Zıplanacak içerik

democrossian

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

democrossian tarafından postalanan herşey

  1. Hocanın bedduaları da öyle böyle değil haaa! Daha kimseye böyle acı beddua etmedi diyorlar! Bi de tutuyor mu!!! Ya tutarsa, ya tutarsa... Umarım o da ona etmiştir, ikisininki de tutar... Topyekün temizlik!
  2. Can kendisi devaya, ilaca muhtaç. Nasıl başkaya çare olacak? Celalettin yine boş boş konuşmuş... Ne olursan ol yine gel sözünü gerçekten söylemişse, bu tabii iyi bir söz. Buna diyecek lafım olamaz. Eğer gerçekten Celalettin söylediyse tabii. Bazı aksi duyumlarım oldu. Ona atanmış, demediği bir söz diyorlar. Ama demiş olabileceği bir söz. Ben buna bakarım. Demeyeceği, demesi olasılığı olmayan bir söz değil. Yani, bir dergah kurduğuna göre çekebildiği kadar insanı dergahına çekmesi lazım. Normal öyle demesi yani... Şimdiki tekkeciler de ayyaşını, depresyondakini, intiharın eşiğinde olanını, ne varsa çekmeye çalışıyorlar. Doğal yani, bunda bir keramet yok. Onlar daha iyi kul köle olurlar. Aklı başında olanın dergahta tekkede ne işi var zaten? Bir de kim deli kim veli belli olmaz diye bir safsata atmışlar ortaya, sömür de sömür milleti... Dinin imbiklenmiş, saflaştırılmış ve uyuşturucu etkisi güçlendirilmiş halidir tasavvuf. Din afyonsa, tasavvuf eroindir.
  3. İzledim. Haham çok net ve yalın biçimde itiraf etti. Bu davaların hemen düşmeyişi kadar büyük bir ülke trajedisi daha düşünemiyorum. Bu kadarı akıl sağlığının yerinde olmayışından başka bir şeyle açıklanamaz. Peki bu kadar çok kişi aklını kaçırır mı? Demek kaçırıyormuş... Ya da balık baştan kokuyor bilmiyorum. Hitler şüphe yok ki bir kaçıktı. Peki peşinden gidenlerin de hepsi de mi kaçıktı? Bu olanaksız görünüyor ama peki bir kaçığın peşinden ancak kaçıklar gitmez mi? Psikolojide birey paranoyası olduğu gibi sosyolojide de toplum paranoyası var demek ki... Başka da söylenecek bir şey bulamıyorum.
  4. democrossian şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Hayvanlar Alemi
    İnsanlar gübrelemeyi sonradan keşfetti. Konu bence çoktan bitti. Gereksiz bir ısrar var sadece. Her olgunun ilkel şekillerinin olduğunun anlaşılamadığı bir kez daha ortaya konmuş. Önce din olması olanaksızdır. İnsan düşündüğü, yani ilkel biçimde de olsa felsefe yaptığı için dini icat etmiştir. Din önce olsaydı, o zaman adem havva efsanesi gerçek olurdu. Yani bir erkek ve bir dişi insan, yaratıldıkları için tanrıyı bilmiş ve yeryüzüne gönderilmiş olurdu. Böyle bir şey ise elbette yok. İnsan primatlardan evrimleşmiştir. Düşünme yetisini kazanınca düşünmüş, yani felsefe yapmıştır. Adını felsefe koymamış, o ayrı... Düşününce de ilk olarak dini icat etmiştir. Daha sonra ise bilimi. İnsanlık kültür birikiminin ortaya çıkış sırası şöyle: Felsefe, din, bilim... Aksi görüşler dogmatik uydurmalardır. İnsanın refleks olmayan tüm davranışlarının bir felsefesi vardır. Beslenmenin, üremenin, dinin, inancın, sporun, aşkın, sanatın, bilimin, siyasetin, etiğin... Felsefesi olmayan bir insanlık kültür ürünü zaten yoktur. İnsanlık kültürünün tüm ögeleri felsefeden köken alır. Yani insanın düşünme yetisinden. Sistematik düşünme, yani bugün bildiğimiz anlamdaki felsefenin bir başlangıç zamanı yoktur. Tıpkı bir ilk insan olmadığı gibi... Bu kadar net bir düşüncenin oluşamayışının tek nedeni ve açıklaması vardır: Dinsel dogma...
  5. Ben hiç cevizin içi de kabuğu gibidir zanneden kimse görmedim. Yok öyle biri... Tık, bir darbeyle anlaşılan ve herkesin bildiği bir şeyi derin bir sır ile benzeştirmek de yanlış olmuş. Gazali de iyi laf söyleyememiş...
  6. Hiç biriyle... Çünkü şaraptan başka içki tanımıyorum. Beyaz... Kırmızısını sevmem. İlla beyaz... Dömisek... Başka içki mi olurmuş... Hepsi uydurma. İçki şaraptır, gerisi boş... İçtiğim şarap olduktan sonra kiminle içtiğim o kadar da önemli değil... Ama Şarapova olursa fena olmaz...
  7. Ergenekon yalan... Kumpas gerçek. Kumpasın kimin başına döneceği belli olmaz. Masuma kurulur, kumpasçı yakalanır. Karmaşık bir olay değil. Anlamak isteyince anlaşılacak bir durum...
  8. Damat Ferit yeniden klonlanıp başbakan olursa aratır ancak...
  9. Aziz Nesin önce %60 rakamını telaffuz etmiştir. Sivas vahşi ve yobaz katliamından sonra rakamı düzeltip %90 a çıkarmıştır.
  10. Stratejinin ve konjonktürün Sovyeti Çarlığı olmaz...
  11. Çok anlamsız bir söz. Dikenin güle hiç bir zararı yok, faydası vardır. Bülbülün dikenine rağmen gül aşkından vaz geçmemesi dese anlardım. Bir anlamı olur ve güzel bir söz olurdu. Kedi tırnakları olduğu için sabredip haline razı oluyor demek ne kadar saçmaysa, gül dikenlerine razı demek de aynı derecede saçma. Gül dile gelse dikenleri olduğu için çok memnun olurdu. Bunlar mistik anlamsız sözler. Bilimle, gerçekle bir alakası olmayan uydurmalar.
  12. democrossian şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Hayvanlar Alemi
    İnsanın bir dönem yırtıcılardan arta kalanları bile yediği söyleniyor. İnsanın zorunluluk durumuna göre avlamayacağı hayvan olmaz ama öncelikler var. Yırtıcıların menüsünde yavru avlar çoğunluktadır. Halen öyledir. İnsan zekası ve koordinasyonuyla tüm yırtıcılarla başedebilirdi. Keskin bir obsidiyen balta yırtıcılar için büyük tehdittir. Çünkü otçulların boynuzlarının aksine her açıdan ve yönden kullanılabilir ve temas etmesi yeterlidir. Doğada insan eli kadar çok yönlü becerikli bir el yoktur. Yırtıcıların derisi otçullar kadar sağlam değildir. Biz bizon rahatlıkla bir aslanın derisini boynuzuyla yırtabilir. Koordineli bir insan grubunun ellerindeki obsidiyen baltalar ise son derece tehlikelidir. Tüm yırtıcılar insandan bu yüzden milyonlarca yıldır çekinmeyi öğrenmişlerdir. İnsanlar zeka ve koordinasyon ile avlanıyordu. Tuzak kurmak, uçuruma sürmek, çukura düşürmek gibi akıllı yöntemleri vardı. Bunları kendi aralarındaki koordinasyonla yapıyorlardı. O yüzden kurdun yardımına ihtiyaçları yoktu. Kurt rakip ve düşmandı, kedi ise dost ve yardımcıydı.
  13. Saf çocuğu, masum Anadolu'nun... N.F.K. Halkın yüzde doksanı aptaldır. Aziz Nesin.
  14. MİLATTAN ÖNCE: "Sezar'ı Ergenekon öldürdü." "Kennedy suikastini Ergenekon yaptı." "Küresel ısınmadan bile Ergenekon sorumlu!" Yağmur yağsa "Ergenekon!" Yağmazsa yine "Ergenekon!" MİLATTAN SONRA: "Sezar'ı Cemaat öldürdü." "Kennedy suikastini Cemaat yaptı." "Küresel ısınmadan bile Cemaat sorumlu!" ​Yağmur yağsa "Cemaat!" Yağmazsa yine "Cemaat!"
  15. SAVAŞ KIZIŞINCA... "Gezi'yi de cemaat yaptı!"
  16. Sakın insanların tanrıya inanıp inanmadığını şu durum belirliyor olmasın: İnsanlar bir beklenti içinde. Aksiliklerden, kötülüklerden, şanssızlıklardan, kazalardan belalardan esirgeyecek, gören gözeten bir güce ihtiyaç duyuyorlar. E tabi olasılıklar dahilinde insanın işlerinin yolunda gitmesi veya gitmemesi şeklinde bir sürü olasılık var. Tamamen olasılıklara bağlı olarak işi rast gidenler tanrı beni kolladı deyip seviniyor ve tanrıya inanıp şükrediyor, yine tamamen olasılıklara bağlı olarak işi rast gitmeyenler tanrı kötü, ya da tanrı filan yok diyorlar. Öyle ya, para bazen yazı, bazen tura gelir. Kaos teorisi uyarınca olasılıklarda nedenleri belirlenemeyen kümeleşmeler olur. Yani bir süre yoğun şekilde yazı gelebiliyor. Sonra başka bir zamanda turada yoğunlaşma oluyor. Bu yoğunlaşmalarda periyotlar arayanlar çok oldu. Fakat kanıtlayan olmadı. Sonuçta tanrıya inanmak ya da inanmamak, veya tanrının iyi olduğu ya da kötü olduğu şeklinde inanç gruplaşmaları oluyor. Tanrıyı bile olasılıklar yaratıyor...
  17. Ben insanın determinizmi kavrayıp tanrı diye bir şeyin olmadığını anlamadıkça ne huzur bulacağına, ne hayattan bir şey anlayacağına, ne endişe ve korkulardan kurtulacağına inanmıyorum. Tanrı inancı ne zaman lazım biliyor musunuz, arada sırada çıkan üç beş psikopat katilden işledikleri cinayetlerin intikamını almak için. Bir bunun için de tüm insanlara tanrı işkencesi yaşatmaya hiç gerek yok. Psikopatla psikopat olmaya da hiç gerek yok. Bir de düşmana saldırılacağında askerleri motive etmek için. O da sadece saldırı savaşında. Savunma savaşında böyle bir şeye de gerek yoktur. Yurtseverlik duygusu yeterlidir. Savunma için tanrıya filan ihtiyaç yok. Ha, saldıracaksan lazım. Allahallahallah diye saldırtırsan ancak saldırır asker. Viyanalara filan dayanacaksan, niyetin buysa evet tanrıyı kullanmalısın.
  18. Haksız mı bu noel baba şimdi? Dileklerine gönülden katılmamak mümkün mü?
  19. Diktatörün ve dogmaların karanlık efendisinin sonunu görmeden geçen her yıl karanlık, nefes alınamayan bir yıl olacak.
  20. Fotolar çok anlamlı... Yani... Tanrı fikrine karşı olmak için sayılamayacak kadar çok neden var. Saymakla bitmez... Tanrıya inanmak için ise en küçük bir neden dahi bulamıyorum.
  21. A. D. Williams kelimesi kelimesine düşündüklerimi söylemiş. Petshopların ise önünden geçmek bile beni yaralıyor. Yetkim olsa yasaklardım.
  22. democrossian şurada cevap verdi: kaan_bebeto başlık Hayvanlar Alemi
    Metin sanki benim kediler hakkındaki duygularıma tercüman olmuş. Tabii ki tüm hayvanları seviyorum ama, kedilere özel bir hayranlığım var. Kediye bayılıyorum, aşığım! Bir de kuşlara hayranlığım var. Kuşlar özgürlüğün somut sembolü. Bir kuş beslemenin içimi burkan yanı, tam anlamıyla özgür olamayışı. Kesinlikle kafese kapatmam, evin her yerini özgürce dolaşır. Kirletirse de temizlerim. Asla kafese kapatmaya gönlüm razı olmaz. Geçinemeseler de hep yavru bir kediyi kuşa alıştırarak ikisini dost etmeyi hayal etmişimdir. Bir ara böyle bir kedim vardı. Güvercinlerle birlikte yemek yerlerdi. Onlara saldırmayı aklından geçirmezdi. Onlar da saldırmayacağını bilirler, rahat davranırlardı. Ancak kedi çok başına buyruktur. Ne kadar dost olsalar da kuş ile yalnız bırakmak doğru değildir.

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.