Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Odris

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    1.526
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    5

Odris tarafından postalanan herşey

  1. dini konular altında bu konu binlerce kez işlendi. üstelik kimse de saçmalamadı önce başlıklara bir göz atsaydın keşke. allah'ın varlığı ve yokluğu tartışması çerçevesinde yeni başlık açılırken, orijinal fikirler sunulması daha uygun olur bence.
  2. "mesela @Stalke super rahat bi adam .. cok karizmatik : ) o geldikce ben seviniyorum ..." @@dennise olmasa şu fani cihanda beni takdir edecek bir Allah'ın kulu yok. foruma geliyorsam, bir iki satır yazıyorsam sırf senin için dennise malda mülkte şanda şöhrette gözüm yok şerefsizim, sen ol yeter şimdi bak, ben en son @@omar123 la senin kulağını çekmiştim ve ne demiştim: "atıp tutmayın" e sen ne yapıyorsun; hala atıp tutuyorsun. HY nın sitelerinden alıntı yapmışsın ama kaynak göstermemişsin çekirge...yanlış! alıntı yaptığın yazının kaynağını göster ki vatandaş ne okuduğunu bilsin. sen bilimden bahset ondan sonra kaynak bile gösterme, olur mu yani? neyse bu seferlik idare ediyorum. bir kere daha önce de dediğim gibi sen kavramları karıştırıyorsun yahu. materyalizm'le evrim kuramını birbirine karıştırmışsın. bu durumu burada beş dakikada çözmek zor. nereden başlayacağız neresini anlatacağız...anlatsak mı anlatmasak mı...bahsetsek mi bahsetmesek mi... çok uzun konular yahu evrim konusun ise iyice suyunu çıkarmışsın, öyle böyle değil... daha önce de söylediğimiz gibi mutasyonlar tek başlarına evrime neden olmaz; aslında çok da küçük bir etkiye sahiptirler. evrim sürecinini daha karmaşık aşamaları var. bunları daha sonra yarım kalan bir yazı dizisini tamamlayarak daha ayrıntılı anlatacağız. sen de böylece dünyanın en mutlu mesut insanlarından biri olacak aydınlanacaksın ama önce çok kısa bir özet verelim. özet vermeden önce de şunu da söyleyelim: aslında sen sadece bilim dışı yazıları okuyarak sadece mutasyon konusuna hapsolmakla kalmıyorsun, darwinden sonra daha neleeeerr değişti neler... neler iddia edildi neler. bi bilsen aklın durur beynin tavana vurur çekirge HY bile bunları bilmiyor aman uyandırmayın, o bile duysa yarın sabah berbere gider sakallarını kestirir bayram namazını sakalsız kılardı aha buraya yazıyorum. evrim sürecinde bir takım aşamalar vardır, biraz bunlardan bahsedelim: öncelikle doğal seçilim denilen bir konu var ki çok önemli. yani o kadar önemli ki "ulen mutasyonda neymiş" dedirtir adama. doğal seçilim, canlılığın sürekliliğini ve çeşitliliğini sağlayan bir süreç. bu doğal seçilim olmasa hepimiz trişkadan tayyare oluruz, ağzımız burnumuz ters döner, ben bile o kadar yakışıklı adamım, allah'ım beni baştan yarat diye beş vakit namaz kılardım. doğal seçilim, çeşitlilik, kalıtım ve seçilim olmak üzere üç adet unsur içerir. buna göre mutasyonlar çeşitliliklere neden olurken koşullara elverişli olmayan bireyler elenir. geriye kalan bireyler üremeyle çoğalır ve mutasyona uğrarlarken koşullara elverişli olan bireylerin hayatta kalma şansı daha yüksektir. bu döngüyle üreme ve elenme devam eder. doğal seçilim görevini bu döngü içerisinde gerçekleştirmiş olur. bu arada araştırmalara göre mutasyonların %70 i negatif etkilidir. geriye kalanlar ise ya nötrdür ya da çok az pozitif etkilidir. yani sen şimdi burda mutasyon lafı duydun ya, pek önemseme. çok etkili değil yani. zaten negatif etkili mutasyonlar hapı yuttu demektir yahu, onları yok saymak lazım. benim ağzım burnum ters döndükten sonra yemişim öyle mutasyonu. salla gitsin! bununla birlikte yapay seçilim denilen bir dalga dinga var: bilinçli olarak genlerin seçilimiyle Allah'ın işine karışma sürecine deniliyor. bu duruma en çok evcil hayvanlarda ve bitki türlerinde rastlıyoruz. teyy Allahım yahuu, sen git canlıların orasıyla burasıyla oyna, ondan sonra dünya çok değişti diye şikayet et. olacak iş değil ama yapıyor adamlar işte. geçenlerde pazardan domates aldım, karpuz kadar yahu... bu gavur yapıyor abi gavurdan korkacaksın. ondan sonra onbir...phuhahaha şaka yahu şaka...ondan sonra genetik sürüklenme adı verilen süreç var. buna bazı çok bilmişler "sewall wright etkisi" de diyor. önüne gelen bir isim verirse biz bu işin içinden nasıl çıkacağız diye düşünen yok tabi. sanırım senin tesadüf diye anlata anlata bitiremediğin bu olsa gerek. eğer buysa iyi oku bak öyle on beş kez anlatmam. bir kez söylerim geçerim. kendime göre prensiplerim var, taviz vermem. çok tepem atarsa hiç anlatmadan bile geçebilirim. ama bu gün iyi günümdeyim hadi iyisin, anlatacağım: genetik sürüklenme, bir grup canlının gen havuzunda tamamen şans eseri oluşmuş değişikliklerine verilen isimdir. bu değişiklikler tümüyle şans eseri oluşur. bir popülasyondaki genetik karakteristiğin yok olmasına ya da güçlü olanın hayatta kalmasından ve alellerin değerinden bağımsız olarak, yaygın hale gelmesine neden olur. bu durum evrimin temel mekanizmalarından biridir. böylece bazı bireyler diğer bireylerden farklı olarak ileriye doğru daha fazla gen aktarmış ve daha fazla yayılmış olur. ancak bu yaygınlaşan bireyler sadece şanslıdırlar. zira daha iyi ve kaliteli genlere sahip oldukları söylenemez. fakat genetik sürüklenme yine de popülasyonun genetik yapısını etkiler ancak doğal seçilimden farklı olarak tümüyle rastlantısal olarak geliştiğinden her ne kadar evrimin bir mekanizması olsa da uyarlanımların oluşmasında çok işlev görmez çünkü uyarlanımlar işlevlerine tam bir uygunluk gösterecek şekilde, doğal seçilim tarafından oluşturulur. uyarlanımlar, canılının çok çeşitli koşullarda ayakta kalmasına yararlı özelliklerini içeriyor. dolayısıyla bu uyarlanımları gerçekleştiremedikten sonra yemişim öyle genetik sürüklenmeyi çekirge. bana sorarsan onu da salla! garip yılancıklar vücut ısılarını dengeleyemedikten sonra, bukalemunlar renkten renge giremedikten sonra bizler sevdiceğimize kavuşamadıktan sonra neye yarar sürüklenme loy gelin kibar gelin...loy loy loy... yani çekirge bunun gibi daha bir çok etken var. yanlı mutasyon var mesela... genetik otostop var...gen akışı var... birlikte evrim var ki hep beraber rakip türlerin vaziyet-i umumisine göre şekilden şekile sokuyor adamı. neler var neler. saymakla bitmez, anlatmakla hiç bitmez. napsak ne etsek... benim uykum geldi yahu
  3. Odris

    İnsan evriminde yeni yüz

    0 yıl süren çalışmaların ardından, 40 yıl önce Kenya'da bulunan hominin kafatası insan evrimine yeni bir yüz olarak eklendi. Paleoantropolog Meave Leakey 1972'de, Turkana Gölü'nün doğusunda bulunan Koobi Fora kazı alanında yeni bir insansı türüne ait olduğunu düşündüğü bir kafatası bulmuştu. Koobi Fora 1960'lardan beri kazılan ve bugüne kadar birçok farklı insansı türünün bulunduğu ünlü bir kazı alanı. 1972'den beri bu fosilin farklı bir takson mu yoksa bilinen taksalardan birindeki çeşitlilik mi olduğu sorusunu cevaplamak için yeni fosiller bulmaya çalışan ekip, Nature'da yayınlanan bir makaleyle çalışmalarının işaret ettiği sonuçları duyurdu. 2 milyon yıllık bu kafatasının büyük bir beyne sahip olduğu anlaşılıyordu, bu da onu bizim de dahil olduğumuz Homo cinsinin bir üyesi yapıyordu. Ancak uzun, düz suratı ve bazı başka detaylar onu, Homo'nun o dönem bilinen iki diğer üyesinden farklı kılmaktaydı. Bu sebeple bu kafatasının sahibine Homo rudolfensis denildiyse de Doğu Afrika'da 2.3 ila 1.4 milyon yıl önce yaşamış olan Homo habilis'in sıradışı bir bireyi olabileceği ihtimali hep vardı. Önce 2008'de iyi korunmuş bir halde, bir çocuğa ait orta yüz kemikleri ve dişler bulundu. Bu ufak kafatası tıpkı 1972'de bulunan H. rudolfensis'inkine benziyordu. H. habilis'te bulunan çıkık üst çenenin aksine düz bir yüze sahipti. 2009'da bulunan iyi durumdaki bütün bir alt çene ise araştırmacılara çok daha kapsamlı bir bakış kazandırdı çünkü 1972'de bulunan ilk örneğin alt çenesi bulunamamıştı. Bu çene kemiği ile H. rudolfensis'in u-şeklinde bir damağa sahip olduğu, köpek dişlerinin H. habilis'inkinden farklı konumlandığı ve kesici dişlerin büyüklüklerinin farklı olduğu görüldü. Bu da H. habilis ve H. rudolfensis'in kayda değer miktarda gelişimsel farklılık gösterdiği anlamına geliyordu. Bu bulgular H. rudolfensis'in, H. habilis ve H. erectus ile birlikte Koobi Fora bölgesinde yaşayan üçüncü hominin türü olmaya hak kazandığı anlamına gelebilir. Kaliforniya Üniversitesi'nden paleoantropolog Tim White, H. habilis'e ait çok az fosil bulunduğuna dikkat çekse de, bulgular bölgede H. erectus haricinde iki ya da üç taksa daha olduğuna işaret ediyor. Ancak bu durum yeni soruları da beraberinde getiriyor. Bu üç tür aynı yerde aynı zamanda beraber yaşadıysa birbirleriyle yaşam alanları ve yiyecekleri için nasıl bir rekabet içerisindeydiler? Farklı diyetlere mi sahiplerdi, farklı hayat tarzları mı vardı, taş aletleri farklı şekillerde mi kullanıyorlardı? Şimdi bu soruları cevaplamak üzere yeni hipotezlerin ortaya atılması gerekiyor. Sonuç olarak kimi palaeontologlar mevcut verilere göre insan evrimini şöyle özetliyor: Taş alet yapan ilk türler olan Homo habilis ve Homo rudolfensis 2-2,5 milyon yıl önce Afrika'da evrildiler. 1,8 milyon yıl önce bu iki türün birinden, daha büyük beyinli, hem de daha gelişkin taş aletler yapan Homo ergaster / erectus türü evrildi. Homo habilis, Homo rudolfensis ve torunları Homo erectus, bir süre Doğu Afrika'da yan yana yaşıdılar. Daha sonra ilk iki türün soyu tükenirken, Homo erectus'un bir kolu da Asya'ya yayıldı. Günümüz insanı ise 200 bin yıl önce, Afrika'da yine bir Homo erectus popülasyonundan evrildi ve dünyaya yayıldı. Bu arada Neandertal ve Homo floresiensis gibi başka insansı türleri, bilinmeyen sebeplerden yok oldular. Bu tablo, insan evriminin doğrusal değil, çok daha karmaşık bir süreç olduğunu, Homo cinsine ait çok sayıda türün zaman içinde evrildiğini ve yokolduğunu doğruluyor. Uzmanlar ayrıca, insan evrimini Avrupalı bir erkeğin bir şempanzeden evrimi olarak yansıtan ünlü resmin de, yalnızca toplumsal mesaji itibariyle değil, bilimsel olarak da sakat olduğunu vurguluyorlar. (sol haber- kaynak:New Fossils Put Face on Mysterious Human Ancestor, ScienceNOW.)
  4. "ewt ; cook zaman gecince benim verdigim ornekler kendiliginden aklina gelmeye baslayivercek : ))" ne demezsin, rüyalarıma girmeye başladılar bile "mutasyon da olanaksizdir .. ewvrim gibi" mutasyonun günümüzde bile örnekleri görülmektedir. açık bir gerçekliği reddetmek bilimsel yaklaşımın dışında bir durum. "butun evrim teorisi temelde tesadufleri ve amacsiz felsefi akimlari dogurmustur .." bilimsel teoriler felsefi akımlar doğurmaz; lise seviyesinde felsefe bilen biri bunu bilir. "neden ilk yaratmada her canli tam ve kusursuz yaratilamasin da evrimle yaratilsin .." sen bu yaratılma konusuna bu kadar takılmasaydın belki de konuyu çoktan kavramış olacaktın ayrıca tüm canlılar hala gayet kusurlular. "yani eski medeniyetler teknolojiyi kullanmadi diye cok mu ilkellerdi madem ilkellerdi cok mu hayvanimsilardi... " eski insanlar çok ilkellerdi evet. hayvanımsılık meselesine gelince ben bu durumu günümüzde bile hala görebiliyorum
  5. Bilim düşmanlarının Kadıköy Süreyya Operası önünde açtıkları sahte fosil sergisi Kadıköy sakinlerinin müdahalesiyle kaldırtıldı. Adnan Oktar tarafından finanse edildiği bilinen ve bilim çevreleri tarafından uzun yıllardır uyarısı yapılan sahte fosil sergilerinin bir yenisi Çarşamba günü Kadıköy Süreyya Operası önünde açıldı. Kadıköylüler, Bahariye Caddesi üzerinde açılan sergiyi istemediklerini dile getirince tartışma büyüdü. "Fosilleri özel koleksiyonculardan topluyoruz" "110 milyon yıllık fosilleri sokak ortasında plastik kutularda nasıl sergiliyorsunuz? Bilimsel raporlarınız nerede?" sorusu üzerine serginin sorumlusu olduğunu söyleyen şahıs, fosilleri özel koleksiyonculardan topladığını, bunu parası olan herkesin yapabileceğini söyledi. Bunun üzerine tartışmaya katılan bir vatandaş bu kadar değerli olduğu iddia edilen hiçbir fosilin bilimsel raporları ve kaydı olmadan sokakta sergilenemeyeceğini belirterek durumun tarihi eser kaçakçılığı sayılacağını ya da fosillerin sahte olduğunu söyledi. 110 milyon yıllık fosilleri sergilemek için zabıta izni! Resmi belgelerinin sorulması üzerine zabıtadan aldıkları izin belgesini gösteren sergi sorumlusu, etrafta toplananların gülümsemesine neden olurken, sergideki fosillerin herhangi bir resmi envanterde kayıtlı olmadığı ortaya çıktı. "Çocuklarımızın akıllarıyla oynamanıza izin vermeyeceğiz!" Olay yerine polisin gelmesi ile Kadıköylüler serginin kaldırılmasını istediklerini, sahte fosillerle çocukların ve gençlerin beyinlerinin yıkanmasını istemediklerini dile getirdiler. Tartışmanın büyümesi ve müdahale edenlerin sergi kalkmadan olay yerinden ayrılmayacaklarını belirtmeleri üzerine sergi kaldırıldı. Kim olduklarını ve fosillerin bilimsel kaynağını açıklamakta güçlük çeken sergi sorumlularının "110 milyon yıllık fosilleri" havlulara sararak çantalara gelişigüzel koyduğu görüldü. Prof. Dr. Berna Alpagut: "Her fosilin bir kaydı olması gerekir" Olayla ilgili olarak görüşünü aldığımız antropolog Prof. Dr. Berna Alpagut fosillerin tüm dünyada yasalarla korunduğunu, tescil ettirilmesi ve kayıt altına alınmasının zorunlu olduğunu belirtti. Prof. Alpagut, "Fosili bir üniversitenin kazı ekibi de bulmuş olabilir, özel bir koleksiyoncu da olabilir. Ancak bütün buluntuların bulunduğu bölge, bulunduğu tarih, bulan ekibin yazıldığı bir künyesinin olması gerekiyor ve fosilin hangi resmi kurumda kayıtlı olduğunun belgelenmesi gerekiyor. Aksi takdirde ya tabiat varlıkları kaçakçısı konumuna düşersiniz ya da düpedüz sahte fosillerle birilerini kandırmaya çalışıyorsunuz demektir" diye konuştu. Yasa ne diyor? 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 24. maddesinde "Koleksiyoncular faaliyetlerini, Kültür ve Turizm Bakanlığına bildirmek ve yönetmelik gereğince, taşınır kültür varlıklarını envanter defterine kaydetmek zorundadırlar" deniliyor. Maddede ayrıca "Koleksiyoncular, ilgili müzeye tescil ettirerek, koleksiyonlarındaki her türlü eseri on beş gün önce Kültür ve Turizm Bakanlığına haber vermek şartı ile kendi aralarında değiştirebilir veya satabilirler. Satın almada öncelik Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir" ifadesi yer alıyor. -http://haber.sol.org.tr/bilim-teknoloji/kadikoyluler-evrim-dusmanlarina-izin-vermedi-haberi-58178-
  6. doğru yanlış bildiğin iki şey var, tekrarlayıp duruyorsun: 1. mutasyon, 2. tesadüf
  7. Odris

    yardıcı olun lütfen

    yok mu bu arkadaşa yardım edecek biri yahu
  8. "bunu 150 yildir kesintisiz denemekteler ama teori pratige donusmedi .... nasıl yani? gözünün önünde 3 günde bir canlının evrim geçirmesini mi bekliyorsun "Darwinistlerin 150 yıldır sürekli olarak SAHTE FOSİL ÜRETTİKLERİNDEN, bu sahte fosilleri dünyanın en büyük müzelerinde onlarca yıl boyunca sergilediklerinden ve sahtekarlıkları anlaşıldığında ise alelacele bunları HASIRALTI ETTİKLERİNDEN haberiniz var mı?" Yok! ne zaman nerede oldu bu olay? "Medyada ve akademik kaynaklarda sürekli olarak telkin edilen "maymun insan" imajını destekleyecek hiçbir somut fosil delili yoktur. " maymun-insan diye bir şey olmadığı için olabilir mi acaba kaç kez durumun aslını buraya yazdım. bir kez daha yazmak çok zor geliyor şimdi. hiç bir zaman insan kafasına orangutan çenesi monte edilmemiştir. zaten bunu evinizde bile deneseniz böyle bir şeyin mümkün olamayacağını kolayca anlarsınız. bunu anlamak için orta seviye bir zeka yeterlidir. kafatası dışında geri kalan kemik kalıntılarına henüz bir şey uyduramadılar. bu saçma iftiraları uyduranların azıcık kafaları çalışsa, uzun kollar ve kısmen daha kısa olan bacak yapısı hakkında da yeni bir şeyler uydurmak akıllarına gelirdi. "simdi hangi muzede hangi evrim fosili var ? " bütün müzelerde bulabilirsin. (arabistan, afganistan, iran, kuveyt vs. gibi geri kalmış islam ülkelerini gayet tabi kastetmiyoruz.)
  9. ‘Oruç tutmayan cezalandırılsın’ Mısır’da Ramazan ayında herhangi bir sağlık sorunu olmadığı halde oruç tutmayanların cezalandırılması istendi. KAHİRE - Mısır Müftüsü Ali Cuma, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'den, Ramazan ayında kamu alanlarında alenen oruç tutmayanlar hakkında yasal düzenleme getirilmesini talep etti. Mısır Fetva Kurumu tarafından yapılan açıklamada ise, bir Müslüman'ın Ramazan'da herhangi bir özrü olmadan kasten insanların gözü önünde yiyip içmesinin caiz olmadığı bildirildi. Bu kişilerin “güzel bir şekilde” uyarılması ve aksi şekilde hareket edenlerin cezalandırılması için görevlilerin tayin edilmesi gerektiği belirtildi. Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Bu şekilde davranmak kişisel özgürlük değildir. Aksine İslam'ın kutsiyetine karşı bir saldırıdır. Çünkü alenen oruç tutmamak, günahı aleni biçimde ilan etmektir. Bu da Müslüman bir ülkede saygı sınırlarının aşılması dolayısıyla haramdır. Ayrıca toplumun değerlerini açıkça ihlal etmektir. Bir Müslüman eğer sağlık sebeplerinden dolayı oruç tutamazsa, oruç tutamadığını gizlemesi gerekir. Gayri Müslim bir kişi bile Ramazan'da alenen yiyip içmiyorsa, oruç tutmayan Müslüman da en az bu derece duyarlı olmalıdır.” İki sene önce Mısır polisi Ramazan'da alenen yiyip içen 2 kişiyi gözaltına almıştı. Bazı insan hakları örgütleri de oruç tutmayanları cezalandıran herhangi bir kanun olmadığı gerekçesiyle olaya tepki göstermişlerdi. (ntvmsnbc.com)
  10. Bilim insanları, “paleo-deneysel evrim” adı verilen bir yöntem kullanarak, 500 milyon yıllık bir bakteri fosilinden alınan "antik genleri", canlı bir E. Coli bakterisine aktardı. Yapılan deneyle, bin nesildir hayatta olan bakterinin milyonlarca yıldır süren evrimi daha kolay bir şekilde gözlemlenebilecek. “Bu deney, yaşamın moleküler kaydını geriye sarıp tekrar izlemeye en çok yaklaştığımız andır. Antik bir genin modern bir canlıda nasıl evrim geçireceğini gözlemleme şansı elde ettik, bu sayede bir zamanlar gerçekleşen evrim sürecinin aynı şekilde mi, yoksa daha farklı bir yol izleyerek mi gelişeceğini görebileceğiz." - Georgia Tech’in NASA (ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi) Ribozomal Orijinler ve Evrim Merkezi’nde görevli olan moleküler biyoloji uzmanı Betül KacarGaucher, “Artık hem modern hem de antik genler içeren bu bakteri, ilk başta modern kopyaları kadar sağlıklı değildi ve onun kadar hızlı büyümüyordu, ancak hızla mutasyon geçirerek modern formundan daha da güçlü ve sağlıklı olma yolunda ilerliyor. Her geçen gün geçirdiği mutasyonları biriktiren bakteri, 500 nesil sonra ortamına ve hayatta kalmaya daha uyumlu hale gelecektir." dedi. İlk 500 neslin ardından, bilim insanları 8 bakteriyal dizinin genomlarını (tüm genetik kodlarını) inceledi ve onların biriken mutasyonlarla nasıl geliştiğini inceledi. 500 nesil sonra bu beklentiler doğru çıktı ve antik genlere sahip bakterinin gelişme hızının da zamanla arttığı görüldü. Birçok dizinin gelişme hızı modern kopyalarınınkine eşitlendiği gibi, bazıları modern bakterilerden bile daha sağlıklı hale geldi. Kısaca, antik gen mutasyon geçirerek modern genlere benzemedi ancak, modern proteinler vasıtasıyla kendisine evrim geçirecek bir yol çizmiş oldu. Araştırmada elde edilen sonuçlar, NASA Uluslararası Astrobiyoloji Bilim Konferansı’nda açıklandı. Bilim insanları, evrim deneylerine devam edeceklerini ve bu sefer proteinlerin evrim alışkanlıklarını inceleyeceklerini belirtti. -http://www.gatech.edu/newsroom/release.html?nid=138621&fb_source=message-
  11. @@dennise bazen senin tanrının yokluğunun açık bir kanıtı olduğunu düşünüyorum
  12. o zaman sana bir kaç haberim var: materyalizm bir felsefe dalıdır. bu felsefe dalına ontoloji diyoruz. M.Ö.800. yy.'da ortaya çıktı. evrim bilim o zamanlar henüz yoktu dolayısıyla kardeş akımlar değiller. sanırım senin kafa karışıklığın materyalizmin "gerçek bilgiye ulaşma metodu"na bakış açısı konusundaki görüş yapısından kaynaklanıyor: materyalizm bütün gerçek bilginin gözlem ve deneyim sayesinde oluştuğunu savunur. gerçek ve doğru bilginin kaynağı ve yapısı için iki temel dayanak öne sürer: - görüngüleri, tanrı-ruh gibi kanıtlanmamış kavramlarla açıklamaktan kaçınmak gerekir; çünkü görüngülerin maddi kaynakları vardır. bilinç kaynağını beynin işleyişinden alan bir görüngüdür. (ki çok doğru bir şekilde olmasa da bunu sen de iddia etmişsin: -beyin ; en gerizekali kiside bile ayni kivrimlara sahip olan kasilip gevseyen bir molekul yiginidir ..) bilinç kaynağını beynin işleyişinden alan bir görüngüdür ve ona metafiziksel açıklamalar getirmek dış dünyanın gerçek olmayışı gibi yanlış algılara yol açabilir. biliyoruz ki idealistler de tam olarak bu yanlışa düşmüşler ve yaşadığımız dünyanın gölgeler dünyası olduğunu gerçek dünyanın idealardan oluştuğunu ileri sürmüşlerdi. - bütün önermeler gözlem ve deney ile kanıtlanmalıdır. " bilim nerelere ulasabilirdi darvinin teorisini curutseydi ..." büyük alim ednan oktır tarafından çürütüldüğünü iddia eden sen değil miydin? şimdi de çürütülemedi diyorsun. "DNA tek basina darvinizmi ortadan kaldiran bir netliktedir " Haydaaa çürüdü mü çürümedi mi bir karar ver
  13. yani sosyoloji ile fizik aynı şeydir ve ayrı ayrı incelemeye gerek yoktur öyle mi
  14. gerçekten çok ilgiliymiş omar
  15. Odris

    Ölümden sonra hayat!

    ölümden sonra pamuğa inanıyorum. yaşasın pamukların gücü.
  16. materyalizmle maymunların ne ilgisi var? sen ya materyalizmi ya da maymunları tam olarak anlayamamış olabilir misin acaba
  17. teşekkürler
  18. bu aralar çok aşığım radyacıım. kimseyi kazımıyorum yani öyle böyle şöyle bildiğin gibi değil. sonsuz bir aşk yaşıyorum radyacıım. öyle böyle şöyle kimseyi kazıyacak gibi değilim yani
  19. haydi bakalım
  20. bak yaa
  21. ordan öyle mi görünüyor
  22. sen fena halde kavram kargaşası yaşamışsın yahu!
  23. gittim geldim gittim geldim, omar hala aynı omar yahu ben buralardayım bak haberin olsun. atıp tutma sağda solda
  24. ankh (ankh of life) var sırtımın ortasında. neredeyse küçüklüğümden beri mitolojiye meraklıyım ve bu sembole de ayrıca bayılıyorum bu yüzden yaptırmak istedim. yaptım oldu. fakat bendeki hikayesi biraz ilginçtir, şöyle ki: her şeye inanacak derecede temiz kalpli (saf) bir baayan arkadaşım vardı o zamanlar -burdan kendisine selam söyleyelim-. ben ona bu işaretin aramızdaki aşkın sonsuzluğunu simgelediğini söylemiştim. o da buna cidden inanmıştı yani. sanırım hala da inanmaya devam ediyor olsun napalım.
  25. Hemen belirtelim; Başbakan en son Fransız patentli elektronik yeni teknoloji araçların tanıtımına katılmış, "60,000 TL anahtar teslim fiyatı, çok ekonomik, siz de kullanın, para değil yahu!" demiş ve araçla iki tur atmıştı.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.