Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

evrensel-insan

 Saygıyla Anıyoruz
  • Katılım

  • Son Ziyaret

evrensel-insan tarafından postalanan herşey

  1. Cok basit. Sen bir inaniri kendisi teizmin bilisselligine ermedigi surece, inancindan vaz gecirtemezsin. Zaten o yuzden cocuklari kucukten islerler ve bu bilgiler bilincaltina yerlesir. Bir teist teizmin bilisselligine varmadigi ve sorunu algilamadigi surece, onun icin ateizm noncognitivisttir. Aynisi tum etik ve metafizik core faithler icin gecerlidir. Bir milliyetciye diger milliyetlerin farkini anlatamazsin. Tabiki dusunce ve bilgi sunmak bunun icindir ve farki ancak kendisi almak isterse alir, bunun icinde teizmin ya da milliyetciligin sorun oldugunu algilamasi gerekir ki sorgulasin ve senin dediklerini algilasin. Algi sadece bir deger beyinde bilincalti olarak sorgulanmaz ilan edilmemisse, mumkundur. Cunku herkesin bir deger siniri vardir ve o onun icin sorgulanmazdir. Bunlara core faith denir.
  2. Egitimin tek basina bir yarari yoktur. Ayni tedavi gibi, hasta istemezse tedavi yoktur. Bir kisiye tek tarafli tedavi uygulanamaz. Burada ben psikolojik tedaviden bahsediyorum. Iste numenal yeti burda devreye girer. Yani kisinin tedavi olmasi gerektigini algilamasi ve bilincine varmasi. TEDAVI BILISSELLIGI.
  3. Yasamak baska, insanoglunun yapilandirdigi her turlu sorunu KENDILIK BILISSELLIGI ile algilamak, kavramak v.s. baskadir. Bu da disaridan verilemez. Ancak bunu kisi isterse ve sorunun bilisselligine varirsa alir. Numenal yeti disaridan siringa ile kisiye verilemez.
  4. Ben boyle bir indirgeme zaten yapmiyorum. Birincisi bunun fenomenal degil, numenal oldugunu soyluyorum. Ikincisi her bir fenomenal yapili farkli beynin bilissellige erebilecegini soyluyorum. Bunun icin de SORUNUN KAVRANMASI, ALGILANMASI BILINCE CIKMASI VE FARKINA VARILMASI gerekiyor. Cunku insanoglunun her turlu yapilandirmisligi sorundur ve bilissellik ancak konu ve kavramda sorunun kavranmasi v.s. ile gelir. Bu tabiki basta egitimdir, yalniz kisi bunu istemeden egitim bir seye yaramaz. Kisinin herhangibir sorunun bilissellige varabilmesi icin de sorgulamasi gerekir. Iste bu da fenomenal degil, numenaldir. Kisaca kimse beyninin konektomunun ve de noro kimyasal yapisinin ya da her turlu fenomenal yapisinin esiri degil. Bunun getirdigi hic bir numenal sinirlama yok ve olamaz. Oldugunu soylemek insanoglunu "dogallik/kalitim/evrim" v.s. temelinde teslim etmek ve caresiz birakmaktir. Yani varolusculuktur.
  5. Tanri kavrami algi olarak dort turlu noncognitivizm gosterir Teist noncognitivizm-tanrinin ne oldugunu akil algilayamaz, bilemez, ortaya koyamaz" v.s. Teolojik noncognitivizm-Tanri kavrami anlamsiz, luzumsuz, gereksizdir. Ustunde akil yurutmeye degmez. Felsefi noncognitivizm- non effebblity, yani tanri "aciklanamaz/soylenemez/anlatilamaz" Bilissel/bilimsel noncognitivizm-Tanri kavrami bilimsel bir icerik tasimaz. O yuzden bilimin konusu degildir. Aklin olumlu/olumsuz tanrilastirma eylemidir. Gozlem vermez. Yukaridaki noncognitivizmin cesitlerinin hic birinde ortak bir tanri tanimi yok. Cunku tanri kavrami bir olgu degildir ve gozlem vermez. O yuzden her beynin ya da teolojik ideolojik inancsal dogrulamanin kendi dogrulamasini gerceklestirdigi temelde verdigi anlam ve icerik ve de bu anlam ve icerik temelinde kisinin kurdugu olumlu/olumsuz bag/iliskidir. Bu temelde bir genelleme yaparsak: Ilkinde bilisselsizlikten gelen erisemezlik ulasilamazlik var. Ikincide ortaya konamayan bir tanri kavrami uzerinde varliksal/inancsal bir olumlu/olumsuz gorus belirtmenin gereksizligi, anlamsizligi var. Ucuncude, yine ortaya konamayan bir tanri kavramindan yollacikilip, o zaman bunun aciklanamaz, soylenemez v.s. olmasi var. Sonuncunda ise tamamen bilimsel bir bakis acisinin getirdigi tanri kavraminin bilimsel olmadigi gorusu var. Yani kavramin felsefi, metafizik, varliksal/inancsal indirgemeci bir tartisma oldugu var. Ilki-teizm Ikincisi-ignostisizm Ucuncusu-agnostisizm Dorduncusu-noncognitivist bilinc ve farkindaligi-serbest dusunurluk agirlikli. Bilissellik ile ilgili detayli bilgi istenirse, asagidaki linklere bakilabilir. http://www.turkish-media.com/forum/topic/293547-bilimsel-cognitivizm-ve-teolojikmetafizik-noncognitivizm-farki/ http://www.turkish-media.com/forum/topic/293546-noncognitivizm-farkindasizlikbilissel-olmama-durumu/ http://www.turkish-media.com/forum/topic/293793-cognitivizmnoncognitivizm-kavrami-beyinde-sahiplenmebulundurma/ Ayrica konu ile ilgili "gelisim psikolojisi" bolumundeki diger basliklara da bakilabilir.
  6. noncognitivizm-bilissel olamama hali nedir? Cognitivizm- ...i kavramak, algilamak, bilincine ve farkina varmak demektir. Mesela buradaki ...i nin tamamlayicisi teizm olsun. Yani buradaki cognitivizm-teizmi kavramak, algilamak, bilinc ve farkina varmak demektir. noncognitivizm ise tam tersidir. Yani teizmin kavranamamasi, algilanamamasi ve bilincine varilamamasi farkina varilamamasi. Buradan teizmi kavrayan algilayan onun sorun oldugunun bilisselligine varir ve teizmi sorgular, bilisselligine varmamis olan ise algilayamaz ve sorgulamaz ve de teist olarak kalir. Peki, o zaman cognitivizm ve noncognitivizm insanoglu fenomeninin fenomenal mi yoksa numenal mi yaninin bir konusudur. Bir kisi teizmin bilisselligine nasil erisir ve sorun oldugunu algilar ve sorgular? Fenomenal yapi olarak sen "bu kisi teizm bilisselligine erisemez ve sorgulayamaz cunku bunun fenomenal yapisi musait degil" diyebilir misin? Ya da "fenomenal yapisi nasil olursa olsun, bir kisi teizmin bilisselligine varabilir ve onu sorgulayabilir" mi dersin O zaman bir kisinin teizmin bilisselligine ermesini ve sorgulamasini engelleyen nedir? onun fenomenal yapisinin fenomenal mi yoksa numenal mi icerigidir? Kisaca noncognitivizmin temeli insanoglu fenomeninin fenomenal mi yoksa numenal mi yaninin bir konusudur ve neden? Bilissel bilim, insanoglu beyninin numenal yetisini inceleyen bir bilim dalidir.
  7. Materyalizme gore madde "ilk ve tek" varlik midir/degil midir? Yani mutlak olan bumudur/degil midir? Ya da materyalizmin mutlaki nedir? Ben maddenin kendi bunyesindeki degisimden bahsetmiyorum. Diyalektigin materyalizminin mutlakligindan bahsediyorum. Fenomenal degisim de degisen nedir? Evrimsel olarak. Ayrica bu degisimi tek bir kisinin ve sadece onun yasam suresinde olarak aciklar misin? Yani beynindei yarikler mi degisiyor, geni mi degisiyor; yoksa algisi, bilgisi bilinci mi degisiyor. Eger degisenler algi, bilgi ve bilinc ise bunun nasil bir fenomenal degisim oldugunu aciklar misin? Evet nedir fenomenal degisim? Ben buna bir sey demiyorum. Sadece bunun fenomenden ziyade numen ile olan bagini soyluyor ve her bir insanoglu turunun eger bunu ogrenir ve isterse basarabilecegini soyluyorum. Sen bana fenomenal olarak her hangi bir kisinin, herhangibir kisinin algi duzeyine erisemeyecegini yani numenal yeti farki olmasi gerektigini soyleyebilir misin? Konu farklilik degil. Herkesin isterse yapabilecegi ayniligi. Egitim dis etkendir. Kisi istemezse verilen egitimin de bir yarari olmayabilir. Onemli olan kisinin sorunu algilamasini saglamak ve kendi kendisini sorgulayabilmesini saglamaktir. Egitimden kastin ne? Egitim sadece bir konu ile ilgilidir. Bir ilahiyat fakultesini bitirmis bir kisi, teslimiyetlerini yenmede ne gibi bir egitim almis olabilir? Zannedersem, aramizdaki konuya yanasim farkli. Ben herkesin herseyi algiladiginda sorun olarak gorebilecegini soylerken, sen bunu dis etmenlere bagliyorsun, ben ise kisinin bunu algilayabilmesine bagliyorum. Bunun icinde fenomenal yapinin kisiden kisiye ayni olmasa bile bir degisim sagladigini degil, her bir fenomenal yapinin kisi isterse bu sorgulamayi yapabilecegini soyluyorum. Hatta burda egitim de onemli degil, sorunun algisi onemli.
  8. Bir gun adamin biri s1k1smis ve tuvalet aramaya baslamis. Aramis aramis bulamamis. Baslamis kuytu bir kose aramaya. Buldugunu zannedip tam eyleme gececek, arkasina bir el dokunmus, donmus bakmis "yasak" demis. Ozur dileyerek ve kosarak uzaklasmis. Bu kuytu durumunu bir kac kere denemis ve her seferinde bir polis eli kendisine "yasak" diyormus. Adam caresizlik icinde yollarda kosusturuyormus. Bir bakmis bir ilan ve ilanda "idrar yollari sorunlarinda uzman doktor" yaziyor. Hemen binadan iceri girip, doktorun oldugu kata kosmus ve zar zor resepsiyondaki kiza "yapamiyorum" demis. Biraz bekledikten sonra doktor cagirmis ve bu da odaya girmis. Doktor sormus, "neyin var?" diye; adam da "yapamiyorum, patliyacagim" demis. Bunun uzerine doktor hemsiresinden bir idrar kabi getirmesini istemis. Hemsire de getirmis. Doktor, kabi adama vermis ve "surada bir yapmayi deneyin" demis. Adam buyuk bir memnuniyetle idrar kabini almis tentenenin arkasina gecmis ve baslamis bosaltmaya, doktor ve hemsirede bu siiir sesini duyuyorlarmis. Neyse adam cogdurmesini bitirmis ve dolu kabi doktora vermis. Doktor "masallahiniz var, gayet te iyi yapabilmissiniz. Size yapamadiginizi kim soyledi?" Adam yanitlamis. "Kim olacak, polisler."
  9. evrensel-insan şurada bir başlık gönderdi: Televizyon ve Radyo
    Su an Haberturk kanalinda evrim ve yaratilis tartisiliyor.
  10. Feminizm gorunus olarak insanoglunun disisinin bir bakis acisi oldugu halde, aslinda tek bir zihinsel yapi olan erksel erkeksel ve erk eksel karaktere sahiptir. Yani erkeksel karakteristigin, guc otorite ve erki hakim kilma temeline dayanir. Feminizm eger tek bir insanoglunun goruntusu olan disi uzerine kuruldugunda ve erkekleri goruntu olarak distaladiginda da bir basari saglayamaz. Cunku insanoglu turu bunyesindeki verilecek her turlu mucadele, insanoglu butunu adina hem goruntu olarak erkegi hem de disiyi kapsar. Insanoglu basta uretim ve sosyal yasam olarak ne erkeksiz ne de disisiz yasayamaz. Ayrica zihniyet te tektir, yani erkeksel karaktere sahiptir.
  11. Uluğ Nutku: Cumhuriyet Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden emekli olmuştur. (Profesör). Lisans ve Doktora derecelerini İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden almıştır. İlgi ve çalışma alanları: Felsefi Antropoloji, Epistemoloji, Etik. Descartes, Locke, Leibniz, Spinoza, Hume, Kant. “İnanmanın Felsefesi”, “Daha Güncel Felsefe”, “Felsefe ve Güncellik”, “Ur Uruk Urşu”, "Gezgin Felsefe", “İnsan Felsefesi Çalışmaları” kitaplarının yazarıdır. Alanında birçok makalesi ve çevirisi bulunmaktadır.
  12. "ozgur irade" konusunda Materyalistlerle yaptigim saatler ve sayfalar dolusu tartismalar bir gozlemdir. Madem sana gore ozgur irade var, o zaman mesele yok. Bu konuyu umarim bir materyalist ile tartisirsin. "degisen fenomenler" derken neyi kastettigini aciklar misin? Insanoglunun fenomen olarak neyi degisiyor? Ayrica varsa bu degisim, nasil ve neden onun beyninin numenal yetisinin degisimine yardimci oluyor? Ayrica bu fenomenal "degisim" neden herkesin numenal yetisine etki olarak ayni olmuyor?, bunun nedenide mi insanoglunun fenomenal yapisi? Onemli olan numenal degerlerin olmasi ve bunun numenal yetiye bagliligi degil. Onemli olan her beynin farkli numenal yeti isleyisinin algisi, bilgisi, bilinci, farkindaligi v.s. yani farkli numenal yeti kullanim duzeyi. Sence bunun fenomen ile nasil bir bagi var? Ayni genetige sahip olan iki beyin nasil farkli olabiliyor? Sorgulamaci yapi kisinin beyninin o konu ve kavramda sorun rahatsizlik ve zarar gormesini bilincalti ve bilincli olarak algilayabilmesinden ve bilissellighine erebilmesinden kaynaklanir. Bu konuda ayni evi paylasan iki kardes bile farklilasir. Ben boyle bir sey demedim. Benim dedigim sorgulamanin nerden nasil basladigi degil; baslatanin kisi baslayanin da numenal olmasi. Yani kisinin kendi beynindekiler ile kendi mukayesesi/muhakemesi. Tabiki boyle bir egitim ideal olandir. Iste zaten bu egitim yapilandirmacilik egitimidir. Bu kisinin ozgur bir birey olarak yetisimini saglayan egitimdir. En basiti ayni konudaki, leyhte ve aleyhte dusunce uretiminin ayni beyinden cikmasidir. Iste bunun icin basta corefaith denilen sorgulanmazlardan kurtulmak gerekir. Evet zaten numenal yeti ve onun vucutsal yonlendirim ve yaptirimi her bir kisiye gore farklidir. Bu sart degil. Bir kisi matematigi ya da mantigi cok iyi bilmeden, yaptigi sorgulama matematiksel/mantiksal olabilir.Matematiksel/mantiksal bilgiler; toplumu bulundugu durumdan bir yenilige yonlendiren bilgilerdir. Once iyi karsilanmaz, sonra karsi cikilir; ama zamanla toplumsallasir ve kitlesellesir. Tum izmler boyle gelismistir. Ben zeka farkindan degil; zekaya bir sifat vermekten bahsettim "ustun/geri" gibi. Yetenek algi ve bilgi ile gelistirilebilir. Zeka ve yetenek farkli degerlerdir. Her ikisinin de fenomenal ve numenal tabanlari vardir. Bunlarin kullanimi gelistirimi uygulamasi v.s. ise tamamen yasama aittir ve yasamda cesitlenir ve farklilasir. Evet diyelim kalitimdan muzisyen bir babanin oglunun beyin yarigi muzige daha yatkin olabilir. Yalniz bu yatkinlik tek basina yetersizdir. Kisi bunun ustune egilmezse, muzikte basari saglayamaz ve muzige egilen ve babasi muzisyen olmayan bir kisi, muzikte ondan daha basarili olabilir. Dolayisi ile yetenek kisinin yasa minda uzerine ne kadar egilecegi ile paralel gelisir. Hic kimse fenomenal yapi olarak yeteneksiz degildir. Iste burada yetenek ne sinirlidir, ne de dogumdan belirlenmistir. Kisi yasaminda her turlu yetenegini gelistirebilir. Zaten numenal yeti kullanimi da burada devreye girer. Bir kisinin bir konuda yeteneginin olmamasi, onun kaderi anlamina gelmez. Kisi isterse ve verilirse her turlu yetenegi kazanabilir. Yetenegin kazanimi ve gelisimi fenomenal degil, numenaldir. Kendi basina is goren, o yuruyus seklini ogrenmeyi isteme algisi bilinci v.s. dir, yani numenal yetidir. Numenal yetinin gelisebilmesi icin tabiki gozlem gerekir. Yalniz bu gozlem yetmez. Kisinin sorun, zarar ve rahatsizlik algisi, bilgisi bilinci v.s. gerekir ki; yetenegi ogrenmeye yonelsin. Yani numenal yeti ancak sorun, zarar ve rahatsizlik algisinda devreye girer. Bu da ya evrimci ya da devrimci sorgulama getirir. Sart degil. Kisi kendi de gelistirebilir. Iste bu matematiksel/mantiksal bilgidir. Benim evrensel-insan zihniyetini kendimin gelistirmesi gibi. Iste zaten yenilikler de boyle baslar. Bu da cagin medeniyetin duzen ve sistemlerin zaman ile degisimi demektir. Dedigini yaptim. Yalniz not defterinde yazinin sag ucta bitebilmesi mumkun degil. Bunu ayarlamak sorun. Neyse bakalim nasil cikacak.
  13. Senin yazdiklarini bolumlere ayiramiyorum, tek bir kalip olarak cikiyor. Materyalizm de ozgur irade algisi yoktur. Numenal yetinin numenal degerleri degistirmesi ise ozgur iradedir. Ben burada degistiren belirleyici faktorden bahsediyorum. Elbette kisinin beyninin norokimyasal yapisi, cevre v.s. etkiler. Iste sorgulayabilmek icin kisinin numenal yetisi ile beyninin alisilagelmis isleyisini degistirmesi gerekiyor. Tabi ki bu da algi sorun algisi ve istem ile bagli. Bugun bilim yapilandirmaci epistemolojinin felsefeye bilimsel baktigini kabullenmistir. Buradaki bilimsellik zaten gozlem ve olgulardir. Numenal yetisi ile kisilerin kendi numenal degerlerini degistirebildigi hem bir gozlemdir hem de bir olgudur. Aksi olsa kisiler ideoloji inanc ve deger degistiremezlerdi. Eger bir kisi kendine verileni degistiriyorsa, bu onun beyninde olani dusunce ve davranis olarak degistirmis olmus anlamina gelir. Ben teke indirmiyorum, karar veren belirleyen faktorun nihayetinde insanoglunun fiziksel yapisi degil; fenomenal yapi degil; insanoglunun numenal yetisi oldugunu soyluyorum. Yoksa insanlar sadece evrimsel olarak degisirdi. Ne bir yenilim ne bir cag rejim sistem duzen v.s. degisimi de olmazdi. Bu degisimi saglayan da genelde matematiksel/mantiksal bilgidir. Ben fiziksel devrimden bahsetmiyorum, numenal zihinsel devrimden bahsediyorum. Yani bir teist teist bilince ve farkindaliga erismis ve teizmin sorununu algilamis, sorgulamis ve teizme karsi kendini anti ya da non teist yapmissa, bu fiziksel degil; zihinsel devrimdir. Yani kisi kendine verileni zihninde sorgulamis ve yine kendi degistirmistir. Yoksa kisinin fiziksel, biyolojik genetik v.s. fenomenal yapisinda bir degisim olmamistir. Degisimzihinde ve ordan dusuncede davranista ve nihayetinde yasam ve iliskisindedir. Bir kisi yasaminda kendisine verilen her turlu deger veri ve tabudan tam tersi bir degisime ugruyorsa, bunu saglayan belirleyici faktoru onun numenal yetisidir. Cunku bu degisimde kisinin fiziksel, biyolojik genetik bir degisimi yoktur. Sadece degisen numenal yetisi ve onu kullanimidir. Dolayisiyle burada evrimsel fiziksel, genetik, biyolojik v.s. bir dogal teslimiyet soz konusu degildir. Cunku eger birisi "bu kisinin fiziksel, kalitimsal, biyolojik genetik v.s. yapisi sunu yapmaya algilamaya musade etmez" derse; iste bu tamda ayrimcilik olur. Kimse ne aptaldir, ne de geri zekali; ne akilli ne de super zekali. Tabi burada normal yani fiziksel/beyinsel bir ozurlulukten bahsetmiyoruz. Herkes herseyi algilayabilir, ogrenebilir, yapabilir v.s. yeterki bunu istesin. Butun mesele verilenlerin sorgulanmasi ve sorun olarak algilanabilmesidir. Ben sana yazilari oku derken, sadece daha once ben bu konuya degindigimi soyluyorum. Ayrica okumak benim en azindan konu hakkinda ne dedigimi algilamak icindir. Yoksa tabiki her yazarin yazisi okunur. Hersey kendi basina bir hictir. Onu kullanirsan ve isletirsen ve de baska seylerle iliskilendirirsen bir anlam ve icerik islev kazanir. Ben ne indirgemeci ne de determinist bir aciklama getirmiyorum. Sadece oncxa faktorun icinden belirleyici olani dile getiriyorum. Bu da soyutlama ve soyut degisimi/degistirimi ve bunu somutlastirma duzen sistem kanuin yasa v.s. haline getiren numenal yetidir. Insanoglu fiziksel yapisi sadece bir arac olarak uygulamayi yapar. Yani beyin yuru derse ayaklar yurur. Beyin ve ayak arasindaki belirleyici faktor, "yuru" emridir. Bu da numenal yetidir. Yine ayni zamanda kisi kendi olarak bu yuru emrini sorgularsa, yurumesini durdurabilir. Iste bu da numenal yeti kullaniminin beyinden kisiye gecmesi demektir. Cunku kisi,beynin emrini otomatikman uygulamamis, sorgulamistir. Iste bu sorgulama soyut yani kisinin sorgulamasidir. Benim devrim dedigim de budur.
  14. Aslinda konu empati kurabilmek ile ilgili.
  15. Insanoglu turu ve birinin, kendi disinda kalan, diger canli/cansiz parcalar ve butun temelinde, uclu yetiye sahip tek tur oldugunu ve alternatifinin bulunmadigini ortaya koyacagiz. Bu alternatifsizligin temelini SOYUTLAMA YETISI teskil eder. Bu soyutlama yetisi de, insanoglunun beyninin !? isaretleri olan "var" algisinin, sorusuna ve cevabina dusunce olarak "gebe kalip" bu gebeligin sonucu, soru ve cevabin kavram olarak dogmasidir. Simdi buradan insanoglunun bu uclu soyutlama yetisine ve onun soyut/somut temeline bakalim. "!?" yu beyni ile algilayan, dusunce olarak gebe kalan ve dogumu kavram olarak yapan, KIMDIR? Bu soruya, insanogluna bir alternatif olarak cevap vermek mumkunmudur?, Hayir, epistemolojik olarak mumkun degildir. Cunku, henuz soyutlama yetisi olan baska bir kim yoktur. Yarin, insanogluna en yakin tur olan maymun turunun boyle bir yeti kazanmasi ve insanogluna alternatif olarak soyutlama ortaya koymasi; bilimin ve bilimselligin calismalari temelinde ve maymun turunun evrimsel olarak gelisesi temelinde, kesin olarak olumsuz bir cevap vermek ve konuyu sonlandirmak mumkun degildir. Bu kim, ayni zamanda, verdigi tum cevaplarla, kendi turu de dahil olmak uzere, ne yi ortaya koymaktadir. Peki insanoglu turunun, bir ne ortaya koyucu olarak alternatifi var midir?, Cevabimiz gene, epistemolojik olarak, "hayir" olacaktir. Sonrasi ise, her turlu gelisimin insanoglu disinda bir NELEME yetisi olacaktir. Peki, insanoglu bir kim olarak ve alternatifsiz kim olma temelinde, yine alternatifsiz ne yi ortaya koyan olarak, bunu nasil basarir? Iste buda, insanoglu soyutlamasinin, soyut temelini veren, kavramlastirma, KAVRAMI, KIM ILE VE NE ILE OZDESLESTIRME temelindedir. Iste insanoglunun, hem nesnel, hem de oznel temelini veren, kavram ile ozdeslestirme yetisi, epistemolojik olarak alternatifszdir. Bu alternatifsizligin algilanamamasinin altinda, insanoglu turu ve biri faktorunun algilanamamasi ve insanoglunun kim olarak ve ne olarak ortaya koyduklarinin, sanki kimin ve nenin kendi adina kendini, insanoglu turu ve biri disi, baska bir guc veya faktor olarak ortaya koydugu izlenimi verir. Iste b insandisi temelli izlenim, insanoglunun kendi kendisini "kandirmaktan" baska bir icerik tasimaz. Sonucta "doganin kanunu budur, dogal olan budur" derken, aslinda " ben (insanoglu turu ve biri) doganin boyle bir kanunu oldugunu ortaya koyuyorum, dogal olarak ortaya konan bu durum, benim (insanoglu turu ve biri), ortaya koyumumdur" dediginin henuz, bilincinde ve farkinda degildir. Cunku, ne doga; DOGALLIK OZELLIGINE VE OZNELLIGINE SAHIPTIR, NE DE "BEN DOGAYIM" SEKLINDE KENDI KENDINI ORTAYA KOYABILECEK BIR KONUMDADIR. Burdan, dogalligin, dogaya insanoglu monologuyla verilen ve insanoglu turu ve biri ozelliklerini tasiyan bir oznellik oldugu, doga, nin da; insanoglu var temelli !? isaretinin, cevabi olan bir kavram oldugu ortaya cikar. Buradan da, varinin yansisi algilanan ve algisi, kavram ile ozdeslestirilerek yansitilan "Doga" EKLENTISI yetmiyormus gibi, bir de buna oznel ve insanoglu ozelligi olan DOGALLIK ICERIGI EKLENMISTIR. Buradan da, insanoglunun gorunussel nesne eklentisinin, ilk el eklenti, onun gorulmeyen, ozsel eklentisinin de ikinci el eklenti oldugu ortaya cikar. Bu temelde de, ideolojik inancsal dogrularin hepsi, ilk el degil; ikinci el eklentilerdir. Ilk el eklenti algilanmadan ve farkina varilmadan, ikinci el eklentiyi algilamak ise, mumkun degildir. Iste bu temelde, once ILK EL EKLENTI OLAN NESNE ALGILANMALI KI, IKINCI EL EKLENTI OLAN OZNENIN ALGILANMASI MUMKUN OLSUN. Tabi buda, oznelligin, yaraticiya verilmesi, ya da nesne ile ozdeslestirilmesi, yapilmaz ise, mumkundur. Yoksa, nesnel, ya da oznel tanrilastirma kacinilmazdir. Yani, alternatifsizligi, epistemolojik olarak algilayamama. Tabi bu arada, insanoglu turu ve biri faktorunun, bu temelde, ve dogal zihniyet ve dogal egonun eliyle, teslimiyeti temelinde, TANRILASTIRILMASI DA; yapilacak, en son "hatadir" Sonucta, tanri, tanrisal dusunce degil; tanrisal zihniyetin, bilinc alti yerlesiminin olumlu/olumsuz yonlendirimi KENDI TURU VE BIRINI KENDI ELIYLE TANRILASTIRMA durumundadir. Tabi, dogal zihniyetin ve dogal egonun, bilinc alti yonlendiriminin "son duragi olarak" Sonucta, insanoglu turu ve birinin, dogal zihniyet ve dogal egosunun, bencil, ayrimci, cikarci v.s. temelinde guc ve otorite yoluyla tanrilastirilmasi, ROBOT BIREYLER VE ITAAT EDEN CEMAATLER anlamini tasir. Bu da, insanoglu turu ve birinin, sahip oldugu vucudunu, yonlendirilen dusunce ve davranis ile, kendi istedigi gibi degil; kendinden istendigi gibi, yonlenmesidir. Iste BIREY BILINCININ onemi burda, bir kez daha ortaya cikmaktadir. Cunku alternatifsizlik, epistemolojik olarak, insanoglu turu ve birinin disindadir. Ama, insanoglu turu ve biri kendi bunyesinde, bu her turlu tanrilastirma zihniyetinden, kendinden istendigi gibi degil, kendi istedigi gibi kendini yonlendirerek, kurtulacak ve arinacaktir. Iste bu INSANSAL ZIHNIYET alternatifi, yine insanoglu turunden cikacaktir, daha once epistemolojik olarak bir maymun turunden, cikmaz sa! Belki de, bir maymun turunun soyutlama yetisine sahipligi, tarihsel olarak; tum insanoglu turunu birbirine baglayacaktir ve insanoglu kendi turu ici "cekismeyi, yarisi, ust/alt iliskisini ve biri birini teslim almayi, biri birine hukmetmeyi, yonlendirmeyi v.s." birakacaktir, kim bilir! Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
  16. 15-16-17 Şubat tarihlerinde ODTÜ'de yapılan 1.Teoloji Sempozyumu'nda konuşan Prof. Dr.Yasin Ceylan'ın "Din ve Dünya" başlıklı konuşmasıdır.
  17. "Cozum" benim imzamdaki basliklarda ve konulardadir. Zaten ben cozumu bu temelde hemen hemen her baslik ve mesajimda veriyorum. Cozum konu kavram v.s. lere yanasim yani ...e gore temel de ve ....e gore hedeftedir. Oyuzden bu soruya yanit olabilecek baska bir suru baslik var. Bu baslik bu 21. yuzyil sorusunun tartisma ve dusunce bilgi dile gelme basligi. En temel cozum basligi "evrimci/devrimci sorgulama" "numenal devrim" algisini algilayabilme ve "numenal devrim asamalari" ile "yapilandirilmis bilgi yapi ve isleyisinin cozumu/bozumu" dur. Bunu da "evrensel-insan zihniyeti" basligindan mesaj olarak bulabilirsin. Ayrica insanoglu davranisini iceren baslikta da bu aciklaniyor. Burada konu teke indirmek degil; yonlendiren ve yonewten kontrol eden v.s. faktorun numenal yeti oldugunu algilamaktir. Cunku insanoglu yasam iliski duzen ve sistemini bilimini, felsefesini dilini v.s. numenal yeti degerleri ile ortaya koyar ve tartisir. Iste burada basit bir soru; Bir kisinin ateizmin bilinc ve farkindaligina varmasi, teizmin sorununu algilamasi ve ona verilen teizmden vaz gecerek antiteist ya da ateist olmasini; Egerfiziksel/biyolojik gensel v.s. aciklayabiliyorsan, buyur. Ben bunun tamamen kisinin numenal yetisini numenal degerler uzerinde bilincli ve farkinda kullanarak bu degisimi KENDI YAPTIGINI ve bunun EVRIMSEL DEGIL DEVRIMSEL OLDUGUNU soyluyorum. En belirgin ornegi ben, kendimim. Ama sen bunu fizik biyoloji gen v.s. temelli evrimsel degisime bagliyorsan; o zaman bir kisi nasil oluyorda yasaminda teistken ateist oluyor ya da bir ideolojiden baskasina geciyor. Geni mi, fiziksel yapisimi, biyolojisimi evrimsel olarak degisime ugruyor, bunu aciklamak gerekiyor. Iste basta metafizigin materyalizmi ve epistemolojinin yapilandirmaci epistemoloji disinda kalan gorusleri, insanoglunu bir madde olarak degerlendirdiklerinden numenal yetinin numenal degerleri degistiremeyecegini ve ustelik bunu determinist ve indirgemeci bir temelde yapmayi yegliyorlar. Bu da zaten KENDILIK BILISSELLIGI NOKSANLIGI VE NONCOGNITIVIZM DEMEK. Ben butun bunlari baslikolarak acikladim. Yani BILISSELLIGIN VE BILIMSEL BILISSELLIGIN NE OLDUGU VE ONEMI. Burada bilisselligin temeli bilinc ve farkindalik duzeyidir. Yani bir kisi teist bilinc ve farkindaliga ulasmadan anti ya da non teist ya da ateist olamasz. Iste bu bilinc degisimi evrimsel mi/devrimsel mi? Yani tamamen fizikibiyolojik gensel kalitimsal v.s. teslimiyeti mi, yoksa kisinin kendi beynini kendisi sorgulayarak ona bilinc ve farkindalik kazandirabilir mi? Ben ikinciyi savunuyor ve bunu bilgisel bilimsel ve bilissel olarak aciukliyorum. Boylece de bilinc ve numenal yetinin farki ve onemi gecmis dogal/fenomenal zihniyetin insanoglunu nicelik yigin ve sadece fenomen yerine koymasina karsin; ben insanoglunu nitelik ve numenal yetisi olan ve bunu kendi kullanip verilen her turlu degerleri kendi degistirebilen bir fenomenonumenaokavramsal yapiya sahip oldugunu soyluyorum.
  18. evrensel-insan şurada bir blog başlığı gönderdi: evrensel-insan'in Blogu
    W-X-Y-Z Acilimlari; Bu mesajimda, dogal zihniyetin, evrensel yapilanis ve isleyisinin kullanim sembolleri olan x ve y nin disinda, w ve z harflerinin de x ve y temelli icerigini izah edecegim. Eger x'i sekilsel olarak ele alirsaniz; ters iki v den olustugunu gorursunuz. Yani X iki birbirine zit v den olusmustur. Iste bu iki v nin w ifadesi ise, iki ve biribirine karsit v kullanimi demektir. Yani X in ters iki v sinin duz olarak yan yana yazilimidir. Iste kimin, soyutunun kavrami olan x, karakter, oz, tabiat olarak; iki v kullanimidir. Buradaki v lerden biri; Kendisi ve karsitligin pozitife indirimi; Digeri de; Karsiti ve ikilemin, tek (bir)'e indirimidir. Bunu uclem olarak; xy-x ve xx-y ile ifade edebiliriz. Burada w cizimini goz onune getirirseniz; w nun ust kismindaki uc nokta, sirasiyla y x x ve altindaki iki nokta da y x birlesimini veren, x ve x x birlesimini veren y dir. X in, genel toplamda; karakter, oz ve tabiat olarak; Kendisi, pozitif, karsitlik icerigi vardir. X oz, karakter ve tabiatinin, goruntusu, sekillenisi olan y olarak ta; Karsiti, bir, ikilem icerigi vardir. Yani, y aslinda x karakterinin, goruntusu ve sekillenisidir. Iste z de bu temelde; hem yukaridaki w nun ust iki noktasinin, ilk alt nokta ile birlesimi, yani y x in x birlesimi ve w nun ust ikinci ve ucuncu noktasinin ikinci alt nokta ile birlesimi, yani x x in y birlesimi; hem de xy birlikteliginin, bir butun olarak yazilisi (zi) ve okunusudur (zay). Bu arada deginmisken, p h q ya da kisaca deginelim. F, fonksiyon temelinde; p ve h nin birlikteligidir. Photograph kelimesinin ilk iki harfi ve son iki harfi ph, f olarak seslendirilir. Buradaki f fonksiyonunun p ve h acilimlari; agzin kapaliligi (p) ve nefes alisi (h) dir. Buradaki p durdurma, bitirme, sabit temelli pose ve posit olarak ikilem temelindedir. H de nefes alisi/verisi olarak karsitlik temelindedir. Q da "olarak, sifatiyla, mahiyetinde" temelinde bir kullaniimdir. QUA seklinde ifade edilen bu kullanimin, daha once de bahsettigim gibi, bir kimi (qui) ve kendisinin niceligi (quantity) ve niteligi (quality) olarak (qua) olusturulmustur. Burada bilindigi gibi, nitelik; pozitivite karsitliginin; niceligi olan bir de, ikilemin indirgenmesidir. W larin nefes acilimlari da soru kelimelerini olusturur. ( What/ne, when/nezaman, whyneden-nicin, where/nerede, who/kim, whose/kimin which/hangisi). Dolayisi ile, hangi dilin, linquistik, ya da etimolojik koken ve yapilanisi olursa olsun; yukaridaki harfler olan; w, x, y, z, ve p, h, q ana harflerdir. Aslinda noktalama dilinin yazimi ile, yukaridaki ifade edilenleri resimlemek oldukca karmasik ve zordur. Alginin netligi ve acikligi, cizimsel ve sekilsel izahin; goze hitabiyla daha kolaydir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
  19. evrensel-insan şurada bir blog başlığı gönderdi: evrensel-insan'in Blogu
    Harflerin cizimsel anlami Daha once harflerin cizimsel ve sekilsek anlam ve icerikleri uzerine dilin etimolojik ve linquistik yapilandirmaciligi oncesi aryan kokenler denilen dil kokenleri temelinde bir calismam olmustu, onu buraya kisaca aktariyorum. Aslinda bu calisma bir yerde "evrensel-insan zihniyeti" basligindaki ana evrensel kullanim sembolleri olan x ve y nin acilimi temelindeki, diger beynelminel kullanilan harflerin bir cizimsel, sekilsel anlam ve icerik analizidir. A=ilki ifade eder. Ilk, noktadan, dogar. Bir aciyla ayrilir ve birbirinden uzaklasir, ama ne kadar uzaklasirsa uzaklassin, iki ucun arasinda, bir ikilem ve karsitlik bagi vardir.Bu da ilkin-ki ilk ne olursa olsun-karakteridir. X semboludur. B=baslangic ve dogumu ifade eder.Baslangic ve dogum, ikilinin birlesimiyle mumkundur.Yani uclemdir.Y semboludur. C=tamamlamayi, ve karsitligi ifade eder D=bolum demektir, yani bir butunun parcalari E=dista olan, disarida olan demektir F=p ve h harflerinin beraberligini ve karsitligini verir. Hem seyin ne oldugunu hem de onun hareketini icerir.Burada sey, sabitlenmis temeldeki p; hareket ise, nefes temelindeki h ve ikililigidir.Yani nefes alma ve verme. G=temel, esas, ana v.s. kelimelerini temsil eder. I=egoyu, ben 'i tek ve biri temsil eder J= firlatma anlaminda, insanoglunun ifadesidir. K=bilginin ve bilmenin temelidir L=ortaya yatay olarak insanoglunun koydugudur. M=insanoglunu ve onun herturlu ortaya koydugu cevabin temelidir N=tabiati ve tabiligi, temsil eder O=toparlamak anlamina gelir Q=kim, olarak; nicelik ve niteligin kullanim isaretidir. R=L nin tersidir, yani ortaya dikey olarak konandir. S=insanoglunun temel fonksiyonlarini belirtir. T=tamamlanmis, mukemmel anlamini tasir, ayrica ters t ise axiomatik hareketin isaretidir. U=kullanimi ifade eder. V=ikilem veya karsitligin teke indirgenmesidir W= M nin tersidir, yani M ler cevapsa; W 'lar da sorulardir.Biri ikilemin, ucleme tasinmasini, digeri uclemin, ikileme indirgenmesini isaret eder. Z=zik zak, temelinde, insanoglunun ikilem ve karsitlik arasindaki git-gelini temsil eder. <script type="text/javascript"> ipb.global.registerReputation( 'rep_post_1014291', { domLikeStripId: 'like_post_1014291', app: 'forums', type: 'pid', typeid: '1014291' }, parseInt('0') ); </script> Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
  20. evrensel-insan şurada bir blog başlığı gönderdi: evrensel-insan'in Blogu
    Zi (XYxy)' nin Bolgeleri XX-Y'yi verdiginden, yani; ikilem karsitina indirgendiginden, tum sekillerdeki XX'in olusturdugu bolgeler, Y Bolgesi; XY-X' i verdiginden, yani; karsitlik kendisine indirgendiginden, tum sekillerdeki XY' nin olusturdugu bolgeler de, X Bolgesidir. Bunun sekilsel gorunumu asagidadir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
  21. evrensel-insan şurada bir blog başlığı gönderdi: evrensel-insan'in Blogu
    Evrensel-Insan'in Avatari Evrensel-insan'in avatarinin, daha detayli ve net gorulebilmesi icin; buraya buyutulmusunu ilistiriyorum. Boylece, avatarin tum ogeleri okunakli ve rahatca gorulup, secilebilir hale gelmis olacak. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.