-
İçerik Sayısı
3.724 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
30
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
GeceKuşu tarafından postalanan herşey
-
Pervez Kambaksh üniversite öğrencisi ve gazeteci. Afganistan’da iki kardeş... İkisi de genç, idealist gazeteci. Uluslararası basın için çalışıyorlar, ülkelerinde olanları dünyaya duyuruyorlar; demokrasi ve özgürlük için çabalıyorlar. Sayed Pervez Kambaksh “İslam’da kadın-erkek eşitsizliği” konulu bir makaleyi internetten bilgisayarına kaydettiği için idama mahkum edildi. AYKIRI SORU: Türbana özgürlük istediklerini söyleyerek "demokrasi ve özgürlük" savunuculuğuna soyunanlar... Türbanın özgür olduğu Sayed Pervez Kambaksh'in ülkesinde... Onu “İslam’da kadın-erkek eşitsizliği” ni savunduğu için idam çezasına çarptırılmasına... Neden "demokrasi ve özgürlük" savunuculuğundan vaz geçip kıllarını bile kıpırdatmazlar... *** Not: Hadi canım sende diyenler...Aşağıdaki başlığa girip neler yazıldığını okusunlar... Türban özgürlükçülerinin konuyu farklı tarafa çekme ve çaktırmadan destekleme yazılarını ve... hatta kendilerinin de neler yazdıklarını okusunlar... Bu idama seyirci kalmayın, İnternetten kadın hakları raporu indirdi, idama mahkum oldu *tna
-
Elbette bilimsel değil ... GÖRSEL gerçekler... Elbette haklısın ama o düşünceleri benimseyebilmek için dinsel ön yargı ve dayatmalardan da sıyrılmak gerekmez mi?... Şu an için fantastik olduğunu kabul de edebilirsin sevgili arkadaşım... Böyle giderse Dünyanın bir çöl olabileceğini düşünmekte şu an için fantastik bir düşünce... Keza türkiyenin de... Ama Dünya'da küresel ısınmanın ve Türkiye'de erazyonun önlemlerini almadıkca...Bir gün Çölleşebileceği bir gerçek mi? *** Sevgili tarafsız; Başta belirtmem gereken şey şu... Senin bu demokrat ve ögürlükçü duruşunu taktir ediyorum... Bu anlamda aramızda düşünsel bir ayrılık yok... Ancak bizlerin bu özgürlükçü ve demokrat yapısını kullanarak..."Farklı yapısal değişimleri" hedefleyen, insanların okuma özgürlüklerini ve baş örtüsünü kullanan siyasi ve dinsel duruşun var olduğunu da söylemlerimize ilave etmemiz gerekiyor... Ülkemizde ve yaşamımızda bu "demokrat ve özgürlükçü" yapının korunabilmesi ve sürekliliği için bu yok edici unsurlarında var olduğunu ve... Ayrıntıları göz ardı etmeden eylem ve söylemlerimizde bu tür sapmaların önüne geçebilecek uyarılarıda yapabilmeli... Bunu yapanları özgürlük karşıtı olarak değerlendirmemeliyiz... Bence sevgili Tarafsız aşağıdaki linkleri yukarıdaki paragrafta ifade etmeye çalıştıklarım açısından okuyup değerlendirmekte yarar var... Bu son düzenlemenin hukuki sonuçlarının da nereye varacağını ve perde arkasını daha iyi kavramak için... "sevgili bekirin", "Sami Selçuk" iletisini ve satır aralarını iyi değerlendirmekte yarar var... --- 'CYRANO' date='02-04-2008 --- 'demirefe' date='02-05-2008, 16:07' --- 'demirefe' date='02-05-2008, 17:14' --- 'sardunyam' date='02-05-2008 --- 'karabekir' date='02-05-2008 *** Sana, "seni taban tabana zıt olduklarının neden desteklediklerini düşünürsen bir şeyler açıklığa kavuşacaktır." önermeme... "Onları yoksaymadığım için, değer verdiğim için bence, " diyorsun ama bu senin düşüncen... Ve senin insanları yok saymayan bu insani değerlerini bende kabul ediyor ve destekliyorum... Ama...Ama...Ancak...Ben bu duyguyu bir çok kez yaşadığım için belirtmek istiyorum... Eğer bir gün "var saydıkların tarafından yok sayıldığını" anlayarak hayal kırıklığına uğradığında beni ve önerimi hatırlamanı istiyorum... Evet değerli arkadaşım onlar senin insani değerlerini algılayıp değişinceye kadar... "Onları yoksaymadığım için, değer verdiğim için bence, " ifaden şimdilik senin düşüncen... Çünkü onların bu yaklaşımının arkasında yatan davranış nedeni... Senin bu olması gereken "yok saymayan" tutarlı duruşun değil... Ayrışma ve çatışma olduğunu var sayan saf tutma ve mevzi elde etme anlayışı... Bu ifadeyi kullanabilen bir düşünce yapısı "yok saymayan" bir kişiyi mi işaret ediyor?.. Yoksa "Tanımı da biz yaparız-Fetvayı da biz veririz" diyebilen DEMOKRAT ve ÇAĞDAŞ DÜŞÜNCEYİ Mİ?.. Dost selamlarımla... *tna
-
Sevgili Cyrano; İnsanların düşünsel çelişkiler yaşamasının son derece doğal olduğunu... Ve onların bu çelişkilerini çözümlerken karşılaştıkları eleştiri ve yaptıkları öz eleştirilerin çoğu kez yararlı sonuçları ortaya çıkardığını biliyoruz... Bütün mesele hangi yöne savrulursak savrulalım sonuçta karşılıklı olarak yaptığımız tartışmalarda oluşan düşünsel etkileşimlerimiz... Acımasızca da olsa yapılan eleştirlerden alacağımız dersler bizi kendi öz eleştirimizi yaparken her zaman daha tutarlı olmaya yönlendirdiğini de hep yaşadık... O nedenle marcusun o dönem farklı bir yaklaşımla ortaya koyduğu o görüşleri ele alarak bir kez daha ne, neden sorgulamasını kendi içimizde yapmış olmamız... Ve senin ve diğerlerimizin onu en acımasızca eleştirirken ona yaptığımız katkılar hepimiz için birer kazanç diye düşünüyorum... Şüphesiz seni ve hepimizi yaşanan bu çelişkili durum üzdü ve değişen görüşlerden sıyrılmakta o kadar kolay değil... Seni, bu yazdıklarında haksız görmediğimi...Tutarlı durduğunu da bildiğimi söylemem gerekiyor... Ama değişimleri sonuçları sancılı da olsa olumluya yönelmesi açısından desteklemek gerektiğini... Ve bunu her birimizi olumluya yönlendirmenin sorumluluk anlayışı olarak değerlendiriyorum... Sana ve sevgili marcusa sevgilerimi yolluyorum... Dost selamlarımla... *tna
-
Amaçlanan özgürlük değil...Ne olduğunu aşağıdaki resimler ve pankartlar açıklıyor mu dersiniz.? Bu insanlar üniversiteye türbanla girme özgürlüğü için mi mücadele ediyorlar.? Sevgili Tarafsız; O resimdeki bayanın temsil ettiği düşüncedekiler seninle birlikte yaşamayı içlerine sindirebilecekler mi acaba.? Elinde taşıdığı o pankartaki "Tanımı da biz yaparız-Fetvayı da biz veririz" ifadesinden... Onların hiç bizler de buna mecburuz gibi düşüncelerinin olduğuna dair bir anlam çıkartabiliyor muyuz.? Yoksa başbakanlarının dediği gibi "Demokrasi trenine bindik ama istediğimiz yerde ineriz"mi demek istiyorlar.? Bu yukarıdaki görüntülere mahkum edilmiş başları hep öne eğik kadınların ve çocukların... Dinsel inançları nedeniyle daha kıyafetlerini belirleme özgürlüğü bile onlara tanınmamışken... Bu dinsel giyim dayatmasının kalkması için mücadele vermeden onların "DÜŞÜNCELERİNİN ÇAĞDAŞLAŞMASI" imkanı varmıdır.? Onların çok haklı olarak ifade ettiğiniz gibi "ÖNEMLİ OLAN DÜŞÜNCELERİN ÇAĞDAŞLAŞMASIDIR" düşüncenizden yana değil... Kadınlarımızın dinsel dayatmalarla bu tür çağdışı kıyafetler içine sokulma mücadelesi verdiklerini... Amacın okuma özgürlüğü değil tam tersi kazanılmış çağdaş haklarımızın geri alınması olduğunu... Demokrasiyi ve özgürlükleri gerçek anlamda koruyabilmenin ancak işbirlikçi olmayan kararlı bir düşünsel mücadele ile olacağını kavramamız gerekiyor... Aşağıdaki yazılarda seni taban tabana zıt olduklarının neden destekledikleri üzerine düşünürsen bir şeyler açıklığa kavuşacaktır diye düşünüyorum... Yada bazılarının neden eleştirdiğini.? Evet, ağız aynı ağız. *tna
-
Sizce yanıtlanır mı dersiniz? Yanıtlansa da suya sabuna dokunulur mu dersiniz. ? *** Sn abdulselaö; İletilerinden birinde kendini tanımlarken "ben anadolu türk genciyim" diye ifade etmişti ama... İddiasının tam tersine iletiler göndererek "Osmanlıcı ve şeriatçı" bir kafa yapısı olduğunu örnekliyor ne yazık ki.! Bu gerçekler ışığında başlık iletisinin gerçek olduğuna dair belgelerin önümüze konup kanıtlanması ve sorunuzun içeriğine sadık kalınarak yanıt gelmesi açısında pek umutlu değilim... 1980 sonrası yetiştirilen gençliğin "Beş maymun sendromunu"... Onlar yaşamın gerçeklerini benimseyene, onlara dayatılan çağdışı öğretilerin yanlışlığını kavrayana kadar... Beynimizi çatlarak yaşamaya devam edeceğiz... Onlar,onlara tanımlanan "anadolu türk gencliği" sınırları içinde kendi haklılıklarını savunurken... "Dinsel öğreti ve baskıların" sürekli etkisi altında "Çağdaş yaşam ve düşünce sisteminin" dışında kalmaya ısrarla devam edeceklerdir... Geçmişe öykünen düşünce yapısının taleplerinin varacağı nokta bu ne yazık ki.! *** " Bir şey hakkında bilgi sahibi değilseniz... ..Hele o şeyi araştırmaz, üzerinde düşünmez ve düşünce üretmezseniz... ..Başkalarının ürettiği düşüncelerle yetinmek zorunda kalırsınız..." " Üstelik başkalarının ürettikleri bu düşünceleri hiç sorgulamadan doğru kabul ederseniz, ..'Dar kalıplar içinde kalmak' ve onların hegemonyası altında yaşamak zorunda kalırsınız..." Onların size dayattıkları "Osmanlıcı özlemlerinin ve dinsel amaçlarının" teyp bandı olursunuz... Toplumsal yapının bozulmasına verdiğiniz desteklerle gerçek "anadolu türk gençliğinin" ortadan kaldırılmasına... Yerine "anadolu arap gençliğinin" yetiştirilmesine payanda olur... Çağdaş toplum olma yolunda ilerlemeye çalışan anadolu halkını orta doğu halklarının geri kalmışlığına sürükleyerek... O halkın daha da kolay sömürülmesi için oynanan oyunların bilinçsiz bir destekçi olursunuz... Acı ama ne yazık ki gerçek bu.! Bu içine düştüğümüz veya düşebileceğimiz acıklı durumdan kurtulmanın yolu ise... Her birimizin insan olmanın değerlerinin farkında olmamızdan geçiyor... Bir insanın insan olabilmesinin değerlerini ise; Özgür, bağımsız, her türlü düşünce ve yönetimin kölesi olmaktan kurtuluşu için kararlı mücadelesi... Ve insanoğlunun geleceğine, onun düşünsel gelişimine yönelik çağdaş ön görü ve düşüncelere bağlılığı belirler... *** Sn abdulselaö; Lütfen ve lütfen... Gerçekten " anadolu türk genci"mi olmak istediğinizi ? ... yoksa ... Ve "anadolu arap genci" olmanız için inançlarınızı da kullanarak size dayatılan düşüncelerin etkisi altında olup olmadığınzı sorgulayın... Sn abdulselaö; Geçmişe öykünen "Osmanlıcı - anadolu arap genci"olmak yerine Hepimizin olumlu geleceği için "çağdaş anadolu türk genci" olmayı seçin... Çünkü; hepimizin torunlarının aydınlık yada karanlık geleceği siz gençlerin çağdaş ve doğru seçimlerine bağlı ! *tna ***
-
Sn.'abdulselaö'; Size hitaben yazılan bu iletiyi neden görmemezlikten geliyorsunuz.? Derdiniz çözüme yönelik sonuçlara ulaşmak mı? Yoksa baş örtüsünü dayatmak mı.? *tna
-
Keşke en büyük derdimiz türban olsaydı... ______________________________________________________________________________ AYKIRIYORUM : Türbana serbestlik konusunda MHP ve Ak Parti anlaştılar. Anlaşmanın formülüne bir de isim takıldı: GATA formülü. Başörtüsünü türban formunda değil de, çene altından fiyonkla bağlarsan sorun yok. Tamamdır. Rejim tehlikesi artık bertaraf edilmiştir. Meğer bütün mesele kafanın içinde ne olduğunda değil, Bazılarının başlarını siyasi bir mesaj amacıyla örtmeleri falan değilmiş... Sorun fiyonktaymış. Örtünün ucunu alttan çevirip, arkaya doğru atmadığın zaman... Atatürk Devrimleri'ne bağlı, laikliğe inanmış, dini siyasallaştırmayansın. Yok eğer çene altından fiyonk atmamakta direniyorsan tehlikelisin. Ne basitmiş Atatürk Devrimleri'ne karşı çıkanları ortadan kaldırmak. Bu basit çözümü yıllardır bulamayıp, ülkeyi gerim gerim gerenler utansın. Tamamdır. Rejim tehlikesi artık bertaraf edilmiştir. Çene altından atılan bir fiyonkla, Üniversiteye gidecek genç kızlarımızı laik Cumhuriyet'e bağladık. *tna
-
Keşke en büyük derdimiz türban olsaydı... AYKIRI SORULAR: 1- Ülkemizde "kadın sorunlarını" en önemliden önemsize doğru sıralayacak olsak.. ...."Acaba türban kaçıncı sırada gelir?" 2- Ülkemizde "kadınların eğitimiyle ilgili sorunları" sıralasak, ...."Kadınların eğitiminin önündeki engeller arasında türban kaçıncı sırada yer alır?" *tna
-
Sn.'abdulselaö'; Aynı şeylere katılıyor olmamız çok önemli bir gelişme.! Bize önerdiğiniz gibi "Olduğumuz yerde saymamak için" hep birlikte yeni bir adım atmalıyız... Amacımızın bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olduğunu gösterebilmek için çözümlere yönelik adımlar atabilmeliyiz... Çözümlere yönelik tutarlı ve doğru adımları atabilmek için tesbitlerimizi objektif yapabilmeliyiz... Sn.'abdulselaö'; Bu başlığı ve "kadın sorunlarını" daha çözüme yönelik öneriniz için sanıyorum ki forumdaşlar size destek ve katkıda bulunacaklardır... Siz başlangıç adımını atın herkes olumlu yönde katkıda bulunacaklardır... Bende size bir öneride bulunarak bu iletiyi sonlamak istiyorum... "Kadınlarımızın sorunlarını" ele alırken şu sıralamaya dikkat edersek daha tutarlı çözümlere ulaşabiliriz diye düşünüyorum... *** 1. Ülkemizde kadın sorunlarını en önemliden önemsize doğru sıralayalım... 2. Ülkemizde kadınların eğitiminin önündeki engelleri önemliden önemsize doğru sıralayalım... Ve çıkan sıralama sonuçlarına göre çözüm önerilerimizi, ardından türbanın kaçıncı sırada yer aldığını belirleyelim? *** Aynı şeylere katılıyor olmamız çok önemli bir gelişme.! Sizin çözüme yönelik, objektif ve iyi niyetli önerileriniz hepimizi olumlu yerlere götüreceğini bilerek, iyi niyet ve sorumluluğunuzu yerine getireceğinize inanarak... selamlarımı yolluyorum... *tna
-
1. Ülkemizde kadın sorunlarını en önemliden önemsize doğru sıralayacak olsak acaba türban kaçıncı sırada gelir? 2. Ülkemizde kadınların eğitimiyle ilgili sorunları sıralasak, kadınların eğitiminin önündeki engeller arasında türban kaçıncı sırada yer alır?
-
Sn.Fuzili; Bu forumda yazan herkes "benimle aynı düşünceleri paylaşsın yada paylaşmasın" benim duruşumu ve neyi savunduğumu bilirler... Bu nedenle sizin kalkıpta beni düşüncesiz ve ne savunduğunu bilmez olarak göstermeye kalkmanız dayanaksız ve havada kalır... Yazının içeriğini önemsemediğiniz yada anlamadığınız, ürettiğiniz yanıttan açıkca anlaşılıyor... Ama unutmayınki, yazılanlar yalnızca sizin bakış açınızla anlamak ve kavramak isteyenlere yazılmıyor... Bu nedenle o iletide anlatılmak istenen, amaçlanan duygu ve düşünceler, Kendi iç çelişkilerini aşmak isteyen gelişmeye açık beyinlerde yerini almıştır... GeceKuşu iletisinde, Düşünce ve yaklaşımların "kişiliğimize ve cevremize yaraşır ve yararlı olması açısından" Bir şeyin nitelik veya nicelik bakımından değeri olma durumunu anlatmak isterken... Siz anlatılmak istenilenlere "yalnızca karşı olmanızdan kaynaklanan" bir düşünce yapısıyla İletinin içinde size göre en kolay çarpıtılacak noktalarını arayıp bulup Sanki yazılanların içeriğini ve önemini gözlerden kaçırmak istermişcesine bir yaklaşım üretmişsiniz... Bunun yerine anlatılanlarda karşı olduğunuz düşünceleri ele alıp karşı duruşunuzun doğruluğunu açıklasaydınız Daha tutarlı bir yaklaşım sergilemiş olurdunuz... *** Özetle; Yazının önemle üzerinde durduğu noktaları bir kez daha ele alırsak... Düşünsel gelişimini tamamlamaya çalışan insanoğlu, Bunu yaparken değişik düşünce ve yaklaşımları içeren farklı kaynaklara yönelerek değerlendirmeler yapması Kişisel ve düşünsel gelişiminin daha tutarlı,kendine ve çevresine daha yararlı bir insan olabilmesi açısından önemlidir... Kişinin kültürel olarak durduğu yeri belirleyen şeylerden biri de, Kendini ve düşüncelerini anlatmaya çalışırken kullandığı konuşma ve yazım dilidir... Çünkü kendizi anlatırken farklı görünmeye çalışsanızda, Amaçlarınızla söylemleriniz arasındaki çelişkiler sizi ele verir. Örneğin geçmişe öykünerek, çağdaş değerleri savunamazsınız, Eğer savunmaya kalkarsanız Cumhuriyetin değerlerini aslında başka amaçlarınızı gizlemek için yada size benimsetildiği kadarıyla kavradığınız için, yada önemini tam olarak kavrayamadığınız bir söz olarak kullandığınız hemen açığa çıkar... *** İşte bu nedenle; Ben,siz yada bir başkası, kendi söylemlerimizde kendimizi ne kadar gerçekçi ve doğru bulsakta... Gerçekte düşünceleri, kişisel duruş ve tutarlılığı, benimsenen görüş yada görüşlerin geçerliğini ve doğruluğunu Evrensel ve çağdaş görüş ve düşüncelerle ne kadar örtüştüğü belirler... *tna
-
Değerli türk genci; Kendinle ve düşücelerinle gurur duyuyor olman olumlu bir yaklaşım... Ancak, seninle ve düşüncelerine dayalı eylemlerinle senin düşüncelerini paylaşmayanlarında seni haklı buluyor ve gurur duyuyor olması en önemli ve olumlu olanıdır... Dikkat edersen taşaronluğunu yaparak buraya taşıdığın.... -http://www.anadolugenclik.com.tr/tr/default.asp?p=oku&id=534-www.anadolugenclik- sitesindeki "Cumhuriyet Kadını!" adlı yazıyı Kendi bakış açına yakın olduğunu düşünmüş olmalısın ki, "senin olmayan ama desteklediğin fikirlere" karşı nedense seninle hem fikir olmayan tepkiler oldukca yoğun olarak gelmiş... Herkesin fikirlerine saygılı değerli türk genci; Diğerlerinin fikirlerine ve düşüncelerine saygılı olmakta gerçekten samimiysen eğer... Yapman gereken öncelikli şey, sana ifade edilen görüşleri anlamaya kavramaya çalışmak olmalıdır... Anlamaya ve kavramaya çalışmanın ilk gereği de Kullanılan "Cumhuriyet, laiklik,özgürlükler...Vb..." kavramların daha anlaşılır olması açısından... Tek tip kaynaklardan değilde, değişik düşünce ve yaklaşımları içeren farklı kaynaklara yönelerek değerlendirmek Kişisel ve düşünsel gelişim açısından daha önemlidir... Tek dip düşünce ve görüşlerle düşünsel değerlerini ve bakış açısını oluşturmak... Tek tip beslenmeye eşdeğerdir... Sadece ot yemek sütçül büyük baş canlılara benzemekten... Sadece et yiyerek beslenmek ormanlar kralı gururlu aslan olmaktan öteye geçemez... Değerli Anadolu türk genci, Kişinin kültürel olarak durduğu yeri belirleyen şeylerden biri de, kullandığı konuşma ve yazım dilidir... Kendinle bir türk genci olarak gurur duyan bir kişinin türkçe olan "Düşünce" yerine, "Arapça olan" "fikir" kelimesini kullanıyor olması ayrıca bir çelişkidir. *** Özetle; Düşünceleri, duruşu, benimsenen görüş yada görüşlerin haklılığını kişilerin kendi haklılıklarını savunuyor olması değil... Evrensel ve çağdaş görüş ve düşüncelerle ne kadar örtüştüğü belirler... *tna
-
AYKIRI SORU: Kendi ulusuna çağdaşlık yolunu açmak yerine, Ortaçağdan kalma Arap kültürüne yol açmak... Bu nasıl milliyetçiliktir; ?.. Söyler misiniz; Yeryüzünün en güzel coğrafyası üzerinde yaşanan, yeryüzünün en güzel kültürünü Arabistan’a çevirmek "milliyetçilik" olabilir mi?.. Yoksa bir milletin çağın dışına savrulmasını savunmak mıdır milliyetçilik?.. AYKIRI YORUM : Me Ha Peh peh peh... Devamını TIKLAYIP Okuyun... *tna
-
Zaman nede çabuk akıp gidiyor... Ülkemde Bir güvercinin ürkek yüreğiyle bizlerle yaşarken, "Masum bir Bebekten bir Katil yaratabilen" düşünce yapısının seni yok edişinin bir yılını geride bıraktık... Şimdi de seni yok eden düşünce yapısının temsilcileriyle, şeriatın temsilcileri el ele vermiş, türbanı bir yem gibi ortaya atıp "Atatürk ilke ve Devrimlerini, Cumhuriyetin temel değerlerini" ortadan kaldırmak için birbirleriyle yarışıyorlar...
- 383 cevap
-
- Hrant DİNK öldürüldü
- Hrant Dink
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Israrla Anlamamazlıktan geliyorsunuz.! Ben sizin bu yaklaşımınız nedeniyle cennete gidemeyeceğinizi düşünüyorum... Çünkü İnançlarının onlara öğrettiği, dayatmalara uyarak "fesat müfsidler" kabul ettikleri kişileri öldürmeden önce namaz kılıp... Ardından bir karıncayı bile öldürmemiş insanları katlettikleri gerçeği ortaya kondu diye ısrarla yok böyle olmamıştır, Kuran böyle dememiştir gibi gerçek dışı ifadelerle "doğru olmayan sözler" söylüyorsunuz... Israrla görmemezlikten geliyorsunuz.! Aslında çelişki, O kişilerin inançlarına dayanarak öldürecekleri kişileri "fesat müfsidler" olarak kabul etmeleri... Çünkü "İnanmayanların hepsini aynı kefeye kuran hükümleri koyuyor." Linki verilen site sizi doğrulamıyor... Size yöneltilen bir soru daha var... Diğer yazılanları okuyup anladığınıza ve yanıtladığınıza göre okuma ve yazma bildiğiniz kesin olarak ortada, Buna rağmen neden ısrarla.., Size sorulan "Bu arada diyanetin bütçesi ile ilgili konuda halen yorum alabilmiş değilim." ifadesini yok sayıp Israrla anlamazlıktan ve görmemezlikten geliyorsunuz.? Bir bebekten katil üretebilen bu bozuk düzeni, düşünce yapısını... Saptırma ve gözden kaçırmalarla devamına destek ürettiğinizin farkında mısınız.? Bu yaklaşımların gerçekten iyi özellikleri sahip,tutarlı bir insan davranışı olduğunu düşünüyor musunuz.? Anlamamazlıktan... Görmemezlikten gelip yanılıyorsunuz... Yanılgılarınızı gerçek doğru budur diye dayatarak... Yanlışların Doğrulara.. Haksızlığın Haklılığa.. dönüşebileceğini mi var sayıyorsunuz.? *tna
-
AYKIRI SORU - YORUM VE SORGULAMALAR
GeceKuşu şurada cevap verdi: GeceKuşu başlık Dini Konular - Din - Dinler
*** Bu ülkede yaşayanların "% 99'u Müslüman"dır söylemi gerçekte neyi ifade ediyor.? Bunu sık sık duymuş yada dillendirmiş olanlarımız var mıdır? - Elbette var? Duyup ta ne demek isteniyor diye sorgulayanlarımız var mı? Yada Sorgusuz sualsiz kabul edenlerimiz.! -Hayır demek yanılgı olur... Ne yazık ki bazılarımız ya işine geldiği yada boş verdiği için ne dendiğinin üzerinde bile durmaz? Çelişkili durumlara düşmenin ne denli kişilik eksikliklerini ortaya çıkardığının farkında bile olmayanlar, Çok önemli bir tespitte bulunulduğunu sandıkları için... Bu "% 99'u Müslüman" söylemini dayatmaya varan ifadelerle sık sık hesaplaşma yada ahkamlarında kullanırlar? -Bir şeyleri gerçeklere dayanarak ifade edebilmek için, Öncelikle duyarlı olmak, ardından sorgulamak, Sağlıklı sorgulamalar yapabilmek için de söylenenlerin neyi ifade ettiğini anlamak gerektiğini "% Kaçımız" kavramıştır.? Ortaya atılan çelişkili ifadeleri önemsemeyenlere, kafalarındaki çelişkileri gerçekmiş gibi sunanlara şu soruları sormak hiçte yanlış olmaz? -Siz Müslümanlığın beş şartından bahsedecek ve bunları yerine getirmeyen milyonları da hesaba dahil ederek "%99"ı Müslüman” diye iddiada bulunacaksınız... Çelişki yok mu.? -Siz Alevilerin inancını Müslümanlığa aykırı bulacaksınız? Milyonlarca Alevi'yi aynı hesaba dahil edip "% 99"u Müslüman" olan ülke söylemine devam edeceksiniz... Çelişki yok mu.? -Siz milyonlarca, diğer inançları benimseyenlerin Müslüman olmadıklarını bileceksiniz? Ardından bu ülkenin "% 99"ı Müslüman”dır diye ahkâm keseceksiniz... Çelişki yok mu.? *** Bu ülkede "% 99"u Müslüman" olanların yaşadığını varsayıp önemseyen bir düşünce yapısı... Ne denli Çelişkide olduklarını, yanıltıldıklarını... Yukarıdaki birkaç sorgulamanın ardından gerçeklerin ne olabileceği üzerine durup düşünmeye ihtiyacı duyarlar mı.? Bu ülkede "% 99"u Müslüman” olanların yaşadığını varsayıp önemseyen bir düşünce yapısı... Aşağıdaki sorulardaki yüzdeler üzerine kafa yorup sonuçlarını önemserler mi.? - "% kaç" ; İnsanımız Mutludur.? - "% Kaçımız" ; Huzurlu yaşar bu ülkede.? - "% Kaçımız" ; Çevresindekilere şiddet uygular.? - "% Kaç" ; insanımız düşüncelerinden dolayı baskıya uğramaktadır.? - "% Kaçımız" insanları sever, severde bunun gereklerini yerine getirir.? - "% kaçımız" çevresine karşı duyarlı, doğal hayata saygılıdır.? - "% Kaç" ülke vatandaşı Ekonomik özgürlüğünü kazanabilmiştir.? Daha yazacak o kadar çok (%)’ li kavramlar, çözülmeden biriktirilen (%)' lerimiz var ki... Tek tek dile getirmeye kalksak forumun sayfaları ve zamanımız yeterli olur mu dersiniz.? Bir şey demek için duyarlı olmak, sorgulamak, sorgulamak için ne dendiğini anlamak gerektiğini "% Kaçımız" kavramıştır.? İşin kolayına kaçıp kabullenmek, kabullere dayalı varsayımları dayatmak çelişkiyi ortadan kaldırır mı.? Gerçek dışılık ve bunun yarattığı çelişkilerimizi, yaşamın gerçeklerinin sürekli yargıladığının "% Kaçımız" farkındadır.? Peki, "%"de kaçımız... Yaşamın gerçeklerini kavrayıp ta "%99'ı Müslüman" söyleminde bulunanlara, Ağzınızdaki baklayı çıkarın bakalım da bu çelişkili ifade ve yaklaşımınızla, Ne demek, ne yapmak istediğinizi anlayalım diye sorma ihtiyacını hissederiz.? *tna -
AYKIRI SORU - YORUM VE SORGULAMALAR
GeceKuşu şurada bir başlık gönderdi: Dini Konular - Din - Dinler
*** Bu başlık çok değerli forumdaşların… Dinler bölümüne yazmış oldukları yazılarında, Sadece kendi düşüncesi ve inançsal değerlerinin geçerli ve gerçek olduğuna inanarak Farklı düşünce, inanış ve eleştirel bakış açısına tahammül edemeyen, Amaç bilgi, görüş, düşünce paylaşımı olması gerekirken, “ben ve benim düşüncelerim”, “ben ve benim inancım” mantığıyla dayatmalar yapanlara "AYKIRI SORU - YORUM VE SORGULAMALAR" la, Farklı bir eleştirel bakış ve önerilerde bulunma düşüncesiyle kaleme alınmıştır.. *** İnsanın düşünsel gelişimine etki eden yaşamsal gerçekliklerin anlaşılması ve kavranmasında Tek yönlü bakış açısıyla yapılan değerlendirme ve kabuller insanı eksik ve yetersiz bilgilenmeye, Geçersiz, gerçek dışı varsayımlara ve bunları dayanaksız, körü körüne iddia ederek savunan bir yaklaşıma yönlendirir. “Gelişmeye ve gerçekleri kavramaya yönelik” bir zihin yapısı, İnsanın yaşamını etkisi altına alan gerçeklikleri gözleyip, kavramaya çalışırken Elde ettiği düşünsel sonuçları varsayımlar üzerine kurmak yerine Bilimsel gerçekliklere uygunluğunu sınayarak bir sonuca ulaşmaya özen gösterir. “İnsanın maddi yaşamını ve yaşamın gerçekliğini doğru kavramak için” Kimilerimizin yaptığı gibi sadece “insanın düşün ürünü” olan “din” felsefesi ile anlamak, inanmak yerine Yine “insanın düşün ürünü” olan “diyalektik materyalist” felsefenin Yaklaşım ve değerlendirmelerinin de göz önünde tutulması son derece önemli ve gereklidir… Eğer bunun olmasını sağlayamaz ve dinsel inançlarınızla insanın gelişiminin önüne bir duvar örerseniz… Yaşadığınız toplumda her iki felsefi değerlendirmeleri yapabilen insanların Yaşama dair düşünce, öneri ve uyarılarına kulak asmaz, Ve insanoğlunun maddi yaşamıyla ilgili, yaşanmış ve yaşanan gerçekleri yok farz eder, En kötüsü onların yok olmasını sağlarsanız… Bugün her iki felsefi yaklaşımı da göz ardı etmeyerek Gerçekleştirdikleri “Rönesans ve Devrimleriyle” bir ölçüde kabuklarını kırarak Çağdaşlık seviyesine ulaşmış insan topluluklarının, Neden sizin toplumunuzu “ekonomik ve kültürel” etkileri altına aldıklarını, “Siyasi ve Askeri” olarak baskı altında tuttuklarını kavramakta zorluklar çekersiniz… Yaşadığımız toplumsal yapının içinden gelmiş biz forumdaşların Toplumsal olarak yaşadığımız zorlukları anlamak, Kavramak ve üstesinden gelebilmek adına yazışma ve paylaşımlarımızda, Bu tür kısır döngülerden, dayatmalardan uzak kalabilmeyi öğrenmemiz gerekiyor… Milliyetine, derisinin rengine ya da dinsel inançlarına bakmaksızın İnsancıl olan herkesin yapması gereken düşünsel paylaşım da bunu gerektiriyor… Bunu becerebilmek, Forumu oluşturan kadın ve erkeklerin birbirleriyle kuracakları insani ilişkilerde Daha etik, Daha gelişmiş, Daha bilgiye dayalı Ve daha yüksek bir paylaşım biçiminin yaratılmasında ilk adım olacaktır. Atacağımız bu adım, bilgi birikimi ve kişisel gelişimimize doğrudan bir katkıda bulunacağı için, Bizlerin olumluya, bilgiye yönelik bu değişimi forumdan çıkıp yaşadığımız ortama geri döndüğümüzde İçinde yaşadığımız aile, çevre ve toplumun gelişimine yönelik değerli bir katkı olacaktır… *Her birimizin farklı düşünsel gelişim ve eğitimsel bir alt yapıya sahip olduğumuz yadsınamaz bir gerçek Ancak bu durum etik olarak kimsenin bir diğerine göre ayrıcalıklı yada yetersiz olduğunu göstermez… Özelde bu başlık genelde de forumda yazarken sizden ricam… Kendilerini ayrıcalıklı gören yada yetersizliklerinin farkında olmayanların Polemik yaklaşım ve yazılarına yanıt üretme gerekliliğinden uzak durmanız… Özellikle onların, gerçekte "bilgiye yönelik" katkıda bulunmaktan uzak İyi niyetli olmayan yaklaşım ve polemiklerine yanıt vererek, Konuları saptırmak amaçlı konu dışı yaklaşım ve yönlendirmeler yapmalarına yardımcı olmayınız… *tna -
Yarışma Bölümünde Yeni Bir Yarışma Oluşturuldu...
GeceKuşu şurada cevap verdi: Admin başlık Forum Yarışma Bölümü
Kelime Karıştırma Yarışması doğru tahmin ettim ilk denememde! Kazandığım puan 100 Puan! -
Yarışma Bölümünde Yeni Bir Yarışma Oluşturuldu...
GeceKuşu şurada cevap verdi: Admin başlık Forum Yarışma Bölümü
Resim Tahmin Yarışması doğru tahmin ettim ilk denememde! Kazandığım puan 100 Puan! -
Kur’an’a Göre Cahil Kimdir
GeceKuşu şurada cevap verdi: Muallim-i Âli başlık Dini Konular - Din - Dinler
Bence de şaşırmamakta çok haklısın 'demirefe' ... 'Muallim-i Âli' bu alıntıyı buraya taşırken inançlarının cehalete pirim verdiğinin ortaya çıkacağını bilse, yinede aynı cesareti gösterir miydi bilinmez?.. Dinsel öğretilerin inananlarına ilk koşul olarak öne sürdüğü temel nokta ve en başta geleni Onların bir kul olarak “muhtaç kişiler olarak yaratıldıkları ”olduğu için, Her şeyin en doğrusunun “inançlarındaki dayatmalar” olduğu, Her şeye sorgusuz sualsiz itaat etmeleri gerektiği onlara inandırılmıştır ne yazık ki… 'Muallim-i Âli' de kendi bakış açısı ve inançlarının ne kadar da iyi ifade edildiğini kabul ettiği, büyük ve önemli şeyler söylendiğine inandığı bir yazıyı buraya taşımakla çok önemli bir iş yaptığını düşünmüş olmalı.... Ama ortaya çıkan şu ki, o dillerinden düşürmedikleri "oku" ifadesinin, insanoğlunun kendini geliştirmesi anlamında olmadığı.... "Oku"... Peygamber olduğunu "oku"... yani "tebliğ" et anlamında bir sözcük olarak kullanıldığı... Onlara göre siz bilgi anlamında ne kadar donanımlı olsanız da eğer onların inancını paylaşmıyorsanız cahilsiniz... Anlatılmak istenen bu... Ama ne yazık ki bu büyük bir yanılgı ve onlara inançlarının dayattığı bir çelişki... Eğitim seviyenizi ne kadar yükseltseniz de,söz konusu inançsal değerler olduğunda burada olduğu gibi cahillik kavramında ortaya çıkan bu çelişkiyi fark etmeniz mümkün bile olamaz... Bu "öğrenim görmemiş" bakış acısı ve çelişkiden kurtulmanın yolu, Bu tür kişilerin bir an için inançlarının onlara dayattığı maksatlı ve tutucu taraflarından kurtularak, Bilgiye dayalı insan gerçeğini ve kendi öğrenmişliklerini değerlendirebilmeleri… O zaman ne yaptıklarının ve gerçek cehaletin ne olduğunun farkına varacaklardır… Anlaşılması gereken, inançlarınızdan sıyrıldığınız anda kendiniz ve çevrenizdeki insanlar için, Ne kadar yararlı bilgilere sahip olduğunuzun, Gerçek anlamda cahillikten kurtulup kurtulamadığınızın farkına varabilmek olmalı aslında... *tna -
Yıl 2004 tarih mart ayının 24'ünü gösterdiği günlerde... ABD Ankara Büyükelçisi Edelman da bu sorunun yanıtını merak etmiş olacak ki, araştırma şirketlerinin üst düzey yöneticileri ve siyasetbilimcilerden oluşan 7 kişiyi çağırarak 'AKP nereye gidiyor' sorusuna yanıt aramış... Bence Alıntıda verilen linke tıklayıp okuyalım ve o tarihte sorulan soruların yanıtını günümüzde yaşadıklarımızı ele alarak yanıtlayalım.... Ama günümüzde elinde erki bulunduranların hala "Fettullahın" ön gördüğü test sürüşünü mü sürdürüyor?... Yoksa uluslar arası sularda seyreden geminin kaptan köşkü ele geçirildi mi?.... Bence biraz daha gerilere dönüp gelişmeleri hatırlamak ta yarar var... Belki aşağıdaki görüntüler geçmişi hatırlayıp günümüze anlam vermekte bizlere yardımcı olur... *tna
-
Muhammet Mekke'den kalkıp Medine'ye kaçtı. Buna Hicret denildi.
GeceKuşu şurada cevap verdi: Suheyla başlık Dini Konular - Din - Dinler
Ama bizim burada anlamaya,kavramaya çalıştığımız ele aldığınız kimileri değil... "İNSAN gerçeği..işte bu İNSAN, gerçeğini arayan tek canlıdır" diyebilen sizsiniz... 'selodayi'nın gençlere deneyim ve aklı başında yol gösterici görüşlerini aktarırken... Ardından "Kuran tüm zamanların kitabıdır.." diyen bir söylemi... Hangi bakış açısıyla söylemiş olabileceğini anlamaktır yazışma nedeni... Sizi bölücü ilan etmek aklımızın kıyısından bile geçemez... Evet... Benim için "Evrensel ve tüm zamanların kitabı olupta bazıları için hiç bir şey etmiyor olması çelişkidir." Sizin kimileri adına yaptığınız açıklamalar da elbette geçerlidir... Ama anlaşılamıyan nokta sizin için "çelişki mi yoksa vazgeçilmez mi" olduğudur?.. -
Kendini büyük ve üstün görmek!
GeceKuşu şunu cevapladı bir başlık içinde Dini Konular - Din - Dinler
"Herşeyi sorgulamadan kabullen kolaycı mantığınızla" oradan buradan taşeronluğa varan alıntı yapma alışkanlığınızı bırakıp... Bir günde kendi düşünce ve görüşlerinizi yazın....Ya da en azından altına bir yorum yapın... Belkide sizler haklısınız alıntı yaptıklarınız dışında söyleyeceğiniz başka ne var ki... -
*** "Kuranın ölümden sonraki hayat konusundaki açıklamalarının ne kadar mantıklı olduğunu tartışsak daha iyi sonuç alabiliriz." diyorsunuz... Bence öneriniz mantıklı... Ama Kuranın söylemlerine koşulsuz inanan bir kişiyle bunu ne kadar akılcı tartışsak da sizce bir sonuca varabilir miyiz? Varabiliriz diyorsak alttaki alıntıyı olkumak ve değerlendirmekle başlıyabiliriz... Okuduktan sonra kendimize "Varsayımlara dayalı bu yaklaşımları hangi akılcı yöntemle tartışırsak bir sonuca ulaşabiliriz." diye sorsak... Nasıl bir yanıt verebiliriz?... ya da.. Yazınızda,"ölümden sonra yaşamın olduğunun" kanıtlanamayacağını söylediğinize göre, Birileri inançlarını değişemez doğrular, yadsınamaz gerçekler şeklinde dayatıp... Yukarıdaki yazıda olduğu gibi varsayımlara dayalı "Ahiret hesabı" üzerine temennilerde bulunduğunda... Ona nasıl bir yaklaşımla ne yanıt vermeliyiz?.. *** Şimdi biz kalkıp bu varsayımlı yaklaşımların mantıksız olduğunu ifade ettiğimizi düşünelim... Onlara, Kuranın ölümden sonraki hayat konusundaki açıklamalarının,mantıklı olduğunu ifade etmedikten sonra, Ne kadar mantıklı ifadeler kullanırsak kullanalım...Ön kabul ve dayatmalardan uzak durarak akıl süzgecimizden geçirip tespit ettiğimiz mantıksızlıkları ifade ettiğimizde tartışmada bir sonuca ulaşabileceğimizi ön görebilir miyiz?.. Tüm Forumları dolaşın ön görülemeyeceğini fark edeceksiniz... Ama gerçek şu ki; İnsanoğlu var olduğundan bu yana herşeyi gözlemliyor ve tartışıyor... Tartıştıkça yetersiz ve eksik yönlerini algılıyor... (Kabul ediyor ya da Etmiyor) Eğer kabulleniyorsa kendini geliştirmek için araştırıyor... Araştırdıkça kavrıyor, kavradıkça anlıyor, anladığı kadarını öğreniyor, öğrendikçe (ön kabulleriyle kendini sınırladığı yere kadar) gelişiyor... *** Bence buradan çıkarılacak sonuç şu... Bizler tartışmalarımızı her ne kadar karşımızdakilere doğrularımızı aktarmak için yapıyor olsak da... Sonuçta aklın ve mantığın önderliğinde kendilerini geliştirebilenler... Senin de ön gördüğün gibi tartışmaları kendileri adına daha iyi sonuçlandırabiliyorlar... *** Buraya kadar seninle aynı düşünceleri paylaşarak, kendi bakış açımla ifade etmeye çalıştım... Senden ayrıştığımız şu noktayı da vurgulamadan geçmek istemiyorum... Bence herkes "Akıl süzgecini ve mantığını" önde tutarak sonuca ulaşsın ya da ulaşmasın her şeyi tartışmalı... Tartışmalı ki, kendi gelişimi için gerekli adımlarını atarak bir sonraki tartışmada istenen sonuçlara ulaşılabilsin... *tna
- 241 cevap
-
- Ölüm
- Ölümden sonra hayat
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Muhammet Mekke'den kalkıp Medine'ye kaçtı. Buna Hicret denildi.
GeceKuşu şurada cevap verdi: Suheyla başlık Dini Konular - Din - Dinler
Bencede...Ne istiyorsanız diyebilirsiniz... Eğer çok istiyorsanız -Çelişki-de demiyelim... Ne dersek diyelim gerçeklerin değişmeyeceği ortada... Diyeceklerimiz, söylemlerimiz ne olursa olsun... "Kuran tüm zamanların kitabıdır.." ifadesinin havada kalan bir söylem olduğu gerçeğini değiştirmez... Dediğiniz gibi... "İnsan düşüncesinden", algılama ve kabullerden kaynaklanan bir slogan yaklaşım olmaktan öteye gidemez... *** Hadi çelişki demiyerek, yine de aynı noktada buluştuk... Ama benim üzerinde durduğum başka bir nokta daha vardı... selodayi' gençlere deneyim ve aklı başında yol gösterici görüşlerini aktarırken... Ne oldu da slogan yaklaşımlar...ötekileştirici ve ayrımcı söylemlere başladı.. ***