Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

deniz_kizi

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    2.891
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    7

deniz_kizi tarafından postalanan herşey

  1. deniz_kizi

    Ergenekon...

    Nerdeeee be demirefe her geçen gün artış oluyor
  2. deniz_kizi

    Ergenekon...

    Bizlerin inanması mümkün olmasada demirefe, işine gelenler öyle inanıyor inanmakla kalmıyor kör beyinleri de inandırıyor. Ortada bir amaç ve bu amaç uğruna çirkince oynanan oyunlar var.
  3. deniz_kizi

    TSM SEVERLERE...

    Sabah mail gelmişti sizlerle paylaşmak istedim. Aşağıdaki linki tıklayın ve sevdiğiniz TSM'ne ait eserlere ulaşın . http://www.gramofonkoleksiyoncusu.com/tas_plak_dinletisi.php?id=102
  4. deniz_kizi

    ESKİDEn...

    Çok teşekkür ederim.
  5. Bencede hepsi güzel bencede e tabi kimin iletisi 2010 da uzanıp gevşiyoruz ohh gel keyfim gel
  6. 1- Başını belaya sokma 2- Daha yüksek hedeflerin olsun 3- Sağlığın için egzersiz yap 4- Başarı için takım çalışmasına önem ver 5- Kötü hissettiğinde omzunu ortağına daya 6- Hayata her zaman gülümse 7- Uzan ve gevşe
  7. deniz_kizi

    ESKİDEn...

    İncelemeniz için teşekkür ederim, incelemeleri okumak benimi çin büyük mutluluk. Ben özlemlerimle rakamlar arasında doğru orantılı bir ilişki buluyorum hep.Yaşımdaki rakamlar arttıkça buna bağlantılı özlemlerimde artıyor. Evet bende ençok çocukluğumu özlüyorum...
  8. Size katılmıyorum sayın jan, Türkiye'de resmi dil türkçedir, insanların evlerinde konuştuğu dilden bahsetmiyoruz.Yazışma,eğitim ve ortak anlaşma dllinden bahsediyoruz.Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgeyi kürt coğrafyası, türklerin yogun olarak yaşadığı bölgeyi türk cağrafyası şeklinde ayıramazsınız.Bu topraklar bütün olarak türkiye cumhuriyetine aittir.
  9. Türkçeye nasıl birşey olmasın sayın jan? Aynı topraklarda yaşarken ben başka dille derdimi anlatırken diğer bir dilde eğitim gören başkası beni anlayamaz ki.Doğuda yaşayan halk kendi içerisinde kürtçe konuşabilir,kürtçe şarkılar dinleyebilir.Ama eğitim dili, bu ülkenin ana dilinin türkçe olduğu gözardı edilemez ki... Fransa 75 dil tanınabilir peki fransadaya yaşayan insanların ortak dili nedir? Başka diller tanınsa da ana dil değişmesini bekleyemezsiniz.Başka dilleri konuşan insanlar fransızcayı da biliyorlar.
  10. Sayın Jan, O zaman lazlar için lazca,çerkezler için çerkezce...v.s. farklı farklı dillerde eğitim verilsin.Peki şu soru gelmiyor mu aklınıza? Bütünlük kavramıyla birlikte türkçenin ne önemi kalacak? Herkes başka dilleri öğrendikten sonra bu insanlar nasıl anlaşabilecekler?
  11. Jan, sizi anlıyorum ve sadece orada yaşayan insanları suçlamıyorum ben,elbette onlarda bazı konularda haklılar bende gittim doğuya. Sonuçta kürt de olsalar en sınırlarda da yaşasalar türkiye topraklarında yaşıyorlar.Kendi aralarında kürtçe konuşabilirler buna karışmak gibi bir hakkımız yok ancak; türkiyede ana dilin türkçe olduğunu kabullenmeliler.Doğan çocuklara kürtçe öğrettikleri gibi türkçeyi de öğretmeliler. Görevini yapmak tutkusuyla doğuya gidecek bir doktoru kürtçe testine sokamazsınız,ya da askerleri seçerken kürtçe bilen ve bilmeyen şeklinde ayıramazsınız.
  12. Bu insanlar bölge ayrımı yapmaksızın doğu batı ayırmaksızın görevlerini yapmaya çalıştılar.Öğretmenler,doktorlar,valiller,askerler amaçları orada yaşayan insanlara hizmet edebilmek.Bu insanların görevlerini yerine getirebilmek için kürtçe öğrenmeleri mi gerekiyor?
  13. deniz_kizi

    BU GÜLLER SENİN İÇİN...

    Birlikte nice mutlu yıllara...
  14. İyiki doğdun ablacım... Keşkelerinin pişmanlıklarını en aza indirebileceğin, sağlıklı mutluluklu aşk dolu güzel bir yıl dilerim.
  15. En eğlenceli röportaj olmuş diyebilirim Hepsini okuyamadım akşam eve gidince okuyabilirim ...
  16. deniz_kizi

    Necip Öğretmen

    NECİP ÖĞRETMEN 18 Aralık akşamıydı Acı haber tez ulaştı. Telefon kızımdandı: Baba dedi. Durdu. Ne olursun sakin ol dedi. Necip HABLEMİTOĞLU’nu vurmuşlar!!! Cep telefonuma haber-mesaj geldi! İnşallah doğru değildir diye ekledi. Baba dedi. Durdu. Kızım dedim. Durdum. Uzun bir sessizlik oldu Görmeyen gözleri, duymayan kulakları açan Bir “sessiz çığlık” yankılandı dalga dalga yayıldı. Sonra, televizyonlarda alt yazılar… İlk haberler, geniş haberler, haberler, haberler… Ayrıntılar, ayrıntılar, susmayan telefonlar… Sürekli çalışan, araştıran, gerçekleri ortaya koyan Karanlığa direnen, yanlışlıklara karşı koyan Uyuyanları, uyaran, uyandıran adam Adam gibi adam, insan gibi insan Sonsuz bir uykuya daldı: 18 Aralık 2002 saat 20.03 te!... O gece hiç uyumadım. Uyusaydım, utanırdım Bizleri uyaran, uyandıran dost insandan. Gülümseyen yüzüyle ayıplardı belki bizi Ama kızmazdı. Bundan adım gibi eminim. O, görevini yaparken, aniden nöbeti bize bıraktı. Şimdi bu ödev, bu nöbet; benim, senin Kalpaksız kuvvacıların Tam bağımsızlıkçıların… Yaşaması ve yaşatılması gerekenler, yaşatılamadı!... “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır” demişti Mustafa Kemal Sahip çıkanların olacağını bilerek Ama yazarlar, yürekli aydınlar yaşatılamaz ise; Nasıl yaşayacak Cumhuriyet sonsuza dek? Yaşamayı en çok hak edenler Değerleri yok edenler tarafından Alçakça öldürüldü birer birer… Kahramanlar aslanlar gibi ölürken, Benciller nemelazımcılar,, korkaklar… Tavşanlar, kaplumbağalar, salyangozlar, sümüklüböcekler… gibi Sürünerek, titreyerek ve hep saklanarak yaşadıklarını sandılar!... Korkaklar her gün ölürken; Korkusuzlar, tarih sayfalarında ki Ölümsüzler arasında yerlerini aldılar… Her zaman gülen bir yüzü vardı… Konuşurken, ağzından bal damlardı… O’nda derya gibi bilgi, büyük bir bilinç…. Keskin bir zeka, mangal gibi bir yürek vardı… Muammer Aksoy’u, Uğur Mumcuyu, Ahmet Taner Kışlalı’yı… Aramızdan alan eller Necip Öğretmeni de aldılar!... “Bende dünyanın en güzel şarapları var” diyordun. “Ankara’ya yolun düşerse mutlaka beklerim” diyordun. Birlikte birer kadeh şarap içmedik ama Her su içişimde seni hatırlayacağım… Yaşaması ve yaşatılması gerekenler Yaşamayı en çok hak edenler Değerleri yok edenler tarafından Öldürüldü birer birer!!! Biliyor musun Necip Öğretmen? Yurdumuz örtülü işgale uğradı!... Sizleri vuranlar-vurduranlar Fabrikalarımızı, hava-deniz limanlarımızı Verimli topraklarımızı satın aldılar. Sizin karşı durduğunuz emperyalistler Vakıflarıyla-misyonerleriyle içimize daldılar!... Onları gerçek niyetlerini bir türlü göremedik. Kısacası Necip Öğretmen Gene dardayız vesselam… Ama üzülme, gene buluruz kurtuluşun yolunu. Çünkü terk etmez bu millet Mustafa Kemal’in yolunu Necip Öğretmen, Kemal’in Öğretmeni Işıklar içinde yat. Yeni kahramanlar fışkıracak, bitek toprağımızdan Yeni Mustafa Kemaller doğuracak analar… Gençlerimiz yetişiyor size benzeyen… Anadolu anaları kahraman, özverili, üretken… 17.12.2009 MUSTAFA DURNA
  17. deniz_kizi

    Kışa İnat Bahar

    Bizim baharimiz,ask,umut ve BARIS. Bayıldım bu söze, politika düşünüyorum da neden bu kadar geç kaldın yazmak için.Bizi de mahrum etme bu güzel sözlere...
  18. deniz_kizi

    ÖLDÜRDÜK! Artık yeter!

    Aynı anda aynı şeyleri düşünmüşüz Bende benzer şeyler yazmıştım dün ... Gloria kendini bu kadar çok özletme olur mu
  19. Ben bilimselcinin yönetimini denedim yani combofixi yükledim gerçekten işe yaradı. Hatta avast truva atını bulmuştu ben sil dediğim için c ve d yi tamamen silmişti.C ve d yi açmaya çalıştığımda listeden uygun programı bulun diyordu.combofixi yükleyince tarama da yapınca c ve d geri geldi . Ben combofixi tavsiye edebilirim. Teşekkürler bilimselci...
  20. deniz_kizi

    ESKİDEn...

    Teşekkürler birkumtanesi Her geçen gün özlüyoruz bir önceki günü...
  21. Teşekkürler sayın bilimselci.
  22. Rica etsem linkini de verebilir misin? Sanırım benim de sorunuma yardımcı olabilirsin. Belki AED nin de işine yarayabilir. Teşekkürler.
  23. deniz_kizi

    ESKİDEn...

    Bende çok özlüyorum o günlerimi AED... Aslında aradığımız kaybettiğimiz bwnliğimiz ne kadar dogru bir tespitte bulunmuşsunuz. Ben teşekkür ederim.
  24. deniz_kizi

    ESKİDEn...

    Dışarıda kar... Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki. Kuzinenin üzerinde demir maşa...Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri. Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu... Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek gibi... Bir kez olsun kümesten yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında, boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım... Dışarıda kar... İçeride kanaat... İçeride huzur... Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç! Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk. Kestane közlemek bütün bir gecenin mutluluğuydu. Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar... Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası... Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi? Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı. Çay da kokardı... Domates de... Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu. Dışarıda kar... İçeride huzur... Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu, yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi... Kimin umurunda... Ne güzel cahildik. Mutluluğun resmini çiziyorduk... Bu yazıyı az önce bir arkadaşım mail attı.Okuyunca birden düşündüm gerçekten de eskiden ne kadar da farklıydı herşey...İnsanlar belki yaşam standartları açısından zor koşullarda yaşıyorlardı.Belki sağlık koşulaarı bu kadar elverişli değildi.Belki teknoloji yaşamın her yönünü bu kadar kuşatmamıştı.Belki şehirlerdeki alt yapı çalışmaları bu kadar üstün özellikler içerisinde değildi.Kar bütün yolları kapatırdı ulaşımı zorlardı.Buz sarkıtları vardı damlardan sarkan... Ama mutluluk herşeyin üstesinden gelebiliyordu.Şimdi ise birçok imkana sahip olmamıza rağmen içimiz huzursuz.Umutsuzluk bir kaygı sarmış yaşamlarımızı... Bazen şanslı hissediyorum kendimi...Şiimdi çocuklara bakarak ben şanslıyım diyebiliyorum.Bilgisayar oyunlarım yoktu benim bu su dövüşleri,çamurlarla kumlarla oynarak büyüdüm ben.Arkadaşlarım vardı benim paylaşımlarım sırlarım vardı...Mahkum değildim ki benim bütün günü başında geçireceğim bilgisayara.Şimdi ise sınav endişelerl için koşuşturan erken yaşta herşeyden bıkmış çocuklar var etrafımda. Daha aydındı insanlar,eski fotograflara bakınca daha da iyi anlıyor insan bunu.Cumhuriyetin kuruşunun kutlanmasının fotograflarına bakınca ilk izlenimim; ne kadar çağdaşlarmış demiştim.Şimdi ise yaşamımı kısıtlayan insanlar var etrafımda.Huzursuzluk kokan şehirler var,kargaşa yaratan kavramlar var artık her yanımızda... Evet eskidendi, çok eskiden...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.