R.T.Erdoğan, Deniz Baykal'ın, kamera önünde konuşalım teklifini yine reddetti... Sizce neden?
Açılımı, Baykal'a kapalı kapılar ardında anlatmak istiyor... Neden?
Kamera olmadan konuşulanlar sonradan hiç konuşulmayanlarla değiştirilebilir mi?
Başbakan, Deniz Baykalla kamera önünde tartışmaktan veya konuşmaktan neden korkuyor?
Bir başbakan düşünün ki, sözleri ve söyleme ihtimali taşıdıkları şeyler halkının büyük bir çoğunluğu inanmıyor olsun, sözüne güvenilmez bir başbakan düşünün... O kişi ancak bu zamanda bu topraklarda başbakan olabilirdi... Oldu...
Abdullah Gül'e gelirsek, yüzünde hangi ortama girerse girsin hep aynı sırıtma ifadesi bulunan, (cenaze-düğün farketmeden) hep aynı ses tonlaması ile konuşan, daima sempatik görünmeye çalışan, hiç hiddetlenmeyen, hiç duygulanmayan, hiç göz yaşı görülmemiş biri... Ne kadar garip değil mi?
Yani insanların duyguları vardır ve o duygularla yaşarlar... Öfke, nefret, gözyaşı, sevgi göstergeleri, merhamet...v.s. bunlar her insanda az veya çok bulunur... Abdullah Gül, nasıl bir şartlanmışlık halindedirde duyguları alınmış gibi her yerde aynı yüz ifadesi ve aynı ses tonuyla konuşur?
Bu anlamda RTE çok daha samimi geliyor insana, adam en azından ağlayabiliyor, güle biliyor, sinirlenebiliyor... Yani en azından biyonikleşmemiş, bazı şeylere oda şartlanmış olsada en azından duyguları hala yaşıyor... :=)
İlginç değil mi?