Odris tarafından postalanan herşey
-
EVRİM KÖŞESİ_Yaşam Tarihinin Kilometre Taşları.
teşekkür ederim size de. harran üniversitesinde hiç bir hoca evrime inanmıyor mu??!!
-
EVRİM KÖŞESİ_Yaşam Tarihinin Kilometre Taşları.
bu konuda mümkün olduğunca araştırma yapıp bilisel kaynaklı yazıları okuyoruz. hangi üniversite pardon?
-
EVRİM KÖŞESİ_Yaşam Tarihinin Kilometre Taşları.
afgan üniversitesi falan mı? hangi üniversite?
-
EVRİM KÖŞESİ_Yaşam Tarihinin Kilometre Taşları.
henüz mezun olamadığın için olabilir
-
EVRİM KÖŞESİ_Yaşam Tarihinin Kilometre Taşları.
çok güzel sorular sizce nasıl oldu?
-
Che Guevara - Emperyalizm üzerine
Emperyalist haydutluk… Ne belirli bir sınırı olan ne de belirli bir sınıra bağlı olan haydutluk… Hitler’in çapulcuları hayduttu; tıpkı bugün ABD’lilerin haydut olduğu gibi… Belçika’nın paraşütçüleri de hayduttur; tıpkı Cezayir’deki Fransız emperyalistlerinin haydut olduğu gibi. Çünkü bu, emperyalizmin insanı hayvanlaştıran doğasıdır. Emperyalizmin bu doğası, onları özgürlüğü için dövüşen bir ülkenin – partinin son devrimci simgesine varana kadar boğazlamaya, öldürmeye hazır, kana susamış vahşi hayvanlara dönüştürür. Lumumba’yı hatırlatan –bugün yıkılmış olan ama yarın yeniden yükselecek olan- anıt, bize aynı zamanda, bu dünya devrim şehidinin trajik hikayesi aracılığıyla şunu da hatırlatıyor: Emperyalizme asla güvenilmez! Asla ama asla!... (Che GUEVARA-1965)
-
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
çıldırt beniii delirt benii sevgilimm...karyolayı devirelimmm sevgilimm... alt kattaki kafayı yesin sevgilimmm.... orgazm sevdası bu; açlık duygusu yani. bu arkadaşa derhal bir sevgili bulmasını öneriyorum. aksi halde cinsel dürtüleri politize olmaya devam edecek!
-
merhaba ben melike
Odris şurada cevap verdi: Melike Kaya başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımojgeldın
-
ATEİSTLERE SORU
vijdan olur mu yahu: VİCDAN...VİCDAN... agresifleşmek istemiyorum; şunları doğru yazın, takıntılı adamım kardeşim. yakında konuya müdahil olacağım, hazırlanın
-
İnsandan 3 milyon yıl önce yürüyorlardı!
İnsandan 3 milyon yıl önce yürüyorlardı! Afrika’da keşfedilen yeni bir fosil, insana benzeyen, iki ayağı üzerinde yürüyen canlılara ait birden fazla türün yaşamış olduğunu ve tahmin edilenden daha eski tarihlerde var oldukları düşüncesini doğurdu. İki ayağı üzerinde yürüyen en eski canlının Australopithecus afarensis olduğu düşünülüyordu. 1974 yılında bulunan ve Lucy adı verilen fosil, Australopithecus afarensis’ten günümüze kalan en büyük delil olarak biliniyor. Yüzde 40’ı bulunan fosilin, en az 2.9 milyon yıl öncesine ait olduğu düşünülüyor. Etiyopya’da yapılan kazılarda bulunan 3.4 milyon yıllık ayak kemiği ise Lucy’nin hayatta olduğu dönemde Australopithecus afarensis’ten farklı türlerinden de hayatta olabileceğini gösterdi. Bilim insanları, ayak kemiklerinin, Doğu Afrika’da yaşamış olan Ardipithecus ramidus türüne ait olabileceğini belirtti. Nature dergisinde bugün yayımlanan araştırma, Lucy ve türüne ait iki ayaklı canlıların ağaçlarda ve yerde yaşadıkları dönemde, kendilerine benzeyen başka türlerinde var olabileceği düşüncesini destekliyor. Araştırmada yer alan Case Western Reserve Üniversitesi’nden Bruce Latimer, “kazılarda ortaya çıkarılan ayak kemiklerinin bütün halde bulunmalarının çok zor olduğunu, çünkü zor şartlar altında genelde dağıldıklarını” belirtti. Latimer, “bazıları hala parmakla birleşik halde bulunan sağ ayağa ait sekiz kemik bulduklarını, ayağın nasıl çalıştığını anlamaları konusunda ellerinde önemli miktarda kemik bulunduğunu” söyledi. MODERN İNSANLA BENZERLİKLER Araştırmacılar, ayak fosilinin modern insan ayağıyla arasında önemli benzerlikler olabileceğine dikkat çekti. Modern insanın ayak baş parmağı, diğer dört parmakla paralel ve beş parmağın hepsi yüzey üzerinde kıvrılma ve yüzeyi itme özelliğine sahip. Bu özellik, aynı zamanda Homo sapiens’e mükemmel yürüme yeteneği kazandırıyor. Etiyopya’da bulunan fosil ise daha çok şempanzelerin özelliklerini barındırıyor ve Ardipithecus ramidus’a benzerlik gösteriyor. Bu türün en ünlü fosili ise Ardi. Ayak yapıları yerde yürümeye değil ancak ağaca tırmanmaya daha yatkın olan A. Ramidus, yüzeyi kavrayabilen büyük bir baş parmağa sahipti. Bilim insanları, A. ramidus’un vücut ağırlıklarını diğer dört parmağına dağıtarak, aksak bir yürüme şekli benimsemiş olabileceğini düşünüyor. Lucy’nin türü Australopithecus afarensis ise çok daha muntazam yürüyebiliyordu. ÇOK ÇEŞİTLİ İNSAN BENZERİ CANLI Latimer, “Ayak kemiklerini ilk gördüğümde şok geçirdim... Eski Çağ’larda insan benzeri canlılar olduğu biliniyor. Ancak ilk modern insanın ortaya çıkmasından üç milyon yıl önce insan benzeri canlılar arasında bu kadar çeşitlilik olması çok şaşırtıcı” dedi. Latimer, farklı insan türlerinin kendilerine uygun yaşam alanlarını farklı seçtiklerini, yürüme ve ağaca tırmanma kabiliyetlerinin bu yüzden farklı olabileceğini ifade etti. Kısaca, Lucy yerde yaşamayı tercih ettiyse, Ardi ağaçlarda yaşama uyum sağladı. DAHA FAZLA KEMİK LAZIM Bilim insanları, bulguların öne sürdüğü olasılıkları değerlendirmek için daha fazla kemik bulmaları gerektiğini belirtti. Araştırma ekibinden Harvard Üniversitesi akademisyeni Daniel Lieberman, “Ayağın geri kalanı elimizde olsa iyi olurdu... Bu türlerin arasındaki farklılığın yaşamlarında ne gibi sonuçları olduğunu, nasıl yürüdüklerini anlamak için daha fazla çalışmamız gerekecek” dedi. Bilim insanları, bulunan ayak kemiklerinin A.radimus’a ait olabileceği konusunda kesin bir ifade kullanamayacaklarını, çünkü fosillerin hangi kemiğe ait olduğunun kafatasıyla anlaşıldığını belirtti. Case Western Reserve Üniversitesi’nde jeolog olan Beverly Saylor, daha fazla kemik bulunacağı konusunda iyimser. Saylor, ayak kemiğinin bulunduğu alanın jeolojik yapısının kazı çalışmaları için çok ideal olduğunu ve yeni kemikler bulunmasının sadece bir zaman meselesi olduğunu ifade etti. KEMİKLER DERİNLERE GÖMÜLDÜ Milyonlarca yıl boyunca yaşanan tektonik hareketler, tortul tabakaları ilk önce Etiyopya’nın Afar bölgesine sürükledi ve kemiklerin çok derinlere gömülmesine neden oldu. Ardından, bölgedeki yukarı hareket eden tektonik güçler, yer katmanlarını ortadan kaldırdı ve kemikler ince bir toprak örtüsünün altına yerleşti. Bilim insanlarının amacı, en kısa zamanda daha fazla ‘ayak’ bulmak. Hatta, kafatası bulabileceklerine de inanıyorlar. Latimer, “Daha fazla fosil bulmalıyız... Bir kafatası, bir çene kemiği, kalça veya diz parçası, bu hayvanlar hakkında çok daha fazla şey öğrememizi sağlayacak” dedi.
-
ATEİSTLERE SORU
- Kuran Mucizeleri
ama senin kötü bir takipçi olduğunu gösteriyor- Kuran Mucizeleri
önemli olan katılmak diyorsun- Kuran Mucizeleri
doğru öyle bir kitap yazılmış. bravo. yazılan bir kitabın adını doğru bilmişsin. çok büyük bir başarıya böylece imza atmış oldun.- Kuran Mucizeleri
dostum, alıntı yaptığın hy sitelerinin bilimsel gerçeklikten iddialar sunduğunu bunu yaparken de bazen bir takım bilim adamlarının iddialarını çarpıtarak, taraftarlarını etkileri altında bulundurabilmek için çeşitli yollarla yaydıklarını iddia ediyorum. o zaman da böyle iddia etmiştim. sen bana hayatında hiç duymadığın, kitabını okumadığın, hangi alanda çalıştığını hiç bilmediğin ve ilk kez adını bir hy sitesinden alıntıladığın ve yine kaynağı da oradan kopyalayıp yapıştırdığın, Pierre Paul Grassé'in Evolution of Living Organisms adlı kitabını ( piyasada böyle bir kitap bulunamıyor çünkü yayın tarihi 1973 ve yazım dili Fransızca) kaynak olarak gösterdin. ben de bu konuyu araştıracağımı söyledim. araştırdım, sana cevabını da verdim. sindiremediysen, başlık burda. bir iddian varsa tutarlı ve bilimsel olmak şartıyla başlık da burda. yanıtını verirsin. veremiyorsan uzatmazsın. http://www.turkish-m...post__p__968875 ayrıca ben öğrendiğimi burada konuşurum, yanlışsa karşımdaki yanlış olduğunu ispatlasın diye bir şey yok. sen iddianı ispatlamakla mükellefsin. ispatsız iddiaların tamamı yalan, uydurma ve safsatadır.- Kuran Mucizeleri
iyi hadi bakalım. ama eğer doğru rakam bulunacaksa bilim sayesinde bulunacaktır; din sayesinde değil. söyleyeyim. ben senden daha önceki konu başlıklarında defalarca kez kaynak istemiştim. sen hiçbirinde kaynak vermemiştin. ömrü hayatında ilk kaynak verdiğin şey bu oldu ve kaynak istememin nedeni yine daha önce defalarca kez söylediğim gibi kaynak göstermeden o tarz tartışmalarda bulunulamayacağı aksi halde konuşmanın boş ve anlamsız atıp tutmalardan ibaret olacağıydı.- Kuran Mucizeleri
bilindiği varsayılarak mı yazıyor? ne demek bu yahu? cebrail ışık hızıyla mı yükselmiş. nasıl yani? 50 bin yılda hem de!.. daha neler öğreneceğiz durun bakalım. ışık hızı en son... en son mu... ışık hızının ne kadar olduğu kesin olarak biliniyor. değişmez bir daha bak yukarda ilk iletimde yazdım ne kadar olduğunu. okursan görürsün "cebrail'in ışık yılı"nı bulacaksınız ve allah'ın hangi katta olduğunu ortaya çıkaracaksınız.... ne diyeceğimi bilemiyorum.... sen henüz geçen konuyu kavrayamamışsın sanırım; ben sana aramızda geçen olayı anlatayım bari: sen türkiye'deki yaratılışçıların sitesinden evrim karşıtı bir yazı kopyalamış ve burada paylaşmıştın. bir bilimadamından referans alınarak ortaya atılan o iddia da adı geçen ve bilim adamından alınan yazının kaynağı var mı diye sordum. sen de yine orada verilen kaynağı gösterdin ve ben de konuyu araştırdım. anlaşılan sen benim ondan sonra yazdığım yazıyı da okuyup anlayamamışsın. çünkü ortaya çok mu çok ilginç bir şey çıktı. meğer evrimi çürüteceğiz derken bir evrimcinin yazısından alıntı yapmışlar yahu hatta o yazı benim için çok yararlı oldu. evrim teorisinde "lamarckizm" adı verilen bir akımı araştırma ve bilgi sahibi olma fırsatım oldu.- Kuran Mucizeleri
oke mayki sevimli adam yahu- Kuran Mucizeleri
yazıyı 3 kere okuyup yeni anlamlar arayıp bulmaya mı çalışıyorsun anlıyorum. Din otoritelerine ateistlerden daha çok karşısın! Dini bütün değilsin, tam tersine pervasız, günahkarsın! E tabi doğal olarak şaşan şaşmış zaten… Ebcet hesaplarını ilginç buluyorsun, bakıyorsun…hayret ediyorsun…! Yani ne olduğunu sen de bilmiyorsun. Ama savunuyorsun. Tıpkı din konusunda yaptığın gibi… (Dur bakalım daha neler var) Hakikaten saçma olmuş ama samimi olman ilginç… Arapçada hiçbir özel durum yoktur. Herhangi bir dilde harflere sayısal değer verilebilir. Ben sadece bu hesabın “bilimsel verilerden bahsedildiğine göre” hangi bilimsel yöntemle yapıldığını sormuştum. Öyle ya yazı da bilimsel gerçeklikten bahsediliyordu. Fakat anladığım kadarıyla sen meseleyi ilginç bulmuşsun sadece o kadar. Yani üzerinde tartışmaya gerek yok. Öyle mi? Ben böyle anladım, çünkü sen bir nev'i: “ ben de ne olduğunu bilmiyorum ama pişpirikten daha ilginç ve keyifli geldiği için biraz da bu işlerle vakit geçireyim dedim” diyorsun. Ben de “ilginç” diyorum o zaman Yani sonuç olarak ilginç… Bütün bunlardan ne anladık: İlginçmiş…- Gülenci'yi tanıma rehberi
genellikle kumaş pantolon tercih ederlerdi. hala öyle midir bilmiyorum. okul yıllarımda yurtlarda müthiş örgütleniyorlardı. baskı yapmadan derinden hareket ederek öğrencileri kendilerine bir şekilde bağlamayı iyi bilirler. olmayacak gibiyse hiç uğraşmaz mesafe koyarlar. ama eğer umut varsa çok iyi davranır kendilerini sevdirirler. ramazan aylarında iftar davetleri çok sık kullandıkları yöntemdir. genellikle sakin tavırları vardır. her ortama uyum sağlayabilirler. birbirlerini tanırlar ve sahip çıkarlar.- Kuran Mucizeleri
Yavaş arkadaş! Atış serbest olunca tabi… Ama sorun değil. Siz atışı kuvvetliler önden geniş alanda uzun atışlar yapın, biz arkadan durumu toparlarız. Atış takımlarınız zeval görmesin a dostlar Aslında bu kadar safsataya kalkıp yanıt verip safsata dolu bir tartışmanın içinde bulunmak istemem ama forumun eski isimlerinden yam yam’ın bu atış denemelerini ciddiye aldığını görünce haydi ben de bir şeyler yazayım dedim. Not: Safsata sözünü okuyunca evde klavyeye sert davranmayın diye söylüyorum: Safsata hakaret değildir. Mantık biliminde, bir doğru ve bir yanlış önermenin doğru sonuç vermesine safsata denir. D V Y => D şeklinde tanımlanır. –D= doğru önerme, V= ve, Y=yanlış önerme, => =ise’yi temsil eder. Doğru ve Yanlış İse Doğrudur şeklinde okunur.- (gerçi siz bunları çok iyi bilirsiniz ya) Eğer daha ayrıntılı bilgiye gereksinim duyuyorsanız kutsal kitabın içindekiler kısmına bakın…! Şaka şaka, orda yoktur M.Ö. 4.YY.’da Ünlü Filozof Aristo tarafından yazılmış olan “Organon” adlı kitaba bakın. (gerçi kesin bakarsınız ya) Atış işlemi Hadid Suresi’nin 25. Ayetinde başlatılmış. Önce ayet yanlış aktarılmış; Çünkü konuya uydurulması gerekiyor. Bu uydurma işlemi kişisel fikrime göre gayet ahlakidir, çünkü din nasıl kullanacağını bilirsen çok yararlı ve karlı bir şeydir. O nedenle Allah kimsenin uydurma ve atış takımlarına zeval vermeye…amin Bu Hadid Suresi 25. Ayetin aslı şöyle: “Andolsun, biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler. Kendisinde müthiş bir güç ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri yarattık (ki insanlar ondan yararlansınlar). Allah da kendisine ve Resüllerine gayba inanarak yardım edecekleri bilsin. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir. (Kaynak:Kuran.gen.tr)” Sonra HY ve saz arkadaşlarının hazırladığı kuran mucizeleri diye bir siteden alındığı anlaşılan (hayır doğrudan kopyala yapıştır yapıyorsun bari biraz düzenle değil mi yahu) bu %100 uydurmalar taçlandırılmış ve demirin dünya dışındaki dev yıldızlardan geldiği modern astronomik bulgular tarafından kanıtlandığı iddia edilmiş. Şimdi, birincisi sen modern astronomik bulgudan ne anlarsın? Sen şu 25. Ayeti doğru ezberle, iki kuluvallah bir elam devam et abicim. Modern astronomik bulguymuş! Modernini bir tarafa bırak, astronominin tanımını yap desek bize posta gazetesinin hafta sonu ekindeki boğa burcu yorumları gösterirsin yahu (Bunları, yazıyı buraya kopileyip pastalayan arkadaşa demiyorum. Klavyeye dikkat, sorun yok. Daha iki gün önce kablosuz klavye ve fare takımım zeval gördü yenisini aldım; çok pahalı namussuzlar. Onun için dikkat! Ben yazının asıl atamanı kuvvetli isimsiz kahramanlarına söylüyorum bunları) Neyse efendim, ikincisi: sistemimize en yakın (buraya dikkat: en yakın) yıldız, Alfa Centauri’dir. Uzaklığı 4.395 IŞIK YILI”dır. 4.395 IŞIK YILI ne demektir, bilincinde misin my frendo…? Yoksa ışık yılının tanımı da mı kur’an’da yazıyor. şimdi bak atışçı my frendo: 1 ışık yılı, ışığın 1 yılda aldığı mesafeye denir. Bunu kavradın… Işık hızı saniyede 300.000 km hıza ulaşır. Bunu da algıladın… Dünya ve ay arasındaki en büyük uzaklık 1,3 ışık saniye’dir… bu da tamam mı? Bak sonra anlamadım deme! Dünya ile Güneş arasındaki en büyük uzaklık 499 ışık saniyesidir. Bu da 8.3 ışık dakikası yapar. Güneş sistemine en yakın yıldız Alfa Centauri 4.395 ışık yılı uzaklıktadır. Buraya dikkat et; Buna göre 1 ışık yılı = 24×365=8760×60=525600×60= 31.536.000 x300.000= 9.460.800.000.000 km.dir Alfa Centauri’den yola çıkan bir ışık 4.395 yılda buraya ulaşıyorsa ve bir ışık bir yılda 9.460.800.000.000 km yol alıyorsa bil bakalım my frendo, “EN YAKIN” yıldız olan Alfa Centauri’den çıkan ışığın bize ulaşması için km. bazında ne kadar yol alması gerekir. Bu arada bir demir molekülünün ışık hızıyla yol alamayacağını çünkü bir şeyin ışık hızına çıkması için onun molekül değil foton olması gerektiğini sen zaten biliyorsundur yaaaa… ben yine de bilmeyenler için hatırlatayım. Şimdi soru şu: Dünyada en hızlı atış yapan beyzbolcu kimdir? Siz bunu düşünün ben atışın, pardon, yazının geri kalan kısmını değerlendireyim. (Yahu durmadan atış diyorum aklım beyzbola gidiyor, alınmayın. Wilson Ramos vardı meşhur beyzbol oyuncusu ne atardı adam arkadaş… sora kaçırdı onu gangsterler. Ne aramışlardı Wilson’u köşe bucak yahu. Ödümüz falan koptu adama bişey yapacaklar diye. Neyse sonra buldular onu işte. Öyle yani ) Gelelim indirme konusuna. …. kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik…. Burdan akla doğrudan şu soru geliyor: acaba kitap da mı yıldızlardan falan geldi? İndirmek kelimesinin eğilip bükülüp bu kadar çekelenmesi ve bir sürü doğru yanlış bilimselmiş gibi görünen kelimelerle süslenmesi ve sonuçta ortaya atılan mucize yalanıyla insanların kandırılmaya çalışılması… İslam dininin bu kadar yalana gereksinimi var mı? Bir de ayette –de vurgusu geçiyormuş. Ayette –de vurgusu falan geçmiyor. Biz Türkçeye çevirirken bazı çevirilerde –de bağlacını kullanıyoruz. Bu –de bağlacından yola çıkan arkadaş diyor ki: “sadece demir değil, piüüü! daha neler neler indi yıldızlardan, Süpernovadan müpernovadan… “diyor. Eh, dediğimiz gibi atış takımları zeval görmesin. Bunları buraya taşıyan kişiye ben soruyorum şimdi: hiçbir din otoritesi ebced hesabını onaylamazken, dine uygun değildir derken, siz kendinizi dini bütün insan olarak lanse edenler bunları burada neye dayanarak savunuyorsunuz? Bunları savunurken hangi dini bilgiyi referans alıyorsunuz? Hadid suresi’nin ebced hesabındaki değerinin 57 olduğunu bize sayısal olarak gösterecek misiniz? Bu sayısal teknik –ki madem bilime burnunuzu sokuyorsunuz- hangi matematiksel ya da herhangi bir bilimsel gerçekliğe dayanıyor? Bunların açıklamasını yapacak mınısız? Örneğin hadid kelimesinin sayısal değeri neden 26dır ve bu hesabın bilimsel dayanağı nedir, sayısal olarak bütün bu iddiaları kanıtlar mısınız? (geri kalan başlıklara sonra istersem yanıt veririm, olmazsa yine soru sorarım, cevaplayabiliyorsanız doğrudan cevap verin, lafı uzatmayın; okuyamam, yoğun adamım, önemli işlerim var)- Shirin-Mohsen Namjoo
güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar dikenleri kopardığın yerleri bir bahar filân sanırsan Kürdistan'da ve Muş-Tatvan yolunda bir yer kanar Muş - Tatvan yolunda güllere ve devlete inanırsan eşkıyalar kanar kötü donatımlı askerler kanar sen bir yaz güzelisin, yaprakların ekşi, suda yıkanırsan portakal incinir, tütün utanır, incirler kanar bir yolda el ele gideriz, o yolda bir gün usanırsan padişahlar ve Muşlar kanar, darülbedayiler kanar Muş - Tatvan yolunda bir gün senin akşamın ne ki orada her zaman otlar otlar ergenlikler kanar el ele gittiğimiz bir yolda sen gitgide büyürsen benim içimde çok beklemiş, çok eski bir yer kanar (Yokuş Yol'a / Turgut Uyar)- SENDEN SONRAKİ ZAMAN
sayın kazan, hoş geldiniz. fakat şiirde bir anlatım bozukluğu var ki söylemezsem çatlarım yahu: " Ayyaş Rüstem zor da olsa tövbe etti içki iç-memeye " içki içmemeye tövbe edilmez. içki içmeye tövbe edilir. dolayısıyla bu kısım, "Ayyaş Rüstem zor da olsa tövbe etti içki içmeye" şeklinde olursa anlatım bozukluğu ortadan kalkmış olur saygılar efendim- Evrimcilerden Masallar-
sevgili gecekuşu, zaten evrimcilerden masallar şeklinde bir başlık açmak aşağılama çabasından başka bir şey değildir. saygıdan mahrum ve üstelik de tümüyle gülünç bilim dışı iddialarla evrim teorisini, olur olmaz sitelerden alınan ikinci-üçüncü el doğruluğu olmayan bilgilerle çürütmeye çalışma çabası asıl olarak gülünçtür. bakın mesela ne iddia edilmiş. "Dawkins'in zürafası" deniliyor: zürafa örneklerini vererek evrim'i çevresel koşullara bağlayan Dawkins değil Lamarck'tır. maymunlarla insanların kromozom sayılarının eşitsizliğinden bahsedilmiş ki, dillere destan olacak cinsten. yanıt vermek bile zaman kaybı olur; gayet tabi kromozom sayıları farklı olacak. aynı olması söz konusu olamaz. buradan hareketle kendilerince teori yaratmaya çalışanlar ancak okuma ve anlama sorunu yaşayanları kandırabilir sanırım.- Bekir Coşkun: Başıma bir şey gelecek diye ödüm kopuyor!
- Kuran Mucizeleri
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.