Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

KURANDA NAMAZ YOKTUR.NE ZAMAN NASIL KILINACAĞI DA YAZMAZ


abdullahabdal

Önerilen İletiler

Kur'an-ı Kerim'de Salah Salad geçen kelimeleri tarayınız ve bu kelimenin tam anlamıyla ne demek olduğunu araştırınız. Salad hangi kökten geliyor. Bir yönlendirmek, atmak, yöneltmek, yaslamak .

.

.

.

Kelimenin köküyle ilgili ayrıntılı bilgiyi okumanızı çok çok tavsiye ederim.

 Tebrikler, çok güzel yazmışsınız. fakat bilgisiz kalmak insanların kolayına geliyor. keşke dünyanın en önemli konusu olan Kuran'a daha fazla vakit ayırıp Onu daha iyi anlamaya çalışsa hazırcı insanlar. Etraflarındaki bazı insanlar öyle dedi diye hadisleri gerçek kabul edip değişmeyecek tek gerçek/kitap olan Kuran'ı, Allahın direkt sözlerini göz ardı ediyorlar.

 

Çoğu kişi de şöyle diyor: Peygamberimiz şöyle yapardı, şöyle derdi ?! nereden biliyorsunuz ??

Daha o dönemde bile, halifeler varken bile, yalanlar uydurulmaya başlanmıştı. Ve hatta Hz. Ömer'in bunlarla ne kadar uğraştığı söylenir.

Durum böyleyken, aradan YÜZYILLAR geçmişken, Kurandan başka neyin doğruluğunu iddia ediyorsunuz ki ?

 

Ayrıca hadislere inanan insanlar peygamberimiz sakal bırakırdı diye uzun sakal bırakan insanlar... E peki ona düşman olanlar da aynı sakalı bırakıyordu. Bıyık bırakmayıp sadece sakal bırakan gibi garip insanlara hiç değinmiyorum bile.

 

Peygamberimiz namaz kılıyordu diyenler ?! Peki onun düşmanları da, güya kendi tanrılarına, namaz kılıyorlardı ?!

 

Tüm bu karışıklıkları önlemek için tabi ki Kuranı daha iyi anlamaya çalışmalıyız. Tabi ki üzerinde düşünmeli ve her gün daha doğru anlamaya çalışmalıyız.

Fakat şu da var ki önemli olan, Kuranı sürekli okumak değil. Kuranı çok iyi anlayıp ona göre davranmak, yani erdemli, iyi niyetli, temiz, ahlaklı, yardımsever, saygılı bir insan olarak yaşamaktır. Fakat Kuran tabi ki okuyup bırakılacak herhangi bir kitap değildir. Çünkü insanın hafızası ve şeytan, insanı doğru yoldan her an saptırabilir.

 

Ve şöyle de bir durum var. Kuranda Allah işte biz her şeyi böyle detaylı, örneklerle açıklarız diye belirtmiş. Allahın sözlerini tartışacak değilim, ama insanın aklına geliyor. En önemli konular böylesine detaylı, pek çok farklı ayetle ve hatta örneklerle açıklandığına göre, Namaz ??

Namazla ilgili açıklayıcı, detaylı bilgiler nerede ?

Yoksa erdemli, yardımsever, Allahı çok zikreden, Ona çok şükreden insanlar olmak namazdan daha mı önemli ?! Olabilir.

 

Abdullah, teşekkürler bu konuyu açtığın için. smile.png

Yeter ki kimseye saygısızlık etmeden, güzelce fikirlerimizi paylaşıp dünyaya geliş amacımızı anlatan Kuranı en iyi şekilde anlayıp, en doğruyu bulmaya çalışalım.

Hiçbir şey olmasa, yaptığın şey en azından buna hizmet ediyor.

 

Merak etmeye ve araştırmaya devam. . .

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Kardes maun suresinde allah namaz kilani begenmemistir diyosun o oyle namazi gosteris icin ve yalandan kilanlar icin yazilmis ayettir ve sen de bu yazilarinla bence yanlis yapmissin insanlari ibadetten ali koyarsin dikkat et bu islere bulasma allah seni de affetsin. Cenabi hak namazini dosdogru kilani oruc tutani zekat vereni ve kuran sunnet yokundan ayrilmayip husisi kalp ile yapilan isleri kabul eder sizlerin gihileri insanlari yanlis yonlendirip dininden sogutuyor dikkat edin allahin gazabina ugramayin eyyy insanlar allaha karsi gelmekten sakinin namazinizi kilin ve onu cokca zikredin. Selamun aleykum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • 2 hafta sonra...

Namaz kılmak İslam’ın  Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.Namazın nasıl .

.

.

.

etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir.

kardeş farz edelim ki dedğin doğru.bu 5 vakit namazın benim hayatıma hiç bir zorluğu yok.inanarak kılıyorum ve çokta keyif alıyorum.diyelim ki kuranda namaz yok ama namaz kılmamanın cezası belli.ya senin dediğinin tam tersiyse kusura bakma ama sen şapa oturmaya çok hevelisin ben senin kadar değilim.onun için bana hiç bir yük olmayan tüm ibadetlerimi hakkıyla allah rızasını kazanmak yerine getireceğim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 Tebrikler, çok güzel yazmışsınız. fakat bilgisiz kalmak insanların kolayına geliyor. keşke dünyanın en önemli konusu olan Kuran'a daha fazla vakit ayırıp Onu daha iyi anlamaya çalışsa hazırcı insanlar. .

.

.

.

Merak etmeye ve araştırmaya devam. . .

namaz kılmak insan nefsine zor gelen ibadettir kılmamak için  kıçını başını sllar durur.kuranda namaz 86 yerde geçer.sen sanki çokmu okudun kuranı.kuranı oku hayatına tatbik et de göreyim seni.peygamberi anlamadan kuranın tek kelimesini anlamayazsın.kıçını başını sallama namazını kıl.kılmıyorsandan kafa bulandırma.namazını zaten hakkıyla kılarsan merak etme yaradan zaten seni merhametli erdemli yardımsever yapar ve çok sevap alırsın.namaz kılmazsan işte ozaman şapa oturdun.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Şimdi yıllardır süren yobazlığa karşı ayetlerin açıklayıcılığı konusunda reformist düşüncelerle yeni bir oluşum başlamış bu güzel bişey bende bunlara dahilim. Ama senin gibi Kuran'ı Kerim'i okumadan saldıran tiplerden değilim. Bu reformist hareketi kötüye kullanıyorsun sen apaçık şirk koşuyorsun Kuran'ı adam gibi oku ve sonra secde et

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

MA’UN-4.5.6.Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,Onlar namazlarını ciddiye almazlar.Onlar gösteriş yaparlar. sen bu ayeti kerimede namazın olmadıgınımı iddaa ediyosun ...NAMAZ I ALLAH HIN İSTEDİĞİ GİBİ KILMADIKLARINDAN ALLAH ONLARA KIZDIĞİNI İFADE EDİYOR.KILMAYIN DEMİYOR ANLAYARAK OKU MİLLETİN KAFASINI BULANDIRMA

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Namaz kılmak İslam’ın  Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.Namazın nasıl .

.

.

.

Kuranda namazın olmadığını söyleyenlere karşılık olarak Kuranda ki SALAT  “Dua” olarak namaz anlamında çevrilir. Bu tamamen sahtekarlıktır. Kuranda Namaza dair hiçbir açıklama bulunmazken namaz kelimesinin olduğunu ifade etmek fayda sağlamayacaktır.Bu yalanı söyleyenlerin cehennemden kurtuluşu yoktur. Kandırdıkları insanları da cehenneme mecbur etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir.

Yalnız Maun Suresindeki "Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,Onlar namazlarını ciddiye almazlar.Onlar gösteriş yaparlar." kısmını almışsın sadece.Lütfen insanları kandırma.Ondan öncek cümlelerde kafirlerden,iftira atanlardan bahsediyor.Bunların namazı gösteriş için,iman için değil anlamında.Yalan yanlış şeyler aktarmaya hiç hakkın yok müslüman kardeşim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

"KURAN'A GÖRE NASIL NAMAZ KILABILİRİZ?"

 

Dini sadece Allah'a özgülemeye çağrıldıkları, Kuran'ın dışında izledikleri öğretilerdeki çelişkiler ve saçmalıklar sergilendiği vakit, Sünnilerin ve Şiilerin koru halinde: "Hadisleri, sünneti, mezhep imamlarının içtihatlarını Kuran'a eş koşmasak nasıl namaz kılabiliriz?" diye soru yönelttikleri bilinen ve sürekli tekrarlanan bir olay. Bu soruyu samimiyetle soranlar varsa, onlara bir müjdemiz var: namaz kılabilme uğruna onca çelişkiyi ve hurafeyi din edinmenize ve şirk çamurunda boğulmanıza gerek yok artık; Kuran sorunuzun cevabını vermekte ve namazın nasıl kılınacağını detayıyla bildirmektedir.

 

Sadece Kuran'ı izlesek mezhep kitaplarının tarif ettiği namazlardan birini kılamayız. Ancak, Allah'ın emrettiği, elçilerinin ve müminlerin kıldığı namazı hemen hemen tüm detaylarıyla öğrenebiliriz.

 

İslam Dini Muhammed'le Başlamadı

 

İslam özel bir isim olmayıp Tanrı'ya teslimiyet anlamına gelir. Tüm elçiler ve inananlar islam ve müslüman kelimelerinin kendi dillerindeki karşılıklarını, kendilerini tanımlamak için kullanmışlardır ( 2:131; 7:126; 10:72; 22:78; 27:31; 28:53; 72:14). Nitekim, Tanrı yanında makbul biricik din islam'dır, yani Allah'a teslimiyettir (3:19). Bir çok sözde müslüman, "(Tanrı'nın buyurduğu gibi) Kuran, tam ve detaylı ise namazların rekaatlerini Kuran'ın neresinde bulabiliriz?" diye Tanrı'ya meydan okumaktadır. İslam'ın tüm pratiklerinin Kuran'ın vahyinden çok önce ortaya konmuş olduğunu yine Kuran'dan öğrenmekteyiz (8:35; 9:54; 16:123; 21:73; 22:27; 28:27). İbrahim'den sonraki tüm elçiler namazı gözetiyorlar, zekatı veriyorlar, oruç tutuyorlar ve hac ediyorlardı (2:43; 3:43; 11:87; 19:31; 20:14; 28:27; 31:17). Mekke müşrikleri ise rivayetlerin ileri sürdüğü gibi heykellere tapmıyorlardı; Allah'ın kutsal kulları olduklarına inandıkları Lat, Uzza, Menat gibi isimlerden şefaat bekledikleri (53:19; 39:3) ve Allah adına haramlar ve farzlar uydurdukları için müşrik olarak tanımlanmışları (6:145).

 

Mekke müşrikleriyle olan benzerliği ortadan kaldırmak için rivayetler uyduranlar, uydurdukları heykel tasvirlerindeki çelişkileri ile aslında yalanlarını ele vermektedirler. Kuran'ın hiçbir yerinde onların heykellere taptıkları, Muhammed'in heykelleri kırdığı v.s. bildirilmemektedir. Aksine, Mekke müşriklerinin kendilerini İbrahim peygamberi izleyen ve Tek Tanrı'ya tapan insanlar olarak gördüklerini öğrenmekteyiz (6:23; 39:3) Nitekim onlar, İbrahim'in hatırası olan Kabe'ye saygı gösteriyorlar (9:19), namaz, oruç ve haccı bazı tahrifatlarla da olsa uyguluyorlar, (2:183; 8:35; 9:54; 107:4), zekatı bildikleri halde gereği gibi yerine getirmiyorlardı (53:34). Zekat, gelirin ihtiyaçtan fazla olan bölümünü (2:219) geciktirmeden (6:141) ihtiyaç sahiplerine ve Allah yoluna (9:60) gizli veya açık olarak (2:274) verme yükümlülüğüdür (51:19).

 

Nitekim 16:123 ayeti, İbrahim'in pratiklerinin Muhammed tarafından izlendiğini bildirir. Kuran'ın herkes tarafından bilinen bir ibadeti açıklamasına gerek yoktu; sadece yapılan tahrifatları ve eklenilen bidatleri düzeltmesi yeterliydi. Dini sadece Allah'a has kılmaya karar verişimizden yıllar sonra bazı dostlardan mektuplar ve öğütler beni Kuran'da namazla ilgili ayetleri topluca incelemeye yöneltti.

 

Kuran'ın Açıklaması mı Hadislerin Açıklaması mı?

 

Araştırmam beni sürpriz bir sonuca ulaştırdı. Kuran, namazı tüm gerekli detaylarıyla bildiriyordu. Üstelik, Kuran'ın namaz hakkında verdiği detaylı bilgi hadis kitaplarında yapılan namaz tarifinden çok daha üstündü. Ne Kuran ne de hadis kitapları Peygamberin nasıl namaz kıldığını gösteren resimler ve video klipleri içermemektedir. Hem Kuran ve hem hadis kitapları namazı kelimelerle tarif eder. Şimdi bu tarifleri üç maddede karşılaştırayım:

 

Kuran'ın dili hadis rivayetlerde kullanılan dilden daha üstündür. Hadis rivayetleri, farklı lehçeler, kronik ve endemik gramer hataları içermektedir. Kuran'ın dili genel olarak sadedir. Kuran'ın bu özelliği ayetlerle vurgulanır ve Kuran'ı inceleyen müslümanlarca teslim edilir (11:1; 54:17).

Doğru, hadis kitapları çok daha fazla detay içermektedirler. Ancak bu detaylar Allah'ın gerekli gördüğü ve elçisinin öğrettiği detaylar mı? Bu detaylar Kuran ile uyumlu mu? Bu detaylar arasında çelişkilere ne demeli? Hadis kitaplarında namazın detaylarıyla ilgili düzinelerce çelişkiden hangisin seçeceğiz? Babamızın üzerinde bulunduğu mezhebin imamının seçtiğini mi seçmeli? Örneğin, Sahih-i Müslim'de Peygamberin Fatiha okuduktan sonra rükuya vardığını, yani eğildiğini bildiren birçok hadis rivayeti var. Ancak, bir başka hadis kitabında Muhammed Peygamberin falanca veya filanca sureyi zammettiği rivayet edilir. Abdestin alınması ve bozulması hakkında çelişkili bir sürü hadis, mezhepler arasındaki ihtilaflara katkıda bulunmuştur. Elleri salmalı mı bağlamalı mı? Bağlayınca göbek üzerinde mi yoksa kalp üzerinde mi tutmalı? Tekbir getirirken elleri ne kadar kaldırmalı? Ayak parmaklarını nasıl tutmalı? Şahadeti söylerken işaret parmağını ne yapmalı? Ağzı nasıl misvaklamalı? Cemaatle kılarken omuzları ne kadar sürtüşmeli? Kılarken önündekinin ensesine mi yoksa yere mi bakmalı yoksa gözleri tümüyle mi kapamalı? Yatsıdan sonra kaç rekat sünnet kılmalı? Öğle namazından sonraki iki rekat sünnet mi, vacip mi, müstehap mı? Abdesti alırken sağdan başlamak ne kadar önemli? Kafaya sarık sarmak mı yoksa takke takmak mı daha sevap? Tuvalete girerken ne demeli ve hangi ayakla girmeli? .... Hadis kitaplarında namaz konusunda rivayet edilen çelişkili "detayları" Allah'ın kelamındaki detaylara eklemek doğruya iletmez; olsa olsa kıldan tüyden, parmaktan tırnaktan bir sürü gereksiz detayla meşgul ederek namazın asıl amacını kaybettirir bize.

Hadis kitapları namazın vakitleri konusunda garip bir hikaye anlatırlar. Buhari'deki en uzun hadislerden biri olan "miraç" rivayeti ünlüdür. Beş vakit namazın aslında az bile olduğunu vurgulayan, ama bu arada Allah'a hakaretler yağdıran ve Muhammed'i düşünemeyen birisi olarak tanıtan bir rivayet! Rivayete göre, acayip bir ata binerek göğe yükselen Muhammed Peygamber, altıncı gökte ikamet eden Musa Peygamberden akıl alarak, altıncı gök ile yedinci gök arasında mekik dokuyarak, Allah ile büyük bir pazarlık sonucunda günde 50 vakit (her 28 dakika için bir vakit) emredilen namazları 5 vakte indirmiş. Hesap-kitap bilmeyen ve kullarına karşı acımasız olan bir tanrı ile cesaretle pazarlık yapan ve ümmetini bu büyük felaketten kurtaran bir kurtarıcı olarak olarak sunulmak istenir Muhammed. Tabii, onun bu basit hesabı bilebilmesi için, sürekli olarak Musa'dan akıl alması gerektiği de... Kuran, kuşkusuz böyle hikayeleri içermez.

KURAN'A GÖRE NAMAZ

 

Namazın Amacı

 

Namaz kılmak, sıkça zekatla ve muhtaçlara yardım etmekle birlikte anılarak namaz kılan kişinin toplumsal bilinç ve sorumluluğa sahip olması vurgulanır (2:43; 4:77, 22:78; 107:1). Namaz sadece Allah'ı anmak için kılınır (6:162; 20:14). Bu özel anma ve iletişim ibadeti gözetilirken dış dünya ile ilişkiler minimuma indirilmeli (4:101). Namaz, müslümanları günahlardan ve başkalarına zarar vermekten alıkor (29:45). Namaz hayat boyu gözetilecek bir görevdir (70:23).

 

Abdest

 

Namaz kılmak için abdestli olmak gerekir (4:43; 5:6). Yüzler yıkanır, eller dirseklere kadar, başlar meshedilir, ayaklar da. Ayetlerdeki ifade, ayakların hem yıkanabileceği ve hem meshedilebileceği biçimde anlaşılır (nitekim bunu bir önceki cümleyle yansıtmaya çalıştık). Böylece, duruma ve iklime göre bize serbesti tanınır. Abdesti sadece cinsel ilişkide bulunmak ve tuvalet ihtiyacını gidermek bozar; gaz kaçırmak, kanamak, kadınlarla tokalaşmak ve kadının adet görmesi abdesti bozmaz ve namaza engel olmaz (5:6; 2:222). Su bulunmazsa, namaza zihinsel olarak hazırlanmak için temiz bir zemine dokunularak yüzler ve eller meshedilir (5:6).

 

Giyim

 

Namaz için örtünme diye bir koşul yoktur. Odasında kendi başına veya eşiyle birlikte namaz kılan biri dilerse çırılçıplak namaz kılabilir. Tanrı bizi elbiselerimize göre değerlendirmez ve bizim saklamaya çalıştığımız organları yaratan ve çalıştıran da kendisi olduğundan onları görmekten mahcup olmaz. Adem ve eşinin cennetteki tavırları, suç işleyerek bedenlendikleri için, suçluluk psikolojisiyle gösterdikleri bir refleksti. Aradan milyonlarca yıl geçmiş ve bu suç herkese ayan beyan olmuştur! Ayrıca, örtü olarak kullanılan pamuk, yün, naylon gibi nesnelerin çıplak vücutları meleklerden gizleyeceği biçimindeki yaygın inanış da temelsiz. Bizim çıplak vücudumuz meleklerin umurunda bile olmaz. Kaldı ki, banyolardan veya yatak odalarından melekler kaçmaz. Onlar her an bizim hizmetimizdedirler ve yaptıklarımızı her an kaydetmektedirler. Ayrıca, namazda muhatabımız melekler değil, Allah'tır. Örtünme toplumsal bir gereksinme olup kişiyi cinsel ve duygusal ilişkilerde diğerlerinden koruma amacını güder. (7:26; 24:31; 33:59).

 

Kıble

 

Namaz için İbrahim peygamberin kurduğu Kutsal Mescide yani Kabe'ye yönelmeli (2:125, 143-150; 22:26). Yolculuk anında kıbleye dönme koşulu ihmal edilebilir (2:115).

 

Rekat Sayısı

 

Tehlike ve korku gibi olağanüstü hallerde kısaltılması öğütlenen namaz bir rekat olunca normal koşullarda kılınan namaz en az iki rekat olmalı ve namazda dış dünya ile irtibatı minimuma indirmeli (4:101). Cuma namazının sadece iki rekat olması ilginçtir. Bu namaz her hafta topluca tekrarlandığı için rekat sayısına ekleme yapılamamıştır. Cuma namazı dışında, cemaatle kılınmayan namazların rekat sayıları çeşitli biçimlerde zamma uğramıştır.

 

Mekanik Biçim

 

Namazı ayakta durarak kılmaya başlamalı (2:238; 3:39; 4:102) ve özel durumlar hariç durulan yerden hareket edilmemeli (2:239). Namazda eğilerek yere kapanmalı (rüku ve secde) böylece Allah'a teslimiyet fiziksel olarak da bildirilmeli (4:102; 22:26; 38:24; 48:29). Herhangi bir korku durumunda ayakta durma ve eğilerek yere kapanma koşulu aranmaz (2:239).

 

Okuma

 

Namazda okuduğumuz duanın anlamını namaz anında bilmeli ve Allah ile konuştuğumuzun bilincinde olmalıyız (4:43). Namazları saygı içerisinde kılmalı (23:2). İhtiyacımıza ve içinde bulunduğumuz duruma uygun olarak Allah'ın herhangi bir ismini (sıfatını) zikredebiliriz (17:111). Namazda Allah'tan başkasını anmak namazın amacıyla çelişir (6:162; 20:14; 29:45). Namazda Allah'ı anmalı, övmeli, yüceltmeli, tesbih etmeli ve sadece O'ndan yardım istemeli (1:1; 20:14; 17:111; 29:45; 2:45). Fatiha suresi baştan sona Allah'ı muhatap alan bir dua niteliğinde olan biricik sure olup değişik dilleri konuşanların topluca namaz kılabilmelerini sağlayabilmesi açısından uygundur (62:9; 4:101). Namazlarda orta bir sesle okumalı ve namazlar ne özellikle gizlenmeli ne de gösteriş amacıyla açıkta kılınmalıdır (17:111). Toplu namaz kılınırsa, namaza önderlik eden kişinin orta bir ses tonuyla okuduğu dua dinlenmeli (7:204; 17:111). Otururken "tahiyyat" denilen duayı okumamalı; zira bu dua Muhammed peygamber sanki her şey nazır ve hazır bir tanrıymış gibi bir hitap içermekte ve Allah'tan başkalarını anmaktadır. İlla bir şey okunmak dilenirse, Allah'ın birliğine şahadet getirilebilir veya herhangi bir dua yapılabilir.

 

Cuma Namazı

 

Kadın-erkek tüm inananlar haftada bir Cuma (toplantı) günü öğle namazına açık bir duyuru ile çağrılır ve namazı erkek veya kadın bir müslümanın önderliğinde topluca gözettikten sonra herkes tekrar işine döner (62:9). Duyuru Allah'ı anmaya bir çağrı olup başka isimler zikredilmez (72:18). Hutbe namazın bir parçası olmayıp toplantıdan yararlanılarak yapılan bazı hatırlatmalar ve güzel öğütlerden ibarettir. Mescitler (camiler) sadece Allah'a özgülenmeli. Allah'ın ismi bir levhaya asılmışsa O'nun ismi yanında hiç bir ismi özellikle yerleştirmemeli (72:18). Mescitler topluma açık yerler oldukları için mescitlere gidenler temiz ve güzel giyinmeli. (7:31).

 

Cenaze namazı olarak bilinen dua, bir namaz değil aslında. Dileğe bağlı bir duadır. Allah'a ortak koşmadan ölmüş olanları hayırla anıp geride kalmış yakınlarına destek verme amacını güder (9:84).

 

Vakitler

 

Gecenin gündüzün iki ucuna yakın bölümlerinde gözetilmesi gereken Sabah (Fecr: 24:58; 11:114) ve Akşam namazlarıyla (İşa: 24:58; 17:78; 11:114; 38:32) güneşin sabah ile akşam arasında olduğu, yani öğle vaktinde kılınan Orta (Vusta: 2:238) namazı olmak üzere üç vakit namaz mevcuttur.

 

Kuran'da sadece üç namazın ismi geçer. Bir başka deyişle, "salat" (namaz) kelimesi, zaman bildiren üç tanımlayıcı kelime ile birlikte anılır.

 

Salat-el Fecri-SABAH NAMAZI (24:58; 11:114).

Salat-el İşa'-AKŞAM NAMAZI (24:58; 17:78; 11:114; 38:32)

Salat-el Vusta- ORTA NAMAZ (2:238)

Namaz vakitlerini belirleyen ayetlerin hepsinin bu üç vakit hakkında olduğunu görüyoruz. Spekülasyonlara girmezsek ORTA NAMAZ olarak adlandırılan namazın sabah ile akşam namazı arasındaki öğle namazı olduğunu rahatlıkla bulabiliriz. Gecenin uyumamız için yaratıldığını (78:10) ve gece ortasında kalkıp Allah'ı anmanın üzerimize farz kılınmadığını (73:20) ve Cuma namazının günün ortasında kılınmasının emredildiğini (62:9) düşündüğümüzde "orta" namazın sabah ile akşam namazı arasındaki öğle namazı olduğunu anlarız.

 

Tevrat bu anlayışı destekler. Namazın İbrahim peygamberle başladığını ve Musa'nın namaz kıldığını hatırlarsak Tevrat'ta namaz vakitleriyle ilgili ifadelerin tarihsel değerini daha iyi idrak ederiz. Tevrat'ın çevirilerine güvenim tam olmamakla birlikte Tevrat'ın en az üç ayetinde bulduğumuz bu desteğin bir hata veya tahrif sonucu oluştuğuna inanamıyorum. Tevrat'taki bu ayetlerin gerek birbirleriyle ve gerekse Kuran ayetleriyle olan tutarlılığına dikkatinizi çekerim. (Bak: 1 Samuel 20:41 ; Zebur 55:16; Daniel 6:10 ).

 

Namaz vakitlerinin beşe çıkarılmasının oluşturduğu dumanların izini mezhepler tarihinde görebilirsiniz. Şia'nın beş vakit namazı üç vakte sıkıştıran garip pratiği, namazları beşe çıkartan Sünniler'in baskısı neticesi bir uzlaşmadan kaynaklanıyor olmasın? Sünnetlerle, nafilelerle, teravih namazlarıyla namaza sürekli zam yapan hadis ve sünnet izleyicilerinin üç vakit namazı beşe çıkarmaları çok mu uzak bir ihtimal?

 

Namaz Sonrası

 

Namazları oruç gibi kazaya bırakmak diye bir şey olmayıp belli vakitlerde yerine getirilmeli (4:103). Namazdan sonra Allah'ı anmaya ve zikretmeye devam etmeli (4:103).

 

Bidatler

 

Namazları birleştirmek, kaçırılmış namazları kaza etmek, namazları yolculuk anında kısaltmak, sünnet ve nafile namazlar eklemek, namaz kıldırma memurluğu (imamlık) diye bir meslek icat etmek, kadınların namazda önderlik etmesini yasaklamak, otururken Et-tahiyatü duasını okumak ve bu duada peygambere ikinci şahıs olarak seslenmek, şahadette Muhammed peygamberin ismini Allah'ın yanına eklemek, Fatiha'dan sonra zammussure okumak, Fatiha'nın Besmelesini okumamak, eller ve parmakların yeri konusundaki detaylarla meşgul olmak, abdest alırken ağzı ve burnu yıkamayı abdestin bir şartı bilmek, namazdan önce ağzı misvaklamanın, sarık veya terlik giyilmesinin daha sevap olacağına inanmak gibi nice kurallar ve inançlar Hadis-Sünnet ve mezhepler yoluyla Muhammed Peygamberden daha sonra sokulan bidatlerdir.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kör olan birisine renkleri nasıl anlatırsın sorusuna, anlatamazsın cevabını doğrudan verenler vardır. Kör olan birisine renkleri anlatmaya çalışmak kanımca aptallıktır. Bu gerekli ise o kişinin görmesini sağlamak sorunu çözecektir. Görmesini sağlamak Kuran da Allah ın bir sözü üzere Allah a ait olduğu söylenir. "Ben onlarda bir hayr görseydim, onlara işittirirdim ya da görmelerini ya da anlamalarını sağlardım". Herşeyin yaratıcısı olan Allah bu tedaviyi ilime, irfana, tıbba, nasaya, bitkisel ilaçlara, değişik hükümlere bağlamamış. O yüzden insanlar inanıp/yalanlamakta özgürdür. Namaz vardır diyen bir sebepten ötürü, yoktur diyen de bir sebepten ötürü bu yargıya varır. Sonra herkese vakti gelince ölüm gelecektir. Kaçınılmaz. Ve ben bir inananım, ölümden sonra diriltileceğimize Kuran a ve kainata bakarak ikna olan birisiyim. İnanan olarak aklımızla ve yapılan çağrılardan hangisine neden cevap verdiğimiz sorulduğunda verecek cevabımız olmalı. O gün kimse yalan söyleyemez. Kuran ŞÜPHESİZ İNANANLARI kılavuzlar olduğunu söyler. Diğerlerini değil. arada gördüğüm bir konu 1400 sene önceki zamana ait olan yaşam şekli diyen kimseler gördüm. Şuan çağdaş ve medeni bir dönemdeyiz diyen. Hukuk var diyen. Misal olarak bir hüküm vereyim. Allah toplumun en küçük yapısı/hükümeti olan ailenin ne kadar önemli olduğunu o yapının dağılacaksa yani boşanma olacaksa nasıl olacağına değinmiş. Medeni/çağdaş denilen yasada 1 imza 1 kalem ile bitirilen iş, Allah ın hükmüne göre karar alındıktan sonra iki taraftan birer hakem seçileceği, boşanan kimselerin ne için boşandığını araştırarak, bunu nasıl düzeltebilirler şeklinde arabuluculuk görevi vererek, bu çalışmalar için de 3 ay gibi bir süre vererek, bunun sonucunda Allah ın sınırlarını koruyamayacakları düşüncesi hakim olursa, yani gerçekten boşanmaları gerekli bir durum olduğu anlaşılırsa boşanmanın gerçekleşeceğinin hükmünü vermiştir. Şimdi soruyorum, hangisi medeni?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

NAMAZ DELİLLERİ SABİT OLAN BİR FARZDIR

 

Cübbeli Ahmet Hoca

05 Şubat 2015 Perşembe 04:00

 

Namazda, başta Fâtiha-i şerîfe olmak üzere Allâh-u Te’âlâ’ya birçok dua ve niyaz bulunur. Namazın farz olduğu, Kur’ân-ı Kerîm ayetlerinin açık beyanı, hadîs-i şerîflerin delâleti ve ümmetin âlimlerinin söz birliği ile sabittir.

 

“Namaz” anlamına gelen “Salât” kelimesi, lugatta “Dua etmek” veya “Hayır duada bulunmak”tır.

 

Allâh-u Te’âlâ bir âyet-i kerîmesinde: 

 

 “Onların mallarından bir sadaka (ve bağış olmak üzere zekât) al ki, onunla kendilerini iyice temizleyesin ve arındırasın. Bir de onlara salât (dua) et. 

 

Çünkü senin duan onlar için (bir huzur ve) sekinettir. Allâh çok iyi işiten, pek iyi bilendir.” (Tevbe Sûresi: 103) buyuruyor ki burada Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) den ümmetine yapması istenen salât; onların dirilerine de ölülerine de yapacağı duadır.

 

 Namazda, başta Fâtiha-i şerîfe olmak üzere Allâh-u Te’âlâ’ya birçok dua ve niyaz bulunduğundan bu ismi almıştır.

 

Şerî’at ıstılâhında (dilinde) ise namaz: Belli bir takım fiiller ve özel rukünlerden ibaret bir ibadettir.

 

Namaz ibadeti, “Kitap” (Kur’ân-ı Kerîm ayetlerinin açık beyanı), “Sünnet” (hadîs-i şerîflerin delâleti) ve “İcmâ’” (Ümmetin âlimlerinin söz birliği) ile sabit olan bir farzdır.

 

NAMAZIN FARZİYETİNE DAİR KUR’ÂN’DAN DELİLLER

 

Allâh-u Te’âlâ bir âyet-i kerîmesinde şöyle buyurmaktadır:

 

“Şüphesiz namaz mü’minler üzerine vakitle belirlenmiş olarak farz kılınmıştır.” (Nisâ Sûresi: 103) 

 

Diğer bir âyet-i kerîmede ise:

 

 “Namazı ikame edin (hakkıyla kılın)…!” (Bakara Sûresi: 43’den) buyrulmuştur. Başka bir âyet-i kerîmede de:

 

 “Namazlara ve orta namaza devam edin.” (Bakara Sûresi 238'den) buyrulmaktadır. 

 

İşte bu ve daha birçok âyet-i kerîme namazın farz olduğunun açık delilleridir.

 

NAMAZIN FARZİYETİNE DAİR SÜNNETTEN DELİLLER

 

İbni Ömer (Radıyallâhu Anhuma)’dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: 

 

“İslâm beş temel üzerine bina edilmiştir: 

 

Allâh’tan başka hiç bir ilâh bulunmadığına ve Muhammed (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’in Allâh-u Te’âlâ’nın elçisi olduğuna şahitlik etmek, namaz kılmak, zekât vermek, ramazan ayının orucunu tutmak, yoluna gücü yetenler için Beytullah’ı haccetmek.” 

 

(Buhârî, Îman:1 no:8, 1/12; Müslim, İman:5, no:16 1/45)

 

Câbir (Radıyallâhu Anh), Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem)’i şöyle buyururken işittiğini nakletmiştir. 

 

“Kişiyle, şirk ve kâfirlik arasında namazın terki vardır.” 

 

(Müslim, İman:134; Ebû Dâvûd, Sünnet:15; Tirmizî, Îmân:9; İbni Mâce, İkâmet:77; Fiten:23; Neseî, Salât:8; Dârimî, Salât:29; Ahmed ibni Hanbel, el-Müsned, 3/370, 389)

 

Bu hadîs-i şerîf, kişinin imandan çıkmasına tek engelin namaz olduğunu açıklayarak, onun imandan sonra gelen en önemli farz olduğunu ortaya koymaktadır.

 

NAMAZIN BES VAKiT OLDUGUNUN DELiLLERi

 

Şüphesiz ki namaz, inananlar üzerine vakitleri belirlenmiş bir farz olmuştur. (Nisâ Sûresi: 103) 

 

Gündüzün iki tarafında,  gecenin de yakın saatlerinde namazı dosdoğru kıl. (Hûd Sûresi: 114)

 

Kur’ân-ı Kerîm’de farz namazların sayısı beş olarak sarâhaten (açıkça) bildirilmemişse de sahâbenin birçoğu bazı âyet-i kerîmeleri bu hususta delil olarak zikretmişlerdir. Şu bilinsin ki, Allâh-u Te’âlâ: 

 

 “Şüphesiz ki namaz, inananlar üzerine vakitleri belirlenmiş bir farz olmuştur.” (Nisâ Sûresi:103) ayet-i celîlesinde, namazların belli vakitlerle farz kılındığını beyan etmiş, ancak bu vakitleri bu âyet-i kerîmede mücmel (kısa ifade ile) zikredip, başka âyet-i kerîmelerde ise bunu açıklamıştır. 

 

Bu âyet-i kerîmelerin sayısı da beştir: 

 

1- Mevlâ Te'âlâ:

 

 “Namazlara ve orta namaza devam edin.” (Bakara Sûresi: 238'den) buyurmuştur. Bu ifadede geçen “Namazlar” kelimesi, en azından üç namazın farz olduğuna delâlet eder. 

 

“Orta namaz” ifadesi ise, orta namazın o üç namazdan biri olmasına manidir. Aksi takdirde bu, faydasız bir tekrar olmuş olur. Dolayısıyla namazların sayısının üçten fazla olması gerekir. Farz namazların dört tane olması da caiz değildir. Aksi hâlde namazlar içinde orta sayılacak bir namaz bulunmaz. Dolayısıyla “Orta namaz”ın bulunabilmesi için, namazların sayısının en az beş tane olması gerekir. Bu âyet-i celîle farz namazların beş tane olduğuna delâlet ettiği gibi vitir namazının farz olmadığına da delâlet eder. Aksi takdirde farz namazların sayısı altıya çıkmış olur ki, bu durumda da orta namaz bulunamaz.  

 

Binaenaleyh bu âyet-i kerîme, farz namazların beş tane olduğuna delâlet etmekle beraber bunların vakitlerine delâlet etmemektedir. 

 

2- Mevlâ Te'âlâ:

 

 “Güneşin (zeval vaktinde göğün ortasından) kayması anından, gecenin kararmasına kadar namazı kıl, sabah namazını da (bu şekilde eda et).” (İsrâ Sûresi;78'den) buyurmuştur. Dolayısıyla güneşin zeval vaktindeki kaymasından, gecenin karanlığının basmasına kadar olan zamanda kılınması gereken farzlar öğle ve ikindi namazlarıdır. Karanlığın basmasından fec-ri sadık(imsak zamanın)a kadar olan süre içerisinde kılınması gereken farz namazlar ise akşam ile yatsıdır. İmsak vaktinde kılınacak farz namaz ise sabah namazıdır. 

 

3- Mevlâ Te'âlâ:

 

 “Haydi akşamladığınızda ve sabaha ererken (namaz kılarak) Allâh’ı tesbîh (ve tenzih) edin.” (Rûm Sûresi:17) buyurmuştur.  Bundan murat, akşam ve yatsı namazlarıyla gündüzün diğer ucunda olan sabah namazıdır. Sonra Mevlâ Te'âlâ:  “Göklerde ve yerlerde hamd O'na (Allâh'a) aittir. 

 

Gündüzün nihayetinde de, öğle vaktine vardığınız zaman da (namaz kılarak Allâh'ı tenzih edin,).” (Rûm Sûresi:18) buyurmuştur. Bu âyet-i celîledeki Arapça “Aşiyy” ifadesiyle, ikindi namazı kastedilmiştir; “Öğle vaktine vardığınız zaman” kavl-i şerîfiyle de, gündüzün kılınan öğle namazı kastedilmiştir.  Böylece bu âyet-i kerîmede zikredilen farz namazların sayısı beş olmuştur.  Nitekim İbni Abbâs (Radıyallâhu Anhuma)’ya: “Beş vakit namazın bahsini Kur’ân-ı Kerîm’de bulabiliyor musun?” diye sorana, o: “Evet!” dedikten sonra bu iki âyet-i kerîmeyi okumuş ve:  “Bu âyetler, hem beş vakit namazı, hem de vakitlerini beraberce açıkladı.” demiştir. 

 

(Nesefî, Hâzin, ilgili âyet-i kerîme.)

 

4- Mevlâ Te'âlâ:

 

 “Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde namazı dosdoğru kıl.” (Hûd Sûresi:114) buyurmuştur.

 

Âyet-i celîledeki: “Gündüzün iki tarafı” tabiri, sabah namazıyla, ikindi namazının farziyetini ifade eder. Çünkü her ne kadar sabah namazı, gündüzün birinci (başlangıç) tarafı henüz meydana gelmeden, ikindi namazı da gündüzün ikinci (son) tarafı zuhur etmeden önce bulunuyorsa da, bu iki namaz gündüzün iki ucunda yer almış gibidir. 

 

5- Mevlâ Te'âlâ:

 

 “Güneşin doğmasından evvel ve batışından önce (sabah ve ikindi namazlarını kılarak) Rabbini hamd ile tesbih et.  Gecenin bir kısım saatlerinde de tesbih et ki sen (alacağın sevaptan) hoşnut olasın.” (Tâhâ Sûresi: 130) buyurmuştur. Âyet-i celîledeki: “Güneşin doğmasından önce ve batmasından evvel.” kavl-i şerîfi sabah ve ikindi namazlarına işarettir. Bu tıpkı, “Gündüzün iki tarafında, gecenin de yakın saatlerinde dosdoğru namaz kıl.” (Hûd Sûresi: 114) kavl-i şerîfi gibidir.  

 

Bir önceki âyeti celîledeki: “Gecenin bir kısım saatlerinde” ifadesi de, akşam ve yatsı namazlarına işarettir ki bu da “Gecenin yakın saatlerinde” tabiri gibidir.  İşte beş vakit namazın ayrı ayrı beş vaktini gösteren âyet-i kerîmelerin tamamı bunlardan ibarettir. 

 

 

 

Vahdet gezetesi

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KURANDA NAMAZ YOKTUR.NE ZAMAN NASIL KILINACAĞI DA YAZMAZ

yukarıdaki yazıyı gördüğümde gerçekten çok üzüldüm ve sırf bunun için üye oldum.Baştan onu belirtim.

 

Kuran da namazın olmadığını yazan kişinin rumuz u yada ismi

abdullahabdal (Allah'ın kulu) olması bu konuyu ironikleştirdi. irinçköl ün de yazdığı gibi, Kuran da namazlar ve abdest alma şeklini hatta secdeye varma. Namaz bittikten sonra kalplerin mutmain olsun diye Allah ı tesbih etmek ve namazın sefer halindeyken ve savaş halindeyken nasıl kılınacağı bile var.

Hiç bir kul Kuran ın cümlesini kelimesini hatta noktalama işaretlerini bile değiştirmeye gücü yetmez.

 

ve son olarak Namaz, Dinin direğidir.

bir insanın kafir mi mümin mi olduğuna diline (kelimeyi şahadet ile ), kalbine (inanıp inanmadığına) ve ikrar (amelleriyle (namaz,oruç, zekat, hac gibi))

Ehli sünnet mezheplerden dördü de (hanifi, şafii, maliki ve hanbeli) bunlardan birinin eksik olduğunda kişinin mümin olmadığını ve kafir olduğunu söylemek de ve bu inançda hem fikirlerdir.

 

Allah muhafaza dikkat edelim. ve lütfen şeytanın dilini kalbini kullanmayalım.

ve şunu da unutmayalım.

kişi kabirde ilk namazlarında sorguya çekilecektir.

 

20150618122354_phot.jpg

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

islamı sadece kurandan anlamaya çalışsan tabiki abdullahabdal anlayamaz. hz. peygamber kuranın canlı halidir. sana sadece şunu diyeyim. adam biri tutmuş hesap günü yok kıyamet yok ölümden sonra diriliş yok namz yok niyaz yok faln yok filan yok demiş içki içerim namaz kılmam zina ederim falanı işleri yaparım yapmam kim hukum koyabilir demiş salih bir müslümünın zihnini bulandırmak için. müslüman kardeşimiz güzel bir cevap vermiş tabi ki. tamam haşa sümme haşa velev ki yok bu söylediğin şeyler benım bundan ne zararım olur ki? peki ya varsa  abdullahabdal ????????????????????? namaz yok diyorsunda ya varsa?????????????????? kılanın ne zararı var????????????

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Aç gözlerini

Ateist kardeşler hele bir söyleyin dünyada ki en zeki varlık sizmisiniz yoksa hayvanlar mı öğretmeden tuvaletini bile yapamayan insanlar gelmiş burda ahkam kesiyorsunuz deyin bakalım bunca hayvana bitkiye doğaya bu işleri yapmayı kim öğretti şimdi hepsi tesadüf demeyin tesadüf olarak siz neden bunları yapamıyorsunuz eğitimini almadan tesadüf olarak ne yaratabildiniz deyin bakalım deyinde bizde inanalım sizin şu fikirlerinize birde sizin bu çok beyinli bilim adamlarınız neden ölüme bir çare bulamiyorlar yoksa herkes tesadüfen mi ölüyor ilginçtir hakikaten bu ölenler neden ölüyor birde o zaman sizin bu tesadüf dediğiniz sistemde bozuk oluyor ki birisi 70 inde ölürken digeri doğmadan ölüyor bu nasıl tesadüf dur nerde sizin bu tesadüf sisteminizin adaleti tey tey tey gören de sizi birsey biliyor sanar ama kuş tan bile ahmaksiniz bırak namazı orucu hacı da önce etrafına bir bak hatta önce kalbine bir bak kalbinde taht kurmuş şeytana bir bak birde kuranda o kadar sizin biliminizin yeni keşfettiği şeyleri asirlar öncesinden bildirmis ama siz simdi onada tesadüf dersiniz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir NAMAZI SEVMEK

Namaz kılmak İslam’ın  Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.Namazın nasıl kılınacağı.Ne kadar kılınacağı.Ne zaman kılınacağına dair de ayet yoktur.Hiç kimse namazı açıklayıcı bir söz kuran’da bulamaz ve gösteremez. Göstereceğim diyen olursa Mutlaka .

.

.

.

Kuranda namazın olmadığını söyleyenlere karşılık olarak Kuranda ki SALAT  “Dua” olarak namaz anlamında çevrilir. Bu tamamen sahtekarlıktır. Kuranda Namaza dair hiçbir açıklama bulunmazken namaz kelimesinin olduğunu ifade etmek fayda sağlamayacaktır.Bu yalanı söyleyenlerin cehennemden kurtuluşu yoktur. Kandırdıkları insanları da cehenneme mecbur etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir.

bak kardeşim kuranda namaz emrediliyor bi kere hem de imandan sonra gelen ilk ibadet olarak ben bu konuda tahsil yapmadım araştırmadım çünki gerek yok araplar namaza salat der buda birçok sürede geçer ayrıca  tefsirini yapmaya gerek kalmadan müteşabih ayetlerle 5 vakit olduğu açıktır sadece nasıl yapılacağı söylenmemiştir abdeste gelince temiz kılmak gerektiği bilinmektedir peki nasıl yapalım buda kuranda Muhammed'e(s.a.v) uyun demekle açığa kavuşmuştur peygamberimizde böyle uygun görmüştür nerden mi biliyorum defalarca meal tefsir ve eniyi tarihçilerden peygamberimizin hayıtını okudum aslında bikerecik meal okusan oanlaşılır senin hiç okumadığın belli ayrıca zerdüştlerle aynı anda ibadet yapmıyalım diye kerahat vakti diye bir şey var bilmem anladınmı ayrıca kudsi bir hadiste size ilk namazdan soracağım demiştiR ALLAH...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir Cemal Karadag

Namaz kılmak İslam’ın  Kuran da yazan bir ibadeti değildir.Kuran ın hiçbir yerinde namaz kılınmasına dair bir açıklama yada ayet yoktur.Kimse gösteremez çünkü yoktur.Namazın nasıl .

.

.

.

insanları da cehenneme mecbur etmektedirler.SALAT kelimesinin bilerek ve isteyerek insanları kullanmak için yanlış tercüme edilmektedirler. Salât kelimesi, dua, istiğfar, rahmet gibi anlamlara gelir.

yaaa sen iyimisin.kur'an da namaz ilgili ayet yok diosun.86 tane ayet var .namaz kılmakla ilgili.arpca bilimıyosun galiba.derdin ney anlamadim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

peygamber efendimizden sonra yüzlerce müştehit gelmiş hayatlarını islam ilmine adamış, ayetleri hadisleri didik didik incelemiş ve istişare heyetleri kurup karara bağlamışlar.. daha 3.5 ayetin tefsirini yapmaktan aciz ilmi kıt  birkaç ayetin manasınıda anlamadan kafasına göre yorumlayan kisiler çıkabiliyor arada öyle itibar etmemek lazım..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kur'an-ı Kerim'i okuyupta beyninizde şimşek çakmıyorsa, büyük ihtimalle o şimşek mahşer günü İsrafil'in Sur'a üflemesi dahilinde çakacaktır.

 

İnanmama hususu bir kenara yalan yanlış bilgilerin (Namaz Yoktur gibi) paylaşılması ne yazık ki, günümüzün modern davranışlarından olup genç dimağlara enjekte edilmektedir.

 

Ateizm hususuna gelince, umarım bir gün gerçekler yıldırımlar gibi düşer beyninize, diğer taraftan ben ne kadar anlatsam da, ne diyor kutsal kitap;"Gözleri kördür göremezler, kulakları sağırdır duyamazlar".

Duyularınıza en kısa sürede kavuşmanız dileğiyle. Allah'a emanet olun!!!

 

Bu arada namaz vardır,

Kılınca gerçekten var olduğunu anlarsınız

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.