Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

_asi_

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.917
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    2

_asi_ tarafından postalanan herşey

  1. _asi_

    Ankara'daki Tarihi Yapılar

    ANKARA KALESİ Ankara Kalesi, Ankara'da bulunan bir kale. Ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte Romalılar, Bizanslılar hakimiyetinde kalan kale, 1073 yılında Selçukluların eline geçmiştir. 1101 yılında Haçlılarca ele geçirilen kale 1227 yılında tekrar Selçukluların hakimiyetine girmiştir. Selçuklular döneminde onarılan ve eklemeler yapılan kale Osmanlı döneminde 1832'de Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa tarafından onarımdan geçirilmiştir. Kale yapısında rastlanan heykel, lahit, sütun başlıkları kalenin yapımı ve onarımında etrafta bulunan malzemelerden yararlanıldığını göstermektedir. Kalede roma dönemine ait kalıntılar dikkati çekerse de büyük ölçüde Bizans döneminde yapılmıştır.İmparator II.Consantantinus MS.668 'de Dış kaleyi yaptırmıştır,İmparator Isaurili III.Leonise kale duvarlarını onarırken iç kale surlarını yükseltmiştir.Bunun ardından İmparator Nikoporos 805'te , İmparator Bazileus 859'da bu kaleyi onarmıştır.Kalenin yerden yüksekliği 110m.'dir Kale içnde çeşitli restoronlarda bulunmaktadır. Ankara Kalesi dışardan görümüne göre daha büyüktür. Ayrıca kale her yıl çeşitli festivallere de ev sahipliği yapmaktadır.
  2. _asi_

    Ankara'daki Tarihi Yapılar

    ANKARA TARİHİ YAPILAR JÜLİAN SÜTUNU Jülian sütünü ya da Belkıs Minaresi Ulus bölgesinde bulunur . Sütün 362 yılında Roma İmparatoru Julianın Ankara'ya ziyareti onuruna karşılık dikilmiştir. 15 metre yüksekliktedir ve kendine özgü bir mimari yapıdır. Gövdesinde bir çok yivli halka şekilli beyaz taşlar üst üste konulmuş, fakat tek parça gibi görünmektedir. Hiçbir yazıtı yoktur. Başlığı yapraklarla süslü, kaidesi ve gövdesi ise çok sadedir. Halk arasında Belkıs Minaresi adı ile de anılır. Evvelden Taşhan’ın yanında olup, Cumhuriyet’ten sonra, Valilik Binası önündeki bugünkü yerine nakledilmiştir.
  3. TAŞANKARA Taşankara, Danimarkalı heykeltraş Jørgen Haugen Sørensen tarafından 1992 yılında yapılan ve Ankara , Çankaya ilçesi Sakarya caddesi yaya bölgesine konan heykel. Sorensen bu heykelin yapımı için Ankara'da oluşturduğu atölyede çalışmıştır. Heykelin boyutları 130x195x410 cm'dir.
  4. MİMAR SİNAN ANITI Mimar Sinan Anıtı, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Binası bahçesinde yer alan büyük Türk mimarı Sinan'ın mermer heykeli. İlk Mimar Sinan anıtıdır. Heykel 1956 yılında Türkiye Emlak ve Kredi Bankası tarafından Heykeltraş Hüseyin Anka Özkan'a yaptırılmıştır. Heykelin yapılması Mustafa Kemal Atatürk'ün vasiyetidir. Heykelin ağırlığı 7 ton yüksekliği 4,30 metredir. Mermer tabanın ön yüzünde "Mimar Koca Sinan 1490-1588 Türkiye Emlak Kredi Bankasının ilim ve sanat camiasına armağanıdır." oyma yazısı vardır. Atatürk’ün Vasiyeti Atatürk’ün bir Mimar Sinan anıtı yapılması isteği, Dolmabahçe Sarayı’nda 1935 yılında yapılan bir toplantıda ortaya çıkmıştı. Türk Tarih Kurumu yetkilileri, Sedat Hakkı Erdem’in Osmanlı mimarisini üzerine bir yazısını tartışırlarken Mimar Sinan’ın kökeninin Türk olup olmadığı konusu ortaya atılmış ve kurumun as başkanı Afet İnan, Mimar Sinan hakkında etraflı bir çalışma yapılması önermişti. Sözkonusu çalışma, Sinan’ın türbesinin açılıp kafatasının incelenmesini de içeriyordu. Tartışmaları izleyen cumhurbaşkanı Atatürk, bir kağıt üzerine “Türk Tarih Kurumu Sinan’ın heykelini yaptırınız” şeklinde not yazmıştır. Bu vasiyet, 1956 yılında Emlak Bankası tarafından yerine getirildi.
  5. KORE'DE SAVAŞAN TÜRKLER ANITI Korede Savaşan Türkler Anıtı, Ankara'da Kore Savaşı sırasında şehit olan Türk askerlerinin anısına yapılmış olan 1973 yılında açılan anıt.
  6. HİTİT GÜNEŞ KURSU ANITI Hitit Güneş Kursu Anıtı, 1978 yılında heykeltraş Nusret Suman tarafından gerçekleştirilen ve Sıhhiye Meydanı'na konulan anıt. Alacahöyük'teki kazılarda ele geçirilmiş bir Hatti eserinin kopyasıdır. 1973'te belediye başkanı Vedat Dalokay tarafından şehrin sembolü yapılmıştır. Hatti krallarının mezarlarından çıkan Hitit Güneş Kursu örnekleri Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde görülebilir. Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ndeki Hitit Güneş Kursu örneği
  7. GÜVENPARK ANITI Güvenpark Anıtı (Güvenlik Anıtı - Emniyet Abidesi) , Ankara Kızılay Meydanında Güvenpark içerisinde bulunan Türk ulusunun polis ve jandarmaya olan güvenini , Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'nda ve İnkılap hareketlerinde beraber bulunduğu arkadaşlarını temsil eden heykeller ve insan zekasını , çiftçinin tarım çalışmalarını betimleyen kabartmaların yer aldığı anıttır. Cumhuriyet yönetiminin kamu yapılarını konutlarını ve çevresini planlayan Avusturyalı mimar C. Holzmeister , Kızılay Meydanında bir park ve anıt önermesiyle yapımına başlanmıştır. Bronzdan yapılan heykeller Avusturya'da Viyana Erdberg dökümhanesinde gerçekleştirilmiştir. Mamak taşı kullanılan kaide üzerindeki kabartmalar Türkiye'de yapılmıştır. Anıtın taş kısımlarında Franz Wirt, Triberer ve Anton Hanak'ın diğer öğrencileri ile Türk ustaları çalışmıştır. Anton Hanak tarafından başlanan anıt Hanak'ın 6 Ocak 1934 yılında ölümü üzerine Anıtı tamamlama işi Joseph Thorak'a verilmiştir.Anıt 1935 yılında tamamlanmıştır. Anıtın kaidesi 37 metre uzunluğu , orta blok 8 metre , yan kanatlar 2 metre, bronz figürlerin boyu 6 metre'dir. Güven park anıtı arka heykel Güven park anıtı arka sağ rölyef Güven park anıtı arka sol rölyef Güven park anıtı sağ rölyef Güven park anıtı sol rölyef Güven park anıtı tarih
  8. BİLİM AĞACI ODTÜ Bilim Ağacı ODTÜ Ankara Kampusunun Eskişehir Yolu kapısında bulunan anıt. 1965 yılında yerleşkeye konulmak üzere açılan Atatürk Anıtı Yarışmasında ikinci gelen proje 1966 yılında Tamer Başoğlu tarafından yapılmıştır.
  9. BARIŞ HEYKELİ Barış Heykeli , heykeltraş Burhan Alkar tarafından taş'tan yapılan 1979 yılında Ankara , Çankaya ilçesi Sakarya caddesi yaya bölgesine konan heykel. Genç bir kız ile erkeğin birlikte uçurdukları güvercin özgürlük ve barışı simgelemektedir.
  10. _asi_

    Ankara'daki Anıtlar ve Heykeller

    ZAFER ANITI Ankara Zafer Anıtı, Ankara'da Ulus Meydanında Kurtuluş Savaşı kahramanlarının anısına Yenigün Gazetesi öncülüğünde Türk halkı tarafından yaptırılmış anıt. Türk Hükümetince açılan uluslararası yarışma sonucu birinci olan Avusturyalı sanatçı Heinrich Krippel'e 1925 yılında sipariş edilen heykel Viyana'da Birleşik Maden İşletmelerinde döktürülmüş 24 Kasım 1927 tarihinde Ulus Meydanı Sümerbank Genel Müdürlük Binası önüne yerleştirilmiştir. Daha sonra meydan genişletme çalışmaları sırasında ilk yeri değiştirilerek bugünkü yerine taşınmıştır. Atatürk anıtta asker kıyafetleri içinde Sakarya isimli atının üzerinde gösterilmiştir. Kaide üzerindeki kabartmalarda Türk halkının kökeni, kazandığı Kurtuluş Savaşı , Atatürk'ün Ankara'ya gelişi gibi konular anlatılmıştır. Anıtın dört yanına taş kaideler üzerine bronz dökümden üç figür bulunmaktadır.Bunların ikisi ülkesini koruyan ve gözeten Mehmetciği , diğer biri ise Türk kadınını , halk arasında ulusal dayanışma kahramanı Kara Fatma olarak bilinen mermi taşıyan kadın anayı simgeler.
  11. _asi_

    Türkiye Büyük Millet Meclisi

    TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti'nin 23 Nisan 1920'de kurulmuş olan yasama organıdır. Anayasanın 108'nci Maddesine göre, yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Milletvekili genel seçimleri, dört yılda bir, serbest, eşit, tek dereceli, genel oy esaslarına göre, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır. Milletvekili seçilebilmek için, en az ilköğretim mezunu olmak ve ayrıca, Anayasada yazılı diğer seçilme yeterliliklerine sahip olmak gerekir. TBMM üyeleri, yasama dokunulmazlığına sahiptir. 2008 yılı bütçesi kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne öngörülen ödeneğin 370 milyon 168 bin YTL olduğu açıklandı. 23 Nisan 1920) tarihinde, Parlamento geleneklerine göre, en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Bey (1845), Başkanlık kürsüsüne çıktı ve konuşma yaparak Meclis'in ilk toplantısını açtı. Bu Yüksek Meclisin en yaşlı üyesi sıfatıyla ve Allah'ın yardımıyla milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum. Bu açış konuşmasında, millî egemenliğe dayalı yeni Türk parlamentosunun adı da "Büyük Millet Meclisi" olarak konulmuştu. Bu ad herkesçe benimsedi. Daha sonra Atatürk'ün tüm konuşmalarında yer aldığı şekliyle ve ilk kez 8 Şubat 1921 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesinde de yazılı olarak, "Türkiye Büyük Millet Meclisi" (TBMM) adı kalıcılık kazandı. TBMM, 24 Nisan 1920 günü yaptığı ikinci toplantısında Mustafa Kemal Paşa'yı (Atatürk), başkanlığa seçti. Mustafa Kemal Paşa, kendi öncülüğünde kurulan TBMM'nin başkanlığını Cumhurbaşkanı seçildiği gün olan 29 Ekim 1923 tarihine kadar sürdürdü Büyük Millet Meclisi toplantı salonu, Ankara, Türkiye Büyük Millet Meclisi'in Yapısı Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler. Millet Meclisi üyeleri, göreve başlarken aşağıdaki şekilde andiçerler : “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim.” Her 5 yılda bir yapılması öngörülen Milletvekilliği Genel Seçimleri ile her ilden yasalarda belirtilen miktarda üye Yüksek Seçim Kurulu kararı ile mazbata alarak Meclis üyeliğine hak kazanırlar. Siyasi partiler mecliste elde ettikleri koltuk sayısına göre Hükûmet, ana muhalefet ve muhalefet olarak görev alırlar. TBMM İçtüzüğü 5 Mart 1973 tarihinde 584 sayılı karar numarası ile Resmî Gazete'nin 13 Nisan 1973 tarihli 14506'ıncı sayısında yayınlanan karar ile belirlenen içtüzük TBMM'nin yapısı ve işleyişini tarif etmektedir. Her yeni yasama döneminde Başkanlık seçimi yapılıncaya değin en yaşlı üye Başkan, en yaşlı ikinci üye Başkanvekilliği yapar. Bir yasama döneminde 2 defa başkanlık seçimi yapılır. İlkinde 2 ikincisinde 3 yıllığına başkan seçilir. TBMM Başkanı Cumhurbaşkanı'na gerekli hallerde vekalet eder. 21 Ekim 2007 Tarihli Referandumla genel seçimlerin 4 yılda bir yapılması benimsendi. TBMM Başkanlık Divanı Bir Başkan; dört başkanvekili; yedi kâtip üye; üç idare amirinden kurulur. Siyasi Partilerin temsili Türkiye'nin en eski partisi ise 21 Mayıs 1889’da İttihad-ı Osmani adı altında padişah II. Abdülhamit'i tahttan indirmek amacıyla kurulan dernektir. Sonradan İttihat ve Terakki Cemiyeti adını alan bu örgüt II. Meşrutiyet'in ilanının ardından 18 Ekim-8 Kasım 1908 tarihleri arasında toplanan kongresinde siyasi fırka (parti) haline geldiğini ilan etti. TBMM'de en az yirmi milletvekili ile temsil edilen siyasî partiler grup kurma hakkına sahiptir. Genel seçimlerde Milletvekili çıkartan ancak grup kurmak için yeter sayıya sahip olmayan siyasi partiler TBMM Başkanlık Divanı, TBMM Danışma Kurulu ve komisyonlarda temsil edilemezler. 1938'de yapılan Clemens Holzmeister tasarımı TBMM. Meclis Binası Bugünkü Meclis binası, 23 Nisan 1920'de açılan ve ulusal egemenliğe dayanan Türk Meclisi'nin üçüncü binasıdır. İlk Meclis Binası İlk Meclis binası, bir bodrum katı üzerinde yer alan tek katlı 22x43 metre ölçülerine sahip, farklı ölçülere sahip dokuz oda ve bir büyük salondan oluşan bir yapıydı. Ön yüzündeki geniş saçakları ve iki balkonu binaya belli bir görkem ve şıklık veriyordu. Kurtuluş Savaşı sırasında bütün askeri ve politik kararların verildiği bu küçük ve fazla kullanışlı olmayan yapı 18 Ekim 1924 yılına dek kullanıldı. Bina bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olarak hizmet vermektedir. İkinci Meclis Binası TBMM'nin ikinci binasının yapımına Mimar Vedat Bey'in projesiyle 1923'de başlandı. Bina çok kısa bir sürede tamamlandı ve 18 Ekim 1924'de hizmete açıldı. İlk binadan aşağı yukarı 50 metre uzağa yapılan yeni bina 36 yıl boyunca kullanıldı ve siyasi tarihimizde birçok önemli karara tanıklık etti. Binanın içi, bir bodrum katı üzerinde yer alan iki kattan oluşuyordu. Merkezde Genel Kurul salonu yer alıyordu. Üst katın tavanı, Osmanlı motifleriyle dekore edilmişti. Genel Kurul salonunda dinleyiciler için balkonlar ve yıldız motifleriyle süslü duvar panelleri yer alıyordu. Dış cephesi büyük bir giriş, köprü kemerleri ve saçaklarla süslenmişti. Cumhuriyetin ilk yıllarına tanıklık eden ikinci Meclis binası önemli tarihsel bir dönemde Meclis binası olarak kullanılmıştı. Günümüzde "Cumhuriyet Müzesi" olarak hizmet vermektedir. TBMM başkanlık yeri Bugünkü Meclis Binası Günümüzde de kullanılmakta olan TBMM'nin üçüncü binasının mimarı Avusturyalı mimar Prof. Clemens Holzmeister (1886-1983)'dir. Ankara'da başka birçok önemli devlet yapısının da mimarı olan Prof. Hozmeister 1938 yılında yapılan TBMM Yeni Meclis Binası yarışmasında birincilik elde etti. 11 Ocak 1937'de TBMM tarafından "anıtsal bir değer taşıyan, Türkiye Cumhuriyeti'nin devamlılığına ve yirminci yüzyılın mimari karakteristiklerine uygun" yeni bir meclis binasının yapımı için bir yarışma düzenlenmesine karar verildi. 14 projenin katıldığı yarışmada jüri üç projeyi birincilik ödülüne layık gördü. Ancak yapımı için Atatürk'ün de beğenisini kazanan Clemens Holzmeister'in projesinde karar kılındı. Binanın yapımına 26 Ekim 1939'da, görkemli bir törenle başlandı. İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi binanın yapımı için finansal sıkıntılar yaşanmasına neden oldu ve inşaatına belli dönemlerde ara verildi. 1957 yılından sonra inşaata tekrar hız verildi ve bina Ocak 1961'de kullanılmaya başlandı. Yeni Meclis toplamında 475,521 metre karelik bir arazi üzerine kuruldu. Ana bina 19.372 metre kareyi kaplıyordu. Fonksiyonel iç mekan olarak toplam alan 56,775 metre kareydi. Beş katlı binanın ön cephesi 248 metredir. TBMM binası, Türkiye Cumhuriyeti'nin gücü ve kalıcılığını da temsil edebilecek şekilde, ciddi, kalıcı ve sağlamlığın ön planda tutulduğu mimari bir dışavuruma sahiptir. Büyüklüğü açısından, dünyanın en büyük parlemento yapılarından biridir. Atatürk ve ekibi TBMM binasından çıkarken. 1924-1960 yılları arasındaki yasama çalışmalarına ev sahipliği yapan II. Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası (Cumhuriyet Müzesi), Ankara.
  12. _asi_

    Ankara - Devlet mezarlığı Müzesi

    DEVLET MEZARLIĞI MÜZESİ Devlet mezarlığı giriş Devlet mezarlığı, Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanları ile Kurtuluş Savaşı sırasında en az tümen komutanlığı yapmış ve 1988 yılında Genelkurmay Başkanı'nın politik kriterlerine uyan (örnek: Sakallı Nurettin Paşa politik kriterlere uygun bulunmamıştır) 61 komutanın[1] mezarlarının yer aldığı 1988 yılında hizmete açılmış "anıt-park" niteliğindeki mezarlıktır. Ankara’da, Atatürk Orman Çiftliği arazisi içinde yer alır. 536.000 metrekarelik alanda yer alan ve 356.000 metrekaresi yeşil alan olan park, halka açıktır. Milli Savunma Bakanlığı tarafından yönetilir. Devlet Mezarlığı yaptırılması için 6 Kasım 1981 Tarihli ve 2549 Sayılı Kanun 11 Kasım 1981'de Resmî Gazete'de yayımlandı. Mezarlık için Milli Savunma Bakanlığı’nın 1982 yılında açtığı yarışma sonucu 42 proje arasından seçilen Y.Müh.Mimar Özgür Ecevit ile, Y.Ziraat Müh. Ekrem Gürenli’nin projesi uygulanmıştır. Bu projede İslam kültürüne uygun olarak gösterişli mezarlardan kaçınılmış, işlevsel olmayan anıtsal formlar kullanılmamış ve hüzünlü bir hava oluşmamasına dikkat edilmiştir. 30 Ağustos1988 günü devlet töreni ile hizmete açılmıştır. Otağ adlı tören alanı CUMHURİYET TARİH YOLU Park içinde, 19 Mayıs 1919’dan Cumhuriyetin kurulduğu güne kadar olan tarih döneminde ülke tarihi açısından önemli olaylar heykel ve simgelerle canlandırılmıştır. "Cumhuriyet Tarih Yolu" olarak adlandırılan bu alan, Türkiye’deki ilk büyük kapsamlı heykel düzenlemesidir. Bu düzenleme için 600ton Marmara mermeri kullanılmıştır. Mezarlık alanındaki heykeller, Prof.Dr.Rahmi Aksungur tarafından yapılmıştır. Heykel düzelenmesinin uygulanmasında ayrıca şu heykel sanatçılarının emeği geçmiştir: Ayla Aksungur, Ömer Yavuz, Elvide Akdağ, Ulaş Korkmaz, Mustafa Yılmaz, Deniz Erol, Ferit Yazıcı. Cumhuriyet Tarih Yolu’ndaki ilk heykel, Atatürk’ün Samsun’a çıkışını ifade eden bir kayadır. Kayanın gölgesi, haritadaki Samsun limanının siluetini ortaya çıkarır. Kayadaki bir delik, gölgenin içinde bir ışık belirmesine neden olur. Özelikle 11:00-14:00 saatleri arasında bu ışık, Atatürk’ün profili olarak belirir. Böylece Atatürk’ün Samsun’a çıkışı toprağa düşen nur olarak canlandırılmıştır. 19 Mayıs bölümünden sonra "Kongreler Bölümü" yer alır. Bu bölümdeki iki basamak, Kongreler sonucu Meclis’in kurulmasını simgeler. Kongreler bölümünden sonraki "Savaşlar Bölümü"'nde 5 sütun yer alır. Sütunların üzerinde Nutuk’tan sözler vardır. Bölümün sonundaki heykel, Lozan Anlaşması’nı simgeler; sağda ve soldaki rölyeflerin her biri ise bir savaşı anlatmaktadır. En son heykel bölümünde "Cumhuriyet" tek bir soyut heykel ile sembolleştirilmiştir. Devlet Mezarlığı Cumhuriyet DEVLET MEZARLIĞI MÜZESİ Devlet Mezarlığı’nda yer alan müzede defnedilen Cumhurbaşkanları ve Kurtuluş Savaşı Komutanlarına ait eşyalar, resimler ve dergiler sergilenir. KARADENİZ HAVUZU 1931 yılında Atatürk tarafından yaptırılan "Karadeniz Havuzu" adlı havuz, devlet mezarlığı inşaatı sırasında restore edilmiştir. Çevresi, dinlenme havuzu olarak kullanılmaktadır. TÖREN ALANI Mezarlık alanı sınırlarındaki tören alanı üzerinde "otağ çadırı" formunda tasarlanmış bir yapı bulunur. "Simge" olarak adlandırılan sekizgen planlı bu yapı, tören alanını güneş ve yağmurdan korur. Simgenin altındaki "Anısal Duvar", mezarlıkta yatanların adlarından oluşmuş, bitmemiş bir duvar görünümündedir. Her yeni Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı için yeni bir taş konularak örülmesine devam edilmektedir. Böylece Cumhuriyet'in sürekliliği ifade edilir. Mezar alanlarına giden tören yolunun iki yanında İstiklal Savaşı’nı simgeleyen iki heykel grubu, Cumhurbaşkanları mezar alanı içinde cumhuriyetin gelişimini simgeleyen heykel ve 25 metre uzunluğundaki bayrak direği bulunur. Devlet Mezarlığı’na kimler defnedilebilir? Devlet Mezarlığında 61 Kurtuluş Savaşı Komutanı ve 60 Cumhurbaşkanı mezarı hazırlanmıştır. 2006 Yılında Yapılan Kanun değişikliği ile artık Başbakanlar ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanları da buraya defnedilebilecektir. Mezarlığa 3 Cumhurbaşkanı defnedilmiştir: Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk. Eski başbakanlardan Bülent Ecevit de ölümünden sonra buraya defnedilmiştir. Mezarlığa defnedilecek Kurtuluş Savaşı Komutanları 1988 yılında Genelkurmay Başkanlığı tarafından belirlenmiştir. Devlet Mezarlığında mezarı bulunan komutanlar şunlardır: 1 Fevzi Çakmak, Müşir (Mareşal) 1922 (İstanbul'daki Eyüp Sultan Mezarlığında Hüseyin Şeyh türbesine defnedilmiş ve ailesinin isteğiyle Devlet Mezarlığı'na nakledilmemiştir.) 2 Ali Fuat Cebesoy, Birinci Ferik (Orgeneral) 1926 (Geyve'de Alifuatpaşa köyündeki Merkez Camii avlusuna defnedilmiş ve ailesinin isteğiyle Devlet Mezarlığı'na nakledilmemiştir.) 3 Cevat Çobanlı, Birinci Ferik (Orgeneral) 1926 4 Yakup Şevki Subaşı, Birinci Ferik (Orgeneral) 1926 5 Fahrettin Altay, Birinci Ferik (Orgeneral) 1926 6 Kazım Özalp, Birinci Ferik (Orgeneral) 1926 7 Kâzım Karabekir, Birinci Ferik (Orgeneral) 1927 8 İzzettin Çalışlar, Birinci Ferik (Orgeneral) 1930 9 Kazım Orbay, Orgeneral 1935 10 Nafiz Gürman, Orgeneral 1940 11 Salih Omurtak, Orgeneral 1940 12 Mustafa Muğlalı, Orgeneral 1942 13 Cemil Cahit Toydemir, Orgeneral 1942 14 Sabit Noyan, Orgeneral 1945 15 Kazım İnanç, Ferik (Korgeneral) 1924 16 Şükrü Naili Gökberk, Ferik (Korgeneral) 1926 17 Ali Hikmet Ayerdem, Ferik (Korgeneral) 1926 18 Kemalettin Sami Gökçen, Ferik (Korgeneral) 1926 19 Ahmet Naci Eldeniz, Ferik (Korgeneral) 1927 20 Nihat Anılmış, Ferik (Korgeneral) 1928 21 Mehmet Kâzım Dirik, Ferik (Korgeneral) 1928 22 Nazmi Solok, Ferik (Korgeneral) 1930 23 Ahmet Naci Tınaz, Ferik (Korgeneral) 1930 24 Ahmet Derviş, Ferik (Korgeneral) 1930 25 Mehmet Kenan Dalbaşar, Ferik (Korgenenal) 1931 26 Ömer Halis Bıyıktay, Ferik (Korgeneral) 1934 27 Yusuf İzzet Met, Mirliva (Tümgeneral) 1915 28 Refet Bele, Mirliva (Tümgeneral) 1922 (İstanbul'daki Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki aile mezarlığına defnedilmiş ve ve ailesinin isteğiyle Devlet Mezarlığı'na nakledilmemiştir.) 29 Rüştü Sakarya, Mirliva (Tümgeneral) 1921 30 Selahattin Adil, Mirliva (Tümgeneral) 1923 31 Kazım Sevüktekin, Mirliva (Tümgeneral) 1922 32 Osman Nuri Koptagel, Mirliva (Tümgeneral) 1922 33 Hüseyin Nurettin Özsu, Mirliva (Tümgeneral) 1922 34 Mehmet Sabri Erçetin, Mirliva (Tümgeneral) 1922 35 Mürsel Bakü, Mirliva (Tümgeneral) 1922 36 Halit Karsıalan, Mirliva (Tümgeneral) 1922 37 Âşir Atlı, Mirliva (Tümgeneral) 1925 38 Akif Erdemgil, Mirliva (Tümgeneral) 1927 39 Sıtkı Üke, Mirliva (Tümgeneral) 1927 40 Mehmet Suphi Kula, Mirliva (Tümgeneral) 1927 41 Cavit Erdel, Mirliva (Tümgeneral) 1927 42 Alâattin Koval, Mirliva (Tümgeneral) 1927 43 Osman Zati Koral, Mirliva (Tümgeneral) 1926 44 Ahmet Zeki Soydemir, Mirliva (Tümgeneral) 1927 45 Nazif Kayacık, Mirliva (Tümgeneral) 1928 46 Mehmet Hayri Tarhan, Mirliva (Tümgeneral) 1929 47 Münip Özsoy, Albay 1921 48 Veysel Özgür, Albay 1921 49 Hacı Mehmet Arif Örgüç, Albay 1921 50 Şerif Yaçağaz, Albay 1921 51 Ethem Servet Boral, Albay 1921 52 Ahmet Nuri Öztekin, Albay 1921 53 Mehmet Nâzım Bey, Şehit Albay 1921 54 Hasan Mümtaz Çeçen, Albay 1921 55 Reşat Çiğiltepe, Albay 1922 56 İbrahim Çolak, Albay 1922 57 Mehmet Hulusi Conk, Albay 1922 58 Halit Akmansü, Albay 1922 59 Mehmet Nuri Conker, Albay 1920 60 Ahmet Fuat Bulca, Albay 1924 61 Mahmut Nedim Hendek, Yarbay 1922 Devlet mezarlığı Kongreler Bölümü Devlet mezarlığı Kongreler Bölümü 2 Devlet mezarlığı Savaşlar Bölümü Devlet Mezarlığı Savaşlar Devlet Mezarlığı Savaşlar Devlet Mezarlığı Savaşlar Devlet Mezarlığı Lozan Devlet Mezarlığı Atatürk’ün Samsun’a çıkışını ifade eden bir kaya Devlet mezarlığı heykel Devlet mezarlığı heykel Devlet mezarlığı heykel
  13. _asi_

    Ankara -Müzeler

    ÇENGELHAN RAHMİ KOÇ MÜZESİ Çengelhan Rahmi M. Koç Müzesi, Ankara'nın ilk sanayi müzesidir. Ankara Kalesi'nin ana giriş kapısının karşısında, eskiden At Pazarı olarak bilinen mevkide yer alan Çengel Han adlı tarihi kervansarayda yer alır. Müze Binası Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman döneminde inşa edilen Çengelhan, Mihrimah Sultan'ın eşi Damat Rüstem Paşa tarafından 1522'de yaptırılmış, çeşitli dönemlerde tiftik deposu ve tabakhane olarak kullanılmış, 20.yy'ın sonlarında terk edilmiştir. Çengelhan, Rahmi M. Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden kiralanarak restore edilmiş ve 2005 yılından itibaren sanayi müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır. Sergilenenler Müzede, 1850'li yıllardan itibaren sanayide kullanılan araçlar, ilk daktilo, ilk televizyon gibi çeşitli elektronik araçlar; denizcilik, havacılık, karayou taşımacılığı gibi alanların geçmişine ait objeler sergilenmektedir. Müzedeki eserlerin çoğu Rahmi Koç koleksiyonundan bağışlanmıştır. Çengelhan'ın avlusunda Vehbi Koç'un iş hayatına atıldığı dükkân yer almaktadır. Müze, İstanbul'da, Haliç'teki Lengerhane binasında 1994'ten itibaren hizmet veren Rahmi M. Koç Müzesi'nden sonra Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından açılan ikinci sanayi müzesidir.
  14. _asi_

    Ankara -Müzeler

    PEMBE KÖŞK Pembe Köşk, Türkiye Cumhuriyeti 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün 1925’ten 1973’te ölümüne kadar 48 yıl yaşadığı, halen müze olarak varlığını sürdüren yapıdır. Cumhuriyet Tarihinin en önemli mekanlarından biridir. Pembe Köşk'ün ilk sahibi eski Ankara eşrafından Uzunoğullarının oğlu Mehmet Uzunoğlu'dur. Mehmet Uzunoğlu, Kurtuluş Savaşı'nın ardından Ankara'ya gelen Atatürk'ün köşkü çok beğenmesi üzerine Pembe Köşkü, Çankaya'daki bağlarıyla birlikte Atatürk'e hediye etmiş, kısa bir süre sonra da vefat etmiştir. Ankara’nın en eski evlerinden olan Pembe Köşk, Atatürk’ün başkanlık ettiği toplantılara, 22 Şubat 1927’de gerçekleşen Ankara’nın ilk balosuna, şehirdeki ilk konserlere, ilk sergilere, bilimsel toplantılara, satranç, bilardo, ata binme yarışlarına ev sahipliği yapmıştır. Bahçesinde Ankara'nın havasına uygun çiçek ve ağaç yetiştirme denemeleri yapılmıştır. İnönü Vakfı tarafından Müze-Ev olarak düzenlenen Pembe Köşk, her yıl milli bayramlarda ziyarete açılmaktadır. Pembe Köşk’te İnönü ailesine ait eşya, madalyalar, Atatürk ile yemek yedikleri oda, İsmet İnönü’nün Atatürk ile bilardo oynadığı masa, İsmet İnönü’nün sahra dürbünü, satranç masası, silahlar, üniformalar sergilenmektedir. Köşkün üst yanındaki ağaçlık alanda İsmet İnönü ve eşi Mevhibe İnönü’nün birlikte bir heykelleri, köşkün karşısındaki parkta ise heykeltraş Mine Sunar tarafından yapılan 4,5 metre boyunda, 3 ton ağırlığında bir İnönü heykeli yer alır.
  15. _asi_

    Ankara -Müzeler

    CUMHURİYET MÜZESİ (II. TBMM Binası) 1923 yılında mimar Vedat Tek (1873-1942) tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası mahfili (toplantı yeri) olarak tasarlanan ve inşa edilen bu bina işlevi değiştirilerek meclis olarak kullanılmıştır. Bodrum üzerine iki katlı olan bu yapının iç bölümleri, iki kat boyunca yükselen ortadaki meclis salonunun üç kenarına dizilmişlerdir. Girişten sonra enine uzanan, iki ucunda merdivenlerin yer aldığı geniş geçit, Selçuklu ve Osmanlı bezeme motiflerinin yer aldığı bir tavanla örtülmüştür. Benzer biçimde ele alınmış yerlerden birisi de büyük salondur. Yer yer localarla değerlendirilen bu salonun özellikle yıldız motiflerini içeren ahşap tavanı, sonradan düzenlenen taç kapı ve bazı noktalar dışında kemerler, saçaklar, yer yer çinilerin yer aldığı bölümler ile bu dönemin mimari özelliklerini yansıtmaktadır. I. Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının yetersiz olması ve gelişen Cumhuriyet Türkiye'si meclisinin ihtiyaçlarını karşılayamaması nedeni ile bina bir takım değişiklikler geçirmiş, sonra da II. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak 18 Ekim 1924 tarihinde hizmete açılmıştır. II. Türkiye Büyük Millet Meclisi 1924-1960 yılları arasında Atatürk ilke ve inkılâplarının gerçekleştirildiği; Cumhuriyetimizin gelişmesi için çok önemli çağdaş kararların alındığı; çağdaş yasaların çıkarıldığı uluslararası alanda Türkiye'nin etkinliğini ve saygınlığını artıran antlaşmaların yapıldığı; çok partili sisteme geçişin sağlandığı önemli bir yapıdır. Türk siyasi tarihinde önemli yeri olan II. Türkiye Büyük Millet Meclisi binası işlevini 27 Mayıs 1960 tarihine kadar 36 yıllık bir dönem boyunca sürdürmüştür. 1961 yılında meclisin yeni yapılan modern binasına taşınması üzerine bu bina Merkezi Antlaşma Teşkilatı'na (CENTO) tahsis edilmiştir. 1961-1979 yılları arasında CENTO Genel Merkezi olarak kullanılan bu bina CENTO'nun kaldırılması ile aynı yıl Kültür Bakanlığı'na devredilmiştir. Bu binanın ön kısmının Cumhuriyet Müzesi olarak düzenlenmesi, arka kısmının ise Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'nün hizmet binası olarak kullanılması kararlaştırılmıştır. Müze kısmı onarım ve restorasyonlardan sonra düzenlenerek 30 Ekim 1981 tarihinde Cumhuriyet Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Bu düzeniyle 1985 yılına kadar hizmet vermiştir. Aynı yıl ziyarete kapatılarak, teşhir çalışmaları başlamıştır. Çalışmalar 1991 yılına kadar devam etmiş, Ocak 1992 yılında yeniden ziyarete açılmıştır. Ağustos 2001 tarihinde tekrar ziyarete kapatılan müze, restorasyon ve teşhir - tanzim çalışmalarından sonra 29 Ekim 2008 tarihinde ziyarete açılmıştır. Müzede ilk üç Cumhurbaşkanı dönemini yansıtan olaylar, kendi sözleri, fotoğrafları, bazı özel eşyaları ile o dönemde mecliste alınan kararlar ve kanunlar sergilenmektedir. Bugün Cumhuriyet Müzesi olarak kullanılan ikinci TBMM binası
  16. _asi_

    Ankara -Müzeler

    ANKARA VE KURTULUŞ SAVAŞI MÜZESİ Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi Anıtkabir'de Atatürk'ün mozolesinin bulunduğu Şeref Salonu'nun altındaki 3 bin metrekarelik sütunlu alanda bulunan 2002 yılında ziyarete açılmış müze. Müzenin Misak-ı Milli Kulesi ve İnkılap Kulesi arasında bulunan kısım, 1960'dan bu yana Atatürk müzesi olarak hizmet vermekteydi. Bu bölüm, Kasım 2001'de başlayan ve 9 ay süren bir çalışma sonunda yeni bölümlerle birleştirildi ve Büyük Taarruz'un 80. yıldönümü olan 26 Ağustos 2002 tarihinde dönemin cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile başbakanı Bülent Ecevit tarafından ziyarete açıldı. Müze, eski Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun talimatı ile yaptırılarak Genelkurmay Başkanlığı'nın sanat danışmanı Mehmet Özel'in koordinatörlüğünde hazırlanmıştır. Müzede sergilenen top arabası Bölümleri Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi dört bölümden oluşur: Birinci bölümde Atatürk'ün özel eşyaları; ikinci bölümde Çanakkale Kara ve Deniz Savaşları panoraması; üçüncü bölümde Sakarya Meydan Savaşı ve Büyük Taarruz panoraması; dördüncü bölümde Atatürk devrimlerinin fotoğraf ve açıklamalarla tanıtıldığı, rölyeflerle zenginleştirilmiş tonozlu koridor bulunmaktadır. Birinci bölümde ilgi çeken bazı parçalar Atatürk'ün balmumundan heykeli ve köpeği Foks'un doldurularak saklanan bedenidir. İkinci ve üçüncü bölümlerdeki panoramalar, Çanakkale Savaşı ve Kurtuluş Savaşı yıllarında yaşanan olayları dönemin resimlerinden yararlanarak canlandırır. Panoramaların önünde maketlerle bir savaş alanı düzenleniş ve üç boyutlu bir etki sağlanmıştır. Çanakkale Savaşı panoraması önünde bu savaşta kullanılmış olan mermiler, silahlar, toplar, yanmış tekerlekler, kağnılar sergilenmektedir. Senaryosunu Turgut Özakman'ın yazdığı 40 metre uzunluğundaki panoromaları izlerken ziyaretçiye Muammer Sun'ın bestelediği müzikler, top sesleri, gemi düdükleri, kılıç şakırtıları, at nalları, "Allah Allah" nidaları gibi savaş efektleri dinletilir. İkinci ve üçüncü bölümün ortasında Kurtuluş Savaşı'na katılan komutanların portreleri ve Kurtuluş Savaşı'nı gösteren büyük boy tablolar sergilenmektedir. Bu çalışmalar, Moskova'daki bir stüdyoda Rus sanatçılar tarafından gerçekleştirilmiştir. Dördüncü bölüm, panorama bölümünü çevreleyen koridordaki 18 tonozda yer alan tematik sergi alanlarından oluşur. Tonoz müzesinde Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkışından ölümüne kadar yaşanan olaylar 3 bin kadar fotoğrafla anlatılır. Her tonozda bir devrim anlatılmaktadır. Tonoz müzelerinin bulunduğu galeri boyunca Kara Fatma'dan Şahin Bey'e kadar asker ve sivil 20 kahramanın büstü ve özgeçmişi sergilenir. Müzenin dördüncü bölümünün yer aldığı alan, Atatürk mozolesinin bulunduğu Şeref Salonu'nu ayakta tutan sütünlu salon ile Anıtkabir'in temel duvarları arasında kalan bölümdür. Tonozlu odacıklar Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanlarının defnedilmesi amacıyla hazırlanmış, ancak kullanılmayarak ve müzeye dahil edilmiştir. Müzenin çıkışında Atatürk'ün doğduğu evin, ilk meclis binasının, Kara Harp Okulu'nun maketleri, Turan Erol'un Çanakkale Savaşları'ndan bir kesiti anlatan büyük tablosu ve çeşitli Atatürk fotoğrafları yer alır. Müzedeki panoramaların öyküsü Müzede dünyada benzeri bulunmayan üç panorama sergilenmektedir: 6x40 metre büyüklüğündeki Çanakkale Kara ve Deniz Savaşları panoraması, 7x30 metre büyüklüğündeki Sakarya Meydan Savaşı panoraması ve 7x30 metre büyüklüğündeki Büyük Taarruz panoraması. Bu panoramalar ve müzedeki dev tablolar Aydın Erkmen'in yönlendirdiği 12 Rus ressam tarafından yapılmıştır. Panoramaların oluşturulabimesi için Turgut Özakman'ın yazdığı senaryodan hareketle Kurtuluş Savaşı muharebelerinin geçtiği alanlarda figüranlar kullanılarak 14 bin kare fotoğraf çekilmiş ve bu fotoğraflardan yararlanılarak eskizler hazırlanmıştır. Panoramaların eskizlerini Aydın Erkmen çizdi; renkli eskizler Rusya'da yapıldı. Rusya ve Hollanda'daki büyük resim stüdyolarında dev panoramalar bir bütün olarak hazırlandı ve bunları sarmak için bir makina imal edildi; böylece panoramalar silindir haline getirilerek uçakla Ankara'ya taşınmış, ardından tırlarla havaalanından Anıtkabir'e getirilmiştir. Silindirler özel makineyle açılarak tabana bağlanmış, eserlerin zedelenen kısımları sanatçılar tarafından 20 gün üzerinde çalışarak yenilenmiştir. Atatürk Özel Kitaplığı Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi'nde oluşturulan Atatürk Özel Kitaplığı 26 Haziran 2005 günü düzenlenen bir törenle açıldı. Atatürk'e ait 3 bin 123 kitabın sergilendiği kitaplık, ziyaretçilerin kitaplara bilgisayar ortamında ulaşmalarını sağlayacak şekilde dizayn edilmiştir. Ziyaretçiler, dokunmatik ekranlı bilgi cihazlarından kitaplarla ilgili bilgiye ulaşabilmektedir. Kitaplık, ziyaretçilere, Atatürk’ün fikir hayatını oluşturan kitaplar hakkında bilgi alma ve özellikle okuyup altını çizdiği kitapları inceleyebilme fırsatı da vermektedir.
  17. _asi_

    Ankara -Müzeler

    ANKARA DEVLET RESİM VE HEYKEL MÜZESİ Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi, Ankara'nın Ulus semtinde bulunan müze. Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifleri üzerine Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından projelendirilen ve 1927 yılında inşa edilmiştir.Müze 1985 yılında Hacı Ömer Sabancı Vakfı tarafından restore edilmiştir. Müzede Türk sanatçılara ait 19. yüzyıl başından günümüze kadar tarihlenen resim, heykel, seramik, baskı ve Türk süsleme sanatı eserleri sergilenir.
  18. _asi_

    Ankara -Müzeler

    ANKARA ETNOGRAFYA MÜZESİ Ankara Etnografya Müzesi Kurtuluş Savaşında Cuma namazlarının kılındığı eski adı Namazgâh Tepesi olan yerde kuruldu.Önceleri Arkeoloji Müzesi olarak kullanılması düşünülmüş, sonra Resim Heykel Müzesi olmasına karar verilmiş, açılış töreninden sonra bugünkü işlevine kavuşmuştur. Tarihçe 1924 yılına kadar Anadolu’da Kurtuluş Savaşı'na katılan, milli kültüre önem veren devrimciler, Türklerin maddi ve manevi kültür mirasını içeren bir Etnografya Müzesi'nin kurulmasının gerekliliğine inanıyorlardı. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, eski mesai arkadaşı Budapeşte Etnografya Müzesi şeflerinden Türkolog J. Meszaroş’un müzenin kuruluşu konusundaki görüşleri sorularak, kendisine hizmet teklif edildiği, Prof. Meszaroş’un bakanlığa sunduğu 29 Kasım 1924 tarihli raporundan anlaşılmaktadır. Böylece Halk Müzesi'nin kurulmasına hazırlık yapılmak üzere, 1924’te İstanbul’da Prof. Celal Esad (Arseven) başkanlığında, daha sonra 1925 yılında İstanbul Müzeler Müdürü Halil Erdem başkanlığında, eser toplamak ve satın almak üzere özel bir komisyon kurulmuştur. Satın alınan 1250 adet eser, 1927 yılında inşası tamamlanan müzede teşhir edilmiştir. Müze Müdürlüğü'ne de Hamit Zübeyr Koşay atanmıştır. 15 Nisan 1928 yılında müzeyi ziyaret eden Gazi Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) müze hakkında bilgi aldıktan sonra, Afgan Kralı Amanullah Han’ın Türkiye’yi ziyaretleri nedeniyle, müzenin açılmasına emir buyurmuşlardır. Müze 18.7.1930’da halka açılmış ve 1938 Kasım ayında Müzenin iç avlusu, geçici kabir olarak ayrılıncaya kadar açık kalmıştır. Atatürk'ün naaşı 1953'de Anıtkabir'e nakline değin burada kalmıştır. Bu kısım halen Atatürk’ün anısına hürmeten sembolik bir kabir şeklinde korunmaktadır, üzerinde beyaz mermere yazılmış şu kitabe bulunmaktadır. “Burası 10.11.1938'de sonsuzluğa ulaşan Atatürk’ün 21.11.1938 den 10.11.1953 e kadar yattığı yerdir.” 15 yıl süreyle Etnografya Müzesi Anıtkabir görevini görmüştür. Devlet başkanlarının, elçilerin, yabancı heyetlerin ve halkın ziyaret yeri olmuştur. Bu süre içinde müzede çalışmalar sürdürülmüş 6-14.11.1956 tarihinde Uluslararası Müzeler Haftası nedeniyle gerekli değişiklikler yapılarak, tekrar halkın ziyaretine açılmıştır. Atatürk'ün 21 Kasım 1938'den 10 Kasım 1953'e kadar Ankara Etnografya Müzesi'nde yattığı yer Mimarisi Binanın mimarı Arif Hikmet Koyunoğlu Cumhuriyetin ilk dönem mimarlarının en değerlilerindendir. Müteahhiti ise Nafiz Bey'dir. Bina dikdörtgen planlı olup, tek kubbelidir. Yapının taş duvarları küfeki taşı ile kaplanmıştır. Alınlık kısmı mermer olup üzerleri oyma süslüdür. Binaya 28 basamaklı bir merdivenle çıkılır. 4 sütunlu, üçlü bir giriş sistemi vardır. Kapıdan girilince kubbe altı holüne ve buradan da iç avlu denilen sütunlu kısma geçilir. Buranın ortasına mermer bir havuz yapılmış, çatı kısmı açık bırakılmıştır. Daha sonra bu iç avlu Atatürk'e geçici kabir olarak ayrıldığında, havuz bahçeye nakledilerek, çatısı kapatılmıştır. İç avlunun etrafında simetrik olarak büyüklü küçüklü salonlar yer almaktadır. İdare kısmı müzeye bitişik olup iki katlıdır. Müze önünde at üstünde duran bronz Atatürk Heykeli 1927'de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından İtalyan Sanatkarı Pietro Canonica'ya yaptırılmıştır. Sergilenenler Etnografya Müzesi, Türk Sanatının Selçuklu Devrinden zamanımıza kadar devam eden örneklerinin sergilendiği bir müzedir. Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenmiş halk giysileri, süs eşyaları, ayakkabı, takunya örnekleri, Sivas yöresi kadın ve erkek çorapları çeşitli keseler, oyalar, çevreler, uçkurlar, peşkirler, bohçalar, yatak örtüleri, gelin kıyafetleri, damat tıraş takımları eski geleneksel Türk sanatının birer temsilcileridir. Türklere özgü teknik malzeme ve desenlerle kendi içinde halı dokuma merkezlerinden Uşak, Gördes, Bergama, Kula, Milas, Ladik, Karaman, Niğde, Kırşehir yörelerine ait halı ve kilim koleksiyonu vardır. Anadolu Maden sanatının güzel örnekleri arasında XV.Yüzyıldan kalma Memlük kazanları, Osmanlı şerbet kazanları, güğüm leğen, sini, kahve tepsisi, sahanlar, taslar, mum makasları vb. çeşitli madeni eserler vardır. Osmanlı Devri yayları, okları, çakmaklı tabancalar, tüfekler kılıç ve yatağanlar, Türk çini porselenleri ve Kütahya porselenleri, tasavvuf ve tarikat ile ilgili eşyalar, Türk yazı sanatının güzel örneklerinden levhalar bulunmaktadır. Türk ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden, Selçuklu Sultanı III. Keyhüsrev'in tahtı (XIII. y.y.), Ahi Şerafettin Sandukası (XIV.y.y.), Nevşehir Ürgüp’ün Damsa Köyü Taşhur Paşa Camii mihrabı (XII. y.y.), Siirt Ulu Camii Mimberi (XII.y.y.) Merzifon Çelebi Sultan Medresesi Kapısı (XV.y.y.) müzemizin önemli eserlerindendir. VII. Dönem T.B.M.M. üyesi Besim Atalay’ın müzeye armağan ettiği koleksiyonu çeşitli devirlere ait Türk sanat tarihlerini içermektedir. Müzede özellikle Anadolu etnografya ve folkloru, sanat tarihi ile ilgili eserleri içeren bir ihtisas kütüphanesi bulunmaktadır.
  19. _asi_

    Ankara -Müzeler

    ALAGÖZ KARARGAH MÜZESİ Sakarya Savaşı'nda düşmanın Polatlı yakınlarına kadar ilerlemesi üzerine Batı Cephesi Komutanlığı, Ankara-Polatlı arasındaki Alagöz Köyü'nü Cephe Karargâhı olarak seçmiştir. Bu köyün halkından, Türkoğlu Ali Ağa'ya ait çiftlik evi karargâh olarak kullanılmıştır. Sakarya Savaşı'nın bitiminde bina, sahipleri olan Ali Türkoğlu ve oğulları tarafından 1965 yılına kadar ev olarak kullanılmıştır. 1965 yılında varisleri tarafından Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilmiştir. 1967 yılında, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı olan Anıtkabir Müze Müdürlüğü'ne devredilen binanın, restorasyonu yapılarak müze haline getirilmiştir. 10 Kasım 1968 tarihinde sadece üst katı tanzim edilerek teşhire açılmış, alt kat odaları ise 1983 yılında yapılan yeni bir düzenlemeyle teşhire açılmıştır. Bina iki katlıdır ve, Giysi Odası, Kitaplık ve Hatıra Eşya Odası, Zabitan Yemek Odası, Mutfak, Muhabere Odası, Başkumandanlık Odası, Kurmay Heyeti Odası, Dinlenme Odası, Yaveler Odası, Atatürk'ün Yatak Odası, Atatürk'ün Yemek Odası ve Hizmet Eri Odası olmak üzere 12 odadan oluşmaktadır.
  20. _asi_

    Ankara -Müzeler

    ANKARA TÜRK HAVA KURUMU MÜZESİ Ankara Türk Hava Kurumu Müzesi, Ankara'da tarihi Paraşüt Kulesi'nin yanında havacılık tarihine, Türk Hava Kurumu'nun çalışmalarına ilişkin belge, fotoğraf ve maketlerin sergilendiği 19 Mayıs 2002'de ziyarete açılmış müzedir. Hipodrom Caddesi No:2 adresinde yer alan müzeye giriş ücretsizdir. İçinde ücretsiz paraşüt atlayışlarının yapıldığı Paraşüt Kulesi yer alır. ParaşütKulesi.
  21. _asi_

    Ankara - Anadolu Medeniyetleri Müzesi

    ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ Müzenin girişi Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara’da, Anadolu'nun arkeolojik eserlerini sergileyen ve dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan bir müzedir. Atpazarı semtinde, Ankara Kalesi'nin dış duvarının güneydoğu kıyısında, yeni işlev verilerek düzenlenmiş iki Osmanlı yapısında yer alır. Bu yapılardan biri Mahmut Paşa Bedesteni, diğeri Kurşunlu Han'dır. Başlangıçta sadece Hitit dönemine ait eserlerin sergilendiği müze, daha sonra diğer uygarlıklara ait eserlerle zenginleşmiş ve Hitit Müzesi olmaktan çıkıp, Anadolu Medeniyetleri Müzesi haline gelmiştir. Bugün kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesinde, Anadolu Arkeolojisi, Paleolitik Çağdan başlayarak günümüze kadar Osmanlı Devrinin bu tarihi mekanlarında kronolojik bir sırayla sergilenmektedir. Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa Müze Forumu (European Museum Forum) tarafından verilmekte olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'nü 1997 tarihinde İsviçre'nin Lozan kentinde 68 müze arasından birinci seçilerek almıştır. Türkiye'de bu ödülü kazanan şu an için tek müzedir. Tarihçe Yapıların Tarihçesi Bedestenin, Fatih Dönemi baş vezirlerinden Mahmut Paşa tarafından 1464-1471 tarihleri arasında yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Kitabesi yoktur. Kaynaklarda Ankara sof kumaşlarının buradan dağıtıldığı yazılıdır. Yapının planı klasik tiptedir. Ortada ön kubbe ile örtülü dikdörtgen planlı kapalı mekân, karşılıklı yerleştirilen üstü beşik tonozlarla örtülü 102 dükkândan meydana gelen bir arasta ile çevrelenmektedir. Kurşunlu Han, tahrir defterlerine, sicil kayıtlarına dayanan son araştırmalara göre Fatih Dönemi baş vezirlerinden Mehmet Paşa'nın İstanbul'un Üsküdar semtindeki imaretine vakıf olarak yaptırılmıştır. Kitabesi yoktur. 1946 yılındaki onarımda II. Murat'a ait sikkeler ele geçirilmiştir. Bu buluntular, hanın 15. yüzyılın ilk yarısında var olduğunu kanıtlar niteliktedir. Han, Osmanlı Devri hanlarının tipik plan karakterinde olup, ortada avlu ve revak sırası ile, bunları çeviren iki katlı odalardan oluşur. Zemin katta 28, birinci katta 30 oda yer alır. Odalar ocaklıdır. Odaların batı ve güney yönlerinde yer alan bodrum katta L tipinde bir ahır kısmı mevcuttur. Hanın kuzey cephesinde 11, doğu cephesinde 9 ve giriş eyvanı içerisinde karşılıklı yerleştirilen 4 dükkân yer alır. Bugün, müzeyi oluşturan bu iki yapı, 1881 yılındaki son yangından sonra terkedilmiştir. Müzenin Kuruluşu Ankara’da ilk müze, Kültür Müdürü Mübarek Galip Bey tarafından 1921 yılında kalenin Akkale olarak isimlendirilen burcunda kurulmuştur. Bu müzenin yanısıra Augustus Mabedi ile Roma Hamamı'nda da eser toplanmıştır. Atatürk’ün telkinleriyle merkezde bir “Eti Müzesi” kurma fikrinden hareket edilerek diğer bölgelerdeki Hitit eserleri de Ankara’ya gönderilmeye başlanınca geniş mekanlara sahip bir müze binası gerekli görülmüştür. O zamanki Kültür (Hars) Müdürü Hamit Zübeyr Koşay tarafından, devrin Maarif Vekili Saffet Ankan’a metruk halde bulunan Mahmut Paşa Bedesteni ve Kurşunlu Hanın onarılarak müze binası olarak kullanılması önerilmiş, bu fikir kabul edilerek, 1938 yılından 1968’e kadar devam eden bir restorasyon çalışması başlatılmıştır. Bedestenin orta bölümünde yer alan kubbeli mekanın büyük bir kısmının onarımının 1940 yılında bitirilmesi ile eserler, Alman Arkeolog H. G. Guterbock başkanlığındaki bir heyet tarafından yerleştirilmeye başlanmış, 1943 yılında binaların onarımı devam ederken, orta bölüm ziyarete açılmıştır. Bu bölümün onarım projesi Y. Mimar Macit Kural, ihale sonrası onarımı ise Y. Mimar Zühtü Bey tarafından yapılmıştır. 1948 yılında Müze İdaresi Akkaleyi depo olarak bırakıp, Kurşunlu Hanın onarımı tamamlanan dört odasına yerleşmiştir. Kubbeli mekanın çevresindeki arastanın restorasyon ve teşhir projeleri Anıtlar Yüksek Mimarı İhsan Kıygı tarafından hazırlanmış ve uygulanmıştır. Beş dükkan orijinal halde bırakılıp, dükkan aralarındaki bölmeler kaldırılmış ve böylece, teşhir için geniş bir çevre koridoru elde edilmiştir. Müze yapısı 1968 yılında son şeklini almıştır. Bugün idari bina olarak kullanılan Kurşunlu Han’da araştırmacı odaları, kütüphane, konferans salonu, laboratuvar ve iş atelyeleri yer almakta, Mahmut Paşa Bedesteni ise teşhir salonu olarak kullanılmaktadır. Bugün kendine özgü koleksiyonları ile dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesinde, Anadolu Arkeolojisi, Paleolitik Çağdan başlı*********** günümüze kadar Osmanlı devrinin bu tarihi mekanlarında kronolojik bir sırayla sergilenmektedir.
  22. _asi_

    Ankara - Camiler

    SULTAN ALAEDDİN CAMİİ 1211-1236 yılları arasında Selçuklu Sultanı tarafından bugün eski Ankara denilen Kaleiçi’nde yaptırılmış Ankara’nın ilk camisi. 1361 yılında Osmanlı padişahı Orhan Gazi, 1433 yılında Şerife Sümbül Hatun, 1954 yılında da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından olmak üzere üç büyük tamirden geçerek ilk orijinal özelliğini kaybetmiştir. Caminin ilk yapıldığı yıllarda kale duvarına yakın olması sebebiyle duvarın rutubetlenmesiyle duvar yana kaydırılması mihrabın ise yerinde bırakılması ve yerine yeni mihrabın yapılması ile cami biri bahçede biri de içerde olmak üzere çift mihraplıdır. Caminin ilk yapıldığı günden bugüne kalan orijinal tek parçası geometrik geçmeli olarak cevizden yapılan minberidir. Minberin yanında bulunan kitabede Ameli İbrahim Bin Ebubekir Rumi el Neccari yazmakta ve bu kişinin minberi yapan sanatkar olduğu düşünülmektedir. Yine minber kitabesinde yazan miladi 1178 tarihi ile minberin cami’den çok önce yapıldığı anlaşılmaktadır. Minberin 15. asırda yapılan ikinci tamiratında kalan pencere kanadı ise Ankara Etnografya Müzesinde sergilenmektedir. Silindirik tuğla gövde üzerine yumuşak beyaz taşla yapılan cami minaresi tek şerefeli ve 30 metre yüksekliğinmdedir. Caminin giriş kapısının üzerinde iki Arapça kitabe bulunmaktadır. Sol taraftaki kitabe miladi 1361 yılı tarihlidir ve Türkçesi “Büyük efendimiz ulu Sultan (tanrı mülkünü ebedi kılsın) cemaatinden Lulu Paşa 763 (hicri) senesinde bu mübarek camiyi tamir etti ”. Sağ taraftaki kitabe ise miladi 1433 tarihli ve Türkçesi “ Tanrının mağrifetini dilemek için bu kutlu mescidi Mehmet Han oğlu Murat Han saltanatı günlerinde Şerife Sünbül Hatun 837 (hicri) yılında tamir ettirdi “ yazıları bulunmaktadır. Eserin yarısı ahşap malzemelerden yapılmıştır. Kerpiç duvarlardan meydana gelen esas ibadet mekanı dikdörtgen plan teşkil etmektedir. Kuzeyde bütün cephe boyunca uzanan vedoğu yana doğru bir çıkıntı Roma menşelispoli stunlar üzerinde ahşap malzemelerden yapılmış bu günkü kadınlar mahfilinin ek kısmını meydana getirmektedir. İki sıra destek sistemi ile taşınan bu kısmın doğuyönüne ilave edilen iki stunla takviye edildiği görülmektedir.
  23. _asi_

    Ankara - Camiler

    MALTEPE CAMİİ Maltepe Camii veya Maltepe Camisi, Çankaya, Ankara'da bulunan bir camidir. Eski bir cami olmayan Maltepe Camisi cumhuriyet döneminde yapılmıştır. Mimari açısından klasik Osmanlı camilerine benzeyen ve kesme taştan yapılan cami, yeşil bir kubbeye sahiptir. Maltepe Camii, Kocatepe Camii ile birlikte Ankara'nın en tanınmış camilerindendir.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.