evrensel-insan tarafından postalanan herşey
-
Zi(XY)'nin Şekilsel/Çizimsel Görünüşü
Zi(XY)'nin Sekilsel/Cizimsel Gorunusu Yukaridaki mesajda, noktalama dili (yazi dili) ile aciklanmaya calisilan, acilimlarin cizimsel anlatimi ve imzada yer alan sekiller, asagidadir. Bu cizimsel/gorselligin; evrensel-insan'in dusuncesinin algilanmasina ve kavranmasina yeni bir isik ve aciklik getirecegini dusunuyorum. Isteyen arkadaslar, eger sekiller veya konu ilgi-etki-onem acisindan isterlerse; istedikleri yerin sorulariyla daha detayli acilimina yardimci olabilirler. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
-
Zi (xxyx) Bilgisi ve Bilişselliği
Zi (xxyx) Bilgisi ve Bilisselligi Evrensel insan zihniyetinin, yapilandirmaci epistemoloji, serbest dusunurluk ve qua felsefesi temelinde, dogal zihniyetin yapilandirilmis bilgi yapi ve isleyisini aciklayacagim. Zi Knowledge (Zi bilissel bilgisi) olarak evrensel-insan zihniyetinin adlandirdigi bu yapilandirilmisin bilgi temelli x ve y evrensel kullanim sembolleri ile yapilandirilmis 7'li yapisi asagidadir. Cizimsel/sekilsel olarak algilanmasi mumkun olan bu aciklamanin, dilin noktasal izahi ile yapilacak olmasi, bir yerde dile gelenlerin zihinde sekillendirilmesini ve cizime/gorsellige tasinmasini gerektirmektedir. Bilgi yapilandirilmisliginin 7'lisi; Algi, kavram, gozlem, duyu, duyum, ozne ve nesnedir. Buradaki siniflanis; Alginin ikilemi; fenomenal duyu/varlik ve numenal duyum/inanc Kavramin karsitligi; ifadesel ozne ve nesnedir. Buradaki x ikilem ve karsitlik olarak, Duyu/varlik, duyum/inanc ve ozne/oz, nesne/gorunustur. Bilgiyi veren y, Algi kavram gozlem isleyisteki y ler; Alginin duyu ve duyumsalligi; kavramin oznel ve nesnelligi olarak ortaya konabilir. Burada ozneyi-soyut, oz, ozel, icsel ve dusunsel olarak; Nesneyi de-somut, gorunus, genel, dissal ve maddesel olarak Bu konuda degilinecek bir nokta da bilgi temelli yapilandirilmisligin gercek ve gerceklik ile olgu farkidir. Gercek-ideolojik, akilsal, dogrusal iken; Olgu-Teorik, bilissel ve yanlislanabilir olandir. Iste bu da bize; gercegi, kesin, sabit, degismez, mutlak v.s. kilarken; olguyu, degisken yenilenir, yanlislanabilir, gecerli kilmaktadir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
-
Quiddity of Zi (XYxy)
Quiddity of Zi (XYxy) Basligin ingilizce olmasinin sebebi; Quiddity kavraminin, aciklanma ihtiyaci oldugudur. Cunku Turkce de bu kavramin aciklanisi, pek te icerigini vermemektedir. Once basligin turkcesi; Zi (XYxy)'in Quidditiy'si. Gorulecegi uzre; sadece tamlamanin aciklamasi yapildi. Quiddity kavraminin; iki farkli tanimi vardir. Bunlardan birincisi;;" tartismadaki, gereksiz detaylari ve itirazlari ortaya koyarak; tartismadan kurtulma", diger anlami da; " iddianin, tezin, savin v.s. alisilmis, yerlesmis sabitlesmis, elde edilmis v.s. mucadelesi, tartismasi, cekismesi v.s. Bu tanimlarda v.s. ler; her kelimenin anlaminin olabilecegi ve benzer bir kelime kullanilabilecegi icindir. Ikinci tanimi da; "seyi, 'ne', yani "budur" olarak ortaya koymanin ozu/seyin oz tabiati" ya da; Seyi, "budur" yapan ne ise, o" anlami vardir. Quiddity'nin iki farkli tanimsal anlamini verdikten sonra; bildiginiz gibi; Zi (XYxy), okunusu, zay; evrensel pragmatiklerin dogal dusuncenin ctetolojik koken ve temelini veren, sembolleridir. "Quiddity of Zi" in; iki ana dali vardir. Bunlardan birincisi;causa sui dali; digeri ise Qui dalidir. "Causa sui""Kendine ait cinsinin/cesidinin nedenselligi demektir. Bu arada nedensellik; felsefenin; etioloji adi altinda ortaya konusudur. "Causa Sui" dalinin;self, yani kendi ve counterself, yani; hem karsi, hem de tamamlayici kendi kollari vardir. Counter- on ekini algilamak icin, soyle bir ornek verebiliriz. Eger seyin selfi erkek ise; counter self, disi olur. Ama; ayni zamanda, hem erkegi disi ile tamamlama vasfiyle insanogludur. "Quiddity of Zi" in ikincisi; qui, yani kimdir.Qui de; Qua, yani sifatiyla; quantity, yani nicelik ve quality, yani nitelige ayrilir. Eger butun bunlari siralarsak;Zi (XYxy)'in Quiddity'si; hem kendine ait cinsinin nedenselligi; hem de kim? sorusunu icerir. Bu arada; kim sorusunun, linquistics koken olarak; tum sorularin ilki oldugunu da hatirlatayim ve cevabinin da, yine etimolojik temelde, ingilizcedeki ucuncu erkek sahis eki olan "he" oldugunu belirteyim. Yani, erkek, o. Burada Zi; nedenselligi aciklayan gorevi uslenir. Cunku; Qui, yani kim sorusu ve cevabi; quiddity'nin oz tabiatinin karakterini verir. Bu karakterde; qua, yani; nicelik, nitelik sifatiyla; karakterin olusumunu, sekillenisini verir. Daha once de izah ettigim gibi; sekillenis; Y uclemi; yani bir pozitif noktadir. Buradaki, bir, niceligi; pozitif, niteligi nokta da causa sui yi ve onlarin nitelik ve niceligini verir. Buradaki X sekillenisin karakteri olarak; bir niceliginin ikilemini ve pozitif niteliginin karsitliligini verir. Iste causa sui'nin de; nicelik ve nitelik indirgenmesi, dilin kulaga hitabindan dolayi, noktasal yapisinin; ikilemin, tek ile; karsitligin da;ister kendi, ister karsiti olsun, sonucta pozitif ile noktalanisi ve bu iki noktalamanin,yani; tek (bir) ile pozitifin boyutsuz noktada ozdeslesmesidir. Burdan da Zi'in 7 lisi ortaya cikar. ikilem, karsitlik, kendisi, karsiti, bir, pozitif ve nokta. Iste bu 7 li de; dogal dusuncenin, evrensel ctetolojik yapilanisi ve sekillenisinin koken ve temelini olusturur. Bu da Zi'in yukarida iki farkli anlamiyla aciklanan quiddity'sidir. Dolayisiyle, dogal dusunce daha dillenmeden; sorun koken ve temeli uzerine kurulmustur. Her dillenisi de; tartisma, mucadele, atisma, satasma, v.s. kisaca SORUNun dile getirilisidir. Cozum ise; hem bu sorunun icinde yer almadan ve tum resmi ile ortaya konabilmesine, hem de ortaya konan soruna; disaridan bakilarak, notr yanasilmasina baglidir. Iste dogal dusuncenin, degismez ve sorgulanmaz, postulati, maximi, axiomu belgiti v.s.; yaratilissal/inancsal/ideolojik/dogrusal/insandisi/insanlikdisi/ iceriginin; bencil/cikarci/ayrimci/guc/otorite/iktidar yansitmasidir. Zi'yi kavramak ve algilamak; birey bilincinin insansal/evrensel/kavramsal/epistemolojik/bilissel/birey-insanmerkezci dusunce ve davranisidir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
-
Zi (XYxy) Nedir?
Zi (XYxy) Nedir? Zi' in ne oldugunu ve nasil olusturuldugunu size izah etmek istiyorum. Birincisi, Zi; evrensel pragmatikler olarak; kullanimbilimin-Pragmatics- sembolleridir.XY birlikteliginin yazilisi, Zi; okunusu (Zay) dir. Dogal dusuncenin; ne oldugunu, sinirlarini, ctetolojik koken ve temelini; Quiddity temelinde; nasil yapilandigini ve nasil isleyise sunuldugunu anlatan sembollerdir. Bu sembolleri; bu anlamda algilamak icin; dilin noktasal yapi ve isleyisi degilde; konuya cizimselligin gorselligi ile yanasmak gerekir. Zi aslinda; bir X dir. Size soyle izah edeyim. Buyuk bir X harfinin cizimini dusunun ve bu cizilmis X i gorsel olarak ele alin. X in ust iki ucuna, yani bacagina x ve x; alt iki bacagindan, sol bacagina x ve sag bacagina y yazin. Burada sol bacaginin x olmasinin sebebi; grafikteki sol ucun ve dikey cizginin Y olmasindan kaynaklanir. Yani iki x Y yi verir. Buna ileride deginecegim. X i cizimsel ve gorsel olarak ve bir cisim oldugunu dusunerek elinize alin. Bu X in sag bacagindan tutun ve bakin. Elde ettiginiz ust iki bacakli x ve sol alt bacakli x olacaktir. Bunu daha iyi algilamak icin; Buyuk x in sag y bacagini kesip atin. Ortaya bir y cikacak ve bu y nin uc bacagida x olacaktir. Iste bu y X in fonksiyonu olan, x in motoru olan, x in isleyisi, olan ve SABITLENILEN y dir. Daha iyi algilamak icin; bu y nin; kendisinin ortada olmadigini ve y nin kendisinin degilde; X tarafindan ortaya kondugunu, hatirlayin. Iste bu y nin anlami; X in fonksiyonu yani, nicelik olarak; Xin iki iceriginin tek icerige indirgenmesi anlamini tasir. Ayni X i cevirerek x bacagini keserek, y yi ortaya cikarirsaniz; iki turlu y ortaya cikar. Birincisi, ust iki ucu x ve x alt ucu y; ikincisi ust uclardan biri, sol-sag burada onemli degildir, x digeri y ve alt bacak x Iste X in uc cesit y sinin acilimi budur. Birincisi 3x li acilim. Yani iki x in bir x e indirgenmesi, ikincisi 2x 1y li acilim, yani; iki x in, X in sag bacagini olusturan y ye indirgenmesi ve ucuncusu; ust ucu x ve y nin sadece x e indirgenmesi. Bu sekilsel-cizimsel-gozlemsel X ortasina bir y oturtuldugunda, tum goruntusu ile ortaya cikar. Ortaya oturtula y nin motor olarak donebilen bir y oldugunu dusunurseniz. X in uc y sini de kolayca elde edersiniz. Bu arada; gorsellik kolayligi icin X in uc x bacagini siyaha, bir y bacagini da beyaza boyayabilirsiniz. Simdi, daha detayli bu gorselligi izaha calisayim.(Imzadaki sekilsel/cizimsel gorsellik) X yani buyuk X bacaklari olarak ve soldan saga dogru; xxxy olarak cizilmelidir. Ilk iki x ust bacaklar x ve y de alt sol ve sag bacaktir. Ortadaki Buyuk y mizi, yani X in motorunu, fonksiyonunu ve hareket ettiren sabitini ele alirsak; 3 farkli sekillenisini de soyle gozlemleyebiliriz. Buyuk X in (xxxy) y bacagini "kesersek) ana y motorumuz, yani xxx ortaya cikar. Eger motorumuzu dondurerek ve her seferinde bir x bacagini kesip; y sekline sokarak devam edersek; diger iki y miz, birincisi y(xxy), yani ust iki bacak x ve alt acak y, ve ikinci y miz, yani y(xyx veya yxx) olarak, yani ust sol bacak x sag bacak y ve alt bacak x; ya da ust sol bacak y , sag bacak x ve alt bacak x olarak ortaya cikar. Simdi, normal konusma ve noktasal dilimize geri donerek izah edelim. Buyuk X imiz; xx, yani ikilem; xy, yani karsitlik olarak kendini ortaya koyar ve dogal dusuncenin oz, tabiat ve karakterinin sinirlarini verir. y motorumuz ise; X karakterinin, dile gelisi ve sekillenisinin cizimsel ve gorseli olarak; xx, yani ikilemin y ye yani teke ve karsitina, yani nicelik indirgenmesi; xy nin yani, karsitligin da; pozitife yani kendine, yani nitelik indirgenmesidir Iste bu nicelik ve nitelik indirgenmesi de; qua yani sifatiyla; noktaya, yani kulak dilinin kullanimina indirgenir. Son y miz tek ve pozitifin, noktaya indirgemidir. Seyin "budur" undan yola cikar ve 7 limizi tamamlarsak; diyelim sey "kalem" olsun; dilin noktalamasi temelinde; kalem; noktanin pozitif ve tek aciliminin, yani ucleminin, pozitifin, karsitlik ve tekin ikilem acilimiyla, yani karakteriyle olusturulmustur. Yani sey, ya da "budur" temelli kalem ortaya konmadan once; dogal dusunce bu 7li olusturumun temelinde kalemi ortaya koyar. Burada Kalem somutu yerine; istenirse sevgi soyutu da "budur" temelinde ele alinabilir. Cunku; dogal dusuncenin evrensel ctetolojik quiddity sinin yapilanisi ve sekillenisinde "budur" ister somut, ister soyut olsun sonuc degismez. Ayni yapi ve islerlik gecerlidir. Iste "budur", yani seyi; ne olarak olusturan isimlememizden onceki 7 limiz. sekillenis olarak ve noktalanma temelinde; tek, ya da bir, pozitif ve nokta; karakterimiz, tabiatimiz, ozumuz ise X temelli; ikilem ve karsitliktir. Iste soyut ya da somut olsun her seyin "budur" u bir uclem ve karakter olarakta bir dortlem, yani bir 7 lemdir. Iste bu 7 lem; dogal dusuncenin evrensel ve ctetolojik koken ve yapilanisinin ve sekillenisinin ve dusunceye sunulusunun quiddity yi "budur" yapan ogeleridir. Tum sorun, tartisma, cikmaz, mucadele, dogruluk, v.s. de iste bu 7 lemin; noktasal dil yapisini cizimsel ve gorsel kullanilamamanin bir sonucu olarak ortaya cikar. Cunku kulak ve noktalama dili; insanogluna boyut olanagi tanimaz. Yani dogrulugun, dogru ve yanlisini bir arada noktalama ve kulak dili yoluyla ortaya koyamazsiniz. Ancak tekini koyabilirsiniz. Bu da hangi teki olursa olsun; diger teki goz ardi eder ve diger teki ortaya koyanla da tartisir. Iste bu da iletisimin; iletimsel ve tek tarafli, noktalamasal iceriginin bir sorunudur. Insanoglunu bu sorundan tamamen kurtaracak olan; cizimsel-sekilsel-gorsel bir dilin boyutsal iletisiminin yaratilmasidir. Bu konuda bilimsel-felsefi-linqual-etimolojik calismalar var. Iste kulak dilinin bu noktalamasal isleyisinin sorununu gorebilmek te; farklarin farkina varabilmek ve quiddity'nin ikinci anlami olan; tartismanin "gereksizligini" gostererek, cikarsama yollu curutmek metodudur. Bu da dogal dusuncenin; 7 leminin disindan bakis acisi ve cikilamiyan zaman da da; notr alginin uygulanisidir. Cunku pozitif dogrular arasi yapilan ideolojik/inancsal/ zamansal/yaratilissal/insandisi/insanlikdisi/ayrimci/ yanasim; sadece sorun, guc, otorite, iktidar, bireycilik, cikar, kesmekes, celiski, spekulasyon, doga ustuluk, dunya otelik, ve ikna olma-etme de baska bir acilim getirmez. Bu ne bilginin ve bilimin ilerlemesini getirir; ne de insanoglunu dusunce ve davranista insan yapar. Sadece pozitif dogrular temelli ispatlar, kanitlar; ya da inancsal temelde dogrular/yanlislar/varlar/yoklar. Bu yazi; evrensel-insan dusuncesinin; birey eliyle, evrensel/insansal/kavramsal bakis acisinin ortaya koydugu sorunun her turlu koken ve temelinin izahidir. Algilanmasi, kavranmasi "zordur" ama; yeterki ilgi-etki-onem temelinde; algilanmak ve kavranmak istensin. Evrensel-insan; dusuncesinin kavranmak ve algilanmak isteyen her bir kismini; soruldugunda yada deginildiginde; birey eliyle aciklamaktan, bikmaz ve usanmaz. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
-
Data
"Data, aryan kokeni "da" vermek fiilinin, "toplam, ilk verilen" anlamini tasir. Simdi bu datanin bir tumunun analizini yapalim. Eger ortada bir data varsa, o zaman bir veren vardir-QUI Eger ortada bir data varsa, uzerine data verilen vardir-QUA(OLARAK) Eger ortada bir data varsa, bunun bir ortaya koyumu vardir-QUIDITY Eger ortada bir datayi veren varsa (QUI), bunun bir kendisi vardir-SUI Eger bir kendisi varsa, bunun bir nedeni vardir-CAUSA SUI Eger bir kendisi varsa, bunun kendisinin bir cesidi vardir-SUI GENERIS Eger ortada olan bir sey varsa (QUIDDITY), Bunun bir karakteri, ozu, niteligi vardir-QUALITY Eger ortada bir sey varsa (QUIDDITY), bunun bir gorunumu, niceligi vardir-QUANTITY Iste eger ortada QUIDDITY olarak adlanan bir data varsa, bunun kimi (QUI), Kiminin ne si (QUA), nesinin niteligi (QUALITY) ve niceligi (QUANTITY) kiminin kendisi (SUI), kendisinin nedeni (CAUSA SUI) ve kendisinin cinsi, cesidi (SUI GENERIS) vardir. (QUA) yani ne; kendi karakterine/ozune sahip degildir. Ona (QUI) tarafindan verilen ozellige/oze/karaktere sahiptir. Dolayisiyle, qua'nin sui'si qui karakteri/ozu icerir. Iste bu temelde, ne madde, ne de tanri (herturlusu/herbiri ve hangisi ise, onun akilli tasarimciligi) KENDI (SUI) OLARAK KIM (QUI) DEGIL, SEY/NE (QUA) DIR. Iste bu da bize, bir datanin, quiddity olarak qui'sinin yani kiminin SADECE VE SADECE epistemolojik olarak INSANOGLU TURU ve BIRI oldugunu gosterir. Cunku ne (madde, tanri v.s.), kimin (insanoglu turu ve biri) kendi de dahil, ortaya koydugu bir datadir. Bu dataya, kimin kime verdigi data da dahildir. Iste bu yuzden, her datanin, bir qua olarak, data ne olarak ortaya konarsa konsun (quiddity), qui, yani kim tarafindan verilen, bir NICELIK ve NITELIGI vardir. Burada kim, kendisine de insanoglu olarak bir nicelik ve nitelik vermistir. Iste, hem bir data, hem de qui, kim ozelligini tasiyan, ve epistemolojik gerceklik olarak bilinen, SADECE ve SADECE INSANOGLU TURU ve BIRIDIR. Iste bu temelde, insanoglu turu ve biri; hem bir data, hem bir kendi(sui ve sui generis/causa sui)) hem bir kim (qui), hem bir ne(qua ve quality/quantity) , hem de, ne ise o (quiddity), icerigi, butunu yetisi v.s. olarak TEK VE ALTERNATIFSIZDIR. Iste sorun a, bu alternatifsizligin zihniyet ve ego olarak ortaya konan, dogalligindadir. Demekki, insansal zihniyet ve insanin selfi, yine bu tek ve alternatifsizden, bir alternatif olarak tureyecektir. En azindan, epistemolojik olarak, tum bu ozellikleri, yeti ve icerigi tasiyan, baska bir canli turu, insanoglu turu ve birine alternatif olabilene kadar. Bunun da kim ve ne olabilecegini, bugunden ortaya koymak inanc ve spekulasyondan baska bir sey olmaz. Ama, surasi da kesindir ki; bu alternatif ne bir tanri, ne de bir madde/nesne temelli qua degildir, cunku qua yi ortaya koyan quidir. Eger boyle bir iddiasi olan varsa, madde veya tanrinin, insanoglu ozellikleri icermeyen bir icerige sahip oldugunu ve kendi kendilerini ortaya koyacak bir qui ve sui olduklarini ve insanoglunun ortaya koydugu qua, quality/quantity ile verilenmediklerini kendi lerine ait datalari oldugunu, bilimsel olarak, gozlem, deney v.s. ile gostermesi gerekir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
-
X Y ilişkisi
X ve Y evrensel kullanim sembolleridir. Bu semboller insanoglu yapilandirilmisligin her turlu yapi ve isleyisinin kokenini ve temelini teskil eder. Bu iki sembolun, insanoglu yetisini kavramsalbilgi olarak ortayakoymasindaki tabani matematiksel olarak; x'in fonksiyonu=y ve y sadece x'e gore ifade edilir ile; kromozomlarin codlanmasi temeline dayanir. Bu kodlanmadan, evrensel-insan zihniyetinin cikarimi yiki x i tasir, x bir x ve bir y tasir seklindedir. Bu temeldeki X ve Y iliskisi; X Y Iliskisi x-y nin ilk algisi karsitlik demektir. Ikinci algisi; y x in fonksiyonudur. Ucuncu algisi; y ancak x e gore ifade edilir. Dorduncu algisi; y x karakteri gosterir. Besinci algisi; y nin kendisi yoktur. Altinci algisi X hem kendini hemde y yi tasir. Yedinci algisi; y sadece iki x tasir, kendisini tasimaz. Sekizinci algisi; sey y ile ifade edilir. Dokuzuncu algisi; y bir uclem, x bir dortlemdir. onuncu algisi; x in kendisi yoktur, kendisini y ile ifade eder. onbirinci algisi;y x i tamamlar. onikinci ve siniflama algisi;ERKEK X i, DISI Y yi IFADE EDER. Buna en guzel ornek; insanOGLU (MANkind) daki erkeksel karakter icerigidir. Bu fiziksel gorunumlu erkek degil; oz temelli erkeksellik, erksellik ve erk eksellik anlamindadir. Yani dogal zihniyetin ozu kok ve temellerinin sekillenisi erkeksel olarak ortaya konur ve burada erkek=insanOGLU algisi vardir. Buda kadin, disi v.s. nin ayrim farkinin sadece fiziksel oldugunu (goruntu) numen temelinde ve dusunce de ve de soyutlamada disiselligin yer almadigini ve dogal zihniyetin erkeksel oldugu anlamini tasir. Zaten algidaki y nin o yuzden kendisi yoktur ve x karakteri ozu tasidigi ortaya konur. Buna ingilizceden ornek verirsek; man, human, woman (erkegin geldigi yer, womb) male, female orneklerdir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
-
Evrensel-Insan Zihniyeti Bilişselliği
Evrensel-insan Zihniyeti Bilisselligi Bunca yillik forum ve forum disi yasam ve iliskilerimde, 1994 yilindan beri kendi bireysel ve numenal insanlik adina gelistirdigim dile getirdigim, surekli suregelen bir surec temelinde de daimi olarak sorgulamakta oldugum evrensel-insan zihniyeti beyinsel, dusunsel ve davranissal kullanim ve paylasimini; kendi bireysel yasam ve iliskimin gelistirmesi temelinde aciklayacagim. Burada onemli olan gelismenin benim bireysel olarak nasilsaglandigi degil; gelismeyi getirecek olan dusunsel dusunmenin ogelerinin neler oldugudur. Sonucta her bir beyin eger evrensel-insan zihniyetini algilamak, kullanmak ve paylasmak ister ise; bunu kendi beyninin kendi eliyle yonlendirmesi ile yapacaktir. Bilindigi gibi dunyanin hangi cografya ve toplumunda dogulursa dogulsun, dogan icin hazir onu bekliyen bir sistem, duzen ve her turlu degersel, verisel ve tabusal olumlu ya da olumsuz ondanb istenecek olan ve onubekliyen yonlendirim ve yaptirimlar vardir. Iste dogan bir insanoglu biri, beyninin 3 yasindan itibaren suur algisi olarak egosal, duyusal, akilsal temelde kendini gordugune gore yonlendirmesinin asamalari asagida siralanmistir. Bunun ilk asamasi, kavram, konu olarak bir degerin, verinin ve tabunun gorsel olarak; uygulanisi, savunusu; ya da uygulanmayisi karsi cikisi olacaktir. Iste bu sahiplik ve sabitlik temelindeki beynin ilk bilincalti tepkisidir ve bunun sartlanmasi otomatiklesmesi yerlesmesi ve alisilagelmis bir sekilde sistem ve duzenin de yonlendirim ve yaptirimiyla yasam ve iliskinin temeli haline gelmesi kaciunilmazdir. Ne yazikki cogu beyinler bu yasam ve iliskinin sinirini asamadan ve disini tadamadan yasamlarini yitirmektedirler. Halbuki kisinin bilhassa 16 yasindan sonra bireysellesme yolundaki mucadelesi bundan sonra baslayacaktir. Bunun ilk asamasi, aslinda savunulan ve karsi cikilan her ne ise onun aslinda sabitliginin ve sahipliginin farkina varma ve onu algilama olacaktir. Iste bu asama farkindalik asamasinin bilgilenmenin asamasidir. Iste bu asama yapilandirilmisligin farkina varma ve algilama asamasidir. Bu samada kisi savunu karsi cikisin bir sorun oldugunu algilamas ve kendisini bu sinirlamaya mahkum eden degeri, veriyi ve de tabuyu ve onun ne oldugunu aramaya koyulmustur. Kisice bu bir yerde algilandiktan sonra; arinma/kurtulma asamasina gecer. Bunun da yapilabilmesi adi gecen ve sabitlenilen sahiplenilen kavram her ne ise onun serbeste ermesi, notr algisi ve disaridan bakis acisi ve beyinde sinirlarinin ortadan kalkmasi anlamindadir. Boyle bir durumda iki yol vardir. Bananecilik ve bireycilik. Her ikiside artik o konu ya da kavramin gereksizligi, luzumsuzlugu, asnlamsizligi algisini vererek; ya kisiyi bananecxi yapar, ya da kisiyi bu alginin kendi cikarina kullanmasina yonlendirerek bireyci akilci yapar. Yani kisi bu algisini kendi egosal ve duygusal cikari adina her iki savunu ve karsi cikis olarak kullanir. Yeri gelmisken emperyalist zihniyetin bugun tam da yaptigi ve her iki kutbu carpistirarak kendi cikarini one cikardigini soyliyelim. Iste bir bireyin kendini ve iliskilerinde etrafini insanlastirma algi ve donemi de bu asamadan sonradir. Iste bu asama kisinin hem kendibirinin hem turunun varliginin farkindaliginin yaninda bilincinin algisi asamasidir. Iste bir yerde qua felsefesi denilen bu asama bilincin bilissellige yukseldigi asamadir. Bu asamada artik her turlu sorgulama/sorgulatma, curutme, cikarsama ve ortaya koyma yapilasndirilmis her turlu sorunun yapilandirilmisliginin cozumu asamassidir. Bu asamada birey bireysel olarak numenal insanlik yolunda sadece kendisi degil; baskalarinin da bu yolu elde etme adina sorgulatmasi duzeyidir. Cunku yasam ve iliskileri artik numenal insanlik yoluna yonelmis; beyni, dusunmesi ve her turlu numenal yetisi bunun icin isler hale gelmistir. Kisi devrimci sorgulama adina, artik sonu gelmez, sinirlanamaz, noktalanamaz ve daimi bir dusunme ve numenal yeti gelistirme yasam ve iliskisini araliksiz kendi bireysel olumune kadar surdurecektir. Cunku burada artik bireyin bireyselliginden ziyade insansal ve evrensel numenal insanlasma ve insanlastirmasi soz konusudur. Iste artik kisinin iki yasam ve iliskisi vardir. Birisi kendi icin olan , digeri turu ve de fenomenal olarak algi veren hersey icin olan yasam ve iliskisi. Burada da kendi icin tek bir yonlendirim ve yaptirim soz konusudur. Yasamak ve yasatmak. Buradaki yasatma herkesin nasil yasamak istediginin algisi ve bilisselligidir. Yani bir hak ve ozgurluk ihlali, mudahele, baski, zorlama v.s. gibi bir guc, otorite algisi icerigi yoktur. Burasi detayli olarak "giris" basliginda da aciklanmistir. Simdi bu yazilanlari kisa ve oz olarak siraliyalim. Savunu/karsi cikis-sahiplik/sabitlik temelinde ve bilincalti sartlanmisliginin alisilagelmisliginde- bilincsiz noncognitivizm Sorunun Farkindalik asamasi- Yapilandirilmis sorun-Farkina varma, bilgilenme, algilama, arinma/kurtulma, notrluk, disaridan bakis acisi, gereksizlik, luzumsuzluk, anlamsizlik-bananecilik/bireycilik-cognitivizm-serbest dusunce Sorunun bilisselligi-Bilinclilik, sorgulama/sorgulatma, curutme, cikarsama, ortaya koyma-insansal/evrensel-qua felsefesi-Yapilandirilmisligin cozumu Evrensel-insan zihniyeti-Yukaridaki her bir asamanin daimi olarak dusunsel ve davranissal dusunmeye ve numenal yetiye tasinmasi, yukaridaki her bir asamanin cozumu, aciklamasi, izahi-Bilgisel, bilissel ve bilimsellik. Bu zihniyetin daimi olarak insanlasarak ve insanlastirarak kullanim ve paylasimi. Bu baslikta yazilan ve verilen her bir ogenin, bilginin, aciklamanin uzerine ciltler yazilabir ve her beyin kendi evrensel insan zihniyetini kendi bilisselligi ile gelistirebilir, kullanabilir ve paylasabilir. Bu bir yerde evrensel-insan zihniyetini vucuda getiren dile getiren evrensel-insan lakabinin ve bireysel kisiliginin kendi icin aldigi ve almakta oldugu bir yoldur. O yuzden burada yazilanlarbir yonlendirim ve yaptirtim olarak degil; bir birin kendi kapisi olarak algilanmalidir. Sonucta her bir bir, kendi beynini kendi yonlendirmesinden kendisi sorumludur. Hani bir deyis vardir. Herkes yogurt yer, fakat "her yigidin yogurt yeyisi farklidir" Iste burada yazilanlar yogurt yemek uzerinedir. Herkes yogurt yemek istediginde baskasini taklit etmek yerine, kendi yogurt yiyisini kendi ortaya koyabilir ve uygulayabilir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
-
Evrensel-insan Zihniyetinin Söylevi
Evrensel-insan Zihniyetinin Soylevi Evrensel-insan'in INSANSAL ZIHNIYET ve bu zihniyetin KENDIBILINCInin soylevi ve tum dile getirdiklerine, temel teskil eden, SOYLEV asagidadir. KIM (insanoglu turu ve biri) in SOYUTLAMASI (dusuncesi, hareketi, enerjisi, zamani, dili, felsefesi, bilimi, inanci v.s.) NE (soyut/somut, oznel/nesnel, ozel/genel, ozsel/gorunussel, icsel/dissal) dir. NE de, SADECE (epistemolojik olarak) KIMin KAVRAMIYLA IFADE EDILIR. Bunu once formule edelim. KIM-X SOYUTLAMA-X KAVRAM-X NE (Sey)-Y X- karakter, oz, oznel, dogal v.s. olarak; IKILEM-XX- insanoglu TURU ve BIRI KARSITLIK-KENDISI (turu ve biri), KARSITI(Kendi dahil, kavram ile ifade edilen herbir NE. Burada, KIM, NEye karsittir. ve KENDISINI KARSITLIK OLARAK olusturur. Kim ile Ne arasindaki bag/iliski de, SOYUTLAMA OLARAK KAVRAMDIR. Burada, NE; TEK, BIR olarak, Ikilem ve Karsiti (y) KIM; POZITIF olarak, karsitlik ve kendisi (x) Tek (bir) ve pozitif te, IKILIK olarak NOKTA (Kavram) dir. Bu temelde x-ikilem, karsitlik, kendisi, karsiti (dortlem); Bu temelde y-bir, pozitif, nokta (uclem) dir. Ifade edilmis, kavram; ifade edilmeden once bir YEDILEM, yani x-4+y-3=7 olusturur. Dolayisiyle, KIMIN SOYUTLAMASI NE, ortaya konmadan (isim, tanim, tarif, varlik v.s.) once, yapilanmis KOKENIN YEDILEM TEMELINE dayanir. NEnin ne oldugunun ortaya koyumu, ve bu ortaya koyumdaki UCLEM TEMELINDEN, hangi temelin temelinde ortaya koyum ise, metafizigin varligin ne oldugu tartismasidir. Bu temellerden (madde, dusunce, kavram), hangisi bir tek temel olarak ortaya atilirsa atilsin, hem butunu veremez, hem ayrimciliktir, hem de diger iki taban ile surekli suregelen bir surec icinde, kisir dongulu bir tartisma icindedir. Yani, tartisma, uclu temelden, hangisinin tek, ilk, once, gercek v.s. olarak NEyi ortaya koydugu tartismasidir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
-
Bakış Açısı
Evrensel-Insan Zihniyeti' nin Bakis acisi Evrensel-insan zihniyetinin bakis acisinin temellerini asagidaki kavramsal, bilgisel, bilimsel, insansal, epistemolojik degerler ve bunlarin qua felsefesi, yaspilandirmaci epistemolojisi ve serbest dusunurlugu ortaya koyar. Evren-Insanogluna, algisal gozlem ve yansi veren ve bilgisel temelde kavram ile ozdeslesen, en genis mekanidir. Buradaki mekan, yer, alan, meydan, bosluk, hiclik v.s. olarak adlandirilabilr. Ozelligi her turlu insanoglu iradesi, varligi ve zaman dahil; olcumunden bagimsiz ve daimidir. Buradaki daimiligin gecerliligi, insanoglu bildirimi ile kesintiye ugratilir ve bu kesintiyi tekrar daimilige tasiyan yanlislanabilirlik ve daimiligin degisim, donusum, baskalasim ve olusum hali olan yeniligidir. Evren insanoglu dahil cesitli yine insanoglu bilgisi ile adlandirilmis, siniflandirilmis parcalardan olusur. Bu parcalarin hepsi ve herbiri birbiri ile evren butunlugu ve bunyesinde ic icedir. Insanoglunun kendisi dahil; bu parcalar mustakil var olan varlik temelinde fenomenal olarak farklilasirlar ve her birinin degisim, donusum, baskalasim ve olusumu sadece evren butunlugu bunyesinde degil; kendi mustakil var olan varlik bunyesindedir. Insanoglunun bu butunlukteki bir parca olarak hem butunu, hem kendi parcasi fenomeni, hem de diger parcalar fenomenleri insanoglu algi, bilgi ve kavrami temelinde ortaya konumu, insanoglunu bu parcalar ve fenomenler arasinda bildirici, belirtici ve ortaya koyucu faktor olarak ve epistemolojik olarak alternatifsiz ve rakipsiz kilar. Iste buradaki insanoglunun bu numenal/kavramsal farkinin belirleyicisi ve belirticisi, kesinti ve bu kesintinin gecerliligi ve yanlislanabilirligi ve yenilenebilirligi temelindedir. Butun bunlar, insanoglu temelli bildirim ve belirtim olarak ozetlenirse; Daimilik, daimiligin kendi bunyesindeki parcasal degisimi, donusumu, baskalasimi, olusumu, kavramsal kesintinin olgusal gecerliligi, gozlemsel yanlislanabilirligi ve bilimsel yenilenebilirligidir. Buradaki aciklamalari x ve y yapilandirilmisligi olarak aciklarsak; X daimiliginin-parcasal (X' in dortlu gorunusu) degisimi, donusumu, baskalasimi ve olusumudur. Y kesintisinin-Kavramsal (Y' nin uclu goruntusu) gecerliligi, yanlislanabilirligi ve yenilenebilirligidir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
-
Evrensel-insan Zihniyetinin Düşünce ve Mantık Temeli
Evrensel-insan Zihniyetinin Dusunce ve Mantik Temeli; Kisaca evrensel-insan zihniyetinin algisinin yansima temelini izah etmeye calisayim. Bir, biz variz. Bir de bizim kendimiz dahil yapilandirilmisligimiz var. Yapilandirilmisligimizin, evrensel ayniliktaki yapi ve isleyisi, bizim mankind, insanoglu oldugumuzu ve insanoglu olarak, yapilandirdigimiz yapi ve temelin dogal olarak insandisi ve insanlikdisi oldugunu ortaya koyuyorum. Aslinda kendimiz dahil yapilandirmis oldugumuz bu yapi ve isleyis, human being, yani insan zihniyeti ve onun insanligini tasimiyor ve bir sorun. Ozaman bu sorunu, sorunun dogal insanoglu yapilandirilmisliginin icinde yer almadan, notr algi ve disaridan bakis acisinin, qua felsefesi ile sorunsal resmini vermek gerekiyor. Iste bu biz ve kendimiz dahil yapilandirilmisligin yapi ve isleyis sorununu ve onun her turlu ve herbir insandisi ve insanlikdisi anlam ve icerigini, her turlu yapilandirilmisligin yapi ve isleyis temelinde veren, evrensel-insan zihniyetidir, ana olarak bu sorunu ortaya koyan, 7'li bir yapisi vardir. Basliklar, sifat olarak verilmistir. EVRENSEL; bireyin yasam ve iliskisini surdugu bilinen en genis mekan, bosluk, habitat. INSANSAL;Bunun iki yonu vardir. Birincisi; evrensel mekandaki bir parca olan insanoglu turunun butunu; ikincisi de, bu turun insan oz ve birey gorunusunun dogal dusunceden arinip, tur temelli birliginin, butunlugunun ve beraberliginin dusunce ve davranista insanlasmis bilinci. BILISSEL; Bu da iki turludur. Insanoglunun, soyut metafizik ve etiksel inancsal ideolojik, dogrusal temelli tabu, veri ve degerlerinin ogretisinin ne oldugunu ve nasil olusturuldugunun bilincinde ve farkinda olmak. Insanoglunun, somut bilimsel ve teknolojik verilerinin epistemolojik gercekliginin bilincinde ve farkinda olmak. BILIMSEL; Insanoglunun her turlu inancsal ve ideolojik soyutlardan arinmis, evrensel ve yanlislanabilir, bil kokenli bilgisi ve epistemolojik birikimi. KAVRAMSAL; Insanoglunun, sorusunu var olarak isaretledigi ve yansisini algilayarak kavramlastirip, yansittigi ilkesi. Yani insanoglunun kendi dahil, herseyi ortaya koyumunun ogesi. INSANMERKEZCILIK; Herseyi ortaya koyanin insanoglu oldugu, seyin kendisini ortaya koyamayacagi ve insanoglu olmadan seyin ortaya konamayacagi, ortaya konanin; somut ya da soyut kavram oldugu, turev oldugu ve donuserek ortaya kondugu. Ayrica; insandisi temeller olan; madde ve dusuncenin de hem insanoglunun bir ozelligi, hem de ortaya konan bir kavram oldugu; adi gecenlerin, ortaya konan kavramla ozdeslestigi. EPISTEMOLOJIK; Felsefi konularin, nasil olustugunu, dogal dusunceyi; notr algi ve disaridan bakis acisi ile tum resmini, icinde yer almadan ortaya koyabilme, bilimin anlik siniri, degiskenlik ve surekli suregelen surec, yontemi ve mantigi. Tum bunlar, cok kisa izah edilmistir. Herbiri, istenirse kendi icinde ve bunyesinde detaylandirilabilir ve icerik verilebilir. Goruldugu gibi, evrensel-insan dusuncesinde; insanoglu temelli, yaratilissal ve her turlu yaraticisal, inancsal, ideolojik, dogrusal yanasim ve ayrimci, cikarci, bencil icerik yoktur. Cunku bunlar insanoglu dogal dusuncesinin, insandisi ve insanlikdisi ogelerine aittir. Her hangibir konu uzerindeki bu uc farkli yanasim butununun farklarini asagida bir ozet olarak veriyorum. Evrensel-insan dusuncesi; Birey bilincinin evrensel/insansal/kavramsal/bilissel/bilimsel/insanmerkezci/epistemolojik koklerini temel alan yanasim. Evrensel-insan dusuncesinin, dogal dusunceyi ortaya koyusu;bireysel, epistemolojik gerceklik, notr algi, disaridan bakis acisi, bireysel hak ve ozgurlukler, insansal vicdan (ne kendine ne de baskasina zarar vermemek) ve evrensel saygi(farkin farkina varmak, ne bir farki one cikarmak, ne de bir farki gale almamazlilik etmek-farklarin hak ve ozgurlugu ve esitligi) , cikarsamasal, curutmesel, yanlislamasal, yalanlamasal, tum resim, dusunsel, farkindalik, , antiayrimci, sorgulamali, irdelemeli, cizimsel, sekilsel, yanlamasal v.s. Evrensel-insan dusuncesinin algiladigi dogal dusunce; insandisi, insanlikdisi, yaratilissal (tanrisal,Allahsal, ilahsal, putsal, kutsal v.s.), metafizik, ideolojik, inancsal, dogrusal, determinist, tartismasal, cikmaz, varliksal, varsal, olsal, bireyci akilcilik, ayrimci, cikarci, bencil, etiksel (milli, dini, toresel, ahlaki, geleneksel, tabusal, verisel, degersel, dogaustu, dunya otesi, spekulatif, toplumsal, sosyal, siyasal v.s.), otoriter, gucsel, iktidarsal, totoliter, ikna olma/etme, mudaheleci, psikolojik, karsitli, celiskili, kulaktan dolma, sabit, sahiplenici, kisilik/ kimlik degerli, kesismeli, noktasal, ozdeslestirmeli,tikanik, tekduze v.s. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
-
Aşamalar
Evrensel-insan Zihniyetinin Asamalari Evrensel insan zihniyetinin iki asamasi var. Birinci asama; degisim, donusum ve baskalasim asamasi. Ikinci asama; olusum asamasi. Olusum Asamasi. Olusum asamasi, birinci asamanin DURAGAN halini isaret eder. Yani bireyden bagimsiz bir olusmusluk vardir. Bu ister dogumdan itibaren verilen degerler, veriler, tabular olarak algilansin; isterse, soyutlamanin icinde bulundugu asama, dilin, felsefenin, bilimin ve teknigin SU ANKI Epistemolojik gercekligi olarak algilansin. Bu asamada bireyin yapmasi gereken KENDINI OLUSUMA KATMADAN OLUSANI DISARIDAN BAKIS ACISI VE NOTR ALGI ILE GOZLEMLEMEK VE BIR CIKARIM YAPMAKTIR. Bu cikarimin iceriginin kritik, analitik, negatif ve sorunsalin resmi olmasi cok onemlidir. Bunun en buyuk onemi, BIRINCI ASAMAYA GECIS ICINDIR. Sonucta birey birinci asamaya gecemezse, sabitlemis, sahiplenmis, alisilagelmis, yerlesmis ve otomatiklesmis bir zihniyetle, degiseme, donusume ve baskalasima ugrayan soyutlama ve her turlu degisken epistemolojik gercekligin bu asama surecine ayak uyduramaz ve geride kalir. Yani cag disina duser. Bu genel anlamdadir. Ozel anlamda ise, konu tamamen bireyseldir. Ya birey birinci asamaya gecer, Yani birey kendi olusumunu, kendisi kendini sorgulayarak, kritize ederek ve analiz ederek, kendi olusumsal degisimini, donusumunu baskalasimini kendisi saglar; ya da olusmus olan olusum da kalir. Iste bu ozel ve genel anlamlar, bireyin duzeyinin; bilgi, birikim, bilinc, farkindalik, dusunceye yogunlasma, problemin ortaya koyumu, problemin cozumune yonelim v.s. temelinde degisim, donusum ve baskalasimi kendisi saglar. Eger birey olusmuslugun, baskalasim evresinde ise, o bireyi baskalarinin algilamasi, neredeyse imkansizdir. Eger olusmuslugun birey donusum evresinde ise, kendini sorgulamanin en yogun evresindedir ve genelde bireysel bir hareketlilik yasamaktadir. Eger birey olusmuslugun, degisim evresinde ise, hem baskalarinin etkisi/tepkisi altindadir, hem olusmuslugun sabitligine geri donme tehlikesi ile karsi karsiyadir, hem de cok nazik ve kirilgan bir zihniyet donemindedir. Iste bu durumda, bireyin olusmusluga paralelligi normal ve dogal olan siradanliktir. Bireyin olusmuslugu degisime tasimasi, onun en hassas, kirilgan, her yone gidebilecek ve hatta geriye donebilecek donemde oldugunu gosterir. Birey olusmuslugu donusume tasima surecinde ise kendine guveni vardir, ne yaptiginin ve dusundugunun bilincindedir ve degisiminin farkindaligini kendine kendisi yasatir ve baskalarinin da dusunce ve davranislarindan bunu algilar. Birey olusmuslugu, baskalasima tasimissa, hem kendine hem de baskalarina artik yabancidir. Yeni bir kendini olusturma surecindedir ve bu olusturma olusana kadar da kendi kendinle eski yeni mucadelesi vermektedir. Baskalasim olusmussa da, ortada yepyeni bir birey vardir. Iste bir bireyin (birey degisim, donusum ve baskalasim yasayabilmesi icin; birey bilincine ulasmis olmasi gerekir) bu yasami evrensel-zihniyet yasamidir ve bu olunceye kadar surecek olan surekli suregelen bir surectir. Burada birey acisindan en buyuk "sorun" her olusmuslugun hareketlenmesinde, bireyin baskalarindan farklilasmasi, kopmasi ve bu temeldeki yalnizligi v.s. dir. Bunun surekli bir suregen surec bunyesinde oldugunu dusunursen, bireyin devamli bir baskalasim evresinde yasam surdugunu algilarsin. Bu da bireyin bu soyutlamasi acisindan buyuk bir yanlizliktir. Baskalari arasinda yalnizligi yasar ve baskalasimini ortaya koyup koymama secimindeki dusunce ve davranisi, bireyi ya frenler, ya daha da cok yalnizliga iter. En onemli konu ise, bireyin her an ve degisken olarak; sorunlari algilama, soruna yonelme, sorun gormeme, v.s. farkliligindan dolayi; konusuna gore; ayni anda, genelde hem birinci asamanin her evresinde, hem de ikinci asamada oldugu unutulmamalidir. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
-
Açıklama/Giriş
Evrensel- Insan Zihniyeti Evrensel-insan zihniyeti, insanoglu turu birinin, numenal yetisinin insanlasmasina ve evrensellesmesine yonelik, bir metodolojidir. Kisaca insanoglu turunun bolunmez butun parcasi olan birine kendi kendini her turlu numenal yetisini sorgulayarak insanlastirma ve evrensellestirmedeki gosterdigi yol, yon ve yontemdir. Burada gosterilen yol ve yontem; evrensel-insan zihniyetini kaleme alan yazarin dile getirdiklerinin "harfiyen" uygulanmasi degil; sadece bir kisiye boyle bir kapi oldugunun gosrterilmesi ve kisinin kendi her turlu numenal duzeyiyle, bu kapidan haberdar edilmesi ve eger bu kapidan girilecekse de, bunu kisinin kendi algi ve bilgisi temelinde yapmasidir. Bu baslikta, evrensel-insan zihniyetini dusunce ve davranis olarak dile getiren, dogal zihniyetin; dusunce ve davranis olarak sinirlari disina cikan, insanogluna birey ve onun insanligi temelli dusunce ve davranis tarzini tanistiran, dogal dusuncenin her turlu ve her konudaki evrensel ayniliktaki yapilandirilmisliginin, insanoglu dogal zihniyeti ile nasil olusturuldugunu izah eden ve insanoglunun, zihniyet temelli insana ve insanliga bir birey olarak acilan, zihinsel ve numenal devriminin ne oldugunu, nasil olusturuldugunu dile getirecegim. Konu ile ilgilenen arkadaslar, dile gelen dusunceler ile ilgili, algilanmayan kisim ile ilgili olarak, bir aciklama istiyebilirler, her turlu soru sorabilirler, katki yapabilirler ve konunun daha detayli sorgulanmasina yardimci olabilirler. Ben, acmis oldugum bu koseyi, kendi konusu icinde ilerletecegim. Simdiden bu kose ile ilgilenen yazar arkadaslara tesekkurler.
-
Perspektif Açıklama
Evrensel-insan Zihniyeti Genelde ve bu bolumde cesitli baslik, kavram ve konular da adi gecen evrensel-insan zihniyetinin ne oldugundan ziyade zihniyet olarak geri planda neyin ne oldugunun nasil olusturdugunu ortaya koymasi asil olandir. Bu temelde evrensel-insan zihniyeti ile her turlu degere, konuya, kavrama bakis acisinin belirli temellerui vardir. Bu temellerin basinda yapilandirmaci bilgi gelir. Yani epistemolojik olarak gercekligin yapilandirilmislik oldugu ve yapilandiraninin da insanoglu oldugudur. Bu temelde yapilandirilan gerceklik; gozlem ve yansi veren fenomendir. Burada bu fenomene insanoglu fenomeni de dahildir. Ayrica insanoglu fenomeni sadece diger fenomenler gibi yapilanmaz, ayni zamanda yapilandirandir da. Yani insanoglu fenomeni kendi fenomeni dahil; kendine gozlem ve yansi veren fenomeni yapilandirir. Burada ana fark yapilandirilanin ne oldugu farkidir. Eger yapilandirilan fenomenin kendisi ise; ortada varliksal, fizik otesi, inancsaal ve ideolojik temel ve tabana gore gerceklestirilmis ve dogrulanmis ve de determinist ve indirgemeci olarak sahiplenilmis, sabitlenilmis, mutlak ve kesin kilinmis, ilk, tek kilinmis bir tartisma soz konusudur. Halbuki bilimsel olarak yapilandirilmis olan fenomenin kendisi degil; sadece onun gozlemi ve yansisidir. Yani yapilandirilan sadece bilgidir ve bu bilgi sadece insanoglu beyninin bir urunudur. Basta bu yapilandirma kavramsal bir yapilandirmadir ve soyut olarak kavram yapilandirilan ne ise onun ile somut/soyut olarak ozdeslestirilmistir. Kisaca gozlem veren fenomenin her turlu gozlemi kavramsal bilgi olarak yapilandirilmistir. Bu bilimsel yapilandirma; bilgisel ve bilissel yapiulandirmadir. Ikinci olan bu yapilandirilmis olanin yapi ve isleyisini kokten ve temelden/tabandan algilayabilmek ve bilisselligine varabilmek adina; bu yapi ve isleyisini konu ve kavramina gore once qua felsefesi daha sonra da serbest dusunce ile ortaya koymak gerekir. Burada bireyin qua felsefesine ve serbest dusuncenin bilisselligine kendini eristirmesi ise ancak devrimci sorgulama ve beyninin numenal devrimi ile mumkundur. Iste evrensel-insan zihniyeti kisaca, yapilandirilmisligin yapi ve isleyisini; qua felsefesi ve serbest dusuncenin eliyle cozumu, cikarsamasi ve ortaya konulmasini saglar. Iste bu saglanan aslinda insanoglunu her turlu insanlastirmayan ve kendi boynuna gecirdigi boyunduruk tutsakliginin egosal, duyusal/duyumsal ve akilci insan beynine giydirdigi ve insana yakismayan ve insani ve insanligi icermeyen elbisesidir. Genelde bilincalti sartlanmisliginin yerllesmisligidir. Evrensel-insan zihniyeti devrimci sorgulama ile once bireyin kendini daha sonra da iliskisindeki etrafini sorgulayan ve sorgulatan ve de numenal insanlik adina yenileyen, ilerleten, cagdaslastiran ve cagdas kalmasini saglayan bir zihniyettir. Bu baslikta gecen her turlu kavram, konu, deger v.s. zaten bu bolumde ve sitenin diger bolumlerinde etraflica aciklanmis ve izah edilmistir. Butun mesele algilamak istemi ve algilamanin oneminin bilinc ve farkina varmak ve de bunu her bir beyince sorun algisi temelinde yaspmaktir. Unutmamak gerekirki, eger ortada sorun algisi yoksa, sorgulama da yoktur. Bu da algi ve bilissellik olarak beynin serbest dusunce ve qua felsefesi bilisselligine erisebilmesinin onunde bir engeldir. Yine daha once aciklandigi gibi, evrensel-insan zihniyeti beynin numenal insanlasmasi yolunda bir kapidir. Her beyin kendi beyninin numenal insanlasmasi yolunda kendi yol yon ve yontemini de belirliyebilir. Onemli olan bu yol, yontem ve yonun numenal insanliga yonelik olmasidir. Iste evrensel-insan zihniyeti, heryonuyle fenomenin ne oldugunu ortaya koyma varliksal inancsal ideolojik tartismasina, yani insandisi ve insanlikdisi dogal ve fenomenal zihniyet tartismasina yonelik bir numenal zihniyet alternatifi, yani insanoglu fenomeninin temel ve tabanindaki fenomenin gozleminin bilimsel, bilissel ve bilgisel dile gelmesi ve insanoglu fenomeninin numenal insanlasmasini saglamak icindir. Buradaki numenal numen temelli soyutu degil; beynin fonksiyonu olan numenal yetiyi isaret etmektedir. Evrensel-insan zihniyeti ve her turlu kavramsal ogesini algilayabilmek; onun metafizik, varliksal, fizik otesi, ideolojik ve inancsal bir degerlendirmenin determinizmi ve indirgemeciligi ile mumkun degildir. Yani materyalizm ya da idealizm ile algilanamaz. Cunku felsefi tabani epistemolojiye dayanir, metafizige degil. Ayrica bilissel bilime ve bilimsellige dayanir. Insanoglunu kendi ortaya koydugu fenomenler ile madde ya da kul temelindeki ozdeslestirmesine de dayanmaz. Cunku kendi fenomeni dahil her turlu fenomeni ve gozlemini ortaya koyan faktorun, alternatifsiz insanoglu oldugu ve onun numenal yetisi ve kavrami oldugunun bilinc ve farkindadir. Bu bilinc ve farkindaliklar ve her turlu fenomenal numenal kendilik bilisselligi; metafizigin bunyesinde yer almaz. Cunku metafizik "var, ol ve inan" kokeninden yola cikarken, evrensel-insan zihniyeti epistemolojinin "bil, bildir, belirt, gozlemle, test et ve yanlisla" koklerinden yola cikar. Evrensel-insan zihniyeti her yonuyle cok genis kapsamli bir algi, bilgi, bilinc, farkindalik ve bilisselliktir. O yuzden genel yerine; konu, kavram olarak degerlendirilebilmesi; algilama adina daha tutarli ve yararlidir. O yuzden de sitemizdeki her baslik, konu ve kavram kendi bunyesini aciklama ve algilama adina bir derinlik ve detaya sahiptir. En temeli de fenomenden degil; gozlemden yola cikmasi, fenomen olarak insanoglunu temel almasi ve devriminin de numenal olmasi adinadir. Bu numenal devrim sadece insanoglunu insanlastirmayacak; ayni zamanda beyinin her turlu ufkunu ve insanoglu disinda kalan ve gozlem veren her turlu fenomenin de ortaya koyumunu ve mekansal ve de parcasal fenomenlerin birbirini insanoglu eliyle, adina, ait ve icin numenal zihniyetin devrimi ile yasamak ve yasatmak temelinde degerlendireceginin de bir yol gostericisidir. Hem insanoglu turunun butununu saglama ve hemde her turlu beyin noktalamasinin onune gecme adina ve de yasam ve iliskinin her turlu duzen ve sisteminin insanligi adina cok onemlidir. Cunku insanoglu artik kendi turu bunyesinde her turlu cikarsal savasimi ust/alt dayatimini birakip; yasamina, iliskisine, bilime, bilissellige ve bilgisellige yonelmeli; kendini, mekanini ve de mekandaki baska fenomenleri birlikte yasanacak ve yasayabilen butunun parcalari olarak ele almalidir. Unutmamak gerekir ki, kendi insanoglu varliginin bilinc ve farkina varamayan; baska hic bir seyin de farkinda ve bilincinde olamaz. Sadece yarattigi ideoloji ve inancla zoraki ve sorunlu bir yasam ve iliski ve de duzen kurar. Hani derler ya "kendine hayri olmayanin, kimseye hayri olmaz." Ya da baskalarina karsi bir zihniyetin varligi, once kendi zihniyetinin varliginin bilinc ve farkina varmaktir.
-
Zihniyetin Ortaya Koyduğu
Evrensel-insan zihniyeti, asagidaki belirtilenleri ortaya koyar Birincisi, insanogluna yansiyan ve insanoglunca kavramlastirilarak yansitilan her turlu, alginin ifadesi ve yansitilmasinin mimari epistemolojik olarak insanogludur ve henuz baska bir insanoglu disi tur ve guc alternatif olarak yoktur Ikincisi, butun bu kavramla ozdeslesen, yansitilan; degerler, veriler, tabular, ideolojiler, inanclar, dil, felsefe ve bilim insanoglu yaptirilmisligidir. Ucuncusu, bu yaptirilmisligin yapi ve isleyisinin (x ve y) adi dogal zihniyettir ve bu zihniyet insandisi ve insanlikdisidir. Evrensel-insan zihniyeti, bu insandisi ve insanlikdisi olan dogal zihniyetin, insanoglunu zihniyet ve davranis, sistem ve duzen kurma, yasam ve iliski olarak insanlastirmayan ve evrensellestirmeyen; her turlu deger, veri ve tabunun; ideoloji, inanc ve bilimin ideolojik, inancsal ve bilimsel her turlu dil, felsefe ve bilimdeki yapi ve isleyisinin yapilandirilmisliginin sorununu ve resmini, disaridan bakis acisi, notr algi ve qua felsefesi ile ortaya koyar. Evrensel-insan zihniyeti, ortaya koydugu sorunun nelerden kaynaklandigini, her konuda farkli olarak izah eder ve aciklar. Evrensel-insan zihniyeti, bu sorunun ve tum resmin algilanabilmesi ve bilinc ve farkindaliga cikabilmesi icin, birey bilincini esas kilar. Bu birey bilinci, dogan her bir insanoglu birinin dogumdan itibaren kendisine verilen ve kendinin ogrendigi tum degerleri, verileri ve tabulari; bu deger, veri ve tabulari kalici kilan aklin inandigi ideolojik dogrulardan kurtulmasi ve arinmasi, beynin dusuncenin ufkuna sinirsiz ve ozgur acilmasi icin, nasil sorgulanacagini, yanlislanacagini ve nedensellenecegini gosterir. Bu birey bilincinin, bencillik, egoizm, bananecilik, ben, bireycilik ve bireysellikten farkli olarak; turu ile butunlesmesini ve bu butunlugun sinirini evrensel duzeye eristirmesini ve birey bilincinin tursel bilinc duzeyine nasil cikarilacagini gosterir. Ozetle, evrensel-insan zihniyeti; yapilandirilmis dogal zihniyetin yapi ve isleyis temelindeki her turlu sorunsal insandisi ve insanlikdisi gozlemini her konuda ve degerde ortaya koyar, algilatir, sorgulatir ve bu dogal zihniyetten ve onun her turlu klinin sinirlarindan nasil kurtulacaginin yon ve yontemini gosterir. Bu konuda unutulmamasi gereken tek nokta, dogal zihniyetin kisiyi her turlu ve her konuda yonlendiriminin ve hareketinin kisinin insan ve insanligi adina bir rahatsizlik, bir zarar vermesi ve bir insandisi ve insanlikdisi sorun olmasinin algisi ile mumkundur Ortada bu algi yoksa, sorun da, rahatsizlik ta, zarar da yoktur. Bu da kisinin icende bulundugu akil sinirinin verdigi, degerler, veriler ve tabular, ideolojiler ve inanclar olarak dogruluk, sahiplik, sabitlik, savunu ve koruma temelindedir. Kisi bu durumda ise, o zaman evrensel-insan zihniyetinin dile getirdiklerini algilama durumu yoktur. Bu ayni zamanda, kisinin neye nekar onem verdigi, ilgi duydugu ve etkilendigi ile paraleldir. Kisi bu durumda ise, evrensel-insan zihniyetinin dile getiredikleri, kisiye; anlamsiz, gereksiz, luzumsuz, anlasilmayan, bir icerikte gelebilir. Kisi eger bu dile gelenlere bir ego olarak ta rahatsiz olursa ve yanit verme geregi duyarsa, yaniti; kisisel, duygusal, yazarin kisiligine ve kimligine yonelik bir satasma, atisma olabilir. Bunun bir nedeni de, dile gelen yazinin; kisinin, aklin inandigi ideolojik dogrusu olarak savundugu, sahiplendigi, sabitledigi ve korumak istedigi bir; deger, veri ve tabu olmasi bir ideoloji, inanc icermesidir. Kisi, dile gelenlerin, onun akilci degerlerine bir saldiri, karsi cikis v.s. olarak algiladigindan, savunu ve koruma mekanizmasini saldiriya donusturebilir. Butun bunlar, dile gelen evrensel-insan zihniyetinin dile getirdigi konu icerik ne olursa olsun, gozlemlenen ve yasanmis olgu ve gerceklerdir. Iste tam da bu nedenden, evrensel-insan zihniyeti dile getirdigi dusuncelerdeki yazi dili ve uslubunda, kisiye yonelik ve onun kendisine kisilik, kimlik degeri yaptigi verileri; hedef almaz, hedef aldigi, ayrimci ve cikarci inanclar, ideolojiler ve onlarin insandisi ve insanlikdisi yonudur. Yani dindari/dinciyi, dinsizi, dini olmayani degil; her turlu dini hedef alir, inaniri, inancsizi degil; inanci hedef alir, tanriya var yok diyeni degil; tanriyi, zihniyetini, tanrilastirmayi hedef alir. Herhangibir konudaki metafizik (ontolojik/teolojik) etik (milli, politik v.s.) isti degil,izmi hedef alir. Hedefi kisiler ve kisilerin sahiplendikleri ve onlarin hak ve ozgurlugu olan yasam ve iliski degerleri degil; kisileri yonlendiren,izmler, inanclar, ideolojilerdir. Kisilere ve kisilerin kendilerine kimlik ve kisilik degerleri yaptiklari her turlu yasam ve iliski degerlerine, her zaman saygili iken; tum insandisi ve insanlikdisi, ideolojileri, inanclari hedef alir. Kisileri, kendilerini ortaya koyduklari gibi algilar ve tanimaya calisir. Kisiler hakkinda, bir etiket ve yorum icerikli damga vurmaz. Kisileri oldugu gibi kabul edebilmenin yaninda, onlarin her turlu ve her konuda degisime ugrayabileceklerini gozlemi ile baki kilar. Tum yazisma amaci, her konuda kisilerle bilgi, birikim, bilinc v.s. alis verisidir. Kendisine ve kisiligine yonenilmedikce, kisilere ve kisilik kimlik degerlerine yonelmez. Sadece gozlemi ile, dusunce dile getirir ve dogal zihniyetin sorununu ortaya koyar. Mudahele, zorlama, degistirme v.s. gibi bir algisi yoktur. Cunku herkesin kendi akli ile kendi degerlerini ve yonunu kendinin belirliyebileceginin bilinc ve farkindadir. Evrensel insan zihniyeti, insanoglu turunun biri olaninin birey bilinci ve bu bilincin evrensel (mekan) ve insansal (tur) butunlugu ile birlestirimidir. Halihazirdaki dogal zihniyet ve onun akilci, dogrucu, sabit, sahipli, kesinlikciv.s. ve insandisi ve de insanlikdisi her konudaki ve her turlu veri, taban, deger ve tabularinin evrensel ayniliktaki yapisini ve isleyisini disaridan bakis acisi ve notr algi ile tum resminin sorunsal icerigini veren; bilimsel ve bilimsel metoda dayanan bir gozlemdir. Amaci, dogal zihniyet ve dogal egosunun bilinc ve farkindalik ile elimine edilmesi ve sifirlanan bu bilginin, insansal zihniyet olarak yeniden yesermesidir. Evrensel-insan zihniyeti, epistemolojinin yapilandirmacilik bilgisini ve bu bilginin, olusturulmuslugunun cozuculugunu ortaya koyar. Evrensel- insan zihniyetinde, insandisi bir yaraticiya, subje ile bezenmis bir objeye, teolojik/teleolojik olarak ihtiyac yoktur. Yani teoloji/teleoloji disidir. Ontolojik kesinlesmis bir tabani oneren bir ideoloji yoktur. Kisaca, fenomenin arkasinda yer alan, insanoglu soyutlamasinin, numenin teorisini verir. Ayrim algisi yoktur, fakat her turlu farkin fark algisi vardir. Bu temelde de hak ve ozgurluklerin karsilikli yukumlulugunu dile getirir. Fark konusunu ve algi ile taninmasini, saygi; kisinin kendisine ve baskasina zarar vermemesini vicdan olarak algilar. Yaptirimi, yonlendirimi sadece kisinin kendi insiyatifindedir. Gozlemini ortaya koyar, o kadar. Her turlu dogal zihniyet verisinden arindigindan, bu verilerden arinamayanlari ve onlarin kendileri icin kimlik ve kisilik degeri haline getirdikleri bu verileri, kisi adina saygi ile karsilarken; bu verilerin, insanoglunun zihniyette insanlasamamasinin onunde nasil bir engel oldugunu dusunce olarak dile getirir. Birey bilinci ilk asamasidir. Bunu bireyci akilcilik, ben, bencillik, bireycilik, bananecilik v.s. ile karistirmamak gerekir. Her konudaki aklin inancsal dogrularini, kabul/red ikilemi ve karsitligi ile degilde; bunlarin insansal zihniyet adina sorununu gozlem olarak ortaya koyar. Evrensel-insan zihniyeti, insanoglu turu birinin, numenal yetisinin insanlasmasina ve evrensellesmesine yonelik, bir metodolojidir. Kisaca insanoglu turunun bolunmez butun parcasi olan birine kendi kendini her turlu numenal yetisini sorgulayarak insanlastirma ve evrensellestirmedeki gosterdigi yol, yon ve yontemdir. Burada gosterilen yol ve yontem; evrensel-insan zihniyetini kaleme alan yazarin dile getirdiklerinin "harfiyen" uygulanmasi degil; sadece bir kisiye boyle bir kapi oldugunun gosrterilmesi ve kisinin kendi her turlu numenal duzeyiyle, bu kapidan haberdar edilmesi ve eger bu kapidan girilecekse de, bunu kisinin kendi algi ve bilgisi temelinde yapmasidir. Bu baslikta, evrensel-insan zihniyetini dusunce ve davranis olarak dile getiren, dogal zihniyetin; dusunce ve davranis olarak sinirlari disina cikan, insanogluna birey ve onun insanligi temelli dusunce ve davranis tarzini tanistiran, dogal dusuncenin her turlu ve her konudaki evrensel ayniliktaki yapilandirilmisliginin, insanoglu dogal zihniyeti ile nasil olusturuldugunu izah eden ve insanoglunun, zihniyet temelli insana ve insanliga bir birey olarak acilan, zihinsel ve numenal devriminin ne oldugunu, nasil olusturuldugunu dile getirecegim. Evrensel-insan zihniyeti, epistemolojinin yapilandirmaciligini, quafelsefesi, serbest dusunce devrimci sorgulama bunyesinde ve bilimsel ve bilissel temelde, insanoglunun sorunlarini dile getirir. Konu ile ilgilenen arkadaslar, dile gelen dusunceler ile ilgili, algilanmayan kisim ile ilgili olarak, bir aciklama istiyebilirler, her turlu soru sorabilirler, katki yapabilirler ve konunun daha detayli sorgulanmasina yardimci olabilirler. Evrensel-Insan - Yapilandirmaci Epistemoloji/Qua Felsefesi/Serbest Dusunurluk/Devrimci Sorgulama/Numenal Devrim - Evensel-Insan Zihniyeti
-
Sevan Nisanyan"Allah bilir, bilmiyorum" de
-
Insanlik Algisinin Ters Isleyisi
http://www.turkish-media.com/forum/topic/290358-evrimci-ve-devrimci-sorgulama/ Kisinin numenal yeti degerlerine teslim olmasi yerine, kisinin numenal yetisi ile numenal degerleri (herr turlu soyutlama ve somutlastirilmis soyut deger, etik, metafizik v.s.) kendi kontrolu altina almasi farkini ise, istersen su baslikta; http://www.turkish-media.com/forum/topic/293783-beynin-norokimyasal-konektom-yapisi-minumenal-yetinin-kendisini-sorgulamasi-mi/ yazisabiliriz.
-
Insanlik Algisinin Ters Isleyisi
Beynin fonksiyonu olan numenal yeti ve isleyisi, bilisselbilimin konusudur. Kisaca varligi ya da inanci ideolojiyi icermez. Yani kisaca sunu demektedir "insanoglu beyninde yer etmis her turlu degerin esiri olacagina, numenal yetisinin bilisselligi ile bu degerlerin kendine ait oldugunun ve kendi yarattiginin ve bu temelde de onlarin kontrolunu kendine alabileceginin v.s." anlamini tasir. Bu temelde insanoglu beyninin esiri degildir. Beynini yani numenal yetisini bilisselligi ile yonlendirebilir. Yani kavramlar kisiyi degil; kisi kavramlari yonlendirir. Iste bu alginin temeli yapilandirmaci epistemolojidir. Qua felsefesi kavrama tutunmadan tum resmini verir, Bu konularda detayli basliklarim var. http://www.turkish-media.com/forum/topic/292636-numenal-insanlasamamak-konusu/ Digerini de bir dahaki sefere veririm. Fark sudur, varliksal ideolojik inancsal metafizik temelinde mesala ahlak kavrami insanoglunu kontrol eder ve yonlendirir; bilgisel bilimsel ve bilissel temelde ise insanoglu ahlak kavramini yonlendirir ve kontrol eder. Ilki ahlak kavramina insanoglunun esaretidir, madde mal meta kole kul etik v.s., adina. Ikincisi ise insanoglunun ahlak kavramini kullanimi ve paylasimidir. Ustelik insanlik adina.
-
Sinop'ta BDP'lilere saldırı
Yukaridaki mesaja ancak ideolojik inancsal bir yanit veriler. Bu da ideolojik inanclar arasindaki kisir dongu tartismasidir ve polemik sorunudur. Ben ideolojik inancsal bir yanit vermedigimden ve mesajada insan hasklari evrensel hukuk ve hak ve ozgurlukler temelli yanit vermemin bir anlami olmayacagindan, polemik yerine dusunce ve bilgi dile getirimini sectigimden. Sadece "yukaridaki yazi ideolojik inancsal temel olarak ayrimcilik icermekte ayrica hak ve ozgurluklere mudahele ve yasak getirme icermekte ve sadece belirli bir ideolojik inancin diktatorlugunu dile getirmektedir.
-
Insanlik Algisinin Ters Isleyisi
Iki baslik var biri "insanlasamamak" digeri "evrimci/devrimci sorgulama" istersen onlara bir goz at. ya da benim imzamda yer alan gri kisima bir goz at. Cunku bu is evrimin isi degil; yani biyolojik/fiziksel v.s. degil; tasmamen numenal. Yani insanoglunun kendi beynini zihniyet olarak kendi yonlendirmesi ve kontrolu. Yani olan yonlenim ve kontrolu deger vermenin tam tersi.
-
Ne Mutlu Turk'um Diyene!
Zaten obur turlu olsa bende diger fenomenal/dogal zihniyetler gibi kendi muritlerimi yetistirmis olurum. Benim amacim bir seyi ortaya koymak ve isteyenin istedigi gibi almasi ya da almamasi. Yani ben yeni bir kapi aciyorum, ama seni o kapidan ben sokmuyorum. Sen istersen girersin, istemezsen girmezsin ve "nasil/neden/nezaman/niye v.s." girecegini de sen tayin edersin. Tabiki bu konuda her turlu algilama cabasi benim bu cabayi bosa cikarmama adina isteneni vermeyi saglamayi sinirsiz ve sonsuz kilar, ayrica sabirli ve zamansiz kilar. Senin ile olan yazismalarimizda ben senin yanitlarindan verileni algilama (anlamadegil, cunku anlama kendi degerlerin ile dogruluk/yanlislik mukayesesi ve dolayisiyle ya kabul ya da red etmektir) yani "bu arkadas ne yazmis, neden bunlari yazmis, bu yazdiklari ile ne vermek istiyor?" v.s. temelli yanasim gosterdiginin farkinda ve bilincindeyim. En azindan aksi bile olsa bunu gayet net gosterebiliyor ve beni yazilani senin acindan daha bir algilanir kilmaya zorluyorsun. Bu da hem basliga benim acimdan ve yine benim elim ile bir cesitlilik kazandiriyor, hem de senin dusunce ve bilgini mesajina yansitiyor. Boylece okur/yazar daha genis bir yelpaze okuma/yazma olanagi buluyor. "Bir elin nesi var, iki elin sesi var"
-
Ne Mutlu Turk'um Diyene!
Evet "evrensel" ile "insan" arasina "-" koymamayi bilerek mi yaptin, bilmiyorum. Cunku ben kimsenin evrensel-insan olmasini istemem. Kendi sorgulamasi beyni ile evrensel insan olma mucadelesi vermesini isterim.
-
Ne Mutlu Turk'um Diyene!
"Dogumdan bireye, bireyden insana" basligini okumani oneriririm. Insan diye adlandirilan insanoglu urunu olan bebek, her sey olabiliyor da, sadece adini olamiyor.
-
Insanlik Algisinin Ters Isleyisi
Gunumuz ve gecmis olarak insanoglunun insanlik tarihine baktigimizda, o tarih ve donemde bazi bolgelere gore medenilesmis ve hatta cagdas olan ulkelerde degil de, insanlik dusunce ve davranisinin o tarih ve donemdeki cagdasliga gore geri kalmis diger bolgelerde insanligin dusunce ve davranista daha onde oldugunu goruruz. Buradaki gozlemin verdigi ilk algi, insanligin gelismislik ve modern/medenilige ve cagdasliga gore geri gitmesidir. Ikinci algi uygulanan insanligin bilisselsizligi sadece duygusal, inancsal temelde olmasi; uygulanmayaninin ise aklin cikari ile onlenmesidir. Buradan cikan sonuc, aklin duyguyu her zaman yonetmesi kandirmasi ve yonlendirmesidir. Bunun en guzel ornegini Avustralyalilar dile getirir. Bir zamanlar Britanya'dan Avustralya'yasurgunler oluyordu. Boylece Avustralyada bu bati beyinli surgunler zamanla toplumsal bir guc haline geldi. Avustralyalilar dediki "Britanyalilar buraya gelmeden once bizim her seyimiz vardi, onlardasadece incil vardi. Zamanla bir baktik ki bizim herseyimiz onlarin olmus ve bizde incil sahibi olmusuz" iste bu aciklama aklin duyguyu nasil cikari ugruna somurdugunun ve su istismar ettiginin en guzel ornegidir. Iste burada somurulen ve su istismar edilen duygunun insanligi akil somurusunden ondedir. Aslinda burada devreye vicdan girer. Yani vicdan duygu yukludur, akil ise vicdansizdir. Gunumuze soyle bir bakalim. Kim sorunsuz, rahat, huzurlu, v.s. olarak halk deyimi ile "tuzu kuru" ise onun insanligi, rahatsiz ve sorunlu, huzursuz ve mutsuz hissedenden daha geridedir. Kisaca bilincsiz ya da bilincli kendine hak ve ozgurluk savasi verenler, daha bir insanliga bu savasi vermeyenlerden ya da bunu kendine cikar etmis olanlardan yakindir. Yani insanlik insanoglunun huzuru, rahati, sorunsuzlugu, v.s. "tuzu kurulugu" ile ters orantilidir. Bugun dunyanin hangi cografya ya da toplumunda "diken ustunde" olanlarin verdigi mucadele bu mucadeleyi vermeyen "tuzu kuru" lardan dahas insanlik olarak ondedir. Bu her turlu hakimiyet sahibi olan icin de gecerlidir. Mesela siyah irk beyaz irktan daha insanliga yakindir. Cunku ezilen ve hak ve ozgurluk savasi veren odur. Bugun dogu batidan daha cok insanliga yakindir, cunku her turlu sorun icinde bogusan toplum dogudur. Buradaki en onemli dikkat edilmesi gereken nokta, bu insanligin savasimi elde edilen anda gerilemesi olmasidir. Yani huzursuz huzura ererse, insanligi geriler. Cunku huzursuz iken duygu, huzurlu iken akil insanoglunu yonlendirir. Iste bu temelde DUYGU SOSYAL, AKIL BIREYCI/KISISELDIR. INSANLIK SOSYALLIGIN BILISSELLIGI ILE PARALELDIR. Iste burada insanoglu ne kadar cok kendi varligini birsel ve tursel olarak algiladikca ve bilisselligine tasidikca, insanliga o kadar yaklasir; aksi ya duygunun insanliga ihaneti ya da aklin insanligi somurusudur. Yalniz ilginc olan sorgulanmayan core faith lerde yani bilincalti sartlanmisligin otomatik ideolojik inancsal dusunce ve davranis sahipligi ve sabitliginde; akil ile duygu ayni insanlik somurusunu gerceklestirir. Cunku amac ideolojik inancsal cikarin elde edilmewsidir ve bunun icin de her yol "mesru ve mubah" tir. Tum bu temelde olan insanligimizi kaybetmek istemiyorsak; bunun bilisselligine varmamiz gerekir. Yoksa insanoglu her turlu ilerledikce insanligini tarihe gommektedir. Aslinda buradaki ters oranti ayni marx'in dedigi ters orantidir. Marx "gelismis ulkelerde devrimi yapmak zor ama sosyalizmi yerlestirmek kolay iken, geri kalmis ulkelerde devrimi yapmak kolay, sosyalizmi yerlestirmek zordur" demis ve tarih bunu bize gostermistir. Peki neden? Cunku sosyalist bilinci gelismis ulke beyni alabilir, ama tuzu kuru oldugu icin devrime yanasmaz. Devrim bilincini de gelismemis ulke alabilir, ama bilissellik olarak sosyalizmi algilayamaz. Iste burada devrimi yaptiran da sosyalizmi getirmeyen de insanligindan uzaktir. Bunun en tarihi ornegi Stalindir. Devrimi yaptiran cikar icin yaptirken, sosyalizmi onleyen de cikar icin onler. Simdi dusunursek insanlik adina stalin ile hitler arasinda bir fark olmadigini algilariz. Cunku HER IKISIDE INSANLIGI KATLETMISTIR. BUNUN NEDENI NE OLURSA HANGI INANCSAL IDEOLOJIK CIKAR OLURSA OLSUN, BU GERCEK DEGISMEZ VE ONLARI HAKLI KILMAZ. Iste o yuzden insanlik algisi ve bilisselligi sosyal olmasina ragmen; ancak BIREYSEL OLARAK KAZANILABILIR. Ilk bilincalti yasam bolgesel, parcasal, ayrimsal, degersel v.s. iken-toplumsal kisilik-duygusal Ilk bilincli yasam bireysel, kisisel kendinsel, bencil, bananeci, bireyci cikar, guc ve otorite temelindedir.-Bireyci akilcilik Iste asil insanligin bilisselligi bu parcasalligi evrenlestirerek tum insanligin mekanina yaymak ve de bireyciligi turlestirerek tum insanoglu turunu kapsamak. Iste BIR TOPLUMSAL KISILIGIN BIREYCI AKILCILIGININ EVRENSEL VE TURSEL BUTUNLUGUNU BIR KISININ KENDI BIREYSEL DEVRIMI SAGLAR. Yani insanlik ne turden ne de toplumdan baslar, BIRDEN BASLAR. Iste bu da birin turu ile butunlugudur. O yuzden kim "diken ustunde" ise "tuzu kuru" olana kadar insanligini bilincsiz korur. Tuzkurur, insanlikta kurur. Bu tuzu kuruluk ve diken ustundelik her turlu deger veri tabu ideoloji inanc icin gecerlidir. Cunku diken ustu ile baslayan mucadele tuzu kuruluk ile sona erer. Cunku DEVRIMCI SORGULAMA BILISSELLIGI YOKTUR. Devrimci sorgulama bilisselligi ise tuzu kuruluk ve diken ustundelikten bagimsizdir. Sadece insanlasmadiginin bilinc ve farkinda olarak kendini insanlastirmaya devam eder.
-
Sinop'ta BDP'lilere saldırı
Yine ayni ideolojik inancsal milliyetci bakis acisi. Ortada bir provakasyon yoktur. TC cografyasinin her bir kosesi/bolgesi yoresi hem herkese hem de her milletvekiline hem de etik algisi savunusu ne olursa olsun HERKESE ACIKTIR. Ustelik HERKESIN HERYERE GIDEBILMESI ONUN HAK VE OZGURLUGUDUR. Iste bu saldiri eylemini duzenleyen her kimler ise ve her ne ideolojik inancsal degere sahipse; onda evrensel hukukun insan haklarinin hak ve ozgurluk algisi bilinci ve farkindaligi yok demektir. Zaten bir kisiyi insanliktan cikaran ve sadece ona insanligi ideolojik inancsal bir bakis acisi olarak kilan bu bilincalti alisilagelmis sorgulanmaz milliyetcilik imanidir.
-
Recep Tayyip Erdogan Fikralari
1.başbakan erdoğan, dış destek aramakiçin ingiltereyi ziyarete gitmiş.ziyareti sırasında kraliçe tarafından çay içmeye davet edilen erdoğan, kraliçeye kendi liderlik felsefesinin ne olduğunu sormuş. kraliçe de çevremi akıllı insanlarla doldurmak cevabını vermiş. erdoğan bunun üzerine kraliçeye çevresindeki insanların akıllı olup olmadıklarını nasıl ayırt ettiğini sormuş. kraliçe, onlara doğru soruları sorarak ayırt ediyorum diye yanıtlamış ve izin verin göstereyim demiş. kraliçe hemen tony blair'i aramış ve sayın başbakan, lütfen bu soruya cevap verin: annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve bu çocuk sizin ne kız ne de erkek kardeşiniz.kimdir bu? diye sormuş. tony blair: bu benim majesteleri diye yanıtlamış. kraliçe:doğru.teşekkürler,iyi çalışmalar blair demiş ve erdoğan'a dönerek gördünüz mü sayın erdoğan? demiş. evet majesteleri, çok teşekkür ederim, bu metodunuzu kesinlikle kullanacağım diyerek oradan ayrılmış. yurda dönüşünde hemen unakıtan'ı yanına çağıran erdoğan, kemal abi sana soracağım bir soruyu cevaplamanı istiyorum demiş. unakıtan tabii efendim, nedir? erdoğanda aynı soruyu bakan unakıtana sormuş. kemal unakıtan efendim bunu biraz düşünüp sonra size cevap versem?? demiş. erdoğan kabul etmiş ve unakıtan oradan ayrılmış, vakit kaybetmeden bakanlar kurulunu toplantıya çağırmış, saatlerce bu soru üzerinde düşünmüşler, ama kimse bir cevap bulamamış. en sonunda kemal unakıtan kemal derviş'i aramış ve durumu açıkladıktan sonra soruyu kemal dervişe sormuş. derviş:bunda bilemeyecek ne var, tabii ki benim!diye yanıtlamış. cevabı alan unakıtan hemen tayyip'i arayarak: cevabı buldum efendim, kim olduğunu biliyorum, sayın kemal derviş demiş. tayyip büyük bir hayal kırıklığıyla cevap vermiş: yanlış cevap kemal abi doğru cevap tony blair idi. 2.rte manisa yı gezerken akıl hastanesine yolu düşer. hastane içinde yetkililerle dolaşırken 'test odası diye bir levha gözüne ilişir. sorar 'bu ne iş' diye.. doktorlar odayı açar, gezerken bir yandan anlatırlar... 'efenim burası bizim ilk test odamızdır' diye.. sonra devam ederler.. ' gördüğünüz gibi burda ağzına kadar su dolu bir küvetimiz var.. buraya şüpheliyi sokar ve sonra kendisine bir çay kaşığı, irice bir kepçe ve bir de kova veririz sonrada kendisinden suyu taşmadan boşaltmasını isteriz...' rte - 'haaaaa.. anladım.. akıllı olan kovayı seçiyor muhakkak.......' doktorlar - 'hayır efenim.. akıllı olan tıpayı çekiyor muhakkak....' 3.recep tayyip erdoğan bir gün bindiği attan düşmüş ve etrafında toplanan çılgın kalabalık hep bir ağızadan :-tayyip tayyip elini uzat da kaldıralım demişler.bunun üzerine tayyip erdoğan altta kalır mı, hemen yapıştırmış cevabı: -ya kendim kalkarsam. * 4."recep bey burada mı?" "başbakan recep tayyip erdoğan, görevi sona erince konut'u boşaltmış. bir sabah yaşlı bir adam konutun kapısına gelip sormuş: - recep bey ile görüşmek istiyorum. kapıdaki koruma polis memuru: - recep bey artık başbakan değil ve burada oturmuyor. yaşlı adam polise teşekkür eder ve ayrılır. ertesi gün sabah yine aynı yaşlı adam : - affedersiniz, acaba recep bey ile görüşmem mümkün mü? kapıdaki aynı polis : - bakın efendim recep bey başbakan değil. konutu boşalttılar. yaşlı adam sesini çıkarmadan arkasını dönerek uzaklaşır. üçüncü gün, yine aynı yaşlı adam aynı taleple polis memuruna başvurunca... tepesi atan memur, adama çıkışarak "bakın efendim, bu üçüncü günkü gelişiniz" demiş: - size konutun boş olduğunu ve recep bey'in artık başbakan olmadığını her seferinde söylüyorum. bunu anlamaktan aciz misiniz yoksa? yaşlı adam "ne münasebet evladım? bunamış gibi bir halim mi var yoksa?" deyip eklemiş: - sadece söylediklerinizi tekrar tekrar duymaktan çok büyük zevk alıyorum. polis esas duruşa geçip selâm durarak: - yarın görüşmek üzere efendim!" 5.tayyip akil hastanesinde konusma yapiyormus. bir kisi disinda dinleyicilerin tumu alkislamis. tayyip, alkislamayan kisiye donerek, 'siz nicin alkislamiyorsunuz' diye sormus. adam yanitlamis: 'ben hastabakiciyim'