Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

morbezelye

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    421
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    6

morbezelye tarafından postalanan herşey

  1. Sevgili dennis, özür diliyorum. Kimdir bu seni rahatlatacak uzman kişiler? Sanırım sadece tıp uzmanı kişilerden söz etmiyorsun... Özür diliyorum çünkü kimse hakkında ön yargılı düşünmek değil derdim. Ama duruşun ve yaşamı ağırlıkla dinsel veriler üzerinden algılamalarla yorumlaman ister istemez işin bu tarafında düşündürdü bana... *** Ama yaşamın sona erdiğinde kendini çürümeye bırakmak yerine, bir başkasına yaşam vermenin ve düşüncelerinle olmasa da hücrelerinle yaşama devam ediyor olmanın ayrıcalığını göz ardı etmemek gerektiğini vurgulamak istiyorum...
  2. Sevgili omar123, bu konuda seninle aynı düşünmüyoruz. Ama bu şekilde düşünüyor olmana bir şey diyemem sadece itirazım olabilir. Yaşamın sana ait.. Ama burada sorulan kimin neyi nereye koyduğu değil... "Kuranın neresinde ve hangi ayette bahsedildiği" *** Farkında mısın dennis senin "O timus bezini oraya kim koydu bana onu söyleyin ilk önce.." demiş olmanı konuyu kaynatma başarısı olarak ele almış ve 10 üzerinden 9-9.5 vermiş sana... Sor bakalım ona neden 10 üzerinden 10 değil, eksiğin neymiş. Kendisinin aklına gelmedi ama 10 üzerinden 0 çekti bu konuda... *** Neyse konu kaynamasın başa dönüp konuyu hatırlatalım... Bu arada sevgili omar123, aşağıdaki şekilde taktir edildin biliyorsun... Ne demek istedi sana acaba fark edebiliyor musun? .
  3. Bu tür düşünmekte bir ölçüde haklı olabilirsin... Bende bir ara aynı kuşkulara kapıldım, konuyu kaynağından ciddi olarak araştırdıktan sonra organ ve doku bağışının ne kadar ayrıntılı kurallara bağlı olduğunu, son aşamada bile onay gerektiğini öğrendim... Kartımı elime aldığımda bir başka sorumluluğun daha omuzlarıma yüklendiğini düşündüm o an. Artık organlarımı daha bir özenle korumam gerekiyordu. Onları öldükten sonra çürümeye terk etmek yerine emaneti yeni sahibine teslim etmeden önce en sağlıklı haliyle korumam gerekiyordu... *** "Hatra gelirse belkide bağışlarım" neden olmasın demiş olman hala kararsız olduğunu düşündürdü bana...
  4. Ne oldu bizim "TIMUS BEZİ" Kuranın neresinde ve hangi ayette bahsedildiğine bakıverecek vaktiniz olmadı daha galiba...
  5. morbezelye

    Kuran Mucizeleri

    iyi ; yasamin gercekleri de en az mucizeler kadar hayret uyandiriyor .. batila uyan kimseler mesele o 'Temelin yaptigi is' mucize olarak yaratilir .. zaten bilimsel olmayan ; fal oklari, sans isleri ve tesadufe dayali bir gelecek anlayisi(Kuran), Kuranda oz akillarini kaciranlarin basvurduklari catlak temellere tutunma olarak zikredilmistir .. ibretlik olarak her devirde bu gibi olaylara rastlanmasi Kurandaki bir hakikattir .. buna da sasmak gerek .. ibret almak gerek . Kuranı yutmuş olmalısın ki, kendi anladıklarını azıcık orasından, birazda burasından kendin ne anladıysan yazıp geçiştiriyorsun.. Bu yazdıklarında ne demek istediğini anladıysam arap olayım...
  6. cikmadi Çıktı mı çıkmadı mı? Bir karar verin artık... Kuran'ın neredeyse bilim kitabı olduğunu iddia edeceksiniz... Aşağıdaki bilgilerin kuranın neresinde ve hangi ayette bahsedildiğine bakıverseniz bir zahmet. Bakalım kuranı ve bilimi ne kadar takip ederek okuyor ve ayetleri parlatabiliyorsunuz?
  7. morbezelye

    Kuran Mucizeleri

    Mucize mi dediniz? Mucizeleri bir kenara bırakıp yaşamın gerçeklerine dönmeye ne dersiniz? Y O R U M S U Z . . .
  8. morbezelye

    N'oluyor bana

    Bence yaşlanıyorum diye sakın üzülme, kafanı da takma... Olan sadece gençlik yıllarını geride bırakıp yavaş yavaş olgun bir kadın olmaya adım atmaya başlamış olman... Hem "Her yaşın bir başka güzelliği vardır" öyle değil mi? Bir başka güzel ve bir başka özel. Önemli olan kendinle barışık olman... Genç olduğumuzu düşündüğümüz yıllarda yukarıdaki dediklerini bir çok insan yapmaz,neden? Çünkü kendine güveni vardır da ondan... Bakımlı olmak yeterlidir, başka bir şey düşünmez, aklına bile gelmez çoğu zaman...
  9. morbezelye

    TEN UYUMU

    TEN UYUMU = Cinsel + ruhsal + fiziksel uyum Cinselliğin iki kişi arasında mükemmel şekilde yaşanabilmesi için en gerekli şey ne desek, çoğunuzun cevabı hazırdır: Ten uyumu! Peki gerçekten böyle bir şey var mı yoksa bir efsaneden mi ibaret ten uyumu denen şey? "Uyumun beyinde, yaşamda, cildin altındaki damarlardan geçen kanda ve sinirlerde olduğunu" söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-Cinsel Terapist Gökçen Erdoğan, “Bütün bunların bir araya gelmesi gerçekten zor ama geldiyse de tepeden tırnağa bütün hücrelerinizi yerinden oynatacak kadar güçlü, aklınızı başınızdan alacak kadar sarsıcı olur." diyor. "Dünya sizin etrafınızda döner, her taraf toz pembe görünür, yüreğiniz artık sizin olmaktan çıkar” diyor ve ekliyor: “Mükemmel ilişkide uyum hem cinsel hem ruhsal hem de fiziksel olmalı. Biri eksik olursa topallama başlar. İlişki bir yerden fire verir ve yakalamak için diğer denizlere yelken açar.” Nedir ten uyumu? Mıknatıs gibi bir şey mi? Dokunmaya karşı koyamaz hale getiren ve karşındakinin cinsel anlayışına hitap eden bir iletişim şekli aslında. Sadece cinsellik olarak tanımlansa da bunun dışında kalan boyutları da var. Çekicilik, büyü, hayal, tutku, zevk alma ve verme, gözlerdeki hayat ışığı, hayattan soyutlanma, her daim yeşil ışığın yanması gibi. Peki olmazsa olmaz mı? Öyle bir katiyet yok tabii, ama olsa iyi olur. Eğer ilişkinin mükemmelini istiyorsan girizgah önemlidir. Mükemmel ilişkide uyum hem cinsel hem ruhsal hem de fiziksel olmalıdır. Bu üçlünün toplamı ise ten uyumudur. Bu üçünden biri eksik olursa tam olarak uyum yaşanmaz ve topallama başlar. Bütün sorumluluğu üstlenen ikili bir yerden fire verir ve yakalamak için diğer denizlere yelken açılır. Ten uyumu yoksa aşk da yok mu? Ten uyumu olmadan da aşk olur tabii, aşkın sadece bir koludur, onunla güçlenir, onsuz zayıflar. Aşkta bağımlılık yaratan kısımdır. Etrafımızda aşk yaşayanların sadece yüzde 10’u ten uyumu içindedir. Günümüzde evli çoğu erkek ve kadın, eşiyle değil de farklı biriyle tensel uyum yaşıyor. Cinsellik dünyası diye bir dünya var ve bu dünya ayıp, günah ve yasak barındırmıyor. Radar gibi her daim arıyor ve hedefe kilitlenip bulduğunda da maalesef tam ortadan vuruyor. O dönemde yer, mekan, kişi ya da mantık barındıran hiçbir faktör olmuyor. Sonradan mantık devreye girse dahi iş işten geçmiş olabiliyor. Ten uyumunda durmak yok, her daim ileriye prensibi vardır. Eşler arasında yaşanırsa da ‘Bal dök yala’ kıvamında bir ilişkiye zemin hazırlar. Ten uyumunu yakalamak kolay mı, zor mu? Zor ama zaten zor olan güzel değil mi? Uyum beyindedir, uyum yaşamdadır, uyum cildimizin altındaki damarlardan geçen kanda ve sinirlerdedir. Bunu yakalayabilirsek ne mutlu. Bu kombinasyonların bir araya gelmesi gerçekten zor ama geldi mi de tepeden tırnağa her bir hücrenizi yerinden oynatacak kadar güçlü, aklınızı başınızdan alacak kadar sarsıcı olur. Dünya sizin etrafınızda döner, trafik durur sadece siz yürürsünüz, her taraf toz pembedir, sürekli gülümsersiniz, Polyanna en yakın arkadaşınız olur, yüreğiniz artık sizin olmaktan çıkar. Peki ten uyuşmazlığı ayrılık nedeni olabilir mi? Olabiliyor maalesef. Fakat ten uyumuna gelene kadar ilişkide başka özellikler de tükenmiş oluyor. Ten uyumu da bunu depreştiriyor. Eğer ilişki başarısızlıkla sonlanmışsa önce sebep anlaşılamaz. Tüm oklar hemen ten uyumuna çevrilir. Bu bir kaçış yoludur. İlişkiyi en son ten uyumu bırakır. Sevgi, saygı, anlayış, şefkat çifti terk etmişse artık ten uyumu orada barınamaz. Bunu tutku, şehvet, çekicilik, hayal ve ışık takip eder. Kadınların orgazm olamamasıyla ten uyumu arasında bağlantı var mı? Kadının ten uyumunu orgazm olmakla eş olarak nitelendirmek yanlış olur. Uyumun size vaat ettiği en güzel hediye orgazmdır. Her şey tamamsa bu duygu ya da his yaşanabilir. Fiziksel, kimyasal, biyolojik, ruhi gibi uzatabiliriz. Orgazm olamamanın onlarca sebebinden sadece biridir ten uyumsuzluğu. Orgazma giden kısa yollardan biri olsa da, olmaması bu sonuca ulaşılamaz anlamına gelmez. İngiliz seks terapisti Andrew G. Marshall, yatak odasında mutluluk için çiftlere sevişmenin ortasında ara verip bir bardak çay içmelerini önerdi... Ne diyorsunuz? Birkaç saniye içinde olabilecek olan senaryoyu size yavaşlatılmış olarak çizeyim. Çay alacaksınız, yanınızda kim varsa ona da çay içip içmeyeceğini sordunuz. İlk sözsel temas oldu. Çayları koydunuz ve ona çayı verirken eliniz eline dokundu ve tensel teması yakaladınız. Çayı verirken gözlerine de bakmışsınızdır. Gözsel temas oldu, teninin kokusu her zaman olduğu gibi içinizi gıcıklattı, missel temas yakalandı. Size teşekkür etmiştir, bir kere daha sözsel temas oldu. Tensel teması oluşturabilecek en dayanıklı veriler oluşturuldu. Bundan sonraki aşama duygusal temasın oluşması. Uygun bir ortam yakalayabilirseniz yavaş yavaş tüylerde bir kıpırdanma, kan akımında artış, kalbin basıp gitmesi ve birlikte o ana aynı anlamın yüklenmesi. Ve nihai son: Cinsel temas. Bir çay nelere kadir görüyorsunuz! Peki partnerimizle ten uyuşmazlığımız var diyelim. Uyumu zamanla yakalayabilir miyiz? Bu grip ya da nezle değil ki bir hap verelim geçsin. Sonradan kazandırılması çok zordur ama ilişkiyi kesip atmamak için denenebilir. Ten uyumu olan kişilerde vücuttan salgılanan çeşitli maddeler bulunur. Bu maddeler hava yoluyla alınıp beyne iletilir. Bu da kişinin duygusunu, davranışını, ruhi tavrını belirler. Bir sonraki hamle artık etkileşimin olmasıdır. Bu maddelerin birçok görevi vardır. Kadınların tam olarak gebe kalma dönemlerinde de yaydıkları bu maddeler erkekler tarafından algılanır ve erkekler kadını daha çekici hisseder. Bu maddelerin salgılanmasını değiştiremeyiz ama nitelikli bir beraberlik yaşanması için çaba sarf edilir. İkiliye aşk ve ilişki konusunda aynı kelimelerle konuşmayı, duygulara aynı anlamı yüklemeyi öğretiriz. Neler yapmak gerekir? Öncelikle beyni, ruhu, bedeni bir kenara alırız. İçlerindeki ilişkiyle ilgili tüm bilgileri değiştiririz. Uzun ve meşakkatli bir dönem tabii. Bunu terapilerle ya da hipnozla yapabiliyoruz. Partneriyle açık olması gerekir ve bunu yüz yüze, göz göze konuşarak yapmalı. Hayatında küçük değişiklikler planlamalı. Bunların çok pahalı olması gerekmiyor. Gelirken bahçeden bir tane papatya koparıp benim için özelsin demeli mesela. Yemek yerken, birden kalkıp eşinin boynuna bir buse kondurabilir, dokunmanın aslında ne kadar büyülü bir durum olduğunu anlamalı ve anlatmalı. Erkeklerin haz almaktan hoşlandığı kulak arkası, sırt, kol ve boyun, kadınlarda boyun, kalça, bacak ve ayak kredinin asla bitmeyeceği alanlar olabilir. Bu aslında aşk ve ilişkinin devamı için sihirli anahtardır. Değer vermeli ve değer almalısınız, bir noktada hemfikir olmalısınız. Aynı telden çalmıyorsanız hele de cinsellikte bu kötü işte. Ten uyumunun olup olmadığını anlamak için ille de sevişmek mi gerekiyor? Ruhunuz ya da içiniz bir tuhaf olur, tüm damarlarınızın attığını hissedersiniz, genital bölgenizde bir hareketlenme olur, kalbiniz çarpar, dudaklar kurur ve kelimeler aklınızla saklambaç oynar, onları yakalayamazsınız. Dokunmak istersiniz, onu yaşamak istersiniz. Zamanı durdurup, kelimeleri kullanmadan, ona bakışlarla bir şeyleri ifade etmek istersiniz. Bu aşama ten uyumu aşamasıdır. Cinsel ilişkinin öncesinde ya da onunla eş zamanlı yaşanabilir. İlle de sevişmek gerekmiyor yani.
  10. Mevsim geçişlerinde iyi beslenin Mevsim değişimleri bağışıklık sistemini etkilediğinden özellikle çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, gebe ve emziren kadınların beslenmeye daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Bu dönemlerde depresyon sıklığında artış olmaması için omega 3 yağ asitleri, B1, B6 ve B12 vitaminleri ile magnezyum yönünden zengin besinlere öğünlerde yer verilmeli. Beslenmede omega 3 yağ asidi gereksinmesini karşılamak için haftada en az iki kez somon, ton, uskumru, sardalye gibi balıkların tüketilmesi gerektiğini ya da yerine günlük ceviz, fındık veya badem gibi kuruyemişlere yer verilmesi gerekli. Özellikle çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, gebe ve emziren kadınların daha bilinçli beslenmeleri gerekir. Daha çok çocuklar ve kadınlarda üşüme, halsizlik, baş dönmesi, isteksizlik şeklinde kendini gösteren demir eksikliği soğuklarda kişiyi güçsüz kılabilir. Günlük beslenmede kırmızı et, yumurta, kuru fasulye, yeşil mercimek, barbunya, nohut, yeşil yapraklı sebzeler, kuru meyveler, pekmez, kuruyemişlerden destek alınmalı ve beraberinde demirin emilimini kolaylaştıracak C vitamini yönünden zengin taze salata veya turunçgil meyveleri tüketilmeli. Çay, kahve, kola gibi içecekler demir oranını azaltacağından yemekle birlikte tüketilmemesine dikkat edilmeli. Mevsim değişikliği nedeniyle artan enfeksiyon hastalıklarına yakalanmamak için vitamin ve mineral yönünden zengin besinler tüketilmesi gerekiyor. Mevsim değişikliklerinin sıkça yaşandığı dönemlerde özellikle A, C, E vitaminleri ile çinko, selenyum minerallerinden zengin olan kış sebzelerinden brokoli, lahana, karnabahar, ıspanak, pazı, havuç, marul, maydanoz, tere, roka, sarımsak, soğan ile meyvelerden portakal, mandalina, greyfurt, kivi, elma tüketimine özen gösterilmeli. Yağlı, şekerli, hamurlu yiyecekler yerine taze sebze ve meyve tercih edilmesi, hem daha az kalori alınmasına hem de sağlığı koruyucu vitaminlerin alınmasına olanak sağlıyor. Mevsim değişikliklerinde bitki çaylarına da ağırlık verilmeli, özellikle kuşburnu, ıhlamur, adaçayı, rezene, nane, limon gibi içeceklerin tüketiminin artırılması sağlık açısından yararlı.
  11. Gerçek şu: Özgürüm, sağlıklıyım, mutluyum ve patlıyorum sıkıntıdan!

    1. Önceki yorumları göster  1 daha
    2. delifırtına

      delifırtına

      Normalde olsa o insan kim ise "dövsene" derdim.Galiba iyi günümdeyim..amannn salla gitsin!

    3. deniz_kizi

      deniz_kizi

      geçti mi sıkıntın :)

    4. morbezelye

      morbezelye

      Salladım zaten...

      Geçti deniz kızı geçti...

      Bırakıp gitmeler üzerine yeni güncellemeye de cevap isterim kızlar haberiniz olsun.. :)

  12. Siz bu cümlenin ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Nedir Hayırlı olan, insanları diri diri yakanların kurtulması mı?
  13. Siz "Vatandaş Muamelesinin" ne olduğu hakkında ne düşünüyorsunuz?
  14. Sen Sustukça, sustuğun her bir harfe kendimi asıyorum. Lütfen SUSMA... Lütfen... :)

    1. Admin

      Admin

      Kaç canlısın sen bakem!!!!!

    2. gloria

      gloria

      morbezelye asmaca :)

    3. Smyrna

      Smyrna

      Başlarda susma dersiniz, sonra da; "ne çok konuşuyorsun!":))

  15. * ** Kadınlar ile ilgili merak uyandıran Anonim bir soru şudur genelde... "İncinen bir kadın illa başka bir erkeği incitmek zorunda mıdır?" Bu nedenle bir kadın tarafından incitilmiş olan erkekler arasından duygusal travma yaşayanları ardından şu soruyu da sorar; "Her erkek aynı mıdır? " Sosyal medyada bu soruları sordum, çok içten ve samimi yanıtlar aldım alıntılamak istiyorum... Bizim Forumun Kadınları ne düşünürler bu konuda. Samimi ve içten, duygu ve düşüncelerini yazarlar mı acaba? Sevgilerimleeee
  16. Bu kadınlar İspanyol değilde ülkemiz kadınlarından biri olsaydı ve böyle bir tişörtle protestoya katılsaydı eğer, başına ne gelirdi acaba diye insan düşünmeden duramıyor! Yazılan yazıda "bu politikacılar bizim çocuklarımız değildir." cümlesinin ifade ettiği olumlu anlam mı anlaşılırdı? Yoksa "hayat kadını" ve "politikacılar" kelimeleri aynı cümlede yer alıyor diye ön yargılı algılamalar baskın mı çıkardı? Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
  17. Çıplak bedenler bizi şaşırtmıyor artık, çıplak beyinlerdir varlığına dayanamadığımız...

  18. Siz İnançların insanları öngörüsüz bir kul haline getirmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?.. Not: Görüşlerinizi açılan şu tartışma başlığında yazabilirsiniz... http://www.turkish-media.com/forum/topic/264504-cennetten-satilik-arsa-var/
  19. ’İmamdan Başbakan yaptınız, modern nesil mi bekliyorsunuz’. Eğitim sistemindeki 4+4+4 teklifi tartışılmaya devam ediyor. Cumhuriyet yazarı Bekir Çoşkun, bu konuyu köşesine taşıdı ve Başbakan Erdoğan'a gönderme yaptı.
  20. Bir kadın Bernard Shaw'a bir mektup yollar ve mektupta: "Sayın Shaw, siz dünyanın en zeki adamısınız, ben de en güzel kadınıyım. Yapacağımız evlilikten doğan çocuklar hem güzel hem de zeki olurlar." diye yazarak bir evlenme teklifi yapar." Ve Shaw ona cevabı şöyle verir: "Ya çocuklar güzzelliğini benden, zekasını sizden alırsa?"
  21. Bu görüntüye sizde dayanamazsınız!
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.