Zıplanacak içerik

politika

Φ Süper Üye -
  • Katılım

  • Son Ziyaret

politika tarafından postalanan herşey

  1. Sayin Efendi Türkler'i kutluyorum,cok ciddi ve düsünülmesi gerekli bir konuya parmak basmis. Müslümanlik peygamberin vefatindan sonra,tam bir kaosa sürüklendi.Kur'an ayetleri herkesin kendi kafasina ve bilgi derecesine ve de yasam sartlarina göre anlatilmaya yorumlanmaya baslandi.Müslümanlara dayatilan din hadis dini oldu.Yani ALLAHI birak Peygambere tapin.Nitekim öyle oldu.Asirlar boyunca insanlar hurafelere din diye inandirildi.Bunu yapanlarda tarikat köselerinde inzivaya cekilip kendilerine Allahtan vahiy gelmiscesine insanlara dini carpitarak anlatanlardi. Okul deme kafir olur dinden cikarsin diyen bir tarikat seyhinin pesinden gidenlerin müslümanligida ancak o tarikatcidan ögrendigi müslümanliktir.Veya anskilopedileri okuma dini kitaplari oku diyen din adamlarinin ögrettigi müslümanlik müslüman olma kriteri kabul edildi. Yilllar yili esinin her tarafina bakmasi helal olan kocanin;esi öldükten sonra yüzünü görmesi günah sayilan bir müslümanlik türedi.Bu örnekler cogaltilabilir ve bu örnekler bize müslümanligin nasil siradanlastirildigini yozlastirildigini ve amacindan saptirildigini anlatir. Efendi Türkler''in "kac gram müslümansin"baslikli yazisi gercekten ülkemizde müslümanligin ne kadar basite indirgendiginin sorusudur. Islamda olmayan Türbani müslümanligin sembolü olarak dayatan ve bu yetmiyormus gibi bir de türbani kadinin özgürlügü olarak yorumlayanlarin müslümanligi kilo ile degil ancak gramla ölcülür.Türban özgürlük simgesi degil kadinin kölelestirilmesinin sembolüdür.Inancim geregi basimi örtüyorum diyen bir kadin özgürlügünü kendi elleriyle teslim eden kadindir. Türbana Islamin geregidir diyen bir zihniyet recm'ide savunan bir zihniyettir.Bunu kadinlarin savunmasida kendi elleriyle ve istekleriyle taslanarak öldürülmeyi de kabul etmeleri anlamina gelir.. Insanlarin dinlerini adam gibi ögrenmelerinin önünü kesenlerin kac gram müslüman olduklari tartisilmalidir.Dinlerini gercek anlamda ögrenmek yerine haci ve hocalarin ögretilerine basvuranlarin ögrendiklerini hicbir mantik testine tabi tutmuyor olmalarida ayri bir tartisma konusudur.Yani falan hoca böyle dedi dogrudur demek yerine bu söylenenleri önce mantik testine tabi tutmalari,bu konular üzerinde yazilmis olan ciddi arastirma ve inceleme yazilarini okumalari gerekirken duydugu ile yetinenlerin de müslümanliklari ancak gramla tartilabilir. Ezanin Türkce okutulamsini "din düsmanligi"olarak yorumlayanlar dincilerdir yani insanlari asirlar boyunca aldatmis mankurtlastirmis olan zihniyettir.Ne var ki siradan insanlarinda bu hezeyanlari dogru kabul etmelerini nasil yorumlamamiz gerekir.Iste okumamanin,düsünememenin sonucu olarak dogru olan bircok sey yanlis diye kabul görmektedir. Irak'ta milyonlarca insan müsriklerce katledildi,Misirda,Libyada,Tunusta ve Suriye'de ayni seyler yasandi yasaniyor.Yüzbinlerce insanin hayati mahvolmus bir durumdadir.Evlerinden koparilmis ac biilac yabanci ülkelerin himmetine muhtac edilmislerdir.Bu saydigim ülkelerin hepsi müslüman ülkelerdir ve bu ülkelerde müslümanlar birbirini öldürüyor.Öldürtenler müsriklerin taseronu olan sahte müslümanlardir. Dünkü isgalciler bugün dostumuz olmuslar dün bize el uzatan yardim edenler ise düsman olarak tanitilmislardir.Bunu yapanlarda müslüman gecinen münafiklardir.Bunlara sirasi geldiginde "kac gram müslümansin"diye soramiyorsak daha ne ise yariyoruz ki? saygilarla
  2. "sacinin tek teli görünmeyecek"büyük bir yalandir ve Allah'a es kosmaktir cünkü Allahin öyle bir emri yok. Gelelil Laiklige:Laiklik demek demokrasi demektir,demokrasinin olmadigi yerde fasizm veya din fasizmi vardir,ayrica laiklik Islamin kendisinde de vardir,Dinciler her ne kadar Laikligi bir din olarak görür ve laiklik dinsizliktir deseler de laiklik Islamin özünde vardir bunu da ancak müslüman olanlar bilir,müslüman olmayanlar ise sahte müslümandir yani hem Islama hem de demokrasiye karsi olan dincilerdir. Laiklik degistirilemez bu ibare dinciler icin cok ölümcüldür cünkü amaclarina ulasmayi engeller.Bu amaca ulasabilmek icin halki kullanirlar aslinda halk pek te umurlarinda degildir,onlar icin önemli olan karanliklara daha cok batmaktir ve halkida peslerinden sürüklemektir. Demokrasi paketi diye laikligi yok edecek adimlarin atilmasi en cok sahte müslümanlari sevindiriyor.Cünkü laiklik kalkinca yobazlik devreye girecek,palali sopali fedailer Allah ugruna CIHAD'a !kalkacaklar. Dincilerin yani laiklik karsiti sahte müslümanlarin en sevdikleri meslek kan akitma meslegidir,kan akitabilmek sadece Kurban Bayramini beklemezler aslinda onlar insan kani akitmak icin bir isaret beklerler,aynen Suriye'de ki Esad karsiti müslüman kiliginda ki kan iciciler gibi.Insanlari öldürüp cigerlerini cig cig yemek sahte müslümanlarin cihat rituelleridir. saygilarla
  3. politika şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Bir ülke kollektif bir cinayete kurban ediliyor.Bu cinayete herkes karsi,cinayeti islemek isteyenler bile bu cinayetin önlenmesini bekliyorlar ama heyhat kimse kilini kipirdatmiyor,herkes seyrediyor.Yuan Yuanlarin,Naymanlardan tutsak aldiklari insanlarin kafasina deve derisi gecirerek onlara iskence edip kölelestirdikleri,mankurtlastirdiklari gibi,"Biiinci kusatilan,Iradesi teslim alinan ve sistematik bir sekilde cahillestirilen bir toplum diri diri gömülüyor. Bi kasabada bir cinayet islenecek,herkes bir cinayet islenecegini biliyor ama kimse önlem almiyor,cinayeti isleyecek olanlar da bu cinayetin islenmesini birilerini önlemesini bekliyor ama herkes susmus bekliyor.Bir ölü sessizligi cökmüs kasabanin üstüne. Gabriel Garcia'nin "KIRMIZI PAZARTESI"isimli eseri ile,Cannes'te ödül kazanan;Nuri Bilge Ceylan'in "Bir Zamanlar Anadolu"bu cinayeti isleyen iki eserdir. Türkiye,bir komplonun sarmalinda gözleri kapali sirtina saplanacak öldürücü darbeyi bekleyen, bir boga misali matadorun sinsi ve hileli oyiunlarina teslim olmus.Tribünlerde matadoru seyreden ve seyrettikce cosan yiginlar.Polisi,jandarmasi,askeri ile matadorun öldürücü darbeyi vurmasini bekliyor.Kimse matadorun elinden mizraklari ve kiliclari almak icin adim atmiyor.Herkes büyülenmis seyrediyor seyrediyor. Özgürlük Savascisi,Gazeteci tutuklu Merdan Yanardag'in bu aci gercekleri dile getiren "TÜRKIYE NEDEN FEDA EDILDI"isimli eserinde Türkiye'nin neden bu cinayete kurban edildigi tüm detaylariyla anlatiliyor. saygilarla
  4. Cami cikislarinda,tekbir getiren kalabalik kaygananin kac yumurtadan yapildigini bilmeyen bir kalabaliktir,onlara birileri cikinca hep bir agizdan tekbir getirecegiz deniyor ve onlarda getiriyor.Yani kimsenin gerceklerden haberi yok bilgisi yok ve de ögrenmekte cok zor geliyor onlara bu nedenle isin kolayina kaciyor ve tekbiiiir diye bagiranin pesinden tekbir getiriyorlar.Islam dünyasinin handikabi,insanlarin genelde cahil birakilmis olmasi yani düsünme yasagidir.Düsünmeyeceksin,bir bilen! ne diyorsa sen onu yapacaksin seklinde gelisiyor olaylar. Kuran insanlarin okumasi icindir ama heyhat gel gör ki;Kuran'i birileri okuyup cogunluga kendi versiyonunda anlatiyor,cogunlukta kafa sallayip ah vah ediyor. saygilarla
  5. AKP'lilerin basbakani icin millet, kendisine oy verenlerdir,geri kalanlar capulcudur,(kendisi söyledi) Eger AKP'li degilseniz,müslümanim diye takiyye yapmiyorsaniz,türban carsaf,takke salvar giyiyorsaniz,Atatürk'e saldiriyorsaniz,TSK'nin tasviye edilmesini,seriatin gelmesini,Türkiye'nin bölünmesini,bayraginin degistirilmesini,Istiklal Marsindaki bazi cümlelerin degistirilmesini,Cumhuriyet döneminin yok sayilmasini istiyorsaniz siz basbakanin milletine dahilsiniz degilseniz millet olma hakkini kazanamamissiniz demektir. Basbakan'in milleti olmaniz icin yukaridaki kriterlerin yani sira;Onun düsman oldugu herseye her ülkeye her lidere düsman olmalisiniz.Aksi takdirde siz hicbirsey degilsiniz! Iste basbakan "MILLETE SORDUK"derken bu yukaridaki kriterlere sahip olanlari kastetmekdedir. saygilarla
  6. Iktidarin polisine yeni silahla alindi.Bu silahlar Türklere karsi bir önlem olarak alinmistir.Silahin özelligi birkac dakika bayginlastirmasi(Polisin verdigi bilgi bu yönde)Halbuki bu silahlarin öldürücü güce sahip oldugu dünyada bazi ülkelerdeki deneyimlerle ispatlanmistir. Bir hükümet düsünün ki kendisine karsi yapilmasi muhtemel protestolari önlemek icin her yola basvuruyor.Ele gecirdigi yargi ile,güvenlik gücleri ile,ögrencileri okuldan uzaklastirmak seklinde ve daha bircok degisik yöntemlerle demokratik olan ne varsa yok etmeye calisiyor. Biber Gazi,Gaz fisegi,Toma'lar yetmedi,palalilar türedi,beyzbol sopalilar cikti ortaya.Simdi de bayiltan silahlarla donatiliyor polis. Biber gazinin tehlikeli oldugunu bile bile bunu halkin üzerinde acimasizca denediler.Ic Isleri Bakani biber gazi zararsizdir diyip gecti yani yalan söyledi.Simdi de yeni alinan silahlar icin bunlarin zarari yok sadece birkac dakika serseletiyor bayiltiyor diyerek o silahlari savunuyorlar.Halbuki o silahlarin icabinda ölümcül oldugu belgelenmistir. Peki bu silahlar kimlere karsi kullaniliyor ve aliniyor sorusuna verilecek tek cevap:Türklere karsi.Cünkü biber gazina,gaz fisegine,Toma'nin kimyasal karisimli suyuna muhatap olanlar ellerinde ay yildizli ve Atatürklü bayraklar olanlardir,Yani Türkler.PKK bayragi tasiyanlara,Seriat bayragi tasiyanlara, biber gazi,gaz fisegi,Toma suyu kullanilmadi bugüne kadar. O zaman soruyoruz:Nedir Türklere karsi bu kinin nedeni? saygilarla
  7. Sevgili Democrossian,öyle bir dönemde yasiyoruz ki dün inandiklarimiz bugün sadakatsiz cikiyor.Sanki Kilicdaroglu,TESEV'in kurucularindan oldugunu yeniden hatirlamis gibi zikzaklar yapiyor.CHP nereye kosuyor diye bazen kendime sormuyorum degilim,CHP'nin gecmisiyle sadece basbakan degil bizzat Kilicdaroglu bile ugrasiyor,kime hizmet veriliyor ne amacla bunlar yapiliyor anlamkta zorlanmasam bile yakistiramiyorum. Müjdat Gezen'e karsi bir cephe filan alinmis degil ben isterdim ki;Müjdat Gezen,Yilmaz Özdil'in Ece Zereycan'a karsi takindigi agressif tavira karsi bir tavir alsin.En azindan Zereycan'in gazetecilik basarisini alkislasin.Müjdat Gezen sadece dinledi ve hatta destek bile verdi Yilmaz Özdil'e haklisin anlaminda.Her neyse... Kilicdaroglu bence,saniyor ki CHP;nin gecmisini böyle olumsuz yakistirmalarla etiketlersem oy oranimi yükseltirim.Halbuki tam bunun tersi olacak;secmen CHP'nin su anda icinde bulundugu anlasilmaz gidisi bu partiye oy verilmez seklinde degerlendirecektir. Düsünebiliyormusunuz CHP'nin icinde Atatürk karsiti kesim var,CHP'nin icerisinde,Kürt isyanlarini hakli gösteren kesim var.Yani CHP bugünkü durumuyla AKP'den belki bir gömlek daha az CHP karsitligi yapar bir konumdadir. Yeni Anayasa icin hala o komisyonda oturulmasi bile CHP'nin temel ilkelerine karsi bir adimdir.Türklügün,Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin tartisildigi,Andimizin sorgusuz sualsiz kaldirildigi,türbanin resmen kamuda serbest birakildigi bir ortamda Kilicdaroglu CHP'ye karsi söylemler üretiyor,Basbakanin misyonuna su tasiyor. MHP'yi anlayabilirim,cünkü MHP Islamci bir partidir dolayisiyla türban,salvar takke MHP icin önemli degildir olmasi gereklidir.MHP zorlama bir Atatürkcülük sergilemektedir.Eger öyle olmasaydi,Türkiye de hükümetin attigi bircok adim basarisiz kalirdi.MHP kendi milletvekiline bile sahip cikmayarak AKP'nin yargisini dolayli olarak desteklemistir. Beni üzen tam da birlik olunmasi gereken yerde kopukluklar yasiyoruz.Basbakani savunmak adina,Ece Zereycan'i elestirip asagilamak ondan basbakanin hesabini sormak gercekten yakisik olmadi. saygilarla
  8. Atatürk'ün babasi da dedesi de sülaleside bellidir.Atatürk'ü ve onun soyunu baska kaliplara sokmaya calisanlarin cogusu devsirmedir.Yani ne olduklari bilinmez adlarina bakilirsa hepsi müslümandir ama iste amasi var. Bu anlamda,IBRAHIM CANDAN'in yazmis oldugu inceleme ve Arastirma eseri olan "SENI ANLASAYDIK BU HALE GELMEZDIK"kitabin okunmasini tavsiye ederim saygilarla
  9. O programi ve röportaji canli olarak izledim,cok hosuma gitti,Ugur Dündar'in ustaligi ve Zereycan hanimin cesareti ve gazetecilik basarisina. Yilmaz Özdil,basbakani sevdiginden mi,yoksa Besar Esad'in basbakanla ilgili sözlerine bozuldugundan mi bilmiyorum Zereycan hanima karsi cok kabaca bir tavir sergilemistir.Bunu inkar etmek veya baska kaliplara yerlestirmeye,ulusalciliga saymaya gerek yok,objektif olmak gerekiyorsa Yilmaz Özdil belki reklam arasinda Zereycan'a söylemesi gereken veya söylemek istediklerini söyleyebilirdi,bunu ekranda kameralar karsisinda yapmasi sanki birilerine yag ceker gibi geldi bana acikcasi. Hem Besar Esad,basbakana öyle agir hakaretlerde yapmadi,en azindan basbakanin kendisine karsi sarfettigi tarzda sözcükler kullanmadi. Besar Esad Türk halkinada hakaret etmedi aksine Türk halkina saygisi oldugunu söyledi.Yani Besar Esad'in o söyleside hedefinde basbakan vardi ki bu da dogaldi. Yilmaz Özdil,o geceki davranisiyla,sanki birilerinden aferin almak istermis gibi bir tutum icersindeydi.Esad'a yaptigi hakaretler basbakanin hakaretlerinden hem daha agir hem de gereksizdi ve anlamsizdi.Bu davranisiyla Yilmaz Özdil acik acik,basbakanin Esad politikasini desteklemistir yani savas politikasini. Zereycan'a söyledigi sözler aslinda hakaret iceren sözlerdi."ONLARI ESAD'A SÖYLESEYDIN "diyerek resmen Zereycan'a cephe almistir. Yilmaz Özdil,evet igneli yazilar yazan birisidir ama acaba hic düsnüyormuyuz,Hürriyet'ten o kadar gazeteci gönderildi de Yilmaz Özdil nasil hala orada yazabiliyor diye? Yilmaz Özdil,Zereycan'i bu basarisindan dolayi tebrik etmesi gerekirken tam aksine neden gittin diye neredeyse kizi dögecekti orada,rengi falan kizardi yüzünü sekli degisti,sanki etinden et kopardilar gibi oldu. Müjdan Gezen,ne yapti orada,ne konustu düsünüyorum da iki üc kelime disinda bir o yana bir bu yana bakmaktan baska hicbirsey yapmadi. Biz aydinlari egilip bükülmeyen olarak biliriz,demek ki son dönemlerde aydin olmanin icerigi degisti. Basbakanin Suriye'ye saldirma hirsi bir türlü gecmek bilmiyor.Misir'i kaybetti,Libya'yi kaybetti,bir ikisi disinda tüm Araplari kaybetti.Iran'la aramiz tatli sert.Suriye'de Esad hala iktidarda ve BM'le anlasmis durumdadir.Onlarin ve ABD'nin kendisine vermis oldugu sansi degerlendiriyor,bizim ki ise tamamen psikolojik bir saplanti icindedir.Esad'i koltuktan indirememis olmanin verdigi öfke ile ke kadar terör örgütü varsa hepsiyle dost olmustur.Hedef Esad olunca terörisle kanka olmak farz oluyor. Suriye halkinin yüzde 90'i Esad'i destekliyor gercekten destekliyor.Onun diktatör olmasina ragmen bu oranda bir halk sevgisine sahip.Peki bizim ki halkin yüzde kacinin destegini aliyor,yüzde 49,9'unun.Bunun yüzde 25'i Kürtcülerden olusur geri kalan yüzde 29,9 ise dinin ne oldugundan bihaber olanlardir.Bu yüzde 29,9'a Cumhuriyet ve Atatürk düsmanlari ve SEVR yandaslarida dahildir.Geri kalan yüzde 50 basbakana karsidir,karsi oldugu icin özel mahkemeler kurulmus ve karsi olanlar terörist damgasiyla o mahkemelerde iskence görmektedirler.Simdi bu gercekler ortada iken acaba kim daha terörist oluyor? ESAD MI?YOKSA? Yilmaz Özdil kendine yakisani yapmistir,Müjdat Gezen anlasilmaz bir tavir sergilemistir,buna ragmen yolumuza devam edecegiz. saygilarla
  10. ATV;Basbakanin televizyon kanalidir.Gerci sadece ATV degil ancak ATV'nin özel bir konumu vardir, Hüseyin Celik,sadece AKP'nin vizyonundan bir maddeyi ortaya atmistir bu vizyon,acik toplumdan kapali topluma gecisin aheste aheste gerceklestirilmesidir.Acik toplumdan kastim,cagdas ve modern toplumdur,Beyinleri dümura ugramis,müslümanligi kapanmak ve sac teline indirgeyen,cagdasliktan asirlarca uzak kalmis bir zihniyetin ülkeyi nasil cendereye almis olduklarini hep birlikte seyrediyoruz. ABD,Savunma Bakani Powell'in "Müslüman Türkiye"demesini o günlerde medya hep dil sürcmesi olarak düzeltmeye calisip AKP ve ABD'nin Türkiye üzerindeki planlarini örtbas etmek istemislerdir.Ilimli Islam diyerek örnek ülke olduk diye göbek atanlar vardi.Bu göbek atanlar gercekte AKP'nin yoldasi olan gazetecilerdir.Yani Laiklik karsiti ve Türkiye Cumhuriyetinden allerjisi olanlar.Aslinda Powell'in Müslüman Türkiye demesi bosuna degildi,yani dil sürcmesi filan degil bir projeydi.Bugün AKP'nin uygulamalari aynen bu yöndedir.Ilimli Islami birakip koyu bir taasuba dogru yol almaktadir AKP. Alkol yasaklari,Türban Carsaf takke,salvar,gibi giyeceklerin özgürlük sayilarak serbest birakilmasi yani kamuda serbest birakilmasi,kadin erkek ayirimi,okullarda kiz ve erkeklerin ayni merdivenleri kullanamamasi,Imam Hatip okullarindaki patlama, ve daha buna benzer bir sürü uygulama seriat devletine dogru yol aldigimizi bize acik acik göstermektedir. Aman olsun yeterki baris olsun diyenlerin oraninin Hayir olmasin diyenlerden fazla oldugu artik anlasilmistir.Yani bu saatten sonra hicbirsey geri getirilemez.Tren kacmistir,Sari Öküz teslim edimistir.Atatürkcüyüz diye gecinenlerin kulaklari cinlasin.ATATÜRKCÜLER YENILMISTIR cünkü onlar Kemalist olamamislardir. saygilarla
  11. Buz daginin görünmeyen kismi da buzdur.Orman olacak degildi herhalde. Distan yorum yapmak derken,bugüne kadar Ergenekon ve Balyozla ilgili olarak özellikle yalaka ve yandas medya hep disardan yorum yapti.Sahte sahitlerle iddianame hazirladi savcilar,bu iddianameleri özel tutulmus hakimler kabul etti,etmeyenler sürüldü. Alman Cumhurbaskani Wulf linc edildi,hem Alman halki hem de Alman medyasi tarafindan cünkü ahlak disi para alisverisleri olmustu.Istifa etmek zorunda kaldi daha dogrusu istifa etmeye zorlandi.Hic kimse tutuklanmadi,hicbir gazeteci iceri atilmadi,hicbir polis WULF ISTIFA DIYEN halka biber gazi ile saldirmadi. Erbakan trilyon davasinda,Basbakana Cankaya'da noterlik görevini yürüten Abdullah Gül tarafindan affedildi,birlikte götürdükleri trilyonun hesabini vermeyi hic düsünmediler,ama 28 Subat'i yargiliyorlar.Erbakan öldü.Gül Cankaya'da hayatinin en mutlu günlerini yasiyor cünkü Cankaya onlar icin Kemalistlerden ele gecirilmisti bundan büyük bir zafer olamazdi. Trilyon davasinda Cumhurbaskani Gül yargilanabilir diyen SINCAN AGIR CEZA MAHKEMESI BASKANI OSMAN KACMAZ sürüldü. Basbakan cikmis demokrasi paketinden bahsediyor sözümona cok önemli birseyler yapmis gibi halbuki yaptigi sadece Cumhuriyetin temel ilkelerini teker teker yok etmekti.Kürtcülere tavizler vererek oy hesaplari yapti,cünkü secim yakindi oy hesabi yapilmasi gerekiyordu. Buz daginin öteki yüzüde buzdur.Ilker Basbug bir komplo ile tutuklanmis yargilanmistir.Istiklal Mahkemelerini hakaret ede ede tatmin olmayanlar Özel mahkemeler kurarak Istiklal Mahkemelerinin intikamini almislardir. saygilarla
  12. Erdoğan Neden Abdülhamid Olamaz?-Fatma Sibel Yüksek/ Açık İstihbarat Abdülhamid olmak için, olanı dağıtmak değil, dağılmakta olan vatanı bir arada tutmak gerekir; Abdülhamid olmak için, önüne gelenin elini öpmek değil, daha 8 yaşındayken babası Abdülmecid'in İngiliz sefirinin elini öpmesi isteğine karşı koymak gerekir.. Sen böyle bir Abdülhamid ol, biz zindanlarında seve seve yatalım... *************************** Recep Tayyip Erdoğan'ın,iktidarının son dönemlerinde kendisine bir "padişah" edası vermeye çalışması toplumun gözünden kaçmıyor. Bakanları "vezirleri" , bürokrasiyi "mabeyini" gibi görmek; bir talimatıyla toplumun şekilleneceğini zannetmek..Öfke, belâgat ve celâdetin etkili bir yönetim tarzı olduğuna inanmak; işi giderek adına vakfıyeler, ibadethaneler,mâbetler yaptırmaya kadar götürme girişimleri, böyle bir yönelimin açık örnekleri olarak dikkat çekiyor. Özel hayatında ve yakın çevresi ile ilişkilerinde daha ne tür davranışlar sergilediğini ise bilmiyoruz. Gelen haberler ve kulaktan kulağa yayılan şayialar, iyi- kötü demokrasi görmüş bir toplumu irkiltecek nitelikte. Böyle bir kişilik eğilimi, heveslisine "padişahlık" efekti kazandırır mı bilemiyoruz. Bildiğimiz, bu tuhaf davranışın şu anda kendisine tapınanlarda korku, tapınmayanlarda ise mizah duygusu yarattığı. İnsan, mizah dergilerine ne kadar sık konu olursa, padişahlık hayalinin o kadar suya düşmesi kaçınılmazdır.. Tayyip Erdoğan'a padişahlık şehveti nasıl zerkedildi? Tarih okuduğunu ve kendisini oradaki şahsiyetlerle bütünleştirdiğini sanmıyoruz; daha doğrusu tarih filan okumadığını iyi biliyoruz. Ancak belli ki arka planda, Tayyip Bey'in padişahlık düşlerini besleyen,diri tutan etkiler var. Bu etkilerden birisinin, kendisine vâdedilmiş olan "İslam âlemi liderliği" olduğu tahmin edilebilir. Büyük Ortadoğu Projesi, Tayyip Bey'in zannettiği gibi hakikât olsaydı, Türkiye Cumhuriyeti vilayetlerden ve 'hinterland' dan müteşekkil federe bir Osmanlı mülkü; kendisi de hem bu mülkün hem de İslam aleminin sözüm ona yegâne lideri olacaktı! Oysa Büyük Ortadoğu Projesi, ortadoğuyu paylaşma planının adıydı, sadece bir araçtı. "İslam alemi liderliği" gibi yaftalar ise bu plana tuzlukla koşanlara verilmiş içi boş rüşvetten başka bir şey değildi. Tayyip Bey eğer tarih okusaydı, Osmanlı padişahlarının halifelik makamınını düvel-i muazama'nın planları içinde ve desteğiyle değil, aksine düvel-i muazzama'ya rağmen edindiklerini, dahası "düvel-i muazzama"nın bizzat Osmanlı'nın kendisi olduğunu bilirdi. Halifelik, İmparatorluğun yıkılma döneminde bile II. Abdülhamid tarafından Batılı devletlere karşı güçlü bir koz olarak cansiperâne elde tutuldu. Osmanlı hazinesi tamtakırken, açlık çeken İstanbul halkı boş tencere ve tavalarla Yıldız Sarayı önünde nümayiş yaparken, Arap vilayetlerine yatırım yapmanın sebebi buydu. Bu tarihi gerçeklerden habersiz olan Erdoğan, şimdi hayallerinin yıkılmasının öfkesini nereden çıkaracağını bilemiyor. Kendisine "İslam alemi liderliği" vâdedenlere karşı yürüttüğü yel değirmeni savaşınıı, kamuoyuna "Büyük devletlere kafa tutan, onurlu lider" diye yutturmaya çalışıyor. Tekrar göze girme fırsatı çıktığında ise- Suriye'ye müdahale ihtimalinin belirmesi gibi- kafa tutan lider tiplemesini anında terkedip, "Biz de varız" diyerek koşturuyor. Tayyip Erdoğan tarih okumuyor ama belli ki tarihi yanlış okuyan birileri, bu muhteris bünyeden epeyce post çıkarmak istiyor. Mısır ve Suriye üzerinden kendisine "halifelik" rüyası gördürüyorlar. Zihninin arkasında bir "imparatorluk toprağı" illüzyonu yaratıp, davayı bu kadar aşırılıkla sahiplenmesini sağlıyorlar. Oysa tekrar söyleyelim ki Sultan Abdülhamid halifelik makamını, bu postu Mekke'ye aldırmak isteyen İngilizlere karşı dahiyane siyasi taktiklerle ayakta tutmuştu. Balkan yenilgisinden sonra İmparatorluğun merkezini Arap vilayetlerine kaydırmak istemiş, bu yolda halifeliği de, İslam kültürünü de, cemaat ve tarikatları da, dini eğitimi de devletin bekası için bir araç olarak kullanmıştı. Dolayısıyla, Tayyip Erdoğan'ın ipleri batı istihbaratlarının elinde olan halifelik rüyası ile Osmanlı padişahlarının gerçek halifeliği arasında hiç bir tarihi, siyasi, ahlaki bağlantı yoktur. Buraya şuradan gelmiştik: Birileri, tarih bilgisi olmayan fakat imparatorluk hırsları olan Tayyip Erdoğan'ın egosu üzerinden emperyal planlarını yıllarca yürüttü. Tayyip Bey'in arıza yaptığı tek nokta, kendisine verilen sözlerin tutulmayacağını hissettiği noktadır. Bunu hissettiğinde tehditkâr bir havaya bürünüyor, esip gürlemeye; Türklerin, Kürtlerin ve İslam aleminin kudretli lideri pozları kesmeye başlıyor. Peki kendisine bu misyonları ve düşleri aşılayanlar,bu numaralardan etkileniyorlar mı? Asla! Şimdi de Türkiye'nin AB ile bağları tarihte hiç olmadığı kadar kopmuşken, Arap coğrafyası bu derece karışmışken, Tayyip Bey'in tanımadığı, okumadığı, siyasetine vakıf olmadığı bir Abdülhamid karakterine, -daha doğrusu Abdülhamid karikatürüne- bürünmeye çalıştığını görüyoruz. Güya Mısır vilayetini savunuyor...Güya Suriye vilayetinin başına musallat olan zalim şeyhe savaş açarak buradaki tebasını kolluyor, güya "Ey Birleşmiş Milletler" diyerek düvel-i muazzama'ya kafa tutuyor! Düvel-i muazzama, Suriye'ye müdahale kararı alınca da, daha dün "Ortadoğunun kanını ve petrolünü içtiler" dediğine bakmadan, heyecanla "Biz de varız!" diye atılıyor.. Birileri belli ki, Rumeli eyaletlerini birer birer kaybeden Osmanlı'nın yüzünü Arap coğrafyasına dönmek zorunda kaldığı tarihi dönemlerle; Avrupa Birliği ile ipleri koparan Tayyip Bey idaresinin umudu Mısır'a ve Ortadoğu'da çıkacak bir karışıklıktan post kapmaya bağlamasını mukayese edip, "tarihin tekerrürü" olarak göstermeye çalışıyor.. Ortaya gerçek bir Abdülhamid çıkamayacağı için de tarih sahnesine karikatürünü sürüyorlar.. Tayyip Erdoğan'ı sözümona "Abdülhamidleştirme" planı alttan alta sinsi bir biçimde örülüyor. Tarihimizin en zeki, en stratejik ve taktiksel düşünen, en kurt ve de en tartışmalı imparatoruna hiç olmadık bir vücutta yeniden hayat verilmek isteniyor... Bunun kamuoyununun gözünden kaçan küçük işaretleri var. Örneğin, Başbakanlık Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, geçen gün "27 Ağustos1908 yılı bugun Abdulhamid Han'ın çılgın projesi, Hicaz Demiryolu hizmete girdi. Hızlı demiryolu da bizlere nasip olur inşaallah" şeklinde bir tweet attı. (Türkiye Cumhuriyet Başbakanlığı Özel Kalem Müdürü'nün tweetlerini genellikle Arapça attığına dikkat çekelim) Bu tweet'e takipçilerinden "Devletin hasta adam olmadığı imajı vermesi açısından da çok önemlidir..Hicaz demiryolu hızlı tren hattı, kutsal topraklara anadoluyu bir daha kopmamalı üzere birbirine bağlar" şeklinde mukabelede bulunanlar oldu... Hicaz demiryolu, bu yazının kapsamını çok aşacak bir konudur ancak, Kalem-i Mahsusa'nın tweet'i akıllardan geçen "çılgın projeleri" göstermesi bakımından ilginçtir. Şimdilik şunu söyleyelim; Hicaz demiryolu inşa etmek kim, siz kim? Sultan Hamid, Hicaz demiryolunu inşa ederken, Basra'dan Hindistan'a kadar olan bir hat üzerinde imparatorluğun egemenliğini korumaya çalışıyordu, hem de devletin en güçsüz düştüğü şartlarda! Daha da önemlisi, bunu imparatorluğun kendi toprakları üzerinde, halifelik postuna sığınarak ve de İngilizlere karşı yapıyordu.. Siz Washington'dan izin alacaksınız da, NATO'dan onay çıkacak da, Bağdat'taki ABD'li garnizon kumandanı başınıza çuval geçirmeyecek de..Hicaz Demiryolu inşâ edeceksiniz öyle mi? Burnunuzun dibinde işgal edilen Irak'a terörist kovalamak için bile giremediniz; şimdi de Barzani'nin özel izniyle giriş çıkış yapıyorsunuz..Kaldı ki size binlerce kilometre demiryolu inşâ ettirecekler, öyle mi? Tayyip Bey'i "Abdülhamidleştirme" projesi kapsamında, ileride heybeden çıkarılabilecek bir diğer turp da Ayasofya'nın ibadete açılması, daha doğrusu ortalığa böyle bir tehdidin savrulması olabilir. Bunu da nereden anladık? Hatırlayın, Gezi Parkı olaylarının ilk günlerinde, Tayyip Bey yaptığı mitinglerden birinde, kalabalıktan "Ayasofya cami olsun" diye seslenilmesi üzerine, "Merak etmeyin o da olacak" demişti.. Yapabileceğinden değil, böyle bir konu üzerinde spekülasyon yaparak siyasi prim elde edecek. Ayasofya, cami yapılacaktı da 11 yıl niye beklendi? İşin kötüsü, böyle tehlikeli ve kafa karıştırıcı gündem maddeleri karşısında Atatürkçü, laik,solcu vs. kesimin tuzağa düşme riski yüksektir. Ayasofya'nın cami yapılması veya Hızlı Hicaz Demiryolu salvosuna, eldeki ilk "ilerici" ezberlerle tepki gösterilecek, Erdoğan "gericilikle" suçlanacak, "Araplara hizmet ediyor" klişesi altında ekmeğine yağ sürülecektir. Oysa gerçek Kemalistlerin, "Yapmazsan namertsin" demesi ve seccadeyi alıp Tayyip Bey ve avanesinden önce Ayasofya'da namaza dikilmesi lazımdır.. Emperyalist devletlere rağmen, Hicaz Demiryolu inşa edecek olan da Kemalistler tarafından alnından öpülmelidir.. Ama yapamaz, yapmaz; kimse merak etmesin. Sadece ortalığa hafif esanslı kokular yayıp, bundan siyasi rant elde etmeye çalışıyor.. Bu konuların daha çok su kaldıracağı kesin. Muhteşem Yüzyıl dizisinin terzileri, Tayyip Bey'e evde ayna karşısında giymesi için istedikleri kadar Abdülhamid kıyafeti dikebilirler.. Abdülhamid olmak için, verilen her hediyeyi yutmak değil kimisini kabul etmeyecek, kimisini de devletin envanterine kaydettirecek bir ahlâka sahip olmak gerekir; Abdülhamid olmak için, şehzadelerin gemicik sahibi olmaması, büyük şirketlere ortak yapılmaması, damatların medya şirketlerinin başına getirilmemesi gerekir; Abdülhamid olmak için az konuşmak, saygınlığını korumak; çene düşmesi hastalığına tutulmamak gerekir; Yılda 120 kez dış devletlere yüz sürme hevesine kapılmamak, yerinde oturmayı bilmek gerekir; Abdülhamid olmak için İslamı da, halifeliği de, Arapça eğitimi de "amaç" değil, devletin bekası için "araç" olarak görmek gerekir. Abdülhamid olmak için yedi cihanla satranç oynayacak zekâya, kılıç gibi taktik ve stratejiye, mangal gibi kompleksizliğe sahip olmak gerekir... Ve de en önemlisi, Abdülhamid olmak için düvel-i muazzama'nın ortadoğu bayisi değil, tam tersine düvel-i muazzama'ya rağmen ayakta durabilen devlet adamı olmak gerekir. Sen böyle bir Abdülhamid ol, biz zindanlarında seve seve yatalım... Fatma Sibel Yüksek-www.acikistihbarat.com
  13. Aciklanan "Sözde Demokrasi Paketi"sadece milletin birlik ve bütünlügüne,üniter yapiya karsi ve de yobazliga acilan bir kapidir. Andin kalkmasi sasirtici degildir.90 yildir bu adamlar Atatürke ve onun getirdigi özgürlüklere,cagdas olmaya karsi mücadele vermektedirler. Demokrasi paketi diye aciklanan maddeler Türkiye'nin kalbine sokulan bir hancerdir. Dikkat edilirse o paketten BBC'nin söyledigi gibi KÜRT PAKETI cikmistir. Bu devleti kuranlara karsi mücadele verenlerin Kürtcülük davasina destek olmalari yeni degildir. PKK istediklerini tek tek yavas yavas elde etmektedir ki zaten PKK ve basbakan arasindaki anlasmada bu yöndeydi."acele etmeyin,hepsini size verecegiz arada bir sakaciktan tehidtler savurun ki isbirligi yaptigimiz anlasilmasin" Ileri Demokrasiden bahsedipte ülkedeki muhalif medyaya sansür uygulamak kelimenin gercek anlamiyla Fasizmdir. Yani beni alkislayan bana yalakalik yapan kim varsa davet edin ama kim bana karsi yaziyor ciziyorsa onlara davetiye yok.Hitler örnegi gibi. Dis Medya bu pakete Erdogan'dan daha cok sevindi anlayabildigim kadariyla öyle görünüyor yaniliyor olabilirim.Dis Medya Türkiye'de ki demokratiklesmelerle degil,üniter yapiya zarar verecek gelismelerle daha cok ilgileniyor ve alkis tutuyor. Andimizdan rahatsiz olanlar artik Misir Carsisina gidebilirler özellikle Suat Kilic , Egemen Bagis ve Necdet Özel acele etsinler cünkü kina satislari karaborsa olabilir. Andimizdan kimler rahatsiz oluyordu:Bölücüler,dis destekli mihraklar,dinciler cünkü asirlar boyu Türk'e Türk demeyi yasaklamislardi.O kaldirilan and aslinda insan olabilmenin ipuclarini veriyordu.Yarin Istiklal Marsini kaldirir veya bazi misralarini degistirirlerse kimse sasirmasin cünkü Türk düsmanlarindan bunlar beklenmelidir. saygilarla
  14. Güneysu'lu bir arkadas ne kurtarirsam kardir hesabi basbakani korumaya atamis kendisini ve Mustafa Kemal'i ism vermeden sucluyor.Arsivler yalan söylemez bu nedenle ben GECE KUSU arkadasin yazdiklarinin dogru oldugu kanaatindeyim.Ayrica Hasan Mezarci Rize'lidir onun Düzce'de ikamet etmesi onu Düzceli yapmaz.O zaman Trabzon'dan Rize'den Düzce'ye yerlesmis olanlarin hepsi Düzceli sayilsin var mi böyle mantik. Anlyorum arkadas hem basbakani hem,Rize'yi savunmak adina mücadele veriyor ama bu mücadeleyi verirken seref ve namusumuzu kurtaran Mustafa Kemal'i sucluyor. saygilarla
  15. Hala yanlis argümanlar,duygusal yaklasimlar ve sonuc yine PKK'nin istedigi dogrultuda gelistirilmeye calisiliyor.Ümit Özdag'i belirli bir kategoriye yerlestirmeye caba gösterenler her nedense Cemsit Bender'den,Serafettin Elci'den bahsetmezler NEDEN ACABA? Bir Saidi Kürdi'den,Bir Seyh Said'den,bir Seyit Riza'dan,bir Baytar Nuri'den kimse bahsetmiyor,NEDEN? Bu ülkede bugün kadar son PKK olmak üzere kac Kürtcü isyan,ayaklanma olmustur bunun hesabini ve nedenini inceleyen yok.Hep kardeslikten,baristan yana yaklasimlarla,kimler hos gösterilmeye calisiliyor? Kürtcü ayaklanmalar neden oldu ve önderleri kimlerdi?Acaba Kürtcüleri bizlere magdur göstermeye calisanlar bugüne kadar ki Kürtcü ayaklanmalarin nedeninin Kürdistan oldugunu bilmiyorlar mi? SEVR Güneydogu'da bir Kürdistan özerk bölgesi iceriyordu ve bir yil sonra kendi bagimsizliklarini kazanmak sarti ile.Bugün PKK'nin sözcülügüne soyunanlar ve her Kürt PKK'li degildir diye akil verenler Lozan'i nereye kadar benimsemislerdir? Her Kürt PKK'li degildir bunu hep söyledik ancak bu kadar teröre ragmen bu PKK'li olmayan Kürt kitlesinden söyle adam gibi bir YETER sesi cikmadigini da biliyormusunuz? PKK'yi secenler yüzde 3' müs cok güzel peki geri kalan yüzde 97 Kürtler bu yüzde 3'e karsi ne yaptilar? Yunan Ordusu Izmir'e ayak basarken,birtakim hainler Yunan Ordusu Padisahin Ordusu sayilir onlara karsi gelenler Padisaha karsi gelmis olurlar fetvasini vermistiler.Bugün Kürtleri savunarak Türkiye'nin bölünme projesine bilincli veya bilincsiz destek verenler aynen Yunan Ordusu Padisahin ordusu sayilir diyenlerle ayni ayardadir. Hala birtakim Ileri Demokrasi havarisi kisiler;Türkiye Cumhuriyetinde yasayan etnisiteye azinlik olarak bakiyor ve acik acik Lozan'i inkar ediyorlar.Üstelik bu azinliklara!anayasal haklar taninmaliymis.Peki Cumhurbaskani olma hakkina sahip olan bir Kürt anayasal hakka sahip degil midir?Mecliste 200'ün üzerindeki Kürt kökenli veya Cerkez veya Gürcü kökenli milletvekilleri hangi anayasanin korumasi altindadirlar.Kim onlara milletvekili olma hakkini tanimistir. Emperyalizmin böl parcala taktigini demokrasi maskesi arkasina saklanarak insan haklari diye önümüze koymaya calisanlar önce Kurtulus Savasinin neden verildigini ögrensinler. saygilarla
  16. CIA'nin bugüne kadar bu anlamda yapmis oldugu aciklama ve verdigi raporlarin hicbirinde,Kürtlestirilmis Türklerden bahsedilmez.Halbuki bugün yüzbinlerce Türk Kürtler tarafindan asimile edilerek Kürtlestirilmistir.Bu gercekler ortada iken hala Türk ve Kürt nüfustan bahsetmek CIA'nin bölücü taktiklerinden biridir. Aslinda CIA'ya bu anlamda elestiri yapmak yerine basbakanin Türk'lügü etnik bir konuma sokmasina karsi elestiriler yapilmalidir. CIA belki Kürt ve Türk nüfusu birbirne yakin göstererek bundan hedefledigi sonuca ulasmaya calismaktadir.Ancak Kürtlerin nüfuslarinin artmasi icin nasil bir calisma icinde olduklari ise sakli ve gizli degildir.Cogalma Kürtler icin mili bir eylemdir.Kürtler Türkiye'yi isgal etmistir.Bugün Istanbul,Ankara,Izmir gibi büyük metropoller Kürtlerin elindedir.Aman ne olur sonucta onlarda vatandas degil mi diyenler cikabilir.Evet onlarda vatandas ama ne zamana kadar vatandas kalacaklardir.Veee,artik Türk vatandasi olmama özgürlügünü elde ettikten sonra acaba isgal ettikleri yörelerden uzaklasacaklarmidir? Bence HAYIR,Kürtler;hem Kürdistan kurma calismasi icindedirler ama hem de Bati Türkiye'de Türklerle kardes kardes yasama hayalleri kurmaktadirlar.Yani hem ülkeyi bölecekler hem de Türklere kalan yerlerde yasamayi ve zevk sefa sürmeyi devam ettireceklerdir. saygilarla
  17. Neset Ertas'i anmaya gitti,ama Neset Ertas'in anmak yerine secim propagandasi yapti yine verip veristirdi kendi uslübunda,Halbuki sen bir ölüyü anmaya gitmissin birakmissin ölüyü anmayi veya iki kelimeyle gecistirmissin olayi ve baslamissin atip tutmaya.Yok efendim elinize dilinize dursun gibi birakin bir basbakani adam gibi bir adamin agzina yakismayacak türden kelimeler sarfediyorsun.Edep ya hu! Neset Ertas'i anacakmis hadi oradan,sen Neset Ertasi kullanarak kendi kirli secim propagandani yapmak icin Kirsehir'e gittin kime yutturuyorsun. saygilarla
  18. politika şurada bir başlık gönderdi: Gazete Haberleri Paylaşımı
    Basbakan yarin cok konusulan Demokrasi paketini aciklayacakmis.Bu nedenle basbakan kendi demokrasi temayüllerine uygun olarak,halka gercekleri anlatan,yazan medyayi "yerimiz kit"diyerek davet ettirmedi.Halbuki yalaka medya tam kadro bu aciklama icin davet edildi demek ki yerler sadece yagdanlik medya icin ayrilmis. Cumhuriyet disinda hicbir muhalif Medya bu acilisa davet edilmemistir.bu anlamda:SÖZCÜ,EVRENSEL,BIRGÜN,ÖZGÜR GÜNDEM,AYDINLIK,SOL ve YENI CAG gazeteleri ile;HALK TV,HAYAT TV ve IMC TV yer kitligi nedeniyle davet edilmeyenlerdir. Basbakan bu uygulama ile,zaten demokratik olmadigini bir kez daha ispatlamistir.Demokratik olmayanin ne oldugunu yazmama gerek yok sanirim. Davet edilen medyanin okuyucu kitlesinin tamami;750 bindir.Davet edilmeyen medyanin okuyucu kitlesi ise 500 bindir.Davet edilen medya sayisi 25 civarindadir davet edilmeyen medya sayisi 10'dur.Bu 25 sayisini olusturan medyanin tümüde yagdanlik ve yandas medyadir.Bu medyanin icinde AKIT denilen Cumhuriyet ve Atatürk düsmani yobaz gazetede mevcuttur.Dolayisiyla,AKP'nin hangi kesimin hükümeti oldugu bu uygulama ile bir kez daha ortaya cikmistir,AKP Türk milleti'nin degil dincilerin hükümetidir bu böyle biline. saygilarla
  19. Neden Rus kizlari veya yabanci kizlar Türk erkekleri tarafindan daha cok tercih ediliyor? Bu soruya verilcek cok farkli yanitlar vardir.Ancak ben belki de en önemli yanitlardan birini verecegim:Rus kizlari veya yabanci kizlar,üzülerek söylüyorum öyle kuyumcu magazasi diye bir düsünceye sahip degildirler.Erkek tarafi kiz tarafi diye de bir düsünceye sahip degiller.Onlar icin önemli olan sevdikleri kisiyle hayatlarini birlestirmektir.Zaten bu tür evliliklerde sevgi kesinlikle vardir.Yoksa bir Rus kizi niye gelip bir Türkle evlensin,Rusya'da erkek mi kalmadi yani? Sunu anlayabilirim;Erkek zengin olur veya popüler olur,kiz da bu nedenle o erkekle hayatini birlestirmek isteyebilir ancak tüm yabanci evlilikler böyle olmuyor. Gelelim bizim kizlarimiza:Bizim kizlarimiz belki belirli bir kesim disinda kalanlari zaten evlenecekleri zaman sevdikleri erkekte olsa,kendileri degil aileleri bu evlligi organize ederler.Kuyumcular,mobilyacilar evlenecek olan kiz ve erkegin aileleri tarafindan ziyaret edilir.Kizimiza sunu isteriz bunu isteriz diyerek büyük bir maddi yükü erkegin ailesine yüklerler.Yanlissam düzeltin lütfen. Türk kizi ile evlenen bir Türk erkegi ya zengin olmalidir ya da kredi kartlarina sahip olmali ve de yüklü bir para getiren ise sahip olmalidir.Rus kizlarinda veya yabanci kizlarda böyle ticari evlilikler olmaz. Bence bu konulara duygusal degil gercekci ve objektif bakilmalidir. saygilarla
  20. Basbakan Erdogan yine oy malzemesi buldu kendine.Kirsehir'e giderek orada yaninda tasiyacagi birtakim yagdanlik türkücülerle "Neset Ertas'in,Gönül dagi"türküsünü okuyacakmis. Neset Ertas'in ailesi törene katilmayacak. Oy ugruna ne taklalar atiyor bu basbakan,Neset Ertas'i bile kullanarak oylarinin artmasini hedefliyor.Neset Ertas ölmüstür,ama basbakan buna ragmen onu kullanmayi icine sindirecek cünkü ucunda oy var bu isin. saygilarla
  21. Fasizmi tanimayanlar ülkemizde hüküm süren dikatörün uygulamalarina baksinlar,fazlasina gerek kalmaz cünkü fasizm gercek anlamiyla ülkemizde kol gezmektedir. Insanlik düsmanlarinin kim olduklarini bilmek isteyenler fasizmi iyi okusunlar ve Türkiye'de yasanan anti demokratik uygulamalari,insanliga aykiri yasa ve tutuklamalari,keyfi icraatlari,sistemin nasil dejenere edildigini fasizmle karsilastirsinlar ki fasizmin ne oldugunu anlasinlar. Son birkac yildir artik saklanmadan uygulanan fasizm 1950 yillarinin sonlarina dogru DP döneminde yasanmistir yani Adnan Menderes despotlugunda.Bugün Adnan Menderes'i demokrasi sehidi olarak yutturmaya calisanlar,halkin sectigi bir basbakani astilar diyenlerin Adnan Menderes'ten cok fazla ihanetleri vardir.Ancak darbeci diye yaftaladiklari TSK o günlerde en güclü günlerindeydi yani henüz satilmamislardi. Belki hala anlamakta zorluk cekenler vardir neden TSK ikide bir yönetime el koyuyordu diye.Eger ülkemizde basiretli yöneticiler iktidarda olsaydilar hicbir darbe tesebbüsü olmazdi cünkü darbeler ancak darbeye imkan tanindigi süreclerde olur.Darbeleri demokrasiye darbe diye tu kaka edenler darbenin siviline ses cikarmiyorlar.Askeri darbe nasil ki ülkede demokrasiyi askiya alip bir baski dönemi olusturuyorsa,sivil darbelerde aynidir.Ayri olan sadece görünüstür,birinde apolet vardir digerinde rozet.10 yildir artik darbe olmuyor,demokrasi geldi diye kendilerini aldatip etrafa Recep Tayyib Erdogan propagandasi yapan veya yagdanlik olanlar aslinda sivil darbenin saksakciligini yapmaktadirlar.Cünkü 10 yildir ülkemizde demokrasi askiya alinmistir,rejim sarsintidadir,ülke bölünmek üzeredir.Dünyada tutuklu gazeteci sayisi en fazla olan ülke Türkiye'dir.Dünyada hükümete karsilar diye tutuklanip ömür boyu hapse mahkum edilenler Türkiye'dedir.Dünyada,demokratik haklarini kullanarak protesto gösterilerinde bulunan insanlarin karsisina polisi cikartarak,öldürten,göz cikarttiran,hastahanelik eden ve sonra da polisim "DESTAN YAZDI"diyecek kadar halk düsmani bir iktidarin oldugu ülke Türkiyedir.Spor klüplerini ele gecir,mek icin her türlü hokkabazligi deneyip,Taraftari ikiye bölen,kendisine karsi olan gruplari elimine edebilmek icin yandas taraftar gruplari olusturan hükümet Türkiye'dedir.Ordusuna düsman olan iktidar Türkiye'dedir.Ülkenin bagimsizligina,üniter yapisina,kurucusuna ve kurucu millete düsman olan hükümet Türkiye'dedir. Türkiye'yi Türkler yönetmiyor diye yazdigimizda bizleri elestirenler irkcilikla suclayanlar olmustu.Bu suclayanlarin cogusu simdilik forumda yoklar,yani yazi yazmiyorlar,bunlarin bir kismi da bu forumda acik acik Türk düsmanligi yapiyordular.YETMEZ AMA EVET'i savunuyordular cünkü yetmez ama evet PKK terör örgütünin mesrulastirilmasi ve PKK'ya karsi olan unsurlarin elimine edilmesini öngörüyordu.Istediklerine kavustular ve yoklar ortalikta artik,gerek kalmadi yazmalarina. Neden yazsinlar ki? saygilarla
  22. Egemen Bagis,aslinda kendi günahlari icin Allahtan magfiret dilemesi gerekirken baskalarina tavsiyede bulunuyor.Iste bunlarin Islam anlayisi bu kadardir.Yani kendileri günah isleme yetkisine sahiptirler ama onlarin ne mal oldugunu ortaya cikaranlar böyle bir hakka sahiüp degildirler. Egemen Bagis gercekten vicdan sahibi bir kisi olsaydi o hediye ceklerini fakir fukaraya dagitir onlardan dua alirdi ama o yüksek tabakaya yagdanlik olmayi tercih etmistir. Red Hack'i kutluyorum cok güzel bir icraatta bulunmus. saygilarla
  23. politika şurada cevap verdi: gloria başlık Güncel Konular
    Kenya'da onlarca ölü,Pakistan'da 50 ölü. Bu ölümler selle,yanginla,yildirim veya elektrik carpmasiyla degil müslümanlarin terörü ile olmustur. Simdi birtakim müslüman diyecek ki "efendim müslümanlikta terör yoktur" Olabilir! Ancak masum insanlari katledenler müslümanlik adina katlediyor.Kendi hesaplarina degil. Rabia isareti masum insanlari katledenlerin kullandigi bir isarettir.Aynen Hitler'in "Heil Hitler"diye rejimine sembol olarak kullandigi Roma'li el selami gibi.O selami vermeyenler Hitler'e karsi olanlardi ve hepside yok edilmistir. Müslümanlar eger,emperyalizmin taseronlugunu birakip adam gibi müslümanliklarini yasarsalar bu katliamlar yasanmaz. Türkiye DAR-ÜL HARP olarak etiketlenmistir. Bu etiketi bir ara Köln'de ki meshur halife Kaplan Türkiye'ye yapistirmis,icimizdeki birtakim insanlik düsmani zihniyette bu yolda siyaset yapmaktadir. Dar-ül Harb müslümanlarin gayri müslimlere karsi savas verdigi yere denir.Emperyalistlerin taseronluguna soyunmus olan sahte müslüman takimi ve din bezirganlari kendileri gibi yasamayan,düsünmeyen herkese karsi savas ilan etmislerdir.Kenya'da,Pakistan'da,Türkiye'de,Suriye'de,Irak'ta ve diger Islam ülkelerinde dökülen kanlarin vebali bu kan icici terör örgütlerinin omuzlarindadir. Afganistan'da Taliban'a karsi savas veren ABD'nin yaninda Türk askerleri vardir.Afganistan'i Talibandan korumak icin asker gönderenler ne kadar ilgincki bundan yillar önce Taliban liderinin ayaklari dibinde diz cökerek icazet aliyorlardi.El Kaide'ye karsi Afganistan'da güvenligi saglayanlar Suriye'de El Kaide'nin kanli eylemlerini destekliyorlar. Sivas Madimak'ta bundan yillar önce bir katliam yasandi.Kenya'da,Pakistan'da yasanan katliamlarin aynisi Sivas Madimakta yasanmisti.Bu katliami yapanlarda müslümanlardi bugün hepsi serbestce aramizda gezinmektedirler.Cünkü ceza almamislardir..Üstelik bu katilleri destekleyen avukatlarin tümüde bugünkü Islamci iktidarin saflarinda görev yapmaktadirlar.Bu nedenle Kenya ve Pakistan'da yasanan bu katliamlarin ülkemizde de yasanabilmesi mümkündür.Herkesin cok dikkatli olmasi gerekiyor. Bugün Gazetesi'nin bir köse yazari diyor ki;Eger Taksim'de polis saldirisi olsaydi 6 kisi mi ölürdü? Demek ki bunlar icin saldiri demek 40 .50 kisinin ölmesi demektir,6 kisi olunca saldiri olmaktan cikiyormus! Tevekkeli degil basbakan bu ölenlerin hicbirine aglamadi ama Misirdaki teröristin kizinin ölümüne agladi. Dedik ya dünyanin hicbir ülkesinde terör örgütleriyle isbirligi yapan hükümetler yoktur Türkiye disinda. saygilarla
  24. Terör ceteleriyle dostluk kuran bir iktidar dünyanin hicbir ülkesinde yoktur bizim disimizda. Suriye'li teröristleri acikca destekliyor desteklemekle kalmiyor örtülü ödenekten onlara para akitiyor,nasil olsa hesap verme mecburiyeti yok. PKK ile dost oldu,cünkü PKK onun koltugunu saglamlastiran tutkaldir.30 bin insani katleden kisinin emirleriyle,talimatlariyla siyaset yapip,bu ülkenin,milliyetcisine,vatanseverine,bayragi namus bilenine hakaretler yagdirarak PKK'ya yandaslik yalakalik yapiyor koltukta kalabilmek icin-mi?Yoksa kendisine verilen Türkiye Cumhuriyeti'ni tarihe gömeceksin misyonunu yerine getirebilmek,SEVR'i yeniden masaya yatirmak icin mi? Biliyorsunuz,bunlarin ecdatlari olan Osmanli isgal güclerinin hazirladigi ve Güneydoguda Kürdistan Devleti olan SEVR'i imzaladi.Lozan'la Türk milleti'nin namusu kurtarildi,Türk Milleti'nin namusuna isgal gücleriyle isbirligi yaparak tasallut etmeye calisanlar Mustafa Kemal Atatürk'ün tokadi ile neye ugradiklarini sasirdilar.Bugün Recep Tayyib Erdogan bu tokadin intikami icin mücadele veriyor.Türkiye Cumhuriyeti'ni ortadan kaldirarak SEVR'i yeniden Türk Milleti'nin önüne koyuyor. ""Türk kelimesi, Gök-Türk Devletinin yıkılmasından Jön-Türklerin kuruluşuna kadar yaklaşık 1200 yıl boyunca Türkler tarafından hiç kullanılmamış ve kelime adeta Türkler tarafından sürgüne gönderilmiştir. Osmanlı, İstanbulun fethinden sonra Müslüman Roma İmparatorluğu idi. Ziya Gökalp, "Bu milletin yakın zamana kadar kendisine mahsus bir adı yoktu. Tanzimatçılar ona: Sen yalnız Osmanlısın. Sakın başka milletlere bakarak sen de milli bir ad isteme! Milli bir ad istediğin dakikada Osmanlı İmparatorluğunun yıkılmasına sebep olursun demişlerdi. Zavallı Türk, vatanımı kaybederim korkusu ile, Vallahi Türk değilim. Osmanlılıktan başka hiç bir içtimai zümreye mensup değilim demeye mecbur edilmişti" derken son derece haklıydı. 1912 yılında Sebilürreşat dergisinde çıkan bir yazıda "Türk" kelimesinin kullanılması, dinsizlik, kafirlik sayılıyordu. 1913 tarihli "Mecmua-i Ebuzziya" dergisinin 94. sayısında, "Bizim Türklüğümüz sembolizmden başka bir şey değildir. Bizler, yani Türkler Müslümanlık içinde erimişizdir. Türk falan değil, sadece Müslümanız" deniliyordu. Üniversitede profesörlük yapmış olan Ahmet Naim, 1913 yılında yazdığı "İslamda Dava-i Kavmiye" adlı kitabında, Türke karşı savaş açmıştı ve "Türkün geçmişini bilmesine, öğrenmesine lüzum ve ihtiyaç yok" diyordu. 1919-1920 yıllarında şeyhülislamlık görevine getirilmiş ve ülkeden kaçmak zorunda kalmış olan Mustafa Sabri Efendi, Türke Türklük benliğini vermek isteyenleri "soysuzluk"la suçluyordu. Türkiyede İngiliz Muhibler Derneğinin kurucularındandı ve Kuvay-ı Milliye mensupları için ölüm fetvası da çıkartan da o idi. Mehmet Akif ise Türklükten söz eden Ziya Gökalpa "kaltaban" sıfatını yakıştırıyordu. Tespitlerimize göre Gök-Türklerden sonra "Ben Türküm" diyen hükümdar sayısı yalnızca yedidir. Sultan Alpaslan, Harezmşah Muhammed, Timur, Babür, Hüseyin Baykara, II. Abdülhamid ve son Buhara hanı Said Alim Han."" Yukarida Ahsen Batur'in tespitlerini okuduktan sonra Atatürk düsmanliginin nedenlerini,10 yildir bu ülkeyi yöneten kafalarin neden biz Türk'üz diyemediklerini anlamamak icin artik hicbirsey bilmemek gerekir.Öyle saniyorum ki fotograf cok net olarak karsimizda diurmaktadir. Gezi eyleminde elinde Türk bayraklari olanlarin Cevik Kuvvet Tomalarindan sikilan zehirli sularla nasil yerlerde süründürüldüklerini unutmadik.Türk Bayragi tshrik unsuru diyerek onu gönderden indirten vali,subay ve digerlerini unutmadik. Türkiye'yi bu rezil duruma sokanlarin amaclari bence cok ayan beyan ortadadir fazla irdelemeye gerek yoktur. saygilarla
  25. politika şurada bir başlık gönderdi: Güncel Konular
    Ömer Tugrul inancer sözümona Avukat,mutasavvuf yani tasavvuf ilmini ögrenmis,Iktidarin televizyonu TRT'de programlara cikiyor.Kadinlara karsi en agir hakaretleri siraliyor fakat TRT'den bir türlü onu gönderemiyorlar,cünkü emir demiri kesiyor.Bir bakiyorsunuz yandas ve yalaka daha dogrusu onurunu,haysiyetini ihalelere peskes cekmis olan medya yazarlari da Ömer Tugrul Inancer'in yandasligini yapiyor. "Hamile kadinlarin sokakta gezmeleri terbiyesizliktir"diyen bu adam,simdi de yine TRT'da kadinlara saldirmaya basladi. Hayir bu kisinin kadinlara saldirmasini aklim alir cünkü onun beyni öyle sartlanmistir peki bu milyonlarca kadinin neden sesi cikmaz acaba? Kadinlar bu kadar mi duygusuzlasti bu kadar mi asagilanmayi özledi? Adam diyor ki;Kadinin kendi ayaklari üzerinde durmasi icin calismasi gibi aldatmacalardan vazgecin.Yani diyor ki;Kadinin yeri evdir evden disari cikamaz ,erkege kul köle olmalidir cocuk yapmalidir.Onun dini öyle emrediyormus. Yanlis anlasilmasin Islam dan bahsetmiyorum;ÖMER TUGRUL INANCER'in dininden bahsediyorum yani CERRAHI Tarikati'nin dininden,bunlarin müslüman olmadiklari kesindir.Her iddiasina girerim bunlarin müslüman olmadiklarina. Adam diyor ki; Eş yoktur,Zevce vardir. Es Türkce bir sözcüktür,zevce ise Arapcadir.Yani bu sözde ve TRT'nin muteber ilim adami Türkce sözcüklerin kullanilmasina karsidir Es degil Zevce derken zaten amacini ortaya koymaktadir.Amacini ortaya koyarken aslinda ne kadar cahil oldugunuda ve kendisine inananlari nasil kandirdigini da belgelemektedir. TRT'nin böyle adamlari ekrana cikarmasi zaten TRT'ye yakisan bir davranistir.TRT artik cagda ve Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin televizyon kanali degildir.TRT Türkiye'de son 10 yila damgasini vurmaya baslayan yobazligin simgesi haline gelmistir.Bence HABERVAKTIM veya Yeni Akit'le TRT'nin hicbir farki yoktur. saygilarla

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.