sardunyam tarafından postalanan herşey
-
SARDUNYAM.... (Günlük... kendisini fark ettirebilen çok az şey vardır günlük yaşamımızda... )
Kan şekerim oynamış evladım yaşlılık işte öyle vakitli vakitsiz uyukluyorum yahu mutfak aha orada kahve ve cezvede burada yapıverde içelim benimki orta şekerli olsun
-
hayatı en iyi ne anlatır?
Dünyadaki her “İnsan” maddi manevi özgür olana kadar, hiç kimse “özgür” sayılmaz Her “İnsana” özgürlüğün, refahın ve başarının yolu açılmadan, hiç kimse hiçbir şeyi gerçek anlamda başarmış sayılamaz. Ülkemiz milyarlarca dolarlık bir borcun, geçen seneden beri süren kuraklığın, globalleşme adı altında yürütülen kültürel – kimlik erozyonun ve Küresel Isınma tehdidin altındaki en çok zarar görecek ülkelerden birisi durumundayken, ülkemizin gündemi yapay ve vicdan meselesi olan sorunlarla meşgul edilmektedir. Vicdan meselesi olan “sorun” İnsanoğlunun; “kadın” olanını ilgilendirmektedir. Ve kadın “İnsandır”. Kadın; yüzyıllardır bilinçli veya bilinçsiz; ekonomik, sosyal, dinsel, toplumsal, geleneksel görüş ve ideolojilerle, baskılarla; iyi niyet gösterileriyle sömürülmüş, erkek enerjinin erki elinde tutabilmesi için kullanılmış, kurnazca yönlendirilmiş ve manipüle edilmiştir. Değersiz, yetersiz, çaresiz ve toplum dışında bırakılmıştır. İnsanoğlu için bu bir utançtır. Dünyada ve ülkemizde olmakta olanlar erkek egemen kültürün ve erk peşinde koşan eril enerjinin ürettiklerinden ve yarattıklarından başka bir şey değildir. Kadın; iflah olmaz iyi niyetinin, şimdi ayağına pranga olan saflığının, eril enerjiye binyıllık imanının, koşulsuz var olan her şeye sevgisinin, kendisini nasılda cehennemin kapısına çıkardığını sessizce ve henüz hayal kırıklığı içinde izlemektedir. “Cehenneme giden yol iyi niyet taşlarıyla örülüdür”. Kadın “İnsandır”. Doğanın kadına verdiği muhteşem özellikler ve yetenekler, dünyayı kendimiz ve çocuklarımız ve diğer eril enerji içinde yaşanabilir bir yer yapmak için; her birimizin Ruhunda doğmak için beklemektedir. Kadının; eril enerjiden gelebilecek hiçbir desteğe, yardıma, yönlendirmeye, korumaya, hedef gösterilmeye, biçilmiş kaftanlara ve yazılmış repliklere ihtiyacı yoktur. Kadının Gücü, kendi içindedir. Kadının Gücü; kendisine nefesinden daha yakın olan Yaradan’ın sevgisine imanda ve kendisini koruyup kolladığının bilgisindedir. Kadının Gücü; kendi “Varlığına” ve “Oluşuna” olan sevgisinde ve saygısındadır. Kadının Gücü; şimdiye kadar olanları bağışlama ve artık “kendisi” için yaşama ve kendisini bu dünyada “Kadın İnsan” olarak gerçek kılma samimiyetinde iradesinde, cesaretinde ve eylemindedir. Kadın; sevgidir, nezakettir, inceliktir, zarafettir, yaratıcılıktır, sezgidir, bağışlamaktır, zekadır, muhteşemliktir. Kısaca varoluşun kendisidir. Doğurğandır. Ve bu Güçtür. Bütün bu özellikler Yaradan’ın kadına bir lutfudur. Yeter ki kadın ve erkek birbirlerine gölge etmesinler ve birbirlerinin yolundan çekilsinler. Yoldan çekilmek ve gölge etmemek, birbirini “madde” haline getirip kendi nefsani arzuları için kullanmamaktır. Kadın ve erkeğin birbirine gölge etmemesi; birlikte yan yana yürüyebilmesidir. Yan yana yürümek fiziksel olarak yan yana yürümek değildir. Yan yana yürümek Kadın İnsanın ve Erkek İnsanın Ruhen yan yana yürümesidir. Birbirini sevmesi sayması yüceltmesi ve karşısındakinin kendi özgürlüğünde durarak; kendini dilediği şekilde ifade edebilmesi için birbirinin önünden çekilmesidir. Birbirine hiçbirşey, hiçbir gerekçeyle dayatmamasıdır. Kimsenin kimseye lütfetmeye ihtiyacı yoktur. Yan yana yürümeye ihtiyacı vardır. Özgürlük alınabilen, bağışlanabilen, verilebilen bir olgu değildir. Özgürlük kimsenin kimseye “nimet” gibi sunabileceği bir şeyde değildir. Kadın İnsan ve Erken İnsan basitçe özgürdür. Ve bu Doğası gereği böyledir. Ve Özgürlük Yaradan’ın Kadın İnsana ve Erkek İnsana yaratılışın başından itibaren bağışladığı en değerli armağandır. Bu nedenle kimse kimseye Yaradan’ın zaten çoktan bağışladığı bir şeyi veremez. Veriyorum sanıyorsa da büyük bir günah içindedir. Bu Yaradan’a ŞİRK koşmaktadır. Yaradan hiç kimseyi kendisinin çoktan bağışladığı bir şeyi (özgürlüğü) vermek için “Vekil” kılmamıştır. Kadın İnsanın ruhuna örtülmeye çalışılan “Karanlık” yüzlerce yıldır cahil bırakılmış, ekonomik olarak yetersiz olan, ruhsal olarak özgür ve kusursuz olduğunun da netliğinde ve bilgisinde olmayan kadını bir yanılgı içine düşürmektir. Kadının mahremiyetini koruma-kollama, kadına dinsel özgürlüğünü verme, toplumda yerini ve kendini ifade hakkını koruma adı altındaki bütün eylemler; Kadın İnsanın içinden çıkamayacağı binyıllık bir karanlığı getirip başına sarmaktır.
-
medeniyet ve uygarlık
Medeniyet ve uygarlık; bir takım toplumların gurupların kişilerin zenginliği refahı ve yüksek teknolojisi demek değildir. Hiçbir insan ve hiçbir ülke, diğer bir insanın ve dünyanın sefalet, korku, açlık, hastalık, savaş baskı altında yaşadığı bir dünyada, onunla aynı mekanı paylaştığı ve yaşadığı sürece; ne medeni sayılır ne de uygar. Uygarlık; topluluğu oluşturan varlıkların düşüncelerinde, yaşamlarında bir biri ile ilişkilerinde ve ürettikleri değerleri paylaşımlarında ve kullanma amaçlarında, üzerinde yaşadıkları gezegen ve Evrenle bütünleşmelerinde ne kadar bilinçlerinin gelişkin olduğu ile ilgilidir. Medenileşmek, diğerleriyle, yaşamla, gezegenle, Evrenle ilgili “sorumluluk almak” demektir; Sorumluluk almak, diğerlerini, Yaşamı- Gezegeni, Evreni de yükseltmek, yüceltmek ve tüm güzellikleri sevgiyle paylaşabilme Bilincidir. Ne zaman ki insanoğlu dünyaya hükmetmez, dünyanın ve diğerlerinin bir hizmetkarı olur sevinci coşkuyu tamamlanmayı diğerleriyle bütün olmakta ve hizmetin sevincinde bulur ise, Ne zaman ki insanoğlu dünyayı zalimce tüketmekten ve yok etmekten vazgeçip, yeryüzünde yaptığı bütün pislikleri temizler ve gezegeni yüreğine alabilirse, Ne zaman ki İnsanoğlu silahını savaş meydanlarından, savaşmanın mantıksızlığını ve yıkıcılığını görerek ve diğerleriyle kucaklaşarak terk eder ve bir daha asla dönmezse, Ne zaman ki İnsanoğlu geçmiş binyılların acı hesaplarını kapatır, sınırları yüreğinde eritir, yürüdüğü yolların çıkmaz sokaklarından dönebilirse, Ve Hazret der ki “halkın ayrılığı, aykırılığı addan meydana gelir, manaya ulaşan esenleşir” Halkların ayrılığı manaya ulaşıldığında, insan kendisi olduğunda kaybolur. Çünkü Birlik ve hakikat Güneş gibi bilenlerin görenlerin kalbinde parlamaya başlar. İşte o zaman, İnsanoğlu medenileşir. Bundan başka ne şekilde anlatılırsa anlatılsın ne yapılırsa yapılsın boştur. Acı bir düşün içinde oyalanıştır. Ve İnsanlığı oyalayıştır. İnsanoğlu için bundan sonra; Bir gün daha hayatta kalmak yetmez, gözlerini sonsuzluğa çevirmesi gerekir. Bir adımlık nefes kesmez, bin adımlık bir nefes çekmesi gerek Bir damla su kandırmaz, okyanusun sevginin sularına dalması gerek Önünü görmek yetmez, başını kaldırıp dimdik, özlemle uzayda kaybolan ufuk çizgisine bakmak gerek. Dört duvara ve bir avuç toprağa ait olmak da yetmez, kendini hesapsızca bilinmezin kucağına savurması gerek. Kitaplardan önce kendimizi okumaya çalışalım! Der Mevlana. Kendini okumak, kendini bilmektir. Ve sizler yüreğinizden okumaya başladığınızda; bütün insan kardeşlerinize sevgiyi okursunuz. Sevgi olursunuz. Ve siz dünyada bir fark yaratırsınız. Daha güzel bir dünyada insan tadında yaşamak için Fikirleriniz eylemleriniz fark yaratır “Fikir ona derler ki bir yol açsın, yol ona derler k; bir hakikate ulaştırsın.” Ne mutlu gören gözlere bilen kalplere, ne mutlu kendini bilenlere. Ne kutlu ölmeden önce ölenlere ve gerçek insanoğlu olarak doğanlara. Ölmeden önce ölebildiğinizde ve gerçeği cümle görünüşte, yüreğinizde bildiğinizde Mevlana ‘yıda yüreğinizde bulursunuz. Mevlana’nın sizi çağırdığı yer gönlündeki koşulsuz sevgisidir. Gönlündeki ebedi dergahıdır. Ve gönül dergahlarımızda yalnızca sevgi vardır. “Gelmez san bir ziyan ilahi aşktan gönlüm, can gitse de korkma başka bir candır ölüm.” “Öldüğüm zaman beni toprakta aramayın. Benim mezarım ariflerin gönüllerindedir.” Mevlana
-
Üsttekinin NİCK ini değiştir..
evsahibi domuzbağı
-
Benim İçin Ne Yapardın?
misafir ederdim
-
Sizin için söylenen sözler
benim için söylenen sözleri derliyorlar kitap yapacaklarmış
-
Asla Yapmam
asla asla demem
-
Eğer Sen O Olsan Ne Yaparsın ?
sihirli değneğimle sihir yapardım sonra bozardım sonra gene yapardım geceleri 03 sularında da sedelinanın ziline basıp kaçardım Armut olsan ne yapardın?
-
Yarın öleceğinizi bilseydiniz bugün ne yapardınız
ya ben yarın öleceğimi biliyorum desem sen ne dersin derim yaaaaaaaaa
-
En son ne aldin?
ekmek aldım
-
Üstteki üyeyi görünce aklınıza ne gelio ?
gerçekten yakışıklı mı acaba
-
Güzel İnsan iLyAdA (Sevgiyi Çoğaltan ve Küçük Ellerin Anası)
sardunyam şurada cevap verdi: Admin başlık Yardım - Gönüllü Yardım - Okul - Dernek - Yardım Kuruluşlarısen daha çömezsin bakayım daha kanatların bile yeni yeni tüylenmiş
-
ALLAH YOKTUR!
TDK'da Arş'a açıklama getiren kişi, ondan ne anladığını ifade etmiş... Bu Arş'ın gerçekte ne olduğunu bize anlatabilir mi? Göğün yedi kat oluşu konusunda da sorulacak soru şudur: hangi gök? Kuran'ın ÖSS'de çıkan çoğu sorudan daha çok şaşırtmacalı ve ironik olduğunu düşünüyorum, kişilerin insiyatifine ve düşünme kapasitesine kalmış, isteyen istediği anlamı çıkarabilir... Yukarıdaki resim Allah'tan indirilmediğine, bizler gibi bir insanın hayal gücü ile anladığını çizdiği bir resim olduğuna göre, kanıt olarak sunulamaz, şimdi bende bir resim çizebilirim aralara direklerden ne anladığımıda gösteririm ama bu sonuçta benim bakış açımdır, benden başkasına bir anlam ifade etmez... İslam felsefesi ve karşıtlık tartışması uzar gider, herhangi bir sonuca varılamaz, melek denildiğinde birileri kanatlı küçük bebek heykelcikleri ya da resimleri yapar, birileri insansı varlıklara benzetir, bense çok daha başka bir şey olduğunu düşünürüm, henüz insanlık bilgisinin kavrayamadığı bir varlık olduğunu sanırım... Şeytan denildiğinde de elinde çatal kırmızı suratlı kızrak kuyruklu bir şey anlamadığım gibi...
-
TAKKE DÜŞTÜ KEL GÖRÜNDÜ.... (FETHULLAH GÜLEN 'in tek amacı, ABD desteğinde demokratik yollardan Türk-İslam birliğini gerçekleştirmek değil midir?...)
Fethullah Gülen hakkında sempati duyan ya da daha ileri bağlılık duyan kişiler kendilerine şu soruları sordular mı? Neden hacca gitmiyor? Neden Amerika'nın politikalarını eleştirmiyor? Siyonistlerle neden işbirliği yapıyor? Papalık ile nede iyi ilişkiler içerisinde? İslamın gizli halifesi olarak mı İslamı temsil ediyor? Katolik Üniversitelerce kendisine neden kürsü veriliyor? Vatikan'dan üstün hizmet madalyası aldı mı? Filistin ve Irak'ta müslümanlara şiddet uygulayanlar, Guatamalo gibi insanlık ayıbı yerlerde işkenceler yapanlar hakkında neden bir beyanda bulunmuyor? Afganistan'da İslam adı altında anarşi ve baskı rejimi uygulayan Taliban hakkında neden konuşmuyor? Bütün dünyada bütün kapılar neden sadece ona açılıyor? Açtığı okullarla o ülkelere CIA'nın girmesine vesile mi oluyor? Ona bu ülkelerde okul açtıran güçler kim ve neden? Bu makama nasıl geldi, kim getirdi, kişisel özellikleri neler? İslam hakkında bilgisi ne kadar? Neden sürekli ajite edici davranıyor? Ağlamasının ardında ne var? Tuncay Güney'le ne bağlantısı var? Amerika'da ne tür vize ile, hangi sıfatla kalıyor? Yaşadığı çiftliğin masraflarını neyle nasıl karşılıyor?
-
lösemili çocuklar için
Sosyal Danışman : Kadriye ÜKÇÜOĞLU : İş Tel(Hastane): 0212 543 62 70 (173) Hemotoloji Cep Tel: 0505 657 44 95 Bakırköy Devlet Hastanesi : Sosyal Danışman : Kadriye ÜKÇÜOĞLU İş Tel(Hastane): 0212 543 62 70 (173) Hemotoloji Cep Tel: 0505 657 44 95 Bakırköy Kadın Doğum Çocuk Hastalıkları Hemotoloji bölümündeki yardıma ihtiyacı olan 30 çocuğumuz var.Maddi durumları iyi olmayan Lösemili kardeşlerimizin oyuncağa yada vakit geçirecek başka bir şeye (tüm gün yattıkları için sakıncalı olmasına rağmen cep telefonu ile oyun oynayarak vakit geçirmeye çalışıyorlar), pijama-eşortman, iççamaşırı ve terliğe (kardeşlerimizin çoğu kan aldırdıkalarında kirlenen üstlerini değiştiremiyorlar,aynı pijama ve çamaşırları uzun sure kullanıyorlar) ihtiyaçları var. Bulundukları ortamı canlandırıp bir nebze dahi olsa yüzlerindeki tebessüme ortak olalım.En kısa sürede neler yapabilceğimiz konusunda (Maddi ve Manevi) sizlerden geri dönüş beklemekteyim. Yardıma İhtiyacı Olan Çocukların Listesi
-
Güzel İnsan iLyAdA (Sevgiyi Çoğaltan ve Küçük Ellerin Anası)
sardunyam şurada cevap verdi: Admin başlık Yardım - Gönüllü Yardım - Okul - Dernek - Yardım Kuruluşlarıİlyada ve Leyli, Sizin için ne söylense az, yeryüzü melekleri... ve maviolmayangökyüzü sende bu melekler arasındasın... fakat korkuyorum yakında sizide alıp götürmesinler çocuklara kitap yolluyormuşsunuz ne kitabı yolluyorsunuz, yoksa militan mı yetiştiriyorsunuz demesinler sevgiyle kucaklıyorum sizi, ne güzelsiniz...
-
İMKANSIZ PERİLER
sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Yardım - Gönüllü Yardım - Okul - Dernek - Yardım Kuruluşları
- Adı güzel kendi güzel Mustafa Kemal ATATÜRK diyor ki;
Egeminliğin adı kalmış kendi yokmuş bugünlerde... 89. yılında Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramımız kutlu olsun, umarım yarınlarda kutlanacak diğer bayramlarda ögür, bağımsız, hukukun ve adaletin doğru işlediği, müreffeh bir Türkiye'de gerçek bayramlar kutlarız...- su
Tüm yazılmışlar arasında sevdiğim tek şey, birilerinin kendi kanıyla yazdığıdır. Kanla yaz: fark edeceksin ki, kan ruhtur. Kolay bir iş değildir, meçhul kanı anlamak: nefret ederim, avare okurlardan. Her kim ki okuru tanır, daha fazlasını yapmaz onun için. Bir okur yüzyılı daha -ağır kokacaktır, ruhun ta kendi. Cümle alem okumayı öğrenecek olsa, yalnız yazmak değil, düşünmek de çürürdü. Vaktiyle ruh tanrıydı, sonra insanlaştı ve şimdi, neredeyse avamlaşmak üzere. Kanla ve hikmetle yazan kişi, okunmayı değil, ezberlenmeyi ister. Dağda en kısa yol, doruktan doruğa olandır: ancak bunu yapabilmek için uzun bacaklı olmak gerekir. Hikmetli sözler, en üst derece olmalı: ve onlar da yüce ve heybetli olmalı. Hava açık ve temiz, tehlike yakın ve ruh, şen bir muziplikle dolu: birbirlerine iyi yakışmaktalar böyle. Etrafımda koboldlar olsun isterim, yürekliyim zira. Hayaletleri dağıtan cesaret, kendisine koboldlar yaratır, -cesaret, gülmek ister. Artık sizinle aynı şeyleri hissetmiyorum: altımda gördüğüm şu bulut, şu karanlık ve şu vahim, gıyabında güldüğüm, -tam da bu, sizin fırtınaya yol açan bulutunuz. Yukarı bakarsınız, ne zaman yücelmek isteseniz. Ve ben bakarım aşağı, zaten yücelmiş olduğumdan. İçinizden hanginiz hem gülebilir hem de yüce olabilir ki? En yüksek dağlara tırmanan, güler tüm facia ve vahamete. Yürekli, kaygısız, müstehzi ve zorba – böyle olmamızı ister bilgelik: bir dişidir o ve daima yalnız savaşçı erkeği sever. Bana diyorsunuz ki: ''Hayatın yükünü taşımak zor.'' İyi de, neye yarar o zaman, kuşluk vakti mağrur, akşam vakti itaatkar olmak? Hayatın yükünü taşımak zor: ama sizde çıt kırıldım olmayın öyle! Her birimiz, pekala hoş, hayli yük taşıyabilecek erkek ve dişileriz. Üzerinde bir damla çiğ var diye tir tir titreyen gül koncasıyla müşterek neyimiz var? Hakikat şu: biz hayatı seviyoruz, ne ki, hayata değil sevmeye alıştığımız için. Aşkta daima biraz hezeyan vardır. Ama hezeyanda da daima biraz akıl bulunur. Ve bana, ki hayatla aram iyidir, öyle geliyor ki, saadeti en iyi idrak edenler, kelebek ve sabun köpüğü ya da benzeri türden insanlardır. Bu yufka,******, narin, hareketli ruhçukları uçuşurken görmek -budur Zerdüşt'ü ve türkülere sürükleyen. Yürümeyi öğrendim: öğrendim öğreneli koşar dururum. Uçmayı öğrendim: öğrendim öğreneli ihtiyacım kalmadı, yerimden kımıldamak için itilmeye. Şimdi hafifim, şimdi uçuyorum, şimdi altımda kendimi görüyorum, şimdi... Böyle buyurdu Zerdüşt. Frıedrıch NIETZSCHE- Çocuklarda Orta Kulak İltihabı
şekerim öyle her anne yarı doktor oluyor biraz ama ben uzman doktor oldum kanımca, içimde hekim ruhu var ama naparsın tıp okumadım, tabi buda tıbbın kaybı diye düşünüyorum fıstıkım- DÜNYA ŞAİRLERİ ŞİİRİSTANBUL İÇİN İSTANBUL’DA BULUŞUYOR
Avustralya’dan Küba’ya; Hollanda'dan Hindistan'a DÜNYA ŞAİRLERİ ŞİİRİSTANBUL İÇİN İSTANBUL’DA BULUŞUYOR. Festivale bu sene 31 ülkeden 42 şair konuk oluyor. Türkiye’den, içlerinde Talat Sait Halman, Hilmi Yavuz, Haydar Ergülen gibi seçkin isimlerin de bulunduğu 21 şair festivale katılıyor. Festivale İrlanda’dan 5 şair ve bir müzisyen geliyor. İngiltere’den iyi bir şair ve bir şiir festivali direktörü Peter Waugh ve Hanane Aad konuk olacaklar. Venezuela, Küba, Bolivya ve Arjantin’den, Güney Amerika’nın “isyankâr” ülkelerinden de konuklar var. Şiiristanbul, Arap dilinin en önemli şairlerini konuk etmeye devam ediyor. Irak’lı Sadi Yusuf, Bahreynli Kasım Haddad, Umman’lı Saif Al Rahbi, Filistinli Haled Ahmet Derviş, Suriyeli Sakır Alluş, Fevziyye El Mir’i bu sene konuk olacak Arap şairler. Abir Zaki’ Suudi Arabistan vatandaşı, “dünyalı” bir şair. En başından bu yana, festivalin de gönüllüsü. Hakan Sandell, İsveç’in en önemli şairlerinden. Ermenistan’la şiir kapısı geçen yıl açılmıştı! Bu yıl da Ermenistan’ın çok önemli bir şairi geliyor. Hagop Movses (Hagopyan), ülkesinin eski Kültür Bakanlarından. Neredeyse bütün Balkan ülkelerinden şairler var. Dünyada benzeri olmayan; çünkü savaşta bile ara verilmeyen bir şiir festivalinin ülkesinden, Saray Bosna’dan Hacem Haydareviç festivale katılacak. Arnavutluktan, Romanya’dan, Makedonya’dan, Kosova’dan, Bulgaristan’dan, Hırvatistan’dan ve Slovenya’dan seçkin şairler festivalde bizimle birlikte olacak. Geçen yıl Irak Kürt Yönetimi eski Kültür Bakanı, değerli şair Şerko Bekes gelmişti. Bu sene Erbil’den Müeyeb Talibe.ırak’tan değil, Türkiye’den de, Suriye’den de açık.Hatta İsviçre’den de: Suriyeli Kürt kızı Chalat (Salad) Ahmed oradan geliyor. Bu sene Dünya’nın doğusundan Avustralya’dan ve Hindistan’dan şairler geliyor. Almanya’dan, Avusturya’dan, İtalya’dan, birer kadın şair var. Kıbrıs’ın Güneyinden, Kuzeyinden, Kıbrıslı iki şair geliyor: Gürgenç Korkmazel ve Stephenos Stephanides. İran’dan Sharare Kamrani İstanbul’a olacak. Behruz Kia ise 20 yıldır İstanbul’da yaşayan bir İranlı şair. Hamidreza Shakarsari ve Naser Feyz gelecek şairlerden. Türkiye’den ve Dünya’dan festivali onurlandıran şairler, 6 gün boyunca çok çeşitli mekânlarda şiirlerini okuyacaklar. Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter salonunda, İsveç Araştırma Enstitüsü’nde, Kırım Kilisesi’nde, Odakule Sanat Galerisi’nde, Muammer Karaca Tiyatrosu’nda, Galata Meydanı’nda, Kasımpaşa Kızılay Meydanı’nda… şiirler okunacak. Boğaziçi Üniversitesi, Yeditepe Üniversitesi, Doğuş Üniversitesi, Kadir Has Üniversitesi, Robert Kolej, Şişli Terakki Lisesi, Kasımpaşa Çok Programlı Lisesi, her dilden şiirlerin okunacağı okullardan bazıları. Çeşitli mekânlarda şiir, festivaller konuşulacak ve geçen yıl yitirdiğimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca, İlhan Berk gibi şiirimizin iki abide ismini şiirleri üzerine konuşularak anılacak. Boğaziçi’ne bir şiir seferine çıkılacak şair konuklarla. Bir İrlanda müzik ve şiir gecesi de var. Arap, müzik ve şiir gecesi de... Festivalin açılış toplantısı Dolmabahçe Sarayı Medhal Salonda yapılacak. Ödüllerin, plaketlerin verileceği kapanış gecesi ise Aya İrini’nin büyülü atmosferinde yapılacak. NAZIM HİKMET Kültür Sanat Vakfı’nın 1995, 2000 ve 2003 yıllarında verdiği “Uluslar arası Nazım Hikmet Şiir Ödülü” bu yıldan itibaren Festival programı içinde, gene Vakıf tarafından verilecek. Uluslar arası Ödül Jürisi bu sene Danimarkalı şair Erik Stinus’u ödüle layık buldu. Ödül töreni, festivalin kapanış gecesinde gerçekleşecek. Aynı gece bir ödül töreni daha var: Bu yıl dördüncü defa verilecek Sevda Ergin Şiir Ödülü jürisi, bu yılın ödülünü Gonca Özmen’e vermeyi kararlaştırdı. Gonca Özmen de Aya İrini’de sahneye çıkacak. 2010’da birisi Nobel almış, diğeri Nobel’e aday gösterilmiş iki muhteşem şair festivalin konuğu olacakmış ve adları da açılışta açıklanacakmış !- HİÇ KİTABIMIZ YOK!
sardunyam şurada cevap verdi: sonder38 başlık Yardım - Gönüllü Yardım - Okul - Dernek - Yardım KuruluşlarıMerhaba hocam, bende elimden geleni yapacağım, hadi arkadaşlar, zor değil hepimiz beş on kitap göndersek bir kütüphane kurulur bu sese duyarsız kalmayacağımızı gösterelim...- Çocuklarda Orta Kulak İltihabı
Özellikle küçük yaşta çocuğu olan aileler için orta kulak iltihabı ( tıbbi adıyla otit ) ne yazık ki, çok tanıdıktır. Küçük çocukları en sık doktora getiren enfeksiyon sebeplerinden biri orta kulak iltihabıdır. Ani ağlamalar, şiddetli kulak ağrısıyla aileyi de çocuğu da üzen bir tablodur. Neden Çocuklarda Orta Kulak İltihabı Sık Görülür? Çocuklarda, özellikle 6 ay- 2 yaş arası, başka bir risk faktörü olmasa da anotomik olarak östaki tüpleri (genizden orta kulağa uzanan tüp), erişkindekine göre daha kısa ve yatay olduğu için, burun veya boğazdaki mikroplar kolayca orta kulağa kadar ilerleyebilmektedir. Ayrıca bağışıklık sistemi henüz yeni gelişmekte olduğundan sık sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirirler, bu da orta kulak enfeksiyonuna zemin hazırlar. Diğer Risk Faktörleri Nelerdir? Sigara dumanına maruz kalmak Yatar pozisyonda biberonla beslenmek Yuva, kreş gibi kalabalık ortamlarda bulunmak Allerjik bünye- özellikle inek sütü, ev tozu allerjileri Kulağa Su Kaçması Orta Kulak Enfeksiyonuna Yol Açar mı? Hayır. Mikrop kulağa dışarıdan değil içeriden (boğazdan) gelip enfeksiyona yol açar. Annelerin, banyoda kulağına su kaçırıp kulağının iltihaplanmasına yol açtım diye üzülmesine gerek yoktur! Nasıl Anlaşılır? Derdini anlatabilen yaşta bir çocuksa, zaten kulak ağrısını tarif edecektir. Özellikle gece, yatınca artan veya aniden uykudan uyandıran bir ağrı görülebilir. Daha küçük çocuklarda ise, huzursuzluk, ağlama, uyuyamama kulak ağrısına işaret edebilir. Kulakla oynama, kulağı çekiştirme bebeklerde her zaman kulak iltihabı demek değildir. Çoğu bebek bunu sırf meraktan veya diş çıkarırken yapar. Gerçekten iltihap olduğunda ise, çoğu zaman kulağı ellemeyecek veya elletmek istemeyecektir. Ateş görülebilir. Kusma, ishal görülebilir. Bazen kulaktan kanlı veya iltihaplı akıntı görülebilir. Bu yakınmalarla doktora gittiğinizde, doktorunuz kulak muayenesi ile kesin tanıya ulaşacaktır. Otit Nasıl Tedavi Edilir? Tedavide temel amaç, ağrı kesiciyle çocuğu rahatlatmak ve antibiyotikle enfeksiyonu ortadan kaldırmaktır. Tedavide doktorun önerdiği süre ve doza uymak önemlidir. Korunmak İçin Neler Yapılabilir? Öncelikle dengeli beslenme, uygun aşılama ile çocuğunuzun bağışıklık sistemini güçlü tutmalısınız. Anne sütü alan bebeklerin, diğer pek çok enfeksiyon gibi orta kulak iltihabına karşı da korunaklı olduğunu unutmamalı, ilk 6 ay bebeğinizi sadece anne sütüyle beslemelisiniz. Bebeğe yatar pozisyonda biberon vermemelisiniz. Özellikle yuva gibi kalabalık ortamlarda bulunan çocuğa el yıkama alışkanlığı kazandırmalısınız. Bebek ve çocukları sigara dumanından uzak tutmalısınız.- Çocuklarda karın ağrısı
Karın Ağrısı Karın ağrısı çocuklarda en sık görülen, anne babayı endişelendiren yakınmalardan biridir. Ani başlangıçlı ( akut ) veya uzun süreli ( kronik ) olabilir. Genellikle masum nedenlere bağlıysa da, bazen de zaman kaybetmeden müdahale edilmesi gereken ciddi hastalıklarla ortaya çıkabilir. Karın Ağrısına Neden Olan Hastalıklar Nelerdir? Akut Gastroenterit : Çocukta en sık karın ağrısı nedenlerinden biri rotavirüs gibi virüslerin veya bazı bakterilerin yol açtığı mide barsak enfeksiyonlarıdır. Karın ağrısıyla birlikte ishal, kusma, ateş görülür. Apandisit : Çocukta önce göbek çevresinde başlayan karın ağrısı, saatler geçtikçe karnın sağ alt tarafına yerleşir. Çocuk bir şey yiyemez, kusmaya başlar. Yürüyemez, iki büklüm yatıp kalır. Kabızlık: Çocuklarda sık görülen bir karın ağrısı nedenidir. Gaz sancısı : Çocuk karında yer değiştiren keskin bir ağrı tarifler. Beraberinde kusma, ishal yoktur. Gıda zehirlenmesi : Balık, tavuk, mayonez gibi şüpheli bir gıdanın alımından birkaç saat sonra karında kramp tarzı ağrılar, kusma, ardından da ishal başlar. Barsak tıkanıklığı : Karın ağrısına yol açan acil durumlardan biridir. Şiddetli karın ağrısı, sarı- yeşil, safralı kusmalar olur. Çocuk gaz, gaita çıkaramaz. Fonksiyonel karın ağrısı : Beraberinde ishal, kusma, kabızlık, kilo kaybı yoktur. Göbek çevresinde hafif bir ağrı tarifler. Tam nedeni bilinmemektedir. Çocuğa endişe veren, ilgi görmek istediği durumlarda ortaya çıkabilir. İdrar Yolu Enfeksiyonu : Karnın alt tarafında ağrı, idrar yaparken acıma, sık idrara çıkma, ateş gibi bulgular görülür. Ülser : Mide bölgesinde yanıcı bir ağrı olur. Yemek öncesi, sabah ve gece ağrı daha şiddetlidir. Kanlı gaita görülebilir. Ailede ülser öyküsünün oluşu tanıya yardımcıdır. Hepatit : Karaciğer iltihabına genellikle virüsler neden olur. Çocukta halsizlik, bulantı, kusma, karnın sağ üst bölgesinde ağrı, sarılık görülür. Jinekolojik nedenler : Genç kızlarda adet sancısı da sık görülen bir karın ağrısı nedenidir. Karın Ağrısı Olan Çocuğa Yaklaşım Nasıl Olmalı? • Kendini iyi hissettiği pozisyonda yatıp dinlenmesine izin verin. • Yedirmeye çalışmayın. Eğer alabiliyorsa, az az sıvı almasını sağlayın. • Doktorunuza danışmadan herhangi bir ilaç vermeyin. • Doktora gitmeden karın ağrısıyla birlikte olan bulguları ( ishal, kabızlık, ateş …gibi), ağrının yerini, azaltan veya arttıran faktörleri not ederseniz tanı konmasına yardımcı olacağınızı unutmayın. • Fonksiyonel karın ağrısında da çocuğun rol yapmadığını, gerçekten ağrı hissettiğini bilin ve onu suçlamayın. Karın Ağrısında Ne Zaman Doktora Başvurmak Gerekir? • Eğer karın ağrısı 12-24 saatte geçmiyorsa veya sık sık tekrarlıyorsa • Karın ağrısı, göbek çevresi dışında başka bir bölgedeyse ( Özellikle karnın sağ alt tarafında olan karın ağrılarında apandisit olasılığını göz ardı etmemek gerekir !) • Çocuğun genel durumu kötü görünüyorsa ( Anne baba kendi hislerine güvenip hareket etmeliler, kimse çocuğunuzu sizin kadar iyi tanıyamaz ) • Uzamış kusma varsa ( 12-24 saati geçen kusmalar ) • Sarı- yeşil, safralı kusmalar varsa • Kanlı kusma varsa • Kanlı ishal varsa • İdrar yapmada ağrı, sık idrara çıkma varsa çocuk doktoruna başvurmalısınız. Doktor Ne Yapar? Doktor çocuğu ayrıntılı bir muayeneden geçirir. Bazen muayene bulguları ve sizin verdiğiniz bilgiler tanıya ulaşmada yeterli olur. Bazen de karın filmi, ultrason, gaita incelemesi, idrar testi, bazı kan testlerinin görülmesi gerekebilir. Eğer, ilk muayenede karın bulguları belirgin değilse, doktor çocuğu takibe alıp birkaç saat içinde muayenesini tekrarlamak isteyebilir. Bazen de cerrahi bir nedenden şüphelenirse, çocuğu bir cerrahın da görmesi gerekebilir.- HUKUK BİRGÜN HERKESE LAZIM OLUR MU!?
Şüpheli olan herkes yargılanır, elbette kariyerine göre ya da siyasi gücüne göre karar verilmez kişinin yargılanıp yargılanmayacağına, fakat ortada olan bir iddianame, kanıt denilenler iddia, delil ve tanık denilenler ortada... Hani suç ne, suç nerede, hangi yasaya göre, kime göre, neye göre? Hepimiz biliyoruz ki, Türkiye'de polis ve iktidar kimin alınacağına, kimin sorgulanacağına, kimin tutuklanacağına savcılardan önce karar veriyor... Savcıların başı R.T.Erdoğan... Milli Eğitim Bakanı avukat, Adalet Bakanı avukat..v.s. Türkiye tarihi bugüne kadar böyle bir diktatörya görmedi... Hukuk katledildi ortada hukuk kalmadı, Akp muhalifiyseniz sizi biryerlere dahil etmeleri kaçınılmaz, size faili meçhulleri yüklemeleri kaçınılmaz, ama ama ama Akp'ye yakınsanız neyle hangi yüz kızartıcı suç ile şüpheli olursanız olun mutlaka beraat edersiniz... Adalet ve hukuk bu değildir kimse yargılanamaz değildir, herkes yargılanabilir ama herkes yargılanamıyor, sadece Akp karşıtları yargılanıyor... Müjdan Gezen'in de dediği gibi artık devir değişti, "aksi ispat edilene kadar herkes suçludur" - Adı güzel kendi güzel Mustafa Kemal ATATÜRK diyor ki;
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.