-
İçerik Sayısı
341 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
13
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Zuhurat tarafından postalanan herşey
-
EVRİM'İN İŞLEYİŞİ (1): Genel Kavramlar, Mekanizmalar ve Yöntemler
Zuhurat şurada cevap verdi: GeceKuşu başlık Evrim Kuramı
Sevgili omar123 Tersinim teorisi diye bir kitap var ve burada maymunların atasının insan olduğu söyleniyor ve tersinim rumuzlu üye bu teoriyi savunuyor. Yani bu teoriye göre önce insan oluşuyor ve mükemmeliyeti giderek bozuluyor, böylece ortaya maymunlar çıkıyor. Gel gelelim sayısız fosil örneklerini inceleyen bilim adamları bu durumun tam tersini tespit ediyor. Hem de ilk rastlanılan fosil tarihlemesini 2 milyon yıl insan, 30 milyon yıl maymun için ortaya koyuyorlar. Değerli üyemizin iddiası ise bu tersinim teorisinin bilimle asla ters düşmediği. Bu sebeple şu başlıkta cevap vermesini bekliyoruz...- 12 cevap
-
- Evrim Üzerine
- ODTÜ Genetik Topluluğu
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
"Hayır" şıkkı olmayan seçmeli ders!..
Zuhurat şurada cevap verdi: Radya başlık Gazete Haberleri Paylaşımı
Dost düşman belli olsun hesabı he- 2 cevap
-
- Kuran- ı Kerim
- Peygamberimizin hayatı
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Seni özlemem için bana fırsat verir misin lütfen?
Zuhurat şurada yorum gönderdi Admin'nın blog başlığı içinde Admin Blog (Günlüğü)
İlişkide bitmiş bir şey yok bence. Admin çok haklı çünkü aşk özlemektir... En sevdiğiniz yemek bile sürekli yediğinizde iştahınızı açmaz olur ve aynı yemeği uzun bir aradan sonra yediğinizdeki ona karşı olan açlığınızı ve yerken aldığınız lezzeti hiç bir şeyde bulamazsınız. Özlemekten zarar gelmez, tam tersine susatır iyice sizi... -
Başbakan Erdoğan: "İmam Hatipler Göz Bebeği Olacak"
Zuhurat şurada cevap verdi: gloria başlık Güncel Konular
Dindar (Altın) nesil geliyor. Bilim nesli değil. İtaatkar ve Allah Allah nidalarıyla ölüme gidebilecek, dini benim anladığım gibi anlamalısın anlayışıyla yetiştirilmiş ve dolayısı ile sizin ağzınızdan çıkanı dini bir emir olarak algılaması hedeflenmiş, inançlı ama düşünmeyen kitleler yetişiyor. Yoksa düşünme yetisine sahip, kritik ederek dediklerinizin doğru olmadığını söyleme becerisine sahip, kontrol edilemez, itirazcı bir kitle ile hedeflere ulaşmak mümkün değil. Fareli köyün kavalcısı ne güzel masaldır, anlayana tabii.- 4 cevap
-
- 1
-
-
- Başbakan Erdoğan
- İmam Hatip
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Başbakan Erdoğan: "İmam Hatipler Göz Bebeği Olacak"
Zuhurat şurada cevap verdi: gloria başlık Güncel Konular
Eeee! Ağaç yaşken eğilir...- 4 cevap
-
- Başbakan Erdoğan
- İmam Hatip
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Hepimiz Bağlantılıyız - We Are All Connected
Zuhurat şurada yorum gönderdi Radya'nın video içinde Bilim-Teknik-Teknoloji Videoları
-
1916'da 1. Dünya Savaşı'nın Fransa cephesinde tek bir Alman keşif piyade askeri, tek başına bir Fransız kalesi olan Douaumont Kalesi'ni ele geçirdi. Kaleye giden ve Fransız birlikleri tarafından korunmayan bir tünel bulup, buna şaşırarak kaleye giren asker, düşmanların uyumakta oldukları görüp, kışlalarına kilitleyerek, kale kapılarını kendi adamlarına açtı. Daha sonra kalenin geri alındığı tarihin ünlü Verdun Savaşı'nda ise Fransızlar 100 bin kayıp verdi.
-
-
-
-
Madem varlığın acı vermiyor ona, madem ki ancak yokluğunda sevgini hissedebiliyor, öyleyse yokluğunla kalsın sevgili... Madem ki yokluğunla daha mutlu, o halde "yokluk" senin bu aşk için büründüğün son kimlik olsun...
-
Aslında yokum ben bulutlarla çizilen bir imgeyim yalnızca. Ne rüzgarın akışına bırakabilirim kendimi ne de dalgalarına deryanın.. Aslında yokum ben, sahte yakamozlarla örtülü bir düşüm belkide. savurup dururum boşluğu, hiçlik deryasında daracık bir gemide...
-
-
CANLILIĞIN EVRİMİ (1): "Canlılık" ve "Cansızlık" Kavramları.
Zuhurat şurada cevap verdi: GeceKuşu başlık Evrim Kuramı
- 17 cevap
-
- Evrim Üzerine
- ODTÜ Genetik Topluluğu
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Bu saydıklarınızın Hristiyan dinine özel olduğunu da nereden çıkarttınız. İnsan olduğumuz için utançla yüzlerimizi kızartanları sayarken Yezid'i, Haccac-ı Zalim'i, Ladin'i, Saddam'ı, Taliban'ı, islami terör örgütlerini Hristiyan dinine özel mi algılıyorsunuz. Engisizyon mahkemeleri, zindanlarda çürütülen, diri diri yakılan insancıkları, şeriat mahkemeleri ve uygulamalarından farklı mı buluyorsunuz. Cennetten parsel parsel arsalar satan suistimalcilerin ise Hristiyanlara özel olduğunu düşünmek ise güncel haberleri dahi takip etmediğinizi gösteriyor. Sonra demişsiniz ki: Çünkü; Hitler Mein Kampf (Kavgam) adlı hayatını ve görüşlerini açıkladığı kitabında; "Kendinin Yahudiler'le, Tanrı adına mücadele eden bir elçi olduğunu" yazmıştır. Reichstag konuşmasında ise "Hitler Almanyası kilise ile devlet birleştirdi. Askerlerine tanrı bizimledir yazan kemer tokaları taktırtıp, rahipler tarafından kutsal su serptirtmiştir. Devleti kiliseyle birleştirip, Almanya'yı bir Hristiyan ülkesi haline getirmiştir." "Hitler seeking power, wrote in mein kampf. "... i am convinced that i am acting as the agent of our creator. by fighting off the jews. I am doing the lord's work." years later, When in power, he quoted those same words in a Reichstag speech in 1938. Hitler's germany amalgamated state with church. Soldiers of the vermacht wore belt buckles inscribed with the following: "gott mit uns" (god is with us). His troops were often sprinkled with holy water by the priests. It was a real christian country whose citizens were indoctrinated by both state and church to blindly follow all authority figures, political and ecclesiastical." Diğer bir makalede ise hristiyanlıktan ziyade pagan inancı üzerinde duruluyor: "Hitler's references to providence and god and the ritualistic pageantry of nazism were more than likely pagan than christian. Earthly symbols of german valour and teutonic strength were to be worshipped - not the forgiving, compassionate representative of an "eastern mediterranean servant ethic imposed on credulous ancient germans by force and subterfuge" (the phrase is burleigh's own, in michael burleigh, the third reich: a new history, pan, 2001). A hitler youth marching song (grunberger, a social history) illustrates it: We follow not christ, but horst wessel, Away with incense and holy water, The church can go hang for all we care, The swastika brings salvation on earth. " Kaynak 1: http://www.infidels.org/library/modern/john_murphy/religionofhitler.html Kaynak 2: http://wiki.answers.com/Q/What_religion_did_Hitler_say_he_was_if_any Kaynak 3: http://en.wikipedia.org/wiki/Adolf_Hitler%27s_religious_beliefs Sonuç olarak Hitler, gereğinde dini, gereğinde ahlağı, gereğinde Darwin gibi bir bilim adamının bulgularını yani kısacası otoritesini sağlayabilmek için her türlü doneyi kendi lehine çarpıtarak, bozuk ahlak anlayışına destek olarak göstererek dünyayı savaşa sürükleyen ve faşizm için yaşayan ve güç hırsı olan bir akıl hastası diktatördü.
-
bal tanem
Zuhurat şurada yorum gönderdi Tinkerbell'nın galeri fotoğrafı içinde Üye Fotoğraf Galerileri
-
tatlı şey seni :)
Zuhurat şurada yorum gönderdi Tinkerbell'nın galeri fotoğrafı içinde Üye Fotoğraf Galerileri
-
Doktora şok suçlama! "Isırarak kopardığı kulağımı ağzında geveleyerek yere tükürdü!" Konya'nın Seydişehir ilçesinde tartıştığı doktor tarafından sağ kulağının bir kısmı ısırılarak koparıldığı iddia edilen eczacı kalfası Kenan Aksakal, doktorun kulağını ağzında geveleyerek yere tükürdüğünü, ardından olay yerini terk ettiğini söyledi. Gökhüyük köyünde üç gün önce tartıştığı aile hekimi Dr. Ahmet Ö. tarafından sağ kulağının bir bölümü boğuşma sırasında kopan eczacı kalfası Kenan Aksakal'ın (29)Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ndeki tedavisi tamamlandı. Aksakal, hastane odasında gazetecilere yaptığı açıklamada, yanında getirilen kulak parçası çok ezildiği ve tahrip olduğu için yerine dikilemediğini söyledi. Görev gereği gittiği Gökhüyük köyünde mobil hizmet verilen yerde doktorun, içeri girdiği için kendisine tepki gösterdiğini hatırlatan Aksakal, içeriye girmemesi için hiçbir nedenin olmadığını öne sürdü. Dışarıda çalışmak için rahat bir ortam olmadığından içeriye girdiğini savunan Aksakal, ''Ebe hanım içerideki sehpayı vermek isteyince doktor yine sert üslupla dışarıya çıkarken bana hakaret etti. Ben de arkamdan konuşmaması gerektiğini söyledim. Bugüne kadar bir çok doktorla çalıştım. Ancak hiç böyle tepki görmedim. Çok zoruma gitti. Dışarıda ağladım'' dedi. ''BABA KULAĞINI TAMİR ETTİRELİM'' Durumu anlattığı eczane sahibinin doktorla görüştüğünü anlatan Aksakal, şunları kaydetti: ''Eczane sahibi ortada bir sorunun olmadığını çalışmaya devam etmemi söyledi. Mesai bitiminde doktorun yolunu kesme gibi bir durum söz konusu değildir. Ben onunla konuşmak ve ortada bir problem varsa çözmek için yanına gittim. Hatta bir hatam varsa özür bile dileyecektim. Doktor beni görünce yine sert bir üslupla konuşacak bir şeyi olmadığını belirterek beni itekledi. Ben de onu itekledim. Kavga etmeye başladık. Boynumu sıkıştırdı. Dişlerini gördüğümde bir yerimi ısıracağını ya da ısırdığını fark ettim. Yüzümde çok kötü bir ağrı oldu. Kulağımın bir bölümünün doktorun ağzında olduğunu gördüm. Isırarak kopardığı kulağımı ağzında geveleyerek yere tüküren doktorun yeminine ne oldu? Beni orada bırakıp gitti.'' 3,5 yaşındaki oğlunun ''baba kulağını tamir ettirelim'' dediğini, kendisinin ise cevap veremediğini anlatan Aksakal, psikolojisinin ve moralinin çok bozuk olduğunu söyledi. Konya İl Sağlık Müdürü Hasan Küçükkendirci olay sonrası yaptığı açıklamada, görevli doktora yapılan saldırıyı kınamıştı. OLAYI GERÇEKLEŞTİRDİĞİ İDDİA EDİLEN DOKTOR AHMET Ö: ''Eczacı kalfası başıma kafası ile vurduktan sonra burnumdan kan boşaldı. Yaşadığım acıyla kendimi kaybettiğim için sonrası yaşananları hatırlamıyorum. Kulağının koptuğundan haberim yok. Bu konuda bilgi sahibi değilim. Zaten bilinçli bir insanın böyle bir şey yapması mümkün değil. Her şeyden önce ben bir doktorum. Görevimi engellemeye çalışan ve beni darp eden Kenan Aksakal hakkında hukuki mücadeleyi başlattım.''
-
Hz. İsa Yardıma Gelirse - Gülmekten Kırılacaksınız
Zuhurat şurada yorum gönderdi Admin'nın video içinde Komik Videolar
-
-
Mantığı iyice anlamamız için öncelikle bu yazıyı bir okuyalım.
-
Tanrının Varlığı Konusunda Ortaya Atılan Ontolojik Kanıtlar Buna varlıkbilimsel kanıt da denir. İlk kez Aziz Anselm (1033-1109) tarafından kullanılmıştır. Tanrı burada "mutlak olarak mükemmel varlık"tır. Varlığı zorunludur. Kendisinden daha mükemmeli tasavvur edilemeyen varlıktır. Bu durumda düşüncenin en mükemmel konusu Tanrı'dır. Ontolojik kanıt denilmesi, Tanrı'nın varlığının Onun var olmasıyla kanıtlanmasından ötürüdür. Düşüncede özü itibarıyla varlığı zorunludur, bir an için bile yok sayılması mantıksal olarak imkansızdır. Çünkü Tanrı'nın var olmadığını düşünmek, onun en mükemmel bir varlık olmadığını söylemek anlamına gelir, bu ise var olmak niteliğinin eksilmesi demektir. Noksan bir varlığın Tanrı olması düşünülemez bile. Onun dışındaki var olan şeyler de ona katılarak ondan pay alarak, "varlık" kazanırlar. Tanrı, mutlak varlık, mutlak iyidir. O, Platon'un ideasına; yani tümel kavramları gerçek varlık sayan kavram realizmine dayanarak Tanrı'nın varlığını ispatlamaya çalışmıştır. Bu doğaldır; çünkü ona göre bilmek, düşünmektir. Hakikat de ispat edilerek bilinir. Bu anlamda, bilgi, gerçeğe uygunluktur. R. Descartes Düşünceler (Meditations)[1] isimli eserinde bu kanıtı şöyle açıklamaktadır: Ben, en yüce derecede yetkin varlık olan Tanrı fikrini zihnimde taşıyorum. Mükemmellik niteliklerinin birinden mahrum olan bir varlık, en yüce yetkin varlık olamaz. Öyle ise Tanrı'nın, yani en yüce derecede olgunluğa sahip varlığın, mükemmellik niteliklerinden mahrum olduğunu düşünmek çelişki ortaya çıkarır. Varlık, bir yetkinlik niteliğidir. Öyle ise varlıktan mahrum olmak, yetkinlikten mahrum olmak demektir. En yetkin varlık olan Tanrı'nın varlıktan mahrum olacağını söylemek, çelişki doğurur. O halde, Tanrı'nın var olması, Tanrı kavramının ayrılmaz bir parçasıdır. Sonuç olarak, Tanrı gerçek anlamda vardır. Descartes'in bu kanıtı, bütün maddelerin önüne yerleştirilmesi gerekli olan şu kanıta dayalıdır: Eğer A'nın B'yi mantıken içerdiği açık ve seçik olarak görülürse, A'nın B'yi hakikatte de içerdiği anlaşılır. Buna göre Descartes, mükemmel varlık kavramıyla başlıyor, sonra böyle bir varlık için "varlığını zorunluluğu"nu öne sürüyor; yani bir bakıma "zorunlu varlık"ı orta terim olarak takdim ediyor ve sonunda kavramdan gerçekliğe geçiyor. Demek ki Descartes'e göre Tanrı adeta her yarattığı insanın ruhuna "mükemmel varlık" fikrini mühürlüyor. Spinoza ise ontolojik kanıta Ahlak[2] isimli eserinde yer veriyor. Ona göre Tanrı hakkında bir fikre sahip olmak bir cevheri algılamaya çalışmak gibi bir olaydır. Varlık cevherin anlamına aittir. Öyle ise, Tanrı varlığı zorunlu olan bir cevherdir. Leibniz'e göre ise, kudret, ilim ve irade sıfatları varlık kavramı ile tutarlılık oluşturmaktadır. Tanrı'yı kendi kendisiyle tutarsız kılacak, yani O'nun bilgi, kudret ve iradesini zorlayacak hiçbir sınırlama bulunamaz. O halde, Tanrı fikri mantıken sağlam ve tutarlıdır. Buradan "Tanrı zorunlu olarak vardır" tarzında çelişki oluşturmayan bir sonuca gidilir. İslam filozofu Farabi'ye baktığımızda varlığı "vacib" ve "mümkün" şeklinde ikiye ayırarak bu kanıtı Tanrı'nın varlığını ispat için kullandığını görürüz. Varlığı zorunlu (yani vacibu'l vucud) olan Tanrı, ilk nedendir. Varlığını başka bir varlıktan almadığı için inkar mümkün değildir. Mükemmel Tanrı saf düşünce(akıl-intellectus), saf düşünen (akil, intellegens) ve saf düşünülen (makul, intellectum)dir. Bu niteliklere sahip olmak O'nu her şeyden ayrı tutmaktadır. Klasik Felsefeciler tarafından savunulan ontolojik kanıt yani varlık bilimsel kanıt yirminci yüzyıl düşünürler olan Charles Hartshorne, Norman Malcolm ve Alvin Plantinga tarafından da savunulmuştur. Anselm'in bu kanıtı geliştirmesi aslında Kutsal Kitap'ta Mezmurlarda var olan Akılsız içinden, "Tanrı yok!" der (Mezmur 14:1) sözü üzerinde yazdıkları ile ortaya çıkmıştır. Bu yazıların bulunduğu Anselm'in kitabının orijinal adı Proslogion'dur.[3] Bu yazılarında özetle ifade etmek istersek Anselm; 1. Tanrı en yüce mümkün olan varlıktır. 2. Tanrı en azından her kesin aklında ya da anlayışında vardır. 3. Akılda olan en yüce varlık gerçekte olan en yüce varlık kadar yüce olamaz. 4. Eğer Tanrı yalnızca akılda en yüceyse o zaman varlığı mümkün olan en yüce varlık olamaz. 5. O zaman Tanrı akılda olduğu gibi gerçekte de vardır. Klasik ontolojik kanıta yöneltilen bir takım eleştiriler olmuştur. İlk itiraz Thomas Aquinas'tan gelmiştir. Ona göre Tanrı'nın varlığını Tanrı'nın etkinliklerinden anlamak gerekir. Alemden yola çıkmak gerekir. Bir anlamda psikolojik veya analitik değil, sentetik açıdan bakmak gerekir demektedir. Kant'ta Aquinas'ın bıraktığı yerden devam etmiştir. Bu tarz eleştirileri önceden gören Descartes "Tanrı'yı düşündüğüm için o var değildir. O var olduğu için ben onu düşünüyorum." Tanrı'nın varlığını düşünüyorum o halde O vardır değil. O var olduğu için Tanrı'nın varlığını düşünüyorum şeklinde karşı eleştirilere adeta bir ön cevapta bulunmuştur. Yirminci yüzyıl düşünürü Norman Malcolm'a göre şöyle bir akıl yürütme bu tarz eleştirilere adeta bir cevap oluşturmaktadır: 1. Eğer Tanrı varsa onun varlığı gereklidir. 2. Eğer Tanrı yoksa, onun varlığı imkansızdır. 3. O zaman Tanrı ya vardır ya yoktur. 4. Tanrı'nın varlığı ya gereklidir ya da imkansızdır. Yani çelişki vardır. 5. Tanrı'nın varlığı mümkündür. İmkansız değildir. Yani çelişki ispatlanamamıştır. 6. O zaman Tanrı'nın varlığı gereklidir. Karl Barth'a göre Anselm'in ontolojik kanıt görüşü bir kanıt değil iman açısından kabul edileni daha derinden anlamaya çalışmaktır. Bütün bunlara bakarak aslında Anselm'in "Ontolojik Kanıtının" gerek Tanrı'nın varlığının kanıtı açısından gerekse imanın daha derinden anlaşılması açısından çok büyük rol oynadığı hiç kuşkusuz ortadadır. Özellikle Teist görüşün karşısında yer alan Ateistler için oldukça zorlayıcı bir yaklaşımdır; çünkü p'nin varlığının inkarının gerçekleşmesi için p'nin gerçekten söz konusu bile edilememesi gerekir. Dipnotlar [1] Descartes, Philisophical Works of Descartes, s.180 [2] Ethics, s.78 [3] Ontolojik kanıt tartışması kitabın iki ve üçüncü bölümünde yer almaktadır Derleyen: Sosyolog Ömer YILDIRIM
-
Sadece davranışlarına bakılarak 20 milyondan fazla çocuk çeşitli "ruhsal bozukluklar" ile etiketleniyor. Beyin taraması, röntgen, genetik veya kan testleri olmadan psikolojik rahatsızlıklar ile damgalanıp, tehlikeli psikiyatrik ilaçlar almaları tavsiye ediliyor. Oysa ki onlar aslında ... Oppositional Defiant Disorder (karşı gelme bozukluğu) = Leader (Lider) Bipolar Disorder (Manik Depresyon) = Artist (Sanatçı) Personality Disorder (Kişilik Bozukluğu) = Philosopher (Filozof) Social Anxiety Disorder (Sosyal Anksiyete –Kaygı- Bozukluğu) = Humanitarian (İnsancıl, yardımsever) General Anxiety Disorder (Genel Anksiyete –Kaygı- Bozukluğu ) = Activist (Eylemci) Attention Deficit Disorder (Dikkat Eksikliği) = Inventor (Mucit) Attachment Disorder (bağlanma bozukluğu) = Healer (iyileştirici, çare) Conduct Disorder (çocuklukta antisosyal kişilik bozukluğu) = Revolutionary (devrimci) ADHD (Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite) = KID (Çocuk) İlaçlara başlamadan önce iyi düşünün...