GeceKuşu tarafından postalanan herşey
-
Ayağa Kalk Ey Halkım!..
*** Bizler, Siyasal İslamın amaçladığı şeriat’ın ne gibi hükümler kapsadığını bilebilmiş olsak Ve dayanışma yolu ile biraz medenî cesarete sahip bulunsak,şeriatçıyı kendi silahlarıyla susturup, İnsanlarımızı akil rehberliğine ve dolayısıyla sinirsiz gelişme olasılığına kavuşturmuş oluruz. Aslında bunu yapmak, bizler için bir görevdir. Ve kuşku edilmemelidir ki, bu görevi yerine getirebildiğimiz gün, Siyasal İslamın şeriât’ının insanlarımızı gerilikler içinde tutan tılsımı sona erecek Ve Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk'ün dediği gibi, sonsuza dek korunmuş ve savunulmuş olma güvencesine erişecektir. ***
-
AYKIRI SORULAR
Şeriatçılar tarikatlarında ve camilerinde, Tv,video-Cd ve gazetelerinde, Dini sohbetler adı altında çeşitli toplantılarına katılan insanları: "İslâm şeriat’ı özgürlük dinidir, hoşgörü dinidir; İslâm’da zorlama olmaz" diye yanıltıyorlar… AYKIRI SORU: Şeriatçıların, İlk bakışta çokta masum görünen bu söylemleri gerçekleri ifade eden bir yaklaşım mıdır? AKILCI YANIT: "Hayır, özgürlükçü, hoşgörülü” görünüp yalan söylüyorlar! Çünkü şeriat özgürlükleri red eder, hoşgörüyü red eder; şeriat: şiddet ve zorlama üzerine bina edilmiş olup İslâm’dan gayri gerçek din tanımaz; *İslâm’dan başka dinlere rağbet edenleri sapıklık ve ziyan içerisinde sayarlar; Müşriklerin (puta tapanların öldürülmelerini emreder; "Kitap ehli" olanların (Yahudilerin ve Hıristiyanların) İslâmi kabul etmedikleri takdirde (etmemenin cezası olarak) cizye (kafa parası) vermelerini Ve eğer bu iki şeyden birini yapmadıkları takdirde yok edilmelerini emreder; -'Her kim dinini (yani İslâm’ı) değiştirirse, onu hemen öldürünüz-' derler. *İnsan olmak, hurafelere değil temel bilimlere inanmak, İnsan sevgisinin her şeyden yüce olduğunu anlatmak yerine, (Nisa suresinin 89’uncu ayetinin doğal sonucu olarak) din adına “Namaz kılmadığına emin olduğunuz bir insana oğlunuz da olsa bir bardak su vermeyiniz, evinize almayınız dayatmalarıyla.” (Anne ve Baba-Oğula, Kardeş-Kardeşe düşman edilerek toplumsal barışın temel dayanağı olan Aile içi saygı-sevgi ve barışı ortadan kaldıran bölücü yaklaşımları öğütlerler. O oğul veya kız için anneleri, babaları ve kardeşleri, Hiç bir şekilde vazgeçemeyecekleri birer değer olmalarına karşın Aile içinde yapay gerilim yaratılmasına neden olurlar… *tna
-
DİNSİZLER KOYUNMUDUR?
Ben kendi adıma özürünü kabul ediyorum değerli arkadaşım... Çünkü,İnançlı yada İnançsız hepimiz bir insan, hepimiz ayrı ayrı birer değeriz... İnsanız, hata yaparız, maksadımızı aşarız... Örnek bir davranışla senin de gösterdiğin gibi, Haddimizi bilir, özür dilemenin, gönül almanın gereğine içtenlikle inanırız.. Dedim ya hepimiz insanız, üstelik ayrı düşünsekte kardeşiz... İnançları bünyemizde tutsak ta, atsakta insani değerleri hep önde tutar... Kardeşliği ve insanlığı önemsediğimiz için aynı yanlışları tekrarlamayız... Tartışırız, çatışırız, ama en uygun ortamda uzlaşmayı,birbirimizi hoş görmeyi isteriz, birbirimizi önemseriz... Bizler aynı formun, akılcı düşünen, medeni olmayı, çağdaşlığı savunan forumdaşlarıyız... Herşeye rağmen kardeşimiz 4 Mevsimin "fft" nin dediği gibi kırılmasını ve artık üzülmesini istemeyiz... "maraba"nın da dediği gibi "Bütün hepimiz seni seviyoruz sn. 4mevsim." *tna
-
İnkarcıların Müminlerle Tartışmaları
*** Aslında bu yazdıklarımın “dini bilgilerim diye ahkâm kestiğin” ancak alıntı yaparak taşeronluğunu yaptığın sitede yayınlanabiliyor olması daha yararlı ve akılcı olurdu… Ama ne yazık ki, söz hakkı tanımazlar biliyorsun… İslamı ve şeriatını savunan onlar ve onların yazılarının bu sitede taşeronluğunu yapan senin kavrayamadığınız, kavrayamayacağınız gerçekleri bir kerede burada okumanı istediğim için yazıyorum… Göz ardı edeceğini, doğru olmayan, gerçeğe uymayan akıl dışı ve uygarlıkla bağdaşmaz düşünce yapısıyla yazılanları göz ucuyla bile okuyamayacağını, okusan da yanıtsız kaldıkça inkârcı, alaycı yaftalarıyla anlatılanları çarpıtacağını bile bile yinede yazıyorum… Aslında İslamı tekelinize alıp şeriat dayatmalarınızı reddedip karşı duranlara inkârcı nitelemelerinizi, Atatürk'ün, mucize olarak Türk toplumunu şeriat bataklığından kurtarıp akılcılığa, Olumlu ahlâka, benlik duygusuna ve çağdaş uygarlığa ulaştırdığından beri sinsi sinsi devam ettiriyorsunuz… Siz ne derseniz deyin, bize düşen inançlar adına siz şeriatçıların yalan kanunlarına boyun eğmemek, taşeronların alkışlarına ve bağnazlığa boyun eğmeyen haykırışları ruhumuzda, ağzımızda ve kalemimizde yansıtmaktır. Akılcılığın sesini yükseltip, Laikliğe ve Atatürk devrimlerine sıkı sıkıya bağlı şeriatçının sahte saltanatına ve şeriatın aydınlığa başkaldıran başıboş saldırılarına karşı savaşım vermektir. Bu ifadelerin benim ve Türk toplumu açısından taşıdığı anlam, Şeriat denilen yedi başlı yılana karşı girişilmesi gereken savaşım açısından anlamlıdır. Başka bir anlatımla; bin yıl boyunca bu ülkeyi bir felaketten diğerine sürükleyen, insanları kul kertesine indirip insanlık onurundan, akıl özgürlüğünden yoksun eden ve akılsız milletler safına iten, yok olmaya sürükleyen şeriat zihniyetine hayır diyebilmek ve bu ilkelliğin neden olduğu geri kalmışlığı eleştirmek, şeriatçıların bizleri çağlar öncesinin karanlığına sürükleyecek anlayışlarına direnmekle eş anlamlıdır… İnsan beyni için kanser niteliğindeki ayetlerle, şeriatın sadece din kurallarına dayalı hukuk olduğu, Kuran’ın hem din, hem de hukuk kurallarından oluştuğu, Ayetleri toplumun gelişmesine yarar biçimlere sokmanın olanaksız olduğunu anlamak için İslam ülkelerine bir göz atın demek alay etmek midir? Akıl dışılıklarla ve ahlaka aykırı hükümlerle insanoğluyla alay eden esas sizlersiniz! “...gerçeklere akıl yolu ile gidilmez, şeriat yolu ile gidilir, her ilim Kuran’dadır, kurtuluş yolu İslam’dır...” diyen siz şeriatçılara… İnsanoğluna dayattığınız İslamın şeriatının uyuşuk, miskin, sefil bıraktığı arabın kültürünü reddetmek midir inkârcılık? Başın sağ olsun kardeşim "1926 ‘da şeriat hukuku öldü" ölmek var şeriat hukukuna dönmek yok! *** *tna
-
AYKIRI SORULAR
Şeriatçılar tarikatlarında ve camilerinde, Tv,video-Cd ve gazetelerinde, Dini sohbetler adı altında çeşitli toplantılarında bizlere: "Yaşamlarımızı din kurallarına uydurmalıyız, aksi takdir de Kuran’ı inkâr etmiş oluruz" diye dayatıyorlar… AYKIRI SORU: Şeriatçıların bu dayatmaları akla, mantığa ve çağdaşlığa uygun bir ifade ve yaklaşım mıdır? AKILCI YANIT: "Hayır, uymamız gereken şey din kuralları değil, Kur'ân değil, her şeyden önce akıl kurallarıdır; yönelmemiz gereken şey akılcılıktır; çünkü şeriat uygulamaları çağdaş yaşamlara, çağdaş özgürlüklere yer vermez" *tna
-
Marksizm Afyon mu ?
Sizin inançlarınızı taşımayanları "Hayvan olarak tanımlanan bir varlık" olarak gördüğünüz yaklaşımınızı görmemezlikten gelip... Daha kibar bir yaklaşımla şunu sormak istiyorum... Siz inançlarınızı sorgulayıp, dini değerlerinizden sıyrıldığınızda insan olmaktan çıkıp… "Hayvan olarak tanımlanan bir varlık" olacağınızı mı düşünüyorsunuz? Ben eskimiş kirli elbiselerimi çıkarıp aynaya baktığımda yine beni görüyorum… Siz de giysilerinizi çıkarıp bir ayna karşısına geçip bakın bakalım ne göreceksiniz…
-
AYKIRI SORULAR
AYKIRI SORU 1: Bu felâketli gidişi önlemenin tek yolu, akılcılığın sesini yükseltip, Laikliğe ve Atatürk devrimlerine sarılı olarak şeriatçının sahte saltanatına ve şeriatın aydınlığa başkaldıran başıboş saldırılarına karşı savaşım vermek. Biz Laik,Demokrat Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarına düşen kutsal bir görev değil midir? AYKIRI SORU 2: Bazı İslamcı şeriatçılar neden bunun bilincinde olan kişilere kapıyı, pencereyi, mağaraları gösterip, Çevir kazı yanmasın, diğer tavşanlar akılcılığın sesini duyup uyanmasın, "İnanç" yanlısı ile "Akılcı düşün" yanlısı bir araya gelemesin, uzlaşmalar ortadan kalksın amacıyla yazılar yazıp, İslamcı şeriatçıların içyüzünü sergileyip, uyaranları tehlikeci, darbeci gibi sıfatlar yakıştırıp, kışkırtma yazılarla yandaşlarından aferin, bravo hocam gibi yaklaşımlar beklerler? AYKIRI YANIT: Çünkü İslamcının düşlediği Şeriat'ın içyüzünün ifade edilmesini, akla ve mantığa ters yönlerini, Alaycı, tahrik ve kışkırtmaya yönelik üsluplarıyla konuların içini boşaltıp sulandırarak, Çağ dışılıklarını öğrenilmesini önlemek isterler? Çünkü tartışabilmek için, şeriat'ın içyüzünü bilmesinin gerektiğini, akla ve mantığa ters yönlerini, Çağ dışılıklarını öğrenilmesi gerektiğini ve biraz da medenî cesarete sahip olmak gerektiğini bildiği için Bu tür konuların gündeme gelip tartışılmasını istemezler? Böylece, İslam ve şeriat" konularında tam bir bilgisizliğe ve "medenî cesaret" alanında da ürkekliğe saplanılmasını, Bilgisizlik ve cesaretsizlik içerisinde şeriatçıyı başıboş bırakılmasını, Onunla tartışılamaz, onun yalanlarına karşı çıkılamaz şartlarının oluşmasını isterler. Oysaki aksine, şeriatçı ile tartışmak gerekir, Onu yola getirmek için değil (çünkü yola gelmez) Doğru olmayan, gerçeğe uymayan sözlerini, akıl dışılıklarını, Uygarlıkla bağdaşmazlıklarını ortaya vurmak için tartışmak gerekir. 1400 yıllık safsatalarla başkalarını da kendisi gibi gerici yapmasını önlemek için tartışmak gerekir. *tna
-
"İSLAM'DA KADINA DAYAK TARTIŞMASI..." [Almanya'da yerel bir mahkeme Kuran'ı Kerim'i dikkate alarak ilginç bir karar verdi...]
Değerli arkadaşım; İyi güzel, diyorsun da... "maksat huzur ve eşin terbiye edilmesi ya nasıl olsa...." "eğer ayette dövmek bir çözüm önerisi olsaydı ... huzurun temini için emin olun hz peygamber kuranın en iyi anlayan olarak bunu yapardı" derken... Muhammetin, Ayetin "yine dinlemezlerse dövün" ifadesiye çelişip kuranı iyi anlamadığını mı düşünüp dillendiriyorsun?... Ayet; " İtaat ettikleri halde onları incitmek için bahane aramayın" diyerek itaatkar kadınların dövülmesine karşı... Ama bir açık kapı bırakılmış itaat etmeyen kadın düşünce ve davranışlarında ısrarlıysa "dövün" diyor... *** Bence Ayeti tekrar değerlendirerek, İnancınızın deyiş ve cözüm önerileriyle çelişkili durumlara düşmemek için... Kabul, sorgu ve yargılamalarınızı bir kez daha gözden geçirmelisiniz... yukarda sanki anlaşılmasında güçlük çeksinler diyerek yazdığınız ifadelerinizdeki... Çanak tutma ithamınıza Maraba gerekli yanıtı verdiği için üzerinde durmak gereğini duymuyorum
-
Gelenek ve Din
BAŞI VE SONU BU İKİ İLETİ BİRBİRİNİ NE KADAR DA TAMAMLAMIŞ... Birbirinden uzak yerlerde durmalarına gönlüm el vermedi... Ben kendi şahsıma anlamak ve algılamak açısından oldukça yararlandım... Ola ki başkalarının da dikkatini çeker, onlar da yararlanırlar diye düşündüm...
-
İmamdan şok vaaz:çalışan kadın aldatır
Ne diyor hocamız… “Adem yaratıldıktan sonra, onun varlığından, bünyesinden ona eş olmak üzere Havva yaratılmış… Hazreti Allah kadını erkeğe eş olarak yaratmıştır… Bunu yanlış anlamış olacaklar ki bazı ******** kadını erkeğe eşit şeklinde anlamaya çalışmışlardır… Efendim kadınlar erkeklere eşit olacak,kadınla erkek eşitliği var ya..eşit,eşit... Halbuki Allah kadını erkeğe, erkeği de kadına eşit yaratmadı… ya nasıl yarattı söyleyim eş olarak yarattı… Eş olmak başka eşit olmak başka…” Ve devam edip gidiyor… Kadın erkek Eşitliğinden bahsederseniz ***** oluyorsunuz… Kadın erkek eşit değil birbirine eşmiş, Suratlar farklıymış, parmak izleri farklı… Çevir kazı yanmasın… Eşitliği Kaş, göz, surat, insan vücudu olarak algılarsanız varılacak nokta bu demagojik ifadeler… Eşitliği haklar ve özgürlükler olarak algılarsanız *****… Ya siz “Hah ha haa” gülmek yerine ne düşünüyorsunuz… "Eş olmak başka eşit olmak başka…" diyor Hocamız... Hadi eş olmayı anladıkta Eşit olmayı nasıl anlayacağız... Kadın erkek eşit midir?... Yoksa hocanın uyardığı gibi “kadını erkeğe eşit şeklinde anlamaya çalışmak sapıklık mıdır?”
-
İmamdan şok vaaz:çalışan kadın aldatır
Ne kadar da haklısınız... Aşağıda söyleminizi doğrulayan görüntüler var... Tıklayalım ve izleyelim bakalım neler izleyeceğiz... Degerli Hocamızın unutulmaz sohbetlerinden kıssalar Kadını kendince nasıl da küçük düşürme çabasında değil mi? Hem de bunu üstü kapalı değil açık açık İslam dini adına yapıyor... Demek ki neymiş... Kadın ve Erkek ( E-Ş-İ-T D-E-Ğ-İ-L-M-İ-Ş ) Koskoca Timurtaş Hoca yalan söyleyip bizimi aldatacak...
-
"yam_yam"ca Şiirler
Ozan dertli şöyle demiş: Telli sazdır bunun adı Ne âyet dinler ne kadı Bunu çalan anlar kendi Şeytân bunun neresinde Abdest alsan aldın demez Namaz kılsan kıldın demez Müfti gibi haram yemez Şeytan bunun neresinde Dut ağacından teknesi Kirişten bağlı perdesi Behey insanın teresi Şeytan bunun neresinde Dertli gibi çarıksızdır Ayağı da çarıksızdır Boynuzu yok kuyruksuzdur Şeytan bunun neresinde.. Dertli'yi böyle söyleten nedenleri açıklamak gerekirse eğer... Şeriat ezgiyi yasaklamıştır; suç saymıştır. Şeriat yanlılarına göre çalgı bir şeytan işidir, çalgı denen aracın içinde görünmeyen şeytan vardır. Bu olay bir söylenti olsa, köksüz sayılsa bile ülkemizde bazı tarikatlar da çok mu çok yaygındır. Nakşbendi tarikatına bağlı kimselerin düğünlerini, evlenme törenlerini gözlemlerseniz: oralarda çalgının, ezginin bulunmadığını görülecektir.
-
Gelenek ve Din
Sevgili evaporit; Yaklaşımlarımızı iyi niyet ve insani değerler üzerinde şekillendirerek sunumunu yapıyor olmak oldukça etkili bir yöntem... Okuyanı sarıyor ve acaba sorusunu açığa çıkarıveriyor... Ayrıca bunları iyi niyet ve samimi düşüncelerle yazdığınıza da inanıyorum... Üstelik polemikten de uzak kalmaya çalışılarak yazılan şeyler... *** Ancak yaşamın acı bir gerçeği var insanoğlunun pozitif olması salt iyi niyetlerle ortaya çıkmıyor... Yararlı bir insan olmanızı sadece inancınız değil kabul ettiğiniz insani değerler belirliyor... Ben sizin inançlarınızı paylaşmıyor olsam da aynı insani değerleri önemsiyor olduğumuzda aynı şeylere üzülüp, sevineceğimizden eminim... *** Ayrıca bildiğim bir gerçek daha var... İslamı kabul etmiş birçok kişinin sizin değerlerinize sahip olmadığını ve farklı yorumlar içinde olduklarını... Ama genel kabullerde belli bir çizgiye ulaşıldığında aynı kabullerin istisnasız herkesin kabul edilmeye zorlandığını... Eğer ayrışma söz konusu olursa düşünsel ve yaşamsal açıdan acımasızca bir yok edişin ortaya çıktığını da biliyorum... Burada tırnak içinde "iyi niyetli yaklaşım ve tavsiyelerin sadece inançlarımızı paylaşmayan insanlara yönlendiriyor olmanın" gerçekçi bir tutum olmayacağını vurgulamak istiyorum... Bu arada kendime şu aykırı soruyu sormaktan da alı koyamıyorum... Neden İslami inanışa sahip olanların inançlarını yaymak ve etkin pozisyona getirmek ve hakim kılmak adına "Taliban v.b" teröristleri var da.. Bir Budist?in, bir Hıristiyan?ın,vb...Mücahitleri yok Bir inançsızın bu anlamda düşüncelerini insanlara dayatan ve katletmeye varan eylemleri olmuyor... Bunda Hz Muhammet ve Kuran ne ölçüde etkilidir?.. Etkisi yoktur demek yaşanan gerçeklerin ne kadar doğru ve objektif yorumu olur?.. *** Bir kıssa dan hisse hikayecik de benden... "Bir kuş soğuk bir kış günü ağaç dalında tünüyordur... Donmak üzeredir neredeyse... Bir süre sonra ayakları gücünü yitirir ve aşağıya düşer karlar üzerine... Ölümü kaçınılmazdır tam bilincini yitirmek üzereyken... Oradan geçen bir inek tamda üzerine tezeğini bırakıverir... Sıcacıktır tezek kendine gelir ama ne kadar çabalasa da çıkmayı beceremez içinden... İçinde bulunduğu pis duruma hayıflanır tam da yaşama geri dönmüşken.. Yapış yapış, pisliğin içine hapsolmuş kuşa bir kedi gelip yardımcı olur bulunduğu zor durumdan kurtulmasına... Sevinç ve sevgiyle bakmaya çalışırken kurtarıcısına bizim kuş... Kedinin midesine doğru yol aldığını fark ettiğinde artık birçok şeyin geride kaldığını anlar..." *** Hikâyecik bu, yorumunu herkesin kendi gerçeği ve inancına uygun yapması en doğrusu bence... Onun yaşamı, inançlarına dayalı yorumları ve sonuçları gerçekleri değil onu bağlar nede olsa... Ama bir istisnası var, ve evaporit'in bunu da çok iyi bildiğinden eminim... *tna
-
AYKIRI SORULAR
Neden "kusura bakma ama sen kendi işine geldiği gibi yorumlamışsın " diyerek eleştiri ve uyarıda bulunanlar... Şeriatın yasakları üzerine özgürlükçü bir tavır sergilemek yerine konuyu değiştirmeye çalışırlar... Yaptıkları eleştiri ve uyarının tersine bir tutumla yine de kendi işine gelen yorumları yaparlar.? TAHMİNİ YANIT: Çünkü onların inançları gözlerini öylesine kör etmiştir ki; İnançlarının insani değerleri ayaklar altına alan uygulamalarını ... Bunu yapanların uygulamalarını görmezlikten gelirler... O yasakları savundukları için uygulanmasında bir sakınca görmezler... Tavsiye ve nasihatlerle konuyu başka yönlere çekerek tartışılmasını önlemeye çalışırlar...
-
Mehdî'nin *CİN* Makalesi:
"Lutfen bana inanın" diyen Son Mehdi, kibar bir insan gönlüm ondan yana ... Ama "*Ey iman edenler sizlerde benim O (Mehdi) olduğuma iman etmezseniz? ..günahlarınız içerisinde öleceksiniz...*" diyen ilk mehdi daha korkutucu tehdiler yapıyor... Gönlümün mü..Korkunun mu sözünü dinlemeliyim ne yapacağını şaşırıyor insan ?...
-
yaşanan acılar ve kader sorgulaması
Öncelikle aramıza hoş geldin '"selodayi'" ... İlginç bir üslubun ve düşündüren bir yaklaşım tarzın var... Seni kavramaya çalışmak biraz zaman alacak gibi ve... Yaşama düz mantıkla bakanlar yazdıklarını okurken, ifadelerinin arka yüzünü anlamaya çalışmakta zorlanacakmış gibi görünüyor... *** Bu arada "bir kaç milyar yıl" insanoğlunun yaşam mücadelesini ifade ediyor anladığım kadarıyla... Ama bence havale müessesi milyar değilde 1400 yıldır sistemin içinde yer alıyor...
-
BU AKŞAM AKŞAMI İÇENLER KENDİNDEN GEÇENLER... *********... ALLAH YOLA GETİRSİN...
Bu önlemler yetmez Ali Bulaç bey efendi... Gelecekte toplumsal yaşamımızı düzenleyen kurum,kural ve yasalarını tamamen ortadan kaldırıp,müslümanlık adı altında arap geleneklerine uygun yasaları getirdiğimizde...Yeni yılın geldiğini düşünenleri bile şeriatın yasalarına göre nasıl yargılayıp nasıl cezalandırılacağını şimdiden düşleyerek dualar edilmeli...
-
Kur'an son ve ebedi geçerli evrensel kitaptır iddiası
Altın bulmuş madenci tavırlarını bırakıp... Kendine ve çevrendekilere saygıya davet ediyorum seni... Yazdıklarının okunmasını ve muhatap alınmak istiyorsan üslubuna dikkat etmelisin... Burasının alışageldiğin "insanların meydanı boşbulduğu" forumların formatında olmadığını biraz zaman geçince sende algılayacaksın... Burada yazanlar düşünce ve görüşlerini meydanı boşbuldukları için değil... İnanç ve görüşleri öyle olduğu için yazarlar... Amaçları bir diğerini ötekileştirmek,bir diğerini kardeş ilan etmek değil... Olabildiğince ortak bir noktada buluşmaya çalışmaktır... Uygulamaya çalıştığın tür polemik tartışmalar içinde olmanın kimseye yararı olmadığının farkındadırlar...
-
Kur'an son ve ebedi geçerli evrensel kitaptır iddiası
Bu ne şimdi?
-
AYKIRI SORULAR
*** İnsanların insani ihtiyaçlarını kıtlamakta sınır tanımayan şeriat yasaklarını tek tek sıralamaya, Uygulamalarını tek tek örneklemeye kalksak formun sayfaları yetmez… Bugün Şeriat’ın pençesine düşmüş ülkelere baktığımızda ne görüyoruz? Örneğin İran’da bir kadının bisiklete binmesi yasaktır! Suudi de kadınların sürücü ehliyeti alması yasaktır! Kadın erkek elele tutuşarak yürüyemez! Evde kedi kopek beslemekten, kadınların makyajından tutun, Oruç tutmayanlara verilecek cezalar hakkında bile fetvaların ardı arkası kesilmiyor bu ülkelerde. AYKIRI SORU: Bugün ülkemizde demokrasinin içinde ne kadar da uysal ve ezilmiş görüntüsü vererek 'türban’a özgürlük' diyen İslamcılar, Ülkesini ve insanlarını çok önemsedikleri iddiasıyla darbecileri, tehlikecileri dillerinden düşürmezken... Neden Şeriatın yasakları üzerine tek bir özgürlükçü tavır sergileyemezler?… *** *tna
-
Kur'an son ve ebedi geçerli evrensel kitaptır iddiası
Çelişkili bir durumu anlamaya çalıştım sayın'zkan'
-
Kur'an son ve ebedi geçerli evrensel kitaptır iddiası
Allah okuma yazma bilmeyen birini elçi seçipte yanıldımı.? "bilmiyordu okuma yazma." derseniz yukarıdaki alıntıdaki ifadenize göre bu anlam çıkmış olmuyor mu?
-
Kur'an son ve ebedi geçerli evrensel kitaptır iddiası
Hz. Muhamed okuma yazma biliyor muydu? Okuma yazma bilmiyor muydu? Kastınız hangisidir...
-
Kur'an son ve ebedi geçerli evrensel kitaptır iddiası
[ İletinizde Kimi elçi seçeceğini bilir demiyor... "Allah okuma bilmeyen birini elçi seçipte yanılırmı." diyor... Bu ifade size ait... Buradan anlamadığım değil anladığım sonuç şu... Siz "Hz. Muhamedin" okuma yazma bildiğini... okuma yazma bilmeyen biri olsaydı onu elçi seçmiyeceğini böyle bir yanılgıya düşmeyeceğini ifade ediyorsunuz... doğru mudur?
-
Kur'an son ve ebedi geçerli evrensel kitaptır iddiası
Bu cümlenizde ne demek istediğinizi biraz daha açar mısınız?