Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

FUZULİ

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

FUZULİ tarafından postalanan herşey

  1. FUZULİ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Sayın demirefe basit bir soru sordum siz içinde net cevabı olmayan sayfalarca yazı yazdınız, farkında mısınız?Önce etiği felsefeden apayrı aldınız felsefeye karşı savundunuz sorumun akabinde yazdığınız yazılarla da etiğin felsefenin içinde olduğunu litaratürde hala bir ayrımın yapılmadığını söyleyerek kendinizle çeliştiniz.Tartışma bitmiş değil diyorsunuz tartışmasız, net ifadelerle etikle ilgili felsefeden bağımsız olduğunu ifade eden tabirlerle düşüncenizi savunma yolunu seçtiniz önceki yazılarınızda.Şu anki geldiğiniz noktayı önceki yazılarınızda ifade etmiş olsaydınız cevap alamadığım soruları sormak zorunda kalmazdım.Bilimsel gelişmelerin litaratüre aynı hızda yansıyıp ortak dil oluşturması tabiki zaman alır;lakin mevcut litaratürde köklü değişiklikler varmış gibi olmayan bir bilim litaratürü üzerinden konuşmak kavram karmaşasına neden olur, savunulan düşüncenin gücünü de zayıflatır, tartışma anlamsızlaşır. Ayrıca Bayet'ten bahsetmişsiniz,etiğin bilim olarak alınmasını savunduğu kitabının tam ismi nedir, verirseniz,okuyup bilgi sahibi olmak isterim...
  2. FUZULİ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Sayın demirefe açıklamanızı okudum, sorduğum soruya yine cevap yok, bunu tekrardan geçeyim maviyle belirttiğim cümlenizde geçen ''...tarafsız temel bilimler'' tabiri bilimsel bir tabir midir, szin tabiriniz midir yine merak ettim,demek ki ''taraflı temel bilimler'' şeklinde de karşısında başka bir bilimsel tasnif tabiri olmalı?Etiğin felsefe olarak anılmadığına, felsefeden ayrıldığına dair bir kaynak vermediğiniz gibi, bir de ileriye götürüp uygulamalı bilimler içine koymuşsunuz, bunu bu şekilde ifade eden bir kaynağınız olmalı ki bu kadar net konuşabilesiniz... ...
  3. Sayın yılmaz ben hakkında her iddia olanın hapse atıldığı hukuk dışı bir anlayışı savunuyor değilim, savunsam absürd olur.Ben Ergenekon davasıyla alakalı olsun olmasın olanların AKP'yle ilişkisi olsun olmasın bundan önce de şimdi de ülkemizde bağımsız yargının olmadığı, bunun demokrasiyle orantılı olarak kurulmadığını, bağımsız yargının kurulmak istenmediği ve ülkemizde hukuğun üstünlüğünün olmadığı kanısındaydım her zaman.Benim açımdan ülkemizdeki hukuk yapısının bu olması hala devam eden hukuksuzluklar benim ideolojik düşünceme destek veriyor diye savunacak kadar basit düşünmenin yanlış olduğunu bilirim.Ergenekon davasında iki tür keskin fikirli taraf var.Ya bu dava tamamiyle düzmecedir diyenler ya da bu dava kesinlikle gerçekleri olan bir davadır diyenler.Bir kısım insanlar davanın düzmece olduğunu savunabilmek için dava sürecindeki hukuksuzluklara sığınıyorlar,davanın gerçekliğine inanalar da toplanan delilleri gösterip süreçteki hukuksuzlukları görmezden gelme yoluna gidiyorlar. Ben ülkemizdeki adalet sistemiyle alakalı düşüncemi söyledim,başka bir açıdan tekrar edeyim,ülkemizde en basit davalarda dahi adaletin tecellisi gecikiyor, suçlular cezasını tam manasıyla almıyor,suçsuz insanlar mağdur ediliyor,siyasi davalarda sürekli taraflı karardan dolayı ülkenin genelinde tartışma çıkıyor, kimse sonuçtan tatmin olmuyor. Bu davanın hukuksal sürecine bağlı olarak birçok hukuksuzluk yaşandı, iki yıldır devam ediyor ve tutukluluk süresi cezaya dönüşüyor örneğin.Şimdi bu davada hukuksuzluklar oluyor diye bu dava tamamıyla uydurmadır, deliller sahtedir demek için hangi hukuki bakış açısıyla bunu açıklayabiliriz veya bunların hepsi suçludur anlayışını da aynı şekilde?Hukuki olarak suyu çıktı derken hala bir sonuç yok,tutuklamalar devam ediyor ve dava üzerine sürekli senaryo yazılıyor, kafalar iyice karışmaya başladı düşüncesiydi demek istediğim...Bir gün herkes sadece kendisi için değil de herkes için adalet herkese lazım deyip, adalet için adalet derse o gün geldiği zaman herkese lazım olan adalet orada duruyor olacaktır.Adaleti silaha çevirenlerle, o silahı onların elinden alıp aldıklarına doğrultanların ve herkesin benim adalet sistemim doğrudur mantığıyla yaklaştığı bir ülkede adalet herkese lazım lafı daha çok söylenir zamana göre farklı cephelerden. Bu dava karşısında tarafsız bir insan, demokrasi ve hukuk sınırları içinde nasıl bir düşünce belirlemeli peki Sayın yılmaz, nasıl düşünmeli ki insan tarafsız, demokratik, hukuk sınırları içinde düşünüyor olsun, siz söyleyin bunu, bir de bunu tartışalım... Muhabbetle...
  4. ''Önerme'', ''öneri anlamı içeren yargı'',''yorum anlamı taşıyan yargı'' gibi anlam biçimleri arasındaki farkı fark ettiğinizde belki cevap yazarım yazınıza Sayın demirefe...
  5. Sayın Efendi Türkler Milli Savunma Bakanlığından kısıntıya giderek kaynak oluşturmak olabilirliği tartışılır ayrı konu da ben bu konuyla ilgili başka bir noktaya dikkat çekmek istiyorum.Şimdi buna benzer bir düşünce için AKP Milli Savunma Bakanlığına yönelerek,onun bütçesinden kaynak oluşturma fikrini savunsaydı eminim ki muhalefetten şu isyan ve sert eleştiri yükselecekti:''Bakın AKP orduyu yıpratma anlayışının en güzel örneğini, ordunun bütçesine yönelerek ortaya koyuyor...''denilecekti.Bunu da geçtim AKP artık orduya karşı sert tutumunu öyle bir noktaya getirmiş olmalı ki bunu ''Ne yababilirlerse yapsınlar...'' meydan okumasıyla ortaya koyuyor sesleri yükselecekti. Bu düşünceyi AKP bu şekilde yapmayı planlasa ve bu sözü söylemiş olsa söylediğim olur muydu olmaz mıydı Sayın Efendi Türkler? Muhabbetle...
  6. Efendim tabi ki intikam alma ihtimali de var, düzmece olma ihtimali de dolayısıyla.Şimdi bunu nasıl açıklığa kavuşturacağız Sayın yılmaz,ortada yüzlerce belgeden, bilgiden bahsediliyor, bu belgeler ortadayken bunların düzmece olduğunu kim kanıtlayacak?Ben bu Ergenekon olsa da olmamış olsaydı da ben her zaman darbe yapılanmasının, darbe yapmaya hazır bir yapının ve bu anlayışı güden bir zihniyetin bu var olduğunu düşünmüşümdür.Sebepleri mi, sürekli toplumun damarına basan ses getiren cinayetler,Ali Klakancı,Fadime Şahin olayları, ordunun sürekli açıklama yapması ve yaptığı darbeler bunu düşünmem için yeterli.Ordumuzda birbiriyle çatışan siyasete farklı bakan yapılanmalar, mücadele mi var bilmiyorum.Ödüllendirilmeye gelince bildiğim kadarıyla diğer genel kurmay başkanlarından farklı olarak sadece Büyükanıt'a mahsus bir ödüllendirme değil bu.Şunlardan hangisi oldu acaba e muhtırayla ilgili?Sayın Büyükanıt, e muhtırayla siyasete müdahale etme taraftarı değildi, ordumuzdaki güçlü yapılanmanın baskısıyla, gücüyle e muhtıraya imza atmak zorunda kaldı ve başbakanla yaptığı görüşmede bu yapılanmayı çökertmek için görüşme ve işbirliği yoluna gidildi veya hükümet oyunu artırmak için ordunun hiç taraftarı, haberi olmadığı halde Sayın Büyükanıt sırf AKP oylarını çoğaltsın diye göstermelik e muhtıra yayınladı?Bu bağlamda sizin e muhtırayla ilgili bahsettiğiniz bu ordunun görüşü değildir şeklindeki açıklamayı yapan kim Sayın yılmaz? Eğer bu insanlar tamamen suçsuz olsaydı ve bunu biliyordur ordumuz herhalde, dediğim gibi sessiz kalmazdı, en azından olayın iç yüzüyle ilgili net açıklamalar yapılırdı, ordumuzda bu bağlamda sessizliğin oluşu bir nevi davaya destek niteliğinde.Yani ordunun içindeki bu yapılanma yine ordumuzun desteğiyle tasviye edilme yoluna gidildi o zaman, süreç başlatıldı. Başka hangi çıkarımlarda bulunabiliriz ki Sayın yılmaz?Dava düzmeceyse ordu niçin sahip çıkmıyor komutanlarına, madem ciddi tehdit var kendisine, yok düzmece değilse, ordunun içindeki darbeci yapılanmanın Ergenekon davasıyla tasviyesini destekliyor, bunu da doğru buluyor demek ki? Muhabbetle...
  7. Sayın Efendi Türkler biz ABD'nin eyaleti falan olduk da haberimiz mi yok?Peki öyle bir görüntü varsa güzel ülkemizin güzide sahipleri bu arada ne yapıyorlardı yahu?Türkiye'nin bağımsızlığının teminatları,rejimin koruyucuları bütün bu oyunlar karşısında seyirci mi kaldılar yoksa onlar da kendi işlerine gelen bir oyunun parçası mı oldular?Tamam anladık ABD ülkemiz üzerinde oyunlar oynuyor kim, hangi güçle bozacak bu oyunu önemli olan soru bu? Muhabbetle...
  8. Türkiye'ye baktığınızdan emin misiniz Sayın demirefe?Bugün Türkiye'de ağırlıklı olarak herkesin konuştuğu inanç kutuplaşması mı, kim tartışıyor bunları?Türkiye'de Sünni-Alevi,inançlı-inançsız ayrışması,çatışması mı çıktı, hangi resme bakıp da bunları söylüyorsunuz? Muhabbetle...
  9. FUZULİ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Modern bilimin içinde Etiğin felsefeden ayrıldığına dair kaynak istemiştim Sayın demirefe, savunduğunuz düşünceye atıfta bulunabileceğiniz bir bilimsel yazı da olabilirdi ki söylediklerinizin gerekçesi sizin düşünceniz mi bilimsel bir gerçekliği var mı bilelim... Muhabbetle...
  10. Sayın yılmaz Silivri'dekilerle ilgili iddialar doğruysa evet, yalan olduğu kanıtlanırsa hayır...Yapılmış darbelerle ilgili olarak ayrıca darbe yapanların yargılanacağı bir dava oluşturulup yargılama yapılabilir, süre aşımı gibi teknik sıkıntılar olsa da...Yapılmış darbeler yapıldığı için tehlike olmaktan çıktığından mıdır nedir hazır sıcağı varken, tehlike vuku bulmamışken bundan başlanmış olabilir...E muhtıraya gelince Sayın Yaşar Büyükanıt bunun muhtıra olmadığını, TSK'nın görüşü olduğunu ifade etti ve bunu CHP'de bu minvalde değerlendirdi.Sonrasında CHP Sayın Büyükanıt'a cephe aldı, darbe karşıtlığı üzerinden Yaşar Büyükanıt'ın niçin yargılanmadığından dem vurmaya başladı.CHP bunu dedi diye yargı süreci başlatılsaydı ve akabinde bakın genel kurmay başkanını sadece bir TSK'nın olağan bir görüşünü açıkladı diye içeri aldılar şeklinde bir kampanya başlatılabilirdi ve çok etkili olurdu bu.Yapılan suç mu?Kişinin algısına gör değişiyor işte.E muhtıra verildiğinde CHP e muhtıra gözüyle bakmadı,AKP açıklamayı demokrasi sınırları içinde görmedi, sonra e mıhtıra, e muhtıra oldu haydi yargılansın oldu.Kim neyin peşinde bilemiyorsun ki? Önce halkı darbeye muhtaç edeceksin Sayın yılmaz, ortalığı birbirine katacaksın ki halk ordunun yönetimine ihtiyaç duysun, zemin oluşsun.Ordumuzun sessiz kalması demokrasi şartları içinde olması gereken normal durum da, normal şartlarda sessiz kalmayan ordumuzun şimdi sessiz kalması ordumuzun da bir nevi bu davaya gerçek gözüyle baktığı düşüncesini ortaya koyuyor.Bu dava tamamıyla düzmece olsaydı ordumuz daha farklı tepki gösterirdi herhalde.O zaman Ergenekon davasını eleştirenler ordumuzu da bu davaya sessiz kalmakla iştirak ettiğini düşünerek eleştirmeliler, mantıkları tek taraflı işlemiyorsa.AKP Atatürkçülerin,laik rejimin savunucularını içeri alıyor diye AKP'yi cumhuriyet düşmanı ilan edenler, başkalarını da ilan etsinler görevini yapmıyor diye de tutarlı davranış nasıl olurmuş ülke görsün...Sayın Süheyl Batum tam da bu noktada kendince olması gerekeni söyledi,görevinizi yapın dedi...Söylediği demokratik değildi; ama bir beklentiyi dile getirdi. Ne olmalı şimdi, ne yapılmalı, kime inanılmalı, nasıl düşünülmeli? Muhabbetle...
  11. ''ironi'' komiklik değildir Sayın demirefe, yazılan her yazının ironik olmaması gibi... Kendi adıma komik yazı dizime nokta koyuyorum.
  12. FUZULİ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Sayın demirefe, aşağıdaki linkteki yazıyı okursanız linkte etikle ilgili verilen bilgilerin size göre yanlışlığı var.Ben hiçbir yerde ''Etik''in sosyal bilimler içinde yer aldığını görmedim, eğer bir kaynak verirseniz sevinirim. ETİK : -http://tr.wikipedia.org/wiki/Etik-
  13. Yok demeyin Sayın demirefe bakmasını bilmek lazım sadece, görenler görüyor, bu ülkeyi laiklik boyutunda da nasıl bir yerde görmek isteyenlerin nadide laiklik,demokrasi, hukuk anlayışlarını ve bu anlayış kaç yılının hangi şartların anlayışı... Ülkeye bir daha bakın o zaman inanç kamplaşması mı ön planda, başka kamplaşmalar mı var? Muhabbetle...
  14. Komik bir yazı olmuş Sayın demirefegülünç ülke ve komik insanlar lafınıza da katılmış olayım bu arada, bu yazı da komik olsun cevap niteliği taşımasa da... Muhabbetle...
  15. FUZULİ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Sayın demirefe ''etik'' hangi bilimin içinde yer alır?Sosyal bilimlerden biri midir, pozitif bilimlerden biri midir, felsefenin bir dalı mıdır yoksa özünde, gerçekten merak ettim fikrinizi? Muhabbetle...
  16. Sayın Canraşit izniniz olursa muhabbete dahil olmak istiyorum.''Darbe olacak' korkusunun suni bir korku olduğunu düşünüyor,siyaseten bunun kullanıldığını, bu konu kullanılarak iktidar iktidarda kalmanın sağlandığını ve iktidarın bu sayede yandaşlarının cebini doldurduğunu vurguluyorsunuz yanlış anlamadıysam. ''Darbe olacak...'' korkusunun halkın nazarında büyük oranda karşılığı var yanılıyor muyum?Peki bu korku suni korku mu, olmayan bir tehlike, hiç gerçekliği olmayan tez üzerinden mi siyaset üretiliyor darbe üstüne?Malumunuz ülkemiz dört fiili darbe yaşadı, en son emuhtıra(Olayın iç yüzü karışık olsa da)...Yani Sayın canraşit halk nazarında her zaman bu ülkede her an darbe olabilir korkusu, algısı vardır, bu kenddiliğinden suni oluşan, oluşturulan korku değildir...Peki son on yılda bu algıda değişme oldu mu?Evet oldu Ergenekon davasıyla.Ergenekon davasında görülen hukuk dışı durumlara rağmen halkın yine büyük bir kısmı bu davanın gerçekliğine inanıyor.İnanmasının sebebi bu zamana kadar gördüğü darbeler ve siyasetin siyaset dışı sürekli yönlendirilmesi.Bu noktada sapla saman birbirine karışıyor işte.Halk darbelere, darbe girişimine karşı büyük oranda ve bakışı bu yönde, eğer bu dava tamamıyla suni değilse bu işi yapanların yargılanmasından yana düşüncesi gördüğüm kadarıyla.Hükümet de bu bağlamda halkın büyük çoğunluğu gibi düşünüyor.Fakat halkın darbe tehlikesine karşı darbeye karşı oluşan düşüncesini AKP gerçekliği olmayan, senaryo bir Ergenekon davasıyla mı halkın kendisine olan desteğini canlı tutmaya çalışıyor burası muamma...Ergenekon davasıyla şunun değiştiği görüldü Sayın canraşit.İktidar resmen askere dokundu,demek ki ordumuz eskisi kadar siyasete yön verecek, darbe yapacak kadar güçlü değil.Sayın Süheyl Batum tam da bu noktada ne demişti:'Kağıttan kaplanlarmış...''Şimdi Sayın Siheyl Batum bunu demek istemedi diyebilirsiniz, bir televizyon kanalında tam da anladığımı ifade eden cümleler kurdu,ordunun ergenekon davasına niçin müdahale etmediğinden dem vurarak...Son on yılda görüldü ki ordumuzun siyasete müdahale edemeyecek kadar güçsüz görüntü vermesinden yakınanlar da, beklentisi olanlar da hiçbir şekilde siyasete müdahale olmasın diyenler de darbe tehditinin artık eskisi kadar güçlü bir tehdit olmadığı, hatta bundan sonra bu şartlarda hiç yapılamayacağı fikrini savunanlarla beraber ortak fikir oluştu.Bu fikir de kendiliğinden oluşmadı.Ergenekon davası bir şekilde bu algıyı oluşturdu. AKP iktidarına olan destek konusunda ''darbe'' ergümanını kullanıyor mu, evet kullanıyor.CHP buna mukabil ''Laik düzen tehlikede, şeriat geliyor.'' düşüncesini kullanıyor mu evet bunlar da bunu kullanıyor,bu algı da, bu tehlike de halk nazarında büyük oranda karşılık buluyor, temelsiz değil yani. Evren Paşa'ya bir zamanlar alkış tutup şimdi darbe karşıtı olmak üzerinden yapılan eleştiride tutarsız davranma,güven vermeme konularında haklılık payı elbette var;lakin kimse şunu savunamaz.AKP özünde yaşadığımız darbelere sıcak bakan,darbe taraftarı bir anlayış taşıyan bir partidir.Yani kimse AKP'ye karşı darbeci parti düşüncesi üzerinden muhalefet edemez.Bu şuna benzer:CHP için de ''CHP laik düzene karşıdır, şeriat düzeni istemektedir.'' gibi bir düşünceyle CHP'ye muhalefet etmeye benzer. ''Darbe tehditi,şeriat tehditi'' farklı iki tehdit olsa da farklı partilerce seçmenlerde karşılığı olan ve siyaseten kullanılan ergümanlar. Yolsuzluğa gelince keşke herkes eşini, dostunu sevdiği kadar hak yememeyi,adaleti,hukuğu da sevseydi, herkeste herkesi düşüncek bir vicdan olabilseydi.Bu ülke çok ama çok yolsuzluk gördü, görmeye de devam ediyor,halktan yukarıya, yukarıdan aşağıya doğru birbirini besliyor bu konu. Muhabbetle...
  17. Demokratik cumhuriyet sistemler içinde en iyi olanı, en ileri olanıdır hakkıyla uygulanırsa.1920'ler den kastım sistemin, devletin kuruluş yılları, kurulan sistem, padişahlığa göre ileri,zamanın şartlarına göre doğru, akılcı bir sistem ve bunu Mustafa Kemal başarmıştır; nasıl kurulduğu konusu ayrı,.Sene 2011'de 1920'deki gibi bir demokrasi anlayışını hala savunan varsa Türkiyey'yi yazımda bahsettiğim gibi görmek isteyen varsa 1920 bana göre 2011'den geridedir, matematik öyle der...Demokrasi dışında bir sistemi savunanalar da gözünü geriye çevirmiştir. Diyanet işlerine gelince temel anlayışı bu sistemi kuranlar tarafından değiştirilmeden günümüze getirilmiştir. Muhabbetle...
  18. Örnek verdiğiniz sözler ve sözlerle birlikte davranışlar demokrasi anlayışına aykırı, bu bağlamda savunulmayacak, savunulmaması gereken söz ve davranışlardır, haklısınız Sayın yılmaz.Üslup olarak bütün siyasetçilerin sınıfta kaldığını söyleyebilirim kendim adına, başbakanın üslubu gerçekten sert.Bunu ben de eleştiriyorum ve eleştirilmesi gerekiyor.Sayın başbakanın eleştirilere tahammül sınırının aşağıda olduğu, ani, sert tepkiler verdiği aşikar.İşte bütün bu demokrasi zaafiyetlerininin ön plana çıkabilmesi için, buna mukabil muhalefette demokratik bir anlayışın kendini halka, inandırıcı projelerle kanıtlaması ve kendini inandırması gerekiyor.Sayın Kılıçdaroğlu'nun üslubunu beğeniyorum,cümleleri bana kırıcı gelmiyor,kırmadan söyleyeceğini söylüyor;ama CHP'nin demokrasi anlayışı için aynı yumuşaklığı, aynı hoşgörüyü ben göremiyorum arka planda. Siz CHP'nin,MHP'nin demokrasi anlayışı için ne dersiniz Sayın yılmaz, fikirleriniz nedir? Muhabbetle...
  19. Türkiye'nin gericilik diye bir sorunu var bence.İki farklı zihniyet bu bağlamda bana göre gerici bir zihniyete sahip.Kim mi bunlar:Birincisi din ağırlıklı ikincisi laiklik odaklı.Din değerli bakış açısı geliştirmiş bir kısım insanlar ki bunların temsilcileri de var gördüğüm kadarıyla, bildiğim kadarıyla yönetim sistemiyle gerçekten çatışma halindeler.Bu minvalde düşünenler mevcut sistemin eksik yanlarından, uygulanış biçiminden değil tamamıyla sistemi dinin içinde görmedikleri için, özellikle ideolojik temelde din karşıtı gördükleri için sistem düşmanlığı yapıyorlar, başka bir sistemin özlemi içindeler. Laiklik odaklı düşünenlerden bir kısım ise Türkiye'yi 1920'li yıllardaki yönetmek, hep bu çizgide tutmak için elinden geleni yapıyor, ülkenin tek sahibinin, demokrasinin tek sahibinin kendisi olduğunu var sayıyor.Bunlara göre de bu sistem, demokrasi bu halka hiçbir zaman bırakılamayacak bir anlayış içinde ülkede en zeki bizleriz, halk cahil, inançlı bir de demokrasiden anlamaz mantığıyla sistemin kontrolü demokrasi de olsa, seçimde olsa yine bizde olmalı, bizim dediğimiz gibi yönetilmeli, halk bizim istediğimiz gibi yaşamalı, bizim düşündüğümüz gibi düşünmeli anlayışıyla hareket ediyor.Herkes kendini biliyor. Bu bağlamda AKP gerici mi?Geldiği yer belli, sistemle ilgili düşüncelerini temsil eden sözleri belli;fakat değiştiğini ifade ediyor.Bir anda değişmesi mümkün değil tabi.Ben AKP'de rejimle alakalı olarak ülkeyi bugünkü sistemden gerisine götürecek, teokratik bir devlet sistemi kurma peşinde olduğunu düşünmüyorum.Halkın bunu desteklemediğini gördüğü için sistem anlayışını değiştirdi bence.Ha takiye yaptığına, zamanı gelince sistemi şeriat düzenine çevireceğine inananlar var haklı olarak.Ben bunu yapılabilir, gerçekçi bir korku olarak görmüyorum.Fakat AKPnin mevcut sistemle çatışması var ki halkın büyük kısmının gerçekten sisstemle çatışması var,cumhuriyetle, demokrasiyle değil, demokratik olmayan,hukukğun üstünlüğü olmayan, sadece ideolojik kaygılarla, korkularla halka tehlikeli gözüyle bakan sistemle.AKP bu sistemi daha mı demokratik hale getirmeye çalışıyor, eee bu topraklarda yetişti ve geldiği anlayış da belli, yani demokrasi tecrübemiz ortadai sıkıntılarımız ortda, demokrasi kültüründen ne kadar nasiplendiğimiz ortada.Kimse bu ülkede bir Avrupa demokrasisi tecrübesini yaşamadığı için herkesin içinde bir yerde diktatör duygusu var, bunu hepimiz bir parça taşıyoruz.Bu AKP' de de var.Herkes gibi demokrasiden bahsederken hiç de demokratik olmayan uygulamalarıyla karşılaşabiliyoruz. Ülkemizde demokrasi,hukuk, insan hakları değerlerinde karşılaştırma yaptığımızda şu anlayış, şu siyaset uygulamalarıyla, temsil ettiği düşünceyle daha demokratik,daha hukuktan yana, insandan yana diyen, fikri olan biri varsa AKP dışında değerlendirelim,konuşalım.AKP'nin demokrasi anlayışı da ortada bugüne kadar diğerlerinin temsil ettiği bir şekilde uygulamasını gördüğümüz anlayışlar da ortada... Muhabbetle...
  20. ''Göbeğini kaşıyan adam'' yazısına tekrar baktım Sayın demirefe, hakikaten bir aydının halkı aydınlatma kaygısını mı dile getiriyor, kime hitap ediyor yazı diye, tekrar düşündüm.Yazıya siz de bakarsanız tekrardan yazının muhatabı zaten göbeğini kaşıyan adam değil, okuyan kesim, yazı kendi içinde söylüyor bunu.Göbeğini kaşıyan adam,gazete okumaz, okursa da geçen senenin reçel kavanozunun altına serdiği gazetedir, kitap okumaz, daha birçok olumsuz durum ifade eden sıfatlar işte.AKP'ye oy veren %46'yı bu sıfatlarla tanımlıyor.Yazının genelinde toplumun bütünü için eğitim düzeyinin düşüklüğü,okumamak, eleştiriden yoksun olmak bağlamında haklılık payı var bu ayrı konu.Konumuza dönecek olursak bu yazının muhatabı bu kesim değil, yani aydınlanmaya ihtiyacı olduğu düşünülen bir kesim için yazıldığı niyetini taşımıyor.Sayın Bekir Çoşkun kendini rahatlatmak için siyasi bir yazı yazmış,entellektüel bir yazı değil yani, karanlığa ışık tutacak kadar ışık barındırmıyor içinde bana göre.Derdi halkın cahilliğine üzüntüsü olsaydı, eğitimden-öğretimden ,yazılı-görsel medyadan, bütün aydınlardan, üniversitelerden halkın niçin bu halde olduğuyla alakalı bağlantılı olarak, sorumluluk çerçevesinde dem vurması gerekirdi bence.Adam,göbeğini kaşıyan adam demiş,AKP'yle ilişki kurmuş,etiketleri yapıştırmış, bırakmış.Vallaha Sayın Bekir Çoşkun bırakın bu üslupla bir yanlışı ortaya koymayı, ortada bir doğru varsa onu da yanlış anlatır bu diliyle bana göre. Eeeee aydınımız böyleyse halkımızın göbeğini kaşımasını çok görmemek gerek.Örneğin kendim için söyleyim Sayın Bekir Çoşkun gibi düşünenlerin aydınlığı(!) benim karanlığımı aydınlatmaya yetmez,ışığı az gelir.En azından o yazıda şu tavsiye edilebilirdi:Benim kadar aydınlanmak istiyorsanız ayda şu kadar kitap okuyun, şu gazeteyi takip edin,şu partiye oy verin vb. ... Muhabbetle...
  21. Nedense ülkemizde herkes birçok şeyi ileri demokrasi adına yapıyor.Darbe yapılıyor ileri demokrasi,baskı yapılıyor ileri demokrasi, zam yapılıyor ileri demokrasi,hukuk çiğneniyor ileri demokrasi,PKK insanları katlediyor, birileri buna ileri demokrasi için diyor,demokrasi bu ülkede halka bırakılamayacak kadar önemlidir deniyor adı ileri demokrasi...Herkes ileri demokrasi konusunda hem fikir yani... Muhabbetle...
  22. Sayın yılmaz Robin Hood'u Robin Hood yapan kendini siyaset hastalığından korumasındandır.Bu işi siyasetle yapmaya kalksaydı bir süre sonra kendini tanıyamazdı vallaha.Eski Robin Hood böyle değildi diye soranlara da şunu söylerdi herhalde:''Dün dündür, bugün bugündür.'' Muhabbetle...
  23. FUZULİ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    Sayın demirefe anlaşamadığımız noktada anlaşalım önce.Etik bilimi ahlak kurallarının sebeplerini incelemez, ahlak kurallarıyla ilgili çıkarımda bulunmaz demiyorum önce bu noktada anlaşalım.Herhangi bir ahlaki davranışla ilgili etik bilimi araştırmalar sonucunda bunun nedenleri hakkında bize tabiki bilgi verir.Benim anlatmak istediğim etik bilimi ahlaki kurallar ortaya koymaz.Yani etik biliminin ürettiği herhangi bir ahlak kuralı söyleyemezsiniz bana dayanağını etik bilimidir şeklinde gösterebileceğiniz.Etik bilimi herhangi bir ahlak kuralının dayanağı olamaz;ama ahlak kurallarının etik bilimine göre dayanakları vardır, davranışın sebeplerini, algılanış çeşitlerini, kaynağını araştırır.Bu şu demek değildir.Etiğin davranışları inceleyip davaranışlar hakkında yargılara varması, etiğin ahlak kuralları oluşturduğu anlamına gelmez. Örneğin toplumumuzda büyüklere saygının bir göstergesi olan el öpme davranışı vardır.Buyrun kaynağını söyleyin?Bu davranışın dayanaklarını(sebeplerini) söylemek etik biliminin işidir ama bu davranış etik bilimi bulduğu için, etik biliminin yargısı olarak, etik bilimine dayanılarak yapılan bir davranış değildir, arasında büyük fark var. Muhabbetle...
  24. FUZULİ şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Dini Konular - Din - Dinler
    İnsanlar etik bilimine bakarak ahlaki davranış sergilemezler.Etik bilimi insanların davranışlarına bakıp tesbitte bulunur,olanı söyler, bu şu şekilde olmalıdır gibi kesin bir yargı ortaya koymaz çünkü kaynak değildir.Rüşvet almak ahlaki değildir, yargısının kaynağı etik bilimi olamaz, etik bilimi rüşvet almanın ahlaki olmadığı kanısına dayanarak rüşvet etik değildir ahlaki kuralı üretilemez; ancak bunu tesbit eder.Etik biliminin kaynağı etik olmadığı gibi hukuk bilimin kaynağı da hukuk bilimi değildir.Örneğin hukuk bilimi insan öldürmenin suç olduğunu hangi kaynaktan almıştır bu yargıya varmıştır?Kaynak olarak yine kendini mi refarans alarak hukuk bilimi insan öldürmenin suç olduğu yargısına varmıştır hukuk bilimine dayanarak?Bu şuna benzer:Bir devletin yasasında örneğin ''zina''nın suç olduğu yazar.Biri de kalkıp şimdi kardeşim ''zina''hukuk bilimine göre suçtur ahanda bak yasa da yazıyor diyerek, kaynak göstermesi bu maddeye hukuk bilimin kendisinin kaynak olduğunu göstermez.Zinanın suç olması hukuk bilimin kaynağından gelen bir yargı değildir yani. Muhabbetle...
  25. Hafızam beni yanıltmıyorsa vergi gelirlerinin %60'nı dolaylı vergiler oluşturuyor.Bu vergi kişinin gelirine, maddi durumuna bakılmadan herkesin bu ülkede hayatını idame ettirmek için, yemesi, içmesi,giyinmesi gibi doğal harcamalar yoluyla devlete aktarılıyor.Asgari ücretle çalışan da bu vergiye tabi, holdingleri olan da.Devlet bütçede açık verdikçe bindiriyor millete, kaynak millet kimin işinin olup olmadığı, kininin ne kadar gelir sahibi olup olmadığı sistemin umrunda değil. Siz ben bir ayda kaynak bulurum ama bazı kesimlerden feryat kopar dediniz ya aklıma Robin Hood geldi Sayın yılmaz. Devletin Robin Hood'luğu olur mu bilmiyorum yasal zeminde, demokrasi içinde, liberal ekomomi sisteminde? Serbest ekonomide, kapitalist düzende, doymak bilmeyen bencil insanın kurduğu sistemin sonuçları bunlar. Yıkmak gerçekten zor. Muhabbetle...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.