FT'yi CM'ye çeviriniz. ve sayfadaki son fotoğraf: Are you looking to lose weight quickly: Hızlı kilo mu vermek istiyorsunuz? (Yes seçeneğini seçiniz.) How many diets have you ever followed?: Kaç kez diyet yaptınız - Choose seçeneğini seçerek rakamı belirtiniz. (1,2,3 veya daha fazla) How many times have you pregnant: Kaç kez hamile kaldınız? - Choose seçeneğini seçerek rakamı belirtiniz. (None:Hiç / One:1 / Two:2 / Three: 3 / More: Daha fazla) Is there a tendency to put on weight in your family: Ailenizde kilo problemi var mıdır? (Yes: Evet / No: Hayır seçeneklerinden birini seçiniz.) Do you lose weight easily: Kolay kilo verebilir misin? (Yes: Evet / No: Hayır seçeneklerinden birini seçiniz.) Does eating less make you feel tired: az yemek sende yorgunluk yapar mı? (Yes: Evet / No: Hayır seçeneklerinden birini seçiniz.) Your bone structure: Kemik yapın. Bu bölümde altta verilen yöntemle bileğinizi ölçmeniz ve hangi seçenek size uygunsa işaretlemeniz isteniyor . Bunun için yapmanız gereken şu: Sağ elinizin baş ve işaret parmağını, sol el bileğinize dolayınız. 1. seçenek: Low (Baş parmak işaret parmağınızın üzerine gelmektedir.Yani bileğiniz son derece incedir.) 2. seçenek: Orta (Baş parmak ve işaret parmak tam birleşiyor.) 3. seçenek: Yoğun (Baş parmak ve işaret parmak arasında açıklık meydana geliyor. İkisinin arası açık kalıyor.) BURAYA RESMİNİ EKLEMEDİĞİM BİR DE LOGIN INFO BÖLÜMÜ VAR ONU DA TÜRKÇE AÇIKLAYAYIM: Birthdate: Doğum gününüz (Ay, Gün, Yıl olarak yazıyorsunuz.) Username: Kullanıcı adınız (Yazın birşey işte), Password: Şifre (Ona da yazın bişey işte) Confirm Password: Şifreni onayla ve de alttaki kutucuğu işaretleyerek kabul ediyorum deyin Sonra CALCULATE /HESAPLA butonuna basınız. VE SONUÇ: 1: Is your desired weight best for you? Sizin için arzulanan en ideal kilo bu bölümde gösterilecektir. 2: By starting today you will weight ...... kg on ...... (Bu bölümde bugün diyete başlarsanız idealinizdeki kiloya hangi günde varacağınız söylenmektedir. 3: Your slimming Apartment: Alttaki şekle bakarak sizin hangi evrede kaç gün kalmanız gerektiğini ve bu evrelerde kaç kiloya kadar vereceğinizi göstermektedir. Örneğe bakacak olursak: ATTACK PHASE: Atak evresi Örnekteki kişi için 3 gün olarak hesaplanmıştır. ve bu üç gün içerisinde 1.11 kg vermesi hedeflenmektedir. CRUISE PHASE: Seyir dönemi Örnekteki kişi için 55 gün olarak hesaplanmıştır ve bu 55 gün içerisinde 6.69 kg vermesi ve ideal kilosuna kavuşması hedeflenmektedir. CONSOLADATION PHASE: Güçlendirme Evresi Örnekteki kişi için 78 gün olarak hesaplanmıştır. bu 78 gün içerisinde ideal kilosunda kalması beklenmektedir. STABILIZATION PHASE: Koruma Evresi Haftanın bir günü atak evresinde uygulanan saf protein rejimi + asansör kullanmamak + günde 3 kaşık yulaf kepeği tüketmek kuralı İçerik fotografları http://dukandiyetim.blogspot.com/ dan alıntılanmıştır.
-
DUKAN DİYETİ hakkında herşey
Evet sevgili arkadaşlar, Bugün aldığım kararla kendimi Dukan Diyeti'nin gönüllü bir kobayı yapmaya karar verdim. Aslında fazla kilom yok ama (sadece 5 kilocuk vermeyi hedefliyorum) meraktayım ve bu diyeti gerçekten denemek istiyorum. Bu sayfada Dukan Diyetiyle ilgili tüm deneyimizi sizinle paylaşacağım.Eğer siz de bu diyeti yapıyorsanız sizin de paylaşmanızı önemli buluyorum. Diyetle ilgili tüm ayrıntılar, tüm yaşanmışlıklar, tarifler vs. vs. ne gelirse aklımıza paylaşalım derim Şimdi öncelikle diyetle ilgili çok genel bir bilgi vereyim. Diyet Fransız bir doktor olan Pierre Dukan'ın uzun süren çalışmaları sonucu ortaya attığı bir protein içerikli diyettir. 4 evreden oluşur. Her bir evre sırasıyla gerçekleştirilir ve Dukan'a göre diyete uymamak demek, yapılacak ufacık bir kaçamak demek bir balona iğne batırmak olarak değerlendiriyor. Benim notum: aslında protein içerikli yiyecekleri seviyorsanız, diyete uyamama korkusu sizi endişelendirmesin çünkü diyetin her bir evresi kendi içerisinde neredeyse sınırsız özgürlük içeriyor. Bu arada ben bu evrelerin her birini uyguladıkça daha ayrıntılarıyla anlatacağım ama önce uygulamam gerek. Eğer siz de diyeti uygulamaya karar verirseniz benim burada anlatacaklarım yeterli olmayabilir bu nedenle aşağıda ismini vereceğim kitabı satın almanız gerekecektir. Kitabın fiyatı 18 TL. Eğer size fazla gelmişse bir de şu açıdan düşününi diyetisyene gitseydiniz her ay en az 100 TL para verecektiniz. O halde 18 TL çok da birşey sayılmaz Şimdi gelelim bu 4 evrenin özelliklerine; 1. Evre: Atak Evresi / Saf Protein Evresi Bu evre neredeyse aç oturmak ya da protein tozu diyeti kadar hızlı sonuç veren ancak onların sakıncalarını içermeyen neredeyse her daim tok kalacağınız "saf protein diyeti" ile yürütülen atak evresidir. Bunun süresi kişiden kişiye göre değişiyor mesela ben 5 kg vermeyi düşünüyorum ve bu evre benim için sadece 2 gün sürecek. Sizin için nasıl hesaplanacağını vs. tüm ayrıntılarını bir sonraki iletide anlatacağım. Bu dönem gayet yüksek motivasyonla rejime başlandığı, ilk verimli sonuçların bir an önce beklendiği ve bu beklentiye hızla cevap verildiği belirleyici bir dönemdir. 2. Evre: Seyir Evresi Hedeflenen kiloya ulaşmada kesin bir "alternatif protein diyeti" ile devam eden seyir süreci. Bu süreçte hedeflediğiniz kiloya ulaşmak için diyete ara vermiyorsunuz ve protein günleriyle protein ve sebze yenen günler birbirini izliyor. Seyir evresinin, atak evresinden farklı olan tarafı bu evreye tüm pişmiş ve pişmemiş sebzelerin ekleniyor olmasıdır. Bu evrede de izin veirlmiş tüm yiyecekler istenilen miktarda ve istenilen karışımlar halinde tüketilebiliyor. Hem tam bir özgürlük söz konusu hem de sürekli yiyerek aç kalmak önleniyor. Seyir evresi hedeflenen kiloya varıncaya kadar kesintisiz sürdürülmesi gereken bir evredir. 3. Evre: Güçlendirme Evresi Süresi kesin olarak verilen her kilo için 10 gün hesabıyla belirlenen (5 kilo verdiyseniz 50 güne denk gelir), vücudun hızla zayıfladıktan sonra son derece yüksek olan yeniden kilo alma eğilimini engellemeye odaklı ve ulaşılan kilonun korunmasına yönelik pekiştirme sürecinin uygulandığı evredir. Bu evre ye diğer iki evreden farklı oalrak günde iki dilim ekmek, bir porsiyon meyve, haftada iki porsiyon karbonhidrat ve özellikle haftada iki ödül yemeği dahil edilmiştir. Amacı kaybedilen kilonun çabucak geri alınmasını engellemektir. Ekmek, meyve peynir, bazı nişastaların ve bazı yemeklerin programa alınması, belirli bir düzenin oturtulması ve kesin tavsiyelerle yoldan çıkmayı önlemek için gereklidir. Ortalama süresi kilo başına 1 hafta olarak verilmiştir. (5 kilo verecekseniz bu diyet ortalama 5 hafta sürer.) 4. Evre: Koruma Evresi Zayıfladıktan sonra verilen kiloların korunması için fazla zorlayıcı olmayan ama mutlaka uygulanması gereken üç basit zorunluluk vardır. Hayatın geri kalanı boyunca haftada 1 gün, örneğin perşembe günleri Dukan diyetinin 1. evresi olan atak evresini uygulamak; asansör kullanmamak; günde 3 kaşık yulaf kepeği tüketmek... Bu üç zorunluluk katı ve vazgeçilmezdir ama oldukça etkilidir. Bu evrede diyeti uygulayan kişite 4 temel önlem önerilir. Hayatının geri kalanı boyunca her perşembe, rejimlerin en verimlisi ve silahların en güçlüsü olan saf protein diyeti; asansör kullanmamak, günde 3 çorba kaşığı yulaf kepeği... Geri kalan 6 gün boyunca normal beslenmeye izin verilir. (Bu bilgileri DUKAN DİYETİ isimli kitabın içeriğinden alıntılayıp buraya ekledim. Ama dediğim gibi daha ayrıntılı ve dogru bilgiye ulaşmak için kitabı almanızı öneriyorum.)
-
Metabolizmayı Hızlandıran İçecek
METABOLİZMAYI HIZLANDIRAN İÇECEK Dün mahallemizin pazarı vardı. Baktım çeşit çeşit meyve dolu pazarcı standları... Hemen 1 kilo elma ve 1 kilo da mürdüm eriği aldım. Birazını yemek için ayırdım. Kalanıyla da aşağıdaki komposto / meyve suyu tarifini hazırladım. Ölçü falan yoki kafanıza göre takılın. Çok isterseniz çok yapın, az isterseniz az yapın ama söylemeyeliyim ki oldukça lezzetli ve sindirime faydalı bir içecek çıkıyor ortaya. MALZEMELERİ: Elma (Ben 4 tane ekledim) Mürdüm eriği (1 kiloya kadar mürdüm eriği ekledim. Birazını da yemiş olabilirim tabii ) 1 adet limon 1 adet tarçın çubuğu 7-8 karabiber tanesi (karabiber yoksa tozunu kullanabilirsiniz.) 10 tane karanfil tohumu (Bende taze nane yoktu ama siz bulabiliyorsanız taze nane de ekleyebilirsiniz.) HAZIRLANIŞI: Elmaları kabuklarını soymadan 4 parçaya ayırdım. Mürdüm eriklerini çekirdeklerini ayıklayıp 4 parçaya ayırdım. Bir limonu ortadan 4'e böldüm. Diğer malzemeleri de ekleyip 3 litre kadar suyu tencereye ekledim. Kaynattım, meyveler haşlanınca ve suyun rengi kırmızıya dönünce de ocağın altını kapattım. Eğer farkındaysanız şeker hiç koymadım buna rağmen oldukça lezzetli bir içecek ortaya çıktı. Sıcak da içebiliyorum, soğuk da içebiliyorum. Şimdi gelelim bu içeceğin faydalarına: ELMA: Elma oldukça faydalı bir meyvedir ama ben burada sadece onun metabolizma ve sindirimi kolaylaştırıcı özelliklerinden bahsedeceğim: Elma yüksek lif zenginliğiyle sindirim sisteminde büyük rol oynar. Elmada bulunan suda çözünen ve suda çözünmeyen lifler koordinasyonu bağırsak hareketlerini tetikler ve hızlandırır. Kilo vermek isteyenler için ayrıca elmanın tok tutucu özelliği vardır. MÜRDÜM ERİĞİ: Mürdüm eriğinin de yine bir çok faydası olduğu bilinir; ama ben onu idrar söktürücü ve terletici olması ve kabızlığa iyi gelmesi nedeniyle bu meyve suyuna ekledim. Mürdüm eriği neredeyse bütün diyet programlarında yer alır. Unutmadan ekleyeyim; kan şekerini çok yavaş yükselttiğinden korkmadan yenilebilir. TARÇIN: Tarçın; mide rahatsızlıklarına iyi gelir, hazmı kolaylaştırır ve kusmayı önleyici özelliğe sahiptir. Aynı zamanda eklendiği yiyecek ve içeceğin bozulmasını ve bakterilerin büyümesini önleyen doğal bir gıda koruyucusudur. KARANFİL: Karanfil hazmı kolaylaştırıcıdır. İshali keser, mide ve bağırsak bozukluklarını giderir. KARABİBER: Karabiber ise sindirim sisteminin sağlıklı ve düzenli çalışmasına yardımcı olarak hazmı kolaylaştırır. İdrar ve gaz söktürücü etkisiyle kabızlığı önler. Ayrıca sindirim sistemindeki mikropları da öldürür.
-
07 Aralık İlluminati Şifresi
Bir çoğunuz takip etmişsinizdir; Illuminati kendi sitesinde bir süre önce bir geri sayıma başlamıştı ve çoğunluk bunun dünyanın sonu için bir geri sayım olduğunu düşünmeyi tercih etti. Geri sayım 07 Aralık 2011 tarihinde saat 15:00'da sona erdi. Tahmin edersiniz ki dünyanın sonu falan da gelmedi. Onun yerine bir şifre geldi ve şifreyle birlikte şifreyi ancak aydınlanan kişilerin bulabileceği tarzında bir kışkırtma yazısı... Kışkırdım ben Aydınlanamamışım yani fena kışkırdım. Hatta öyle kışkırdım ki şifreyi alıp buraya eklemeyi ve hep beraber aydınlanmaya çalışma kışkırtmasını yaşayalım istedim. Şifre şu: _ v _ _ t _ _ s _ _ i _ _ _ m f _ _ a _ _ n _ _ _ _ _ _ i _ _ _ _ Boşlukları doldurup şifreyi bulmak gerekmiş.. Bu arada şifre büyük ihtimalle İngilizce
-
Bulaşık Makinemden Memnun Değilim :(
Ben de hiç memnun değilim bulaşık makinemden... 8 yıllık bir makine ve hem bardaklarımı çiziyor hem de temizlemiyor. Tuzunu vs. sini de eksik etmiyorum üstelik... Var mı sizin uyguladığınız herhangi bir yöntem bu sorunlar için... Not: Aslında bir geri dönüp yazdıklarınızın hepsini okuyayım dedim ama epey yazı yazışmış o yüzden tartışmaya yeni katılanlar için hem bir hatırlatma olması hem de zamandan kazanmak için buraya önerilerinizi tekrar toparlayıp yazmanız çok süper olur kanımca diye düşündüm
-
ALLAH YOKTUR!
Bilimselciyi yıllardır tanır ve takip ederim ve cevap veremediği bir soru görmedim ama cevap vermeye değer bulmadığı sorular gördüm o yüzden bence böyle kaprisler yapmayın ve cevap verdikleri üzerinden tartışmaya devam edin Bence siz onun cevap vermediği sorularınızın cevaplarını araştırıp bulmasını değil, o sorulara neden cevap vermediğini biraz düşünün, sizce neden cevap vermiyor olabilir? Herneyse aslında burada iyi giden bir tartışma var ve takip ediyor, okumaktan da zevk alıyorum. Müdahale etme gereği duydum çünkü bu tartışmanın güzelliği bir kaprise kurban gitsin istemedim. Saygılar sevgiler
-
When The Tigers Broke Free / Pink Floyd (Türkçe sözleri ve hakkındaki herşey)
When The Tigers Broke Free
-
When The Tigers Broke Free / Pink Floyd (Türkçe sözleri ve hakkındaki herşey)
WHEN THE TIGERS BROKE FREE It was just before dawn One miserable morning in black 'forty four. When the forward commander Was told to sit tight When he asked that his men be withdrawn. And the Generals gave thanks As the other ranks held back The enemy tanks for a while. And the Anzio bridgehead Was held for the price Of a few hundred ordinary lives. And kind old King George Sent Mother a note When he heard that father was gone. It was, I recall, In the form of a scroll, With gold leaf and all. And I found it one day In a drawer of old photographs, hidden away. And my eyes still grow damp to remember His Majesty signed With his own rubber stamp. It was dark all around. There was frost in the ground When the tigers broke free. And no one survived From the Royal Fusiliers Company C. They were all left behind, Most of them dead, The rest of them dying. And that's how the High Command Took my daddy from me.