Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

politika

Φ Süper Üye -
  • İçerik Sayısı

    9.358
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    58

politika tarafından postalanan herşey

  1. Özgür Suriye Ordusu denilen "karisim"Suriyelilerden olusmuyor,belki icinde Suriyeli birkac subay veya asker vardir ama genelde sagda soldan devsirme bir karisimdir.El Kaida'nin zaten Suriyeli olmadigi bilinmektedir. Suriye de ki savas Esad'in ülkesini kurtarma savasidir.Esad'in karsisinda ki gücler,emperyal güclerin taseronlugunu üstlenmis olan baldiri ciplak takimidir,kendilerine bazi vaadlerde bulunulmus olan kackin birlikleridir. Suriye'de ki savasin patronu,Israil dolayisiyla ABD'dir.Türkiye bu savasta maalesef taseron olmaktan öte bir role sahip degildir.Hem Israil'in dolayisiyla ABD'nin ve de AB'nin taseronudur Türkiye.AKP'nin basbakanina BOP Es Baskanligi sadece taseron olma sartiyla verildi.Basbakanin afrasi tafrasi tamamen roldür.Bugüne kadar müslüman kani akitmakta taseron olarak bas rolde oynamakta öteye gecirmediler onu.Yani söz hakki yoktur cünkü taserondur taseronlar patronlarin emrinde calisir. Ne Libya'da,ne Misir'da,ne Irak'ta,ne Suriye'de hicbir etkinlik yapabilme sansi taninmamistir,görevi verilen görevleri yerine getirmektir.Etkinlik yapma sansi verilmedigi gibi üstelik bu adi gecen ülkelerde ic savasin körüklenmesinde de cok basarili olmustur.Söz söyleme gibi bir etkinlige kalkistiginda derhal patron tarafindan susturulmustur.Bakin hala Gazze'ye gidemiyor cünkü patron izin vermiyor ona. Dün Arinc sevine sevine ellerini ogusturarak Israil ile tekrar kanka olacaklarini duyurdu.Müthis bir sevinc yasiyordu bu aciklamayi yaparken sanki yillardir hasret kaldigi bir sevdigine kavusmanin heyecanini yasiyormus gibiydi.Tazminat alacaklarmis da Obama aralarini yapmista!Arinc buna sevinirken haysiyet denen bir kavrami unutmus gibiydi.Kilicdaroglu icin edep disi sözler söylemek onurdan daha önemliydi Arinc icin. Onursuzluk öyle damarlarina islemis ki basbakan 15 yasindaki Berkin'in anasini kendisini dinlemek icin getirttikleri sürüye yuhalatirken bile kilini kipirdatmamisti.Onursuzluk o kadar damarlarina islemis ki Israil'in öldürdügü 9 kisinin kanlarini Israilin verecegi tazminatla yikamayi tercih etmistiler. Suriyedeki savasin özellikle AKP'nin basbakani tarafindan körüklenmesi de taseronluk görevi icindedir.Ucaklari sinira gönderen gücte taserona taseronluk yapmaktadir.Bu iki taseron icin Türk milletinin güvenligi önemli degildir bunlar sadece patronlarinin hesabina calisirlar. Rusya'nin Kirim'i ilhak etmesi ve akabinde Türkiyenin bir Suriye ucagini düsürmesi bunlar ayni planin detaylaridir.Burada amaclanan hedef Rusya'ya göz dagi vermektir.Rusya'da savas gemilerini Akdeniz'e göndererek aslinda hem ABD'ye hem de Türkiye'ye uyarilarda bulunmustur. Israil ve ABD iki ayri gibi görünen ama gercekte ise ayni kani tasiyan toplumlar.Ayni hedefe kilitlenmis strategistler.Ortadogu'yu ve dünyayi ele gecirme ustalari.Dikkat edin ABD ve Ingiltere müslüman ülkelere karsi hep isbirligi yapmislardir ve Israil bu isbirliginin ücüncü ama güclü tarafidir.Bugün eger,Suriye'ye karsi operasyon yapan Israile karsi Suriyenin yaninda Iran disinda hicbir Islam ülkesi yer almiyorsa Israil ve ABD davalarini kazanmislar demektir.Iran Ortadoguda degildir ama Ortadoguya kayitsiz degildir.Iran'in Atom calismalarina Israil ve ABD paravani arkasinda karsi cikanlarin HACLILAR olmasi ve müslüman ülkelerinde ne talihsizlik ki Iran'a karsi HACLILARIN safinda yer almis olmalari kimseyi sasirtmasin. Suriye ucaginin düsürülmesi bir provakasyondur ve bu provakasyonu Türk ordusunun yapiyor olmasi ise en büyük talihsizliktir.TSK dün bir aciklama yaparak "bizi siyasete cekmeye calismayin"dedi.TSK siyasete karismak istemiyor ama provakasyonlara alet oluyor bu da bence siyaset demektir.Benim TSK'ni aciklamasindan anladigim sey:Türkiye batarsa batsin bizi ilgilendirmez bizim isimiz Suriye iledir.Bunun disinda birsey anlamiyorum TSK'nin tutumundan. saygilarla
  2. Twitter erisime kapatildi! Diktatör "Türkiye'nin gücünü dünyaya gösterecegiz"diye bir tekerleme yaparak meydan okudu.Öyle saniyorum ki dünya ile kendi dar dünyasini karistirmisti. Israil 9 kisiyi evire cevire öldürdü,Israilden bu öldürülenlerin hesabini soramayanlar Twitteri kapatarak gövde gösterisi yapiyorlar.Televizyonun kumandasinin kapat tusuna basip televizyonu kapatmak eger güclü olmaksa biz cok güclüyüz o konularda. Twittere erisimi yasaklamak güclü olmak degil korkak ve kalles olmaktir.Bunun da Türkiye'nin gücü veya gücsüzlügü ile hicbir ilgisi yoktur,bu tamamen 17 Aralik'ta serefli bir savcinin baslatmis oldugu yolsuzluklari kapatma telasindan baska birsey degildir.Ellerindeki devlet gücünü,soyduklari bu yoksul milletin gözünü boyamak ve hala namuslu ayaklarinda gezenlerin bir korsan güc gösterisidir. 12 yildir Türkiye'yi rayindan cikarmak icin cabalar sarfedildi.Kurtulus Savasi ile yirtip attigimiz SEVR'in intikami alinmaya calisildi ve calisilmaktadir.Lozan'a ragmen Türkiye pazarlandi,PKK'ya peskes cekildi.Kurumlar isgal edilip ele gecirildi,Cankaya ve TBMM'i SEVR'cilerin eline gecti. Türklügü,Türk Milliyetcilgini,Türk Bayragini,Laikligi ayaklar altina alanlar devleti ele gecirdiler. Bu cumhuriyetin kuruldugu yillarda cumhuriyete karsi savas veren,isyan eden ne kadar eskiya,yobaz dinci varsa kahraman ilan edildi.Bu topraklari kurtaranlar milletin namusunu kirletmeyenlerse hakaretlere ugratilip katliamci ilan edildiler. Bazilari "hadi ya"diyebilir ancak o kadar eminim ki,1915 Ermeni olaylari eger Osmanli döneminde degilde Cumhuriyet döneminde yasanmis olsaydi AKP hükümeti Ermeni yandaslari ve soydaslarinin iddialarini kabul etmekte asla tereddüt etmezlerdi.Osmanli oldugu icin bu yalanlara karsi cikmaktadirlar.Ayni sekilde Canakkale Savaslari da Osmanli döneminde yasandigi icin o savaslardaki zafere sahip cikarken bile o savaslarda Türk'ün mucizesini yaratan Atatürk'ü anmamak icin Alman General Liman von Sanders'e sarilmaktadirlar.Ayni sekilde eger bu Canakkale Savaslari Osmanlidan sonra olsaydi bu savasida sahiplenmeyecektiler.Kurtulus Savasi Osmanli degil Türklerin verdigi topyekün bir Kurtulus savasidir.Bu savasi önemsiz göstermek ve Atatürk'ü kücümsemek icin Mustafa Kemal sadece bir avuc Yunanliya karsi savasti ne var bunda büyütecek diye yazan tarihcileri yetistirdiler.Bir takim ne idügü belirsiz ve dönme isimler tarihci diye ortaya dökülüp Atarürk ve Kurtulus Savasini önemsiz gösterme yarisina giristiler.Bu nedenle Milli Bayramlar kücümsenerek,"ne var yani bu kadar tantana yapmaya"diye o sanli tarihleri kücücük salonlara sigdirmaya ve gözlerden uzak tutmaya calistilar.Türklere ve Atatürke duyduklari kin gözlerini o kadar karartmistiki "NE MUTLU TÜRK'ÜM DIYENE"demeyi ilkellik olarak yorumladilar.Yorumlayanlar Cankayada oturmaktadirlar. Ermenilerden özür dileyip özür kampanyalari acanlar,Türk Milleti'nin ve Devleti'nin garantisi ve göz bebegi Silahli Kuvvetlerine kumpas kuranlar,Atatürk'ün kurdugu cumhuriyeti hazmedemeyip Ikinci Cumhuriyet kurma cabasina girenler,Hem Laik hem müslüman olunmaz,Laikligin sobu gelmistir,kEMALIZM dinini yikacagiz,Vatani kadin memesine satarim diye sartlanmis olanlarin bir araya gelerek kurmus olduklari ihanet cephesinde cikarlar catismasi baslamis ve biribirine düsmüslerdir. Satin alinmis Gazete köselerinde tüneyerek;Atatürk'e,Cumhuriyete,Laiklige ve TÜRK olmaya karsi savas acanlar,sirf Türkiye Devleti tasviye edilsin,ordusu dagitilsin,Türkiye bölünsün ,adi degissin diye hazirlanan referanduma "Yetmez Ama Evet"diyerek Fasizme hizmet edenler bugün "biz ne yaptik cok yanildik"demeye baslamislardir.Kendilerini aklamak icin dün kucaginda oturup "yigidim aslanim"dedikleri diktatöre karsi olmaya baslamislardir. BUNLARA ASLA INANMAYIN! Türkiye 12 yil öncesi gibi muhakkak degildir.Ancak Türkiye 12 yil öncesinden daha zayif ve kirilgandir. 12 yil öncede ülkemizde dört basi magmur bir demokrasimiz yoktu,bunu inkar edemeyiz.Laiklik gercek anlamda uygulanmamistir.Ama inanin ki 12 yil önce Türkiye'mizde herseye ragmen yürüyen bir demokrasi vardi,Laiklik iyi veya kötü mevcuttu.Okullara türbanla girebilmek Laikligi ispatlamaz tam aksine Laikligin yok edilmis oldugunu anlatir. Rejimin koruyucusu TSK vardi.Bu ihanet odaklari"askeri vesayeti kaldiracagiz"diyerek rejimin bekciligini yapan TSK'ya kumpas kurdular,kurum icinde ellerine gecirdikleri bazi soysuzlari kullanarak elde ettikleri askeri belgeleri manipüle ederek TSK'yi cökettiler.Orta Dogu'nun,Avrupanin ve hatta dünyanin güclü ordularindan biri olan Türk Ordusunu terör örgütü olarak yargiladilar.Rejimin bekciligini elinden alarak onu Nato ordusu adiu altinda ABD'nin emrinde calisan bir güc haline getirdiler. Twittere erisimin yasaklanmasi,AKP hükümetinin ne kadar aciz kaldiginin belgesidir.Artik yok olmaya yüz tutmuslardir,.son bir gayretle yalan ve saldirilarla 30 Marttaki secimden birinci parti olarak cikip belediylerini cogunu almayi hedeflediler aslinda bu secim AKP'nin onaylanmasi secimi olacaktir.Bu nedenle cok önemlidir. AKP'nin kazandigi her secim Türkiye'nin ucuruma biraz daha yaklasmasi demek olacaktir. saygilarla
  3. Olaylari birbirine karistirma hastaligindan bir kurtulabilsek hicbir sorun kalmayacak.Güneydogu'da yasananlarla Berkin olayini birbirine karistirmak ancak bir seyler yazayim da muhalefet edeyim anlayisindan kaynaklanir ya da gercekleri görmeme inadindan. Güneydogu'da yasanan olaylar da cocuklara karsi polisin göz yasartici bomba kullandigi dogrudur.Otobüs duraginda sirf posu taktigi icin göz altina alinma olayida dogrudur.Ancak Berkin olayi ile bunlari birbirine karistirmanin anlami ne ola ki? Güneydoguda cocuklara karsi yapilanlari biz elestirdik ama ayni zaman da onlari kimlerin kullandigini kimlerin cocuklari ön saflara koyarak polise mukavemet ettiginide yazdik defalarca yani cocuklari degil onlari kullananlari elestirdik ve yine de ayni noktadayiz.Güneydoguda eger cocuklar polisin müdahalesine hedef oldularsa bunun sorumlusu o cocuklar degil onlari kullananlarindir yani cocuklar kullaniliyor diye polis müdahalesi olmamalimiydi. Berkin ekmek almaya giden bir cocuktu.belki birazda cocukluk haliyle merak edip olaylarin oldugu yere gitmistir.Görgü taniklarin ifadeleri Berkin'in herhangi bir eylemde bulunmadigini dogruluyor.Ve polisin 20 m.uzaktan hedef gözeterek atis yaptigini söylüyorlar.Bu da acik bir cinayettir.Bunu görmezden gelmek polisi savunmak adina bir cinayete göz yummak hangi vicdana sigar?Bu olayi tamamen farkli bir konumda olan diger olaylarla es tutmakta vicdani bir yaklasim degildir. 12 yildir AKP'nin iktidarda olmasinin nedeni en türbandir ne de inanctir,AKP'nin iktidarda kalmasinin nedenlerinden biri Kürtcülerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karsi yapmis oldugu isbirligidir ki bunu da Öcalan acik acik ifade etmistir,ikincisi de yine Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karsi yapilan degisik operasyonlarin basariya ulasmis olmasindandir. Yukaridaki yazimda da belirttigim gibi türbanli kadinlara karsi ne bir ön yargimiz ne de husumetimiz vardir.Ancak türban üzerinden yapilan saldirilara karsi herhalde tepkimizi gösterecektik.Yani hic kimse baskasinin inancini ve de etnik kökenin arastirmiyor.Etnik köken arastirmasini yapan AKP'nin kendisidir.Mezhep bölücülügüde AKP eliyle yapilmaktadir. Önemli olan muhalif olmak icin birseyler yazmak degil gercekleri görerek yazmaktir.Ayrica farkli olaylari ayni anlamda degerlendirmek ve elestiri yapmak hos seyler degildir.Bizim oy derdimiz yoktur.Biz oy icin degil tartismak ve görüslerimizi aktarmak icin yaziyoruz. saygilarla
  4. Bu hakaretlerin önüne gecebilmek icin biraz ironi olacak ama ayakkabicilara bundan böyle ayakkabilari kutularda saklamayacaksiniz,kutusuz satilacaklar diye de bir yasa bir genelge cikarabilirler. saygilarla
  5. Basbakan,her konusmasinda "kizlarim türbanli olduklari icin okula gidemediler,baska yerde okudular"diye anlatir,hem devleti,suclar hem kendini ve cocuklarini magdur olarak gösterir. Ayni basbakan,kendisine sorulan;"Hadi kizlarin türbanliydi okula almadilar peki oglunda mi türbanliydi da Amerika da okudu?"sorusunu duymazdan gelir yani cevapsiz birakir.Zaten kimsenin ondan cevap filan bekledigi yok cünkü konustuklarinin dörtte ücü gercek disi geri kalan dörtte biri de carpitilmis esastan bozulmustur. Basbakan konusurken dikkat ederim ön siralar tamamen türbanli kadinlar tarafindan isgal ediliyor.Herhalde erkekler nezaketen kadinlari önlerine aliyorlar. Türbanli kadinlara karsi herhangi bir husumetimiz ön yargimiz olamaz;ancak basbakan böyle bir yalani söylediginde hic mi bu kadinlarin icinde bir tane medeni cesaret sahibi,kültürlü ve gercekleri söylemekten korkmayan bir kadin yok? "Sayin Basbakan,hadi kizlariniz türbanliydi okula gidemediler peki oglunuzda mi türbanliydi"diye sorma cesaretine sahip bir kadin gelmez mi basbakanin mitingine yoksa körükörüne ne söylerse dinleyen,yalanda olsa alkislayan,tapinircasina yirtinan kadinlarmi geliyor bu mitinglere? Basbakanin yalanlari böyle bir iki tane degil 12 yildir yalanla yönetiliyor Türkiye. Engin Alan "ayaga kalkmadi"diye tutuklanmasina tüm AKP'liler sevindi.Basbakanda bu zat basbakan icin ayaga kalkmadi ama gidecegi yeri buldu demisti,yani Silivri'ye gitti demek istemisti. Engin Alan bugün yaptigi bir aciklamada "Basbakanin gelisinde ayaga kalkmadigim denmesi gercek disidir"dedi.Basbakan gelince ben de herkes gibi ayaga kalktim el sikistik hatta bana nasil oldugumu sordu.Sonra herkes yerine oturdu.Basbakan konusma yapmak icin kürsüye cikti,konusmasinin sonunda herkese tesekkür ettigi halde TSK'ya tesekkür etmedi,bu da bir TSK mensubu oldugum icin bana dokundu.Ait oldugum Kuruma hakaret olarak algiladim ve basbakan konusmasini bitirip yerine gecerken ayaga kalkmadim,olay bundan ibarettir dedi. Iste yukaridaki olay basbakanin bir yalanini daha desifre etmektedir.Basbakan TSK'ya hakaret anlaminda bir davranista bulundugu icin ENGIN ALAN bir asker olarak bundan gururu incinmis ve geregini yapmistir.Bugünde olsa yine aynisini yaparim diyor. Gezi olaylarinda;Polisin zulmünden kacan ve yaralanan gencler,camiye sigindilar.Cami en güvenilir bir mekandir.Allahin evidir.Oraya herkes girebilir siginabilir.Camiler sadece sahte müslümanlarin giderek Allahi kandirmaya calistiklari yerler degildir.oralara kalbi temiz olan herkes girebilir.Nitekim Gezi eylemcileride siginmak icin girdiler,orada gönüllü doktorlar tarafindan tedavileri yapildi. Ne dedi basbakan:Camiye ayakkabilari ile girdiler,bira ictiler.Halbuki böyle birsey yoktu bu kocaman bir yalandi yalandan öte bu bir provakasyondu.Bir basbakan halki provake etme lüksüne sahipmidir?HAYIR.basbakanlar sagduyu önerirler.baristan bahsederler.Bir basbakan kendinden olmayanlar icin onlara hakaret etme hakkini kendinde bulmamalidir. Caminin imami ve müezzini böyle birseyin olmadigini söyledigi icin sürgün edildi. Kabatas'ta Gezi Eylemcileri türbanli bir bacimin üstüne isediler onu tekmelediler,dedi basbakan,ancak böyle birsey olmadigi ortaya kanitlariyla cikti.Basbakana yalakalik yapan bazi isimler özür dilediler böyle bir hataya düstükleri icin. Berkin Elvan öldürüldü,evet resmen öldürüldü;sadece Türkiye degil tüm dünya Berkin Elvan'a agladi .Berkin bir cocuktu.cebinde bilyada olabilirdi sapan tasida olabilirdi.Bu onu öldürmek icin bir gerekce olamazdi.Ama öldürdüler.Basbakan tüyleri diken diken edecek tarzda bir söylemle o 14 yasindaki cocugu terörist yapti.Oh oldu öldü demeye getirdi,onu öldürenleri bagrina basti cünkü onu öldürenler basbakani milletten koruyanlardi. Berkin'in defnedildigi günün gecesi bir gencecik insan öldürüldü,kimin öldürdügü ise mechul.AKP'li oldugu söylendi.Basbakan kürsüye firladi ve bu genc icin herkesi sucladi.Kilicdaroglu'nun askerleri öldürdü Burak'i dedi.Bu ne menem bir kindir böyle? Kizlarinin türbanli oldugu icin Türkiye'de okula gidemedikleri (gercekte ise notlari tutmadigi icin gidemediler)yalanini yüzü kizarmadan söyleyen basbakan neden oglunun AMERIKA'da okudugunun cevabini bugüne kadar vermedi veremedi. saygilarla
  6. 14 ysindaki bir cocugun polis kursunu ile öldürülmesini "o cocuk teröristti"diyen basbakani dinlerken alkislayan anasini babasini ve ölen cocugu yuhalayan halkin gönlümü siyasetin üstündedir? Gönlü siyasetin üstünde olan halk tanimlamasi o cocugu terörist ilan eden basbakani yuhalayan ,hadi ordan diyerek alani bosaltan halka denebilirdi! saygilarla
  7. Suriye'de yasanan ic savastir,farkli gruplarin bu savasta rol almalari ic savas gercegini yok etmez. Misir'da ic savas yasandi sonunda Ordu yönetime el koydu. Libya'da ic savas vardi dis güclerinde destegi ile diktatör devrildi. Irak'ta ic savas vardi ve hala var.Ancak Irak'taki olayla artik ic savas konumundan cikmis belirli kesimlerin intikam alma mücadelesine dönüsmüstür. Ic savas denmesi icin farkli etnik kökenli gruplarin biribiriyle catismasi gerekir görüsü yanlis bir görüstür.Ic savas ayni kökenden veya ayri kökenden olupta karsit görüslere sahip olanlarin birbiriyle mücadelesidir. Bugün Türkiye'de yasanan olaylar etnik özellik tasimiyor,Kürt'ü,Türk'ü,Cerkez'i,Gürcüsü vs.nin ülkede estirilen dikta baskisina karsi bir direnis veriyorlar..Bu direniste iktidar gücleri ve iktidar yandaslari ile özgürlük mücadelesi verenler vardir.Dolayisiyla bu bir ic savastir.Buna Laik -Anti-Laik savasida diyebiliriz.buna Dinci-Cumhuriyetci savasida diyebiliriz ,buna sag-sol savasida diyebiliriz.Ister öyle diyelim ister böyle diyelim bunun adi ic savastir. Babalarin sagduyulu olmasi acaba bir baris ortamini getirip te ülkede ki gercek soruna böylece müsterek bir tavir konulabilir mi sanmiyorum.Evlatlarini yitirmis olan babalarin sagduyu sahibi olmalari,sagduyu önermeleri iy bir niyettir ancak diktatör ayni yolda devam etmektedir.Yani diktatör ic savasi körüklemektedir eger böyle devam ederse orta vadede Türkiye bir Misir veya bir Ukrayna olabilir bence.Iste o zaman cok vahim sonuclar ortaya cikacaktir. saygilarla
  8. Ic Savas nasil olur,Türkiye'de olmaz denirdi hep. Belki farkindayiz belki degil Türkiye'de Ic Savas baslamistir. Berkin ve Burak bu ic savasin kurbanlarindandir.Birisinin hükümet yandasi olmasi digerinin demokratik eylemler esnasinda polis tarafindan vurulmasi bu olaylarin Ic Savas felsefesine uygun oldugunu gösterir. Ic Savas nedir:Ic Savas karsit görüslü insan veya gruplarin birbirleriyle catismalaridir.Bir yanda demokratik özgürlüklerini kaybetmemeye calisarak fasisme karsi mücadele verenler diger tarafta da fasizm yandaslari var. Allahu Ekber diyen bir insanin kafasini kesen de Allahü Ekber diyor Suriyede!Kestigi adamin cigerini cig cig yiyenler de Allahü Ekber diyor.Peki Allah insanlari öldürüp cigerlerini yiyin diye bir emir vermismidir hayir. Yukaridaki soruya hayir diyoruz ama ülkemizde özgürlük isteyen kalabaliklarin karsisina TOMA'larini,Akreplerini,alarak ellerinde kalkan ve tüfeklerle polisine vur kir öldür talimatini verenler varmi sorusuna evet diyoruz.Vur kir öldür talimati verenler ne ilginc ki Suriye'de insanlari öldürüp cigerini yiyenlerle ayni zihniyeti tasimaktadirlar. Özgürlük icin eylem yapanlarin karsisina sadece polis ordusu degil,ic savas provakatörünün eli palali eli sopali,Samurai kilicli fedaileri cikiyor. Metroda Berkin icin slogan atanlara,hakaret ederek saldiranlar bicak ve tabanca cekiyor. Ben buna IC SAVAS diyorum siz ne dersiniz bilemem. saygilarla
  9. Sevgili Dostum Efendi Türkler önce selamlarimi gönderiyorum hos geldin. Arkadasim insan sevgisi bambaska bir özelliktir.Bu özellik ne yemek sevdasina,ne para hirsina benzemez bu her insanda olmasi gereken ancak olmayan bir özelliktir. Berkin sonucta bir cocuktu,onu cocuk ve de insan olarak göremeyenler daha dogrusu iclerinde insan ve de cocuk sevgisi olmayanlar icin onun yüzünün posulu olmasini elinde de bilyeler olmasini öldürülmesini fetva verilmiscesine savunmaktadirlar. Yani öldürülen cocuk degildi,insan degildi elinde bilyeler olan yüzünde posu olan 14 yasinda bir cocuktu.Onu öldürenlerde nereden bakarasaniz bakin yetismis insanlardi yani insan sevgisi verilmemis sadece "sen polissin sen verilen talimati yerine getireceksin öldüreceksin,kiracaksin dögeceksin"diye beyinleri sartlandirilmis ölüm robotlariydi. Filimlerde görürüz bazen:Birisibir robot yapar ona neyi nasil yapmasi gerektigi yüklenimini yapar.ancak bu program bozulur ve robot artik kontrol edilemez bir konuma gelir ve önüne cikan ne varsa kirip gecirir.Iste basbakanin poliside böyle robotlardan olusmaktadir.Onlara "beraber yürüdük biz bu yollarda"programi yüklenmis ve karsiniza kim cikarsa ciksin yikip kirip öldüreceksiniz talimati verilmistir.Onlarda bu talimat üzere gerekeni yerine getirmektedirler. Polisin saldirisini seyrederken civarda bulunan evlerin TOMALARDAN sikilan sularla islanmasi,pencerelerden iceri gaz dolmasi,ortaligin bir savas alanini bile geride birakacak kadar gaz bulutlari ile kaplanip tarafsiz olan diger insanlarida etkilemesi bu polisleri asla irgalamamaktadir,yani programlari bozulmus artik önü alinamaz bir konuma getirilmislerdir. Bakiyorum da hicbir kimildama,hicbir etkinlik yokkenmsirf zevk aldigi icin TOMANIN suyunu insanlarin üzerine bosaltiyor polis.Veya yine hicbir etkinlik yokken elindeki gaz tüfegini insanlara dogrultup hemde tek elle tetige basiyor polis.Amac insanlara zulüm,iskencedir.Ben bu polislerin aldigi egitimin sadece vur kir dög yerlerde süründür öldür seklinde olduguna inaniyorum,yani hicbir insani vicdani egitim almiyor bu polisler. Berkin 14 yasinda vuruldu 15 yasinda öldü.Misirdaki Esma'ya aglayanlarin gözleri mutluluktan isildiyordu.Berkin suclaniyordu cünkü o teröristti,cünkü o basbakanin ölüm makinelerinin karsisinda dikilmisti veya cocukluk heyecani ile ellerini kaldirmis belki okulda arkadaslarina bir kahramanlik hikayesi anlatacakti.Ama onun cocuk oldugunu göremeyen, basbakanin polisi tarafindan vuruldu.Yani cocuk oldugu görülseydi vurulmayacakti diye koruyor basbakan robotlarini. Annesi bilyeleri mezarina atmis,basbakan "kime mesaj veriyorsun"diye soruyor yüzünü gere gere ve sürü sürü insanlar onu dinliyor ve cilginca alkisliyorlar müslüman basbakani! Berkin'in annesi evet mesaj vermisti bilyeleri mezara atarak.Belki o robotlar öbür tarafta yine Berkin'in karsisina dikilirseler onlara bilyelerden atsin diye onlari mezara atti. Ben cocuk sevgisi evlat sevgisi bilirim diyor basbakan,o nedenle yolsuzlukl suclanan oglunu devletin kendisine verdigi arabaya alarak etrafa mesaj vermisti.Bu da sonucta evlat sevgisiydi!
  10. politika

    #UyanBerkin

    Diktatörün ne kadar vicdandan yoksun oldugunu anlamak icin ölenlere direnisci derken aslinda terörist demeye calisiyordu.15 yasindaki bir cocuga bile terörist demek isteyen bir basbakandan hangi hak ve hukuk beklenmektedir.Gözünü iktidar hirsi bürümüs olan birisi icin söylenen hersey bostur o artik sözden anlamaz.Onun anlayacagi tek dil siddettir.Bu siddeti 30 Martta hissedecekmi bilmiyorum ama benim anlatmak istedigin siddet sandik siddeti degildir.Keske o olsaydi yani sandik ta agzinin payini alabilseydi. saygilarla
  11. politika

    #UyanBerkin

    Bütün bunlar yasanirken,katillerin patronu Bitlis'te 27 Mayis'la ugrasiyor,hala bölücülük yapiyor.Halbuki Berkin'i onun "beraber yürüdügü"magandalar öldürdü. saygilarla
  12. politika

    #UyanBerkin

    3 Polis sehit oldu diye gecti dün gazete mansetleri! Basbakani korumak icin yola cikan polis otosunun kaza yapmasi sonucu 3 polis sehit olmus. Polislerden birinin annesi cenazede Emniyet Müdürüne "neden gönderdiniz,göndermeseydiniz ölmeyecekti oglum" diyordu,Emniyet Müdürü'de güya üzgünmüs gibi boynun egmis öyle bakiyordu.Anne devam etti:"Siz burdasiniz,rahatiniz yerinde ama benim oglum öldü"diyordu.emniyet müdürü yine boynu egikti. Berkin öldürüldü.Hic bir günahi yoktu.Yolsuzluga,hukuksuzluga,özgürlüklerin yok edilmesine karsi olanlara saldiran polisin attigi bir gaz mermisi o saf tertemiz günahsiz ve birseyden habersiz cocugun kafasina gelmisti.Ona gelmeseydi belkide bir baskasina gelecekti ama o mermi atilmisti,acimadan karsida insan oldugu bile düsünülmeden magandalarin attigi kursunlar gibi atilmisti o mermi. Polis saldirmaz,eger saldiriyorsa polis degil MAGANDADIR. 3 Polis sehit olmus,hayir onlar bir hic ugruna pisi pisine öldüler.ASIL SEHIT BERKIN'dir saygilarla
  13. Yalancinin yüzü kizarmaz cünkü yüz kizarmasi tibbi nedenler disinda utanma duygusundan kaynaklanir. En ufak bir protestoda basbakanin polisi bu protestoculara acimasizca saldirmaktadir.Kadin kiz erkek genc demeden yerlerde süründürmekte joplamakta gazlamaktadir yani öldüresiye bir nefret iceren saldirganlikla. Ortaliga sacilan pislikleri ortaya cikaran savcilarin yangindan mal kacirircasina görevden alinip dosyalarin baska savcilara verilmesi,bir ilin valisini alelacele sanki polis müdürü kitligi varmis gibi Istanbul Emniyet Müdürlügüne atayip savcinin mahkeme kararina karsi gelme talimati verilmesi ve bunlari da "PARALEL DEVLET"yapilanmasi yalanina sigdirmalari gercekten utanmazligin dik alasidir. Bunlar o kadar utanmazlar ki bu kadar yolsuzluga,hukuksuzluga,hukuk tanimamazliga,halka iskenceye,fasist yasaklara ragmen hala kendilerini savunabilmektedirler.Daha dün ATATÜRK ORMAN CIFTLIGI hakkinda mahkemenin verdigi iptal kararini "gücleri yetiyorsa yiksinlar"diyen bir basbakan bugün AP'na sirin görünmeye calisiyor,yalan üstüne yalanlarla onlari aldatmaya calisiyor halbuki hersey apacik ortadadir. Yüzsüzlük o kadar aciga cikmiski,bütün bu yolsuzluklarin üstüne dah güclü bir sekilde gitmeleri gerekirken,yolsuzluk yaptiklari belgelerle ispatlanip tutuklanan kisileri sirf Bakan cocuklari,Altin hirsizi oldugu icin tahliye etiler.11 yildir omuz omuza birlikte calistiklari ve bugün Paralel Yapi diye yaftalamaya calistiklari kimselerle Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Milli Ordusunu tasviye edenler,yillar yili bu ülkenin bagimsizligi ve güvenligi icin mücadele vermis olan komutanlari terörist diye iceri atanlar,Cumhuriyet Mitingleri organize etti diye gazetecileri tutuklayanlar,Milli Orduya terör örgütü onun basindaki komutana terö örgütü lideri diyenler,ben bu davanin SAVCISIYIM diye gümbür bümbür ötenler bugün beraber calistiklarini unutmus sahte vatanseverlige soyunmuslardir.Dün vatansevenlere karsi "Biz Türklügü ayaklarimizin altina aldik diyenler,Türk Milleti yoktur diyenler bugün kendilerini Türk Milletinden saymakta ve sözümona paralel yapiyla Türkiye adina mücadele etmektedirler.Dün terör örgütünün lideriyle Imralida pazarlik yaptiranlar bugün paralel devlet diye ortaklik yaptiklari cevrelere saldiriyorlar aslinda paralel devlet PKK'yi yaratanda bugün paralel yapidan bahsedenlerdir. AB ve AP'su 11 yil bunlarin sirtini sivazladi ve hala sivazlamaya devam etmektedir.Demokrasiden yana olan,fasisme ve diktatörlüge karsi olan AB bunu ispat etmekle yükümlüdür.Öyle askiya aliriz,kiniyoruz gibi yalap yulap sözlerle ancak diktatörü güldürürler.Bence AB'nin de istedigi budur.Yani Türkiye'de hersey rayindan ciksin ki Türkiye'nin AB serüvenine noktayi koysunlar. Ukrayna icin tüm Avrupa ve ABD seferber oldu.Mesru bir hükümeti yiktirdilar darbe ile.onlarca insanin ölümüne neden oldular.Cünkü ABD'nin bu iste cikari vardi.Ukraynada olanlar Türkiye'de yasananlarin onda biri bile degildi. saygilarla
  14. Kimse kusura bakmasin:Bugün gerek basbakan Erdogan'in karsisinda oturarak onu dinleyen,alkislayan slogan atan,basbakan Erdogan'in bakani'ndan cicek alan kadinlarin 8 Mart Kadinlar Günü'nü kutlamiyorum.Onlarin Anneler Günü'de kutlamayacagim. Yukarida belirtigim kadinlar disinda Türkiye'de ve tüm dünyada özgürlükler icin bayrak acan kadinlarin 8 Mart Kadinlar Günü'nü kutluyorum. saygilarla
  15. Sayin Süheyla'nin almak istedigi yanit en basit ifadesiyle:Ülkenin bir diktatör tarafindan yönetiliyor olmasidir.Bu diktatör kavrami icinde aranan her cevap bulunur. Diktatörleri iki alanda incelersek bir olagan sartlarda ülkenin gidisini kaos ortamini veya yeni kurulmus olan bir devlette düzenin saglanmasi icin güclü bir elin olmasi ile devleti ele gecirip baski olusturmak,kendinden önceki rejimi yikarak bir "DEVLET BENIM"rejimine gecmektir.Birinde yikici güclere karsi güclü bir iktidarin olmasi digerinde ise devleti ele gecirmek amaci ile calisan bir iktidarin olmasi vardir. Basbakanin bundan bir süre önce bir mitingte sarfetmis oldugu su söz basbakanin amacini acikca ortaya koymustur:"BIZ DEVLETE EL KOYDUK"bu söylemin ardindan gelen söylemse"BIZI HICBIR GÜC IKTIDARDAN INDIREMEZ.Böyle kasetlerle ses kayitlariyla bizi dize getiremezsiniz."Bu söylemleri bence ne anlamda söylendi acaba böylem i demek istedi falan diye irdelemeye hic gerek yoktur cünkü basbakan cok acik ve net olarak bu hedefini dile getirmistir. "Yolumuzun üzerinde bir inek yatiyor.Hedefe ulasmamizi engelliyor.Adim adim hedefimize ulasacagiz"Basbakan bu söylemi daha basbakan olmadan sarfetmistir. Aslinda bugünkü iktidarin nasil iktidara geldiginide irdelemenin bir anlami yoktur,adamlar ne yapacaklarini hedeflerini amaclarini söyleye söyleye iktidara geldiler.Bugün ona karsi olanlar dün onun söylemlerine ragmen ona oy vermislerdir. "Yetmez Ama Evet"diyenler degil miydi bagimsiz yargi gelecek vesayet ortadan kalkacak diyenler.Peki simdi bunlardan bazilari ne diyor?Biz o zaman öyle sanmistik.Ki biz o zaman öyle sanmistik diyenler aydin gecinen kisilerdi.Kullanildilar ve pacavra gibi cöpe atildilar.Inanin dün "Yetmez Ama Evet"diyerek söze vesayet rejimini ortadan kaldiracaklarini sananlar bugün iclerinden ah TSK nerede diye hayiflaniyor ama erkeklige b.k sürmemek icin hala devrimci ayaklarinda geziyorlar. Neden bu millet bu kadar yolsuzluga ragmen hala susuyor.Neden bu millet yine bu adam miting yaparken onu hayranlikla dinliyorlar girtlaklarini yirtar gibi tezahürat yapiyorlar? Bu sorulara cevap verebilmek icin ya ruh uzmani olmak gerekir ya da pedagok.Ancak yine de kendime göre bir cevap vermeye calisayim:Bu millet dininden bihaberdir.Bu milletin milli bilinci yoktur.Bu milletin beyni yikanmistir.Bu millet hala hacidan hocadan medet uman bir millettir.Bu millet gecmisinden bihaberdir.Bu millet bu ülkenin nasil kurtuldugundan kimlerden hangi isbirlikcilerden kurtuldugundan bihaberdir.Bu millet düsünemeyen bir millettir.Bu millet aksam yedigini unutur ama aksam seyrettigi diziyi unutmayan bir millettir.Bilmiyorum cevap verebildim mi? Avrupa toplumlari genel olarak din konusunu asmistir.Dini günlük islerine karistirmaz.Din onlar icin haftada bir gün veya gerektiginde inanclarinin geregi neyse onu yerine getirmekten ibarettir,bu geregin yerine getirilmesinden sonra artik inanc konusu bir hafta veya sartlar nasilsa o güne kadar yoktur.Bizim insanlarimiz ise,Avrupalilarin tam tersine dinle yatar dinle kalkar günlük yasami boyunca din hep kafasinin icindedir.Böyle olmayi dindarlik sayar ki bu da dindarligin ne oldugunu bilmemektir.Dindar olma yönünde bir sartlanma oldugu icin kim ki dini kullanarak onun inancini sömürüyorsa o na yönelir ona baglanir.Onu dogru temiz vicdanli bir insan olarak görür.Bu da dinden bihaber olmakla esanlamlidir. saygilarla
  16. Kur'an ahlaki derken nasil bir ahlaktan bahsediliyor.Yani Kur'ana inanmayanlar ahlaksizmi oluyor demek isteniyor.Böyle bir baslik atip Kur'an ahlakindan bahsederken Kur'ana inanmayan ancak yine de ahlakli olan insanlara hakaret edildigini idrak edememek te Kur'an ahlakina aykiridir. Ahlak Kur'anla olusmadi,Kur'ana inandigini söyleyip ahlaksiz olanlarin sayisi Kur'ana inanmayan ahlaksizlarin sayisindan belki daha fazladir veya azdir.Kur'an dan önce diger inanclarada kitaplar verildi.Onlara da ahlakli olmalari tavsiye edildi.Bence Kur'an ahlaki demek yerine ahlakli olmayi önermelisiniz insanlara.Siz bu yazinizla misyonerlik yapiyorsunuz yani Islamcilik.Kendi inanciniz yönünden belki iddianiz sizce dogru olabilir ama bunu tüm insanlara önerirken yukarida degindigim gibi;Kur'ana inanmayanlari ahlaksiz görme hakkiniz yoktur. saygilarla
  17. SÖZCÜ ile AKIT ayni ayarda gazeteler degildir. O zaman söyle de diyebiliriz:Yunan Izmir'e asker cikarip isgale baslarken,birtakim gazeteler isgali alkisliyordu birtakim gazetelerde isgale karsi cok agir yazilar yayinliyordu.Yani simdi SÖZCÜ ile AKIT'i ayni derecede uc görmek isgali alkislayanlarla karsi olanlarida ayni derecede uc görmemiz mi gerekiyor? AKIT'in ATATÜRK,Laiklik ve cumhuriyet düsmani oldugu tescillenmistir.Zaten tescilede gerek yoktur cünkü AKIT bu düsmanligi hele simdi kendi zihniyeti iktidarda oldugu icin korkmadan yapabilmekte ve her türlü hakareti kendine hak görmektedir. AKIT neyi savunuyor:AKIT Atatürk'ün adinin silinmesi icin mücadele veriyor.Akit,cumhuriyet degerlerine karsi mücadele veriyor.Akit Kurtulus Savasina karsi mücadele veriyor.Bu mücadeleyi verirken Türkiyenin kaderini eline almis olan ayni sekilde Atatürk,cumhuriyet ve laiklik düsmani iktidari destekliyor cünkü hedefleri aynidir.Ben bunlari isgal güclerine benzetiyorum. SÖZCÜ ne yapiyor daha dogrusu SÖZCÜ neden bazilarinin gözünde bir diken bir ciban basi olarak görülmektedir.Cünkü SÖZCÜ isgale karsidir.Hangi isgale karsi?PKK isgaline,din bezirganlarinin isgaline,cumhuriyet düsmanlarinin isgaline,Atatürk düsmanlarinin isgaline karsidir.Yani Yunanliya karsi olmak asiri uc mu sayilmaliydi?Yunan Izmir ve dolaylarini isgal ederken padisah sarayinda keyif sürüyordu.Padisahin adamlari:Yunan Ordusu padisahin ordusu sayilir ona karsi gelmek padisaha karsi gelmektir diyordular.Isgale karsi cikanlari eskiya diye yorumlarken bugünkü basbakan ve etrafindakiler ve de AKIT ve benzeri gazetelerde capulcu,ateist,dinsiz,solcu diye yorumlamaktadirlar. saygilarla
  18. Bu kinamalar,protestolar dogrudur ancak artik birseyler icin ülkemizde zaman gecmistir.12 yil her yarinin nasil olacagini bile bile bizi yönetenleri alkislayanlari seyrettik.Yapilan anti demokratik anti cagdas uygulamalari hep böyle kinamalarla gecistirdik.Biz bunlari böyle gecistirirken bizi yönetenler bize gülüyordular ve bu cag disi uygulamalara devam ediyordular. Tuncay Özkan tutukludur.Onun adini artik hergün duymuyoruz.Cünkü gözden irak olan gönülden de irak olurmus diye bir söz vardir.Simdi o yasaniyor.Tuncay Özkan neden tutuklandi sorusuna benim verecegim yanit:"Cumhuriyet Mitingleri"olabilir ancak. Cumhuriyet mitingi derken bunu kuru bir cumhuriyet olarak algilamamak gerekir.Cumhuriyet mitingleri cagdaslik demokrasi adina yapilan mitinglerdi.Milyonlar bu mitinglere katilmistilar.Peki ne olduda Tuncay Özkan tutuklandiktan sonra bu mitingler artik yapilamiyor?Peki nerede bu cumhuriyetciler,buharlastilarmi yoksa döndülermi yoksa korktular ki,yoksa bunlar sahtekarmiydilar? Protesto eylemlerini izliyoruz,bir avuc demokrat insan polisin zulmüne karsi direniyor.Ama gücleri yok daha fazlasini yapamiyorlar.Onlari balkonlardan seyredenler alkisliyorlar.Bizim alkisci bir toplum oldugumuz zaten bilinir.Biz hep alkislariz ancak hicbir baska katkimiz olmaz, Nimfomanic filmi yasaklanmis,böyle bir yasak cagdas ve demokrat bir ülkede mümkün degildir.Bu tür yasaklar ancak cagi yakalayamamis asirlar öncesinde takilip kalmis zihniyetlerde yasanir.Ülkemizde birilerinin bunu yasaklayalim diyerek yasakladiklari ne varsa ona karsi eger yeri gögü inleten bir protesto yapilmiyorsa,yarin daha baska filimlerde yasaklanacaktir,kitaplar zaten yasaklaniyor. Ben kendime DÜSÜNÜN adini sectim altinda da ufak harflerle "cünkü henüz yasaklanmadi"yaziyor.Biz birakin eylem yapmayi gercek anlamda düsünmesini bile beceremiyoruz,kimse kusura bakmasin.Ancak düsünmesini bilen ve düsüncelerini eylemlestiren toplumlar cagdas toplumlardir. Kinamalar ancak demokratik bir ülkede ses verir,demokrasiyi rafa kaldiran yönetimler kinamalarla degil güclü eylemlerle maglup edilebilir. saygilarla
  19. 17 Aralik operasyonlarina kadar AKP+Cemaat isbirligi devam ediyordu.Dershane konusu basbakanin Cemaati deneme manevrasiydi.Onlarin tepkisinin ne olacagini ölcme ögrenme ic güdüsü ile hazirlanmis olan bir sondajdi.Bu sondaja cemaatin yaklasimi cok sert oldu.Bu operasyonla cemaat AKP'yi uyardi.Fazla ileri gidersen daha beteri olacak demek istedi. Basbakan denemek amaciyla bir sondaj yaptirmis ancak aldigi darbe ile sarsilmisti.Telas ve korku ile hemen karsi operasyonlar,demokratik cagdas hicbir ülkede olmasi mümkün olmayan siyasi manevralar,uygulamalar,cadi avi baslatildi.Manzara cok felaketti.Dünya Türkiye'de yasanan bu fasist uygulamalari dehsetle izliyordu.Görünüste AKP'nin ilk saskinligi gecmis gibiydi ama gercekte bu saskinligin yerini tutuklanma,hesaba cekilme korkusu almisti.Derhal:HSYK YASASI,INTERNET YASASI,MIT YASASI degistirildi.Bütün bu kurumlar bir tek kisiye devredildi.Basbakan Recep Tayyib Erdogan'a. Artik bu kurumlar basbakanin emriyle hareket edecekler.Basbakan istedigi yayini yasaklatacak,istedigi gazeteyi kapattiracak,MIT'e herkesi takip ettirecek.Kim ona karsi yaziyor kim bu yazilanlari yayinliyor,kim ona karsi gösteri yapiyor kim bu gösterileri yayinliyorsa kelle koltukta geziyor olacak artik. Yandas demeyi artik uygun görmüyorum cünkü yandas herkes olabilir,yandaslik pek te kötü bir sey degildir insan birseyin yandasi olabilir bu cok dogaldir.Yandas,Yoldas,Arkadas bunlar herkesin bir sekilde yasadigi kavramlardir.Yandas degilde amacta birlesen kendi cikarlarini devletin cikarlarinin üstünde gören ahlak yoksunu medya bozuntulari demek daha uygun düser bu yandas olarak adlandirilan medyaya. Avrupa'da hükümet yanlisi medya yok mu?Olmaz olur mu bu her ülkede olan birseydir ve de illa ki yanlis diye bir durumda yoktur bunda.Yanlis olan hükümet yanlisi olmak degildir,yanlis olan hükümetin yanlislarini göre göre bile bile örtbas etmek,gercekleri carpitip okuyucuya yanlis aktarmak özetle ülkeye zarar veren ne varsa bu yandaslik ugruna saklamaktir. Iste Alo Fatih olayida budur.Alo Fatih olayi yine cagdas ve demokratik ülkelerde yasanmasi mümkün olmayan ama yasandiginda ve ortaya ciktiginda sonuclari cok agir bir fatura ödemeyi gerektiren bir olaydir. Alman Eski Cumhurbaskani Wulf,kendisine atfedilen suc ortaya ciktiginda bunu manset yapan BILD Gazetesi editörüne veya yönetmenine her neyse telefon acarak (Yani Alo Fatih örnegi gibi)bu haberin verilmemesini istedi.Bu telefonun sonucu cok agir oldu.BILD Gazetesi konuyu yargiya tasidi.Cumhurbaskaninin kendilerine baski yaptigini söyleyip suc duyurusunda bulundu.Olayin patlak vermesi böyle basladi. BILD Gazetesi Almanya'da en cok satan ve de okunan bir Bulvar Gazetesidir.Ancak Alman Yasalari gazetenin cinsine bakmaz basin özgürlügüne bakar.Almanya'da gerek basbakana gerek cumhurbaskanina gerek baska bir kuruma karsi özgürce yazilir elestirilir sirasi gelince hakaret bile edilir.Ne var ki orada yazilan,elestirilen veya hakaret edilen kisi veya kurumlar mahkemelere kosup tazminat davalari acmaz sonra da tazminat kazandik sucuk yedik diye de dalga gecmezler.Bu bir kültür olayidir.Neyse konuyu dagitmayalim. BILD Gazetesi'nin iddialari ile sorusturma baslatan özgür ve bagimsiz Alman Savcisi ve mahkemesi tabir caizse Wulf'un posasini cikarincaya kadar onu sorusturdular,yargiladilar onun eski cumhurbaskani olduguna bakmadilar ve sonunda aklandi.Bizde basbakanla ilgili onlarca iddia var,savcilik dosyasi var oldugu halde hic kimse ona yaklasamiyor onu sorusturamiyor.Cünkü ne savcilarimiz,ne hakimlerimiz dolayisiyla yargimiz bagimsiz degildir,bagimsiz olmadiklari gibi vicdanen körlesmislerdir.Bu durum karsisinda ALO FATIH olaylarinin olmasi sasirtici degildir.Cünkü bir siyasetciyi bir basbakani bir cumhurbaskanini desifre etmesi gerekenler gazetecilerdir.Cünkü bu onlarin görevidir takip etmek,iliskilerini mercek altina alip bunlari eger devleti ilgilendiriyorsa derhal ifsa etmektir.Nasil ki sanatcilar foto muhabirleri tarafindan adin adim takip edilir izlenir ani durum önde gelen isimler icinde gecerlidir. Arada bir duyariz,basbakan kayboldu diye.Avrupada böyle kaybolan basbakanlar olmaz bu ne hikmetse hep ülkemizde yasaniyor.Birkac gün acaba nerde diye yazilir cizilir sonra ortaya cikar ki falan yerdeymis diye.Demek ki bizde medya yeterli degil bu konularda.Veya engelleniyor.Bence engellendikleri dogrudur ama gazetecilik engel dinlemez.Her ne olursa olsun gazeteci sonuna kadar gider.Ugur Mumcu'lar gibi. Türkiye'de Ana Medya AKP tarafindan satin alinmis medyadir.Gazeteleri ve televizyon kanallari ile resmen AKP icin calisirlar.Cünkü patronlarinin AKP'den cikarlari vardir bu cikarlar dolayli olarak onlarada yansidigi icin patronlarinin cikarlarini dolayisiyla kendi cikarlarini devletin milletin cikarlarinin üstünde görerek hükümetin yanlislarina dogru,ihanetine vatanseverlik,imansizligina da dindarlik derler ve bu dindarlik iddiasini o kadar abartirlar ki Allah sirk kosmak bile onlar icin bir görev haline gelir. Örnegin bir AKP'li basbakan icin söyle diyor:Allahin bütün vasiflarini üzerinde toplamis olan mübarek kisi.Basbakan da bu sözü tasdik edercesine:Rahmetimiz Gazabimizdan daha bol olacaktir.diyerek kendini Allahin ortagi konumuna sokmaktadir.Simdi burada gazetecilik ön plana cikmalidir.Ancak tam tersi oluyor,yine bu cikarci medya Allaha ortakligi görmezden geliyor yani bu sözleri milletten sakliyor. Ülkemizde son birkac yildir artik acik acik bir baski rejimi var.Bu gözle görülecek kadar asikardir.Devlet bir polis devleti olmustur.Demokratik her kimildama vahsice bastirilmaktadir.Millet bölünmüstür.Bir yanda AKP'li,bir yanda MHP'li bir yanda CHP'li diye millet bölüstürülmüs en vahimi ise bu bölüsme ufak ufak ic savasa dogru gitmektedir.Burada yine bu cikarci medya kendi cikarlari icin bu bölünmeyi hükümet lehine savunarak hükümete karsi olanlarla ilgili asagilayici ve gercek disi beyanlarda bulunmaktadir.Halbuki bunlar bir seyi unutuyorlar.Eger bu ülkede bir ic savas cikarsa bu ic savasi körükleyenlerin hepsi bundan olumsuz etkileneceklerdir. saygilarla
  20. Demokratik ülkelerde iktidar medyasi olmaz.Türkiyede medyanin iktidarin eline gecmis olmasinin nedenlerinden en önemlisi bence gazeteci olma haysiyetine sahip olamamis kisiliklerin yandas patronlarin gazetelerinde calisiyor olmalaridir. Bu medya o kadar cüretini ve bagimliligini ilerletmiski ,yarin bu hükümetin devrilecegini,o na yandaslik yapanlarin hem ihanet hem yolsuzluk ve hem de bile bile yandasliktan sorguya cekileceklerini bile unutmus görünmektedirler.Zaten bu hep böyledir,insanlarin gözündeki pembe tablolar yerini bir karanliga biraktiginda yok olurmus.Su anda bu satilmis medya üyeri bir serapla karsi karsiya ancak bunun bir serap oldugunu bilmekten acizdirler,en büyük kayiplarida budur.Gördükleri manzaranin serap oldugunu anladiklarinda da is isten gecmis olacaktir. Su anda tutuklu gazetecilerin gazeteci olmaktan öte bir suclari yoktur.Ancak özgürce yandaslik yapan gazeteciler diktatöre hizmetten yargilanacaklardir yani gazetecilikten degil cünkü diktatöre hizmet vermek gazetecilik degil millete ihanettir. Diktatörün kafasindaki proje cok ürkütücüdür.Bu proje secim yenilgisi olsa bile iktidari devretmemektir.Gecenlerde böyle bir projeyi ima eder tarzda bir konusmasi oldu."BiZ DEVLETE EL KOYDUK"dedi diktatör.Bu sözün icerigi cok cok genistir ve irdelendiginde altindan iktidari teslim etmemeyide icerdigi anlasilir cünkü diktatörü bu yoldan cevirecek hicbir güc yoktur Türkiye'de su anda.Yani astigi astik kestigi kestik dedigi dedik bir durumla karsi karsiyadir Türkiye.Umarim yaniliyorumdur. saygilarla
  21. Türkiye ileri ki günlerde cok büyük olaylara sahit olabilir.Büyük operasyonlar yapilma ihitmali cok yüksek.Cünkü cok müthis bir plan yürürlüge konulmus durumdadir.Bu plan 1990'li yillarda adindan taninmis isimlere suikast düzenlemekle suclanan "SELAM ÖRGÜTÜ"ile iliskilendirilmeye calisilan 7000 kisinin dinlendigi planidir.Her ne kadar adi gecen savci bunu yalanlasada cok vahim olaylarin gölgesinde oldugumuzu saniyorum. Bu dinlenenler arasinda bazi taninmis gazeteciler,Is adamlari,CHP var.Yani CHP bu terör örgütü "SELAM "örgütüyle iliskilendirilmeye calisiliyor ve bu calismayi da cemaat yapiyormus gibi gösteriliyor.Halbuki yillardan beri bu yasa disi dinleme olaylarinin tartismasi yapilmaktadir.Bu yillarda iktidarda AKP vardir.Olaylarin baslangici olarak yandas medyanin empoze etmeye calistigi baska bir rakam da 1990'li yillardir,yani AKP'den sorumlulugu alip önceki iktidarlara yüklemek ve AKP'yide bu adaletsizliklerle ugrasan mücadele eden iktidar olarak gösterme cabalaridir. Basbakan Erdogan mücadelesinin son dönemeclerindedir.Rejimi topyekün degistirmek icin artik elinde cok büyük imkanlar vardir.Cumhurbaskaninin Internet Yasasini onaylamasi ve birde neden onayladiginin gerekcesi olarak ileri sürdügü komik gerekce bize tehlikenin sadece Ankarada Meclisde ki cogunluk partisinde degil ayni zaman da Cankayada da oldugunu göstermistir. saygilarla
  22. Taraf olmayan bertaraf olur sözü meshurdur Basbakanin.Ve bence de cok dogru söylemistir.Bakin 12 yildir bu adam adim adim hedefine ulasmaya calisti ve de ulasiyor son basamaklar kalmistir. Basbakan daha henüz basbakan degilkin söylemis oldugu cok önemli bir söz vardir:"Yolumuzun üzerinde bir inek yatiyor,hedefe ulasmamizi engelliyor,yavas yavas bu engeli asacagiz"Evet eger arsivler arastirilirsa bu konusma bulunur. 12 yildir basbakan bu engeli asmak icin mücadele etti.Bu engel Atatürk,Cumhuriyet ve Laiklikti.Hemen hemen bunlarin hepsi asilmistir.Ve son kalan pürüzler ortadan kaldirilmaktadir.Herkes bunu seyretti,oy verenler aktif oy vermeyenler pasif katkida bulundu.Cünkü bir avuc demokrat insan disinda herkes sustu kaderine razi olmus gibi bir tutum icine girildi.Diktatöre karsi protestoda bulunanlara "Capulcu,eskiya,terörist,illegal örgüt,Israil yandasi vb."yakistirmalar yapildi.Bu protestocilarin yakinlari disinda hic kimse sesini yükseltmedi.Türkiye'de ne bir Misir ne bir Ukrayna yasandi.Misir ve Ukrayna halkini kutlamak gerekir.Yalniz kutlamak gerekir derken icerik olarak kutlamiyorum.Dayanismayi kutluyorum ve sonucta Ukrayndaki iktidari devirdiler.Biz hala yazmakla,birbirimize laf sokusturmakla günümüzü gün ederken diktatör koca koca adimlarla artik zaferini kutlayacak güne dogru yaklasiyor. TIB,Yasasi gecti kimseden cit cikmadi,Internet Yasasi gecti Taksimde dayak yiyenlerin disinda kimseden ses cikmadi,HSYK Yasasi gecmek üzere,7000 polisin yüzlerce Emniyet Müdürünün görev yerleri bir hamlede degistirildi kimseden cit cikmadi.MIT Yasasi gececek kimsede cit yok.O halde bunun anlami herkes hayatindan memnundur,hükümet ne isterse onu yapabilir.Kimsenin buna karsi gelme haddi yoktur. 7000 kisi dinlenmis ve dinlenmektedir.bu 7000 kisinin icinde siradan vatandaslarda vardir,sen ben o biz siz onlar bu 7 bin rakaminin icindedir.yine cit cikmiyor.Paralel Devlet tekerlemesi 17 Araliktan bu yana dilden düsmüyor kimsede cit yok.Dünyanin hangi ülkesine giderseniz gidin Türkiye'de yasanan bu sessizligin onda birini göremezsiniz.Yani o ülkelerin halki,9 olaya sessiz kalsalar bile 10. olaya bas kaldirirlar.Bizde ise dayak yiyenleri seyrediyor insanlar.Hükümet yasa cikartiyor,polisin dögdügü insanlarin fotografini,filmini ceken tv kanalllarina gazetecilere su kadar ceza verilecek diye yine kimsede cit yok.Hani Hoca yolda giderken karsisina bir köpek cikmis ve havlamaya baslamis hocada kenara cekilip gec yigidim gec yol senin hakkin demis buna benziyoruz. O zaman söyle diyebiliriz:Hersey artik dolu dizgin gidiyor,bu gidisi degistirecek hicbir güc mevcut degildir.(Degistirecek en önemli güc sessiz kalan yiginlardir)Degistirme gücünde olanlar kabuklarina cekilmislerdir.Bu demektir ki diktatörün yolu aciktir ve artik eline zafer bayragini alip sallamasida uzak degildir. saygilarla
  23. Laiklik Dinsizliktir diyerek aslinda siz kendinizden olmayanlari ötekilestirdiniz.Yani laik olupta Allaha inanan insanlari dinsiz yapip ciktiniz.Önce bir kendinizin özelestirsini yapin. Sizin dediklerinize katiliyorum ancak bütün bu ötekilestirmeleri yapanlarin hepsi kendini müslüman olarak görenlerden cikiyor.Diger yanda da saf temiz duygularla Allaha inananlari ötekilestirenler var bunlarida inkar edemeyiz o zaman herkesin sapkasini önüne alip düsünmesi gerekir. saygilarla
  24. Türkiye'nin en komigi bence son dönemde yildizi cok parlayan YIGIT BULUT'tur . saygilarla
  25. Dinin devlet islerinden ayrilmasi demek dinsizlik demek degildir dinsiz bunu iddia edendir.Böyle sacmaliklari iddia edenlerin Islamiyetle uzaktan yakindan bir ilgileri yoktur.Onlarin öyle ayetleri örnek göstermeleri.Allah sözleri tamamen aldatmacadir.Kur'an da "SENIN DININ SANA BENIM DINIM BANA"der.Bunu da biliyormusun.Bir devlet bireylerin inanclarini dayatamaz sen böyle inanacaksin diyemez. Ayet vermissin örnek olarak,o ayetin anlamini iyice anladin mi? Allah ne indirmis gel inceleyelim:Hirsizlik yapma,zina yapma,insanlara adaletsiz davranma,insanlara zulmetme ve bunun gibi daha bircok sart.Peki sence Kuranla yönetilmeyen ülkelerde bunlarin hepsi yapiliyor,mu yani Kuranla yönetilmeyen ülkelerde hirsizlik mi var,zina mi var,zulüm mü var,iskence mi var,adaletsizlik mi var.Peki Avrupa ülkeleri demokrasiyle yönetiliyor Kuranla degil ve onlar müslümanda degil yani simdi müslüman ülkeler mi daha insani Allahin dediklerine daha cok uyuyorlar yoksa sizin begenmediginiz Avrupalilar mi? Allahin emirlerini yerine getirmek icin seriatla yönetilmeye gerek yoktur.Insan olan zaten Allahin emrine uyuyor demektir.Allaha inanipta kendisi gibi düsünmeyenlere dinsiz demek en büyük dinsizliktir.Tekrar ediyorum LAIKLIK DINSIZLIK degildir.LAIKLIGE DINSIZLIK diyenlerdir dinsiz olanlar. saygilarla
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.