Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

sardunyam

Φ Süper Üye
  • İçerik Sayısı

    10.566
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    3

sardunyam tarafından postalanan herşey

  1. sardunyam

    Ne desem?

    Aylardan Kasım... Kasımpatı kokarken sokaklar, önünden geçtiğim her ağaç dökülen yapraklarıyla selamlarken beni ve birlikte gezindiğim sonbaharı... İçime anlatılmaz duygular çörekleniyor. Adına ne hüzün diyebilirim bunun, ne sevinç... Öyle karmaşık, öyle içsel... Biraz ağlamaklı, biraz hayranlıkla bakıyorum sarıya çalan doğaya... Öylesi sana ait hissederken kendimi, senden koparılıp atılmış bir yaprak gibiyim şimdi... İçim parçalanıyor... Dudaklarımdan çıkmak için sıraya giriyor kelimeler ve hepsi birden üşüşünce hiçbiri çıkamaz oluyor biranda... düğümlenip kalıyorum işte böyle, ne desem, ne söylesem ya da neyi tutsam içimde bilemeden sürükleniyorum sel suyuna kapılmış kuru bir dal gibi... İçimde koşup gelmek duygusu var sana doğru... Bir daha senden kopmamacasına... Şimdi seni düşlerken sanal kuramlar sürdürüyorum yeni çiftlik evimde... Hayal ne vazgeçilmez bir duygu... Ne denli iyi edici kalpleri... Ve şimdi farkettim ki hala üç nokta koyuyorum yazdıklarıma ve sana... Bitmesin, bitemesin ve sürekli akıp gitsin ister gibi... Nerden kalmıştık, ne demiştik en son, çare neydi bu yarayı iyi etmeye hatırlıyor musun? Kutuplardan, ekvatora doğru kah eriyen, kah kaynayan, kah sel olup akan sular gibi öncesi sezilmiş fakat önlem alınamamış doğal afetler gibiyim... (Kedim ve ben...) Kuruyan bahçelere dökülecek bir damla su kalmadığında genetiğimizle oynayıp bizi garip organizmalara dönüştürdüklerinde, birde ateşli hastalıklarımızı aşı ile iyi edeceklerini vaadedip sürüye kattıklarında saat kıyamete mi denk gelir? Demiştim sana aklımda tonlarca düşünce, ağzımın içinde kalabalık kelimeler çıkmak için acele etmekteler... O sebeptir ki işte böyle saçma cümleler kurup anlaşılmaz olabilmekteyim... Son zamanlarda ya hiç yağmıyor yağmur ya da birden boşaltıyor bütün enerjisini üstümüze... Bir şey söylemek ister gibi, çığlık atar gibi, korkar gibi, gelecekten, gelemeyeceğimizden... Milyonlarca insanı korkuyla sindirmeyi başardılar engerekler. Oysa Ataol Behramoğlu ne demişti bir şiirinde... TEK BAŞINALIK Ben tek başına ne yapabilirim Diye düşündü biri Ve hiçbirşey yapmamaya karar verdi Ben tek başına ne yapabilirim Diye düşündü bir öteki Ve yalnızlığının kuytuluğuna çekildi Ben tek başına ne yapabilirim Diye düşündü bir üçüncü Ve tek başına düşünmeyi sürdürdü Ben tek başına ne yapabilirim Diye düşündü yüzbinler Ve tek başınalıklarını sürdürdüler Ben tek başına ne yapabilirim Diye düşündü milyonlar Milyonlarcaydılar Ve tek başınaydılar Bu arada birileri Onlar adına Karar vermekteydi Tek başına olduklarını sananlar Topluca ortadan kaldırıldılar... İşte tamda böyle sen orada ben burada tek başına... Ve tek başımıza ortadan kaldırılacağımız günü beklemekteyiz... Ne desem? sardunyam
  2. seni seviyorum canım kardeşim iyiki doğdun, anan seni iyiki doğurmuş
  3. Mustafa Kemal’i düşünüyorum ; Yeleleri alevden al bir ata binmiş Aşıyor yüce dağları, engin denizleri. Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda, Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri. Mustafa Kemal’i düşünüyorum ; Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında Destanlar yaratıyor cihanın görmediği, Arkasından dağ dağ ordu...lar geliyor, Her askeri Mustafa Kemal gibi. Mustafa Kemal’i düşünüyorum ; Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel. Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere, Al bir ata binmiş yalın kılıç Koşuyor zaferden zafere... Mustafa Kemal’i düşünüyorum ; Ölmemiş bir kasım sabahı ! Yine bizimle beraber her yerde, Yaşıyor dört köşesinde vatanın. Yaşıyor damar damar yüreklerde. Mustafa Kemal’i düşünüyorum ; Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda, Mavi gözleri ışıl ışıl görüyorum. Uykularıma giriyor her gece. Ellerinden öpüyorum. Ümit Yaşar OĞUZCAN
  4. Amerikayı yeniden keşfe gerek yoksa neden temel ve somut doğruları kendi kişisel fikirlerinizle değiştirmek istiyorsunuz? Söylemleriniz tamamen ideolojik ve kişisel fikir oysa Tengerin arkadaşımız size gerçek ve somut bilgileri anlatmaya çalışıyor... Devrim ve devrimci nedir bana bir izah edermisiniz? CHE'yi devrimci olarak anıp M. KEMAL ATATÜRK'ü görmezden gelenlerin esasen çok daha ırkçı ve faşizan duygular içerisinde olduklarını düşünüyorum ve görüyorum... Eğer Mustafa Kemal Türk değil de Güney Amerikalı olsaydı o zaman daha mı çok saygı duyarlardı? Ulusalcılık milletleşmiş uluslaşmış kitlelerin kendi varlıklarını, kültürlerini, topraklarını ve sahipp oldukları ortak değerleri korumak, savunmak ve geliştirmek anlamına gelir... Akepe'nin ve benzer zihniyetlerin ulusalcılığa farklı anlamlar yüklemeleri bunu DEĞİŞTİRMEZ... Türk Milleti de Kürt milletide ortak değerlere ve ortak kültürlere sahiptir... ayrıca bu topraklarda Türkler ve Kürtler yaşar gibi bir anlam ortaya çıkıyor buda son derece tehlikeli... İşte asıl faşizm ve gerçek ırkçılık insanları çeşitli katagorilere ayıran bu kişilerdir... Atatürk bütün bunları gördüğü için daha önceleri kendilerine OSMANLI diyen kitleden Türk Milleti var etmiştir...
  5. Dünyada hür ve bağımsız olan kimse yoktur... En esir olanlarsa hür olduklarını sananlardır... Yüzyılımızın en kanayan yarası küreselleşme adı altında halklara empoze edilen fikirler... Kim iddia edebilir, bu dünyada insanlar arasında eşitlik vardır diye... İnsanlar arasında eşitlik yoktur, halkları birbirine düşüren, kendileri tek güç olabilmek adına birleşerek BİRLİKLER (BM,AB, ABD, G8,NATO gibi) kurmasına karşın esasında diğerlerini bölmek, parçalamak, ufalamak ve yutmak için mücadele edenlerdir esas karşı duruş sergilenmesi gerekenler... Ve asıl özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi böyle verilir, kendi halkına ve kendinden olana karşı değil halkını esir edene karşı durduğun sürece direnişçisindir... Dil, din, renk, ırk ayırtetmeksizin... Ulusal gücünü koruduğun sürece emperyalizmle mücadele edilebilir yoksa herkes dili, dini, rengi, ırkı farklı olmasına rağmen birleşirken, bizi ayırmaya çalışmalarındaki niyeti görmediğimiz sürece kendimizi kandırmış oluyoruz, hukukta onların egemenliğinde olduğu için Türkiye'de adalet ve hukuktan söz etmek mümkün değildir... Ne hukuk ve adalet Türkiye'de sömürü ve işgal var, hukuk ne gezer?
  6. muazzezde kim ola ki hemşom

  7. Kafamıza uygun bir huni temin ederekten ekonomiye bir katkıda da siz bulunun...
  8. herşeyden önce normal mevsim gribi domuz gribinin 2 katına yakın ölüme neden oluyor ve ayrıca hastalıktan önce aşısının üretildiği yeni bir çağda yaşıyoruz orası ayrı bir komedi... insanlara korku empoze ediliyor, gündem hastlalık korkusu abartılarak rayından saptırılıyor, dikkatler başka yönlere çekiliyor, açılım palavrası ve pkklı teröristlerin affı halka yutturulurken aynı zamanda sindirmesi içinde korku pompalanıyor... hastalıklar elbette ciddiye alınmalı, elbette hijyen çok önemli, okulların, otobüslerin, kamu binalarının heryerin temiz olması zaten olması gereken, ama ya bu abartılı korku ve aşı polemiği neyin nesi? bu işin içinde başka işler olması muhtemel... tıpkı kuş gribinden sonra para kazanan yumurta firmaları ve unakıanlar gibi aşı ile para kaldıran akdağ gribine yakalanmakta olası...!!! ayrıca kene ve kuş gribine karşı aşı üretemeyenler domuz gribinde hemen seri üretime geçtiler ve yeterince denenmeden aşısı yapılması konusunda yetkililer kararlı... fakat ABD başkanı kızlarına aşı yaptırmıyor, TBMM'de bakanlar ailelerine aşı yaptırmıyor!!! ekonomik kriz bahane aşı şahane, her kriz birilerini zengin eder teorisi gerçek oluyor... pkklı teröristlerin affedilmesi ve şehit kemiklerinin sızlatılmasıda cabası...
  9. alın VERİN ekonomiye can VERİN... bakınız cümlesinde bile bir alıp iki vermemiz isteniyor
  10. tüyap kitap fuarında cumhuriyet kitapları standında görevliyim ve en çok sattığımız kitaplardan biride "tehlikeli cehalet" kitabı... okuyucuların çoğu bilinçli insanlar zaten bu kitabı okuduktan sonra daha da bilinçlendikleri kesin... birde server tanilli'nin uygarlık tarihi adlı kitabını ve din ve politikayı tavsiye ediyorum...
  11. oy muazzez muazzez ne olur duy beniiii.. muazzez hepimizi ziyaret etmiş. bizi terketme muazzezzz

  12. hala dünyada mıyız
  13. kimiO Ben de seniiiiiiiiiiiiiiiii canımsın
  14. sardunyam

    Karizmatik

    essah mı la bu :=)
  15. Günümüz dünyası liderleri ve siyasi partileri genelde birbirine benziyor... Hemen hepsi halkını aldatıyor... Çoğu dünyayı yöneten şirketlere çalışıyor... Dünya ortak bir siyasi hareket yürütüyor... Bunun gereği olarak dini, ırkı, etnik özelliği falan kullanıyor... Geçmişte de böyleydi belki ama yozlaşan dünya kültürü artık kaliteli ve idealist bir siyasetçi yetiştirmiyor... Kültürler birbirine benzeşirken, Mc Donalts yaşam tarzı heryere hakim oluyor... Tüketen fakat üretmeyen insanlar yarattı bu düzen... Vergi ödeyen fakat karşılığını alamayan, borçla doğup borçla ölen dünya halklarının bunları düşünüp uyanmaması için ırkçı, etnikçi, dinci çatışmalar hiç bitmemeli... İşte bu yüzden "Yurtta sulh, dünyada sulh" diyen liderler gelmiyor, halkların haklarını gözetenler yerine halkları uyutanlar lider oluyor... Sömürünün sınırı yoktur bu yüzden, bazen bir başörtüsü, bazen dil, bazen ten rengi, bazen soykırım hikayesi olur gider... Fakat genel anlamda sorgulanamaz, sorgulatma ihtimali olanlarsa ortadan kaldırılırlar... Oysa dünyada iki türlü insan vardır, biri yer, diğeri yenilir... Biri soyar diğeri soyulur, biri kandırır, diğeri kandırılır... Özetle ezenler lider, ezilenler halk olur... Bizede gökten genelde başka şeyler düşer...
  16. Ben de ileride Can Dündar'ın tekne gezisinde sevgilisi ile öpüşürken ki halinden başlayan ve derinlemesine ilerleyen bir belgesel film çekmeyi düşünüyorum... :=) Korkularını, duygusallığını, yalnızlığını, aldanışlarını, aldatışlarını, kaç gece yalnız kaç gece kalabalık uyuyuşlarını falan merak ediyorum... Özel hayat demesin kimse ben onun özelini görme ihtimalini sevdim...
  17. R.T.Erdoğan, Deniz Baykal'ın, kamera önünde konuşalım teklifini yine reddetti... Sizce neden? Açılımı, Baykal'a kapalı kapılar ardında anlatmak istiyor... Neden? Kamera olmadan konuşulanlar sonradan hiç konuşulmayanlarla değiştirilebilir mi? Başbakan, Deniz Baykalla kamera önünde tartışmaktan veya konuşmaktan neden korkuyor? Bir başbakan düşünün ki, sözleri ve söyleme ihtimali taşıdıkları şeyler halkının büyük bir çoğunluğu inanmıyor olsun, sözüne güvenilmez bir başbakan düşünün... O kişi ancak bu zamanda bu topraklarda başbakan olabilirdi... Oldu... Abdullah Gül'e gelirsek, yüzünde hangi ortama girerse girsin hep aynı sırıtma ifadesi bulunan, (cenaze-düğün farketmeden) hep aynı ses tonlaması ile konuşan, daima sempatik görünmeye çalışan, hiç hiddetlenmeyen, hiç duygulanmayan, hiç göz yaşı görülmemiş biri... Ne kadar garip değil mi? Yani insanların duyguları vardır ve o duygularla yaşarlar... Öfke, nefret, gözyaşı, sevgi göstergeleri, merhamet...v.s. bunlar her insanda az veya çok bulunur... Abdullah Gül, nasıl bir şartlanmışlık halindedirde duyguları alınmış gibi her yerde aynı yüz ifadesi ve aynı ses tonuyla konuşur? Bu anlamda RTE çok daha samimi geliyor insana, adam en azından ağlayabiliyor, güle biliyor, sinirlenebiliyor... Yani en azından biyonikleşmemiş, bazı şeylere oda şartlanmış olsada en azından duyguları hala yaşıyor... :=) İlginç değil mi?
  18. birden bire ne değişti de Ermeniler iddialarından vazgeçtiler? Yoksa Türk halkına söylenemeyecek tavizler ve sözler mi verildi? Kokusu çıktığında iş işten geçmeyecek mi? Bakıyoruz, Amerika başta, Avrupa hemen arkasında bütün devlet adamları el ve söz birliği etmişler bu meseleyi (!) konuşuyor, alkışlıyor ve planlıyorlar... Peki ama neden? Ermeni meselesi ve Türkiye Dünyanın gündeminden bu anlamda neden düşmüyor? Mesela şuan Amerikan ve BM işgali altında bulunan topraklar veya İsrailin, işgalindeki Filistin toprakları, Ermenistan işgalinde ki Karabağ neden hiç konuşulmuyor? Bu dünya devletlerinin başkanları bu konuları neden konuşmuyorlar, bu konularda neden müzakereler yapılmıyor? Yoksa Sevr midir gerçekleşmekte olan? Azerbaycan bayraklarını yasaklayan, Azerileri aldatan zihniyet iyi niyetli midir?
  19. Endonezya'da felaketler bir yandan olurken bir yanda böyle güzellikler ortaya çıkması enteresan geldi bana... Demek ki cenneti görmek için önce cehennemi yaşamak lazım sözü gerçek... :=)
  20. Hocam karabataksınız :=)

    s.e.t.h yoktum gelemedim :=)

    ipek, saygılar benden gayet iyiyim ya sen?

  21. Günlerdir protokol konuşuluyor... Bu protokol neyin nesidir, neyin sözleşmesi imzalanmıştır, neden sessiz sedasız yapılmaktadır, Türk halkının bazı şeyleri öğrenmesinden mi korkulmaktadır? Çok tehlikeli sular bunlar adamı boğar mı boğar... Sevr'in ayak seslerini duyuyor musunuz? BOP eşbaşkanı R.T.Erdoğan, malum Amerikan politikası gereğince Ortadoğuda sınırları değişecek ülkeler arasında bulunan Türkiye'nin sınırlarını yeniden belirmekte midir? Ayrıca, bütün Avrupa ve Amerika'nın en önemli meselesi bu mudur? Amerika, neden kendi iç işleri ile ilgilenmemekte, Kızılderililer'den özür dileyip onların haklarını teslim etmişler midir? Ya zencilerden? Ya Hiroşima'dan? Onlarla protokoller imzalanmış mıdır? Ya Avrupa? Ermenistan halkı ve Türk halkı uyutuluyor, işin içinde başka iş var... Ve Ermenistan'da halk sokaklarda 1,500.000+1 pankartları ile dolaşıyor... Biz soykırımcı onlar soyu kırılan ve diğer yanda hala işgal altında bulunan ve ihanete uğrayan Azerbaycan! Anlaşılan, Ortadoğuda sınırlar böyle böyle değişiyor, halklar böylelikle karşı karşıya getiriliyor... Ve biz daha hala Kürt meselesi diye olmayan bir meseleyi konuşuyoruz... Realitede Kürt meselesi diye birşey yok arkadaşlar... Sadece mesele yaratmak isteyenler var!
  22. Özeleştiri denince, kişinin kendisinden başlaması gerekmiyor mu? Sayın diyarbakırlı? Kürt ve Türk farklı kutuplar mıdır, örneğin annesi Kürt ve babası Türk olan bir çocuk ne yapmalıdır?
  23. arkadaşım sardunyam nasılsın iyimisin saygılar

  24. Bahriye Üçok, Cumhuriyet şehitlerimizin ilk ve tek kadın şehididir... O'nun ve o gibilerin söylemleri daima birilerini rahatsız etmektedir... Çünkü o birilerinin oturdukları koltuklar yalanlara dayanmaktadır, doğrulara düşmanlıkları o yalanlarla ayakta/hayatta kalma çabalarındandır...
  25. BANU AVAR'IN "MUSTAFA" FİLMİ HAKKINDAKİ YORUMU Vamık Volkan'ın Mustafası! Her belgesel yönetmenini yansıtır. Bu belgesel de yönetmeninin ruhsal dünyasının pek karışık olduğunu belgeliyor. Kendi memleketinde nefret duyduğun bir liderin gölgesinde, sevmediğin bir halkın arasında, nerede duracağını bir türlü bilemeden yaşayıp gitmek zor olsa gerek.... Devamı Vamık Volkan ve Şerif Mardin'in düşünceleri doğrultusunda yapılan bu filmin gerçeklerin bu kadar dışında olması çok tabiidir. Küresel sermayenin usta psikolojik savaş operatörleri olan Mardin ve Volkan bu belgeselin görünmez yapımcılarıdır. Film Atatürk'e karşı batının asırlık nefretinin belgesidir. Dündar'ı anlamak için Vamık Volkan Ve Şerif Mardin gibi Amerika'nın psikolojik savaşçılarını ve Batının Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti nefretini anlamak gerekir. Eğer maddi olarak mümkün olabilirse bir gün 'Gazi Paşa' belgeseliyle 'Mustafa'ya cevap vereceğiz! (Banu Avar) Banu Avar Avrasya TV'de Sınırlar Arasında programının yapımcısı ve sunucusudur... Ve Avrasya TV şuan kapanma konumundadır... Malum iktidar muhalif tüm medyayı susturmak, sindirmek ve bütün yapıp edilenleri halktan gizlemek çabasındadır... Ve halk hala uyumaktadır... Bu gidişle uyandıracak kimsede kalmayacaktır... Banu Avar, 31 Ekim'de Beylikdüzü Tüyap'ta söyleşiye gelecek...
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.