Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Kuran'da Miras Paylaştırmada Matematiksel Hata.


TAKLAMAKAN

Önerilen İletiler

Miras davasına bakan hakim: (daha doğrusu kadı herhalde)

 

 

 

Davacı: "Hop hakim, pardon kadı bey, burası El Ezher değil, duruşma salonu! Vaazınızı gidin camide verin. Kurân'da bana verilecek pay açıkça yazılmış, ben hakkımı istiyorum. Sizin verdiğiniz para, Kurân'da açıkça yazılan paydan düşük! Ben hakkımı istiyorum. "Ortada olan para bu, sana hakkını verirsem, öbürlerine para kalmıyor, ben ne yapayım" filan anlamam. Onu ulemaya, avlcilere sorarsınız. Daha oranları bile denk getiremeyen bir kitaba dayalı hukuk yapmasaydınız, laik hukukun suyu mu çıkmıştı? Millet gül gibi laik hukukta tıkır tıkır hakkını alırken, biz burada niye bir oranları bile denk getiremeyen bir kitaptan alınmış hukukla boğuşuyoruz? Daha burdan çıkınca bu sizin getirdiğiniz hukuk yüzünden karıma "aaa? Senin burnun da annemin burnuna ne kadar benziyor?" diye ağzımdan kaçırmışım, sizin bu hukukunuza göre zıhar mı hızar mı ne, öyle bir şey oluyormuş, iki ay oruç tutacam. Ne işlerle uğraşıyoruz yahu! Ben en iyisi çıkınca doğru havaalanına gidip bir New York bileti alayım, dönüşsüz! Aman üç kuruş miras da beytülmalınıza kalsın, fakirlere dağıtırsınız, yalnız deniz fenerine vermeyin bi zahmet, ben vaz geçtim..."

 

Vermiyorum kardeşim miras falan, ben kadı değilmiyim, vermiyorum işte! Hadi bakim... allah allah ya!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

brain slapper alıntılamış ve cevaplamış.

''

 

ALINTI(hanif_42 @ 30-09-2008, 02:10)

 

''Burda yaptığınız olay şu siz verilen payı paydanın böleni olarak ele alıyorsunuz. Halbuki olay o değildir ve doğrusu hissedarların birbirlerine karşı olan paylarıdır.''

 

 

Kuran, yani sizin inancınıza göre "herşeyi yaratan ve bilen Allah", doğru düzgün ifade edememiş mi?

Ayette gayet açık bir şekilde bırakılan malın falanca kısmı şuna, filanca kısmı buna deniyor.

Muhammed'i kurtaracağım endişesiyle, inancının diğer unsuru olan Allah'ı düzgün ifade edememekle, beceriksizlikle mi suçluyorsun?

 

''

 

Sıkıntı aslında kur an dan kaynaklanmıyor. Asıl görememekten kaynaklanıyor.Kısaca kör olmaktan.Dolayısıyla ifadelendirmede herhangi bir arıza söz konusu değil...Ve burda endişelenecek bir şeyde yok. diğer taraftan evrensel normlardan 10 tane saymanızı rica etmiştim ne cevap vermişsiniz..

 

 

İnsanların yarattığı değerlere, bilgiye bak, neyin ortaya konduğunu, neyin üzerinde olduğumuzu görürsün.

İnsanları inançlarına, düşüncelerine, renklerine, ırklarına, cinslşerine göre ayırmayan bir düzenin yerleşmesini sağlamak.

Her insanın ifade ve tercih özgürlüğüne saygı duyan, baskıcılıktan ve dayatmadan uzak bir sistemin oluşmasına katkıda bulunmak.

Din adına, ideoloji adına insanlara zulüm yapılmasını, işkence edilmesini, insanların katledilmesini önlemek.

 

 

Sorduğum soruda özellikle rica ettiğim husus adres gösterilmeyip adresin içindeki bilgiden örnekler verilmesiydi ama hala aynı şekilde davranıyorsunuz ve bu açıkçası üzücü bir durum ve hala bir şey üzerinde olmadığınızı gösterici bir durum. Diğer taraftan insanların yarattığı değerlere diye başlamışsınız istiyorsanı bir kaç tane örnek vererek ben bunu izninizle somutlaştırayım

 

Her yıl Rusyada 10.000.000 milyon bebek kürtaj yoluyla katledilmekte.

Her yıl amerikada 6.000.000. milyon bebek kürtaj yoluyla katledilmekte

Bu rakam avrupada 4 türkiyedeyse yaklaşık 2 milyondur..

 

Cinayet soygun gibi adli suçlara girmeyeceğim ehrhalde bunları insanlığın ortaya koyduğu değerler olarak algılamakta fayda var.Çünkü genelde aile planlamasına giriyor diye düşünüyordur ateistler..

Ve yine

 

İnsanları inançlarına, düşüncelerine, renklerine, ırklarına, cinslşerine göre ayırmayan bir düzenin yerleşmesini sağlamak.

Bunu ifadelendirmişsiniz. Kur an ı Kerim dışında hiç bir öğreti ve hiç bir bilgi bunu tam anlamıyla vermez ve uygulamazda.Dolayısyla burda saldırdığınız din aslında savunduğunuz derğeleri koruyan dinin bizati kendisidir bu bağlamda.

 

son olarak

Din adına, ideoloji adına insanlara zulüm yapılmasını, işkence edilmesini, insanların katledilmesini önlemek.

bu ifadenize karşılık Kur an ı Kerim de verilen anlayışı vermekte fayda vardır

Ölçü şudur

Bir Canı haksız yere öldürmek tüm insanlığı öldürmek gibidir.Ve yine Bir canı kurtarmak tüm insanlığı kurtarmak gibidir.

 

Bu küçümsediğiniz sözün insanlara verdiği anlayıştır.

 

selamlar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben onlarin sozlerine bina en o yaziyi alintiladim,

Haniminin ismi, aiyse olmus baskasi olmus, farkeden bir sey yok kafedengi.

Evlenme yasiyla ilgili ayet yine nisa suresinde,

 

[004.006] [DI] Yetimleri, evlenme çağına gelene kadar deneyin; onlarda olgunlaşma görürseniz mallarını kendilerine verin; büyüyecekler de geri alacaklar diye onları israf ederek ve tez elden yemeyin. Zengin olan, iffetli olmağa çalışsın, yoksul olan uygun bir şekilde yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, yanlarında şahid bulundurun. Hesap sormak için Allah yeter.

 

Benim ayetlerle bir sorunum yok,

sorun rivayetlerde,

zaaten ateist arkadaslarin saldirilarida rivayetlerden kaynaklanmaktadir.

Onlarin saldirilari rivayetlerden kaynaklaniyor diye rivayetleri tanimiyor degilim.

Rivayetlerin cogu kuran ayetlerine ters,

Ters olmayan sozu ister en koyu ateist soylesin alirim,

ateistin soylemis oldugundan degil, kurana uygunluk arzettiginden alirim.

Bilmem anlatabildimmi?

kafedengi

selam ve dua ile.

Evren.

 

olcu tabııkı kur'an ı kerımdır. buna hıcbır ıtırazım yok. ancak ateist arkadaslarin saldırılarının rivayetler olması sebebı ıle yahut gercekten kur'an olcusune uymayan bazı rıvayetlerden dolayı butunune karsı cıkmak pıre ıcın yorgan yakma kolaycılıgıdır.

 

zoru secıp dogruyu yanlıstan ayırma cabasında olunmalıdır kanaatımce. basaramasak bıle.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

isin aslinda söyle bir gercek yatiyor. ben inancli bir müslümanim, daha cok inanan bir insanim diye tanimliyorum kendimi. Ama üfürükten degil, gercekten inaniyorum, o acidan ateist arkadaslardan kendimi ayri tutmam gerekir, her ne kadar everim teorisinden bir cok bilimsel gercege set cekmiyor olsamda.

 

bu konunun özünde su var, hala yazilan islamda ve yasanilan islamda ateistlerin agzina sakiz oldugumuz sorunlarla kendimizi kemiriyoruz. islam modernistleri maalesef düsüncede kuranin mahiyeti de dahil islam tarihi ve sünnet konusunda metodolojide veya incelemedeki yöntem biciminde büyük bir hamle söyle dursun, hic bir hamle yapamiyor, daha dogrusu yapanlarin karsisina ihtisamli bir fil veya dinazor gibi dikiliyorlar ve sonrasi malum. önümüzdeki yüzyillarda bu noktada gelismelerin yasanacagi malum. kuran ve sünnet de dahil bir cok alanda bu ve benzeri savunulmasinin tamamen duygu birligi esasina göre yapildigi yanlisliklar var. Vahiy kavramindan kuran kavramina kadar bir dizi yeni acilimlar var ama kabul görmüyor. Dahasi bu acilimlar atesit bir kaymaya yol vermekten cok inancin felsefi temelini yeniden olusturarak hakettigi yere getirmek icin. Ateist arkadaslarinda bu konulari dile getirirken reddedilmesi gereken anlamsiz kurgular gibi lanse etmek veya alayci tutumlar icine girerek niyeti basta ortaya koyarak bir tartisma platformunu ta basindan fiseklemek yerine bu elestirilerin yapici olabilmesi adina, samimiyet adina bu konuda dinin algilanmasinda ve yorumlanmasinda olabilecek evrilmenin nasil olabilecegine yönelik fikir verebilir diye düsünüyorum. Cok mu arkadaslar, icinizden sizi hayir hayir diye gidikliyorlarmi (ayni sorunun mislini fikir tutulmasini her sey pahasina savunmayi anlamli kilmayi sorunu cözmekten daha üstün gören inancli arkadaslarada yöneltmek isterdim)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hala yazilan islamda ve yasanilan islamda ateistlerin agzina sakiz oldugumuz sorunlarla kendimizi kemiriyoruz. islam modernistleri ......... hic bir hamle yapamiyor, daha dogrusu yapanlarin karsisina ihtisamli bir fil veya dinazor gibi dikiliyorlar ........ Vahiy kavramindan kuran kavramina kadar bir dizi yeni acilimlar var ama kabul görmüyor. Dahasi bu acilimlar atesit bir kaymaya yol vermekten cok inancin felsefi temelini yeniden olusturarak hakettigi yere getirmek icin.

http://www.turkish-media.com/forum/index.p...st&p=729066 linkinde kutsallıklar bağlamı hakkında önerilerim var.

 

Herkese gönlünce bir bayram diliyorum...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Eğer avliye vb. uygulamaların İslam hukuku kaynaklarındaki yerinden bahsediyorsanız o ayrı; ben bilgililere bırakır ve bilgileri ilgiyle takip ederim ama daha başta yeterli olmadığımı belirtmeme rağmen yazmak zorunda kalmam da işin matematik oyununa dökülüyor olmasındandı mesela; anlatabiliyor muyum???

Belli ki yenisiniz ve sanırım bu yüzden daha önyargısızsınız ama bu gibi iddiaların hangi ortamlardan geldiğini ve nasıl bir amaç ve üslupla savunulmaya çalışıldığını görmek insana "bildiği kadarıyla da olsa" yazma ihtiyacını hissettiriyor...

 

Yani kalkıp da hukukta her somut duruma sabit bir şeyi getirmenin hele de bu konularda mümkün olamayacağını, oranların nasıl algılanacağını ya da dağıtımın yine mirasçıların birbirine göre durumunu değiştirmeden yani "adalet" gözetilerek ve matematik içerisinde işleme devam ederek tamamlandığını anlatmak herhalde "alay"la açıklanamaz...

 

Söylediğim gibi; "bu meselede bu yöntem yanlıştır izlenmesi gereken daha adaletli yol şudur(mesela Arapça'dan gelinerek bizim mealden göremediğimiz bir duruma değinilebilir)" denebilir ama kaynağa bağlı kalarak eşitlik üzerinde yapılan işlemi göstererek "hata düzeltiliyor" demek "Kur'an her somut durumun oranını ayrı ayrı veriyor" demeyi de gerektirir, bu var mı ortada??? Hayır, mealinden gördüğümüz kadarıyla belirli durumlarda miraçıların nasıl oran alacağı belirtilmiş genel kurallar gösterilmiş; he siz yine dersiniz ki "hayır efendi, aslı şöyledir; Arapça'da şöyle geçer", bakarım; bilen varsa ona da sorarım ve ilgiyle takip ederim...

 

Buraya da diyanetteki ilm-i halden miras hukukunun bağlantısını vereyim:

 

Miras Hukuku:

 

Burada yüksek sesle dile getirilen mesele hiç de gizlenmemiş zaten; altıncı paragrafta çok açık ve net görülebilir...

 

Ve bunun mümkün olmasında en önemli nokta başlangıçta açıkça ortadadır; ikinci paragrafta genel bir açıklama mevcut...

 

Aksi görüşler de bilgi getirdiği sürece dinlenir tabii; bunları işin uzmanlarına bırakırız...

 

Ek: Baştan alıntı yaptım ama kaynağa yönlendirmek ve daha bütün bir bilgi edinilmesinin yararını vurgulamak adına sadece paragraf belirtmeye karar vererek iletiyi düzenledim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Öncelikle herkese merhaba

Sorulan soruya karşılık yapılan yorumların neredeyse tamamını okudum.Eğer en ufak bir miras paylaşımında matematik hatası yapılmışsa başka başka hataların da olması lazım gelir diye düşündüm forumu epey bir inceledim neredeyse sorularımın hepsine cevap buldum.

Öncelikle hataları açıklayan arkadaşlara tşk etmem lazım nicedir kafamı bulandırıyordu bu din(islam) konusu.

Bir zamanlar körü körüne inanmamızın istendiği islam ve kitabının ekip işi olduğuna dair en güzel delil de sanırım bu matematiksel hata konusu.

Peygamberin(!) cinsel ilişki mevzusu,cinsel ilişkinin sırası,cennette vadedilen şeylerin arap erkeğinin ve insanının hayran olduğu şeyler olması,koskoca allah'ın işinin kalmamış olup peygamberin(!) evlatlığının karısını elinden alıp sevgili habibine nikahlaması,beni kureyza katliamı ve daha nice örnek islamın kurnaz bir ekip işi olduğuna yeterince açık deliller.

 

Ve uzun zamandır düşündüğüm birşey vardı tebbet suresi hakkında.Diyelim namazda fatiha'dan sonra okunacak bir sure olarak tebbet suresini seçtiniz.

1. si Koskoca allaha münacaattasın sen allah la yakınlaşma anındasın ve çıkıp türkçe çevirisiyle'' ebu lehepin elleri kurusun.Kurudu da zaten'' diyeceksin sormazlar mı bu allah bu kadar küçük şeylerle uğraşacak kadar aciz mi bir kulunu idare edemeyip de sonra normal bir insan gibi beddua ediyor bu kuluna?

2. si İlkinde söyledim sonuçta allah la münacaattasın yani bir bakıma dua ediyorsun allah ına ama dua yerine allahın bir kuluyla hesaplaşmasını okuyorsun acizliğini farkında olmadan gösteriyorsun ve ayrıca dua değil de beddua ediyorsun.

 

Matematik hesabı konusuna gelince konuyu açan arkadaşın dedikleri aynen geçerlidir yani matematik hatası sabittir ayette.

Dinle hesaplaşmama yardımcı olan tüm arkadaşlara teşekkürü borç biliyorum.

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Öncelikle herkese merhaba

Sorulan soruya karşılık yapılan yorumların neredeyse tamamını okudum.Eğer en ufak bir miras paylaşımında matematik hatası yapılmışsa başka başka hataların da olması lazım gelir diye düşündüm forumu epey bir inceledim neredeyse sorularımın hepsine cevap buldum.

Öncelikle hataları açıklayan arkadaşlara tşk etmem lazım nicedir kafamı bulandırıyordu bu din(islam) konusu.

Bir zamanlar körü körüne inanmamızın istendiği islam ve kitabının ekip işi olduğuna dair en güzel delil de sanırım bu matematiksel hata konusu.

Peygamberin(!) cinsel ilişki mevzusu,cinsel ilişkinin sırası,cennette vadedilen şeylerin arap erkeğinin ve insanının hayran olduğu şeyler olması,koskoca allah'ın işinin kalmamış olup peygamberin(!) evlatlığının karısını elinden alıp sevgili habibine nikahlaması,beni kureyza katliamı ve daha nice örnek islamın kurnaz bir ekip işi olduğuna yeterince açık deliller.

 

Ve uzun zamandır düşündüğüm birşey vardı tebbet suresi hakkında.Diyelim namazda fatiha'dan sonra okunacak bir sure olarak tebbet suresini seçtiniz.

1. si Koskoca allaha münacaattasın sen allah la yakınlaşma anındasın ve çıkıp türkçe çevirisiyle'' ebu lehepin elleri kurusun.Kurudu da zaten'' diyeceksin sormazlar mı bu allah bu kadar küçük şeylerle uğraşacak kadar aciz mi bir kulunu idare edemeyip de sonra normal bir insan gibi beddua ediyor bu kuluna?

2. si İlkinde söyledim sonuçta allah la münacaattasın yani bir bakıma dua ediyorsun allah ına ama dua yerine allahın bir kuluyla hesaplaşmasını okuyorsun acizliğini farkında olmadan gösteriyorsun ve ayrıca dua değil de beddua ediyorsun.

 

Matematik hesabı konusuna gelince konuyu açan arkadaşın dedikleri aynen geçerlidir yani matematik hatası sabittir ayette.

Dinle hesaplaşmama yardımcı olan tüm arkadaşlara teşekkürü borç biliyorum.

 

Sayın styxonawaits,

 

Burada yazan dinsizlerin hepsi zamanında müslüman insanlardı.

Bilgi ucuz ve ulaşımı kolaylaştıkça bizler, şüphelerimizi tereddütlerimiz internet üzerinden paylaştık.

Yalnız olmadığımızı, bizim gibi düşünen binlerce insan olduğunu gördük.

Birimizin göremediğini, diğerimiz gördü.

İrdeledik, sorguladık, ve 1400 yıldır süren bu yalandan kendimizi sıyırmayı başardık.

 

 

Ben burada uzun süredir yazarım. Tebbet Suresinin "evrensel niteliği olmayan" bir bedduadan ibaret olduğunu söyledim geçtim.

Ama, mesela sen, benim farkedemediğim bir hususu yakalamışsın. İletinde renklendirdim.

Katkılarının devamını bekleriz.

 

Dinlerden özgürlüğe hoşgeldin.

 

Saygılar, sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Öncelikle herkese merhaba

Sorulan soruya karşılık yapılan yorumların neredeyse tamamını okudum.Eğer en ufak bir miras paylaşımında matematik hatası yapılmışsa başka başka hataların da olması lazım gelir diye düşündüm forumu epey bir inceledim neredeyse sorularımın hepsine cevap buldum.

Öncelikle hataları açıklayan arkadaşlara tşk etmem lazım nicedir kafamı bulandırıyordu bu din(islam) konusu.

Bir zamanlar körü körüne inanmamızın istendiği islam ve kitabının ekip işi olduğuna dair en güzel delil de sanırım bu matematiksel hata konusu.

Peygamberin(!) cinsel ilişki mevzusu,cinsel ilişkinin sırası,cennette vadedilen şeylerin arap erkeğinin ve insanının hayran olduğu şeyler olması,koskoca allah'ın işinin kalmamış olup peygamberin(!) evlatlığının karısını elinden alıp sevgili habibine nikahlaması,beni kureyza katliamı ve daha nice örnek islamın kurnaz bir ekip işi olduğuna yeterince açık deliller.

 

Ve uzun zamandır düşündüğüm birşey vardı tebbet suresi hakkında.Diyelim namazda fatiha'dan sonra okunacak bir sure olarak tebbet suresini seçtiniz.

1. si Koskoca allaha münacaattasın sen allah la yakınlaşma anındasın ve çıkıp türkçe çevirisiyle'' ebu lehepin elleri kurusun.Kurudu da zaten'' diyeceksin sormazlar mı bu allah bu kadar küçük şeylerle uğraşacak kadar aciz mi bir kulunu idare edemeyip de sonra normal bir insan gibi beddua ediyor bu kuluna?

2. si İlkinde söyledim sonuçta allah la münacaattasın yani bir bakıma dua ediyorsun allah ına ama dua yerine allahın bir kuluyla hesaplaşmasını okuyorsun acizliğini farkında olmadan gösteriyorsun ve ayrıca dua değil de beddua ediyorsun.

 

Matematik hesabı konusuna gelince konuyu açan arkadaşın dedikleri aynen geçerlidir yani matematik hatası sabittir ayette.

Dinle hesaplaşmama yardımcı olan tüm arkadaşlara teşekkürü borç biliyorum.

 

saygılar

 

hosgeldınız

 

sızdemı ımam hatıp mezunusunuz.

 

eger oyle ısenız su hadısten anladıgınızı acıklamanız mumkunmudur rıca etsem.

 

mu'mın ın ferasetınden korkun cunku o Allah'ın nuru ıle bakar.

 

aslında bunu taklamakana soracaktım ama kısmet olmadı.

 

cevap vermek zorunda degılsınız.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hosgeldınız

 

sızdemı ımam hatıp mezunusunuz.

 

eger oyle ısenız su hadısten anladıgınızı acıklamanız mumkunmudur rıca etsem.

 

mu'mın ın ferasetınden korkun cunku o Allah'ın nuru ıle bakar.

 

aslında bunu taklamakana soracaktım ama kısmet olmadı.

 

cevap vermek zorunda degılsınız.

 

Hayır imam hatip mezunu değilim.Ancak çevremden pek çok kişiye sordum bu ayeti çoğu da feraiz ilmi öğrenmiş olan imam veya medrese öğrencileri.Aynen konuyu açan arkadaşın söylediği şekilde yorumlayıp cevap verdiler.Hatta benim amcam emekli imam kendisine konuyu hiç açmadan sadece 3 kız çocuk,anne-baba ve ölenin eşinden oluşan bir aile örneği verdim(arkadaşların örneğini kullandım).

Aile fertlerine mirastan düşecek oran nasıldır diye sordum verdiği cevap şu:

3 kız çocuğa:mirasın 2/3 ü

anne-babaya:her birine 1/6

ölenin eşine: mirasın 1/8 i

 

oranlar bunlar.Öncelikle matematik bilgisi az da olsa olan biri bilir ki elimizde ki parayı yüzde hesabına dökersek paranın tümünü 1 kabul ederiz.Paylaşımı yapınca 1 üzerinden değerlendiririz çünkü rasyonel ifade kullanarak hesap yapacaz.

Arkadaşlar yeterince açıklamışlar.Normalde verilen oranları toplayıp 1 sayısını yakalamamız gerekiyor

2/3+1/6+1/6 bu üçünü toplayınca 1 sayısını elde ediyoruz ama daha eklememiz gereken bir de ölenin eşinin oranı var.

onu da ekleyince 1.125 e denk geliyor yani bariz bir şekilde hata mevcut bu ayette.

 

1. Oranları topladık eşi dahil etmeden paranın tümü kullanılmış oldu yani yine olan kadına oldu kendisine haksızlık yapılmış oldu vadedilen para vaatten öteye geçemedi.(kadın zaten erkeğin yarısı kadar pay alıyordu bir de kandırılmış oldu)

2. Kuranda hata olmadığı savunan arkadaşlar bir zahmet kuran dışında birşeyi baz almadan sadece kuranda verilen ayeti açıklayabilirler mi veyahut benim gibi gidip bizzat ilmini okumuş birinden sorabilirler mi oranlar böyle mi değil mi diye?

3.Fıkıh ilmindeki kurallar ilk önce kuran a bakılmasını söyler eğer kurandaki ayet açık değilse ikinci olarak o ayeti açıklayan hadis aranır veya peygamberin bizzat uygulaması.Şimdi soruyorum size bu ayet yeterince açık mı değil mi eğer açıksa neden yeterince açık bir ayet direk kullanılmamış da avliye(paydanın büyütülerek sayının büyütülmesi) diye bir sistem getirilmiş?

sorduğum soruya şu şekillerde cevap verebilirsiniz

1. si ayet açık değil ondan verilen oranları kullanamayız o zaman da matematiksel işlem yapamayız ve yanlış bulunmaz ayette ayeti kurtarırız

2. si ayet açık ama illa da oranlardan hata çıkmıyor diyorsanız peki avliye sistemi getirmekle fıkıhtaki ilk önce kuran önceliğini kaldırmış oluyoruz

3. sü Az biraz mantıklı düşününce kurandaki hata sabit ve bunun ekip işi olduğu belli yoksa kuranı kurtaralım derken;koskoca evreni yöneten ve her türlü noksandan münezzeh tuttuğumuz allah ı matematiksel işlemde sınıfta bırakacaktık

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Evdeyokuz sormuş

 

 

 

Cevap bunlardan hiçbiri

 

108.000 dağıtılacak miktar yani payda. Paylar 3 kız kardeş 2/3 bir anne 1/6 bir baba 1/6 ve bir eş 1/8 (eşin oranını vermemişsin)

çözüm şöyledir. İlk olarak her bir hissenin neye tekabül ettiği bulunur.

 

2/3+1/6+1/6+1/8 paydalar 24 de eşitlenir ve tablo şu şekilde olur 16/24+4/24+4/24+3/24=27/24 sonucu elde edilir

 

katsayıyı (bir hisse) neye tekabül ettiğini bulmak içinde paydayı payların toplamına böleriz oda 108.000/27=4000 de tekabül eder.

burda bir hissenin neye tekabül ettiğini bulduk. şimdi dağıtım yapılacak hisselerin tabloda çıkan rakamla çarpar böylece dağıtımı yaparız.

 

Kızkardeşler 4x16=64.000/3=21.3333....

Anne 4x 4=16.000

Baba 4x 4=16.000

Eş 4x 3=12.000

____________________________

 

24x27=108.000

 

 

Sn.Hanif42 Bey,

 

Şimdi birader, kalan miras a olsun, verilen oranlarla hesabı yapmışsın zaten yazalım:

 

(16/24+4/24+4/24+3/24)a=(27/24)a=(24/24)a+(3/24)a = a + 0,125a =1,125a etmez mi? Eder!

 

Oysa, kalan miras a idi. Peki, bu ilave 0.125a nerden çıkıyor? Sorun burda zaten!

 

a=108.000 YTL aldın mı, bu ilave=(3/24)a = 0,125*108.000' dan olur sana 13500 YTL var mı bu para ortada yok!

 

 

Şimdi Ömer ne yapmış ona bakalım:

 

(16/24+4/24+4/24+3/24)a=(27/24)a=(24/24)a+(3/24)a = a + 0,125a =1,125a = (27/24)a eşitliğinin her iki tarafını 24/27 ile çarpmış buna

 

hakkımız var mı? Var! Bu durumda eşitlik değişmez. Çarpalım bakalım ne olacak?

 

(24/27)(16/24+4/24+4/24+3/24)a=(24/27)a=((24/24)a+(3/24)a)(24/27) = (a + 0,125a)(24/27) = (1,125a)*(24/27)

 

=(27/24)(24/27)a =a

 

Ne değişti? Eşitlik değişmedi ama eşit olan değerler değişti. Kurana göre 1.125a dağıtılacaktı ama ortada olmayan bir 0,125a vardı,

 

yani 13500 YTL, şimdi ne oldu? Kuranın verdiği oranlar değiştirilmiş oldu.

 

Buna cesaret eden kim, yani Kuranın koyduğu hükümlerle haraket etmeyen şahıs kim? Bütün

 

müslümanların saygı duyduğu 2.halife Hz.Ömer! Neden böyle bir işleme gerek duymuş olduğu da ortada; Kuranın yanlış

 

oranları!

 

Şimdi, Ömer, eğer Kuranın Allahtan geldiğine inanıyorsa, o halde;

 

1-eğer hatayı görmüşse şüphesini dile getiremiyor çünkü toplumsal baskı çok, böyle bir şey söylemek ölüm getirir kendisine belki ve belki de bütün müslümanlar gibi "vardır bir hikmeti" deyip geçiyor.

 

2-ya da matematiği tam bilmediğinden yaptığı hesabı doğru sanıyor. Çünkü, Ömer de samimiyetle inanıyor Kuranın

Allahtan geldiğine ve belki de bütün müslümanlar gibi "vardır bir hikmeti" deyip geçiyor.

 

3-ya da toplumsal statüsünü kaybetmek istemiyor nefsi galip geliyor ki gerçekten inanıyorsa bu zayıf bir ihtimal.

 

4-belki, yapabilse Kuranı değiştirecek, ama onu yapamıyor, çünkü Kuranda bir harfi bile değiştirilemez diye hüküm var, elini kolunu bağlıyor ki gerçekten inanıyorsa bu da zayıf bir ihtimal.

 

 

Kuran, halife Osman döneminde bir araya getirilip toparlandığına ve diğer nüshaları yaktırıldığına göre, bu ayet üzerinde düzeltme yapılmamış olması da 1. ve/veya 2. ihtimali kuvvetlendiriyor ve burada da bu hesabın apaçık ortada olmasına rağmen müslümanların anlayamamasını açıklıyor.

 

Herkese saygılar ve sevgiler.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bildiğim kadarıyla söylediklerim ve verdiğim bağlantı bence yeterlidir; kimseyi inandırmak zorunda da değiliz...

 

Samimi olarak söylüyorum ki ben bu "hata" iddialarından ikna olmadım; önceden olduğu gibi özellikle dini konulara ve genel olarak foruma bu kadar sık uğramayacağım için benim açımdan konunun uzatılacak bir tarafının kalmadığını belirtmek istedim...

 

Bundan sonra kim neye inanıyorsa onunla yaşasın...

 

Ek:Yazılarımda bilgi hatası ya da fikir çelişkisi mevcutsa uğradığımda dikkatimi çekecek açık bir anlatımla gelinmesi hem benim gözümden kaçmaması hem de uzun süre cevapsız kalmaması açısından iyi olur...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hayır imam hatip mezunu değilim.Ancak çevremden pek çok kişiye sordum bu ayeti çoğu da feraiz ilmi öğrenmiş olan imam veya medrese öğrencileri.Aynen konuyu açan arkadaşın söylediği şekilde yorumlayıp cevap verdiler.Hatta benim amcam emekli imam kendisine konuyu hiç açmadan sadece 3 kız çocuk,anne-baba ve ölenin eşinden oluşan bir aile örneği verdim(arkadaşların örneğini kullandım).

Aile fertlerine mirastan düşecek oran nasıldır diye sordum verdiği cevap şu:

3 kız çocuğa:mirasın 2/3 ü

anne-babaya:her birine 1/6

ölenin eşine: mirasın 1/8 i

 

oranlar bunlar.Öncelikle matematik bilgisi az da olsa olan biri bilir ki elimizde ki parayı yüzde hesabına dökersek paranın tümünü 1 kabul ederiz.Paylaşımı yapınca 1 üzerinden değerlendiririz çünkü rasyonel ifade kullanarak hesap yapacaz.

Arkadaşlar yeterince açıklamışlar.Normalde verilen oranları toplayıp 1 sayısını yakalamamız gerekiyor

2/3+1/6+1/6 bu üçünü toplayınca 1 sayısını elde ediyoruz ama daha eklememiz gereken bir de ölenin eşinin oranı var.

onu da ekleyince 1.125 e denk geliyor yani bariz bir şekilde hata mevcut bu ayette.

 

1. Oranları topladık eşi dahil etmeden paranın tümü kullanılmış oldu yani yine olan kadına oldu kendisine haksızlık yapılmış oldu vadedilen para vaatten öteye geçemedi.(kadın zaten erkeğin yarısı kadar pay alıyordu bir de kandırılmış oldu)

2. Kuranda hata olmadığı savunan arkadaşlar bir zahmet kuran dışında birşeyi baz almadan sadece kuranda verilen ayeti açıklayabilirler mi veyahut benim gibi gidip bizzat ilmini okumuş birinden sorabilirler mi oranlar böyle mi değil mi diye?

3.Fıkıh ilmindeki kurallar ilk önce kuran a bakılmasını söyler eğer kurandaki ayet açık değilse ikinci olarak o ayeti açıklayan hadis aranır veya peygamberin bizzat uygulaması.Şimdi soruyorum size bu ayet yeterince açık mı değil mi eğer açıksa neden yeterince açık bir ayet direk kullanılmamış da avliye(paydanın büyütülerek sayının büyütülmesi) diye bir sistem getirilmiş?

sorduğum soruya şu şekillerde cevap verebilirsiniz

1. si ayet açık değil ondan verilen oranları kullanamayız o zaman da matematiksel işlem yapamayız ve yanlış bulunmaz ayette ayeti kurtarırız

2. si ayet açık ama illa da oranlardan hata çıkmıyor diyorsanız peki avliye sistemi getirmekle fıkıhtaki ilk önce kuran önceliğini kaldırmış oluyoruz

3. sü Az biraz mantıklı düşününce kurandaki hata sabit ve bunun ekip işi olduğu belli yoksa kuranı kurtaralım derken;koskoca evreni yöneten ve her türlü noksandan münezzeh tuttuğumuz allah ı matematiksel işlemde sınıfta bırakacaktık

 

saygılar

 

tesekkur ederım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yalniz bu hesap örnegi sonucu itibariyla cok sasirtici olmasina karsin hic de iyi aciklanmamis bir örnek. matematikci degilim ama bu örnekledirmeyi excel tablosunda mantiksal sorgularla kurmaya calisiyorum. Burda mirasin dagitilmasinda öncelik sirasi nasil belirleniyor; bu önceligin kuranda olan sekli ne (varsa tabiki) yoksa bu öncelik olmadan hangi tam paydanin kime paylatirilmasindan sonra kalan miktari paylastirmaa devam ediyorsunuz? mesela (atiyorum) önce cocuklara deglde anne babaya bölmeyle baslayip geriye kalanlari mi yoksa baska bir öncelik mi izleniyor, yoksa örnek hic bir öncelik gözetmeden (muhtemelen kuranda da gözetilmediginden) kendi istedigi önceligi mi seciyor? cünkü öncelik siralamasi olmadan asla tek ve degismeyen bir formülle paylastirma yapilamaz gibime geliyor. cünkü söz konusu örnekde belirtilen bütün aktörlerden sadece kizlarin oldulugunu düsünelim. 3/2 kizlarin deniyor. peki diger aktörler yok olduguna göre geriye kalan 3/1 kime gidecek? bu adam trafik kazasinda anasini, babasini, karisini, bütün 7 sülalesini (otobüsle mesela, yada ne bileyim uca da olabilir) kaybetti diyelim.

 

Yani ben de ciddi br sey iddia ettigimi söyleyemem. sadece verilen örnekde örnek o kadar kötü daha dogrusu hic aciklanmamiski, meseleyi bu örnekle bir yere baglamak mümkün degil. Tabiki ön kabul veya baska hissi idea larla hareket etmemek kaydiyla. Yani olayin matematik oldugu kadar, bu konuda yapilmis klasik ve günümüz hatta kabul görmemesine ragmen 500 sene daha ileri islami görüs ve yorumlarida biraraya getirip bunlairn isiginda matematiksel boyutunuu da söyledigim sekilde bir kac örnekle aciklamak hakikaten daha aydinlatici olurdu. Simdi esas kafa bulandirmak böyle eksik bir iddia ortaya atmak aslinda. Sunu da ilave edeyim, iddianin asli hakli da olabilir de, bu örnekden ben bir cikaramiyorum, bunuda (eger benim cikaramam sadece benim algilamam daki eksiklikten; geri zekaliligimdan kaynaklanmiyorsa) ozaman ahlakide bulmuyorum. Sevgili lumpen arkadaslar biraz daha calisalim.!!!!!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

yalniz bu hesap örnegi sonucu itibariyla cok sasirtici olmasina karsin hic de iyi aciklanmamis bir örnek. matematikci degilim ama bu örnekledirmeyi excel tablosunda mantiksal sorgularla kurmaya calisiyorum. Burda mirasin dagitilmasinda öncelik sirasi nasil belirleniyor; bu önceligin kuranda olan sekli ne (varsa tabiki) yoksa bu öncelik olmadan hangi tam paydanin kime paylatirilmasindan sonra kalan miktari paylastirmaa devam ediyorsunuz? mesela (atiyorum) önce cocuklara deglde anne babaya bölmeyle baslayip geriye kalanlari mi yoksa baska bir öncelik mi izleniyor, yoksa örnek hic bir öncelik gözetmeden (muhtemelen kuranda da gözetilmediginden) kendi istedigi önceligi mi seciyor? cünkü öncelik siralamasi olmadan asla tek ve degismeyen bir formülle paylastirma yapilamaz gibime geliyor. cünkü söz konusu örnekde belirtilen bütün aktörlerden sadece kizlarin oldulugunu düsünelim. 3/2 kizlarin deniyor. peki diger aktörler yok olduguna göre geriye kalan 3/1 kime gidecek? bu adam trafik kazasinda anasini, babasini, karisini, bütün 7 sülalesini (otobüsle mesela, yada ne bileyim uca da olabilir) kaybetti diyelim.

 

Yani ben de ciddi br sey iddia ettigimi söyleyemem. sadece verilen örnekde örnek o kadar kötü daha dogrusu hic aciklanmamiski, meseleyi bu örnekle bir yere baglamak mümkün degil. Tabiki ön kabul veya baska hissi idea larla hareket etmemek kaydiyla. Yani olayin matematik oldugu kadar, bu konuda yapilmis klasik ve günümüz hatta kabul görmemesine ragmen 500 sene daha ileri islami görüs ve yorumlarida biraraya getirip bunlairn isiginda matematiksel boyutunuu da söyledigim sekilde bir kac örnekle aciklamak hakikaten daha aydinlatici olurdu. Simdi esas kafa bulandirmak böyle eksik bir iddia ortaya atmak aslinda. Sunu da ilave edeyim, iddianin asli hakli da olabilir de, bu örnekden ben bir cikaramiyorum, bunuda (eger benim cikaramam sadece benim algilamam daki eksiklikten; geri zekaliligimdan kaynaklanmiyorsa) ozaman ahlakide bulmuyorum. Sevgili lumpen arkadaslar biraz daha calisalim.!!!!!

 

:) Lumpen miyiz bilmem ama,çok çalışmak zorunda olduğumuz kesin..Değindiğin(öncelik sırası derken) gibi aynı anlamlara,hislere varıyorum sürekli.. Yani mirasta en önemli isimler,çocuklar.. Çocuk varsa şu yoksa bu..Çocuk varsa,daha sonra kalandan anne-baba ya ve eşe gibi.. Algında değindiğin gibi,ben,dönüp dolaşıp 1/3 lik kısmın (çocuklardan arta kalan) dağıtımı manasına eriyorum...

 

örneğin verilen örneğe dönelim...

3 kız çocuğa:mirasın 2/3 ü

anne-babaya:her birine 1/6

ölenin eşine: mirasın 1/8 i diyorlar...

 

 

oysa ben, 2/3 oranını 3 kıza , kalan 1/3 oranının 1/6 sını anne ve babaya(ikisinin de sağlığı önemli çünkü baba mirasta yine çocuğa yakın önemli), ve 1/3 ün 1/8 ini eşe gibi algılıyorum..(120.000 mirasın tamamı olsun,80.000 3 kıza,toplamda 13.333 annebabaya,5.000 eşe ) bu dağılımdan sonra 1/3 den kalanlarda orada hazır bulunan akrabalara falana filana gibi..Şimdi gündelik hayatımızdan düşünelim,anneannem ve rahmetli dedem hayatta olsun :).. Babam öldü,ben de iki kız kardeşimle ,annemle ,aldım elime Kuran bakıyorum... Yani annem neden mirasın tamamını alsın,miras direk çocuğa geçiyor(yani biz kızlara-olsaydı erkek kardeşim 2 katımızla ona ve direk yükümlü idi bakmada anneye ) ve annem biraz paydan alıyor,biraz dedemin anneannemin harçlığı veriliyor.. Sonrada Rabbim,anneme ya da babama seslenir gibi ekliyor,evlatlarınızdan hangisinin hayırlı olacağını siz bilmezsiniz dercesine"" Babalarınız ve oğullarınızdan, hangisinin size daha faydalı olduğunu bilemezsiniz"..

Burada birde devreye tereke miras gibi kavramların ve tekil çoğul kullanılan her bir kelimenin,arap dili esasına göre araştırılması giriyor.Mesela bir arkadaşımız,

"Ayetlerde min tereke ifadesi var yani terekenin değil terekeden ifadesi var.Bu ifade payın 1'i geçmesinin önemsiz olduğunu gösterir.

Miras ayetlerinde paylaşım hatası değil çeviri ve yorum hatası vardır.""

 

diye mesaj attı bana.Benim için 1 kavramının geçilip geçilmemesi önemli,ama önemli olması "terekenin değil terekeden " ifadesini önemsizleştirmiyor.Yani bu da çok önemli bir nokta.Ve yine arkadaşlarımın aktarımlarında tekillik ve çoğulluk kullanımlarına dikkat çekiliyor.. Şimdi Türkçede düşünürsek,ölünün bıraktığının(bütünde düşünürsek) şu kadarı şunundur demek ile,ölünün bıraktıklarından(parçalarda düşünürsek) şu kadarı şunundur cümleleri arasında fark algılıyorum,algılanmalıda..Tereke,miras demek değil arapçanın bugünkü sözlük kullanımında.. Tereke ,ölünün bıraktığı-bırakıt gibi bir anlama geliyor. Bu anlamda da ayetler genelinde düşününce,ölünün tereke bırakma (bir pay miras bırakma) hakkı olduğunu görüyoruz ve bu hak,ilginçtir sınırlı.Yani bir insan,1/3 ten fazlasını birine vasiyet edemiyor. Yani biri öldüğünde,direk varis olanın 2/3 hakkı var.. Ölen,bu sınırı aşamıyor. İstesede istemesede varis payını alıyor. Bu sadece nisa suresinde değil,mirasla ilgili başka surelerden ve ayetlerden bütünde değerlendirilince ortaya çıkıyor. Ve miras kavramına bir de diğer Kitaplarımızın ışığında bakınca,varis olan kızlar ise,asıl mirasın (bence 2/3) tamamını almaları emrediliyor(yanlış hatırlamıyorsam İnşallah,Tevratta)..

Daha önce değindiğim gibi,Kuran ve Kutsal kitaplarımız herşeye yetmeli ve bu Kitaplarda,imanla kalple alakalı konular ağırdır anlamamız açısından..Ama miras dağılımı gibi bir kavramın ,anlamamız açısından basit olması gerekir, dinim adına .Konu miras gibi bir kavramsa,bakar bakmaz,şuna bu kadar buna bu kadar diyebilmeliyiz, Dinimden anladığım manada. Ve aktardığım belkide çoğuna basit gelecek paylaşım,bana daha mantıksal geliyor. Bütün karmaşamı ,ana dilimin Türkçe oluşuna bağlıyorum malesef.Ama nice ateist arkadaş,arapçasına çok güveniyor ki, veryansın hemen dine laf söylenebiliyor.Bu kadar temkinsiz,bilmediğimiz dildeki bir kavrama saldırıyı ,ben inançlı ya da inançsız olsunlar,mantıklı bulamıyorum.... Bir "de" eki bile nice anlamı değiştirebilir.. Dediğiniz gibi çalışalım..Madem bu kadar inanacak ya da reddedeceğiz,çalışalım.Bu aralar zaten arapça bilgisizliğim üzerine çok uğraşılıyor benimle,iyisi mi artık Rabbin uyarılarına kulak vermeli..

Sevgiler...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sorun dil sorunu olsa, Ftoyd'un söylediklerini tartışırdık. Ama sorun, matematik sorunu. Sözcük çözümlemeleri ile bu sorun giderilemez. "Min" sözcüğü hiç bir şeyi halletmez. 2/3 de "min tereke" dir, 1/8 de "min tereke" dir. Bir bütünün herhangi bir parçasından "min filan nesne" "min filan para" "min filan mal" diye bahsedilir.

 

Sorun, bu "min tereke" lerin toplamının, "tereke"yi geçmesi.

 

Sizin oranları oynayarak paylaştırmanız ve bu paylaştırmanın adaletli olması, böylece kuruşu kuruşuna toplamı denk düşürmeniz, burada anlatılan sorunu çözmüyor.

 

Sorun, oranlar toplamının yüzde yüzü aşmasında ve bunun olamayacağında, ortada bir matematik hata bulunduğunda yatıyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sorun dil sorunu olsa, Ftoyd'un söylediklerini tartışırdık. Ama sorun, matematik sorunu. Sözcük çözümlemeleri ile bu sorun giderilemez. "Min" sözcüğü hiç bir şeyi halletmez. 2/3 de "min tereke" dir, 1/8 de "min tereke" dir. Bir bütünün herhangi bir parçasından "min filan nesne" "min filan para" "min filan mal" diye bahsedilir.

 

Sorun, bu "min tereke" lerin toplamının, "tereke"yi geçmesi.

 

Sizin oranları oynayarak paylaştırmanız ve bu paylaştırmanın adaletli olması, böylece kuruşu kuruşuna toplamı denk düşürmeniz, burada anlatılan sorunu çözmüyor.

 

Sorun, oranlar toplamının yüzde yüzü aşmasında ve bunun olamayacağında, ortada bir matematik hata bulunduğunda yatıyor...

Ben bize aktarıldığı kadarıyla matematiksel düşüncede hata yok demiyorum ki,bu yüzden kelimeler üzerine gidiyorum. Bu yüzden uğraşıyorum. Şimdi Tereke kelimesine bakıp bakıp duruyorum.. Dediğiniz gibi,yazdığım yine yanlış ve bütün dağıtım terkeden yapılıyor yani bırakılan mirastan... Biri bana,Arapça bilen biri," ebeveyhi" kelimesinin geçtiği cümleyi tam olarak çevirirse sevinirim.. Anne -babanın her birine ayrı ayrı 1/6 verilecek mi verilmeyecek mi?

Vakitsizliğimden foruma bir girip,bir bakıp,pat aklıma ne geldiyse pat yazıp durmadan hata yapıyorum.Üzgünüm ama günümün 14 saatini dışarda geçirmeye başladım ve inanın istesemde kafa patlatamaz oldum.. Yani elime alıp incelemiyorum ama bununla yatıp bununla kalkıyorum...Allah aşkına arapça eğitimi almış biri şu cümleyi ekleme yapmadan,parantez açmadan,başkasından bakmadan,basit haliyle bir çevirsin..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Soru şu; 7500 metrekare bir arsa var ve 8 hissedarı var.

Bu arsayı satıp elde edilen parayı eşit olarak dağıtabilirsiniz, fakat hissedarlar arsanın eşit (toprak) olarak pay edilmesini istiyor.

Arsanın bazı bölümleri, daha değerli ve eşit paylaşımda pürüzler var, örneğin arsanın bir kısmı yola cepheli,bir kısmı arkada ve daha değersiz.

Şimdi payı,(arsa) paydaşlara (hissedar) dağıtmak için (eşit) ne yapmak gerekiyor.

Ha bu arada mirasçıların bir tanesi "ÜVEY" baba bir, ana ayrı, yani annen'den pay alamayacak Türkiye Cumhuriyeti Medeni kanununa göre durum nedir veya bizim forumdaşların bir çözümü varmı.

Aynı konu defalarca işlenip cevabı yazıldığı halde (İslamda miras) tekraren servise koyanlar bir çözüm yazarlarsa memnun olurum,yok cevap yazamazlarsa bilmedikleri bir konuda ahkam kesmesinler.

Şimdi tereke,nin (arsa) bazı kısımları, veya bir kısmı,terekelerin(ayrıldımı) tamamından değerli,bu durumda ne yapacağız bekliyorum cevabı,varsa bilen yazsın,yoksa sussun...

Ha bu 7500 metre arazi işide gerçek ve halledildi,zamanı gelince nasıl halledildiğinide yazarım.

Bekliyorum...

 

:)

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben bize aktarıldığı kadarıyla matematiksel düşüncede hata yok demiyorum ki,bu yüzden kelimeler üzerine gidiyorum. Bu yüzden uğraşıyorum. Şimdi Tereke kelimesine bakıp bakıp duruyorum.. Dediğiniz gibi,yazdığım yine yanlış ve bütün dağıtım terkeden yapılıyor yani bırakılan mirastan... Biri bana,Arapça bilen biri," ebeveyhi" kelimesinin geçtiği cümleyi tam olarak çevirirse sevinirim.. Anne -babanın her birine ayrı ayrı 1/6 verilecek mi verilmeyecek mi?

Vakitsizliğimden foruma bir girip,bir bakıp,pat aklıma ne geldiyse pat yazıp durmadan hata yapıyorum.Üzgünüm ama günümün 14 saatini dışarda geçirmeye başladım ve inanın istesemde kafa patlatamaz oldum.. Yani elime alıp incelemiyorum ama bununla yatıp bununla kalkıyorum...Allah aşkına arapça eğitimi almış biri şu cümleyi ekleme yapmadan,parantez açmadan,başkasından bakmadan,basit haliyle bir çevirsin..

 

Sayin ftoyd:

 

Üzgün olmanizi istemem. Bu sizin hataniz degil. Yalniz Kuranin hatasi. Arkadaslarin dedikleri gibi Kuranda bir matematik hatasi var kesinlikle. Islam dininde araştırma yapan Alimler bu hatalari gormus ve su sekilde bu problemi çozmek istemislerdir:

 

(Bunu ben kendi çürük Türkcem ile Ingilizceden çeviriyorum - Kusura bakma)

 

Cevap:

 

Islami Kanun Alimleri oldukca kompleks bir bilim yapmislar bunun uzerine. Buna "Al-Fara'id" diyorlar. Bunun icinde "Awl" ve "Usbah" kurallari vardir. Ve Usool Kanunlari, Hajb wa Hirman Kanunlari ve diger kurallar bu konular hakkinda yazilmistir, bu gibi meseleleri cozmek icin son 1400 senelerde.

 

Awl Kanunlari - miras paylari geride kalan mirasi aşarsa kullanilir. Bu şartlar altinta Miras dağıtımi yeniden hesap edilir. Bu kanunlar kullanilirsa:

 

Kizlar: 16/27

Anne/Baba her biri: 4/27

Eş: 1/9 veya 3/27

 

Alimler bu problemi bu şekilde çozuyorlar. Paylar, Kurandaki paylara uymuyor. Her taraf kendi iddiasindan vaz geçmesi gerekiyor bu kanunun calismasi icin. Dolasiyle, goruldugu gibi bu ayetleri yazan Allahin matematik hatalarini kabullenip, insanoglunun bu hatalari duzeltmesi belli oluyor.

 

Not: Bu problem ile anne/baba gibi tercumelerle alakasi yok. Diger dillerde de ayni tercume yapiyorlar. Tercumeyi yapanlar, Arapca/Ingilizce ceviriyorlar ve fransizcaya ceviriyorlar. Ayni paylar, turkcede oldugu gibi cikiyor.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sn.Hanif42 Bey,

 

Şimdi birader, kalan miras a olsun, verilen oranlarla hesabı yapmışsın zaten yazalım:

 

(16/24+4/24+4/24+3/24)a=(27/24)a=(24/24)a+(3/24)a = a + 0,125a =1,125a etmez mi? Eder!

 

Oysa, kalan miras a idi. Peki, bu ilave 0.125a nerden çıkıyor? Sorun burda zaten!

 

a=108.000 YTL aldın mı, bu ilave=(3/24)a = 0,125*108.000' dan olur sana 13500 YTL var mı bu para ortada yok!

 

1.125 burda bu rakamın ancak % nisbetinde bir anlamı var ve verilen işlemle alakasız bir durum olduğundan dolayı bir sıkıntı oluşturmuyor kaldıki oranları değiştirirseniz o oran dahada büyüyerek karşınıza çıkar. Verilen oranların şahısların birbirlerine göre paylaşım miktarıdır ilk asılan yazıda sistemin nasıl işlediği verilmiştir. Ve yine aynı şeyi soruyorsunuz. Sizin verdiğiniz örneği kur an dan bağımsız olarak düşününcede durum değişmiyor. Yani % lik hesapla yaklaşmaya çalışıyorsunuz oysa sistem % lik oranlarla çalışmıyor ki % mantığını kur an a uygulayıp çözüm üretelim. Yine verdiğim örnekte sonuç olarak 27/24 karşılığı 24x27 çıkıyo yani sağlamada tam olarak karşımıza çıkmakta. Sizi tenzih ederim ama cidden sorulan sorulara ciddi bir cevap verilmiyor.ve yazılar sadece göz gezdirilerek okunuyor.Dolayısıyla sadece saplantılı bir hal içinde insanlar gezinip duruyor. Avliye yöntemiyle ilgili ciddi olarak bir bilgiye sahip değilim doğrudur yada yanlıştır bilmiyorum. Şu vardır insanların yaptıklarından dolayı Kur an ı mahkum etmek ve bunun üzerinde hareketle saldırganca bir tavır izlemek doğru bir davranış değildir.Özellikle hurafelerin her bir tarafı sardığı zaman içinde bunu yapmak hiçte akıllıca bir duruş değildir.Kur an ın kendi sistemi vardır ve dışarıdan ithal edilip üzerine yamanmaya çalışılacak her türlü bilgiyi reddeder kendi öğretisine uygun olmayan. Selamlar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sayin ftoyd:

 

Üzgün olmanizi istemem. Bu sizin hataniz degil. Yalniz Kuranin hatasi. Arkadaslarin dedikleri gibi Kuranda bir matematik hatasi var kesinlikle. Islam dininde araştırma yapan Alimler bu hatalari gormus ve su sekilde bu problemi çozmek istemislerdir:

 

(Bunu ben kendi çürük Türkcem ile Ingilizceden çeviriyorum - Kusura bakma)

 

Cevap:

 

Islami Kanun Alimleri oldukca kompleks bir bilim yapmislar bunun uzerine. Buna "Al-Fara'id" diyorlar. Bunun icinde "Awl" ve "Usbah" kurallari vardir. Ve Usool Kanunlari, Hajb wa Hirman Kanunlari ve diger kurallar bu konular hakkinda yazilmistir, bu gibi meseleleri cozmek icin son 1400 senelerde.

 

Awl Kanunlari - miras paylari geride kalan mirasi aşarsa kullanilir. Bu şartlar altinta Miras dağıtımi yeniden hesap edilir. Bu kanunlar kullanilirsa:

 

Kizlar: 16/27

Anne/Baba her biri: 4/27

Eş: 1/9 veya 3/27

 

Alimler bu problemi bu şekilde çozuyorlar. Paylar, Kurandaki paylara uymuyor. Her taraf kendi iddiasindan vaz geçmesi gerekiyor bu kanunun calismasi icin. Dolasiyle, goruldugu gibi bu ayetleri yazan Allahin matematik hatalarini kabullenip, insanoglunun bu hatalari duzeltmesi belli oluyor.

 

Not: Bu problem ile anne/baba gibi tercumelerle alakasi yok. Diger dillerde de ayni tercume yapiyorlar. Tercumeyi yapanlar, Arapca/Ingilizce ceviriyorlar ve fransizcaya ceviriyorlar. Ayni paylar, turkcede oldugu gibi cikiyor.

 

Sayın Suheyla,Kur'an-ı Kerim'in Allahtan ve doğru olduğuna o kadar imanlıyım ki,bütün hırsım bu ayeti tam olarak çeviremememden ve arapça bilmediğimden kaynaklı..Kendime aşırı kızıyorum verilen kapasiteyi gereksiz uğraşlarda oyaladığım ve doldurduğum için.. Şimdi açık ve net,diğer arkadaşlarım ne derse desin ,beni artık alimleri bağlamıyor,o alimlerin sözde hesaplarını da umursamıyorum.. Neden mi? Dilde ki asıl anlamı "tepe" ya da "göz alıcı,parlak(sıfat)" olan bir kelimeyi, "tomurcuk göğüslü kızlar(halk dili)" olarak aktaran alimleri ben umursamıyorum işte.. Cilt cilt tefsirlerde ,nasıl bir yaratık olduğu meçhul olan Huri leri ,dişi diye anlatıp kadına farklı sunular sunan (kendi akıllarınca) alimleri umursamıyorum ben.. Gecenin gündüzü örtmesi gibi bir anlamda( araştırırken yarım bıraktığım bir olgu) kullanılabilen bir kelimeyi,ısrarla kadının dövülmesi anlamında kullanan zihniyetlerden din öğrenmek istemiyorum ben.. Ve şimdi uğraştığımız ayette de, ayetin içinde geçen "ebeveyn" kelimesinin üzerine takıldım kaldım bu kez.. Burada,her ikisine birden pay verilmesini emreden arapça ekler hangisi? hangi takı ya da kullanımdan dolayı "ebeveyne 1/6" değilde "ebeveyn den her birine 1/6" esası var..Çünkü anne ya da baba kelimesi geçmiyor,tekil bir kalıpta ebeveyn kelimesi geçiyor.. Bu da bütün paylaşım oranını 1 tamdan aşağı düşürüyor.. yani mirastan pay artıyor..Ayet doğru,öyleyse ya bulacağız ya bulacağız(Allahımı tenzih ederim,izin verirse ümidimle)..Arap olmasakta,dil bilimci olmasakta..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Kur'an-ı Kerim'in Allahtan ve doğru olduğuna o kadar imanlıyım ki

Ftoyd, gerçekten çok diretiyorsun ve seni kırmaya da gönlüm elvermiyor. Kişisel muhatap olsak seni kırmaya kıyamazdım, inan bana. Ama burada kişisel muhatap olmuyoruz ve genele yansıyan konuşmalar yapıyoruz. Burada doğruya doğru, eğriye eğri demekten başka yol yok. Senlik benlik meselesi yapamayız. O yüzden yanıt vermek zorundayım.

 

Bu konuyu çok önce tartıştık. Yani sözlüğe baktığımızda bu anlam çıkıyorsa ne yapabiliriz? Mealde zaten öyle, ama sözlükte de öyle, sözlüğü dilbilimciler yazıyor Ftoyd, din alimleri değil ki? Bak kendin yazmışsın, "tepe" demişsin. Bunun kabarmış, yükselmiş bir oluşumu betimlediğini ortaya kendin koymuşsun. Arada anlam yakınlığı çok belirgin.

 

Hadi kızları bir kenara bırakalım. Bu ayette cennetteki tepelerden bahsetmesi olasılığı ne kadardır? Ayet iki kelime: "Ve kevaiba etraba." Şimdi kim şu çeviriden tatmin olur:

 

"Eşit tepeler vardır." Okuyan sormaz mı? "Ne tepesi yahu?" Üstelik tepelerin eşit olması da can sıkıcı değil mi? Dizi dizi hepsi birbirinin aynı tepeler... Yani adamlar bir yorum getirmeye çalışmakta da haklı şimdi. E, halk dili malk dili. Ama böyle bir anlam da var. Göğüsleri belirginleşmiş genç kızlara da bu ad veriliyormuş. Adamların aklına da doğal olarak hepsi aynı yaşta, yani yeni göğüsleri belirginleşmiş kızlar gelmesin de ne gelsin? Yani başka ne yorum getirilebilir, sorayım o zaman ben. Hatta belirginleşmeyi göğüsle sınırlı tutmak da gereksiz. Kadın vücut hatları karekteristik ve özeldir. Bu hatların tamamının belirginleşmesinden söz edilebilir. Ama sonuçta yeni ergen olmuş genç kızlar anlamı sözlük olarak var yani!

 

"Eşlerinin dengi kızlar" diyen de olmuş, yani kızlar anlamını bırakan hiç yok. Yani sözlükte var bu anlam, çare yok! Üzgünüm Ftoyd! Meali kabul etmeyebilir, fantazi yapmışlar diyebiliriz ama, sözlüğe yapacak bir şey yok.

 

Hayır yani, bir de Kurân'da niye insanlara bu kadar bilmece çözdürülmüş canım? Reva mı bu yani? Gizem katayım, esrara bürüyeyim, sırlara gark edeyim diye bu kadar belirsizlik yaymanın âlemi ne? Edebi, sanatsal bir yapıtsa, niye bir de yetinmeyip hukuk yapmaya, el ayak kesmeye, sopa attırmaya, savaştırmaya kalkışıyor?

 

Cennette ne var demek istiyorsa açıkça söylesin. İki kelimelik kısa kısa ayetlerle niye bilmece bildirmece oynatıyor?

 

Kadına şiddet konusuna gelirsek, hiç kusura bakma, burda hiç bir belirsizlik yok. "Darb" dedin mi anlam son derece açık ve kesindir. Buna en hafif anlamda "uzaklaştırma" diyebilirsin, ama bu şiddet içerikli bir uzaklaştırma anlamından kesinlikle sıyrılmaz. Hani askeri darbe olur hükümete de işbaşından uzaklaştırılır. Bu da şiddet içerir. Hukuk dili büyük oranda Arapçadır ve "darp" fiili hukukta da aynen böyle anlaşılır.

 

"Ebeveyn" e geldik. Anne baba ikilisidir. İkisine toplam 1/6 hisse olamaz, çünkü ayette “vahidün minhüm” ifadesi var. Bu ne yazık ki “her biri” için demek. Mantık da bunu gerektirir. Çünkü biri hayatta olmayabilir, o zaman tek olan fazla hisse alırdı. İkisine toplam hisse biçilemez. Fertlerin hakları bir diğer ferde bağımlı olamaz. Haklar bireysel olmalıdır. Biri öldü, hakkı düşer. Onun hakkını eşi alamaz.

 

Neyse, üzülme Ftoyd. Bu konunun senin bu kadar kafana takılmasına, işten güçten alıkoymasına üzüldüm. Duyarlı ve kafa yoran insanlara görüşü ne olursa olsun saygı duyarım. Benim dini önerilerimi hiç dikkate değer buldun mu bilmiyorum. Yani çok özet olarak: Bir evrensel bilincin var olmadığının kanıtlanamayacağı, mutlak gerçeğe hiç ama hiç kimsenin ulaşamamış olduğu, gerçeğin hiç kimsenin kavrayamayacağı kadar karmaşık olduğu… Bunlardan pekala bir inanca ulaşmak olası. Ama mevcut hiçbir insanın, hiçbir dinin ve hiçbir kitabın anlatmamış olduğu, anlatamayacağı bir inanca… Anlatabiliyor muyum?

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

.......

Yani çok özet olarak: Bir evrensel bilincin var olmadığının kanıtlanamayacağı, mutlak gerçeğe hiç ama hiç kimsenin ulaşamamış olduğu, gerçeğin hiç kimsenin kavrayamayacağı kadar karmaşık olduğu… Bunlardan pekala bir inanca ulaşmak olası. Ama mevcut hiçbir insanın, hiçbir dinin ve hiçbir kitabın anlatmamış olduğu, anlatamayacağı bir inanca… Anlatabiliyor muyum?

 

Cümleleriniz çok ilginç Sayın demirefe!Sizin ulaşmış olduğunuz inanç nasıl bir inançtır gerçekten dikkatimi çekti?Mevcut verilerden hareketle mevcut insanın,dinlerin,din dışı teorilerin bahsetmediği,bahsedemediği bir inanç hangi alanda,hangi kavram-kavramlar ve mantıkla ulaşılacak bir inançtır?Evrenin anlamıyla ilgili açıklama getiren bütün sistemlerin evrende, evrensel bir bilincin kesinlikle olduğunu kabul ediyor olduğunu varsayalım.Semavi dinlerde bu yüce güç Allah(yaratıcı) dini temelli olmayan yaklaşımlarda bu güç yukardaki varsayımdan da hareketle mahiyeti bilinmeyen bir güç bilinçtir doğru mu?Peki bu yüce bilincin tam manasıyla bilinemiyor olması bizim bu bilinç karşısında nasıl bir tavır almamızı onunla ilgili hangi düşünceyi taşımamızı hangi düşünce,hangi doğru ölçüt sağlıyacak?Bu bilinç karşısında bu bilinç bilinemez,kendini dinlerle hissettiremez yaklaşımıyla bu yüce bilinçle kurulan ilişkinin; bu güç Allah'tır ve Allah kendini,hayatın anlamını ve bilmediklerimizle ilgili anlattığı inanç sistemine inanıp bu şekilde kurulan bir ilişkinin ve alınan pozisyonun arasındaki düşünsel,anlamsal,mantıksal değer farkının mahiyeti nedir ve bunu nasıl bilebiliriz?Yaşamın, evrenin anlamını bir şekilde bulmak mümkün değilse anlamını aramak,arıyor olmak niçin mümkündür?Birbirine seçenek durumunda olan bu alandaki düşünce,anlamlandırma sistemlerinin ne anlamı vardır bu niçin mümkündür?

 

MUHABBETLE...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ulaşmış olduğunuz inanç nasıl bir inançtır

Belirtmeliyim ki dini değil, felsefi bir inançtır. Çok özetinden pek bir şey anlaşılamaması doğal. Ama bir özet daha yapayım: Gerçek de bizler gibi evrilmektedir. Orada bir yerlerde saklı bekleyen, sabit ve mutlak bir gerçek değildir. Ona ulaşmamızı en çok zorlaştıran, bu!

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Belirtmeliyim ki dini değil, felsefi bir inançtır. Çok özetinden pek bir şey anlaşılamaması doğal. Ama bir özet daha yapayım: Gerçek de bizler gibi evrilmektedir. Orada bir yerlerde saklı bekleyen, sabit ve mutlak bir gerçek değildir. Ona ulaşmamızı en çok zorlaştıran, bu!

 

 

Determinist felsefeye "İNANÇ" düzeyinde bağlı olmak "İRADEYİ" ıskalamak, "GERÇEK'İ" sabit ve mutlak bir değer olarak olmadığı savından hareketle "EVRİLDİĞİ" raslantısalına takılmak tamda olsa,olsa felsefi bir inanç olur ve her zaman gerçeğin karşısında zorlanır,bu itibarla buradan çok basit bir "GERÇEK'TEN" hareketle şu soru sorulabilir "ona" deyip ulaşılmakta çok zorlanılan nedir! BİLİNÇLİ BİR VARLIKMIDIR " O" yoksa evrilen,raslantısal bir şeymidir ve determinist felsefeye uyarmı...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.