-
İçerik Sayısı
421 -
Katılım
-
Son Ziyaret
-
Lider Olduğu Günler
6
İçerik Tipi
Profil
Forumlar
Bloglar
Fotoğraf Galeresi
- Fotoğraflar
- Fotoğraf Yorumları
- Fotoğraf İncelemeleri
- Fotoğraf Albümleri
- Albüm Yorumları
- Albüm İncelemeleri
Etkinlik Takvimi
Güncel Videolar
morbezelye tarafından postalanan herşey
-
Çatışma izleri, hatıra fotoğrafı oldu Topkapı Sarayı'nda dün yaşanan çatışmanın izleri turistlerin ilgi odağı oldu Topkapı Sarayı’nda dün yaşanan çatışmanın izleri turistlerin ilgi odağı oldu. Libyalı saldırgan Samir Salem Ali El Nadhwri’nin 2 saat boyunca özel harekat polislerine direndiği sarayın giriş bölümündeki Bab-ı Hümayün kapısındaki ve mermer sütunlardaki mermi izlerini inceleyen turistler, burada hatıra fotoğrafı çektiriyor. Topkapı Sarayı duvarları, dün yaşanan korku dolu saatlerin izlerini net bir şekilde yansıtıyor Libyalı saldırganın etrafa rastgele ateş açtığı olayda, Topkapı Sarayı’nın ilk kapısı olan Bab-ı Hümayün girişindeki dökme kapı ve mermer sütunlar kurşun ve saçma izlerinden büyük hasar gördü. İKİ GİRİŞİ DE KAPATMIŞ Libyalı saldırganın öldürülerek durdurulabildiği çatışmanın ardından yaşananlar da netlik kazanmaya başladı. Beyazıt Mercan Yokuşu’ndaki av malzemeleri satan bir dükkandan pompalı tüfek alan saldırganın bir süre Sultanahmet’teki bir kafede oturduğu tespit edildi. Cankurtaran tarafından sarayın ilk girişi olan Bab-ı Hümayün kapısına yürüyerek gelen saldırganın, kapıda nöbet tutan askerleri yaraladıktan sonra her iki taraftaki dökme demirden yapılmış kapıları kapatarak, girişi engellediği ortaya çıktı. Kapı kanatlarını kapatarak kendisine bir savunma bölgesi hazırlayan saldırganın kendisiyle iletişim kurmaya çalışan Arapça bilen polislere de silahla karşılık verdiği öğrenildi. TURİSTLER ÇATIŞMA İZLERİNE BAKIYOR Çatışmanın ardından Topkapı Sarayı’nda hayat bu sabahtan itibaren normale döndü. Rehberler eşliğinde Topkapı Sarayı’nı gezen turistler büyük bir ilgiyle dökme kapıya ve mermer sütunlara isabet eden kurşun ve saçma izlerine bakıyor. Libyalı saldırganın güvenlik güçlerine açtığı ateş sonucu saçma isabet eden ağaçları ve asker nöbet kulübesini de inceleyen turistler, hatıra fotoğrafı çekmeyi de ihmal etmiyor. Öte yandan, dünkü saldırının ardından Topkapı Sarayı girişine konulmak üzere bir metal dedektör, saray kapısına getirildi.
-
*** Rize'li mucit İtalya'da tez konusu oldu Rize'de çelik halatlar kullanarak kaya yamacına astığı evi ve rüzgarda dönen çardağı ile 80 yaşındaki Bilal Atasoy, İtalya'da yüksek lisans yapan Özden Kaya'nın hazırladığı 'Sıra dışı peyzaj mekanları' tezine konu oldu Rizeli mucit İtalyada tez konusu oldu İstanbul Üniversitesi (İÜ) Peyzaj Mimarlığı Fakültesi mezunu Özden Kaya, İtalya Politechico Di Milano Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimi sırasında hocalarına, Karadeniz’deki mucitlerin sıra dışı yapıtlarından bahsedip fotoğraflarını gösterdi. Hocaları da Kaya’dan, ’Sıra dışı peyzaj mekanları’ konulu tez hazırlaması istendi. Türkiye’ye döndükten sonra Rize Mimarlar Odası Başkanı Mustafa Mahmutoğlu ile birlikte daha önce adını gazete ve televizyonlardan duyduğu Bilal Atasoy’u, Rize’nin Güneysu İlçesi Gürgen Köyü’ndeki evinde ziyaret eden ve kayalara çelik halatlarla asılan 15 metre uzunluğundaki ev ile rüzgarda dönen çardağını inceleyen ve fotoğraflarını çeken Özden Kaya, teknik bilgiler aldı. Atasoy ile döner çardağında oturup sohbet eden Kaya, mühendislerden destek alıp almadığı yolundaki sorusuna, "Mimar da mühendis de benim. Aklıma gelir, hemen yaparım. İnşaat sırasında baktım ki olmuyor, projeyi değiştiririm" cevabını alınca kahkahalara boğuldu. HİÇBİR YERDEN ONAY ALMADAN YAPI YAPIYORLAR Sohbet sırasında İtalya’ya selam gönderen Bilal Atasoy, "Neden ilgi duydular bilmiyorum ama ben boş durmam. Herkesin yaptığı işi de yapmam. Yaptığınız şeyin eşi benzeri olmaması lazım. Bunları yaparken mimar ve mühendise danışmam. Akşam yatarken kafamda projeyi kurarım, sabah kalkar yaparım" derken, Özden Kaya ise "Karadeniz’deki mucitlerin projelerini İtalya’da hocalarıma gösterdim. Çok ilgilendiler ve tezimi bu konuda hazırlamamı istediler. Ben de buraya geldim. Karşılaştığım yapılar hayli ilgimi çekti. Gerçekten Karadenizli mucitler çok cesur. Plan ve proje konusunda hiçbir yerden onay almadan yapı yapıyorlar. Bilal beyin kayalara bağlı evi gerçekten çok ilginç" diye konuştu. YENİ PROJELERİ BEKLİYORUZ Atasoy’un yaptığı sıra dışı yapıları incelerken sık sık gülen Rize Mimarlar Odası Başkanı Mustafa Mahmutoğlu da bu ilginç yapıların ilin renkleri olduğunu belirterek, "Diyecek başka bir şey yok. İtalya’dan bunlar dikkat çekmişse bizim ilgisiz kalmamız düşünülemez. Bilal bey çocukluğundan beri sıra dışı işlere ilgisi var. Yeni projeleri olduğunu söyledi. Bizde merakla bekliyoruz" dedi.
-
- Rizeli mucit
- Özden Kaya
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
*** Libyalı niye Topkapı'yı bastı? Elindeki silahlarla Topkapı Sarayı'nda dehşet saçan Libyalı'nın, eğlenmek için gittiği barda düşürüldüğü 'fahiş hesap tuzağı'na tepki olarak o saldırıyı gerçekleştirdiği öne sürüldü Topkapı Sarayı'nda düzenlediği saldırı ile dehşet saçan Libya uyruklu Samir Salem Ali Elmadhayri'nin, kendisine bir barda kurulan 'fahiş hesap tuzağına' kızdığı için, bir arkadaşından aldığı borç parayla silah alarak böyle bir eylemi gerçekleştirdiği ileri sürüldü. Olayı soruşturan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri şimdi bu iddiayı da araştırıyor. Bir güvenlik görevlisi ve iki askeri yaraladıktan sonra vurularak öldürülen 36 yaşındaki Libyalı saldırganın, turistlere ve eğlence kulüplerinde kurulan "fahiş hesap tuzağı" kurbanı olduğu ileri sürüldü. 27 Kasım 2011 tarihinde İstanbul'a gelen Elmadhayri'nin Taksim'de yürüdüğü sırada, "İyi bir bar biliyorum, eğlenmek ister misiniz?" diye soran kişi ile birlikte bir bara gittiği, burada eğlenen Elmadhayri'ye yüksek miktarda hesap çıkartıldığı, ardından zorla üzerindeki paranın alındığı ileri sürüldü. Buna öfkelenen Elmadhayri'nin kendi vatandaşı olan bir arkadaşından aldığı borç parayla üzerindeki silahları alarak böyle bir eyleme kalkıştığı iddia edildi.
-
Obeziteden oyunla koruyun Gelişen teknolojiyle zamanının çoğunu televizyon ve bilgisayar başında geçiren çocuklar, obeziteden oyunla kurtulabiliyor Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Emre Atabek, obezitenin giderek artan büyük bir sorun haline geldiğini söyledi. Obezitenin yol açtığı sağlık problemlerinin gerek birey gerekse ülke için önemli bir ekonomik yük teşkil ettiğini belirten Atabek, bu yüzden obezitenin erken yaşlarda fark edilerek önlenmesi ve gereken tedbirlerin alınmasının önemine dikkati çekti. Gelişen teknolojiyle birlikte insanların hareketsiz bir yaşam sürdürmeye başladığını vurgulayan Atabek, şunları söyledi: ''Bu nedenle obezite olan çocukların sayısı giderek artıyor. Çocuklar, günlerinin büyük çoğunluğunu televizyon ya da bilgisayar başında geçiriyor. Bu da küçük yaşlarda obezite olma riskini kat kat artırıyor. Hareketsiz dakikalarda alınan abur cuburlarda bu durumu daha da tetikliyor. Beden çalışması gerektiren çocuk oyunlarıyla hareketsiz yaşamasının önüne geçilen çocuğun, ilerde damar sertliği nefes zorluğu, astıma yatkınlığı, şeker hastalığı gibi rahatsızlıklara yakalanmasının da önüne geçilmiş olunur. Oyunların tadına varan çocuk kendisini hareketsiz yaşama sürükleyen bilgisayar ve televizyonla daha az vakit geçirmiş olur. Oyun oynayan çocuk sürekli hareket halinde olduğundan obeziteye yakalanma riski de azalıyor. Bu durumda ailelere çok iş düşüyor. Çocuğunu dışarıya çıkartmayan ve evde olmasını isteyen aileleye obeziteyle ilgili eğitim çalışmaları verilmeli. Çocuklara yönelik spor tesisleri çoğalmalı. Obezitenin temellerinin çocuk yaşlarda atıldığı unutulmamalı.'' Atabek, şeker metabolizmalarında da bozukluklar yaşanabilen, ergenlik öncesinde şeker hastalığına yol açan rahatsızlığın önlenmesi için gerekli tedbirlerin yurt çapına yayılarak bir an önce alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
-
Ek besinlere geçiş_Bir yaşından küçük çocuklara 'Bal yerine pekmez yedirin'
morbezelye şurada bir başlık gönderdi: Çocuk Sağlığı
*** 'Bal yerine pekmez yedirin' Bir yaşından küçük çocuklara demir açısından zengin olan pekmezin bol bol yedirilmesi öneriliyor Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Kılınç, bebeklerin 6 aylığa kadar anne sütünden bütün besinlerini aldığını, 6 aydan sonra anne sütünün yeterli gelmemesi nedeniyle ek besinlere başlandığını belirtti. Ek besinlerin seçiminin önemli olduğunu, bu dönemde bebeğin alerji riski olmayan, basit ve tek çeşitten oluşan gıdalarla beslenmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Kılınç, şöyle konuştu: ''Ek besinlere geçişte gıdaların bebeğin fiziksel yapısına uygun olması gerekiyor. Sütten hemen sonra bebeğe ağır gelmeyecek meyve suları, püreleri, meyveler, besleyici sebze püreleri uygun olur. 8. aydan sonra sebze çorbaları ve yavaş yavaş bebeğe et verilebilir. Ancak 1 yaşından önce çocuklara verilmemesi gereken gıdalar da var. Bunların başında bal geliyor. Çocuğun bünyesi ve bağışıklık sistemi henüz tam gelişmediği için alerji olma olasılığı yüksektir. Balda bulunan polenler çocuğun alerji olmasına ve zehirlenmesine neden olabilir. Bir yaşından önce çocukların bağışıklık sistemi yeterince gelişmediği ve onlarda alerjiye neden olabileceği için bal önermiyoruz, Bize herhangi bir nedenle başvuran aileleri bal konusunda uyarıyoruz. Çocuklara bir yaşından önce bal yerine kansızlığa karşı önemli, demir bakımından zengin olan pekmez yedirilebilir. Alyuvarların yapımı için demir büyük önem taşıyor. Demir yetersizliği ise kansızlığa neden oluyor. Pekmez hem kan yapıcı özelliği hem demirden zengin olması ve enerji kaynağı olması açısından önemli. Pekmez çocuğun öğününe yoğurdun içinde ya da sade olarak katılabilir. Pekmez bebeğin bünyesini rahatsız etmez, alerji yapma olasılığı da çok azdır.'' BAL TEBLİĞİ Sağlık Bakanlığının ve doktorların alerjiye neden olabilecek maddeleri içermesi nedeniyle bir yaşından küçük bebeklere bal yedirilmemesi uyarısının Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca etiketlere taşınacağı bildirildi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca hazırlanarak görüşe açılan bal tebliği taslağına göre, bal etiketlerinde ''1 yaşından küçük çocuklara bal yedirilmemelidir'' ifadesi yer alacak. AB'ye uyum çerçevesinde hazırlanan taslağa göre, bala gıda katkı maddeleri dahil olmak üzere dışarıdan hiçbir madde katılamayacak. Bal, doğal bileşiminde bulunmayan organik veya inorganik maddelerden arındırılmış olacak. Bala katkı maddesi ve aroma verici katılmayacak. -
Bu ürün piyasadan toplatılıyor Sağlık Bakanlığı, "Orjin" markalı "Rahatlatıcı masaj ve bacak bakımı" isimli ürünlerin piyasadan toplatılması işlemlerine başladı Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakanlık tarafından yapılan Piyasa Gözetimi ve Denetimi faaliyetlerinde "Orjin" markalı "Rahatlatıcı masaj ve bacak bakımı" adlı ürünlerin; eklem ve kas figürü ile çeşitli endikasyonlarla (ağrı, romatizma, kılcal damarlardaki kan dolaşımının rahatlaması, baş ağrısı ve auralı migrenler, boyun tutulmaları, kireçlenme ve menisküs, kas ağrıları v.b. gibi tedavi etme iddiasıyla) piyasaya sürüldüğü belirtildi. "Rahatlatıcı Masaj ve Bacak Bakım Kremi" adlı ürünün "kozmetik" olduğu beyan edilerek Bakanlığa bildirimi yapıldığı kaydedilen açıklamada, kozmetik ürünlerin yukarıda sayılan etkileri gösteremeyeceklerine dikkat çekildi. Bu etkilerin ruhsatlı ilaçlardan beklenebilecek etkiler olduğu ve adı geçen ürünün Bakanlık tarafından ruhsatlandırılmış olan bir "ilaç" olmadığı kaydedilen açıklamada, "Orjin" markalı ’Rahatlatıcı masaj ve bacak bakımı’ isimli ürünlerin piyasadan toplanması işlemleri Bakanlığımızca başlatılmıştır. Muhtelif televizyon, radyo kanalları ve internet sitelerinde reklamı yapılmak suretiyle tedavi ettiği veya tedaviye yardımcı olduğu iddia edilerek piyasaya arz edilen ürünlere itibar edilmemesi ve rahatsızlıkları olan kişilerin öncelikle bir hekime başvurmaları halk sağlığının yararına olacaktır" denildi.
-
- Orjin
- Rahatlatıcı masaj
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Stresli kadın kız doğuruyor Amerikalı ve İngiliz bilim adamları, stres altındaki kadınlarda yaşanan hormonal değişikliklerin bebeklerinin cinsiyetini etkilediğini iddia etti Oxford Üniversitesi’nde yapılan araştırmalarda hamile kalmadan haftalar ya da bazı durumlarda aylar önce iş, ev ve aşk hayatında sorunlar yaşayan kadınların çocuklarının cinsiyetinin çoğunlukla kız olduğu kaydedildi. Stresin sebep olduğu kortizol oranının yüksek olduğu kadınlarda erkek çocuk doğurma oranının düşük olduğu belirtilirken incelemeye göre stres oranı yüksek 130 kadın 58 erkek ve 72 kız doğurdu. Araştırmanın yapıldığı İngiltere’de bu oran 105 erkeğe 100 kız çocuğu. Araştırmayı ABD’li meslektaşlarıyla yürüten Dr. Ceclila Pyper “Kortizolün cinsiyete nasıl etki ettiğini anlamak henüz mümkün değil” dedi. SİGARA İÇENLERDE ERKEN MENOPOZ Vatan'ın haberine göre; bilim adamları, sigara içen kadınların ortalamadan bir yıl erken menopoza girdiğini ortaya çıkardı. ABD, Polonya, Türkiye ve İran’dan 6 bin kadının katıldığı araştırmada, sigara içmeyenlerin 46 ile 51 yaşları arasında menopoza girdiği bildirildi. Öte yandan sigara tiryakisi olan kadınların menopoz dönemine 43 ile 50 yaşları arasında girdiği belirtildi. Erken menopoza giren kadınlarda daha çok kalp rahatsızlığı yaşandığını belirten Volodymyr Dvornyk “Erken menopoza giren kadınların Alzheimer, obezite ve kalp damar rahatsızlıklarına yakalanma oranı daha fazla. Yani sigara içen kadınların ortalama ömürleri kısalıyor” dedi.
- 3 cevap
-
- Stres
- Stresli kadın
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
*** Geçici dövmelere DİKKAT Uzmanlardan, özellikle gençler ve çocuklar tarafından yaptırılan hint kınası ve geçici dövmelerin vücutta kılıcı hasarlar bırakabileceği uyarısı geldi Dermatoloji Uzmanı Dr. Banu Öztürk Başsoy, geçici dövmelerde ve hint kınalarında yüksek oranda bulunan ''parafenilen diamin'' isimli maddenin uygulandığı bölgede kızarıklık, yanma, kaşıntı, içi sıvı dolu kesecikler ve sulanma gibi belirtiler ortaya çıkabileceğini, bu nedenle bu tür maddelerle işlem yaptırmaktan kesinlikle kaçınılması gerektiğini bildirdi. Dr. Banu Öztürk Başsoy, ciltte alerjik reaksiyona neden olan etkenler ve bunlara karşı alınacak önlemlerle ilgili bilgiler verdi. Genetik yatkınlığı olan bireylerde, doğada yaygın bulunan maddelerin ''yabancı-alerjik'' olarak algılandığını anlatan Başsoy, hafıza hücreleri tarafından ''alerjik'' diye kaydedilen maddelerle her karşılaşma sonrası vücudun bunlara tepkiler verdiğini söyledi. Teknolojik ilerleme ve sanayileşme arttıkça alerjik hastalıkların sıklığında da artma gözlendiğini ifade eden Başsoy, alerjinin bu nedenle ''yüzyılın hastalıklarından biri'' olduğunu bildirdi. Alerjinin çok farklı şekillerde ortaya çıkabildiğine dikkati çeken Başsoy, cilde temas ettirilen zararlı maddelerin buna yol açan nedenler arasında bulunduğunu vurguladı. Yazının devamını aşağıdaki başlıkta bulabilirsiniz. Adı 'geçici', hasarı 'kalıcı' ~ Geçici dövmelere DİKKAT
-
Adı 'geçici', hasarı 'kalıcı' ~ Geçici dövmelere DİKKAT
morbezelye şurada bir başlık gönderdi: Sağlık (Genel)
*** Adı 'geçici', hasarı 'kalıcı' Uzmanlardan, özellikle gençler ve çocuklar tarafından yaptırılan hint kınası ve geçici dövmelerin vücutta kılıcı hasarlar bırakabileceği uyarısı geldi Dermatoloji Uzmanı Dr. Banu Öztürk Başsoy, geçici dövmelerde ve hint kınalarında yüksek oranda bulunan ''parafenilen diamin'' isimli maddenin uygulandığı bölgede kızarıklık, yanma, kaşıntı, içi sıvı dolu kesecikler ve sulanma gibi belirtiler ortaya çıkabileceğini, bu nedenle bu tür maddelerle işlem yaptırmaktan kesinlikle kaçınılması gerektiğini bildirdi. Dr. Banu Öztürk Başsoy, ciltte alerjik reaksiyona neden olan etkenler ve bunlara karşı alınacak önlemlerle ilgili bilgiler verdi. Genetik yatkınlığı olan bireylerde, doğada yaygın bulunan maddelerin ''yabancı-alerjik'' olarak algılandığını anlatan Başsoy, hafıza hücreleri tarafından ''alerjik'' diye kaydedilen maddelerle her karşılaşma sonrası vücudun bunlara tepkiler verdiğini söyledi. Teknolojik ilerleme ve sanayileşme arttıkça alerjik hastalıkların sıklığında da artma gözlendiğini ifade eden Başsoy, alerjinin bu nedenle ''yüzyılın hastalıklarından biri'' olduğunu bildirdi. Alerjinin çok farklı şekillerde ortaya çıkabildiğine dikkati çeken Başsoy, cilde temas ettirilen zararlı maddelerin buna yol açan nedenler arasında bulunduğunu vurguladı. DÖVMELERE DİKKAT Geçici dövme ve hint kınalarında bulunan ''parafenilen diamin''in (PPDA) cilde zarar veren maddelerin başında gelir. Siyah renk veren bu maddenin tüm saç ve fotoğraf boyalarında da bulunur. Bu maddeye maruz kalan meslek grubuna mensup kişilerde sık sık iritasyon görülür, ayrıca toplumda da yüzde 1-2 oranında bu maddeye bağlı alerjik reaksiyonlar ortaya çıkmaktadır. ''Estetik amaçlı yaptırılan dövmeler ve hint kınaları vücutta ömür boyu kalabilecek izler bırakabilir. Gençler ve çocuklar tarafından sık yaptırılan geçici dövmelerde ve hint kınalarında yüksek oranda parafenilen diamin bulunuyor. Geçici dövmelere ve hint kınalarına siyah renk elde etmek gelişigüzel bu maddenin eklendiği biliniyor, ancak bunun hangi oranda olduğu bilinmiyor. Parafenilen içeren karışımla geçici dövme yapılan yerde kızarıklık, yanma, kaşıntı, içi sıvı dolu kesecikler ve sulanma gibi irritasyon belirtileri ortaya çıkabilir. Ancak daha da önemlisi, bu maddenin yüksek oranda bulunduğu bu karışımların cilde toksik etkisi de oluyor. Sadece alerjik değil, aynı zamanda irritan ve toksik olabilen bu maddeyle dövme yaptırılmaması gerekir'' KURDEŞEN Halk arasında ''kurdeşen'' olarak bilinen ürtikerin de çok çeşitli sebeplerle ortaya çıkmaktadır. Hastalığın kaşıntı, kabarma, kızarma ve en fazla 48 saat içinde kendiliğinden kaybolur. Bu durum çok çeşitli mekanizmalarla ortaya çıkabilmekte ve çok sık görülür, hemen hemen herkesin ömründe bir veya birkaç defa farklı sebeplere bağlı olarak ürtiker atağı geçirebilmektedir. Alerjik bünyeli kişilerde ''alerjik ürtiker'' görüldüğünü ifade eden Başsoy, ''Sıklıkla gıdalar ve ilaçlar, ayrıca toz, ağaç ot ve çiçek polenleri, ev tozu akarları alerjik ürtikerin sebeplerindendir. Bazen ciltle temas eden bir kimyasal madde de örneğin, dövme, boya, parfüm, lateks, kontakt ürtikere sebep olabilir'' diye konuştu. Alerjik egzemaların da alerjik madde ile temas sonucu oluşan bir başka cilt hastalığıdır ''Çocuk ve gençlerde geçici dövmede kullanılan boya maddesine bağlı olabileceği gibi, her yaş grubunda metallere, parfüm, lateks, deri, pudra, parafin, vaselin, formaldehit, yaygın olarak gündelik yaşamda kullandığımız kozmetiklerin içinde bulunan çok çeşitli maddelere bağlı olarak görülebilir. Alerjik bünyeli kişilerde bu tip egzamalar daha sık ortaya çıkar'' ALERJİDEN KORUNMAK Alerjiden korunmanın, alerjenin saptanmasıyla mümkün olabilmektedir. Bunun saptanması amacıyla çok çeşitli alerji testleri farklı şekillerde yapılmaktadır. Deri ***** testinin, deri içine alerjen maddelerin verilmesiyle o bölgede oluşan yanıtın değerlendirilmesi esasına dayalıdır ve genellikle polen, akar, gıdalar ve diğer solunumsal alerjenlere bağlı olan alerjiyi saptamanın mümkün olur. Deri yama testleri ise ciltle temas eden kimyasal maddelere karşı olan alerjinin saptanmasında kullanılır. Son zamanlarda kanda spesifik IgE düzeyleri bakılarak yapılan, genellikle gıda ve solunumsal alerjenlerin saptanabilmektedir. Kan testlerinin, York testinin de günlük yaşamda tüketilen, süt, maya, yumurta, et, buğday çavdar gibi besinlere karşı duyarlılık olup olmadığını göstermektedir. ''Alerjiden korunmak ancak alerjenin saptanmasıyla mümkün olmaktadır. Bu sebeple ileri alerji testlerinin yapılması ve bu testlerin uzman doktorlar tarafından değerlendirilmesi gereklidir'' -
YANLIŞ 4: MENOPOZ SONRASI ORGAZM OLMAK GÜÇLEŞİR Menopoz sonrasında orgazm olmak güçleşmez. Tam tersine birçok kadın ilerleyen yaşlarda daha yoğun ve uzun orgazmlar yaşadığını belirtiyor. Bunun nedeni ilerleyen yaşla beraber kadınların vücutlarını daha iyi tanıması, kendilerine neyin zevk verdiğini daha iyi bilmesi ve partnerlerine istek ve arzularını daha rahatlıkla ifade edebilmesidir. Birçok kadın cinselliğe ilk adım attıkları gençlik döneminde bu rahatlığa sahip değildir. Özellikle partner tarafından yanlış değerlendirme korkusu, yanlış cinsel bilgiler ve cinsellikle ilgili olumsuz şartlanmalar genç kadınların vücutlarını araştırmalarını zorlaştırır. Ancak menopoz sonrasında bu tip endişelerde bir rahatlama yaşanır. Ancak her kadın menopoz sonrasında düzenli ve kolay orgazma ulaşacak diye bir kaide de yoktur. Her yaş döneminde olduğu gibi, menopoz sonrasında da ısrarcı şekilde devam eden orgazm probleminde, sorunun fizyolojik ve psikolojik alt yapısı incelenmelidir. Ayrıca partnerle olan ilişkinin kalitesi, ilişki çatışmaları, gündelik hayata dair stresler, geçmiş cinsel deneyimler ve geçmiş ilişki öyküsü de araştırılmalıdır. YANLIŞ 5: ORGAZM ANCAK GECE YAŞANIR 2007 yılında Amerikan Uyku Derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, kadınların büyük bölümü, yatağa gitmeye bir saat kala büyük bir koşuşturmaca içinde oluyor. Temizlik, bulaşık, yemek pişirmek, televizyon izlemek, internette dolaşmak, aile aktiviteleri ile meşgul olmak gibi birçok işi, uyku öncesindeki bir saate sığdırıyor. Dolayısıyla kadınların çoğu yatağa yattıklarında hemen uykuya dalmayı arzuluyor. Tabii ki, günlük koşuşturmaca ve yorgunluklarla baş etmeye çalışırken, uyku önemli bir enerji deposu haline gelir. Kaliteli bir gece uykusu, yorgunluk ve bitkinlik hislerini azaltır, hayat kalitenizi ve cinsel fonksiyonlarınızı olumlu etkiler. Ancak eğer amacınız partnerinizle cinsel açıdan yakınlaşmaksa, yatağa yorgun ve bitkin gitmemenizde fayda var. Akşam saatlerinde yatmadan önceki saati kendinize ayırın ve dinlenin. Gerekirse, ılık bir duş alın. Partnerinizle odanıza erken çekilip biraz sohbet edin ve ön sevişmeye vakit yaratın. Hem zihinsel hem de fiziksel olarak dinlenmiş durumda olmanız, cinsel isteğinizi arttıracak ve sizi cinsel yakınlaşmalara açık hale getirecektir. KADIN CİNSELLİĞİ TEDAVİSİNDE EKİP ÇALIŞMASI ŞART Cinsel Tıp Uzmanı Dr Ece Hattat kadın cinselliğinde doğru tanı koymak için multidisipliner bir takım anlayışı içinde cinsel tıp, androloji, üroloji, jinekoloji ve psikoloji bölümlerinin bir arada çalışmasının gerektiğinin altını çiziyor. Kadın cinsel sorunlarında yapısal, damarsal, sinirsel, hormonal, metabolik, psikolojik sebepler ve hayat tarzı faktörleri bir arada inceleniyor. Orgazm sorunlarında da sorunun hormonsal, nörofizyolojik veya ilaçlara yada psikolojik problemlere bağımlı olarak mı oluştuğu ortaya çıkarılıyor. Beslenme düzeni, egzersiz seviyesi, sigara-alkol gibi alışkanlıklar, stres düzeylerini inceleniyor. Bazı psikolojik testler ve görüşmeler ile olayın psikolojik boyutuna bakılıyor. Tanı kesinleştirildikten sonra risk faktörleri azaltılıyor, altta yatan sağlık problemleri tedavi ediliyor. Amaç her zaman cinselliğin kalitesini, tatmin seviyelerini arttırmak dolayısıyla hayat ve ilişki kalitesini düzeltmektir. Kadının kendisine neyin zevk verdiğini öğrenmesi, kendi cinselliği ile barışık halde olması ve partneri ile iletişimde olması da tedavi açısından gereklidir.
-
Türk toplumundaki kadınların orgazm efsaneleri ! Yapılan son internet araştırmasında kadınların cinsel konularla ilgili bilgisizliği ve şehir efsaneleri ortaya çıkıyor Aile Sağlığı Araştırma Derneği’nin 2400 kadında yaptığı son internet araştırmasında kadınların cinsel konularla ilgili bilgisizliği ve şehir efsaneleri ortaya çıkıyor. Aile Sağlığı Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Hattat Klinik Cinsel Sağlık ve Kadın Cinselliği Araştırmaları Direktörü Dr Ece Hattat’ın yürüttüğü 2011 Mart-Ağustos ayları arasında yapılan araştırma kapsamında internet üzerinden 23 adet kadın cinselliği ile ilgili soruları yanıtlayan katılımcıların cevapları orgazm üzerine en önemli 5 şehir efsanesini ortaya koyuyor. YANLIŞ 1: CİNSEL TATMİN İLE İLİŞKİNİZİN HİÇ İLGİSİ YOKTUR Çok şiddetli bir kavga ettikten sonra tutkulu bir şekilde sevişmeyi seven bir çiftseniz ve bundan memnunsanız bir problem yok. Ancak çoğu zaman ilişki sorunları cinsel yaşamı yakından etkiler. Birbirlerine yakın, bağlı ve mutlu çiftlerin, anlayış ve sevgi üzerine kurulu beraberliklerin kaliteli bir cinsellik için daha fazla şansı vardır. Eğer cinsel yaşamınızdan mutlu değilseniz, bunun ilişkinizdeki diğer sorunlardan kaynaklanabileceğini unutmayın. Bu durumda önce ilişkinizi düzeltmeli, sonra cinsel yaşamla ilgili adımlar atmalısınız. YANLIŞ 2: ORGAZM HER ZAMAN MÜKEMMEL BİR HİSTİR Orgazm genellikle yoğun zevk veren bir his olsa da, bazen kadınlar orgazmla birlikte cinsel ağrı hissini de yaşar. Bu durum özellikle menopoz sonrasında meydana gelen hormonsal değişimlerden kaynaklanır. Özellikle hormonsal eksiklik yaşayan kadınlarda orgazma eşlik eden ****** ve rahim kasılmaları, ağrı yaratabilir. Bu durumda, mümkünse, hormonsal eksikliğin durumunu tespit etmek ve gerektiğinde hormon yerine koyma tedavilerinden yararlanmak yardımcıdır. YANLIŞ 3: HEDEF AYNI ANDA ORGAZM OLMAKTIR Günümüzde pek çok insan, cinsellikle ilgili bilgilere internet ve televizyon aracılığıyla ulaşıyor. Siz de filmlerde, her iki partnerin de orgazmı aynı anda yaşadığını izlemiş olabilirsiniz. Ancak bu durum zannettiğiniz kadar sık yaşanmaz. Hem anatomik ve fizyolojik farklılıklar, hem de her bireyin uyarılma eşiğinin farklı olması bu duruma yol açar. Birçok çiftin cinsel yaşamında, partnerler tek, tek ayrı zamanlarda orgazma ulaşır. Ayrı zamanlarda orgazma ulaşmanın hiçbir eksik ya da yanlış tarafı yoktur. Hatta bazı çiftler tek tek orgazma ulaşmayı daha kolay bulurlar. Bazı partnerler de eşlerinin orgazma ulaşmasını izlemekten keyif alırlar. Bu nedenle kendinize yorucu hedefler belirlemeyin. Unutmayın, cinsellik bir yarış, orgazm da varılması gereken bitiş çizgisi değildir.
-
'Cinsellik güç savaşı değildir' Uzmanlara göre, kadın ve erkeğin doğasından kaynaklanan psiko-sosyal rollerin unutulması, cinselliğin bir güç savaşı gibi algılanmasına, bu da bir süre sonra çiftler arasında tamiri imkânsız sorunlara yol açıyor Oysa, "Cinsellik kadınların ve erkeklerin yarışmalarına veya güç gösterilerine lüzum bırakmayan çok özel bir yaşantıdır” Kadın ve erkeğin doğasından gelen farklılıkları görmezden gelmenin cinsel hayata zarar verdiğini, bu durumun da cinsel isteksizliğe yol açar. “Kadınların ve erkeklerin cinsel rolleri arasındaki çizgi tamamıyla ortadan kalkmamalıdır. Çünkü cinsellikte ilk başta kadınlar daha yumuşak ve sıcaktır. Erkekler ise atılgan, seksi başlatma konusunda daha aktif, katı ve soğuktur. Erkekler olgunlaştıkça duyguların ne kadar önemli olduğunu ve kadın ruhunun inceliklerini öğrenirler. Bunun sonucunda da karşılıklı tatminin ilişkilerde yer etmesi gerektiğini keşfederler. Kadınlar ise olgunlaştıkça sorunların çözümünü hedeflerler. Yani ancak hem bilişsel hem de duygusal bağlamda yeterli olgunluğa ulaşabilen bireyler, birbirlerine üstünlük kurma değil, birbirlerini tamamlama, bir bütün olma ve duygusal paylaşımlara açık olma amacında olabilirler. CİNSELLİKTE ZORLAMA VE BASKI OLMAZ İnsanlar kendileri hakkında olumlu düşüncelere sahip olurlarsa, partnerlerine daha sevecen ve saygılı davranabilirler. Cinsellikte önemli olan; karşılıklı güven, dürüstlük, açıklık duygularının tam olması ile iki tarafın da birbirlerinin maneviyatına ve mahremiyetine saygılı olmasıdır. İşte bu sebepten dolayıdır ki, cinsellik asla zorlayıcı ve baskıcı bir hal almamalıdır. Sağlıklı bir cinsellik, ruhsal ve bedensel rahatlama sağlayarak, insanların dünyayla aralarındaki manevi bağı pekiştirir.”
-
*** Orgazm olmak kimin için daha kolay “Doğru bilgiyi, sevgiyle, hoşgörüyle, içsel barışla, saygıyla, tutkuyla, keyifle, keşifle, farkındalıkla, neşeyle, anda olmakla harmanladığımızda ortaya çıkan duygunun adı orgazmdır” Kadın orgazmı; bazı kadınlar için hayal, bazı kadınlar için zar zor olan, bazı kadınlar için Kaf Dağı’nın ardında, bazıları için mecburen taklidi yapılan, bazıları için ise adı bile bilinmeyen, cinsel keyif yaşanan en üst düzey duygu, cinsel rahatlamanın adı… Kadınlar için Orgazm Olmak Daha Kolay Kadın için orgazm olmak kolaydır çünkü kadın bedeni fizyolojik olarak buna uygun tasarlanmış ve de erkeğe göre kat be kat daha fazla keyif alabilir. Zor olan ne derseniz? Kadının kendini, bedenini keşfetmesi, sorular sorması, cinselliği yaşama hakkına sahip çıkması ve bunu talep etmesi, uyumlu bir ilişki… İşte zor olan bunlar. Orgazm sorunlarının kökeninde çoğunlukla abartılı beklentiler, yanlış bilgiler, cinsel eşle ilgili iletişim sorunu ya da erken boşalma sorunu yatabilir. Bazen erkekler eşlerinin orgazm olmasını, onun da bu duyguyu yaşaması adına ya da eşini orgazma ulaştırarak erkekliğini kanıtlayabilmek adına çok isterler. Ve bu durumu çoğunlukla “Eşimin orgazm sorunu var, o orgazm olamıyor” şeklinde bize aktarırlar. Kadın ve Erkek Orgazmı Arasındaki Farklar Çoğunlukla kadının orgazm olabilmesi için ön sevişme süresinin yeterince uzun ve doyurucu olması gerekir. Eğer bu yapılamıyorsa cinsel birleşmede ereksiyon kontrolünün erkekte olması ve önce kadının sonra erkeğin orgazm olması, kadının vajinal orgazmı için önemlidir. İki tarafın da fizyolojik ve psikolojik olarak birbirlerini iyi tanımaları karşılaştıkları sorunları aşmalarına yardım edecektir. Kadınlar dokunmaktan hoşlanırlar ve dokunulmaya erkeklere göre daha önem verirler. Aslında dokunulmaktan erkekler de hoşlanır ama bu pek alıştıkları bir şey değildir. Ön sevişme süresinin uzunluğu ise ne yazık ki pek çok erkeği sıkabilir ya da pek çok erkeğe gereksiz görünebilir. Çoğunlukla erkekler sonuç, kadınlar süreç odaklıdır. Cinselliği Birlikte Keşfetmek Gerekir Eşlerin birbirlerine doyasıya dokunmaları ve birbirleriyle cinsel birleşme haricinde de zaman geçirmeleri, eşler arasındaki pek çok sorunu giderecektir. Hoşlandıkları ve hoşlanmadıkları şeyleri konuşmaları ve cinselliği birlikte keşfetmeleri… Cinsel Keyif, Beş Duyunun Katkısıyla Yaşanır Kadın ve erkeğin orgazm sürecinde beş duyunun katkısı yadsınamaz; görme, işitme, koku, dokunmak ve tat almak. Cinsel keyif, beş duyunun katkısıyla yaşanır. Eğer eşlerden biri sevişme sırasında sesten hoşlanmıyor diğeri ise ses çıkartmadan cinsel uyarıları devam ettiremiyorsa, ya da kötü koku (diş, ter gibi…) eşlerden birini çok rahatsız ediyorsa diğeri umursamıyorsa, buna benzer pek çok örnek orgazm sorunu tetikleyecektir. Orgazm Taklidi Bu sorunda erkeği mutlu ekmek için izlediği filmlerden öğrendiği kadarıyla orgazm taklidi yapan kadınların durumu var. Aslına bakarsanız taklit yapmak iyi bir şey, neden mi? Bilinçaltı, çıkarılan seslerin, yapılan hareketlerin gerçek olup olmadığını bilmez. Taklidi, şakayı, gerçek algılar. Ve bir şeyin taklidini yaparken bile öğrenebilir insan. Bu nedenle de her taklit bir gün gerçek olabilir. Yani umut var. Tabii ki eşlerine taklit yaptıklarını söylemezlerse!
-
- Orgazm
- orgazm olma
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Sekste ******* boyu önemli mi? Boyu” mu, “işlevi” mi sorusuna uzmanlar ne yanıt veriyor? ******* ölçüsünden dolayı orgazm olmakta güçlük çektiğini düşünenler ne yapmalı? Bir mağazadan kemer satın almak istediğinizde size beden ölçünüzü sormazlar. Çünkü bütün kemerler kısalabilir ya da uzatılabilir özellikte olduğundan tüm müşterilere uyar. Üreticilerin sloganı “Bir beden ölçüsü herkesin üstüne uyar”. Biz bu yaratıcı Özdeyişi cinselliğe uyarlayabilir miyiz dersiniz? “Bir ölçü herkesin içine uyar” desek? Çok da yanılmış olmayız herhalde. Baksanıza, uzmanlar da “Belli bir ölçüsü olmalı” mitini yalanlıyorlar. Orgazma ulaşmakta güçlük çekiyorsanız, eşinizin ******* boyunu suçlamayın!” diyorlar açıkça. Nedenine gelince… Önemli olan boyu değil işlevi Vajinanın alt 1/3’lük kısmı zengin bir sinir ağına sahipken, üst 2/3’lük kısmında sinir lifleri nispeten daha azdır. Bu nedenle alt 1/3’lük kısım dokunma, ağrı gibi duyaranlara karşı çok daha hassastır. Bu, ******* uzunluğunun, kadının tatmin olmasıyla hiçbir ilişkisi olamayacağının göstergelerindendir. *******, zengin sinir lifleri içeriği nedeniyle en çok vajinanın alt 1/3’lük kısmını uyarır. İyi seksin anahtarı Orgazm olmakta güçlük çekiyorsanız, bu “boyutsal” değil, “işlevsel” bir sorundan ileri geliyordur muhtemelen. “******* boyu” mitlerini ve bunun önemine dair inanışları bir kenara bırakırsak, “iyi seksin anahtarı kimyadır; uzunluk ya da genişlik değil” diyebiliriz.
-
Dersim: Tarih mutlaka hesap soruyor
morbezelye şunu cevapladı bir başlık içinde Gazete Haberleri Paylaşımı
Konuların tarihsel kökeninin sağlam kaynaklardan öğrenilmesi gerektiği görüşünüze katılıyorum. İşin temeline inerken objektif olabilmesi gerekir. Başbakanın yaptığı gibi bir başkasına sen bu işlerden uzak dur derken bir taraftan da bu tavrın kendisini ne kadar bağladığını da değerlendirmesi gerekir. Başbakanların elindeki kaynaklar her zaman nitelik ve sayısal olarak başkalarına göre fazladır. Burada bütün mesele bu kaynakların ne kadar objektif değerlendirilip değerlendirilmediğidir. Güncel durumda başbakan ve bu konuya dahil olan diğerleri 80 yıl önceki gelişmelerden kendi eşdeğerlerini sorumlu tutuyorsa objektif değil subjektif değerlendirmelerle siyaset yapıyor demektir. Bu da tarihsel sorgulamaların lafta özür dileyerek değil, gelecekte bir daha oluşmaması için toplumsal bilincin oluşmasına yönelik bilgilenme, önlem ve aydınlanmanın sağlanmasını gerçekleştirecek tutarlı eylemleri gerektirir. Bu gün yapılan polemik ve siyasi çekişmeler bunu sağlamaz. Yani gündemde olan konu aslında bir dönemin sorgulanması değil, kişilerle hesaplaşmaya yönelik siyasi kısır çekişmeler olarak devam ediyor... Devamını merakla bekliyorum...- 34 cevap
-
- dersim katliam
- Dersim
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Dersim: Tarih mutlaka hesap soruyor
morbezelye şunu cevapladı bir başlık içinde Gazete Haberleri Paylaşımı
Nasıl olur da böyle bir düşünce ve yaklaşımla konuya objektif bir yorum getirebilirsiniz ki. İfadeleriniz çözüme ve gerçekçi bir sonuca ulaşmak amacından uzak subjektif değerlendirmeler. İnsanların gerekçe ne olursa olsun öldürülmelerine hepimiz karşıyız. Sizin burada yaptığınız bir dönemin hatalarını sorgulamak değil, CHP yi yargılamak. Yaşanan olumsuzlukların ardındaki zihniyeti/zihniyetleri sorgulamak değil tek taraflı bir bakış açısıyla kendi ön yargılarınızı gerçekmiş gibi yansıtmak. Bu bakış açısıyla o eleştirdiğinizi söylediğiniz düşünceden bir farkınız yok. Başbakanın "inşallah herkes daha fazla tarih okur, olayların iç yüzünü öğrenir" diyerek ardından o kadar insan içinde, sizin yaklaşımlarınızı gösteren "Mehmet Metiner'e" "sen bu işlerden uzak dur" derken ne demek istemiş olabilir? Biraz üzerinde düşünürseniz o ifadeler de size de dokundurmalar olduğunu fark edebilirsiniz.- 34 cevap
-
- dersim katliam
- Dersim
-
(ve 2 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Güzel bir paylaşım teşekkürler... Forumun strese iyi geldiği önerinizi test edicem... Haklı gibi görünüyorsunuz...
-
Günaydın yeni güne ve herkese.
-
Olmayan bir şeyin olmadığına dair kanıt mı olurmuş?
- 241 cevap
-
- 1
-
-
- Ölüm
- Ölümden sonra hayat
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler:
-
Kitabın orijinalini internetten indirip okudum ve okumanızı tavsiye ederim...
-
Yazım dili ve zekasıyla taktir ettiğim bir yazar Özdil... Yine yapmış yapacağını, " 17 Kasım… Mustafa Kemal için idam fermanı yazan Vahdettin’in Türkiye’den gittiği gündür!" Ardından hepsini Atanın odasına doldurmuş. "Hazır, hepiniz Dolmabahçe Sarayı’nda toplanmışken… Mustafa Kemal’in son nefesini verdiği odada yapın bari töreninizi de, tam olsun."
-
Harman yeri, Yavuz Bingöl
-
Etmezler... Dini inançları buna izin vermez. Cehenneme gitmektense kafayı kuma gömmeyi tercih etmek meselesi...
-
Kedicik Nerede?... Bakalım Ne Kadar Dikkatlisiniz...
morbezelye şurada cevap verdi: Siyah_Beyaz başlık Bilmeceler ve Zeka Soruları
Sen de pek dikkat etmemişsin. Kedinin gözleri siyah değil, kulakları siyah. Birde sağ arka ayağı siyah... Bu hurdalıkta kasnaklı şanzıman gibi bir şey var resmin büyüklüğüne göre onun 1.5 cm üstünde...- 27 cevap
-
- Kedi
- Kedi nerede
-
(ve 1 diğerleri)
Yapıştırılan Etiketler: