diloş

Hanımlar..biliyorum karabataktan beterim..ama elden ne gelir..?şimdi sizi özlediğimi söyleyip yeniden çıkmak zorundayım..elimde olmayan nedenlerden ötürü..sizi sevdiğimi sakın unutmayın..belki herşey değişir ama bu değişmez..

Güzel kelebek..bir yıl daha büyüdün öyle mi..? hayat dilediğin herşeyi çıkarsın karşına..mutlu ol canım..

Sanırım o an "şu an.." İkimizde burdayız..nasıl da bozduk şu zaman denen illetin kötü oyununu..ya da herneyse işte.. Bak bende ne dinliyorum şimdi..bilmem kaçıncı defa.. Bebeğim, hoşgeldin dünyaya Sefalar getirdin Halan kurban olsun sana Bebeğim, dörtbuçuk yıl önce ağabeyin geldiğinde Yine hüzün basmıştı böyle bana Sevincin alına moruna Uzanıp yüzümü sürdüm Körpe bir pembenin Ak memeden hayatı emen iştahına Sonra üzüldüm düşününce Dikensiz bir hayat olmaz ki Bebeğim, oğlum doğduğunda Ben de çocuktum henüz Biz beraber büyüdük aslında Ne kadar neşeli bir kızdım Yıkılmamıştı dünya daha başıma Ki çok da yalnızdım Zordan geçtik, kordan geçtik Ana-oğul ve diğer çocuklarım Doğurduklarım doğurmadıklarım Yaşadık hevesle değer vererek Ümitsiz de yaşanmaz ki Bebeğim, işte hepsi bu kadar Deniz yıldızı'nın hikayesidir hayat Ne kadar kurtarırsan kar, kurtarırsan kar Bebeğim, işte hepsi bu kadar Deniz yıldızının hikayesidir hayat Kaç hayat kurtarırsan kar Kaç hayat kurtarırsan kar

Şu güzelliğe bak..sen ve mısralar nasılda yakışıyorsunuz birbirinize..duygulu şairem.. Sonbahar denince iklimim değişiyor..hemen sonbahar oluveriyorum..etrafımdaki renkler sararıyor..fona içli bir melodi yerleşiyor..derinden bir rüzgar başlıyor sonra..savruluyorum.. Mevsimlerden sonbahardayım Artık çok geç yağmurlardayım Ben vazgeçtim yalnızlardayım Seni affedemem.. Buda Erhan Güleryüz'ün mısraları..sanki sonbahar üstüne yazılmış herşey daha bir güzel..

ağlamayacak..

Bir şarkıda şöyle diyordu.. Niye böyle geç kaldın Niye böyle geç kaldın Niye böyle..? Bir diğerindede şöyle diyordu..; Geçte olsa sonunda döndün ya.. Yeni görüntümü beğendin demek..içimde sonbahar..dışımda sonbahar.. Bende seni seviyorum..kızım dur ağlıycam galiba..

Bayıldım yav Sevgili Rua'nın yorumlarını okurken .. olay erkek gözüyle ancak bu kadar güzel ve yalın anlatılabilirdi..evet,erkeğin bakış açısı gerçektende budur.. Erkek kısmının inanılmaz basit bir şifresi vardır..düşündükleri konular üçü bilemedin beşi geçmez..konular zaman zaman önceliklerine göre kendi aralarında yer değiştirebilirler o kadar..inceleyelim..; -Yemek.. -Seks -Futbol.. Beş dedim ama dört ve beşi bulamadım yahu.. Şimdi.. dağarcıklarında sadece bu maddelerle ilgili kelimeler barındıran bir adamla neyi ne kadar paylaşabileceğinize kalıyor mesele..elbette küresel ısınma ve beyaz kutup ayıları da dahil olmak üzere hemen hiçbir konuya eğilim göstermeyen adam cicim aylarında sizi dinliyor hatta ilgileniyormuş rolü yapacaktır..ilerleyen zamanlarda ise takke düşüp kel görününce hatun kişi başını ellerinin arasına alıp düşünmeye başlar..aynı dakikalarda erkek kişide aynı pozisyonda düşünür konumdadır..ama neyi..?akşam ki maçın muhtemel skorunu ya da etli kuru fasulyenin ne muhterem bir yemek olduğunu.. oysa yüzündeki ciddiyete bakarsanız memleketi kurtaracak bir formül bulduğuna nerdeyse şüpheniz kalmaz.. Sonuç olarak çok ama çook farklı olduklarını anlayan akıllı kadına düşen şey,erkek kişiyle ancak belli başlı şeyleri konuşabileceğini anlamaktır..konu maddeleri için az yukarıya bakınız.. Akıllı erkek ise şayet karşısında böyle akıllı bir hatun yoksa durumu kurtarmak adına söylediklerini dinliyor gibi yapıp kuru fasulye düşünmeye devam etmelidir.. ancak yine tecrübeyle sabittir ki erkek nesli aynı anda iki işi birden yapamaz.. kanımca bütün sıkıntı buradan doğmaktadır..

Artık modern tıp pek çok sorunu çözümlüyor Mimoza..takat sorunu da dahil.. Herkes aynı şartlarda yaşamadığı gibi aynı şartlarda da yaşlanmıyor muhakkak..ama genel eğilim aynıdır.. di mi..

Dün gece saat 01.00 civarında bitti film..ondan sonra da uyuyamadım..gözümü her kapattığımda Ramon'u ve soluk soluğa uçtuğu tepeleri ve ulaştığı denizi gördüm..neden ölmek istiyorsun diye soran Julia'ya verdiği yanıt sonra; -Üç adım ötemdesin..üç adım dediğin nedir ki..ama benim için imkansız bir sonsuzluk..işte bunun için ölmek istiyorum.. Ve filmi izlememe sebep olan cümlesi..; -Julia;Neden hep gülümsüyorsun Ramon..? -Ramon; Eğer çaresizsen ve yaşamın birilerine bağlıysa gülümseyerek ağlamayı öğreniyorsun..

Erkek türü asla büyümüyor Mimoza..hatta yaşlandıkça daha da çocuklaşıyor..sebep bu olmasa gerek.. n) Viagra'ya zam geldi. m) Yediği tekmeyle eve kadar savruluyor. Bende bu iki şık üstünde duruyorum Sevgili Sayman.. Evet bu da oldukça iddialı bir madde Canımıncanı ..şaşakalıyor insan..sanki hepsi olabilir.. kendisininde belirttiği gibi (o) şıkkı dışında tabii..

Duruma göre değişir.. Gamsızsın..

masmavi bir gökyüzü.. Jöncüm beni görünce aklına "kuymak" gelmesinin nedeni nedir acaba..?

Öyle veya böyle insanları korkunç şekilde çirkinleştiren birşey para..Ona ulaşmak isteyeni farklı bir biçimde,ulaşmışı da çok farklı biçimde çirkinleştiriyor..sevmiyorum bu yüzden.. Yukarıda bir yerlerde Sevgili Tengeriin'in yazdığı iletiyi okudum..parayla "sevgi"yi satın alamazsın Tengeriin..evet,paranın aldığı çok şey vardır..madde olarak herşey..bahsi geçen arkadaşının da sevdiği şey aslında o madde işte..o insan değil..