Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

democrossian

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.954
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    24

democrossian tarafından postalanan herşey

  1. Aslında hayalidir. Gerçekte yoktur. İnsan tasavvurundan başka bir şey değildir. Zihin yaratımıdır. İnsanları allah değil, allahı insanlar yaratmıştır.
  2. Kuranın ne anlamda aklınızı kullanın dediğini açıklamıştım. Aklınızı yanlı, ön yargılı, tek taraflı kullanın diyor. Tarafsız olmayın, benden taraf olarak akıl yürütün diyor. Eğer benden yana olmaktan başka akıl yürütürseniz çok kötü işkenceler ederim diyor. Benden yana akıl yürütürseniz huriler veririm diye asılsız vaatlerde bulunuyor.
  3. Her kitap herkesten elbette bahsedebilir ama yere göğe sığdıramıyor, arşa yerleştiriyor, olağanüstü sıfatlar veriyorsa bu putlaştırma olur elbette...
  4. Felsefi teoriler aklı baz alır. Din dogmaları ise aklı devreden çıkarıp nakli baz alır. Arada kıyas olamaz. Sen Muhammed diye bir kişinin bir kitap yazdığını ve ona uyman gerektiğini nerden biliyorsun? Nakille. Akli hiç bir kanıtın var mı? Yok. Sana ağzı olan herkesin söyleyebileceği bir şey... Felsefe böyle değildir. Felsefe sadece ve sadece aklı kullanır. Sağlam mantık yürütme yöntemleri vardır. Hiç bir ön yargıya kıymet vermez. Zaten peşin yargılardan kurtulmak felsefeye başlı başına bir özgünlük ve özgürlük sağlar. Dogmada bu kesinlşkle yoktur, felsefenin yanına bile yaklaşamaz.
  5. Kıyamet diye bir şey yoktur. Evrenin sona ermesi kıyamet değildir. Tek bir evren olması akla aykırıdır. Varlık big bang ve evren ile sınırlı değildir. Varlık yaratılmış olmadığı için yok da olmaz. Ben Kurana bütünsel bakarım. Zaten bütünsel baktığım için sözünü ettiğim çelişkileri görebiliyorum. Yoksa çelişkileri nerden görecektim? Bu ülkeyi bu kadar etkileyen bu kitap neyin nesidir diye baştan sona, hem de inceleyerek, ayrıntılı okudum. Bütünsel incelediğinizde, başlangıçta nasıl insanları tavladığını, alttan aldığını, gücü ele geçirince ise nasıl ayrımcı, zalim ve acımasız olduğunu açıkça görüyorsunuz. Bu tarih boyunca hep de böyle olmuştur. Bu gün, şu an bile böyle olmakta! Bir söz vardır din yobazlığı ve vahşeti hakkında: "Bu gün göz yumdukların, yarın sana göz açtırmayacak olanlardır."
  6. Ben puta tapmayı savunmuyorum yalnız... Bu dikkatten kaçmasın... Ben İslamda da puta tapma olduğunu, arada fark olmadığını söylüyorum. Sadece çok değil, tek puta tapma var... Kabe Allahın sembolüdür veya değildir diye bir ifade yok ve olmaz da zaten. Semboller kabul edilir, ritüeller uygulanır. Kara taşın ise öpüldüğü yalandığı rivayet olsun haydi... Ama o taş orda kalmış, kaldırılmamış değil mi? Evet. Niye? Tüm putlar atılıp niye o bırakılmış? Demek putlar da bire indirilmiş. Şeytan taşlıyoruz diye taş atmak da ayrı bir mantıksızlık... Tam bir putperest ritüeli!
  7. İyi ya, Allahın sorgu işi çok kolay... Varsa ve karşısına çıkarsak savunma son derece basit... "Kuranda herkesin dininin kendine olduğu yazıyor, üstelik Muhammed için biz seni insanlara bekçi göndermedik yazıyor derim. Allah derse ki "ama başka tarafta da öyle böyle yazıyor?" Derim ki "o senin sorunun. Çelişkili şeyler yazdığın bir kitaptan da ben mi sorumluyum?"
  8. Hiç kimse putların cisimlerinin kutsal olduğunu iddia etmez zaten. Puta tapanlar taptıkları şeyleri put ile sembolize ederler. Sembolüne ne yaparsan yap, aslına bir şey yapamadığını onlar da iddia ederler. Bu mazeret geçerli değil. Ayrıca Kabe'nin etrafında dönülmesi, ona yönelik ibadetler, kara taşın öpülmesi, şeytan diye bir mermer parçasının taşlanması da putperestliktir. Bunlar da semboller ve sembole yönelik ritüeller. Kabe yıkılsa, kara taş kırılıp parçalansa Allaha bir şey olmadığı da iddia, put kırılıp ezilince o tanrıya bir şey olmadığı da aynı iddia. Arada hiç ama hiç fark yok.
  9. Haaa, ekleyeyim, bir tek şarap kadehi yasal promil sınırını aşmaz. 2. sini içersen promil limiti... 3. kadehi de içer yola çıkarsan ehliyet gidebilir...
  10. İşte eşitlik... Kadeh tokuşturulurken kadehler hafif öne eğilir, bunda karşılıklı saygı vardır. Eşit, üstünlük taslamadan kafa kafaya tokuşma gerçekleşir ve o muhteşem çın sesi çıkar. Rakı bardaklarının ise mecburen tabanını diğerine vuracaksın, ve de dibini ötekinin ortasına çarpacaksın. Yoksa abes bir ses çıkar, çünkü kadehteki o muhteşem küresellik yoktur. Bu yüzden rakıda eşitlik yok, üstünlük vardır. İlle de beyaz haaa... Kırmızı şarabı nedense hiç sevemedim. Aslında kadehtekiler de Semillon. Ben Muscat şarabına bayılırım.
  11. Kuran koşulsuz, sorgusuz sualsiz kesin itaate ve boyun eğip teslim olmaya çağırır. Kuran'da bahsedilen düşünme, akletme kavramları kendi yazılma amacına uygun, koşullu, önyargılı düşünme, yani şartlanma biçiminde düşünmedir. Örnek verecek olursak, Kurana göre ilahların batıl olmasının nedeni, seslenildiklerinde cevap vermemeleri, bir istekte bulununca karşılamamalarıdır. İşte bu önerme üzerine düşünülmesini ister. Halbuki bu son derece geçersiz bir önermedir. Çünkü Kuran'da propagandası yapılan Allah adlı tanrı da seslenildiğinde hiç bir yanıt vermez. Bir istekte bulunulduğunda isteği yerine getiren hiç bir gelişme olmaz. O halde bu nasıl düşünmeye çağırmadır? Bu kadar mantıksız bir temelde düşünmeye çağrılınır mı? Bu mantıkla Kuranda propagandası yapılan Allah adlı tanrı da batıl ilahlar arasında yerini almaktan kurtulamıyor. Görüldüğü gibi Kuran'da çağrı yapılan düşünme ve akletme temelsiz, çürük, yanlı ve önyargılı bir düşünme biçimidir.
  12. İyi de Allah sadece Arapların tanrısıdır iddiasını biz ortaya atmıyoruz. Bize kalsa zaten Allah diye bir şey yok. Biz sadece Kuran'da gördüklerimizi söylüyoruz. Orada "şehirlerin anası Mekke ve çevresini uyarman için Arapça indirdik" iddiası var. Bu bizim değil, Kuran'daki iddia. İşe böyle başlayan Mekke muhalifleri, başarılı oldukça hedef büyütmüşler. Sonradan gelenler de bu dini siyasi amaçlarına alet etme geleneğini daha da geliştirmişler. Biz bir iddiayı hayal edip yazmıyoruz. Kuranı kutsal bir metin olarak değil, tarihsel bir belge olarak okuduğumuz için doğru belirlemeler yapıyoruz. Kuran saygı duyularak, kutsal bir metin olduğu önyargısıyla okunursa hiç bir şey anlaşılmaz. Normal bir tarihsel belge olarak okunması gerekir ki doğru anlaşılsın.
  13. Tevbe adı verilmiş Kuran bölümünde yer alan "müşriklerin pis olduğu, mescidi harama sokulmamaları ve görüldükleri yerde öldürülmeleri" emrinin özsavunma olması olanaksızdır. Çünkü Mekke işgal edilmiş. Mekke işgale direnememiş, çünkü tüm kabileler yeni dine boyun eğdirilerek bir araya getirildiği için kalabalık bir ordu ortaya çıkarılmış. Bu durumda özsavunma için öldürün emri verildi iddiası tamamen asılsızdır.
  14. Kuran tümüyle bir ötekileştirme manifestosudur. Zaten o günün Mekke muhaliflerinin Kuranı yazma amaçları ötekileştirmedir. İnsanları bu yazdıklarına inananlar, inanmayanlar, münafıklar, mağdublar, dallinler, mücrimler... vs. bir sürü sınıflara ayırır ve ötekileştirirler. Kuranda müşriklerin pis oldukları iddia edilerek mescidi harama sokulmamaları, görüldükleri yerde öldürülmeleri emredilir. Bu da ötekileştirme değilse artık dünya güllük gülistan demektir.
  15. Mekke'de iktidarı ele geçirmek için yeni bir din icat eden o günün Mekke muhaliflerinin amacı, yaşadıkları yarımadayı ele geçirmek ve Araplaştırmak, Yahudileri asimile ederek, soykırıma uğratarak ya da sürgün ederek yok etmekti. Yahudiler Mısır görmüş bir milletti, bugünün Avrupa görmüşü gibi. İleri, zengin ve kültürlüydüler. Mekke muhaliflerinin gözü bunların servetlerine el koymak, kızlarını cariye, oğlanlarını köle yapmaktı. Bunun yolu da tüm Arap kabilelerinin birleşip onlara saldırmasından geçiyordu. Bunun ise yolu çok tanrıları bıraktırıp tek tanrı hegemonyası altına sokmaktı. Amaçları bu olduğu için sözü edilen "anlayasınız diye Arapça" "Mekke ve civarını uyarman için Arapça" "Araba yabancı dilde Kuran olur mu" gibi Kuran pasajlarını yazdılar. Amaçlarına ulaştıktan sonra, yarımada ile yetinmeleri gerekmediğini anladılar. Çok daha fazla yayılabilirlerdi. Fakat Mekke muhalefeti döneminde yazdıkları o Kuran pasajlarını artık değiştiremezlerdi. O yüzden yazdıkları öyle kaldı fakat halka "siz yorumunu bilmezsiniz" empozesi yaptılar. Kuranı giderek dokunulmaz, tabu, anlaşılmaz, yorum yapılmaz bir kimliğe büründürdüler. Günümüze kadar da böyle geldi. Tüm sömürgeci, işgalci imparatorluklar aynı siyaseti güttüler. Dini siyasete alet etmenin tarihi çok çok eskidir. Laikliğe çok büyük direnç olması boşuna değil...
  16. Siz şarap kadehinde eşitlik olduğu söylemimi yabana atmayın. Hiç kimse ile rakı bardağı tokuşturmam. Kafa kafaya, tamamen eşit biçimde şarap kadehi tokuştururum ancak. Rakı out! Şarap in! Hatta kahrolsun rakı! Yaşasın şarap! Oh be! Bitti...
  17. Leyla Gencer ölünce yakıldı diye de nefret kusmuşlardı... Ölünce kimin ne olacağı da üzerlerine vazife...
  18. democrossian

    Kedi

    Tabii, sağlık karnesi çıkarılacak ve sağlık sistemine kayıt olacak. Veteriner işlemleri başlattı. Artık ona ben ya da o ölene kadar bakacağım... Soyadımı vereceğim, mirasımdan faydalanacak desem çocuklar itiraz etmez! Oğlan kedi damadı ayarlamış bile, sarı beyaz bir kediymiş. Getirir de torunlar sıralanır diye ödüm kopuyor. Veteriner de kısırlaştırmadı! Eyvah eyvah... Veterinerde bir uslu, bir kaderine razıydı, içim sızladı. Veteriner ablalarını hiç ne ısırdı, ne cırmaladı. Bize kök söktürüyor. Aldığım eşyanın kendisine alındığını hemen bildi, eve gelince bir şımardı, bir şımardı, kedi sepetini hemen kendine yuva yaptı. Kapısını açıp girmeyi çıkmayı hemen öğrendi.
  19. Çok yerinde bir karar olmuş. Öfke'nin ne de olsa bir olumsuz çağrışımı var. Öfke ile kalkan zararla oturur filan denir. Yeşil Direniş daha güzel duruyor ve daha haklı duruyor, daha yerinde duruyor.
  20. democrossian

    Kedi

    Gitti... Pamuk şimdilik operasyondan kurtuldu, çünkü veteriner ablası daha küçük, az daha büyüsün dedi. Ablaları sevdi, aman ne cici kediymiş dediler, çok temiz, çok sağlıklı dediler... Tırnaklarını kestiler, taradılar, aşılarını yaptılar, vitaminini, mamasını, arabada taşıma sepetini verdiler veee... Cebimi boşalttılar. Bu ne ya, doktordan pahalı!!! Aman dedim, endişelerimi söyledim, durgunlaşır mı, keyfi kaçar mı, neşesi bozulur mu kısırlaşınca diye sordum. Beni rahatlattılar, bir şeycik olmaz, bir hafta keyifsiz olur, sonra düzelir dediler. Kızışınca getir, kemikleri gelişmesini tamamlasın, ondan sonra cırt yaparız dediler.
  21. democrossian

    Kedi

    Çok gergin ve endişeliyim. Bugün Pamuk'u veterinere götürüyorum. Umarım her şey yolunda gider.
  22. Elbette ve kesinlikle benim dışımdaki birisi benim çelişkimi çok daha iyi görür. Bu kaçınılmaz bir durum. Bunun böyle olduğunu kabul etmek durumundayız. Bu yüzden dostane ve iyi niyetli uyarılar herkes için değerlidir. Bu uyarılara değer vermek ve dikkate almak insanın olgunluğunu gösterir. Sanırsam iyi niyetli dostane uyarılar ile kusur bulma ve karalama amaçlı kötü niyetli çabaları ayırt etmek zor olmasa gerek. En kötüsü bu ikisini ayırt edememek ve dostlarını incitmek olmalı. İnsan buna düşmemeli. Bir kere görüş ayrılığı düşmanlık nedeni olamaz. Bunu kafaya bir yerleştirmek gerek. Düşmanlık ancak yapılan bir zarar verme eylemi ile oluşabilir. Farklı görüş ve inancı düşmanlık nedeni saymak insanlığa yakışmaz.
  23. Bir felsefe anlaşılır, yalın, net anlatılabilir olmalıydı. Felsefeden bahis açınca farklı bir dil kullanılacak diye bir gereklilik yoktur. Bir felsefe, herkesin yalın biçimde anlayacağı kadar net olmalıdır. Yoksa hayatın içinde olmaz.
  24. Elbette, zaten sende bu konuda hiç bir hata görmüyorum. Kendine yönelik sanman çok da doğal, çünkü sana yanıt veriyordum. Söz konusu forumdaş iletilerimde çelişki arama çabasını çok aşırı ve gereksiz biçimde ileri götürdü. O yüzden ona yönelik yanıt vermemeye karar verdiğim için öyle yazdım. Hayır, bulduğunu sandığı "çelişkiler" gerçekten çelişkili olsa, en başta ben rahatsız olurum. Öyle bir çelişki olsa, gideremezsem yazmayı bırakırım. Çelişkili söz söylemek beni çok rahatsız eder. Gerçek bir çelişkim olsun, bunu da gideremeyeyim, ben kendim yazmayı bırakır ve kendimi gözden geçiririm. Neyse, yalnız bir şey sormalıyım, qua felsefesi dini içeriği de olan bir görüş mü? Benim görüşümle kıyas ettiğine göre böyle bir anlam çıkıyor. Yani bir yanda qua görüşü, bir yanda dini olmayan görüş diye kıyasladığına göre, bu soruyu sormam kaçınılmaz.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.