GeceKuşu

Merhaba "angelflower" Sana hoş geldin diyemiycem çünkü ev sahibi sayılırsın.. Esas amacım... "Hoş geldin ne iyi ettin de geldin" diyen mesajına teşekkür etmek... Bu arada; arkadaşlardan biri öğretmenim diye hitapta bulunmuş , öğretmenlik mi yapıyorsun ?... Forumda görüşmek dileğiyle ....selamlar...sevgiler..

Bir şey hakkına bilgi sahibi değilseniz… Hele o şeyi araştırmaz, üzerinde düşünmez ve düşünce üretmezseniz. Başkalarının ürettiği düşüncelerle yetinmek zorunda kalırsınız. Üstelik başkalarının ürettikleri bu düşünceleri hiç sorgulamadan doğru kabul ederseniz, dar kalıplar içinde kalmak ve onların hegemonyası altında yaşamak zorunda kalırsınız… Ayıca size empoze edilen bu düşünceler bilimsellikten, hayatın gerçeklerinden uzak, dogmatik öğretilere dayanıyorsa ve siz kendinizi düşünmeden kabullenme kolaycılığına alıştırmışsanız, size dayatılan ve sorgulamadan kabul ettiğiniz bu düşüncelerin karşısında olan, ve onların yanlış olduğunu söyleyen her düşünceyi reddedersiniz. Çünkü, düşünme ve araştırıp öğrenme yeteneğinizi geliştirmediğiniz için karşı düşünceye tezlerinizi sunup tartışmak zorluğuna katlanamazsınız. Bununda kolay yolu inkar etmektir. Neyi bilip neyi bilmediğinizin de farkında olmamanız, karşı düşüncenin size anlatmak istediklerini, bütünlüğün içindeki küçük ayrıntılarda değil, içinden cımbızla çektiğiniz kelimelerle kavramaya çalışırsınız. Karşınızdaki düşünceler bilimsel gerçeklerin süzgecinden geçirilerek elde edilmiş doğruları içeriyorsa ve sizin doğrularınızı yerle bir ediyorsa, duruşunuz ve ifadeleriniz sertleşmeye, üslubunuzda kendi doğrularınızdan emin saygılı kelimelerin yerini, hakaret ve alaycı kelimeler almaya başlar. Hele karşınızdaki düşünceler doğruda olsalar, size kabul ettirilmiş, sizinde hiç yargılamadan kabullendiğiniz, kutsal olarak algıladığınız değerlerinizi sarsıyorsa, Artık karşınızdaki düşünce kötüdür, tehlikelidir, yok edilmelidir. Bu düşünceleri ifade eden kişiler, başta ikna edilmeye çalışılır, nereden çıktı bunlar şimdi bak doğrusu budur, büyükler şunu diyor, kitaplar şöyle yazıyor, bak iyi dinle, iyi oku, anlamaya çalış denir. Yani ima edilen, aslında yapılması istenen şey… “sorgulama, ne deniyorsa, ne söyleniyorsa bizim gibi inanmalısın” dır. Daha da olmazsa; “Anlamaya çalışıp, araştıran, düşünen ve sorgulayan düşünce” düşünememekle, aptallıkla, geri zekalılıkla suçlanır. Artık kelimeler alaycıdır. Daha da ileri gidiyor sizi ikna etmeye çalışıyorsa ve karşısında aciz , aptal, geri zekalı durumunda kalındığı anlaşılırsa, artık o düşünce haindir, safsatadır, kafirdir, ortadan kaldırılmalıdır. Var olan yapı korunmalı, düzen sarsılmamalıdır, kalıplaşmış olan düşünce yapısı korunmalıdır. Zordur düşünmek, araştırmak, kabul görmüş düzeni sorgulamak, Kolaydır var olanı sahiplenmek, yeniyi, doğruyu, zor olanı reddetmek kolaydır.. *tna ***

..., Sevgili "Arkadaşım"; İsminizi bilemediğim için size böyle hitap etmek durumundayım. Beni tanımak isteyip, bloğumu okumak inceliğini gösterdiğiniz için size teşekkür ediyorum. Ben uzun zamandır formu takip etmeme karşın,yeni üye oldum. Bu nedenle forumda karşılaşmamış olmamız normal... Öncelikle formu iyi tanımam gerektiğini düşünerek uzun bir süre takip ettim. Fikirleri ve düşünceleri ile onların yazdıklarını okuduğumda bana katkıda buluna bilecek kişileri tespit etmeye çalıştım... O nedenle forumda pek katkıda bulunduğum yazılarım henüz yok. Birde hemen konuşmaktan daha çok izlemeye ve kavramaya çalışan, Eğer değecekse ve ikna etmek yerine kısa ve öz olarak konuşan, boş polemiklere girmeyi sevmeyen bir yapım var. Bu doğada yaşayan canlı cansız herşeye önem ve değer veren, "düşünce, yaklaşım, ve mücadele içinde olan" herkese saygı ve sevgi duyuyorum. Yaşamda sevginin çok önemli bir yeri olduğuna inanıyorum... Gerçekse,değer verdiysem ve hak ediyorsa sevgimi çekinmeden belirtirim... Sevmediysem de eleştiririm ama sevgisizliğimi belirtmem... Çünkü; İnsanların fikirlerine saygı gösterlimesi gerektiğine ve onlarla iletişim kurmak istiyorsak bunun böyle olması gerekliliğine inanıyorum... İnançlar konusuna gelince ... Her insanın düşünce ve inançlarında özgür olmalarının insan olmanın gereği diye düşünüyorum. Özgür düşünceye inandığım içinde düşünce ve inançlarından dolayı hiçkimseye dayatmalarla yaklaşılmasını hoş karşılamam. İnsanların her konuda eşit ve kardeşce barış içersinde yaşamları gerektiğine inanırım... Bütün bunları " benim hakkımda bir fikir edinmeniz gerktiğine inadığım için yazıyorum..." Zaman içinde bir çok şeyin yerine daha çok oturacağını düşünüyorum. Sizinle tanışma fırsatını henüz yakalayımadığım için akadaşlarım listesine ekleyemedim... o Listenin nasıl kullanılacağını daha bilmiyorum ama..... Beni arkadaşlarınız listenize ekler ve görüşmek istereniz..., Fırsat buldukca sizinle görüşmek beni mutlu edecektir. Sizde yaşam savaşından fırsat buldukca iletişim kurmamızın imkanını yaratırsanız sevinirim... Görüşmek dileğiyle...hoş ve sevgiyle kalın...

Sevgili Habam programda virüs çıktı... bunun nedenini lütfen bize açıklar mısın? 1. sen virüs kontrolünü yapmadan mı yükleme yaptın.? 2. soradan mı virüs bulaştı.? 3. virüsü olduğunu bilerek mi programı bize önerdin.? Sanırım sende farkındasındır.Bizler elimizdeki bilgileri birbirimize yararlı olmak için paylaşıyoruz bu formda. Amacımız birbirimize faydalı olmak bilerek yada bilmeden birbirimize zarar vermek değil.., Lütfen bu konuda biraz daha dikkatli ve özenli olu rmusun?... SELAMLAR...

Tıısssssss...... kimseden cevap yok....ilgide yok.... Baktım şu ana kadar 152 kişi konuyu okumuş bir tek kişi öneri yada herhengi bir bilgi aktarımında bulunmamış... Üstelik benim de bu konuda bilgi aktarımında bulanabileceğim ciddi ve akılcı bir yaklaşımımda yok... Demek hepimiz aynı durumdayız...Sorun var ama galiba kurtulmakta istemiyoruz... Her konuda çatır çatır tartışıyoruz birbirimize akılda, fikirde veriyoruz... Bu konuya gelince nutkumuz tutuluyor galiba... Neyse çok uzadı...Bende sizlerden pek farklı durumda değilim aslında... neyapmalı, ne etmeli... VARMIDIR BİR BİLEN..... ÖNERİLER LÜTFEN.....

Teşekkürler SeDatsan , İyi bir konu açtın, güzel paylaşımlarla bizler için çok yararlı noktalara ilerliyeceğini düşünüyorum...Eline,diline,beynine sağlık.. Aynen, hele konu ilerledikce tadına doyulmuyacak galiba... Her farklı bakış açısı ve dünya görüşünün aynı potada,insan sevgisinde buluşması, İnsani değerlerimizi, paylaşmak, kavramak, geliştirmek.....açısından çokyararlı bir paylaşım olacak diye düşünüyorum... bu ne demek şimdi biraz daha açarmısın...?...

Metin Aydoğan; Türkiye Üzerine Notlar 1923-2005 Türk halkı, 60 yıldır bütün iç ve dış saldırılara karşı bugüne dek direndi, direnmeye devam ediyor. Ancak özellikle son 30 yılda uygulanan dış kaynaklı politikalarla, bağımsızlıktan yana olan ulus güçleri, hem siyasi hem de ekonomik yönden ezildiler. Beslenip büyütülen işbirlikçilik, çeteleşen siyaset ve hepsinden önemlisi sınırsız haksızlık ve talan ile artık Cumhuriyetin varlığı tartışılıyor. Halk yoksul ve yoksulluğu giderek artıyor. Halk deyimiyle, "at iziyle it izi" birbirine karışmış. Türkiye iyi yönetilemiyor. Ülkede bir iktidar boşluğu yaşanıyor. Türk halkının emperyalizme karşı direnci, eğer örgütlenmezse, ulusal varlık kendisini uzun süre kendiliğinden koruyamaz. Zira ülkemizin bütünlüğüne yönelik tehditler, artık uygulanmaya başlandı. Dış kaynaklı yapay ayrılık ve düşmanlık yaratma girişimleri, halkımızın tarihten gelen birlik ve dayanışma geleneklerine kalıcı zararlar veriyor. Buna karşın, halka öncülük edecek ulus güçleri, örgütsüz ve güçsüz durumdalar. Aydınlar, işçiler, ulusçu işadamları, köylüler, esnaf ve sanatkârlar, gençler, öğretmenler ve memurlar ağır ekonomik sıkıntılarla, umutsuz bir dağınıklık içindeler. Türkiye'nin bugün getirildiği yer "iyi değildir". Bu doğrudur. Ancak, tüm olumsuzluklara karşın yaşanan sorunların üstesinden gelecek, tarihsel birikime ve güce sahibiz. Öncelikle, emperyalizme karşı ilk ulusal kurtuluş savaşını kazanan Kemalist harekete sahip olmak, başlı başına bir güç kaynağıdır. Bu hareket, ülkenin ve halkın en zayıf anında, dünyanın en güçlü devletlerine karşı başarılı olmuş bir halk direnişini temsil eder. Bugün önemli olan, onun ilkelerini günün koşullarına uygun olarak yaşama geçirmektir. (...) Bugün, aydınların temel ve acil görevi, tüm ulus güçlerinin birliğini sağlamaktır. Bu görev, günümüzde aydın olmanın da temel koşuludur. Ulusal birlik temelindeki tam bağımsızlık mücadelesinde, emperyalizme ve yerli uzantılarına karşı tavır almayanlar, kendilerine ne ad verirlerse versinler aydın ya da demokrat olamazlar. Türkiye'nin, yeni bir "Kurtuluş Savaşı" na gereksinimi var. Bunun için bize gerekli olan ideolojik birikim ve mücadele geleneğine sahibiz. Kemalizmin; ülkeyi ve halkı tanıma, ona güvenme, dünya siyasetini ve bölgesel sorunları kavrama, bağımsız ideoloji, erişilen tarih bilinci, bilinçli anti-emperyalist tavır, özgüven ve tam bağımsızlıkta kararlılık, ulusal birliği sağlama becerisi, askeri ve siyasi örgütlenme yeteneği ile oluşan mücadele anlayışı, güncelliğini belki de daha etkin olarak koruyor. Mustafa Kemal'in yaptığı yapılmalı, Türk halkı kendi kaynaklarına dayanarak emperyalizme karşı örgütlenmelidir. Herkes, ulusal haklar için, yani kendi geleceği için, konumuna ve gücüne uygun düşen bir çaba içine girmelidir. Herkesin ülkesine karşı yapabileceği bir şey vardır. Haklarına ve geleceklerine sahip çıkıp mücadele etmeyenler, özgür olamazlar. Bu gerçek kavranmak, gereği yapılmalıdır. Ulusal bağımsızlığın korunarak halkın gönencinin sağlanması, örgütlü olmaktan ve mücadele etmekten geçer. Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözleri hiç unutulmamalıdır: "Bir milletin yüzü gülüyorsa o millet mutludur. Bir ülkede yüzü gülmeyen insanlar çoğunlukta ise, o ülkenin yöneticilerini değiştirmek gerekli olmuş demektir."

Öf okurken katıldım valla.Neyse sonu mizahi bitti de, biraz rahatladım. Sonra aklıma eskiden duyduğum bir fıkra geldi.. ..., Bir gün genç bir adam, nişanlısını karşılamak üzere hava alanına gelmiş, Neyse onu beklerken neler yapmış boş verelim... Sonunda uçak hava alanına inmiş,genç heyecanla sevdiğinini çıkış kapısında beklerken, önce kapıdan bir gurup yaşlı ama neşeli kadın çıkmış, ardından orta yaşlı bakımlı bir gurup daha, yine ardından genç ve güzel bir gurup kadın daha... Sonunda nişanlısıda görünmüş kapıda. Genç heyecanla koşup " Hoş geldin sevgilim " diyerek sarılmış nişanlısına Sonra merakla sormuş ; "Aşkım dikkat ettim, uçaktan inen hiç erkek görmedim, biliyormusun kimdir bu kadınlar ? " Genç kız cevap vermiş ; "Ha onlar mı" demiş "Eşleri için gece gündüz çalışan erkeklerin _neşeli, bakımlı ve güzel_ dul eşleri..." ,...

Tekrar deneseydin...Belki bu sefer olurdu.... Not: ben bi daha denedim, yine olmadı.

Güzel bir paylaşım teşekkürler. .

.., Sevgili Yam..Yam, verdiğin linklere baktım ve çok ilginçti... Güzel bir paylaşım olduğunu düşünüyorum...Teşekkürler... Ben Atatürk'ü görmekten hoşnut ve mutlu olacağım için. Atatürk olduğunu kabul ederek izledim... Ancak,görüntülerin altında "ATATÜRK" olduğuna dair bir yönlendirme olmasaydı yine bu Atatürk'tür diye bakarmıydım bilemiyorum... sanırım Aaa...doğanın ne güzel yanılsamalarından biri, bir insan silueti muhteşem diye düşünürdüm. Galiba karşılaştığımız bir çok şey, bakış açılarımıza, birbirimizi yönlendirmelerimize ve bizim zeka düzeyimize göre değişebiliyor... Ya körük körüne hiç sorgulamadan inanıyoruz...Bak diyoruz işte gördünüz mü.? Ya işimize öyle geldiği için kabulleniyoruz... Yada acaba bu nedir, ne anlama geliyor?, diye sorgulamaya çalışıyoruz... Kanıt olabileceği su götürür şeylere başka kanıtlar göstermek, inandığımız başka değerleride kurban etmek gibi geliyor bana.... sevgili focal... İnce bir espri ve zeka yaklaşımıyla, “ buda mı tesadüftür sizce ” diyerek sorunda değişiklik yapmışsın. Açtığın konularda bizlere yararlı yaklaşımlarda ve paylaşımda bulunmak samimiyetinden şüphem yok. Ama bilmen gereken bir şey var. Açmış olduğun konunun önemli ve paylaşımda yararlı olmasında esas belirleyici olan soruyu soruş şeklindir. Çünkü insanlar doğru sorulan soruyu daha iyi algılar, ve yapacakları katkılarla konunun gelişimi ve yararı daha da artar. Sana formumuzdan bir link veriyorum, orayı okursan açılan bir konunun farklı düşüncelerle nasıl yararlı bir paylaşım haline geldiğini göreceksin. o zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayacağını sanıyorum… www.turkish-media.com ..,

Tebrikler benden size, tüm tartışmaların sizlerin yaptığı gibi, "farklı düşüncelerde" birbiriyle uyumlu ve birbirini tamamlar düzeyde yapılması dileğiyle... Ama burada belirleyici olan sorunun düzeyi ve herkesi tartışmanın içine olumlu düşüncelerle çekebilmesi... Bunu da sen başardığın için tebrikler sana

Senden, böyle bir resmi bizlerle paylaşırken konuyu tartışılır bir hale getirecek "tesadüfümüdür bu sizce " sorusu yerine, konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgileri vermeni beklerdim.. (örneğin sitenin linki gibi) Şimdi artık, konu iki cepheli olacak, tesadüftür diye bilecek olanlar, yada işte ispatı "hadi bakalım ne diyeceksiniz" diyebilecek olanlar... Halbuki, Senin gibi düşünmeyip olaya kuşkuyla bakabilecek eleştirel bakışlar bile olsa Bu tür ilginç olayların duygularımızda ve özümüzde neler ifade ettiğini açıklamaya yönelik bir yaklaşım, inandığımız değerlere karşı çıkılmasının da önüne geçerdi.

Mucizemidir.?... İLGİNÇ de olabilir...Belki de dediğin gibi tesadüfte... Fotomantaj olması ihtimali de olabilecek şeylerle ne anlatılmak isteniyor...

Doğru söze nedenir ki. Başlığı görüpte konuyu okuduktan sonra,ilgimi çok çektiği için… konuları hep başından sonuna doğru okuruz ya ben birde sonundan başına doğru takip ettim, Denediniz mi bilmiyorum, bir konuyu sondan başa takip ettiğinizde genelde kendi içindeki anlamını yitirir.Ama burada olmadığı gördüm.Konunun anlamı ve tartışmada düşüncelerin sunuş tarzı ve farklı düşüncelerin birbiri içinde böylesine uyumluluğu ve birbirini tamamlaması beni çok etkiledi. Böylesine güzel bir uyumu beni hoş görürseniz yazılanların tekrarı da olsa sizinle paylaşmak istiyorum. “” Müslümanlar arasında şöyle bir niyet vardır..Kendi amelleriyle ilgilenirler ve özellikle ateistlerle tartışmaktan kaçınırlar.. Eğer onlarla tartışmak durumunda kalırlarsa da bunu '' vay efenim sen dinsizsin Allah belanı versin '' tarzında yapmazlar.. Çoğu ateistte inançları sorgulamak ve çelişkilerine cevap aramak amacıyla tartışmalara girerler ki o kimseler ne bir saygısızlık ne de inananların değerlerine çamur atmak gafletinde bulunmazlar. Her iki tarafta da uç kesimler vardır. Öyle sözde Müslümanlarımız var ki lafa geldiklerinde mangalda kül bırakmazlar sanki kendileri dört dörtlük Müslümanlarmış gibi karşısındakilerin hak ve hukukuna tacizde bulunmaktan kaçınmazlar. Bir de öyle ateistler vardır ki.. Tek amaçları inançları küçümsemek inananlarla dalga geçmek maksatları tartışmak ve fikir alışverişinde bulunmak değil egolarını tatmin etmektir. O yüzden ben orda tükürüklerini saça saça polemiğe giren iki kişi görüyorsam fotoğraf hep aynı; bir taraf eksik din bilgisiyle dini kurtarmaya çalışıyor, öbür taraf ise yine eksik din bilgisiyle dini yerin dibine sokmaya çalışıyor.... Bizim gibi olmayanı bize benzetme yada onu kabullenememe gibi sığ bir anlayış görüyorum birde… Dine inanmayanlar zannet meyinki ahlaksızlık içinde yüzüyor... Dine inanan herkes de zannet meyinki yobazlığın sınırlarında geziyor..... "çoğu hariç bazı ateistlerin çok saf (berrak) bir ilah anlayışına sahip olduklarını düşünüyorum. Bağnazca inanılan ve tasvir edilen ilah kavramına tepki üzere ateist olduklarını görüyorum. Bu açıdan onlar pek çok teistten daha da güzel bir Allah inancını ister istemez savunurlar. Genelde de bu böyledir zaten inanılan şeylerin isimlerini herkes çok farklı koyabilir kimisi ilah der buna, kimisi tanrı, kimisi Allah, kimisi de hiçbir şey, ama varılan yer bence aynıdır. İnancın insanların sırtlarını sağlama alması gibi bir şey olarak görürüm, sırtını dayamak derken, arkada yada yukarıda güvenebileceğin bir şeyin olduğunu bilmek ve ondan destek almak.. İnanıyor olmakta kişinin yarattığı bir çevredir, inanmıyor olmakta... Hiçbir şeye inanmamak da mümkün değildir...Kendi kurduğunuz dünyaya inanır yine inanırsınız.. Allah a inanmazsınız beyninizin yaratma gücüne inanırsınız; kimseyi bir şeye inanmamakla suçlayamazlar, ya da bir başka deyişle hiçbir şeye inanmakla... Bu soru benimde kafamı hep kurcalamıştır. hiç bir şeye inanmamak ta bir inançtır aslında diye düşünmüşümdür hep, ben böyle olduğunu savunuyorum aslında... Başlığı açmakta amacım bu soruya tam anlamıyla kafamda yanıt getirmekten çok, politikada da güncel konularda da acılan başlıklarda, savunmaktan çok ezmeye yönelik yorumlara dini konuda en azından bir son vermek... evet buyurun paylaşalım arkadaşlar... forumdan takip ettiğim kadarıyla inancı olmayanlara veyahut ta hiçbir şeye inanan arkadaşlara çok yükleniyor.. dilerim bu başlıktaki paylaşımlar bunu son buldurur... “” Sevgili [ “cerenimoo” , “TANİA HAYDE” , “ali0_1” , “Su DaMLaSı” , “MohiCaN” , “adrenalin” , “peri_kızı” , “arman” ]’ a … böylesine güzel bir uyumu farklı düşünceleriyle oluşturdukları için taktirlerimi iletmek istiyorum… Önünüzde saygıyla eğiliyorum… ..,

... ABD komünizmle mücadele adı altında başlattığı yeşil kuşak politikasının meyvelerini Türkiyede de toplamaya başladı. AKP nin iktidar olması ile birlikte, bağımsızlığını inatla koruyan tüm kalelerimiz teker teker yıpratılmaya başlandı. Milli Görüşün, Milli Selamet Partisi’nin arka bahçesinin mezunları, “Hukuk, Siyasal,Eğitim ve İktisat fakültelerine gittiler” okullarını bitirdiler. Devlet'in tüm kurum ve kuruluşlarına yıllardır sızdılar, AKP iktidar olunca sızma hızlandı. Değişmiş partileri başa gelince icraatlarını büyüttüler Şimdi sıra, Cumhuriyetin gerçek sahiplerinde...Üniversitelerimize yapılan saldırılardan sonra şimdi sıra TSK’ya geldi. Van’da Üniversite; “Said-i Nursi”nin “(Medrese-ül zehra)” vasiyetine uygun olarak kadrolaştırılıyordu. Buna karşı koymaya çalışan rektörün nezdinde Üniversitelere savaş açıldı.Hemde bir çok koldan. Fettullah Gülen, Büyükanıt paşa ile ilgili AKP yi uyardıktan hemen sonra, “Bağımsız, laik,demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti” için çalışmalarını ve kadrolaşmalarını sürdüren TSK’ya karşı Eskden sinsice ve gizliden gizliye yürüttükleri savaşı, Büyükanıt Paşanın Nezdinde açıkca yapmaya başladılar. Başta, Gelecek dönemde Genelkurmay başkanı olmasına kesin gözüyle bakılan Büyükanıt paşa olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetlerine ve Üniversitelerimize yapılan bu saldırılar tesadüf değildir. Peki bu olayın perde arkasında ne var ? Aslında “Bağımsız, laik, demokratik bir Türkiye Cumhuriyeti” düşüncesini savunan Atatürk’ün kurduğu “Türk Silahlı Kuvvetleri” AKP gibi bir kukla hükümetin değil ABD nin korkusudur... Çünkü;”Büyük orta doğu projesi”nin gerçekleşmesi için Türkiyenin bölgeye örnek ülke olması şarttır, ancak tam bağımsız demokratik ve laik bir Türkiye ABD nin bölge politikasına uymamaktadır.. ”Büyük orta doğu projesi”nin gerçekleşmesi için önünde iki büyük engel bulunmaktadır. Türkiye ve İran, İranı askeri yontemlerle, ülkemiz ise içerdeki taşeronları ile etkisiz kılınmaya çalışılıyor, kürtçüsü, irticacısı, Türk düşmanı, Atatürk düşmanı ve TSK düşmanları hepsi bir arada, önlerinde engel olarak gördükleri Üniversitelerimizi ve Atatük Cumhuriyetinin ordusunu ortadan kaldırmak için (Bacımın başında ki baş örtüsünü, bu Vatan için birlikte kanımızı döktüğümüz kürt kardeşimin etnik kimliğinide kullanarak) Laik ve bağımız Cumhuriyetimizin temel kaleleri yıkılmaya, Büyük orta doğu için örnek ülke, ancak ılımlı bir islam ülkesi olarak, ve yabancı sermaye ile yönetilen bir ülke olarak değiştirilmeye çalışılıyor… Laiklik karşıtlarının çıkarları ile,batılı emperyalistlerin işbirliğini görmekte yarar var diye düşünüyorum. Milli Görüş öğretisi AB’ ye eski partisi MSP’ ile karşı dururken, şimdi AKP ne değişmiştir de AB’ ye dahil olmanın baş savunucusu olmuştur. ve AB sürecinde bizden neler isteniyor?. Amaç bizim demokratikleşmemiz için mi acaba? Ülkemiz, Vatanımız, Laik Cumhuriyetimiz üzerinde oynanan bütün bu kirli oyunları bozabilmek için, deşifre edebilmek için gördüklerimizi, düşündüklerimizi, dile getirmek zorundayız diye düşünüyorum… Buyurun, klavye önünüzde, özgür platform forum hizmetinizde… Bu Topraklar için, özgürlük ve kurtuluş savaşında canlarını düşünmeden feda eden atalarımıza, bu Cumhuriyeti bizlere emanet eden ATATÜRK’e layık olmak için… Bugün bizler, yarın çocuklarımız , torunlarımız ve onların torunlarına bu topraklarda özgür, laik ve kardeşçe yaşamanın koşullarını yaratmak ve korumak için… Buyurun, klavye önünüzde düşüncelerimizle birbirimizi, kardeşliğimizi, geliştirip yüceltelim…. ...

Teşekkürler "arman" Hoş buldum. yeni şiirler yokmu? "focal" sağol hoş buldum "Gece Yağmuru" sen gece ben gece " MINEU " da gececi galiba. Hoş buldum teşekkür ederim. " adrenalin " hoş-ge-bul-gi-dum-gu.na-ga-sıl-gı-sın-gı. Kavradım yöntem basitmiş. "gezgin" merhaba sağolasın hoş geldim. "made in turkey!" krdş h.b. Harfler ziyan olmasın.. "ERBAY" Sefaları sende buldum be kardeş teşekkür ederim "peri_kızı " sende hoş geldin. Ayrıca avatarın için ("http://www.bigoo.ws/") da bircok peri kızı bulabilirsin. Sevgili "GÜLSÜN" teşekkür ederim. hoş buldum. Hoşgeldin mesajı gönderen ve bundan sonrada gönderecek olan tüm dostlara en içten teşekkürler. Ellerinize dillerinize sağlık... Kalın sağlıcakla

Gece Kuşundan merhaba; Formun müdavimi değerli arkadaşlar, Hepinize ayrı ayrı selamlar... Uzun süredir formu ve sizleri takip ediyorum. Sessiz ve sakin geceler boyunca kendimce ilgi duyduğum konularda siz değerli arkadaşarın yazdıklarını okurken çok hoş saatler geçirdim. Sonunda artık benim de forma kayıt yaptırmam gerektiğine inandım ve işte artık buradayım... Genelde, farklı düşünce ve görüşlerde olsanızda o tatlı sert ve düzeyli tartışmalarınızı, sevgi ve saygı yüklü gönül almalarınızı çok sevdim. Gruplaşmadığınızı gördüm, sizi gruplara ayrılmayı teklif edenlere prim vermedinizi ve işin en güzel tarafı onlarıda aranıza alıp yönlendirdiğinizi gördüm. Ciddi konularda farklı,espirili konularda yerine göre şakacı yerinde düzeyli olduğunuzu farkettim. Görüşleri itibariyle, Demokratı, Liberali, Devrimcisi, Ülkücüsü, Atheisti, İnanı, hep birlikte, yaşamı bu forumda inaçlarınız doğrultusunda dolu dolu paylaştığınızı sevinç ve saygı duyarak izledim. Hatta Hatta büyük çoğunluğun formun sağladığı özgür tartışma ve bilgi paylaşımını suistimal etmeme bilinci ve sorumluluğunu taşıdığını gözlemledim. Neyse lafı çok uzattık.Kısaca bende aranıza katıldım.Genelde geceleri girdiğim içinde "Gece Kuşu" olarak isim seçtim. Şimdilik bu kadar diyerek sevgiler gönderiyorum. Herkese yaşam mücadelesinde kolay gele....

sevgili wherthus; Yararlı bir konu olduğuna yüzde yüz katılıyorum...Ancak,Havadan sudan konular yerine , Güncel Konuların içine sabitlemiş olsaydık daha etkili olurmuydu acaba diye düşünüyorum... hatta.. formun giriş bölümünde; .................................................................................... Güncel Konular Güncel Konularda Hakkında Herşey Buraya... Birleşmiş Milletlerin Açlık Sitesine Girin Alt Forumlar: Toplantı, Parti, Gösteri, Eğlence Duyuruları ..................................................................................... şeklinde bir düzenleme yapsak,herkesin dikkatini çekerek,çok daha kolay ulaşabilmesi açısından daha etkili olurmu acaba... benimkisi bir öneri ve böylesine önemli bir konuyu sabitlemenizi taktirle karşılıyor, Sitemize giren herkesin ama herkesin link açık olduğu sürece " Madalyonun Öbür yüzünü " izlemesi gerektiğine inanıyorum... LÜTFEN ama LÜTFEN bunu sağlayın... Şimdiden size ve yönetime sonsuz TEŞEKKÜRLERİMİ sunuyorum... ..,