-
İçerik Sayısı
10.252 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
157
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf Kritikleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm Kritikleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
Blog Yorumları gönderen: gloria
-
-
Vayyyy beee, aynı hayali ben de kurmak istedim şimdi Babacı Market süper bir fikir... Bayıldım... İleride kesin olur bunlardan
Gerçi şu anda da var buna benzer bişi ama onlar sadece bebek düşünenler için... yani sperm bankaları... Babacı marketler açılınca sperm bankalarını da babacı marketlerin içine kurarız artık....İlaçlar bile markette satıldığına göre babalar ve spermler neden satılmasın ki
Saçmalamış olabilirim çünkü saçmalama özgürlüğüm var ve şu anda onu kullanıyorum
-
Aynı anda aynı şeyleri düşünmüşüz
Bende benzer şeyler yazmıştım dün ...
Gloria kendini bu kadar çok özletme olur mu
-
Ben 30'a takıldım şekerim.. Arada birkaç seneyi de öldürdük sanırım..
Yazıyı buraya ekledikten sonra okuyunca ben de aynı noktaya takıldım aslında Oyle yazdıgımı yazarken farketmemiştim de
-
Sayenizde içimdeki çocukla geçmişin tarifsiz güzelliğinde güzel bir yolculuk yaptım ...
teşekkürler
rica ederim, ben de okuduğunuz zamanınızı ayırdığınız için size teşekkür ederim sevgili Ufuk_efe
-
''Daha fazla pasif kalamayacağıma karar verdim…''
Çok içtendi...
Bende, sevgili Gloria.
Sizinle iyi anlaşacağız Sevgili birkumtanesi
-
Azın kıymetini bilmedik, hep daha çok olsun istedik
Eskinin kıymetini de bilemedik... yenilensin kolaylaşsın dedik
Eskiler yenilen di, hızlandı, coğal dı
Kolaylaş dı evet bircok şey, sanıl dı ki zaman dan kazanılacak... oysa ki zaman daha bir hiz ile herşeyi alıp götürüyor
Önceden yenilikleri bizler takip ederken, ulaşalım derken...
Şimdi yeniliker bizi geciyor, coğundan bile habersizsiz..zamana ayak uyduramıyor yetişemiyoruz kimi zaman.
Hani amac zaman dan kazanmak tı
Yenilikler herşeyi alıp gidiyor, tek iste kalan hatıralar
Hatıralar dedim de gloria, bir şarkı geliverdi aklıma... Hatıralar la yaşıyorum..
Tabi ki o da unutulmadık ca.
keşke hatıralara geri dönebilseydik değil mi Sevgili Birceciğim, belki o zaman ozon tabakası da henüz delinmemiş olurdu
-
Kadıköy için ayrı bi başlık açmış ya o yuzden bu bana özel olmuş Zeynepciğim
-
Gel şekerim seni de kaçıralım
-
Hehehhe benim de aklıma hep o sahne geliyor var resmi bende o sahnenin, hani izin versen de eklesem buraya
-
Ben zaten ayaklarıma hep rahat bişiler giyiyorum sen onu kendine soyle CİXciiiim benim Ben olmasam şimdi o ayaklarının yerinde kara sular olacaktı
-
yaaaa tiki işte yaaaa, Karşıyakalılar'a deniliyomuş ben de o akşam öğrendim, biliyosun hahhaha
-
Köylü müsün yook be "CİX"sin kızım sen KARŞIYAKALI RADYA
O Starwars'daki sallanan kırık koltuk var ya siz kendisinin o koltuga bu kadar laf ettiğine bakmayın, koltuk onu uzerinden atmaya bikaç kez yeltense de "Benimmmmmm koltugummmm" der gibi ona yapışmasını bir görseydiniz, ne kadar yorulduğunu anlardınız Garibim çok yoruldu bütün gün, kıyamadımmm ona da erken uyumasına izin verdim Gerçi ben izin vermeyecek olsam da birşey farketmezdi, sabaha kadar oturmuş gibi bir hava yaratmış olsa da burada kendisi ilk fırsatta sızdı kaldı
Ama seni daha şimdiden özledim...
Ha bu arada seni yorduk ettik ama bu güzelim havada en azından eve tıkmadık, ben İzmir'e geldiğimde iki gün sokağa çıkma yasağı varmış gibi eve tıkıldığım günlerimi unutmuş degilim... Sonuç itibaiyle her haliyle güzeldi, benim de tadı damağımda kaldı, ben bunu bilir bunu soylerim...
Doyamadım gerçi ama...
-
sen de benim akordion u çok sevdiğimi biliyor muydun? bilmiyordun dimi? En sevdiğim sestir akordion... Eğer benden once gidersen bu dunyadan nergis olacaksın emin ol... Ben senin nergis olabilmen için elimden geleni yapacağım... Ve eger ben senden önce gidersem papatya olmak istiyorum...Karanlığı değil, aydınlığı çağrıştıran papatyalar olmak... hani var ya iri iri beyaz beyaz olanlarından...
-
-
Bunu ne zaman yazdın yahu... Ben daha yeni gordummm Ne kadar actım arayı, epeydir gelemiyorum, giremiyorum foruma Sen benim arkamdan aglar mısın Didem Ben senin arkandan aglamam, aglamak istemem canım, cunku ben hiçbir sevdigimin benden once olmesini istemiyorum... Senin de benden once ölmeni istemiyorum...
Gunumun şiirini yollayayım madem bu yazının ustune sana... Sana ithaf ediyorum canım
Ben,
senden önce ölmek isterim.
Gidenin arkasından gelen
gideni bulacak mı zannediyorsun?
Ben zannetmiyorum bunu.
İyisi mi,beni yaktırırsın,
odanda ocağın üstüne korsun
içinde bir kavanozun.
Kavanoz camdan olsun,
şeffaf, beyaz camdan olsun
ki içinde beni görebilesin
Fedakarlığımı anlıyorsun
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
Ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
Sonra, sen de ölünce
kavanozuma gelirsin.
Ve orada beraber yaşarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar...
Ama biz
o zamana kadar
o kadar
karışacağız
ki birbirimize,
atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
yan yana düşecek.
Toprağa beraber dalacağız.
Ve bir gün yabani bir çiçek
bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
sapında muhakkak
iki çiçek açacak :
biri sen
biri de ben.
Ben
daha ölümü düşünmüyorum.
Ben daha bir çocuk doğuracağım
Hayat taşıyor içimden.
Kaynıyor kanım.
Yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
ama sen de beraber.
Ama ölüm de korkutmuyor beni.
Yalnız pek sevimsiz buluyorum
bizim cenaze şeklini.
Ben ölünceye kadar da
Bu düzelir herhalde.
Hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
İçimden bir şey :
belki diyor.
NAZIM HİKMET
Ben de ölümden korkmuyorum canım hiç korkmuyorum hem de Çünkü ben öldükten sonra çiçek açacağım Ben öldükten sonra ölü olmayacağım, çiçek olacağım
-
Mavi'm çaresizlik, karabasan gibi değil mi?
Konuşmak istersin, bağırıp, çağırmak, hareket etmek, çırpınmak, tepinmek ama hiçbirisi olmaz.
Nefes alamaz insan çaresizken dimi?
Ama biliyor musun bence insanların kendilerini en çaresiz hissettikleri zamanlar en güçlü oldukları zamanlarıdır. Fakat sanırım sen şu an bunun farkında bile değilsin Kimse farkına varmaz aslında, sanarlar ki çok güçsüzüm,... Sen de kendini zayıf sanıyorsun ama değilsin, sen güçlüsün önce bunu bil sonra çaresizliğin de kalıcı olmadığını... Geçecek canım...
Öğretilmiş, öğrenilmiş birşey çaresizlik, ikna olmamak ama buna rağmen kabul etmek durumu gibi yani...
Bir sevdiğim vardı benim, bir de defterim... Senin sevdiğini sevdiğin kadar severdim ben de sevdiğimi... Uzaktık, ayrı illerdeydik, o zamanlar cep telefonu, webcam vs. de yok.. Sadece ev telefonundan konuşabilirdik... Sabahları arardı beni, 10 dakika kadar konuşur sonra da kapatırdık... Çok severdik, çok özlerdik, çok güzeldik biz yaaa çooooook güzeldik...
Bir de defterim var demiştim... O başka bir ilde, ben başka bir ildeyiz malum, Konusacak zamanlarımız kısıtlı; ama birbirimize anlatacaklarımız çok... Her gece yatmadan önce butun günümü paylaşırdım defterle, dolayısıyla aslında O'nunla da... Sonra bir gün gelirdi, buluşurduk, kavuşurduk... Defterimi ona verirdim... Onun da vardı bir defteri, o da bana verirdi.. Kendi şehirlerimize döndüğümüzde artık ben onun defterine yazmaya başlardım, o da benimkine devam ederdi... Böyle böyle her defasında değiştirirdik defterlerimizi... En son bende kalmıştı onun defteri... Bir gün yine her sabahki gibi aradı, "yarın da ararım canım" dedi ama bir daha da hiiiç aramadı...
Öğrenci evinde kalıyordu, telefonu yoktu, anlamışsındır zaten o aradığında konuşurduk, ben onu arayamazdım bile... Aylar geçti tek bir haber alamadım, mektuplar gonderiyordum cevap bile yook... Yaşayıp yaşamadığından bile emin olamıyordum... Sadece kötü haber tez gelir, öyle olsa bilirdim diye umut ediyordum... Hep yazdım.... Her hece yazmaya devam ettim... Asla vazgecmedim... Aşkımı yazdım, özlemimi, umutsuzluğumu, çaresizliğimi yazdım, nefretimi yazdım kimi zaman da...
Sonra cep telefonları çıktı piyasaya... Bir yolunu buldum, telefonunu öğrendim... Aradım, sesini duydum; düşünsene yıllar sonra ilk defa onun sesini duymuştum... Bende emanetin var, gelip vermek istiyorum dedim, sesimin o anda buz gibi olduğunu hatırlıyorum... 14 saatlik bir yolculuk yaptım ve sonunda olduğu yerdeydim...
Üç, dört saat kadar oturup bir cafede konuştuk, hiç sormadım neler olduğunu, neden böyle yaptığını... Ağlarım sanıyordum ama hiç ağlamadım da... Defteri verdim, bu senin dedim; sonra yerimden kalktım, vedalaştık ve terminale gittim...
Otobüste giderken, cama yansıyan yuzumu gordum, gülümsüyordum, huzurluydum... Sonunda özlediğim huzur gelip içime yerleşmişti...
...diye birşey işte Mavi'ciğim. Geçecek yani biliyorum...
-
Sözleri Elif Şafak'tan, söylemesi Teoman'dan...
Daha ne olsun ki!
Bu iki kişi bana göre zaten muhteşem, onlar öyle olunca ortaya çıkan da muhteşem oluyor tabii, işte aynen böyle...
Çook severim...
-
gloria...
düşlerin bitmesin...
her yeni günle yeni düşlerle varol..
unutma,umut hep var..
Teşekkür ederim canım güzel dileklerin için, seni de özledim valla Umut hep var tabii...
-
Yaş***ın yazamıyorum diye üzülmüyorum artıkın
Güzel bir kızım diye her zaman güzel yazılar yazacak değilim ya tabi
KAhretsin sabah sabah yine mütevazliğim üstümde
Hatırlatmaa desemm Alarm mı çalsam
Canımmmm, o kadar guzelsin ki yazamıyorum, gözlerim kamaşıyor... Yazamayacağım
-
Sevgili MinikYıldız,
Anlamışsın beni, çok iyi anlamışsın hem de...
Yoksa aklına bu şiir gelmezdi...
Sen ne anlatmak istediğimi çok ama çok iyi anlamışsın...
-
Herkes ne güzel birşeyler yazıyor bir ben kaldım,yaz-a-mıyan diye zaman zaman üzülüyordum.Şimdi sevinmem mi lazım,yoksa benim gibi yaz-a-mayanlara bir teselli mi bu ?
Bazen sadece yazarsın, bazen de kusar gibi yazarsın... Çünkü bişeyler vardır, seni zehirler, gücünü azaltır, takatsiz bırakır, öldürür, o zaman atmak zorunda hissedersin o içindeki zehiri... Yazmak mecburi olur yani...
Kusacak zehirin yoksa içinde ne guzel, ne mutlu sana... Böyle teselli et kendini... Çünkü ben çoğu zaman yazanlardan değilim, kusanlardanım...
-
Ben çok beğendim bu şeytanın fısıldadıklarını
-
ben de seni çok sevdim
-
Yahu ayıptır,günahtır ve de yazıktır kızlar!Hep gavurları saymışınız
Bizim ki Türk erkeklerimizin namı Dünya'ya yayılmıştır
"Yerli malı Türk'ün malı herkes onu kullanmalı" diyom ben (iç ses:amannnn salla radya nassa yeterince irezil oldun gari)
O zaman ben biraz Nejat İşler kullanmak isterim...
BİR İTİRAFIM VAR
- şeb-i yelda...
Blog gönderen: gloria - Şurada: Genel
Gönderi tarihi:
Harika insanlar vampir olmak isterler mi sence ben kendimi harikadan ziyade dehşet buluyorum burada niye bir vampir smileysi yok ki allammmm yaaaaaaaaa