evrensel-insan

Insanoglu yasam ve iliski tarihi boyunca cesitli toplumlar olusturmustur. Bunlar kisaca; Dogal zihniyetin olusturdugu; Avcilik toplumu Tarim toplumu ve, Fenomenal zihniyetin olusturdugu; Sanayi toplumudur. 20. yuzyildan baslayarak insanoglu tarihinde yeni bir doneme adim atmistir. Bu donemin ozellikleri; Numenal Zihniyet Bilgi Cagi ve Bilgi toplumudur. 20. Yuzyilin baslarindan ortalarinas kadar, insanoglu; fenomenal zihniyetin, mal/meta/mulk/maddesinin esiri olmus ve tarihinde yasamadigi en kanli donemi kendine yasatmistir. Bu donem 1. ve 2. Dunya savaslarini kapsar. Bilgicagi tam da bu yuzyilin temelinde OZGUR BIREYLERIN bilim mantik etik felsefe ve insanoglu bilgisinin butun branslarinsa, BILGI CAGINA GIRMIS ve ozgur bireyler, bilgi temelinde bugune kadar insanoglunun ortaya attigi her turlu degeri veriyi tabuyu, hilafsiz bir sekilde; sorgulamaya, irdelemeye, incelemeye ve elestirmeye baslamistir. Boylece insanoglu bu bilgi caginda, OZGUR BIREY'DEN KENDI DALI KONUSU VE KAVRAMINDA, SERBEST DUSUNCEYE yonelmistir. Artik sadece ozgur bireyler degil, bu bireylerin beyinlerindeki her seyi sorgulayan ve sorgulatan, konusuna ve kavramina gore cagin SERBEST DUSUNURLERI ortaya cikmistir. Serbest dusunurlerin ortaya cikisi ile de BILGI TOPLUMLARI OLUSMAYA VE YESERMEYE BASLAMISTIR. Bunun farkina varan emperyalizm ve zihniyeti, bilincsizce; fenomenal zihniyet cikarina ters dusen bu gelismeyi kendince onleme saptirma carpitma yoluna gitmistir. Kisaca tekrardan, insanoglunu teslim etme, teslim almaya gucu otoritesi ve iktidari ile yonelmistir. Bu durum bilgi toplumu olusmakta olan ulkelerde bir kac sekilde gelismistir. Ozgur bireyin zihinsel/davranissal insanlasmasini onleme adina, ego ve akil temelinde; bireyciligi, bencilligi, bananeciligi ve her seyi mubah ve mesru kilan bireyi one cikarmistir. Her turlu egitim ve ogretimi her yonu ile zorlastirmis, toplumun zihninden egitimin ve ogretimin onemini silmeye baslamistir. Ozgur bireylerin de serbest dusunebilmesini onleme adina, onlari teknige ve sanal aleme bogmus ve "Biz sizi yonetir/yonlendiririz, sizin bunlari dusunmenize gerek yok. Denileni yapin yeter" seklinde bir robotlastirma politikasina baslamistir. Boylece emperyalist zihniyet, numenal zihniyetin farkindaliginda ama bilincinde lolmayarak; insanligi her turlu gelisimde GERI CEKMEYE YONELMISTIR. Amac itaat, teslim olma/alma, caresizlik ve sahte guven yaratmaktir. Evet bugun ozgur bireyin serbest dusunurlugunun caga gore tarihi sadece ve sadece yarim yuzyildir. Hem emperyalizme teslim olmakta, hem emperyalizme karsi olmakta hem de emperyalizme direnme asamasinda, bilginin getirdigi insanlik evrensellik bilimsellik ve bilissellik temelinde mucadele vermekte ve tecrube kazanmaktadir. Bugunku bilgi caginda bilgi toplumunda ozgur bir bireyin insanlik, bilimsellik, bilissellik ve evrensellik gorevi; hem hendi beyninde her bir yer etmisi sorgulamak, hem de etrafina sorgulatmak adina verecegi SERBEST DUSUNCE UFKUNUN BILGI MUCADELESIDIR. Ulke ve toplumumuzda ise, henuz sanayi toplumunun alt asamasinin fenomenal zihniyetlesmemis, dogal zihniyeti hakimdir. Bu topraklarda yasayan her bir vatandasin ilk gorevi; bir yerde gezi parki bilincini algilamak ve farkina varmak, OZGUR BIREY OLMAK ICIN VE OZGUR BIREY DEVLETINI INSA ETMEK ICIN MUCADELE ETMEK. Mesajin konusu ve icerigi, cagimizin ferdinin konu ve icerigidir. Cok detayli ve genis konudur. Onemle uzerinde durulmasi gerekir. Bu temelde gelecek herhangibir yanit soru ya da oneri konunun daha bir detaylanmasini ve algilanmasini saglayacaktir. Unutmayalim, cagimiz bilgi cagidir ve bu bilgiyi serbest dusunce ile ulasma olani sorgulama ve eskiyi her turlu yenileme ve bunu da zihinsel/davranissal insanlasmabilim ve bilissellik adina numenal zihniyetin farkindaligi ve bilisselligi ile birlikte pratigetasima ve uygulama cagidir. Bu cagi yakalama adina atilmayan her bir adim, emperyalist zihniyetin insanligi insanlastirmamadi ve bunyesinde her turlu cikar icin savastirmasi fenomenal zihniyetinin sadeceinsanogluna daha fazla aci cektirmek, zarar vermek ve rahatsizlik vermek temelinde uzayacak, buna ek olarak ta sosyo psikolojik her turlu beyin sorununun da tetikcisi olacaktir. Cunku insanogluna yakisan ve cagdas beyin; insan beynidir. Bu da ancak her bir ozgur bireyin beynini beyninde yer etmis bilgiyi serbeste erdirmek ve insanlastirmak evrensellestirmek ve bilimsel bilissel temelde yenilemek ile mumkundur.

Bugun bilindigi gibi T.C.'nin kurulusunun 90.yildonumu. Cumhur demek halk demektir, dolayisi ile Cumhuriyet HALK IDARESI olarak aciklanabilir. 1923 oncesi olan ise, DININ VE ONUN ALLAH'ININ IDARESI idi. Buradaki en onemli sorunlardan birisi, cumhuriyet ile demokrasi karsilastirilmasidir. Demokrasi de ilk algida halk idaresi demektir. Ozaman ilk olarak cumhuriyet ve demokrasiyi korumak ve kollamak ve de gelistirmek ve hatta yeniden insa etmek adina, burada bir devrim olan Cumhuriyetin, karsi devriminin ne oldugunu algilamak gerekir. Karsi devrim ilk algida, tekrar DININ VE ONUN ALLAH'ININ IDARESI nin insasidir. Basta bunun ile mucadele gerekir. Diger ana mucadele ise, cumhuriyet ile demokrasi arasindaki paralelligi saglamaktir. Buradan demokrasinin ne oldugunu algilamak cok onemlidir. Basta demokrasi bir VESAYETIN KENDINE DEMOKRASISI HALKA OTOKRASI VE DIKTATORLUGU DEGILDIR. DEMOKRASI COK SESLILIK COK KULTURLULUK VE BUNLARIN BIR ARADA KORUNARAK YASANMASIDIR. Yani hic bir tek sesin diger sesler uzerinde HAKIMIYETI VE USTUNLUGU OLMAMASIDIR. Peki nedir bu vesayetler? Iki turlu demokrasi icermeyen vesayet cesidi vardir. Idari vesayet- Askeri ve de sivil vesayettir. Etik vesayet-Tek bir milli/etik kokensel ve de tek bir dini mezhepsel farkin vesayetidir. Buradaki her tur vesayet, COK SESLI COK KULTURLU TOPLUMUN FARKLI HALKLARININ USTUNDE KURULAN vesayettir. Simdi Cumhuriyet tarihimize bakalim. Birincisi cumhuriyet, DINI VESAYETIN UZERINE MILLI VESAYET OLARAK KURULMUSTUR. Bu milli vesayet demokrasi noksanligindan dolayi ya BIR IKTIDAR VESAYETI, YA DA BIR ASKERI VESAYET OLARAK MILLI VESAYET TEMELINDE 1980'lere kadar gelmistir. Bu milli vesayet temelli, iktidar ve askeri vesayetin yarattigi sorun; hem milli/etnik kokensel hem de dini temelde bir birikimin iktidari ele gecirmesine donusmustur. 2000'lerle birlikte, ASKERI VESAYET ORTADAN KALDIRILMA ADINA, SIVIL VESAYETIN VE DINI VESAYETIN ONU ACILMISTIR. Buradaki karsi devrim tehlikesi, dini vesayetin mezhepsel temelde ulke ve toplumunu tekrar bir DININ VE ONUN ALLAH'ININ IDARESI haline getirmektir. Bunun icinde MILLI VESAYETIN ASKERI VE TEK SES VESAYETINI ORTADAN KALDIRMASI GEREKIR. Zaten diktator de bunun icin cabalamaktadir. Iste tamda burada 90 yil sonra cumhuriyetin VESAYETSIZ yeniden insasi gerekir. Buda HALK IDARESI OLAN CUMHURIYETE GETIRILECEK COK SESLILIK COK KULTURLULUK DEMOKRASISIDIR. Milli vesayet, dini ve sivil vesayete karsi mucadelesini 2010 yilindan beri surdururken, ortaya gezi parki direnis bilinci denilen, HER TURLU VESAYET ILE MUCADELE cikmistir. Iste cumhuriyetin VESAYETSIZ INSASI ancak bu temelde saglanabilir. Yani tum toplumun ve farkli halklarinin bir halk idaresi olan cumhuriyete COK SESLI COK KULTURLU BIR DEMOKRASI yi ekleyerek. Turkiye cografyasinin ulke ve toplumumun gelecegi ancak bu sekilde insa edilirse HER TURLU VESAYETTEN KURTULUR. Kisaca HERHANGIBIR VESAYETIN DEMOKRASISININ CUMHURIYETI DEGIL, COK SESLI COK KULTURLU BIR DEMOKRASININ CUMHURIYETI. Iste bu da evrensel hukuk ve insan haklari temelindeki her turlu sosyo-etik farkin hak ve ozgurlugunu tanimak demektir. Bu ayni zamanda VESAYET TEMELI OLAN MILLI VE DINI SOSYO-ETIGIN DE hak ve ozgurlugudur. VESAYETSIZ DEMOKRATIK BIR CUMHURIYET INSASI icin mucadele. Cumhuriyetin VESAYET TEMELINI demokrasiye karsi kullanma cikari tasiyan tum iktidar politikalarinin da sonu olacaktir. Cunku cumhuriyet ile demokrasi ancak birlikte yurur. Tabi buradaki VESAYET ILE DEMOKRASI FARKININ ALGILANMASI VE IZIN VERILMEMESI sartiyla.

Silivri otobüslerine el konuldu İzmir'den Ergenekon Davası'nın görüleceği Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi 'ne gitmek isteyen CHP'lilerin bineceği otobüslerin polisler tarafından engellendiği öne sürüldü 05 Ağustos 2013 - 00:26 CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ülkümen Rodoplu, Silivri’ye gitmek için hazırlanan 10 araçtan sekizinin trafik polislerince bağlanarak yediemin depolarına götürüldüğünü söyledi. Ergenekon Davası’nda yarın (Pazartesi) kararın açıklanması beklenen duruşma öncesi Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ne gitmek isteyen CHP’lilerin bineceği otobüslerin polisler tarafından engellendiği iddia edildi. Akşam saat 17.00’de Montrö Meydanı’nda Silivri’ye gitmek üzere toplanan bir grup CHP’li polis engeline takıldı. Trafik polisleri tarafından CHP’lilerin bineceği araçlar kontrol edildikten sonra bağlandı. CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ülkümen Rodoplu, Silivri’ye gitmek için hazırlanan 10 araçtan sekizinin trafik polislerince bağlanarak yediemin depolarına götürüldüğünü söyledi. Bağlanan araçların sahipleriyle görüştüklerini söyleyen Rodoplu, "Otobüs sahipleri araçlarda herhangi bir belge eksiği olmadığını söyledi. Bizde otobüs sahiplerini daha önceden uyarmıştık. Evraklarda herhangi bir eksik yok. Ama buna rağmen araçlar bağlanıyor. Polisler, evrakları daha ayrıntılı incelemek için araçları yediemin deposuna götürerek bağladıklarını belirtiler. Ayrıca, polisler araç sahiplerine, gece saat 23.00’den sonra otobüslerini alabilecekleri söylemiş. Bizde buna karşın kendi çabalarımızla davaya gitmeye çalışacağız" dedi. Montrö Meydanı’nda engellenen araçlardan birinde yer alan CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Özgün Utku’da polislerin otobüs kalkmadan önce önünü keserek evrak kontrolünde bulunduğunu ve aracı bağladığını söyledi. Araçta bulunanların indirilerek aracın polis ekiplerince götürüldüğünü belirten Utku, "Bizim amacımız davanın görüldüğü yerleşkeye giderek Balbay’a destek olmaktır. Anayasal hak olan seyahat özgürlüğümüz kısıtlanmaktadır" diye konuştu.

Ankara, Izmir, Eskisehir ve Aydin'dan da otobuslere izin verilmedi. Bu temelde halk, bulundugu yerde "ozgurluk nobeti" baslatmis durumda. Simdiden halk bulundugu sehirlerde, belirlenmis merkezlerde toplanmaya ve cogalmaya devam ediyor. Sahi "seyahat ozgurlugu" bir ulke ve toplumda hangi durumlarda ve sartlarda "kisitlaniyor?" Adanada' da uc otobus durduruldu.

Silivri Cezaevi'ne askeri helikopter indi 5 dakikalık keşif uçuşu yapan bir askeri helikopter, yeniden cezaevi sınırları içine indi. Öte yandan askeri araçların cezaevine takviye kuvvet getirdiği görüldü 04 Ağustos 2013 - 19:31 Mahkemenin Ergenekon Davası'nda kararını açıklamasına bir gün kala Cezaevi ve çevresindeki güvenlik önlemleri de artırılıyor. Bugün ilk kez bir askeri helikopterin cezaevi üzerinde uçtuğu, ardından kampüs sınırları içine iniş yaptığı görüldü. Helikopterin uçuşu yaklaşık 5 dakika sürdü. Öte yandan her geçen saat artırılan güvenlik önlemleri kapsamında askeri araçlarla Silivri Cezaevi'ne takviye askeri kuvvetlerin de sevkedildiği görüldü. Takviye kuvvet taşıyan araçlar cezaevi sınırları içine giriş yaptı. Cezaevi dışında TEM otoyolundan cezaevine giriş güzergahındaki jandarma önlemleri de sürüyor.

Silivri destekçileri geri döndü Selçuk'tan Ergenekon davasının görüleceği Silivri'ye gitmek için hareket eden 40 kişilik otobüs, ilçe girişinde polis tarafından durduruldu. Otobüste kimlik kontrolleri yapılırken, bir süre polis ile uzlaşmaya çalışan destekçiler, yollarına devam etti. Ancak, otobüsün İzmir'e giriş yaptığı anda bağlanacağı yönündeki uyarıları dikkate alarak Selçuk Pranga mevkiinden geri dönen destekçiler, yarın saat 12.00'de İstasyon Meydanı'nda ortak basın açıklaması yapma kararı aldı.İşçi Parti Selçuk İlçe Örgütü'nün girişimleri ile Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), CHP Selçuk İlçe Örgütü, TGB Selçuk Temsilciliği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Selçuk Şubesi ve Alevi Kültür Dernekleri Selçuk Şubesi'nin desteğiyle 40 kişinin bulunduğu otobüs, Selçuk İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince ilçe girişinde durduruldu.İşçi Partisi Selçuk İlçe Başkanı Seyfi Taylak, yapılan bu uygulamanın yasal olmadığını ileri sürdü. Polis ile kısa bir tartışma yaşayan Selçuklu destekçiler, otobüse tekrar binerek yola çıktı. Ancak, polisin İzmir girişinde otobüsün bağlanacağı yönündeki uyarısını dikkate alan destekçiler, Pranga mevkiinden Selçuk'a geri döndü. Daha sonra ADD Parkı'nda bir araya gelen tüm destekçiler, yarın saat 12.00'de İstasyon Meydanı'nda olayı kınamak için ve Silivri tutuklularına destek olmak için ortak basın açıklaması kararı aldı. ADD Selçuk Şubesi Başkanı Tuncay Kireç ise, yapılacak olan basın açıklamasına tüm Selçuk halkını davet etti.

Silivri Yolcuları Denizli'den Hareket Etti Denizli'den, İşçi Partisi, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Gençlik Birliği ve bazı sendika temsilcileri vatandaşlar, Ergenekon Davası'nın görüleceği Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi 'ne gitmek üzere Gazi İlköğretim Okulu karşısında... Denizli'den, İşçi Partisi, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Gençlik Birliği ve bazı sendika temsilcileri vatandaşlar, Ergenekon Davası'nın görüleceği Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi 'ne gitmek üzere Gazi İlköğretim Okulu karşısında toplandı. Yaklaşık 300 kişi, otobüslere binerek yola çıktı. Polisler, otobüs kafilesini takip ederken kafile, yolda polisler tarafından durduruldu. Otobüslerin ve yolcuların kimlik kontrolleri yapıldıktan sonra kafile yoluna devam etti.

Ergenekon Duruşmasına Katılmak İsteyenlere Polis Engeli Antalya'da, Ergenekon davasının karar duruşması için İstanbul Silivri'ye gitmek üzere yola çıkan aralarında İşçi Partisi (İP) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyelerinin de bulunduğu bir grubun yer aldığı otobüsler kent çıkışında polis engeline... Antalya'da, Ergenekon davasının karar duruşması için İstanbul Silivri'ye gitmek üzere yola çıkan aralarında İşçi Partisi (İP) ve Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyelerinin de bulunduğu bir grubun yer aldığı otobüsler kent çıkışında polis engeline takıldı. Kentin çeşitli bölgelerinde toplananlar, saat 20.30'da otobüslerle Silivri'ye gitmek üzere yola çıktı. 7 otobüs kentin çıkışında Antalya Emniyet Müdürlüğü Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü önünde polis ekipleri tarafından durduruldu. Kimlik kontrolü yapan polis, otobüslerin belgelerini inceledi. Kontrol sırasında çevik kuvvet ekipleri ise bölgede hazır bekledi. EKSİK EVRAKTAN CEZA Eksik belgesi olan otobüslere ceza yazılırken, bekleyişin uzun sürmesi grubun protestosuna neden oldu. 'Her yer Taksim her yer Silivri' diye slogan atan grup, 10. Yıl Marşı'nı söyledi, halay çekti. Otobüslerin durdurulduğu alana bir süre sonra CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar geldi. Emniyet yetkilileri ile görüşen Gürkut Acar, otobüslerin geçişine izin verilmesi gerektiğini, aksi halde yapılan uygulamanın anayasaya aykırı olacağını söyledi. ANAYASAL SUÇ Yaptığı görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Gürkut Acar, "Bu yapılanlar Türkiye'de Adalet Ve Kalkınma Partisi'nin artık halk hareketlerinden korktuğunun göstergesidir. Sayın Başbakan Mursi'nin akıbetine uğramaktan korkmaktadır. Haksız da değildir. Çünkü, Türkiye'de laik devlet sistemini ortadan kaldıran bir uygulamayı bugün gittikçe daha da bastırarak götürmektedir. Bu Türkiye'de 90 yıllık cumhuriyet birikiminin olmadığını varsaymaktır. Türkiye'de Anayasa değişmemiştir. Anayasayı ihlal suçunu çok daha ağır biçimde Adalet Ve Kalkınma Partisi işlemektedir. Bu kısıtlamaların hiçbir yasal temeli yoktur. Vali bey ile görüştüm, durumu değerlendireceğini söyledi. Buradaki amirler de eksiği gediği olmayan otobüslerin gönderileceğini söyledi. Biz yine buradayız. Takipçisi olacağız" diye konuştu. Silivri'ye gitmek isteyenlerin kontroller nedeniyle bekleyişleri devam ediyor. - Antalya

Ergenekon davasının karar duruşması için alınan güvenlik önlemleri kapsamında, TEM Otoyolu ile D-100 Karayolu'ndan cezaevine giden yollarda sivil vatandaşların girişine izin verilmiyor. {C} Ergenekon davasının karar duruşması için alınan güvenlik önlemleri kapsamında, TEM Otoyolu ile D-100 Karayolu'ndan cezaevine giden yollarda sivil vatandaşların girişine izin verilmiyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Ergenekon davasının karar duruşmasına izleyici alınmayacağı kararı üzerine Silivri Cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. İstanbul ve diğer illerden Silivri Cezaevi'ne gelmek isteyen vatandaşların bu bölgeye girmelerine izin verilmiyor. Jandarma görevlileri, TEM Otoyolu'ndan ve D-100 Karayolu'ndan cezaevine giden ara yolların başına aramna ve kontrol noktaları oluşturdu. Bu noktalarda avukat, basın mensubu ya da görevli olmayan kişilerin geçmelerine izin verilmiyor. Görevli olan kişiler ise kimlik kontrolünden sonra içeri alınıyor. İngiltere'den Ergenekon davası sanıklarına destek vermek için geldiğini belirten Şermin Şendal da kontroller sırasında otobüsten indirilerek içeri alınmadığını söyledi. Türk Bayrağı şekli verilmiş tişörtü ve ay yıldız kolyesi ile Şendal, "Haklı dava için. Özgürlük için. Cezaevinde yatan paşalarımız, askerlerimiz, aydınlarımız için geldim. Cezaevine yolcu taşıyan toplu taşıma aracında kimlik kontrolü yapan jandarma görevlileri, pasaportuma bakarak beni indirdiler." dedi. Şendal, yargılamayı yapacak olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından duruşmaya izleyici alınmayacağına ilişkin karardan haberdar olmadığını söyledi. Şendal, "Kuzey Kıbrıs pasaportuyla İngiltere gibi bir yerden geliyorum, onlar bir sorun çıkarmıyor. Burda pasaportuma bakıp beni otobüsten indirdiler. Bir suç işlemedim ki. Hatam ne?" diye konuştu. CİHAN

Halkevleri Yaz Okulları “küçük çapulcu” bölge şenlikleri sürüyor 4 Ağustos 2013 Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri’nin “Okumuş İnsan Halkın Yanındadır” sloganıyla birçok mahallede yıllardır yürüttüğü Halkevleri Yaz Okulu İstanbul’da bölge şenlikleri ile sona eriyor. Gezi direnişinden birçok insanın bu yıl gönüllü eğitimci olarak katkı sunduğu yaz okullarının ilk bölge şenliği 3 Ağustos günü Bakırköy Özgür Meydanı’nda yapıldı. Bugün (4 Ağustos) diğer iki bölge şenliği, aynı zamanda Forum alanları olan Abbasağa Parkı ve Yoğurtçu Parkı’nda gerçekleşecek. Halkevleri Yaz Okulları bölge şenliklerinin ilki 3 Ağustos Cumartesi günü saat 16.00’da Bakırköy’de gerçekleştirildi. Bahçelievler, Sefaköy, İkitelli, Esenyurt ve Avcılar Halkevleri’nin düzenlediği 3.bölge şenliğine çocuklar yürüyüşle başladı. “Sokaklar Çocukların Olsun” pankartı taşıyan çocuklar tüm Bakırköy halkını yürüyüşe davet ederken “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” ve “Zıpla Zıpla Zıplamayan Tayyip” sloganları atıldı. Tatillerini bilim, sanat, müzik ve felsefeyi öğrenerek yaz okullarında geçiren çocuklar dün de 6 farklı atölyeyle eğlenmeye devam etti. Yüz boyama, resim yapma, dilek ağacı, el işi, yumurta boyama gibi atölyelerden oluşan şenlikte gönüllü öğretmenler de yer aldı. Atölye çalışmalarından sonra Zeynep Cansu Elifoğlu sunuculuğunda oyunlar oynanarak programa başlandı. Oyunların ardından pandomim gösterisi, tiyatro, roman havası, tavşan oyunu ve çocuk korosu sahnede yer aldı. Çocukların yaz okullarında öğrendikleri çalışmaları sergilemelerine Bakırköy halkı da katıldı. Çocukları alkışlarla destekledi. Forum alanlarında çocuk şenlikleri 4 Ağustos programı BEŞİKTAŞ: Yer: Beşiktaş Köyiçi Meydanı – Abbasağa Parkı (Köyiçi’nde başlayacak atölyeler Abbasağa Parkı’nda devam edecek) Tarih: 4 Ağustos Pazar Saat: 16.00 Beşiktaş Meydan (Mc Donalds önü) 17.00 Abbasağa Parkı Program: Çarşı’da yürüyüş, çocuklarla atölyeler. Abbasağa Parkı’nda atölyelere devam edilecek. Beşiktaş Çarşı tarafından düzenlenen konser öncesi yaz okulunda kurulan çocuk korosu sahne alacak. KADIKÖY Yer: Yoğurtçu Parkı Tarih: 4 Ağustos Pazar Saat:15.00 Program: Düzenlenecek atölyeler — Arkeoloji, bilim, ebru boyama, çocuk hakları, tuval ve yüz boyama, kukla, geri dönüşüm atölyeleri . Atölyelerin ardından çocuklar sahneye çıkacak. Sahneden izleyicilere origami ile Lice’ye gönderilmek üzere turna kuşu yaptırılacak. Son olarak Mavi Göç ve Düşbaz müzik grupları sahne alacak.

Bunlar akillarinca vucut olarak ve kendilerince ajite temelli onemli gordukleri kisileri, durusma oncesi apar topar gozaltina almalarinin sebebi, durusma gunu orada olmamalarini saglamak. Ama sunu hala ogrenemediler. Dusunceler ve davranislar vucut olarak dile gelir. Yani bir kac kisinin oraya gitmemesini saglamak; oraya gidecek vucutlari onleyemeyecegi gibi, yeni vucutlari da ekler. Cunku orada olacak olan vucuttan ziyade zihniyettir. Zihniyetleri de goz altina alamazsin, susturamazsin ve korkutamazsin; cunku vucudu yoktur. Sadece vucut olarak ortaya cikar. Bunlar korkunun son cirpinislaridir.

Hodri meydan bolumu ve bu bolumde karsilikli yazismayi kabullenen iki yazarin yapacagi, genelde ayni konu ve kavramdaki farkli dusuncelerinin bilgi ve dusunce temelinde ortaya konmasi ve boylece okura bir konu ve kavram hakkinda karsitli iki farkli bilgi ve dusuncenin sunulmasidir. Yani bir kisi ya ortaya ya da ozel bir kisiye "benim ile bu konu ve kavramda karsilikli dusunce ve bilgi paylasirmisin? davetidir. En onemli sorun, taraflardan birinin bilgi ve dusuncesi bittiginde sirf kendi egosal tatmini adina tartismayi bilgi ve dusunceden alip; kisisel polemige ve atismaya cekme durumudur. Boyle bir durumda admin devreye girer ve uyarisini yapar, ya da konuyu tartismaya kapatir. Iki kisinin disinda ucuncu bir kisinin katilmamasi ise, belirli bir gelisme temelinde ilerleyen dusunce ve bilgi paylasimina set cekmemek ya da carpitmamak ya da konuyu dagitmamak icindir.

Sosyallesmek ne demek?

Her zamanki gibi algi hatasi. Geri donus olmamasini neden ekledin? Konu sadece tarihi canli olarak yasatmak ve bundan turistik gelir elde etmek.

Din dersi olsa sorun yok. Yani diyelim dunyadaki bugun ya da gecmisteki dinler hakkinda ogretici bilgiler vermek. Bir yerde tarih cografya gibi. Eger din dersi dendiginde sadece ozel bir dinin ustelik tek bir mezhebine yonelmek, din dersi vermek degil; dini egitim yonledndirim ve yaptirim vermektir. Bu da diger dinleri ya da ayni dinin diger mezheplerini kapsamadigindan, hak ve ozgurluk ihlalidir. Ayrica sirf kapsamamak ile kalmaz, o dinin o mezhebinden olmayani da zorlar ve baski kurar. Tabi burada mecburiyetin icerigi dini olmayanlarin zorlanmasini degil; bu dini bilgiyi alip almamayi secebilmesini saglamalidir.

Evet dogal zihniyet zaten ancak boyle degerlendirir. Mulkiyeti sadece ekonomiye baglamak ta ancak bu temeldedir. Halbuki burada bahsediklen konu insanogludur.

Peki kadinin calistirilmasini ve elde edilenin erkekte toplanmasi nasil acikliyorsun?

Eskişehir’de de karma yurtlar ayrıldı 2 Ağustos 2013 Eskişehir’deki kredi yurtlar kurumuna bağlı üç karma yurt, kadın ve erkek yurdu olarak ayrıldı. Öğrenciler hem fazladan yol gideceklerine tepkili, hem de karma yurtların sosyalleşme mekanı olduğunu söylüyor Eskişehir’in bir ucunda Anadolu Üniversitesi diğer ucunda Osmangazi Üniversitesi bulunuyor. Osmangazi Üniversitesi’nin tam yanında devletin Dumlupınar Öğrenci Yurdu ve onun da yanında devletin yarı özel Eskişehir Öğrenci Yurdu var. Anadolu Üniversitesi’nin içinde ise devlet yurdu Yunus Emre Öğrenci Yurdu ve şehrin merkezindeki devlet yurdu Cumhuriyet Kız Öğrenci Yurdu var. Bu karma yurtlardan Dumlupınar Öğrenci Yurdu ve Eskişehir Öğrenci Yurdu kadın yurduna, Yunus Emre Öğrenci Yurdu ve Cumhuriyet Kız Yurdu erkek yurduna çevrildi. Anadolu Üniversitesi’nde okuyan kadın öğrenciler, şehrin diğer ucundaki Osmangazi kampusünde yer alan yurtlarda kalmak zorundalar. Osmangazi Üniversitesi’nde öğrenim gören erkek öğrenciler için de durum aynı. Bu uygulamaya yaz okulu dönemini de kapsıyor. “45 dakika yol gidiyorum” Anadolu Üniversitesi öğrencisi Damla Engin, geçen yıl kampusün içindeki Yunus Emre Yurdu’nda kalıyordu. Ancak yaz okulunda sadece kadın öğrencilerin kalacağı Dumlupınar Yurdu’na gönderildi. İlk kez kadın ve erkeklerin yurtları ayrıldı. Bize herhangi bir açıklama yapılmadı. Üstelik bu durumun bundan sonrada kalıcı hale geleceği söylentisi var. Üstelik bunun daha önce de başka illerde yapıldığı ve devam edeceği söyleniyor. Yurtları aradığımızda kendilerine şu anda yazılı bir şey gelmediğini söylediler. Şu anda okuldan yurda gitmek için 45 dakika yol gidiyorum. Hem yol masrafı hem de yorgunluk. Kimse kendi okulunun uzağındaki yurda gitmek istemez. Üstelik karma yurtlarda bir sorun yaşamadık, erkek ve kadın öğrenciler dayanışma içindeydi.” “Karma yurtlar sosyalleşme mekanı” Yunus Emre Yurdu’nda kalan Anadolu Üniversitesi öğrencisi Recep Noyan da uygulama hakkında görüş belirtti: Karma yurtlar insanların sosyalleşmesi açısından iyi bir şey. Bir yıl cemaat yurdunda kaldım. Kadınlar ve erkekler birbirlerinden o kadar uzaklaşıyor ki, bir gün asansörde iki kadın öğrenci görüp binip binmeme konusunda tereddüt etmiştim, öyle bir noktaya varıyor yani.” Eğitim Sen: Gizli talimatla Türkiye çapında uygulanacak Eğitim Sen Ankara Şubeler 5 Nolu Kadın Komisyonu, yaptığı yazılı açıklamada, tüm Türkiye’deki karma yurtların önümüzdeki sene kadın ve erkek yurdu olarak ayrılmak istendiğini belirtti: Spor Bakanı Suat Kılıç’ın verdiği gizli talimat doğrultusunda yurt yerleşimlerinin “kız” ve “erkek” öğrenci yurtları olarak ayrıştırılması planlanmaktadır. Başlayan bu dönüşüm, 23 Mayıs 2013 tarihinde YURTKUR genel müdürlüğü görevine getirilen Recep Kaymakcan tarafından uygulamaya koyulmuştur ve düzenlemenin üniversite öğrenci kayıt dönemi gelmeden önce tamamlanması istenmektedir.” İstanbul’da bulunan Kadırga ve Edirnekapı karma öğrenci yurtları da kadın erkek olarak ayrılmıştı. Ankara’da bulunan Atatürk Öğrenci Yurdu, karma niteliği kaldırılarak kadın yurdu haline getirildi.

Trabzon İl Milli Eğitim Müdürü: Erkek ve kız öğrencilerin aynı merdiveni kullanması beni rahatsız ediyor 2 Ağustos 2013 Trabzon İl Milli Eğitim Müdürü Tamer Kırbaç, “Erkek öğrenciler ile kız öğrenciler aynı binada altlı üstlü kalıyor. Aynı merdivenleri kullanarak uyumaya gitmeleri inanın beni iki yıldır rahatsız ediyor ve diken üstünde oturmama sebep oluyor” dedi Trabzon Valiliği, kent merkezindeki Sosyal Bilimler Lisesi’nin bu yıl Esiroğlu beldesindeki YİBO’ya taşınmasına karar verdi. Milli Eğitim İl Müdürü Tamer Kırbaç taşınmayla ilgili skandal bir açıklama yaptı. Kırbaç, “Bu okulda öğrencilerin bir kısmı yatılı olarak okulda kalıyor. Bu nedenle okulun bir yurt ihtiyacı vardır. Şimdiki binasında sınıfları kapattık yurt yaptık. Öğrenciler sınıftan bozma odalarda kalıyor. Bir de erkek öğrenciler ile kız öğrenciler aynı binada altlı üstlü kalıyor. Aynı merdiveni kullanarak istirahata çekiliyor. Aynı merdivenleri kullanarak uyumaya gitmeleri inanın beni iki yıldır rahatsız ediyor ve diken üstünde oturmama sebep oluyor”’ dedi. Kırbaç’ın bu sözleri ve okulun taşınması kararı Trabzon’u ayağa kaldırdı. Trabzon ayağa kalktı Veliler ve öğrenciler dün okul önünde bir protesto eylemi yaptı. Veliler adına basın açıklamasını okuyan Şaduman Genç, “Milli Eğitim Müdürü’nün ‘İki yıldır diken üstünde oturuyorum, kız ve erkek öğrencilerin aynı merdivenleri kullanarak uyumaya gitmeleri inanın beni rahatsız ediyor’ sözlerini de esefle karşıladığımızı bildiriyoruz. Milli Eğitim Müdürü, gözbebeğimiz çocuklarımızı, okul idareci ve öğretmenlerimizi zan altında bırakmıştır. Öğrencilerimiz, ayrı ayrı merdivenleri kullanarak kendi pansiyon katlarına çıkmaktadırlar. Bu durum Milli Eğitim Müdürü’nün Sosyal Bilimler Lisesi’nden ne kadar habersiz olduğunu ortaya koymaktadır. Trabzon’un en güvenilir okulunu, kadro ve öğrencilerini bu şekilde töhmet altında bırakmanın ne anlama geldiğini Trabzon halkının anlayışına bırakıyoruz” dedi.

Aile ne zaman baslamistir? Anaerkil toplumdan ataerkil topluma gecilirken, erkek neyi kendine mulk ve hakim kilmistir. Ataerkil toplumda; Mulk var midir? Somuru var midir? Adalet var midir? Ataerkil toplumdaki kadinin yeri ile koleci toplumdaki kolenin yeri farki nedir?

Sorum hala baki insanoglu kendi turunden birini ne zaman mulku olarak algilamistir? Somurunun mulk algisi ile bagi nedir? Guc ve otoritenin rolu nedir?

Bir erkegin baska bir erkek ya da kadin uzerindeki hakimiyetinin adi nedir? Ozeli birakalim mulkiyet nedir. Mulk nedir? Mulkun temeli zihinde midir, yoksa degil midir? Sinifsiz toplumlarda mulk var mi? mülk Ar. mulk a. 1. Ev, dükkân, arazi vb. taşınmaz mal. 2. Vakıf olmayıp doğrudan doğruya birinin malı olan yer veya yapı. 3. esk. Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bütünü, ülke: Adalet mülkün temelidir. Buna insanoglu dahil midir, ya da ne zaman dahil olmustur.

Peki ilkel komunal toplumda aile var mi? "Benim esim/oglum/kizim" v.s. demek ve sahip cikmak; ozel mulkiyet midir, degilmidir? Insanoglunun kul ve kole mal meta olarak algilanmasini ne yapalim?

Deizm eger bir dine bagimli olmamak ile olculuyorsa, tasavvufculuk, mistisizm, ya da dini oldugunu soyleyen ama onun hic bir sartini yerine getirmeyen bir dusunce ve davranis, nedir?

Ilkel komunal toplumda adalet ya da diger saydiklarim var mi? Yok ise, neden yok. Ozel mulkiyet ne ile baslar.