morbezelye

İyi ki geldin sevgili emre. Hoşça vakit geçireceğinden eminim. Üstelik siten için oldukça fazla döküman var burada. Detaylarına inerek gerekli araştırmayı yaparsan, bu forumun oraya çok katkılarda bulunacağı kesin. Tekrar hoş geldin.

Sevdim siteni, devamında başarılar dilerim... Hadi bakalım kolay gelsin...

Siz bunların kimler olduğu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

"Sevginiz her daim karşılıklı olsun" içten ve samimi dileğimdir bu...

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Birgün önce " Güncel Konular ve Politika Bilimi → Güncel Konular bölümünde yer alan → AYKIRI SORULAR Başlığında tüm dünyaya duyurduğumuz iletide yer alan fotoğrafı ve bilgiyi kullanan sözcü gazetesi kaynağını belirtmeden bugünkü sayısında "Kartal İmamhatip Lisesi'nde 4 kız öğrencinin Atatürk büstü üzerinde yaptığı hareketleri "Vatana Millete Hayırlı Olsun" "İşte Dindar Nesil" sürmanşet olarak verdi" .... Sözcü gazetesini bugün sür manşetten duyurduğu haberin kaynağını belirtmediği için "Turkish-Media.Com" Ailesi olarak tüm haklarımız gizli ve saklı olmak kaydıyla "sevgi, saygı ve sevinçle" kınıyoruz...

Susurlukçular da böyle korunmuştu! MİT Müsteşarı ile eski müsteşar ve eski müsteşar yardımcısını ifade vermekten kurtaracak yasa değişikliği teklifini veren AKP Isparta Milletvekili Recep Özel, önergesinin gerekçesini dün Sabah’ta şu sözler ile açıklıyordu: “Savcının yaptığı yorum hatasını Meclis düzeltiyor. Savcı mevcut yasayı çok dar yorumladığı için MİT görevlilerini ifadeye çağırdı.” Türkiye’deki yargı sisteminin kanunları dar yorumlaması genel bir sorun. Geçenlerde bir gösteride polise plastik su şişesi attığı için bir genç “terör suçundan” mahkûm edildi örneğin. Sayısız genç, pankart açtığı için, bir gösteride slogan attığı için hapiste yargılanmayı bekliyor. Memleketlerindeki dereleri ve doğal çevreyi korumak için demokratik haklarını kullananlar hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Bunların hepsi ama hepsi adalet sistemimizin kanunları yorumlarken özgürlükleri genişletmek yerine dar yorumlarda bulunmayı tercih etmelerinden kaynaklanıyor. Ve bu sorun ile dün karşılaşmış değiliz, yıllardır böyle ama AKP milletvekilinin aklına bu durum ancak MİT Müsteşarı’nın ifadeye çağrılmasıyla geliyor! AKP’nin derdinin de zaten aslında “kanunların dar yorumu” filan olmadığı, aynı milletvekilinin şu sözlerinden de anlaşılıyor: “Memleket için çalışanlar bu kadar kolay harcanmamalı!” Tansu Çiller’in Susurlukçuları korumak için söylediği “devlet için kurşun atan da, kurşun yiyen de şereflidir” sözlerinin yeni bir versiyonu! Onun kadar açık ve cesur değil ama aynı kapıya çıkıyor.

'Libyalı isyancılar işkence ve yargısız infaza devam ediyor' Uluslararası Af Örgütü, silahlı milislerin, Libya'nın büyük bir kısmında güvenliği ve istikrarı tehdit ettiklerini açıkladı. silahlı milis gruplarının, Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'ye karşı savaş sırasında oluşturulan isyancı tugaylarının kalıntıları olduğunu belirtiyor. Af Örgütü'ne göre bu gruplar Kaddafi yönetiminin devrilmesinin ardından Libya'nın batısında işkence, yargısız infaz ve hukuksuz alıkoyma gibi eylemleri, cezalandırma korkusu olmadan yapıyor. Bu grupların saldırılarına genelde göçmenler, özel olarak da Afrikalı siyahlar hedef oluyor. Ancak milislerin Kaddafi rejimine sadık olduğuna inandığı kişilere karşı da saldırılar yaşanıyor. Uluslararası Af Örgütü, Libya'nın yeni hükümetinin bu ihlalleri engellemeyi ve hukuku ihlal edenleri yargı önüne çıkarmayı başaramadıklarının da altını çiziyor. Kaddafi'nin devrilmesinin ardından, yeni yönetimin kendisinin de işkence ve hukuksuz gözaltı gibi uygulamalarda bulunduğu iddiaları da yaygın. Baskıya karşı savaşanların baskısı BBC, geçen ay Libya'nın üçüncü büyük kenti Misrata'da ve başkent Trablus'un güneyindeki Garyan kasabasında işkence uygulandığına dair delillere ulaşmıştı. BBC muhabirleri dövülüp, elektrik verilerek öldürülmüş bir kişinin cesedini görmüşlerdi. Libya Cuma günü, Kaddafi rejimine karşı isyanın başlamasının birinci yıldönümünü kutlayacak. BBC muhabiri Gabriel Gatehouse, isyanın başında, Libya halkının güzel bir gelecek umduğunu ancak bu geleceği gerçekleştirmek üzere NATO desteğiyle Kaddafi'yle savaşan güçlerin kendilerinin bugün Libyalılar üzerinde baskı oluşturduğunu söylüyor 16 ŞUBAT 2012 BBC

Biz dindar nesil yetiştireceğiz diyordu Başbakan... Mezun olduğu okulda kendisi gibi yetişen nesillerin neler yaptığını görse ne derdi sizce?

Aldığı 2 litrelik Coca Cola"nın kapağında "Tekrar deneyiniz" yazısını gören Karadenizli, önce denemeleriyle, sonra da açtığı davayla gündeme oturdu... Konuyla ilgili açıklama yapan davacının avukatı İdris Karadeniz "Müvekkilim marketten aldığı 2 Lt.lik kampanyalı coca-cola ürününün kapağını açtığında hediye çıkmadığını ve tekrar deneyiniz yazısını görmüş. Bunun üzerine kapağı kapatıp tekrar açmış ancak yine aynı şey. Bunun üzerine tam 4246 defa deneme yapmasına rağmen hediye çıkmamıştır. Coca-Cola şirketinin tüketiciyi dolandırdığını düşünen müvekkilim şirkete dava açmaya karar vermiştir. Biz de bugün gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik. 10 bin YTL. maddi tazminat talep etmekteyiz" dedi. Davadan haberdar olan Coca-Cola yönetimi adına açıklama yapan bir şirket yetkilisi olayın çok komik olduğunu ve artık Karadeniz bölgesine gönderilen ürünlerin kapağına "Başka Şişede İnşallah" yazmayı düşündüklerini söyledi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Sürüden AyrıLan Koyun Kötü YoLa Düşermiş

Evlilik danışmanı Sibel Üresin: "Eşime bir hanım gösterdim, 'Almak ister misin?' diye..." Yaşam koçluğu ve evlilik danışmanlığı yapan ve geçtiğimiz yıl "Çok eşlilik yasal olsun" açıklamasıyla tartışma yaratan Sibel Üresin, yeni kitabı öncesi yine iddialı demeçler verdi. Erkekler için çok eşliliğin doğal olduğunu "Bir kadın aynı anda 4 adamdan hamile kalamaz ama bir adam 5’er dakika arayla 4 kadını hamile bırakabilir." sözleriyle savunan Üresin, kendi eşine de bir kadını göstererek "Bunu almak ister misin?" şeklinde açıkça teklifte bulunduğunu söyledi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Yorumsuz...

Şike Davasında Bir İlerleme Sağlayamayan TFF, Menajerlik Oyununda Maçlardan Önce Save Yapan Lise Öğrencisi Hakkında Soruşturma Başlattı 3 Temmuz'da patlak veren şike skandalı ile ilgili olarak bugüne kadar herhangi bir ilerleme sağlayamayan Türkiye Futbol Federasyonu, "Football Manager" oyununda maçlardan önce "save" yaptığı tespit edilen S.T. (16) hakkında soruşturma başlatarak güven tazeledi. Konuyu derhal tahkim kuruluna taşıdıklarını kaydeden TFF Basın Sözcüsü, "Soruşturma sonlanmadan kesin bir şey söylemek istemiyorum ancak söz konusu şahsın oyunda usulsüzlük yaptığına dair çok güçlü şüphelerimiz var. Gereken neyse yapılacak" derken, ilk şaşkınlığı atlatan S.T. ve ailesi konuyu CAS'a taşımaya hazırlanıyor.

Hukuk devleti ilkesini zedelemek istemeyen AK Parti yönetimi, ilerleyen dönemde bu sistemden tamamen çıkmanın hesaplarını yapıyor..

Küçüklüğünden beri kızların tuvalete neden sürü halinde gittiğini merak eden Recep YALÇIN(26), bıçak altına yatmaya hazırlanıyor...,

İstanbul İçerenköy’de aynı mahallede yaşayan Alper Türkmen (28) ve Itır Şenoğlu’nun (25) lise sıralarında başlayan ilişkileri 9. yılında ani bir kararla sona erdi. Artık bu yaza evlenmeleri beklenen çiftin tam da Sevgililer Günü’nde ayrılmalarının yankıları sürüyor. Konu hakkında önce kimseyle konuşmak istemediğini söyleyen Alper Türkmen, eski sevgilisi Itır Şenoğlu’nun bu öğlen saatlerinde Facebook duvarına “Hayatımın yönetmeni benim. Ben yazarım, sen oynarsın güzelim” yazmasının ardından suskunluğunu bozarak mikrofonların karşısına geçti. Türkmen'in açıklamalarından bazı önemli satır başları şöyle: "Kötü mü ettim?" “9 yıldır birlikteydik. Bunun doğum günüsü var, sevgililer günüsü var, yıl dönümüsü var, el ele tutuştuğumuz ilk günün anması var…Var oğlu var! Kaba bir hesapla bugüne dek 50’ye yakın hediye almışım. Envai çeşit peluş hayvanından adlarını dahi bilmediğim nice çiçekler almışım; götürmediğim konser, yemeğe çıkarmadığım lokanta kalmamış durumda. 50’ye yakın sürpriz hazırlamışım. Bu da can! Bir yere kadar dayanıyor insan...… "Bu sene biraz daha mistik olsun, biraz da ruhlarımız yıkansın, hem de bize bu güzel günü bağışlayan o aziz insanı analım diye mevlüt okuttum. Elhamdülillah Müslümanız ama St.Valentine de bir din büyüğü, bir ermiş neticede, bu toprakların insanı sayılır o da. Kötü mü ettim ben şimdi?” Patrikhane temkinli Okutulan mevlüt hakkında görüşleri alınan patrikhane yetkilileri ise: “Yani aslında açıkçası dinler arası diyalog derken tam olarak kastettiğimiz bu değildi. Alper daha önce de Noel Baba hayrına diyerek kurban kesip kavurmasını getirmişti bize. Ortodoksluğu tam olarak anlatamadık o çocuğa biz. Yine de Allah kabul etsin tabi ki” diyerek olaya temkinli yaklaştı.

Otobüsün Kapı olayı basit ama zekice düşünülmüş? Bardak olayı ilginç ama her seferinde ağızı-burnu nasıl denk getireceğiz... (Ayna karşısında denemenin yararı olabilir.) Son resimdeki teşhirci çatlağın çantasını sevmedim...!

Hangi gıdalar doğal olarak glutamat içerir? Bu gıdalardaki Glutamat miktarı ne kadardır? İnsanların çeşitli gıdalardan aldığı glutamatın günde 5-12 gram arasında olduğu hesap edilmektedir. Bunun ortalama 1 gramı gıdalarda doğal olarak bulunan serbest glutamat, 10 gramı gıdalardaki proteine bağlı glutamat ve 0.4 gramı da gıda katkısı olarak alınmaktadır. Diğer bir deyişle günde alınan glutamatın % 5 den az miktarı gıda katkısıdır. Günde kilogram vücut ağırlığı başına 16 grama kadar alınan glutamat güvenli kabul edilmektedir. Bu değer günde ortalama glutamat alımının 60-70 kat fazlasıdır. Anne sütününün 100 gramında 22 miligram serbest glutamat bulunduğu dikkate alındığında, insanların hayatları boyunca vücut ağırlığı başına en fazla serbest glutamatı emzirme döneminde aldıkları hesaplanmaktadır Uluslararası ve ulusal sağlık/gıda otoriteleri ve bilim kurulları MSG kullanımının güvenli olduğunu bildirirken internette veya sözlü ve yazılı basında neden MSG' nin zararlı olduğu konusunda beyanlar yer almaktadır? Daha fazla bilgi için... Monosodyum glutamat - Vikipedi MONO SODYUM GLUTAMAT Nedir?

*** İnsan, kendi başına yetişebilen ve yetişirken bir birinden alelade farklılaşıp özel kişilikler geliştirebilen değerli bir varlıktır. Toplulukları zenginleştiren, kültürlerini, medeni seviyelerini iyileştiren o toplum içindeki farklılıkların bir araya gelmesidir. Herkesin aynı düşündüğü bir topluluk koyun sürüsü olmaktan öteye gidemez. Farklılıklar insanı oluşturur. Oturup düşünün. Size "aynı" olmayı öğretenlerin tek kaygıları bir koyun sürüsünü, insan sürüsünden daha kolay yönetebilmeleri değil midir?...