Zıplanacak içerik

sardunyam

Φ Süper Üye
  • Katılım

  • Son Ziyaret

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. sardunyam şurada yorum gönderdi Taylan Abi'nın blog başlığı içinde Taylan Abi'nin Yeri
    ne kadar içten ne kadar güzel ne kadar sıcak ne kadar hoş duygular barındıran bir yazı bu, yürekle ve samimiyetle yazıldığı ne kadar belli, seni tanıdığım ilk günden beri seni düşününce aklıma ilk gelen "lafı evirip çevirmeyen adam" geliyor... bu yazıda öyle, duygularını ve seni kutlarım, eczacı kızceğizide kutlarım, umarım umutların ve hayata dair küçük büyük beklentilerin vuku bulur, her zaman şansın bol olsun... yazı muhteşem... te o kaa..
  2. sardunyam şurada yorum gönderdi Taylan Abi'nın blog başlığı içinde Taylan Abi'nin Yeri
    Ben olsam Küba'ya giderdim Rusya ya da Srilanka'da olabilir... O kadar uzaklar olmazsa, Avrupa'da İsviçre'yi görmek isterdim, belki İtalya'yı da, Yunanistan'da olabilir belki... Ama Küba önce gelirdi...
  3. sardunyam şurada cevap verdi: Odris başlık Güncel Konular
    Dünya Ekonomik Krizi sonrasında, tüm dünya açlık çekerken Türkiye’de başta tarımsal ürünlerin artışı... Yoklar içindeki bir ülkede, yanmış, yıkılmış savaşlardan bitkin düşmüş Anadolu insanından bir ulus yaratılmış, 1929 yılından itibaren kendi ürettiğimiz ürünlerin tüketilmesinin teşviki için yerli malı kullanma haftaları düzenlenmiş “Yerli Malı Yurdun Malı, Her Türk Bunu Kullanmalı” sloganı ile tüm yurtta kutlanmıştır. 1929 yılında yaşanan Dünya Ekonomik Krizi sonrasında, tüm dünya açlık çekerken, Türkiye’de başta tarımsal ürünlerin verimliliğinin artırılmasına başlanmış, 1935 yılından itibaren başta Nazilli Dokuma fabrikası olmak üzere, Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası ve Zonguldak kömür tesislerinin temelleri atılmıştır. Yabancılar tarafından işletilen İstanbul telefon şebekesi de hükümet tarafından satın alınmıştır. Kendi üretebildiğimiz birkaç ürün olan şeker, dokuma ve kömür ile 1929 yılında görülen dünya ekonomik krizi sonrasında Türkiye Cumhuriyeti kendi kendine yeten bir ülke imajını tüm dünyaya duyurmuştur. Mustafa Kemal Atatürk, her açıdan geri kalmış bir ülkeyi sanayisi olan ve ekonomisinin ağırlığını sanayi ürünlerinin oluşturduğu bir ülke haline getirecek önlemleri hızla yürürlüğe koymuştur. Tekstil, demir-çelik ve daha birçok sanayi kolunda kurulan fabrikalar peş peşe faaliyete geçmiştir. Bunun sonucunda 1929-1939 yılları arasında Türkiye'nin sanayi üretimi artış hızı dünya ortalamasının kat kat üstüne çıkmıştır. Bu döneme ait istatistikler Türkiye'nin sanayileşme yolundaki dev hamlesini gözler önüne sermektedir. Üstelik bunlar dış yardım ve borçlanma yoluna gidilmeden, sadece milli kaynaklara dayanılarak gerçekleştirilmiştir. 3 Nisan 1929'da Yerli Malı Toplantısı'nda biraraya gelen gençler yerli malı kullanacaklarına hep bir ağızdan yemin etmişlerdir.
  4. Atatürk’ü yargılamak Oktay Ekşi TESADÜF bu kadar olur... Evde birikmiş bazı belge ve dosyaları Basın Konseyi’ne göndermek amacıyla dolapları, kutuları karıştırırken Süddeutsche Zeitung gazetesinin o tarihte Türkiye muhabiri olan Wolfgang Koydl’ın Kemalizm aleyhindeki bir yazısı elimize geçti. Yazının bize fakslandığı tarih 13 Nisan 1999 imiş. O yazıya aşağıda değineceğiz. Dün bir başka 13 Nisan’ın, yani 31 Mart 1909 tarihli İrtica Ayaklanması’nın 100’üncü yıldönümüydü. Ve bugünün "31 Mart"çılarına karşı Atatürk ilkelerini savunan "Kemalist"lerin Türk polisi tarafından evlerinden, işyerlerinden alınıp İstanbul’a götürüldüğü, evlerine baskın yapılıp neleri var neleri yok arandığı gün de takvimler 13 Nisan 2009’u gösteriyordu. Bu sütunu izleyenler bilirler: "Bir soruşturma" devam ederken, o konuda yazılmış tek satırımız yoktur. Ama dün, dördü üniversite rektörlüğü yapmış, kalanlardan önemli bir kısmı profesör unvanıyla üniversitelerde ders veren, hepsinin ortak özelliği "Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin temel değerlerine bağlılık" olan tanınmış aydınların evlerinin, işyerlerinin "uyuşturucu imalathanesi basar gibi" basılması itiraf edelim ki içimizde "isyan" duygusu yarattı. Adaletin soracağı hesaba kimse karışmaz. Ama adaletin de "hukuk devleti" kuralları içinde görev yapması beklenir. Peki Ergenekon diye bilinen bu soruşturma sürecinin "hukuk devleti" ilkelerine bağlı kalınarak sürdürüldüğü söylenebilir mi? Söyleyenlere Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun 22-23 Ocak ve 11 Şubat 2009 tarihli Cumhuriyet’lerde çıkan makalelerini bulup okumalarını tavsiye ederiz. O nedenle bu soruşturmanın artık "hukuk" sürecinin dışına çıktığına inanıyoruz. Ve işte o noktada, Süddeutsche Zeitung gazetesi muhabiri Wolfgang Koydl’ın 19 Ocak 1998 tarihli yorum-haberinde dedikleri geliyor akla. Biliyorsunuz Batılı dostlarımızı(!) en çok "Kemalizm" rahatsız eder. Çünkü "Kemalizm" bu ülkedeki "ulus-devlet"in mimarıdır. Atatürk devrimlerinin dayanağıdır. O da, "uysal" bir Türkiye isteyenlerin ikide bir karşısına çıkar. Wolfgang Koydl onlara sözcülük yaparak "Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Şah’ın İran’ı, en az Türklerin Kemalist modelleri kadar dayanaklı görünüyorlardı. Ancak hepsi de dinsel veya etnik çekişmeler yüzünden yıkıldılar. (...) Lenin’in devleti 73 yaşındaydı, Yugoslavya 74 ve Atatürk’ün Cumhuriyeti, bu kritik yıl, 75 yaşına ulaştı" diyordu. Koydl’a göre "Türkiye her şeyden önce, her toplumsal ve politik gelişimini engelleyen taşlaşmış Kemalizm’i kırmalı" idi. Avrupa Parlamentosu’nun Liberal Demokrat (İngiliz) milletvekili Andrew Duff, Eylül 2005’te: "Türkiye, (...) klasik milliyetçi Kemalizm’le mücadele etmelidir. Devletin gücü azaltılmalıdır. Kemalizm reforme edilmeli ve bu eski liderin fotoğrafları kamu binalarının duvarlarından indirilmelidir. Türkiye, artık Kemalizm’de değişme gereğiyle yüzleşmeli. Sadece yasalar, anayasa değil, Kemalizm kültürü ve felsefesi de değişmeli" diyordu. Müjdeler olsun, çünkü artık sanıkları değil, Atatürk’ü yargılıyoruz.
  5. Bir insanın ölümüne (ailesi ve sevenleri adına) üzülmek başka şey aynı kişinin geçmişini konuşmak başka şey... Mecliste hala oturmakta olan bir sürü zanlı var hadi yargılanmalarını talep edelim var mısınız?
  6. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Ama yakında tecavüzü suç olmaktan çıkarır bunlar merak etme sen... Hırsızlık, zimmete para geçirme, organize hortumlama, dernek kurup para toplama sonra kendi çıkarına kullanma gibi adi suçlarda suç olmaktan çıkar, zaten Vakit ve o zihniyeti savunanlar bunlara karşıda çıkmıyorlar... Yeter ki Atatürkçü olma... Bu en büyük suç oldu bu ülkede... Evlenme yaşınıda 9 indirdilermi değmeyin keyiflerine...
  7. DİKİŞ TUTMAZ BU SENSİZLİK.. Kendimi hep suçlu yakalıyorum... Senden düşler sürüyorum ve içinde sen olduğun için mutluluk kokuyorum... Bu kentte yağmur hep kendini ağlıyor.. Ben her gidişinde durağa yaslanıyorum, sonra bir kente... Ve sen gidiyorsun, ben kanıyorum.. Oysa gel desen gelirim biliyorsun.. Ağzımdaki uykuları hep öp... Gözlerim yalnızlıklara ihbar olmasın, kendimi buldukça sana geleyim emi.. Sen yar; melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin bende.. Hiç içini acıtma uzaklarda, dikenleri olsa da, güller kendine batamaz bil.... Benim gözlerim sevdamızın bekçisi, her gün ve hep, dünden ve senden kalmayım.. Her gece sensizken odamda, intihar acemisi bir şairin delilik provalarını yapıyorum.. Ağlamamaya çalışarak, yokluğunu kokluyorum, yokluğunu yokluyorum.. Senin kirpiklerin, sen yanımda olmayınca bana darağacı.. Geceyi asıyorum, sensizliği asıyorum ve yazıyorum... Kalemim bitiyor, şiirlerim şuurunu yitiriyor.. Ve kanımdaki mürekkep balığı intihar ediyor.. Ama hemen gözlerin geliyor aklıma.. Yaşamak için geç değil, ama ölmek için çok erken diyorum... Offff yine yasadışıyım, hadi tutukla beni gözlerimden.. Müebbetlere mahkum et.... Hücremde sen, ranzamda sen, soluduğum puslu ve tozlu mahpus damında bile sen olduktan sonra.. Bin yıl paşa paşa yatmayan ****** olsun yaaar.... Bırak da üstü kalsın yalnızlığımın, sen sadece gel de geleyim... Kaç cenaze var içimde, namazını tek başına kıldığım... Gömüyorum, yine buluyor beni yalnızlık.. Dokuz canlımı bilmem ama, kaç dokuz oldu aldığım can, onu yine hiiç sayamadım.. Horlak bir yalnızlık peşimi bırakmayan... Hep karanlıklarda yürüyordum yosun gözlüm... Şimdi ise tüm siyahlarla aram bozuk.. Gökyüzüne diktim gözlerimi, güneşe ilerliyorum.. Ellerimde ve yüreğimde daima sen.. Ömrümden düşürdüğüm acıları yollara döktüm.. Sevinç dolu kamyonlar geçti üzerlerinden.... Bir de sevenler ölüdür derler.. Küfrettim hepsine, senden olmayan her şeye... Derinlerde yüzmeyi bilmeyenler, bir gün mutlaka boğulur... İşte bundandır gözlerine hep temkinli bakışım.. Kim yar saçının bir telinden kendine gurbet yapmış ki.. Ben yaptım işte yar... Her gün sabah oluyorsun, akşam oluyorsun.. Alnından süzülerek, ellerime damlıyorsun... Teninin tuzunu içiyorum, bahar yağmuru olup iniyorsun yaşadığım kente... İşte gözüme çiğ kaçtı yine bu akşam.. Az kullanılmış intiharları geri çevirdim.. Kimsenin içi görünmez, ama sen benimkini hep gör emi.. Sözü namluya sürdüm, tüm sensizliğimi vurdum... Düşmeyi göze aldım seni ilk gördüğümde ve yüreğine uçtum... Şimdi düşmeyecek kadar bağlıyım sana.. Tüm kirli dünlerimi temize çektim, uzaklığına uzandım... Sensizken ben hiç yokmuşum, anladım... SENİ SEVİYORUM... alıntıdır.... bende sevda yarası derdin dermanı sende bende bahtın karası aşkın fermanı sende neyim var ise aldın meçhul bir derde saldın varım yoğum sen oldun artık can yok bedende var ise bu can yoluna kurban hazırım her an gel de sana geleyim yar ol de senin olayım yar sende beni bulayım yar canın olayım U. ışılak
  8. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Fethullah Gülen'in ışık evlerinide bir arasalar... Oralarda yetiştirilen çocuklara neler öğretiyorlar, nasıl yetiştiriyorlar...
  9. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Erbakan hocaya islam düşmanlarına savaş açtı o Fakat o islam düşmanları nedense hiç Irak'ta, Filistin'de olmadı, hepsi Türkiye Cumhuriyetindeydi.. Erbakan geri döndü, yaşasın bir o eksikti, artık oturduğu yerden milli gömleği hepinize giydirir...
  10. Bir insan uyuyorsa uyandırmak kolaydır fakat uyumuyorda uyuyor taklidi yapıyorsa imkansız (Gandi) Bu ülkede şuan üç tip insan grubu var birinci grup çeşitli siyasi görüş farkılıkları olsada ortak paydada bir araya gelebilenler, ortak paydaları Mustafa Kemal ilkeleri ve laik Cumhuriyet olanlar, okur yazar kesimin, düşünen, sorgulayan ve bağımsız yaşamak isteyenler bunlar ve hepsinin ortak görüşü ülkemizin bir uçuruma sürüklendiği gerçeği. Bu insanlar durum gereklilik arzettiğinde vazifeye atılmak için hiç bir şart gözetmezler, mevzu bahis olan vatandır... Bir ikinci grup herşeyi izleyen fakat anlayamayanların grubu, bunlar genellikle hayatı hafife alırlar, günlük yaşantılarına devam ederler, kendileri ile ilgilenirler, olan bitene aldırmazlar, bazen yorum yaparlar, ki genelde bilgiye dayalı olmadığı için söyledikleri yanlıştır. sorunlardan kaçarlar, yüzleşemezler, sorunlardan bahsedenleride sevmezler, bunların ciddi idrak sorunları vardır... Üçüncü grup tamamen kayıp vaka, nefret ve öfke ile dolular, amaçları var ve bu amaçlar belli gruplara yönelik, kendileri gibi olmayanları yok sayarlar, saplantılı inançları vardır ki çoğunun özgür düşüncesi yoktur, başkalarından icazet alırlar, kul olmak için yaratılmış gibidirler, din ve etnik ayrım gözetirler.
  11. Hitler'in de ardında yüzbinler vardı... Bir zamanlar Saddam'ında ardında yüzbinler vardı... yüzbinler bazen hiçbirşeydir!
  12. BU FİLMİN ADI NEYDİ? Işıklar yanıyor uzun uzun, tıpkı bir tiyatro sahnesinde olduğu gibi… Gerçeğin ayırtına vardığında ölüm http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=1569 * ADI "SAVAŞ" OLAN ÇOCUKLAR… “kadının bedeni savaşın yeri olur.” Savaşın yeri topraklar, denizler, sular, gökyüzünden öte tiyatroda dendiği gibi; “kadının bedeni.” “Kendi karısını, kızını sakınırken, kendi ya taciz ediyor ya tecavüz ya da tecavüz karşısında susuyor.” http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=1570 * YAŞAMIN İZİNİ SÜRMEK Biletleri biriktiren kızın “anılarımı sıralıyorum” sözüne takılı kaldım bir süre. Ben de bazı programları saklarım. Özellikle içinde gittiğim etkinlikleri olanları. Bana anımsatmalar yapsın, yaşadıklarımı unutmamayım http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=1571 * OTYAM’LARDAN BAKIŞLAR… Dokularınızda yaşamak Bakışlarınızda ısınmak Kilimlerinizde sere serpe Uzatmak sevgiler, tutkuları… http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=1572 * SALİM OKUMUŞ SAYDAM GÖSTERİSİ Düzenleyen: Tülay ÇELLEK http://www.tulaycellek.com/tulay/eser.asp?id=1567 *** ORMO KÜLTÜR SANAT BAŞLANGIÇ SERGİSİ GÜNEŞ ÖZMEN http://www.tulaycellek.com/tulay/eser1.asp?id=1565 * Her şey OL ile başladı… Burcu Özgeçen http://www.tulaycellek.com/tulay/eser1.asp?id=1563 * İZ ANSEN http://www.tulaycellek.com/tulay/eser1.asp?id=1562 * Türk Fotoğrafında Genç Soluklar http://www.tulaycellek.com/tulay/eser1.asp?id=1564
  13. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    aslında komik, başına bağladığı başörtüsü değil bir kere bandana, isterlerse onlarda türbanı atıp bandana bağlasınlar daha uygar bir görüntüsü var, başörtüsüne bu kadar anlam yüklersen heryerde mucize görürsün elbette... bende kışın soğuktan başımı şalla, şapkayla örtüyorum ne oluyor yani oda banamı ibret Türkan Saylan yaptıkları ile ortada bir insan bu ülkeye nasip olmuş bir bilim kadını, iyilik meleği, bu kin ve nefret duyanların sözlerine aldırmaz bile... ******
  14. Sayın Diyarbakırlı, Bir sorum olacak, DTP Kürt halkına ne vaadetmektedir, Kürt halkı DTP'den ne beklemektedir, hangi sorunlarına çare üretilmiştir, yoksa sorun mu yaratılmaktadır? Bakın dünyada bir çok Türk devleti var, peki neden bir Kürt devleti yok, neden olamadı, Kürtler neden hiç bir yerde barınamadı? Cevaplarınızı bilimsel gerçeklere dayandırırsanız sevinirim.
  15. Denize düşen kim? Deniz Türkiye mi? Yılan Amerika mı? Ondan mı bu sarılışlar? Çok değil beş yıl içerisinde bazı şeyler daha iyi anlaşılacaktır, Amerika'ya ya da Batı'ya sırt erip onlarla işbirliği yapmanın bedelini en çok kimler ödeyecek? Batı hangi ezilmiş halkın, hangi soykırımın, hangi insan haklarının savucusu olmuştur? Kendilerinden ve çıkarlarından başka hiç birşey düşünmez onlar, ortadoğuda kim kendi devletine ihanet ederek Batıyı dost edinmişse sonlarını yine Batı belirlemiştir... Bundan sonrada değişmeyecek, kanlı ellerle yine sözde demokrasi dayatacaklar...
  16. Saddam'a silahları verenler kimlerdi? Ve neden müdahale etmediler? Neden şimdi Saddam'a kızanlar, Amerikayı alkışlıyorlar? Amerika, Irak'ta Saddam'dan dahamı az zulüm yaptı? Elbette hayır, zaten yapılmak istenen yapıldı, işgal meşrulaştırılmalıydı Saddam'ı silahlandırarak meşrulaştırıldı, sonrası Amerikan Demokrasisi! Kan ve ölüm kokar elleri
  17. yasaklanması gereken yasaklanır, sonsuz ve sınırsız özgürlük diye bişey yoktur... önce bunu anlayalım tabi yasakları bilimle, akılla, toplumsal düzen ve kamu vicdanına göre belirlemek şarttır. elbette arama motoru yasaklanamaz ama gayet tabii maksatlı provake yayın yapan siteler yasaklanır. özgürlük var diye kimse bir başkasının onur ve haysyetini küçük düşürücü davranışlarda ve eylemlerde bulunamaz bir milletin değerlerine saldıramaz... ne kadar çok kavram kargaşası var, hadi bakalım sınırsızca yaşayın imkan var mı?
  18. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Buda onlar için bir nevi bayrak yarışı, takiye ile yola devam, Erbakan'ı kim affetti? niye affetti? Ergenekondan gözaltına alınan ve haklarında kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığı halde hasta ve yaşlı oldukları halde Erbakan gibi hoşgörülemeyen ve saygı gösterilmeyenlere ne demeli? Ne kadar ayrıymış gibi görünselerde ikiside (akp-saadet) birbirini stepnesidir...
  19. İyiki doğdun meleğim canım benim Uzuuuuuuun ve mutlu yıllar yaşa, başından Cumhuriyet eksik olmasın (:
  20. sardunyam şurada cevap verdi: Odris başlık Güncel Konular
    Yolun sonu görünüyor (:
  21. sardunyam şunu cevapladı bir başlıkta ileti içinde Güncel Konular
    Atatürkçü Düşünce Derneği Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Memleket Sevdalıları Derneği İstek Vakfı Başkent Üniversitesi Van Üniversitesi ÇEV Cumhuriyet Gazetesi v.s. hesapları didik didik edildi ve esasen zaten sürekli denetleniyorlardı, ortak özellikleri CUMHURİYETE bağlılık, suçları yok! Ya diğerleri? Deniz Feneri, İHH, Mazlum-Der v.s. Zaman, YeniŞafak, Vakit Denetlendiler mi? Üstelik bir sürü iddia ya rağmen! Hayır! Artık manzarayı göremeyenin görmeye niyeti yok!
  22. ay kusura bakmayın çocuklar, uyuyakalmışım siz kendi eviniz gibi rahat olun öperim gözlerinizden
  23. sardunyam şurada bir blog başlığı gönderdi: sardunyam's Blog
    SATILIK VATANDAŞ... Keşke böyle olmasaydı... Büyük bir ihtimalle, eğer bir SATILIK VATANDAŞsanız bu metni sonuna kadar okuyamayacaksınız. Çünkü daha yazının başlığını görür görmez SİZDEN söz edildiğini anlayacaksınız... Size tavsiyem; metni sonuna kadar okumanız ve pişman olmanız,aklınızın başınıza gelmesi,tövbe etmeniz (Dua edelimde yanında bulgur,kömür gibi maddi çıkar olmayan ve sadece kelimlerden oluşan bu yazı bir iki kişiyi doğru yola yöneltsin...kimbilir belki işe yarar)... Bu kadar adice bir olayda GURUR yapmak bile çok komik,acı ve çocukça..Çünkü ortada GURUR diye bir şey YOK! Yazının içeriği birilerine "ağır" gelebilir.. Ama arkanıza dönüp yaptıklarınıza bir bakın.. Bizlerin VATAN dediği ülkemizi ne hale getirdiniz?... Hangisi daha "ağır"? Artık bazı şeyleri görmezden gelemiyeceğiz(üzgünüz)..Çünkü TEHLİKE görmezden gelinmeyecek kadar çok..Milyonlarca! Yıllardır bir şeylerin farkında olan aydınlık insanlar bu TEHLİKEYİ işaret etti... Kimisi eceli ile öldü.. Kimisi FAİLİ MEÇHUL! oldu... Kimine DİNSİZ dediler... Kimine ÇAMUR attılar... Yıl 2009 bu olaylar artan bir hızla ve iştahla devam ediyor...Yetkililer bakıyor...Yetkisizler gülüyor...Sorumlular uyuyor...Sorumsuzlar seviniyor... Bu ülkede birileri sürekli "farklılıklar" üzerinden bir şeyler demek istiyor ama hala diyemiyor..Ama artık BAKLA ıslana ıslana çürümek üzere...Kokmaya bile başladı... GERÇEKLERİ dile getirmekten kimse korkmasın...Yüzleşmek bazen iyi ve güzel sonuçlar doğurabilir...Bir şeyler değişir umudu ile yıllardır bekledik...Gördüğümüz rakamlara inanmak istemedik..."bir hata olmalı" dedik...bir seçim daha bekliyelim dedik...bir daha ve bir daha... Ama ARTIK YETER! Bu ülkede milyonlarca müslüman var KABUL EDİN... Bu ülkede milyonlarca alevi var KABUL EDİN... Bu ülkede on milyonlarca LAİK ve ÇAĞDAŞ vatandaş var KABUL EDİN... Bu ülkede milyonlarca aydınlık erkek ve kadın var KABUL EDİN... Ve bu ülkede ne acıdır ki milyonlarca SATILIK VATANDAŞ var KABUL EDİN! Eğer hala SATILIK VATANDAŞIN kim olduğunu bilmiyorsanız aşağıdaki satırlarda onların bir kısmını bulacaksınız...Onlar artık her ilde,ilçede,sitede,sokakta ve mahallede...Ve hızla artıyorlar... İşte SATILIK VATANDAŞ; Satılık Vatandaş aptal ya da cahil değildir.Aksine akıllıdır,kurnazdır,sinsidir..Kendi çıkarının nerede oluduğunu çok iyi bilir.. Satılık Vatandaş bir kaç yıl sonrasını düşünmez..Günü kurtarmak onun için daha önemlidir.. Satılık Vatandaş Türkiye Cumhuriyetinin değerlerini aradan geçen 85 yıla rağmen hala içine sindirememiştir...Osmanlı hayali ile ülkeyi karıştıranlara çan-ak tutar...destekler...alkışlar... Satılık Vatandaş ATATÜRK'E hakaret etmekten ve küçük düşürmekten utanmaz...Bu işi planlı yapanların her zaman yanındadır... Satılık Vatandaş Laikliği hiç sevmez...onu yeniden tanımlamak gibi komik yollara sapar...ve en kısa zamanda Laikliği ortadan kaldırmak için pusuya yatmıştır... Satılık Vatandaşın dini-imanı-kitabı yoktur...O çıkarları için müslümanım der,Cumaya gider,Oruçluyum der.... Satılık Vatandaş, İslamiyeti sonuna kadar sömürür yada sömürenlere OY verir!.. Satılık Vatandaş, ülkeyi çok büyük bir ekonomik krize sürüklerken sülalesi zenginleşenleri koruyandır... Satılık Vatandaş, Şerefli Türk Ordusuna çirkince saldıran dinci gazeteleri alandır... Satılık Vatandaş, Amerikanın kuklası olan HOCAEFENDİLERİN dizleri dibinden kalkıp ülkeyi bölmek için devlete SIZANDIR... Satılık Vatandaş,sanal ortamda yüzbinlerce e-mail yolu ile ATATÜRKÇÜ düşünce sistemini kötüleyen,aşağılayan okumuş! gençtir... Satılık Vatandaş,plazalarda Avrupa kahvesini yudumlarken bir yandan da yarın yazacağı BÖLÜCÜ MAKALEYİ planlayandır.. Satılık Vatandaş,Kuran Kursunda küçücük çocukları taciz eden ALLAHSIZ yobazdır... Satılık Vatandaş,dergahlarda CUMHURİYET düşmanı bir ALTIN NESİL! yetiştiren soysuzlardır... Satılık Vatandaş,YETİM HAKKINI seçim rüşvetine çeviren ilkesiz siyasetçidir... Satılık Vatandaş,bu gerçeği bildiği halde çok küçük bir menfaat için siyasi tercihini değiştiren onursuzlardır... Satılık Vatandaş 14 yaşında ÇOCUKLARI taciz ve tecavüz edenleri seven,koruyan sapıklardır... Satılık Vatandaş,kafasına geçirdiği bir BEZ PARÇASI ile insanları NAMUSLU-NAMUSSUZ diye ikiye bölen dinci dinsizlerdir... Satılık Vatandaş,Sivas-Madımakta laik ve çağdaş diye namuslu insanları diri diri yakan şerefsizler ve onları destekleyenlerdir... Satılık Vatandaş,Kıbrısın elimizden kayıp gitmesine seyirci kalanlardır... Satılık Vatandaş,Terör örgütüne sahip çıkan siyasi partiye OY veren milyonlardır...(bu insanlar ile PKKlı hainler arasında hiç fark yok...kendimizi kandırmayalım...) Satılık Vatandaş,Bölücü örgüt başı haine saygısı yüzünden SAYIN diyenlere kol kanat gerenlerdir...(Onurlu hangi vatandaş SAYIN APO der,ey güzel milletim?) Satılık Vatandaş,benim geleceğim,şerefim ve huzurum için ŞEHİT olan vatan evladına KELLE diyenleri koruyandır...(Hangimizin aklına Ankaralı,urfalı,Trabzonlu ya da Konyalı ŞEHİT vatan evladına KELLE demek gelir..Nasıl bir insan! bu kelimeyi kullanır sevgili kardeşim?) Satılık Vatandaş,PKK ya maddi ve manevi destek veren hainlerdir... Satılık Vatandaşın her zaman bir bahanesi vardır... Satılık Vatandaş,gözleri olup görmeyen,kulakları olup duymayandır... Satılık Vatandaş,YARGIYI ele geçirmek isteyen ahlaksızları çılgınca alkışlayandır... Satılık Vatandaş,devlet kaynaklarını oğullarına ve kızlarına PEŞKEŞ çekenleri hoşgörendir... Satılık Vatandaş,halkın alınteri ile oluşan devlet olanaklarını utanmadan boşa harcayan siyasetçileri bağrına basandır... Satılık Vatandaş,Türkiyenin ÜNİTER yapısına karşı çıkan bölücülerdir... Satılık Vatandaş,2009 itibariyle bile kendi resmi haritalarında Türkiyenin doğusunu kendi toprağı kabul eden Ermenistana kucak açanları görmezden gelendir.... Satılık Vatandaş,M.Kemal ATATÜRK'ü islamiyet düşmanı gibi gösteren o-NURsuzlara destek verendir... Satılık Vatandaş,İslamiyetin bir partisi olduğuna inanıp ALLAH ile KUL arasına siyaseti sokan acizlerdir... Satılık Vatandaş,Kadını ikinci sınıf insan olarak gören kişiliksizlerdir... Satılık Vatandaş,Özgürlüğünü borçlu olduğu TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN değerlerini yok sayıp,OSMANLIYI gündeme getirip,CUMHURİYETİ kemiren takkeli kenelerdir... Satılık Vatandaş,yaşam kaynağım olan ülkemin ÖZ KAYNAKLARINI yabancılara peşkeş çeken fırçabıyıklı politikacıdır... Satılık Vatandaş,Polisimin ve Askerimin içine bölücü cemaat militanlarını sokmaya çalışan karanlık ellerdir... Satılık Vatandaş,Ülkemi kaosa sürükleyen ve halkı kışkırtmaya çalışan,hedef gösteren BAŞLIKLAR atan gazetelerdeki sözde gazetecilerdir... Satılık Vatandaş,kanal kanal dolaşan ve görevi gerçekleri saptırmak olan AYDINLARDIR... Satılık Vatandaş,Ormanlarımı kendi küçük menfaati için satan,kesen,yakan vatan hainleridir... Satılık Vatandaş,ülkemin ANAYASASINDA yazılı olan ve değiştirilmesi teklif bile edilmeyecek olan ESASLARI yontmaya çalışan beyni yıkanmış tarikat elemanlarıdır... Satılık Vatandaş,(kendi öz çocukları dahil) minicik beyinleri çirkin ve tehlikeli fikirler ile dolduran ruhsuzlardır...Satılık Vatandaş,duygu sömürüsü ve dinci söylemler ile KİRLİ SİYASETE para toplayan YARDIM DERNEKLERİNİN çalışanlarıdır... Satılık Vatandaş,VATANDAŞININ sesine kulak vermeyen ve ALAY eden pişkin siyasetçinin peşinden gidendir... Satılık Vatandaş,85 yıllık CUMHURİYET kazanımlarını yok sayan,küçümseyen sözde liderlerin kulu kölesi olanlardır... Satılık Vatandaş,kendi menfaati için bazen ATATÜRKÇÜ bazen DİNCİ görünen ve hiç sıkılmadan onun gereklerini yerine getiren ikiyüzlüdür... Satılık Vatandaş,küçük kazançlar için ülke gerçeklerini görmeyecek kadar alçalan gözüaçıklardır... Satılık Vatandaş,şerefli insanları KARALAMAK için bile bile YALANCI ŞAHİTLİK yapan omurgasızlardır... Satılık Vatandaş,kısa bir süre önce etekli,pantolonlu çağdaş ve özgür kadınları "iffetsiz","günahkar" diye tanımlarken şimdilerde daracık pantolon ve dizüstü etek üstüne giydiği PASPARLAK Türbanı ile utanmadan şehirlerde dolaşanlardır...(Bütün yaygara İKİ TEL KIL için miydi?) Satılık Vatandaş,devlet olanaklarını ülkesine hizmet yerine partisine hizmet için kullanan nursuzlardır... Satılık Vatandaş,yetkisi olmadığı halde Cumhuriyetin savunucularını izleyen,dinleyen ve kirli ellere rapor edenlerdir... Satılık Vatandaş,ANAYASANIN altını oymak için çirkin yollara sapanlara arka çıkanlardır... Satılık Vatandaş,Şerefli insanları karalamak ve sindirmek için bir yerlere SAHTE DELİLLER bırakan şerefsizlerdir... Satılık Vatandaş,ihtiyacı olmadığı halde başkasının eline geçmesi gereken YARDIMI alan insan görünümlülerdir... Satılık Vatandaş,para karşılığı PARTİ MİTİNGLERİNE giden ve oyunu satanlardır... Satılık Vatandaş,Amerikanın kuklası olan hocaefendilerin IŞIKSIZ EVLERİNDE Cumhuriyet düşmanı militanlar yetiştiren müritlerdir... Satılık Vatandaş,gerçekleri yazan gazetecilere "MEMUR" diyen 3 kuruşluk adamlardır... Satılık Vatandaş,gözü hiç doymayan ve HALKIN alınterini sömürenleri başları üstünde taşıyanlardır... Satılık Vatandaş,sağ cebinden alınan 100 lira yerine sol cebine 20 lira konduğunda ALLAH RAZI OLSUN diyecek kadar düşmüş olandır.... Satılık Vatandaş,30 bin vatan evladının katili olan bebek katiline LİDERİMİZ diyen mahlukatlardır... Satılık Vatandaş,29 Ekimi,30 Ağustosu içine sindiremeyenlerdir... Satılık Vatandaş,10 Kasımlarda için için sevinenlerdir... Satılık Vatandaş,çocuk ve kadın istismarı üzerine din eksenli devlet kurma hayali ile ortalıkta dolaşan düzenbazlardır... Satılık Vatandaş,devlet sırlarını yabancı devletlere satan SATILMIŞLARDIR... Satılık Vatandaş,A Partisinden aldığı seçim rüşvetinin daha fazlasını B Partisi verseydi "oyumu ona verirdim" diyen ve televizyon ekranında sırıtanlardır... Satılık Vatandaş,aldığı para karşılığı KURANA el basıp oy veren sözde milli iradedir... Satılık Vatandaş,Laik,Atatürkçü,çağdaş ve Namuslu görünüp bazı kurumlara SIZAN ve zamanı gelince gereğini yapan vatan hainleridir... Bazı şeyleri görmezden gelmekte suçtur...Ve bizler suç işlemek istemiyoruz...Burası çok büyük fedakarlılar ve savaşlar ile özgürlüğünü kazanmış,bu uğurda YÜZBİNLERCE şehit ve gazi vermiş güzel bir ülke...85 Yıldır kimsenin dinine karışılmadı....Hergün 5 vakit ezan sesi yükseldi Konyadan,Vandan,Mersinden,İzmirden...Cuma günleri isteyen herkes namazını kıldı...Gücü yeten KURBANINI kesti..Zekatını verdi...Sağlığı el veren ORUCUNU tuttu...İmkanı olan HACCA gitti...İsteyen Kuranını evde okudu..İsteyen yazın çocuğunu KURAN KURSUNA gönderdi...CAMİLERDEKİ sular hiç kesilmedi ve isteyen defalarca ABDESTİNİ aldı...KURANIN yalan yanlış tefsirleri dahil binlerce çeşit DİNİ KİTAP her yerde satılıyor...Kim satışını engelledi?...Sapık Hocaefendiler dahil bir çok sözde din adamının bile kitapları satış rekorları kırıyor.... Yalan mı?... Dini kendi çıkarı için kullanacak kadar adi olanlar bu paralar ile TV-RADYO ve GAZETELER kurdular... Kimse karıştı mı?... Söyle bana SATILIK VATANDAŞ; "Daha ne istiyorsun? Allahtan belanı mı?" Yetmedi mi yaptıkların?... Yetmedi mi senin seçtiklerinin yaptıkları? Öyle zamanlar oldu ki sınırları defalarca aştın...Ama hep sustuk...Niye? Sen imana gel,doğru yolu bul diye...Bir örnek daha vereyim.Belki utanırsın; Güneydoğuda binlerce ŞEHİT verdik..Senin destek verdiğin hainler ; "ALLAH YOLUNDA,DİN YOLUNDA ÖLMEYEN ŞEHİT OLAMAZ" dedi...Ve şehit olan vatan evlatlarını ŞEHİTTEN saymadı...Ve sen bu ZİHNİYETİ alkışladın..Çok merak ediyorum senin evladın şehit olduğunda da yine aynı düşüncede olacak kadar İNSANLIKTAN çıktın mı? Bizim yasadışı işler ile ya da karalamalar ile işimiz olmaz... Biz onurlu,vefalı ve dindar insanlarız... Ve senin sandığının aksine ALLAHI kandırmaktan ve aldatmaktan korkarız...Ama senin korkmadığın çok açık... Yukarıda yazılı satırlar seni etkilemedi ise ve yine bildiğini okumaya devam edeceksen senden küçük bir ricam olacak... Lütfen beni kırma... Lütfen bundan sonrada SATILIK VATANDAŞ olmaya devam et.... Çünkü bugün sana 1 Lira verip satın alanlara inat yarın sana 2 Lira hatta 3 Lira vereceğim... Bekle lütfen... "SENİ SATIN ALMAYA GELİYORUM" ...saygı ve sevgi ile arz ederim. ...en büyük sır... Son sözü ATAMA bırakıyorum; "Devletin içine düştüğü yok olma tehlikesinin korkunç derinliğini görmekten aciz olan zavallılar,elbette ciddi ve hakiki çareyi görmemek için gözlerini yumarlar." K.Atatürk...
  24. Atatürkçüler yasakçı değildir ama ilkelidirler, İlkelerimizde bellidir, Google elbette kapatılmasın bunu talep edenler varsa yanlış yapmıştır ama bence burada bir yanlış anlatım var... Asıl yasakçı olan zihniyet tek tip var etmeye çalışan siyasal islamcılar ve emperyalistlerdir... ve demokrasi nidası ardında insan onuruna ve özgürlüğüne sınırlama getirenlerde onlardır... Kemalistlerin nereyi bastığını, yaktığını ya da yıktığını gördünüz? Göremezsiniz... Fakat bu demek değil ki biz değerlerimizin aşağılatılmasına izin veririz! Asla! İşte bunun adına ideal deniyor ve bizim idealimiz Mustafa Kemal gibi olmaktır... ********************
  25. Kullanıma Uygun Birey Yaratan Sistem "Modern dünyada etkin olan normlar, insanların ne yapması ya da yapmaması gerektiğini belirleyen kesin çizgileri gösterirdi. Bireyselleşmiş liberal dünyada ise hiçbir şeyin tanımı ve sınırı yoktur." Her şey bireyin keyfine bağlı hale gelmiştir. Normların geçerliliğini ve yaptırım gücünü yitirmiştir. Bu durum değer ve normların hiyerarşisinin bozulması ve değersel bir kargaşanın topluma egemen olmasını sağlamıştır. Başka bir anlatımla, kurallar geçerliğini yitirmiş ve herkes tarafından benimsenecek yeni kurallar da yaratılamamıştır. Bireyleri toplumun bütününe bağlayan bağlar bir bir kopmuştur. Herkes kendisi için kendisi tarafından ve kendisine göre bir dünya inşa etmeye koyulmuştur. Küreselleşen dünya, herkesi kucaklayan değerlerden yoksun bir dünyadır. Küresel gelişmeler insanların geleneksel olarak yaşama, topluma ve dünyadaki yerine daha geniş bir anlam yükleyen, genel kabul görmüş, tüm simgeleri yok etmiştir. İnsanların da ortak anlamı aramak diye bir sorunu kalmamıştır. Bireylere, kendilerini özdeşleştirebileceği küçük gruplar, onların değerleri ve simgeleri yeterli gelmektedir. Bütünden ayrılmak, parçada birleşmek temel davranış biçimidir. İşin daha da tehlikeli yanı; toplumsal yaşamını parçalanmasının adının "özgürleşme" olarak nitelenir olmasıdır. Aslında bireyler, normlarını, içinde yaşadıkları toplumun bütününden çok, yakın ilişki içinde oldukları aidiyet ve referans gruplarından sağlarlar. Bu aidiyet ve referans grupları vasıtasıyla bireyler milli kültürle ve toplumun diğer yanıyla bağlantı kurarlar. Son yıllarda aidiyet ve referans gruplarında da ciddi bir işlevsizlik söz konusu olmuştur. Bireyin atomize edilerek yalnızlaştırılmasında aile bağlarının koparılmasının rolü çok büyük olmuştur. Aile bağları insanların kullaştırılmasını ve kullanılmasını engelleyen önemli faktördür. Ayrıca aile bağları, bireyi kullanmak isteyen grubun gücüne de büyük tehdit oluşturur. Tarikatlar, terörist gruplar ve hücreler aralarına yeni aldıkları üyeleri onların aile ve dostlarından ayırarak istedikleri gibi kullanırlar. Böyle bir iklim kitle toplumunu ve kültürünü doğurur. Böylece birey milli kültürün ortak paydasından uzaklaşıp yüz yüze ilişkilerin egemen olduğu küçük birincil gruplara hapsedilebilir. Kitle iletişim araçları da bu sürece büyük bir katkı sağlar. Normlaşan sapkın simge ve stereo değerler büyük bir hızla yayılır. Sonuçta milli kültürle bağları koparmış ve kitle içinde kaybolmuş bireyler ortaya çıkar. İletişim araçları da görüntüleştirilmiş değer dışı normları devreye sokarak, toplumca benimsendiğini düşündükleri davranış biçimlerini pazarlarlar. Bu durum hangi normu izleyeceklerini bilemez hale gelen bireylerin sosyal yönden bütünleşmelerini giderek imkânsızlaştırır. Köksüz, değersiz ve günübirlik yaşam sürdüren insan işte böyle bir sistemin kurbanıdır. Kendi evinde kendini yabancı hisseder. Milli, insani, tarihi ve ahlaki değerler onun için herhangi bir anlam ifade etmez. Başkalarına sığınarak var olmayı onur sorunu dahi yapmaz. Güncel tatmini sağlamak onun için her şeydir. Yarını ancak yeni tatminler için özler. Bu tür insan her anlamda kullanıma uygun bir insandır. Bu insan küresel sistemin kutsallaştırdığı insandır. Bu adamın türlü çeşit fonlarla ilişkisi vardır ama idealle ve Atatürk'le de bir işi yoktur. Özcan Yeniçeri

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.