-
İçerik Sayısı
10.566 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
3
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
sardunyam tarafından postalanan herşey
-
Piknik: Haziran 14 - Yer: BüyükAda : VARMI PİKNİĞE GELEN
sardunyam şurada cevap verdi: ERBAY başlık Turkish-Media.Com Forum Ailesi
geçmiş olsun sayın bezgin eşinizide alın gelin sayın dünyahepimizin, galiba biraz önyargılı düşünüyorsun, kimsenin böyle birşey düşünmeyeceğine eminim... -
Piknik: Haziran 14 - Yer: BüyükAda : VARMI PİKNİĞE GELEN
sardunyam şurada cevap verdi: ERBAY başlık Turkish-Media.Com Forum Ailesi
Neden olmasın Ve neden istemeyen olsun? -
Ağaçlar içten çürür ve ayakta ölür...
sardunyam şurada cevap verdi: sardunyam başlık Havadan Sudan Konular
KIRMIZI İBİKLİ KÜÇÜK TAVUK Zamanın birinde bir çiftlikte kırmızı ibikli küçük bir tavuk yaşarmış. Tavuk kendi yiyeceğini kendisi bulur ve bu güzel çiftlikte çok mutlu bir hayat yaşarmış. Bir gün buğday taneleri bulmuş ve bunları ekerek daha çok yiyecek elde edeceğini düşünmüş. Ancak nasıl ekeceğini bilmediği için arkadaşlarından yardım istemiş: '- Bu buğday tanelerini ekmek için kim bana yardım edecek ?' Ördek cevaplamış: '- Ben yardım edemem, ancak istersen sana kahve tohumu satabilirim. Buğday yerine kahve ekersen, çok para kazanır ve istediğin kadar buğday alırsın.' Domuz oradan seslenmiş: '- Ben de yardım edemem, ancak kahve ekersen ürünlerini ben satın alırım.' Fare hemen atlamış: '- Ben buğday ekiminden anlamam ancak kahve ekmek için gereken parayı sana borç verebilirim, sonra ödersin.' Ticaretten ve tarımdan anlamayan kırmızı ibikli şirin tavuk, bu sözler sonrasında kahve ekmeye karar vermiş ve buğdaydan vazgeçmiş. Ancak kahve nasıl ekilir bilmediğinden yine yardım istemiş: '- Kahve ekmek için kim bana yardım edecek?' Ördek: '- Ben yardım edemem, ancak kahvenin çabuk büyümesi için gereken gübreyi sana satabilirim' demiş. Domuz: '- Ben kahve yetiştirmekten anlamam ancak kahveleri zararlı böceklerden korumak i çin ilaca ihtiyacın var, istersen sana satarım' demiş. Fare de: '- Gübre ve ilaç için gereken parayı istersen sana borç olarak veririm ' demiş. Sonunda kırmızı ibikli tavuk çalışmaya başlamış, çalışmıııııış çalışmış. Kahve yetiştirmek buğday yetiştirmekten daha zormuş ve daha çok gübre ve ilaç gerekiyormuş. Ama tavuğumuz sonunda çok zengin olacağını hayal ederek sabretmiş. Ve sonunda hasat zamanı gelmiş ve gerçekten de tavuk çok miktarda ürün elde etmiş, kendisine yol gösteren arkadaşlarına seslenmiş: '- Kahveleri satmama kim yardım edecek?' Ördek: '- Ben yardım edemem, ancak kahveleri işlemek ve paketlemek için benim fabrikama getirmelisin.' Domuz: '- Ben de yardım edemem, zaten her önüne gelen kahve ektiği için kahve fiyatları çok düştü, senin kahven beş para etmez.' Fare: '- Ben bu işlerden anlamam, ayrıca artık sana verdiğim borçları ödemen lazım.' Sonunda kırmızı ibikli küçük tavuk gerçeğin farkına varmış ve buğday yerine kahve ekmenin büyük bir hata olduğunu anlamış, çünkü borç içinde imiş ve yiyecek tek bir lokması yokmuş. Açlıktan ölmemek için yine yardım istemiş: '- Yiyecek bir kaç lokma bulmama kim yardım edecek?' Ördek: - Ben yardım edemem, senin hiç paran yok.' Domuz: '- Ben de yardım edemem, zaten herkes kahve ektiği için buğday eken de kalmadı, yiyecek yok.' Fare: '- Ben yiyecek bulamam. Ancak bana borçlarını ödemediğin için para yerine senin tarlanı almak zorundayım, iyi bir tavuk olursan, belki senin o tarlada boğaz tokluğuna çalışıp, benim için buğday yetiştirmene izin verebilirim. Şimdilerde bizim kırmızı ibikli küçük tavuğumuz, artık farenin olan eski tarlasında buğday yetiştiriyor ve karnını doyurmaya çalışıyor. Kaynak : İngiltere de ilkokullarda okuma kitabı olarak okutulan 'The Little Red Hen' kitabı Sanki öykü değil, Türkiye'nin son 50 yılı. Ya bu öyküyü yazan Türkiye'den esinlendi, ya da Türkiyeyi 'Kırmızı ibikli Tavuk'a çevirenler bu öyküden esinlendiler. -
Piknik: Haziran 14 - Yer: BüyükAda : VARMI PİKNİĞE GELEN
sardunyam şurada cevap verdi: ERBAY başlık Turkish-Media.Com Forum Ailesi
büyükada/14 haziran güzel bir gün olacak inşallah -
Halen bütün dünyada ehli kitap denilen dinlere inananlar bir şekilde kullanılıyor... Camilere tapınanlar, kiliselere tapınanlar, sinegoglara tapınanlar... bu ibadethanelerin insanlığa hizmetinden bahsedebilirler mi? buralarda olanlar nedir ve bu ekonomik güçleri nereden gelmektedir? Bir insanın Allah'a inanması ve onunla bir bağ kurması için değil bir mekana ne bir din görevlisine ne de bir şekle ihtiyacı yoktur, bütün bu ibadethaneler kapatılırsa insanlık birşey kaybetmez, dinlerde özgür kalır... Hangi aklı evvel inancını dört duvar arasında görebilir ve bu korku ile yaşayabilir? Bunun adı yasakçılık değil tam tersine ÖZGÜRLÜKÇÜLÜKTÜR... Yasakçılığı yapanların mekanlarıda belli, yurtlarıda... Camiler özgür müdür? Diyanet özgür müdür? Müslümanlar özgür müdür? Hayır hepsinin tepesinde birer zebani var maşallah...
-
Vakit Gazetesi, nefretin, kinin, gıybetin, maskenin, hedef göstermenin, beşeriyatı "inanan/inanmayan" olarak ayırmanın, bizden olmayanlar ölünce doğrudan cehenneme gidecek deyip Allah'lığa soyunmanın, bazı insanların ölümleri ile bile alay etmenin matbuat olmuş halidir... Bu nefretle yaşayanlar insanların eceliyle ölümünü bırakın, bir suikaste kurban gitmelerinden bile büyük haz duyarlar...
-
Piknik: Haziran 14 - Yer: BüyükAda : VARMI PİKNİĞE GELEN
sardunyam şurada cevap verdi: ERBAY başlık Turkish-Media.Com Forum Ailesi
Büyükada güzel olur valla ayrıca ailesini getirmek isteyen dostlar elbette getirebilirler sevgilisi olan sevgilisini, manitasını, kankisini, kuzenini, emmisini -
Başbakanlığın özel harcamalarının bir dökümanını çıkartalım ve cumhurbaşkanlığının köşk için yaptığı harcamaları, ayrıca TBMM'nin vekillerinin devlete maliyetini hesaplayalım ve bu rakamları görmeyenlerin sınır temizliğinde neden İsrailde ısrar ettikleri konusunda "devlete maliyeti olur" yalanına inanmayalım... Bu kadar safiyane bir durum değil bu iş, sınırını sicili ve güvenilirliği şaibeli bir devlete 44 yıllığına kiralayacaksın ve bunun devletin ve milletin yararına olduğu sözüne inanmamızı bekleyeceksin ve diyeceksin ki, "devlet kendi aleyhine iş yapmaz" devlet elbette kendi aleyhine iş yapmaz, ama devleti yönetenler yapabilirler... Şer odakları ülkenin güvenliğini yıkmak ve ekonomisi başta olmak üzere bütün milli değerlerine sahip olmak için dışarıdan müdahale ile yetinmez böyle seçilmişlerce karanlık anlaşmalarla halkın gözünü boyayarak her ihaneti yaparlar...
-
Piknik: Haziran 14 - Yer: BüyükAda : VARMI PİKNİĞE GELEN
sardunyam şurada cevap verdi: ERBAY başlık Turkish-Media.Com Forum Ailesi
Arkadaşlar 31 Mayıs Pazar günü ya da 14 Haziran Pazar günü hangi güne karar verelim dersiniz? Ayrıca kene muhabbetinden tırsan arkadaşlarımız için piknik cazip değilse bir kafe toplantısına da çevirebiliriz. Önerilerinizi bekliyoruz... Piknik yapalım dersek muhtelif piknik alanları seçenekleri aşağıda... Fatih Ormanı’na Maslak Büyükdere Caddesi-Sarıyer yolu üzerindeki Bahçeköy tabelasından 3 km sonra ulaşılıyor. Bentler, Bölgeye, Belgrad Ormanları’nın Bahçeköy girişinden hemen sağa dönen asfalt yolu takip ederek ulaşılıyor. Odayeri’ne Hasdal-Kemerburgaz-Göktürk’ten sonra İhsaniye Köyü yolunun 6. kilometresindeki Ağaçlı Yolu’ndan ulaşılıyor. Marmaracık Koyu’na Sarıyer üzerinden ulaşılan Rumeli Kavağı’nı geçtikten sonra sola dönüp sahili takip ederek ulaşabilirsiniz. İnceğiz Mesire Yeri’ne, Çatalca’dan Subaşı’na giden asfalt yolun 3. kilometresinden sola dönerek, yaklaşık 6 kilometre gittikten sonra ulaşılıyor. Mihrabad Mesire Yeri’ne Anadolu yakasında sahilden Kanlıca yönünü takip ederek veya TEM bağlantı yolu Kavacık Tekke mevkisinden ulaşılabiliyor. Büyükada ya da diğer adalarda seçenekler arasında Beylikdüzü çamlık alanları piknik için oldukça güzel. Ayrıca keneye karşı ilaçlanan alanlar : İSTANBUL’DA İLAÇLAMA YAPILAN ALANLAR İstanbul Büyükşehir Belediyesince Avrupa yakasında ilaçlama çalışması yapılan mesire yerleri şunlar: “Ayvat Mesire Yeri, Azizpaşa Mesire Yeri, Bahçeköy Fidanlığı, Belgrad Ormanları-Bentler, Belgrad Ormanları-F.Rıfkı Atay, Belgrad Ormanları-Neşet Suyu, Binbaşı Mesire Yeri, Çatalca-M. Çakmak Mesire Yeri, Çilingoz Mesire Yeri, Fatih Çeşmesi Mesire Yeri, Fatih Çocuk Ormanı Parkorman, Fatih Ormanı Mesire Yeri, Gazi Mahallesi Mesire Yeri Göktürk Fidanlığı, Göktürk Göleti Mesire Yeri, Irmak Mesire Yeri, İmrahor Mesire Yeri, İnceğiz Mesire Yeri, Kirazlıbent Mesire Yeri, Kömürcü Bendi Mesire Yeri, Kurt Kemeri Mesire Yeri, Marmaracık Mesire Yeri, Mehmet Akif Ersoy Mesire Yeri, Şamlar Mesire Yeri, Tayakadın Mesire Yeri, Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Bağcılar Piknik Alanı, Maçka Parkı, Yıldız Parkı, Emirgan Parkı, Florya Ormanları, Eyüp Tekkeli Parkı, Eyüp Osmanlı Parkı, Eyüp Çobançeşme Parkı, Avcılar Sahili, Şeyh Şamil Parkı, Bolluca Koruluğu, Bolluca Mesire Yeri ve Kent Ormanı Parkı.” -
Elhamdulillah Tabiki böylesi olursa ülkemiz için daha hayırlı olup islamın askerimizin en üst düzey komutanında dahi şekil bulmasından mütevelli, hepimiz berhudar oluruz, ayrıca böyle bir genelkurmay başkanının ülkesinde bulunan ümmeti muhammet yekten cennet ehli olacaktır, zira cumhurbaşkanımız namazında niyazında bir zat-ı muhterem değil mi? Türbansa mümin kadın için yegane ehli din göstergesi olup başımızdaki saçları her türlü haşerattan ve erkek gözünden sakınaraktan ehemmiyetle namus göstergesi olmaktadır... Keza, din denilen şey kadınlar için başörtüsü erkekler için rakı sofrasından uzak durmakla olan birşeydir, ayrıca sakal, cübbe, takke, tesbih, teravih, zikir yaparsalar mübarekliğinde ötesine geçilecektir... Huzurunuzdan çekilirken ehlen ve sehlen saygılar sunsam günaha girermiyim Zira namahrem olabilir
-
Vakit Gazetesi yazarları kendilerini nerede görüyorlar? Okuyucuları kendilerini nerede görüyor? Allah Kuran'da diyor ki, "Allah'ı bırakıp insanları veli ediniyorlar" İşte bunlar o zihniyetteler, Fehtullah Gülen'in gözüne girip onun hizmetinde bulunmanın Allah'a hizmet olduğunu sanıyor/sandırıyorlar... Veya başka ruhbanlık sıfatı yükledikleri kişileri bir öteki dünya rehberi görüyorlar/gösteriyorlar... Allah'a gerçek anlamda inanan ve Allah'a eş koşmaktan korkanlar, Allahlığa soyunurlar mı? Onun adına hüküm verebilirler mi? Bu kendilerini başka bir yerde görmenin "ruh biliminde" adı nedir merak ediyorum... İslam dinini hoca efendilerinin fetvaları ile yorumlayıp ardından Allah'ın dinini sahiplendiklerini sanıp, göya onun dinini hakim kılmaya yemin edenlerin asıl hizmet ettikleri şey nedir? Aslında en çok merak ettiğim şey Vakit Gazetesi yazarı ve okurları için Allah neyin ifadesidir?
-
BİTANECİK KANKİMİN gece_yağmuru'nun DOĞUM GÜNÜ...
sardunyam şurada cevap verdi: MINEU başlık Doğum Günü Kutla
Bugün 27 Mayıs ve tam zamanında doğum gününü kutluyor olmaktan dolayı çok mutluyum GeceYağmurum Nice mutlu yıllara ve şanslı yeni yaşlara girmeni diliyorum... Seni seviyorum... -
biliyorum bidenem maket işlerine başladım zaten fakat insanın kendine söyleyecekleri aslında hiç bitmiyor, bir tekrar gerekiyor bazı şeyleri aklımıza iyice yerleştirmek için...
-
SGK (sosyal güvencesi olanlar) hangi hastalıklar için para ödemezler?
sardunyam şurada bir başlık gönderdi: Sağlık (Genel)
ÖZEL HASTANELERE KİMLER PARA VERMEMELİDİR? Rıza Zelyut Buradan; öncelikle kanser hastalarını uyarıyorum: Sakın ola ki bundan sonra gittiğiniz özel hastanelerde muayene parası, kan tahlili parası, film parası gibi adlar altında para vermeyin. Çünkü bu tahliller, filmler, doktor muayenelerinin tümü bedavadır. Tekrar ediyorum: Bedava tedavi sadece devlet hastaneleri için geçerli değildir. Özel sağlık kuruluşları da artık para alamazlar. Bizzat yaşadığım bir olayı anlatayım: Bir okurum arayarak dedi ki: 'Eşim meme kanseri tedavisi görüyor. İstanbul'daki ..... isimli hastaneye kontrole götürdük. Çünkü; onkoloğu (kanser doktoru) orada çalışmaya başlamıştı. Burada onkologa muayene oldu ve doktorunun istediği kan tahlillerini bu hastanede yaptırdı: Filmler de orada çakildi. Bu hastane bizden üçte bir oranında dediği 760 YTL para aldı. Halbuki televizyonlarda yer alan haberlerde kanser tedavisinin artık özel hastanelerde de bedava olduğu duyurulmuştu. Bu durumda bize yardımcı olur musunuz?' SAĞLIK BAKANLIĞI'NA TEŞEKKÜRLER Bu şikayeti doğrudan doğruya Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ'a ilettim. Sayın Bakan; hem şaşırdı, hem de üzüldü. Dedi ki: 'Rıza Bey; 1 Ekim 2008 tarihinden itibaren hiçbir özel hastane, artık kanser tedavisi gören hastalardan para alamaz. Bu konuyu Başbakanımız özellikle takip ediyor ve çok hassas. Sözünü ettiğiniz hasta, faturaları bize yollasın. Ben hemen emir veriyorum. O hastane hakkında soruşturma açtıracağım ve alınan paraları da hasta sahibine geri verdireceğim.' Gerçekten de iki gün içinde o ünlü hastane; hastadan aldığı parayı iade etmek zorunda kaldı. Hastaların veya hasta yakınlarının şunu da bilmesi gerekiyor. Bu hastalıkların muayenesi de bedavadır. Yani; hastalar, doktor ücreti de ödemeyecektir. Yukarıda dile getirdiğim şikayette; onkolog (kanser doktoru) tarafından yapılan muayene; hastane tarafından 'diyabet muayenesi' gibi gösterilerek 350 YTL alınmıştı. Hastane; bu parayı da geri vermek zorunda kaldı. Sanıyorum ki artık İl Sağlık Müdürlükleri hastaneleri daha ciddi biçimde kontrol edeceklerdir. Çünkü özel hastaneler; Bakanlığın aldığı son bedava tedavi kararının kendilerine gelmediğini ileri sürerek hastaları soymaya devam ediyorlar. Buradan Sağlık Bakanı Akdağ'a hastalar adına teşekkür ediyorum. Çünkü; özel hastaneleri daha sıkı kontrol ettireceği sözünü de vermiştir. HANGİ HASTALIKLAR BEDAVA TEDAVİ EDİLİYOR Sadece kanser hastaları değil; vatandaşın altından kalkamayacağı kadar masraflı olan diğer tedaviler de artüık ücretsiz. Ücretsiz tedavi konusunda Sağlık Bakanlığı'ndan bize verilen bilgi şöyle: 'Sayın Zelyut Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa istinaden çıkarılan ve 1 /Ekim/ 2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren en önemli hükümlerden birisi de genel sağlık sigortalısı hastalardan acil ve ciddi sağlık tehtidinin bulunduğu durumlar için sosyal güvenlik kurumu ile sözleşmeli özel sağlık hizmet sunucuları tarafından ilave ücret talep edilmemesidir. Bu durum acil haller için sosyal güvelik kurumuyla sözleşme yapmamış özel sağlık kuruluşları için de geçerlidir. Zaten kamu hastanelerince eskiden olduğu gibi herhangi bir ilave ücret alınmamaktadır. 1/Ekim/2008 tarihinden önce özel sağlık hizmet sunucuları diledikleri kadar ilave ücret alabilmekteydiler. Aşağıda yer alan liste ilave ücret alınamayacak ciddi sağlık tehditlerinin bulunduğu durumlardır. 1) Acil servislerde sunulan sağlık hizmetleri ile acil haller nedeniyle sunulan sağlık hizmetleri, 2) Yoğun bakım hizmetleri, 3) Yanık tedavisi hizmetleri, 4) Kanser tedavisi (radyoterapi, kemoterapi, radyo izotop tedavileri), 5) Yenidoğana verilen sağlık hizmetleri, 6) Organ, doku ve hücre nakilleri, 7) Doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri, 8) Diyaliz tedavileri, 9) Kardiyovasküler cerrahi işlemleri NE YAPACAKSINIZ? Görüldüğü gibi acil servislerde, yoğun bakımda, yanık tedavisinde; kanser tedavisinde, yenidoğanda verilen doğum hizmetlerinde ve doğum anomalilerindeki cerrahi işlemlerde, organ ve doku nakillerinde, diyalizde ve kardiyovasküler cerrahi uygulamalarında vatandaş artık özel hastanelere fark vermeyecektir. Eğer sizden bu hastalıkların teşhisi ve tedavisi için para alınmış ise; makbuzunuzla birlikte şikayetçi olacaksınız. Şikayetinizi de bir dilekçe ile Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğü'ne yapacaksınız. Sağlık Bakanlığı diyor ki: 'Sağlık Uygulama Tebliğdeki hükme rağmen ilave ücret alınması durumunda Sosyal Güvenklik Kurumu'nca özel sağlık kuruluşuna sözleşme iptali ve para cezaları uygulanacaktır. Sözleşmeye aykırı durumun tespiti açısından, vatandaşımız kendi adına sosyal güvenlik kurumunca özel sağlık kuruşuşlarına ödenen bedellerin dışında her ne ad altında olursa olsun kendi cebinden bir ödeme yapması durumunda, bu ödeme için faturasını detayları ile talep etmelidir. Ayrıca sözleşmeye aykırı durumların tespiti açısından Sosya Güvenlik Kurumunca gerekli denetimler kuşkusuz sürekli yapılacaktır.' Bu mesaj ve onunla iletilen tum ekler gonderildigi kisi ya da kuruma ozel, gizlilik yukumlulugu tasiyor olabilir. Bu mesaj, hicbir sekilde, herhangi bir amac icin cogaltilamaz, yayinlanamaz ve para karsiligi satilamaz; mesajin yetkili alicisi veya alicisina iletmekten sorumlu kisi degilseniz, mesaj icerigini ya da eklerini kopyalamayiniz, yayinlamayiniz, baska kisilere yonlendirmeyiniz ve mesaji gonderen kisiyi derhal uyararak bu mesaji siliniz. Bu mesajin bilinen viruslere karsi kontrolleri yapilmistir. ISTANBUL UNIVERSITESI -http://www.istanbul.edu.tr/- -
Bakarsın o günler gelir!
-
Bir kısım malum cemaatlerin kandırıp okuttuğu çocukları sonra kendilerine hizmet etmeleri için kullananlar gibi yapmadığı için, daima karalanmak istendi... Burs verdiği öğrencilerin herşeyden önce "bağımsız birey ve özgür düşünen insanlar" olmaları için çok büyük çabalar harcadı Türkan Hoca, Kardelenlerin annesi, ölüm döşeğinde bile aklında okutulacak çocuklar ve bağımsız Türkiye vardı... Bu ülkede birileri baş tacı edilir, birileri karalanır! Kimler karalanır, kimler baş tacı edilir onları bir kısım medya kuruluşu belirler, kendilerince tehtid unsuru olarak gördükleri kişileri manşetlerinden vererek hedef gösterirler bunların hepsi birbirine bağımlı kişiliklerin oluşturduğu cemaatlerdir... Türkan Saylan bağımsız, kültürlü, zeki, paylaşımcı, fedakar, eğitimli, modern Türk kadını için semboldür, bu ülke için yaptıklarının karşılığını ona son günlerinde iftiralarla ve ithamlarla acılarını ikiye katlatarak ödettiler! Tek suçu Atatürkçü Türk Aydını olmaktı... Fakat hür nesiller onu asla unutmayacaklar, daima kalplerimizde saygı ve sevgi ile anımsayacağız ve onu kendimize rehber edineceğiz... Türkan Saylan'a Allah'tan rahmet diliyorum, ulusumuzun ve Kardelenlerin başı sağolsun, mekanı cennet olsun ve kabri nur dolsun... Yapmış oldukları için Allah kendisinden razı olsun...
-
Katılıyorum, devlet din işlerinden elini eteğini çeksin! Dinide özgürleştirsin! İnsanlarıda! Ve kesinlikle Kuran Arab emevi yorumlarından kurtarılarak yeniden Türk İslam anlayışı bu topraklara hakim olsun, Kuran aklı selim ve çağdaş ve herhangi bir tarikatten bağımsız alimlerce bir kurul oluşturularak yeniden tercüme edilsin! Tarikatler ve dergahlar kapatılsın, İslamcıların elindeki çocukların eğitim gördüğü Işık evleri, dershaneler, yatılı okullar, Kuran Kursları denetlensin gerekirse buralara devlet tarafından el konulsun... Dinlerin siyasallaşmaması için bütün insanlar birlikte olmalı ve dünya üzerinden bu din hegamonyası kaldırılmalı... (dinleri insanlar ve toplumlar arasında baskı unsuru olarak kullanan, her türlü kuruluş ve kurum emperyalizmin *******)
-
olduğu gibi kabul edersen sana sunulanları hayat güllük, aşk gülistanlık, dünya halleri doğuştan kusurluysan eğer, bir türlü oturmuyorsa yerine taşlar ağırıyorsa başın fedakarlığının sınırı yok sanıyorsan tükenmeyecek gibi geliyorsa sabrın olmalı diyorsan, daha iyisi daha güzeli ortalama olamıyorsan eğer uçlarını seviyorsan duyguların bıçak sırtında, çıplak ayaklarınla dişlerini sıkıp, geçmesini istiyorsan zamanın her defasında duvarlara toslayıp açılan dil yaralarını, onarmak için saklanıyor musun? bedeninin dengesi bozulup travmalarında kimselere görünmüyorsun derken susmayı öğreniyorsun fakat susmalarında başka verdiğinde alırlar, kıra kıra elleri göklere uzanan dallar gövdesi dünyanın merkezinde çakılı bir ağaç gibi, karşılıksız meyvelerin kendini koşulsuz sunuyorsun yaralarının üstüne dövmeler yaptırıp mağrur ve dik duruyorsun bağırsam dağları titretirim sandığı nefesi artık kendine yetmez oluyor gözlerini yumuyor içinden bir şarkı mırıldanıyor çağırışları duymuyorsun belki bir dostun eli omuzunda yol gösterip der, gösterir sana yapman gerekeni eline verdikleri neşteri "deşmek içinde irin tutmuş nefreti" senin dokundur yine seni iyileştiren tutmayacaktır bir başkasıyla hücrelerin benzer yaralar açılmış olsada vücutlarında yaralara kabuk bağlayan kendi tenindir, bir mayıs sabahı gelir çatarda pencereni açık tutarsan baharı koklar yeşerirsin yeniden kolların göklere uzanır köklerin dünyanın merkezinde
-
aklın sınırlarında
sardunyam şurada yorum gönderdi sardunyam'nın blog başlığı içinde sardunyam's Blog
yirim seni -
Yunus ne güzel der; malda yalan mülkte yalan var birazda sen oyalan... para, araç olmaktan çıkıp amaç olduğunda şarlatanların mezun olacakları yeni akademiler açılmaktadır...
-
söylenmek kolay değiştirmek zor, değiştirmek istemek daha zor bidenem... yakındıklarına tapınmak düşüncesi bana yalan geliyor, fakat dikkat ediyorsan genelde insanların fikirleri ile zikirleri birbiri ile örtüşür... yani herkes altına imza atacağı yazıda yazanları düşünecek zamanı kendine yaratmaz, kaldı ki değiştirmeye kalksınlar... insanlar çok meşgul, bütün meselede bu... herkesin yapacak daha önemli işleri var... içimden geldi sarılam bideneme