politika tarafından postalanan herşey
-
Kemalizm / Faşizm Bağı / İlişkisi
Atatürk ülkeyi isgalden kurtarmak icin mücadele atildigi güne kadar herangi birisi bu ise kalkismadi cünkü hepsi padisah yanlisi yani Osmanliciydi.Bu nedenle o olmasaydi baskasi olurdu tarzi yaklasimi dogru degildir. Mustafa Kemal'in dün yirtip attigi SEVR bugün insan haklari özgürlük corbasi adi altinda tekrar gündeme getiriliyor.Ve gündeme getirilirken ayni gerekceler siralaniyor yani emperyalistlerin gerekceleri. saygilarla
-
Atatürk düşmanları
Yozgatli'lar Atatürk'ü karsilamaya gitmemisler bu nedenle Yozgat geri kalmis cünkü Atatürk demiski size 80 sene destek vermeyecegim.demis.Yani onlari cezalandirmis. Bu kadar komik bir iddiaya ancak gülünür ama daha dogrusu aglanacak halimize gülmek olur bunun adi. Atatürk'ü sevenleri "ona tapiyorlar"diye suclayanlar aslinda su yukaridaki iddiayla Atatürk'ü bir Tanri yerine koymus ve Yozgatli'larin kendisini karsilamamalarinin cezasi olarak onlara 80 yil destek vermeyecegini söylemis diyerek Yozgatlilari Tanrinin cezalandirdigini iddia etmislerdir. Atatürk bir Tanri degildi hic olmadi öyle bir iddiasida yoktu o herzaman icin kendisinin de bir insan oldugunu söylemistir.Atatürk vefat edeli 75 yil oldu.Demekki daha 5 yil cezasi var Yozgat'in.Atatürk'ünm vefatindan sonra onlarca iktidar geldi Türkiye'nin basina yani Yozgat'in geri kalmis olmasini vefat etmis bir insana baglamak Atatürk düsmanliginin derecesini gösterir. Yaziktir,Günahtir Ayiptir.Bu ülke icin bu millet icin gecesini gündüzüne katan,cepheden cepheye kosan hayatini hice sayan bu milletin bayragini,ezanini,namusunu kurtaran bir insana bu kadar ihanet olmaz.Bu ihanetin ne dinle ne de imanla ilgisi yoktur,bu ihaneti isleyenlerin neye inandiklarini bilmiyorum ama Allaha inanmadiklarina eminim . saygilarla
-
Atatürk düşmanları
Atatürk'ün gerceklestirdigi devrimler dünya tarihinde altin harflerle yazilmistir.Konjuktür geregi degildir Türk kadininin asirlardir kölelestirilmesine son vermektir. ********* Gercek Islamda kadinin yeri cok yüksektedir. *********** Atatürk'ün vefatindan sonra onun kadinlara vermis oldugu haklar yavas yavas bu asiret zihniyeti tarafindan geri alinmaya baslandi.Medeni nikahi gavur isi kabul edip 3-.5 kadinla hoca üfürügü ile evlenmek gibi hurafelere yönlendirildi kadinlar. Bugün AKP Iktidarinin bircok milletvekilinin birden fazla hanimi vardir. Imam nikahi denilen olay medeni nikahin kabülünden önceki dönemlerde evlilik kurumunun bir din adami tarafindan onaylanmasidir.Yani dinle imanla Allah ve peygamberle hicbir ilgisi yoktur tamamen bir sözlesmedir akittir. Bugün bu Imam nikahinin yerini medeni nikah almis ve bunun disindaki evlilikler gecerli degildir. Imam nikahinin imamla ilgisi yoktur. Islamda imam nikahi diye bir nikah yoktur nikahi dinle ugrasan kisiler kiydigi icin adina imam nikahi denmistir. Medeni nikah yapmak dinden cikmak degildir. Medeni nikahi yapip resmen nikahlandiktan sonra esler eger isterlerse gider bir din adamina dinsel seremoni yaptirabilirler. Medeni nikah olmadan yapilan hicbir nikah evliligi onaylayamaz. Iste Atatürk'ün devrimleri bu nedenle bazilarinin tüylerini kabartiyor. Bu da bir zihniyet sorunudur. saygilarla
-
Mustafa Balbay' ın özgürlüğü Ne Anlama Geliyor?
Hangi hak ve özgürlük mesela?
-
Mustafa Balbay' ın özgürlüğü Ne Anlama Geliyor?
Yillardir hep yazdik anlattik,diger yazilanlari arastirmacilarin yazdiklarini anlattik.Bunlar senaryo dedik.Cünkü senaryo olmadan roman yazilmaz.Belgelerin sahte oldugu belge denilen ne varsa tamamen telefon konusmalarindan elde edilmis oldugunu vurguladik.Gizli Taniklarin para ile konusturuldugunu gercekte ise anlattiklarinin sadece savci tarafindan kendilerine islenmis olan sözler oldugunu ifade ettik.Zaten Gizli Taniklara avukatlarin veya saniklarin soru sormalarinin yasak olmasida bu tertibi ispat ediyordu. Gazeteticilerin görevi yazmaktir,arastirmaktir,iktidarlara yaranmak degildir görevleri.Iktidara yandas olmayan gazetecilerin hepsi tutuklandi ve hepsine de ayni suc yüklendi,"TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYESI OLMAK ZOR VE CEBIRLE IKTIDARI YIKMAK"cünkü bu suc büyük bir suctur.Ancak ayni savcilar teröristlerle isbirligi yapanlara,ne sorusturma acti ne de evlerine baskin yaptirip gözaltina aldirdi.Kürdistan denmesine bile savcilar seyirci kaldilar.Ama Gezi Parki eylemlerini düzenleyenlere karsi gözaltilar baslatildi iddianameler hazirlandi. Balbay'in tahliyesi cemaatle Akp arasindaki kavganin bir sonucu degilse AB'nin baskisi ile alinmis bir karardir.Cünkü AB tutuklu gazeteciler subaylar ve bilim adamlari konusunda büyük bir rahatsizlik icindeydiler.Bunu da her firsatta iktidara vurguladilar.Iktidarin yapacagi baska bir secenek yoktu.Ya alin AB'nin basiniza calin diyecek ve AB'den gelen destegi elinin tersiyle itecekti ya da emir vererek tutuklularin tek tek te olsa tahliyesini gerceklestirecektiler. Balbay'i digerlerinin takip edeceginden eminim.3,5 ay sonra secime girecek olan ve ne dünya capinda ne de Türkiye'de artik gecerli bir oyu olmayan AKP icin yolun sonu veya sonun baslangici görünmeye b aslamistir. Türkiye,Basbakanin söylediklerinin tamamen tersi bir durumdadir ekonomi öyle güllük gülistanlik degildir.Metro yapmakla,Marmaray'la bu isler olmuyor,bunlar sadece hurdanin cilali kagida sarilmasidir.Türkiye 11 yil icinde cok büyük problemlerle basbasa kalmistir.Türkiye'nin satilmadik hicbir yani kalmamistir.Türkiye'nin tüm milli serveti yabancilara ve yandaslara peskes cekilmistir.Yani millet artik Ergenekon Balyoz bunlari yemiyor.Bu da devin yavas yavas uyanmaya baslamasi demektir. saygilarla
-
Mustafa Balbay' ın özgürlüğü Ne Anlama Geliyor?
Mustafa Balbay'in özgürlügüne kavusmus olmasi;"Ergenekon,Kafes,28 Subat,Casusluk Davasi,Balyoz Davalari"nin cökmüs olmasi anlamina gelir.Bunu ben yillardir hep söylüyorum.Ergenekon ve Balyoz sahte belgelerle TSK'nin ve Atatürkcülerin safdisi birakilmasi icin kurgulanmis ve cemaatin elinden cikmis olan senaryolardir. Türkiye'de cok seyler degisecek,cok önemli sürecler yasanacaktir.Mustafa Balbay'in özgürlüge kavusmasi ;bu sahte evraklarla ugrasan ve o sahte evraklarin sahteligini bile bile yillardir bu onurlu insanlarin özgürlüklerini yok edenlere hesap sorma vaktinin yavas yavas geliyor olmasi anlamina da gelir. saygilarla
-
Osmanlı'yı Materyalizm ve Darwinizm Yıkmıştır !
Osmanli'yi materyalizm yikmis,Osmanli'yi Atatürk yikmis,Osmanli'yi Ingiltere yikmis gibi gercekle uzaktan yakindan ilgisi olmayan iddialar.Osmanli kendi kendini yikmistir.Osmanli o günün sartlarina ayak uyduramadigi,zevk-ü sefa icinde yasadigi icin yikilmaya mahkumdu. 1453 Fatih Sultan Mehmet'in Bizans'i fethetmesiyle baslayan dönemde Avrupalilar bos durmadilar.Ve bunun mükafatinida Osmanli'yi yavas yavas hezimete ugratmalarla gördüler.Eger Osmanli elindeki maddi zenginligi Imparatorlugun gelecegi ve güclenmesi icin harcasaydi kolay kolay yikilmazdi.Bugün Avrupa'nin sanayi alalninda mevcut olan imkanlari daha 1500'lü yillardan baslayan calismalarinin sonucudur.Avrupali tüfegi icad ettiginde Osmanli hala ok,mizrak ve kilicla savas veriyordu. Tarihi gercek yönleriyle degilde birtakim duygusal anlatimlarla ögrenmeye kalkarsak tarih ögrenmis olmayiz hikaye ögrenmis oluruz. Bu nedenle Mustafa KEMAL'in ve arkadaslarinin vermis oldugu Kurtulus Savasi cok cok önemlidir.Cünkü o savasla Osmanli'nin elinde kalan son kale Türkiye kurtarilmistir. saygilarla
-
Fethiyespor PFDK'YA Sevkedildi
Fethiye Spor'un yapmis oldugu bu yaklasim hicbir futbol kaidesine göre suc degildir.Fethiye Spor'un disipline sevkedilmesi tamamen basbakana yaranmayi hedefler. Ulu Önder'in adinin bir futbol klübü tarafindan sahada tasinmasi disiplin kurulunun ileri sürdügü sacma gerekceyle suc addedilemez.Fethiye Spor'un Atatürk'e olan saygi ve sevgisini bu sekilde ifade etmesi son günlerde Atatürke ve Türk olmaya karsi karsi yapilan cirkin saldirilara karsi bir dik durustur. Zaten iktidar eger FETHIYE SPOR'a ceza verilirse alacagi tepkileri gözönünde bulundurmus ve Spor Bakani Kilic bugün yaptigi bir aciklamayla "TFF de bu olayi unutmalidir"demistir. saygilarla
-
Nelson MANDELA yaşamını yitirdi!
Türkiye'ye yillardir bir "soykirim"dayatmasi yapiliyor.Bu bir psikolojik savastir.Bu savasla hedeflenen Türk Milleti'nde sucluluk kompleksini olusturmaktir.Bu amacla kiralanmis "toplum mühendisleri"vardir.Nobel ödülünden tutunda akil insan secimleri hep bu toplum mühendislerinden secilir. Vatan kavramini mahkum etmek icin birtakim senaryolar üretildi.Bu senaryolar "Ergenekon ve Balyoz"basliklari altinda vatani korumakla mükellef olan ve bu amacla yemin etmis olan TSK'nin elit tabakasi safdisi birakildi.Dolayisiyla,vatan icin mücadele vermek mahkum edildi. Derin Devlet hikayeleri operasyonlariyla aslinda bu operasyonlari yapanlarin derin devleti kuruldu. Bayraga duyulan saygi ve sevgi tartisilir hale getirildi.Türkiye'de ilk kez Türk Bayragi yakildiginda bunu yakanlara ceza verilmemesi icin cok yogun bir caba sarfedildi,onlar cocuktur denildi. Istiklal Marsimiza Irkci diyenler bas taci edildi ve demokrat olarak gösterildi. Tüm milli degerlerimiz infaz edildi ve edilmeye devam ediliyor. Halkimizin milli bilinci son 11 yilda cok müthis bir erozyona ugratildi.Muhakkak ki bunda inanclarin siyaset alet edilerek inaclar üzerinden milli bilincin suc oldugu gibi bir izlenim uyandirildi. Elinde Atatürk posteri veya Türk bayragi tasiyanlar marjinallestirildi. Ne Mutlu Türk'üm diyene söylemi toplum mühendisleri tarafindan birtakim bilimsellik sarlatanligi ile Türklestirmek olarak topluma enjekte edilmeye baslandi. Toplumda TÜRK olmanin bir özelligi olmadigi,Türk olmanin öyle pek önemli birsey olmadigi tezi vurgulanmaya baslandi. Türkiye'nin sadece Türklere ait olmadigi dayatmasi ile Sevr'in yeniden hortlatilmasi ve aslinda bu sözün sahibi olan Ingiltere'nin hakliligi vurgulanmaya ve Sevr'in cok demokratik bir antlasma oldugu izlenimi verilmeye calisildi. Atatürk'ün söylemedigi ve cok farkli bir ifadeyle Kürt olayina bakisi carpitilarak Atatürk Kürtlere özerklik verecekti dezenformasyonu topluma siringa edildi. Toplum sistematik olarak günlük siyasetten uzaklastirilip gecim derdine düsürülürken toplum mühendisligini üstlenen odaklar (TV-GAZETE-DERGI-TARIKATLAR) sayesinde millet hicbirsey düsünemez konuma getirildi.Türkiye'nin son 11 yilda yasadigi korkunc ve vahim durum bu toplum mühendisi odaklar tarafindan ustaca gözden kacirilip ülke güllük gülistanlik gösterildi. Türkiye'nin düsmanlari yeni degildir.Bu düsmanlari biz 1923'te hallettik.1923-1947 yillari arasinda yasadigimiz özgürlük ve bagimsizlik bu tarihten sonra önce yari bagimli sonra tam bagimli bir konuma düsürülmemizle devam etti.AKP'nin iktidara geldigi tarihe kadar yine de azcok bir onurumuz vardi.AB'ne üyelik asamasinda o yillara kadar önemsiz tavizlerle direndik.Ancak AKP'nin iktidar olmasindan sonra AB'ne üye olabilmek adina cok önemli ve ülke adina cok vahim tavizler vermeye baslandi.Bu tavizlerin perde arkasinda AB'ne girme gercegi degil,AB'ne girme ve uyum saglama adi altinda Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin temel direklerini olusturan Lozan ruhuna aykiri onlarca tavizler verildi.Hedefte TC vardi.Cünkü Türkiye Cumhuriyeti kuruldugundan bu yana belirli odaklarin gözünde bir cibandi.Bu cibanin patlatilmasi ve Türkiye'nin cikarlarinin,,üniter yapisinin bozulmasi gerekiyordu. Kalkiniyoruz yalanlari ile yabanci sermayeye sinirsiz tavizler verilerek ülkede sicak para ile yürütülen bir ekonomi ortaya cikarildi.Yabancilar kaymagi biz de geri kalanini yiyecektik.Artik Avrupa'da dikis tutturamayan,emekcileri köle gibi calistiramayan fabrikalar kapatilip Türkiye'de istikrar var diyerek Türkiye'nin is gücü sömürülmeye baslandi.Özellestirme adi altinda ülkenin tüm milli serveti carcur edildi. Nelson Mandela'ya verilen rapor bu degildi.Nelson Mandela'ya PKK'nin özgürlük savascilari oldugu anlatildi.Nelson Mandela hayatinda ne Türkiye'nin adini duymustur ne de Atatürk'ün.Eger duymus olsaydi o densizligi yapmazdi. Güney Afrika,yerli halkin kölelestirilip beyaz saldirganlarin ülkenin kaymagini yedigi bir ülke idi..Yerlilerin hicbir hak ve hukuklari yoktu,hicbirseydiler.Agzini acani bir kursunla susturduklarinda ölenin insan mi yoksa tavuk mu oldugu bile tartisilmiyordu.Güney Afrika'da Nelson Mandela iste bu zulme karsi mücadele vermeye baslamis ve ülkesin beyaz Avrupali saldirganlar ve isgalcilerden geri almaya calisiyordu.Güney Afrika bir Afrika devletiydi ve sahipleride beyazlar degil yerlilerdi. Bu mücadele sonunda onu mahkum ettiler 27 yil özgürlügünü elinden aldilar ama yilmadi onu hapisten cikarmak zorunda kaldilar.Birtakim maddi cikarlar hesabi yapan Avrupa ve Amerika Güney Afrika'nin Apartheid rejimine baski yapmaya basladi.Bu irkci rejim bu baskilar sonunda Mandela'yi hapisten cikardi cikarirken onunla anlasmislardi.Beyazlar ve Yerliler müsterek egemenlik hakkina sahip olacaktilar.Ve nitekim aynen öyle oldu.Yani beyazlar Güney Afrika'yi yerlilere teslim etmediler edemezdiler cünkü Güney Afrika'nin yeralti zenginligini birakip gidemezdiler. Mandela'nin vermis oldugu özgürlük savasi ülkesini kurtarmak icindi.PKK'nin vermis oldugu mücadele ve yaptigi terör Türkiye'yi bölmeye yönelik bir hareketti ve distan güdümlü icten destekliydi.Bu vahsi terörle Mandela'nin özgürlük mücadelesini ayni görmeye hevesli olanlar gercekleri inkar edenlerdir. Güney Afrika Devleti vardir.ama Kürdistan Devleti diye bir devlet yoktur.Kürdistan bir cografyanin adi da degildir Kürtlerin yogun olarak yasadiklari bölgeye verilen addir.Kürdistan olmadigi icin verilen mücadele özgürlük mücadelesi degildir.Ayrica Türkiye'de Kürtlere herhangi bir ayricalik yoktur.Bazi olaganüstü dönemleri gerekce göstererek ayaklanmak özgürlükj degil bölücülüktür.Bu nedenle Nelson Mandela evet bir hata yapmistir.Ama yine de bir özgürlük savascisi olarak saygiyi haketmektedir. saygilarla
-
Nelson MANDELA yaşamını yitirdi!
Nelson Mandela'ya o ödül verilmeden önce PKK ve yandaslari tarafindan gercek disi bilgiler verildi.Mandela PKK hareketi ile Güney Afrikadaki Afrikalilarin vermis oldugu özgürlük savasinin ayni savas olmadigini bilmeyecek kadar akildan noksan degildi.Daha acikcasi bu konuda hicbirsey bilmiyordu. Atatürk ve Türk düsmanlari her dönemde ve her ortamda mevcuttur.Bu nedenle Nelson Mandela'nin o ödülü reddetmesinin kendi özgür iradesi ile oldugu iddiasina kesinlikle katilmiyorum.Bu forumda bile Atatürk ve TÜRK düsmanligini sistematik olarak yapanlar var.Bu nedenle sasirmiyorum. saygilarla
-
Türkleş(tir)menin Tarihi
Dogu ve Güneydogu'da sadece Türkler degil Ermenilerde Kürtlestirilmistir.Kürt alevi denilen kesim büyük oranda Kürtlestirilmis Ermenilerdir. Türkler bircok devlet kurmus bir millettir.Türklestirme ihtiyaclari yoktur.olmamistir bugün Türklestirme yalani altinda Kürtlestirme siyaseti perdelenmektedir. Diger önemli bir gercek de:Türklerin Araplastirilmadan önce Kürtlestirildikleridir. 1927 yilinda Türkiye'nin nüfusu 13 küsür milyondu.Bu 13 küsür milyon nüfusun 11.200.000 kadari Türktü.Bu Türk nüfusa karsi 1.200.000 Kürt vardi.1965 yilina kadar bu Kürt nüfus azalma gösterirken 1965'den sonra cok hizli bir sekilde farkli rakamlara ulasmaya baslamistir.Ayni dönem icersinde ise Türk nüfusda azalma görülmektedir.Bunun bilimsel ve mantiksal aciklamasi Türk nüfusun azalmasindaki gercek Kürtlestirilmis olmalarindan dir. 1927 yilinda Güneydogu'nun nüfusunun yüzde 25'i Türktür.Bugün Güneydogu'nun bircok yöresinde Türk yoktur.Halbuki Tunceli'nin bir Türk ili oldugu tarihsel olarak bilinmektedir. Kürtcülerin yogun bir calisma icinde olduklari bilinmektedir.Anadoludak i gecmis medeniyetleri de Kürtlestirmeye calismalari bunu belgeliyor.Gercek olan ise:Tarihte bir Kürt Devletinin olmadigidir. saygilarla
-
Dersim Olayı
Dersimde yasananlar "KATLIAM"degil,Devletin kendini savunma refleksidir.Dersim'de katliam oldugunu söyleyenlerin katliamin ne oldugunu bilmediklerini sanmiyorum.Eger Dersim'de yasananlara katliam denmesi gerekiyorsa,Canakkalede de bir katliam yasanmistir TÜRKLERE karsi.Ha Canakkale'yi baska bir isimle adlandirip Dersim'e katliam deniyorsa ben de buna herkesin eteginde ki taslari dokmesi derim.Cünkü katliam sözcügü öyle basite alincak bir sözcük degildir. Devletin kendini savunmasini katliam olarak nitelemek ya Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karsi olmak ya da bu sözcügün icerdigi anlami bilmeyecek kadar cahil olmak gerekir. Dersim hakkinda cok seyler yazilip cizildi.Dersim hakkinda tarafsiz gözlemcilerin yazip anlattiklarida var.Dersim olaylarini,Baytar Nuri'nin kaleminden,ya da Recep Tayyyib Erdogan'in tarihinden ögrenmek hicbirsey ögrenmemis olmak demektir. Dersim'de katlian oldu diyenlerin veya bu anlamda filim yapmak isteyenlerin acaba o filmin icersine asiret reislerinin emriyle Türk askerine baskinlar düzenleyip gencecik fidanlari katledenleride koyacakmidir?SANMAM. Dört tane yasli insani alip Dersimdeki katliama katilan askerler diyerek onlari sahit gösterme ucuzluguna kacmak yönetmenlik degildir."Irmak kipkizil akiyordu"mus.Bu sözleri söyleyen o yasli adamin sözlerinden sanki gercekten irmak kana bulanmista kipkizil akiyormus gibi bir anlam cikarip sözümona katliamin büyüklügünü anlatmaya calismak gercekten her insaftan yoksun bir yaklasimdir. Yeni kurulmus bir cumhuriyeti sabote etmek ve kirli cikarlarini korumak adina devlete karsi gelmek cikarilan yasalari hice saymak ve sirf kendi avantalarini kaybetmmek adina devletin askerini öldüren yakanlara karsi devletin kendini savunma ve de düzeni saglama refleksiyle isyani bastirmasini katliam olarak niteleyenler neden Kurtulus Savasi verdigimizide cevaplamalidirlar. Ayaklanmanin neden ve nasil oldugu elebasilarinin kimler oldugu,bu isyanin arkasinda kimlerin durdugunu bile bile veya bilipte sadece Cumhuriyete ve Atatürk'e dil uzatmak amaciyla böyle bir iddiaya kalkismak gercekten barisa hizmet etmez. saygilarla
-
Türkleş(tir)menin Tarihi
Türklügü övmek veya yüceltmek benim bagli oldugum toplum olarak en tabii hakkimdir.Kötüleyecek bir nedenim yoktur. Türk irki veya Turanid irk,Asya'nin beyaz irklarindan birisi olup,,bu kitanin Mongolid olarak bilinen sarilarindan cok baska antropolojik cizgilere sahiptir.Bilimsel anlamda ilk defa Joseph Deniker tarafindan tanimlanan Türk irki hem nüfus hem de gösterdigi yayilim bakimindan diger bütün irklarla yarisabilir.Güney Sibirya'dan cikarak ve Türkistan'i asarak Orta Avrupa'ya,hatta Fransa'ya degin sokulan TÜRK TIPIne kuzeyden baslayarak Hindistan'a,Iran'a ve Balkanlara kadar uzanan genis cografyanin hemen her yerinde rastlayabiliriz. Derileri beyaz ve bugdaydir.Baslari bariz bicimde brakisefal,basin arkasi yuvarlaktir.Kafatasinin arka orta kisminda bulunan kücük ve belirgin tümsegin(TÜRK TÜBERKÜLÜ VEYA TURAN CIKINTISI)bu irka özgü anatomik özellik oldugu söylenir.Burunlar düz ya da hafif konkavdir.vs vs. Osmanlidaki Millet algisi Ümmet olarak kabul görür. Türk alt kimligi kökeni Türk olanlarin kimligidir.Aynen Kürt,Cerkez,Laz vb gibi.Yani aileden kaynaklanan bir kimlik olayi.1924 Anayasasinda belirtilen Türk Kimligi etnik alanda degil vatandaslik yani siyasi alanda bir üst kimliktir. saygilarla
-
Türkleş(tir)menin Tarihi
Türk'üm demekle Türk olunmaz.Türk kültürünü,Türk dilini,Türk tarihini,Türkiye Cumhuriyeti vatandaslari degil,binlerce yillik Türk irki yaratmistir.Kelime oyunlariyla koca bir irki ve de milleti yok sayma hastaligi gercekten ibret vericidir. TÜRK hem bir IRK ve hem de bir MILLET adidir. 1924 Anayasasi'nin 88.Maddesi ;Din ve irk ayirt edilmeksizin vatandaslik temelinde herkes Türktür denmesi TÜRKLÜGÜN bir üst kimlik oldugu anlamini tasir.Bu nedenle Devletin kurulus Felsefesine dil uzatmaktan vazgecin.1960 ve 1980 askeri darbelerinden sonra bu Türklük kavrami erozyona ugramistir. TÜRK=MÜSLÜMAN Bu tabir Türklerin degil Gayri-Türklerin vermis oldugu bir adtir.Cünkü Osmanli hem Türk hem de Müslümandi.Osmanli'nin savascilari olan askerlerin de TÜRK MÜSLÜMAN olarak görülmesi farkli bir tartisma alanidir.Gercekte Müslümanligi yeryüzüne TÜRKLER yaymistir.Müslümanlik en güclü dönemlerini Osmanli döneminde yasamistir.Müslümanlik bir dindir,Türklük ise bir irktir din degisir ama irk degismez. Türk milleti Fransiz Milleti Amerika millleti gibi bir karisim degildir.Türkler,Mogollar ve Japonlar gibi kök milletler nazarinda millet ve milliyet duygulari,tipki din duygulari gibi cok eski devirlere uzanir.Ayni sekilde ,millet gerceginin ideolojisini olusturan milliyetcilgin ve ilk milliyetci ögretilerin de dünyanin geri kalanindan cok daha önce Türkler arasinda dogup gelistigi tespit edilebilmektedir. Türk demek;sefkatli ve tek yürek bir Millet demektir. Türk olmak icin Avrupalilar gibi kafatasina,kana,DNA'ya bakmak zaruri degildir. Türk olmak cok seydir. saygilarla
-
Atatürk'ün İslam'ı öven sözleri
Ne kadar yanlis saplantilar ki;Atatürk müslüman olsaydi el keserdi bilek keserdi kafa kol keserdi gibi görüsler ortaya atiliyor ve böyle olmadigi icin onun müslüman olamayacagi belirtiliyor. Islamin özünü degilde sözlerle müslümanlik yasadiklarini sananlar aslinda Islam dininin neden ilerlemediginin bugünkü haliyle neden insanliga bir umut olamadiginin da cevabini vermis oluyorlar. Islamin özünde adalet vardir,Islamin özünde esitlik yardir.Islamin özünde adam olmak insan olmak vardir insani sevmek vardir.Atatürk el kol kesmedigi icin müslüman olamazmis diyor bir arkadas.O zaman gelin hep birlikte Islam ülkelerinin haline bir bakalim.Hangisinde Kuran'in emirleri uygulaniyor.Hicbirinde. Kuran 1400 yil önce indirildigi iddia edilen bir kutsal kitaptir.1400 yil önce suclulara verilen cezalar o dönemin cezai hükümlerine göre veriliyordu.Dolayisiyla o dönemlerde el kesme cezasi isledigi suca göre kisas oluyordu.1400 yil sonra ayni sucu isleyenin elinin kesilmesi yerine ona ya para cezasi ya da hapis cezasi verilerek bu kistas yerine getiriliyor. Kurandaki adalet vurgusu her yönlüdür.Adaletin olmadigi yerde zulüm vardir.Fakirlik yoksulluk kan ve gözyasi vardir.Kuran adaletle yönetiniz derken zulmü,fakirligi yoksullugu kan ve gözyasini insanliktan uzak tutunuz diyor.Zenginle fakir arasindaki ucurum ülkemizde maalesef adaletsiz yönetimler nedeniyle büyüdükce büyümüstür.Kredi Kartlari ile aldatmaca sadece hüzünlü sonlari getiriyor.Fakirligin önünü almadikca hirsizini kolunu bacagini elini kesmek insana zulümdür.Önce fakirligi ortadan kaldirip insanlara insanca bir yasam tarzi vereceksin eger yine hirsizlik yapiyorsa günün sartlarina ve ceza müeyyidelerine göre hangi cezayi haketmisse onu vereceksin.Ekmek parasu bulamayip simit caldi diye birisinin elini kesmek ceza degil zulümdür. Atatürk Islamla ilgili sözlerini sadece savastan önce degil savastan Cumhuriyetin ilanindan sonra da söylemistir.Yani bugün bile hepimizin sirasi geldiginde "ya birakin su hurafeleri"diyerek akil ve mantiga uymayan noktalari nasil reddediyorsak Atatürkte aynisini yapmistir.Bir siyasetci olarak bunu siyasi bir tarzda söylemis olabilir.Bunlar Atatürkün inanci konusunda ölcü olamaz. Özetle;Atatürk müspet ilme inanan birisiydi.Dinle Devletin bir arada yürüyemecegini cok iyi biliyordu.Bir din ne kadar iyi olursa olsun cagdas atilimlara karsi bir fren mekanizmasina sahiptir.Bu fren mekanizmasi bazi durumlarda örnegin Matbaa gibi önemli bir konuda oldugu gibi devleti 200 yil geri birakacak kadar tutucu olabilmektedir. saygilarla
-
Türkleş(tir)menin Tarihi
Türklestirme konusunda her nedense müthis bir caba sarfediliyor.Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulus felsefesini inkar etmeye,Türk Devleti'nin gayri mesru göstermeye yogun bir ilgi var.Gercekleri yazip cizmek dogrudur buna yanlis diyemeyiz ancak hangi gerceklerin hangi amacla yazilip cizildigi bence daha önemlidir. Türkiye'nin bölünme sürecine sokuldugu bu dönemde,konu olarak kendilerine "TÜRKLESTIRME"yi secenlerin tarafli olduklarini anlamak icin kahin olmaya gerek yoktur.Bu cabalarla güclendirilmeye calisilan nokta Türkiye'nin bölünmesi dogaldir noktasidir.Öyle ya Türkler baski ile hak ve özgürlükleri kisitlayarak halklari TÜRKLESTIRMISLER'dir o nedenle bölünmesi de normaldir.Aslinda bütün bu tartismalarin arkasinda tutulan saklanmaya calisilan ancak ima yoluyla anlatilan amac budur.Türkiye'nin bölünmesi.Dolayisiyla bu amaci güdenlerin neden SEVR yanlisi olduklari veya neden SEVR'nin demokratik bir anlasma oldugunu iddia etmeleri de böylelikle ortaya cikmaktadir Kürtlerin nüfuslarinin artisinin arkasindaki nedenler genelde hep cinsel üreme sonucu olarak gösterilir.Yani Kürtler sabah aksam seks yapip cogaliyorlar.Kürtlerin nüfus artisinin bir baska nedenini kimse görmek istemyor. Türklügün yüzyillardir kanayan yarasi,Türkiye'nin Güneydogusu ve Dogusunda Kürtlesen Türk varliginin,Kürtcüler ve onlarin yerli ve yabanci isbirlikcileri tarafindan tarihin nasil carpitilarak Türklerin aleyhinde kullanildigini kimse söyleyemiyor. Bu anlamda;AKP Milletvekili olan bir Prof'un "TÜRK IRKI "yoktur demeside tarihin nasil ve kimler tarafindan carpitildigini gözler önüne sermektedir. Not:Bu AKP'li prof.Siirtlidir. Elimizdeki belgelere dayanarak acikca sunu söyleyebiliriz.Güneydogu ve Doguda sayisiz TÜRK VARLIGI Kürtlestirilerek o bölgeler Kürt Bülgeleri olarak tüm dünyaya tanitilmistir.Bugün Kürt olarak bilinen bircok köy kasaba ve il nüfüsu gercekte TÜRKTÜR. Amerika'da ki Etnologue data form Languages of the world adli kurulusun P.A.Andrews tarafindan hazirlanan raporuna göre Türkiye'de ki etnik dagilim söyledir: TÜRK- 60.347.000 kisi yüzde 86,21 Kürt - 5.852.000 kisi yüzde 8,22 ZAZA - 371-000 kisi yüzde 0,53 Cerkez- 1.520.000 kisi yüzde 2,14 Arap - 1.141.000 kisi yüzde 1,63 Laz - 14.000 kisi yüzde 0,02 DIGER- 9.653.000 kisi yüzde 13,79 Bu arastirmada Kürt nüfus yaklasik 6 milyon olarak veriliyor.Türkiye'de yasayan Kürtlerin 15-20 milyon oldugunu ileri süren Kürtcüler bu sonuclara tepki göstermislerdir.Cünkü hormonladiklari rakamlarla yandaslarina biz güclüyüz demektedirler.Türkiye etnik bir mozaik degildir bunu defalarca yazdim,etnik mozaik olabilmesi icin bilimsel olarak bu rakamin genel nüfus icerisnde yüzde 35 olmasi gerekir.Kürtcülerin sahte rakamlarla ulasmaya calistiklari amac budur etnik mozaik- Kürtcülerin ileri sürdügü 15.20 milyon Kürt var iddiasinin gercek ve aci tarafi 6 milyon gercek Kürt nüfus yaninda 10 milyonun üzerinde bir TÜRK NÜFUSUN Kürtlestirilmis oldugudur.Bu rakami TÜRKLESTIRME adi altinda Kürtcülük yapanlara atfediyorum. saygilarla
-
Türkiye Ali İsmail için ayakta (dakika dakika)
Cok canli iki örnek yasiyoruz bugünlerde: 1-Thailand,2-Ukrayna Bu iki ülkede farkli nedenlerle protestolar yapilmaktadir.Hakli veya haksiz bu protestolara katilimin ne kadar yüksek oldugunu ve Ukrayna'da hükümetin protestocularin istekleri yönünde karar aldigi söylentileri var. Ukrayna Halki,hükümetin AB ile görüsmeleri askiya almasindan kaynaklanan bir protestoda bulunuyor.Yani halk diyor ki "Ya istifa et ya da AB ile iliskileri yürüt" Ukrayna hükümeti geri adim atmis durumdadir ve dün yaptigi bir aciklama ile AB ile tekrar yakinlasma sinyalleri verdi. Bu sonuc hükümete milletin yaptigi baskinin sonucudur yani en demokratik bir eyleme hükümetin yaklasimini göstermesi yönünden cok önemlidir.Demokrasilerde hükümetlerin,basbakanlarin degil halkin istegi olur.Halk istiyorsa "BUNLAR BIZDEN DEGIL"diyerek hicbir hükümet zora basvuramaz eger zora basvuruyorsa bu da demorkasi olmaz ne oldugunu anlayanlar bilir. Türkiye'de hükümet karsiti ve cok hakli olan gösterilerde bircok genc hayatini kaybetti,bircok gencin gözü kör oldu,onlarca genc travma geciriyor,ailelerini korkusu ise ayri bir konu.Bütün bunlar hükümetin gayri demokrat adimlarina karsi masumca gösterilen tepkiye hükümeti korumakla kendini yükümlü sayan emniyet güclerinin insaf ve demokrasi sinirlarini asan bir tarzda karsilik vermesi ile gerceklesti. Ileri Demokrasi boyai ile halkin gözlerini boyayip ayni halka zulmetmek birakin ilerisini hicbir demokrasi cesidinde yoktur.Bu anlamda Türkiye'yi yöneten kadronun basinin Misir'da ki diktatör Mursi'den hicbir farki kalmamistir.Mursi'de secimle iktidara geldi,demokrasi getirecegim diye Misirlilarin oylarin gaspetti ama demokrasi degil kadinlara zulmü onaylayan yasalar cikardi.Ölü esiyle 12 saat cinsel temasta bulunulabiecegini Islama sigdirmaya calisti.Akibeti ortadadir.Simdi Mursi gibi olanlar hep ayni telden caliyor:Mesru hükümeti devirenler darbecidir diye.Gülermisin aglarmisin.Demek ki bunlarin anlayisinda eger bir hükümet secilmisse herseyi yapma hakina sahip olmaktadir.NE GÜZEL DEGIL MI? Thailand halkida demokratik hakkin kullanarak protestolarda bulunmaktadir,yogun bir katilim vardir bu protestolarda.Oralarda da halkin degilde hükümetlerin yaninda olmayi kendilerine görev sayan emniyet gücleri protestada bulunanlara karsi ayni bizdeki taktikleri uyguluyor.Muhakkak ki polisin görevi düzeni saglamaktir.Düzeni saglamak yerine sapik düzeni korumak degildir emniyet güclerinin görevi. Basbakan Mugla'da acilislar yapmak,secim propagandasi ve aday belirlemek istedi.Bu onun en dogal hakkidir.Basbakan olarak hertarafa gidebilir.Ancak Mugla valisinin isgüzarligi sikiyönetimlere tas cikartacak niteliktedir.Basbakanin Muglada oldugu tarihlerde hicbir protesto gösterisine,Emekcilerin hak arama protestolarina yasak getirildi. Bu ne demektir? Demokrasiden bahsedilen bir ülkede eger halkin valisi gösteri ve protestolari yasakliyorsa o ülkede demokrasi yoktur ya ne vardir Fasist Dikta Yönetimi vardir. Vali kendini,tatsiz olaylar cikmasini önleme amaciyla bu yasagi koyduk diye savunamaz.Valinin görevi gösterileri özgürlükleri yasaklamak degil asayisi özgürlüpkleri yasaklamadan gerceklestirmektir.Yok öyle bedava yogurt. Simdi bakin,özellikle son günlerde cok sinsi provakasyonlara sahit oluyoruz.Bir ülkede ic savasin cikmasi provakosyanlarla olur.O nedenle bunu önlemek icin konusurken özellikle yetkili kisilerin ne söylediklerini bilmeleri gerekir.Yani söz agizdan ciktigi zaman bir daha geri alinamaz.öyleyse konusmadan önce düsünerek konusmak gerekir. AKP Milletvekili bir prof."Bayburtta düzenlenen bir etkinlikte "TÜRK IRKI DIYE BIR IRK YOKTUR"diyor.Bunu söyleyen kisi bir prof.tur.birakin AKP'li olmasini prof'tur yani bilgi sahibidir,daha iyi düsünmesi neyi ne icin söyledigini bunu söyledikten sonra neler olabilcegini düsünemiyorsa bedavadan prof.olmus demektir. Türk irkinin olup olmadigin eger bir prof bilmiyorsa yok diyememelidir.Yok diyorsa bunun olusturacagi tepkiye karsida konusma özgürlügü var ben istedigimi söylerim diye kendini savunamaz.Eger o kendine bu hakki görüyorsa Türk'ün biride cikip "SEN ZATEN SIIRTLISIN ARAP KÖKENLISIN TÜRK DOSTU DEGILSIN "der. saygilarla
-
Bir Zamanlar Türkiye
Resmi rakamlara göre 15 milyon gayri resmi rakamlara göre 20 milyona yaklasan dünyanin en büyük metropollerinden biri olan Güzel Istanbul'un nüfusu Türkiye'nin bir karmasidir.Istanbulda 2 milyon 200 bin Istanbullu disinda kalanlarin hepsi Anadolu'dan gelmislerdir.Bunlarin büyük bir cogunlugunu:Güneydogu illerinden gelenlerle Karadeniz illerinden gelenler olusturmaktadir. Istanbul'da Istanbullu oraninin az oldugu dogrudur. saygilarla
-
Dersim Olayı
Dersim veya diger Kürtcülük isyanlari öyle tesadüfler degildir.Yani bunlari hak arama,hak isteme gibi hafifletici suc kapsamina alarak gercekleri örtbas etmek hem tarihe hem de insanliga hakarettir saygisizliktir.Bakmayin distan güdümlü siyayetcilerin ihanet söylemlerine.Gercekler aci da olsa gercektir bunu herkesin bilmesi gerekir. Bu isyanlarin hedefinde Anadolu ve yeni kurulmus olan cumhuriyet vardir.Bunlari eger dikkatle inceler ve tarafsiz arastirmacilarin bizlere aktardiklarini iyi analiz edersek görürüz ki bu isyanlar hak arama,özgürlük isteme isyanlari degildir asla olmamislardir. Bugün,iktidarda olan partinin,tamamen oy amacli diyemiyecegim uygulamalari Anadolu'nun Türklügünü yok etmeye yönelik uygulamalardir.Ideoljik ve dini yaklasimlarin yönlendirdigi bir yok etme siyaseti güdülmektedir.Yok edilmek istenen hedef Türklüktür. Bugün acilim ve baris adi altinda atilan adimlardan birisi köy ve kasabalara ve de vilayetlere eski adlarinin verilmesi calismalaridir.Halbuki simdi kullanilan isimler o beldelerin asil sahiplerinin verdigi isimlerdir yani Türklerin. Ihanet sebekesi Türklügü yok etme calismalari kapsaminda bu isimleri degistirmektedir. Dikkat edilirse bu anlamda;ayni sebeke Türkiye genelinde Atatürk'ün adini da yok etmeye calismaktadir. Türklüge önceleride saldirilar vardi ancak su son birkac yildir Türklüge karsi cok müthis bir savas acilmistir hem de ülkeyi yönetenlerin talimatlariyla. Türk Bayragini kiskirtici unsur olarak görenlerin hedefini artik ciplak gözle görme vakti gelmistir.Türk Bayragina TOMA ile karsi cikanlarin bölücü bayraklara selam durur gibi seyretmeleri cok önemli bir uyari olmalidir Türk Milleti icin. Birtakim sesler cikiyor bunlar ciliz gibi görünse bile sinek pis degil mide bulandirir hesabi gibi olmaya baslandi.Bu sesler "Türk olmayanlari Türklestirme"gibi bir karalamanin öncüleridir.Bu sesler ideolojiktir.Yani belirli bir kesimin kendi ideolojisine uygun olarak ürettigi bir bilimsellige uydurma cabalaridir. "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran millete TÜRK MILLETI denir"Bu sözün sahibi ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK'tür.Bu kadar birlestirici,ayrimciliktan uzak,bir ifadeyi "sen nasil Türk olmayana Türk dersin"diye carpitanlar cikiyor ortaya.Sonra da Atatürk diktatördü insanlari Türklestirme siyaseti güttü diye suclamaya kalkiyorlar. Halbuki,Adi Türkiye Cumhuriyeti olan bir devletin vatandaslarina Türk denmesi kadar dogal olan baska bir sey yoktur. Almanya,Alman vatandasi olmak isteyenlerden Almanca bilmeyi ve Alman Kültürünü ögrenmeyi sart kosar.Alman vatandaslarinin kimliklerinde de Alman yazar.Yani etnik kökeni ne olursa olsun eger Alman kimligi tasiyorsa Almandir ama Almanlastirilmamistir.Ayni sey Türkiye'de Türklestirme olarak elestiriliyor.Amac belli degil mi? Türklerin Türk Devleti kurduklari tarihten bu yana Haclilar ve Hacli zihniyetinde olanlar bu devletle mücadele ettiler.Osmanli bu topraklarda büyüdü gelisti güclendi ancak Osmanli'nin zayiflamaya baslamasiyla yönetimi altindaki halklar ayaklandilar ve tek tek bagimsizliklarini elde ettiler.Tek bir Türkiye kalmisti elde edemedikleri.1.Dünya Savasi'nin sonuclari Türkiye icin tam bir felaket olmustu.Yedi Düvel Türkiye'nin bakir topraklarini kirli ayaklariyla cigneyip Istanbuldaki padisahla anlasarak SEVR anlasmasini kabul ettirdiler.Artik Haclilar icin bir Türk sorunu kalmamisti ne var ki Mustafa Kemal'i hesaba katmamislardi.Sonuc Lozan'la noktalandi. Noktalandi mi? HAYIR! Lozan'i hazmedemeyen ic ve dis düsmanlar Lozan'la birlikte calismaya basladilar.Türkiye'yi Türkleri daha dogrusu Mustafa Kemal'i yenebilmek icin müthis bir enerji sarfetmeye basladilar.Insan Haklari,Laiklik,Dincilik,Dinsizlik,Kürtcülük,Lazcilik saldirilariyla bu yeni cumhuriyeti yikma savasi basladi.Icimizdeki cumhuriyet karsitlari ile Sevr'in olusmasinda emegi gecmis tüm gücler birlesti.Sayisiz sarsintilara ragmen yeni kurulmus olan Cumhuriyet yani Türkiye Cumhuriyeti yasamaya devam etti.Türkiye Cumhuriyeti'nin bekasinda en önemli rol Türk Silahli Kuvvetleri'nindi.Tüm ser güclere karsi TSK celik bir duvar gibi duruyor ve bu ser güclerin hareket kabiliyetini engelliyordu.Ancak TSK bu gücünü yavas yavas kaybetmeye basladi cünkü artik TSK'nin bünyesi bu ser güclerin zehiri ile yavas yavas zehirlenmeye baslamisti.Yani TSK icten kemiriliyordu.Ve nihayet 2007 yili TSK'ya cepheden saldiri yili olarak secildi ve simdiki durumda TSK'nin adindan baska hicbir özgül agirligi yoktur.TSK el degistirmis SEVR'i imzalayanlarin uzantilarinin eline gecmistir. Türklere karsi yapilan saldirilar ve Türkleri yok etme cabalari birkac alanda yürütülmektedir. 1-Etnik kiskirtma 2-Ümmetcilik 3-Türk Tarihini ve Türkleri bilmemek 4-Türklere karsi ötedenberi süregelen tarihi düsmanlik. saygilarla
-
TÜRBANLILAR NEDEN YOKLAR?
Müslümanlikta türban yoktur,bas örtmek diye bir emir yoktur bunlarin hepsi din bezirganlari tarafindan kadinlara yapilan dayatmalardir.Bu dayatmalarla kadinin özgürlügü elinden alinarak bu bez parcasina kutsal bir anlam yükleyip hem saf müslümanlar hem de kadinlar aldatiliyor.Kadinlara bu dayatmalari yapanlar ise deveyi hanutuyla götürüyorlar.Örnek mi istersiniz örnek cok.Bakin bu müslüman gecinen cevrelere müslümanlara degil müslüman gecinenlere,hepsinin altinda koca koca jipler,son model agir arabalar,halbuki peygamberin hayati cok mütevazi gecmistir.Bunlar dini kullanarak bir ayri din yaratmislardir. Müslümanlikta lüks yoktur,müslümanlikta israf yoktur müslümanlikta halkin vergilerini kendi refahlari icin kullanan yöneticilere lanet edilmistir.Metro yaptik,Marmaray yaptik duble yol yaptik diye milletin basina kalkilarak oy gaspetme hevesinde olanlar müslüman olamazlar.Metro'da,Marmaray'da,duble yolda gerektiginde yapilmalidir bu iktidarlarin asli görevlerinin basinda gelir.Biz bunlari yaptik diye böbürlenen iktidarlarin amaclari farklidir.Iste Türkiye'de neler oldugunu hep birlikte yasiyoruz. 14 yasinda bir kizla evlenen müslüman olamaz.Hicbir ayet 14 yasindaki kizi evlendirmez.14 yasindaki kizla evlenen veya evlenilir diyen zihniyet sapik bir zihniyettir. saygilarla
-
Ne Mutlu Türküm Diyene ve Toplumsal Kişilik
Belgelerle gercek Tarih denilen sözde bilgi kaynagi tamamen Cumhuriyet ve Mustafa Kemal karsitlarinin olusturdugu dinci bir internet sitesidir.Sovyetlerin Türkiye'ye yardimlari daha gercekci belgelerle ortadadir.Ruslara karsi olabilirsin ama gercekleri inkar etmeden. saygilarla
-
Ne Mutlu Türküm Diyene ve Toplumsal Kişilik
Siz bu bilgileri nereden aldiniz bilmiyorum ama külliyen yanlış bilgilerdir.Size önerim bilgileri tarafsiz gözlemcilerin yazdiklarindan ögrenin.Ne Cumhuriyet karsiti tarih sahtecileri ne de Atatürk karsiti birtakim kendini bilmezlerin uydurdugu bu yalanlara inanip ta herkesin bildigi gercekleri burada inkar etmeyin. Türkiye'ye yardim eden Lenin'dir,Rus Cari degildir.Ernenilere yardim edenler Carlik Rusya'dir.Rusya bize sadece silah ve cephane yardiminda bulunmamis bircok isletmenin yapilisinda da hem maddi hem de is gücü destegi vermistir.Tarihi birilerinin adina carpitmadan önce elinizi vicdaniniza koyarak yazin.Cünkü tarihi birilerinin cikarlari ugruna carpitirken bu ülkenin savunmasi ugruna hayatlarini feda etmekten kacinmayan ve de bizlere yardim etmis olanlarin ruhlarini incittiginizi de bilin. saygilarla
-
Ne Mutlu Türküm Diyene ve Toplumsal Kişilik
Putin Rus Parlamentosunda cok önemli bir konusma yapmisti.Bu konusma Türkiye'de demokrasi adi altinda bölücülük yaparak emperyalistlerin taseronluguna soyunanlar ve de NE MUTLU TÜRK'ÜM DIYENE DENMESINI dayatma olarak görenle icin ümit ediyorum ki bir ibret belgesi olsun: --------------------------------------------------------------------------------------------------- KONUSMANIN TURKCESI ASAGIDADIR : Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 4 Şubat 2013 tarihinde, Duma’da (Rusya Parlamentosu) Rusya'daki azınlıklarla ilgili gerginlik hakkında bir konuşma yaptı. Dedi ki: RUSYA'DA RUSLAR YAŞAR! Herhangi bir azınlık, Rusya'da çalışmak ve yiyip içip yaşamak istiyorsa “RUSÇA” konuşmalı ve RUS YASALARINA saygılı olmalıdır. Yok, eğer Şeriat hukukunu tercih ediyorlarsa, o yasaların geçerli olduğu ülkelere gitmelerini tavsiye ederiz. Rusya’nın azınlıklara ihtiyacı yoktur. Azınlıklar Rusya’ya muhtaçtır ve ”ayrımcılık” için ne kadar çırpınırlarsa çırpınsınlar, yasalarımızı değiştirmeyeceğiz ve onlara “ÖZEL AYRIMCILIK” tanımayacağız. Bir ULUS olarak hayatta kalmak istiyorsak, Amerika, İngiltere, Hollanda ve Fransa tarihlerinden daha iyi dersler çıkarmalıyız. Rus gelenek ve görenekleri, azınlıkların ilkel ve eksik kültürleriyle uyumlu değildir. Bu onurlu “Yasama Organı” (DUMA) yeni yasalar çıkarmayı düşünüyorsa bu azınlıkların “RUS OLMADIKLARINI” dikkate alarak, öncelikle “ULUSAL ÇIKARLARI” göz önünde tutmalıdır! " Duma'daki politikacılar Putin’i tam beş dakika süreyle ayakta alkışladılar....... saygilarla
-
Ne Mutlu Türküm Diyene ve Toplumsal Kişilik
Ne yapmasi gerekiyordu sizce?Anayasa hazirlanirken,Kürt,Laz,Cerkez,Gürcü,Arnavut vs vs diye belritmesi mi gerekiyordu.Dünyada bu tarz bir anayasa varmidir varsa hangi ülkenin anayasinda vardir. Sizin israrla vurgulamaya calistiginiz sey,neden herkesin kimligi TÜRK oldu da Kürt olmadi laz olmadi cerkez olmadi diye ajitasyon yapmaktan öte birsey degildir.Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir derken Atatürk bu Türk kelimesinin iceriginde yukarida adlarini saydigim zümreleride yerlestirdi.Ne var ki bu sizi tatmin etmiyor.Cünkü Türk olmaya karsi bir allerjiniz var ve bunu bir türlü gideremiyorsunuz.Sizin iddianiz tamamen Sovyet Rusya modeli bir TÜRKIYE'nin kurulmamis olmasidir.Cünkü Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliginin meclisinde Sovyet Devletinde yasayan her etnik zümrenin temsilcileri vardi.Zaten Sovyet kelimeside bunu ifade etmektedir.Ancak Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birligi dagildi,dagilmak zorundaydi.Simdik Rusya'da ise sadece Rus kimligi hakimdir,ülkede tek dil Ruscadir.Azinliklara veya etnisiteye özel ayricalikla taninmamaktadir.Yani Rusya ulus devlet modelini basariyla götürmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin güclü oldugu günlerde bu tip ayricaliklar,ithamlar iftiralar suclamalar kolay kolay yapilamiyordu.Bunun yapilamamasinin nedeni olarak Türkiye'de demokrasi olmadiigi icin yapilamiyordu diyenler cikabilir ancak demokrasinin anlami ülkede ayrimcilik yapmak degildir.Devletin kurulus felsefesini tartismak degildir.Demokrasi ülkenin birlik ver bütünlügüne,devletin kurulus felsefesine saygi duymaktir.Son günlerde hizli bir sekilde Türklüge ve TÜRK DEVLETINE karsi verilen bir mücadele var.Türklüge karsi verilen bu mücadelenin aktörleri farkli ideolojilere sahip olanlardir.Bunlar ulus devlete karsi olanlardir.Türkiye Cumhuriyeti'nin yikilmasini en cok arzu edenlerde bunlardir.Umuyorlar ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti yikilip yerine kurulacak olan corba bir devlet sayesinde Türklüge agir bir darbe vurulacak ve bu topraklar TÜRK olmaktan kurtarilacaktir. O kadar ilginc ki;bugünkü iktidara karsi gibi görünenler bu iktidardan daha cok bu devletin yikilmasini arzulamaktadirlar. saygilarla
-
RABİA'lı Tepki
Ilimli Islami da Radikal Islami da cikartanin Amerika oldugunu biliyoruz,ama onun pesinden gidenleri de sadece terörist olarak nitelersek o zaman Islam ülkelerindeki yönetimlerin hepsi terörist konumuna girmiyor mu?Suriye'de teröristleri sirf Esad'i devirmek bahanesiyle destekleyen bizim hükümet degil mi?Irak'ta Amerikan askerlerinin sag salim evlerine dönmesi icin duaci olan zat-i muhterem!bizim basbakan degil mi ve onun pesinden giden tüm AKP degil mi? Libya'da Gaddafi'yi devirmek icin Haclilarla isbirligi yapan kimdi,Gaddafi'nin güclerine karsi mücadele verenler de müslüman degilmiydi.Yani ABD istedi diye bir müslüman kötü ama o kötü denilen müslümani öldüren müslüman iyi mi oluyor?Misir'da karsi karsiya gelenler kimlerdi?Müslümanlar degil mi? Ister devlet baskani,ister basbakan ister asker ister ne olursa olsun,birtakim cevrelerin cikarlari icin taseronluk yapma hakki kimsede yoktur.Müslümani müslümana kirdirmanin dinle imanla insanlikla uzaktan yakindan hicbir ilgisi yoktur.Müslümanin müslümani kirmasina önayak olanlar 24 saat Allah deseler 24 saat secdeden kafalarini kaldirmasalar bile müslüman olamazlar.Onlarin müslümanligi sahtedir. Emevilerde müslümandi ama müslüman kani dökerek beslendiler.Imam-i Azam Ebu Hanife'yi zindanlara süründüren ve iskenceler altinda öldürenler de müslümandi. Eger gercek müslümanlar bu sarlatanlarin arkasina onlari müslüman sanarak gitmekten vazgecmedikleri sürece dislanacak ve lanetleneceklerdir.Türkiye'de gercek müslümanlik yasansaydi bugün ülke ihanet cemberinin icinde olmayacakti.Gercek müslümanlik seriatla degil ülkesine sahip cikmakla olur. saygilarla