Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Artropod

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    310
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Artropod tarafından postalanan herşey

  1. Bugüne kadar gelen anlayış da öyle bir garibe ki, şehirlerarası yolculukta erkeğe bayan yanı bileti vermezler, şehir içi otobüslerde herkes kucak kucağa saatlerce gider. Bunların yaptığı ise sözde ahlak teşhirciliği, ne kadar da ahlaklılar, eminim parasal konularda da melakedirler, nazar değmesin.
  2. Artropod

    Hoşgörü

    Allah hayaletini arkana aldın mı hoşgörüye ne gerek var, ne söylesen Allah tasdik ediyor ya. İster yavşa, ister bit yavrusu gibi ol.
  3. Artropod

    Hoşgörü

    İnsanoğlu ayrımcılıktan kaynaklı olarak kin ve nefreti boşaltmak için 3 temel yol seçmiş: Irkçılık, cinsiyetçilik ve din. Bu 3 nosyon tarih boyunca erkeklerin egemenliğinde geliştiğinden ötürü kadın bir hiç düzeyinde kalırken, ırkçılık saldırganlığın en üst düzeyinde bayraktarlığı yapmış, din ise bu ikisini de sürekli olarak desteklemiştir. Dinler ırkçılığa ve ayrımcılığa karşıymış gibi tiyatral bir görüntü vermekte ustalaşmış ve bir noktadan sonra ırkçılığı ve cinsiyet ayrımcılığını tekeline almayı çok iyi bilmiştir. Örneğin hıristiyanlık ve müslümanlık museviliğin zorunlu çıkarımlarıdır, çıkış noktaları önünde sonunda ırkçılığa dayanır. Kendi içerisinde bile mezheplere bölünüp en kanlı savaşlara sebep olan dinlerin palavralarına milyarlarca insanın halen kanıyor olması, onlar gibi düşünmeyenlere değil, ancak dinlerin yediği haltlara karşı aptallık derecesinde bir "hoşgörü"yü temsil edebilir.
  4. Aslında kurumları bu zihniyetle yönetenlerle şu aşamada dalga geçmekten başka bir şey yapılamaz gibi geliyor. Yani evinize kadar gelmeye cüret edecek bu tarz kişilerle onlardan daha fanatik dinciymiş gibi diyaloğa girerseniz bir anlamda dumura uğrayabilirler. Kaldı ki gidecekleri yerlerde yerel seçimlerde hangi partinin kazandığına dikkat edeceklerdir illa ki. Ama siz fanatik şeriatçı gibi konuşup baskın çıkarsanız onlarla açık açık dalga geçtiğinizi asla ispat edemeyecekleri için sersemlemiş biçimde orayı terkedeceklerini düşünüyorum. Bu da bir fikir...
  5. Koskoca Japonya böyle bir sanat eserine nasıl kayıtsız kalır, anlamak mümkün değil. Gerçekten büyük skandal, zırt pırt icat çıkaracaklarına biraz sanattan anlasınlar yahu.
  6. İnanmayanlara "Allah'ı neden inkar ediyorsunuz?" diye sorulabilir ama hristiyanlarla müslümanlara "Sen nasıl inandın?" diye sorulmaz demek. İlginç bir tartışma anlayışı. Bu arada eski çağlarda kanun olan şey, insanları savaşa teşvik etmek için cennet mennet vadetmekmiş.
  7. İki inançlı dahi tamamen aynı şeye inanamayacağına, Tanrı algıları bir şekilde diğerinden az ya da çok farklı olacağına ve özellikle dinlerin içerisinde bunca mezhep birbiriyle sürekli didişip durduğuna göre sen benim inandığıma neden inanmıyorsun tarzı sorular üzgünüm ki insanlık için yarardan çok zarar getirmiş. Zira inanç tartışma konusu olduğunda insanoğlunun düşünce tembelliği genlerine işlemiş olduğundan dolayı fanatiklik çirkefliğiyle sağduyuyu istisnasız her zaman alt etmiştir. Tarih inançlılarla inançsızlar arasındaki savaşlardan mı yoksa inançlıların kendi aralarındaki savaşlardan mı ibarettir? Bu sorunun yanıtını vermek için fazlaca edebiyat yapmaya gerek yoktur.
  8. İnsanlığa ümit beslemek için tek bir neden bulmak da yeterdi.

  9. Sayın Can Raşit, gerçekten yazdıklarınızı okudukça geniş bir hayalgücünüz olduğu kanısına vardım. Kedilerin dışarıdan insan müdahalesiyle annelik içgüdülerinin köreltilmesi hususunun neredeyse dünyayı kurtarabileceği üzerine tez yazabilirsiniz doğrusu. Ama insanların kedisever olmak paydasında buluşabilmesi de kanımca çok saygıdeğer bir olgudur.
  10. Zaten bu türün neden tek eşliliğe dayanamadığı buradan anlaşılıyor. Öbür tarafta eşsiz kalmasınlar diye stok yapıyorlar. Olur da eşleri cehenneme giderse de nasıl olsa huriler var. Allah'ın işi gücü bunların göbeklerini kaşıyacak huri üretmek, başka ne olabilirdi ki?
  11. Öncelikle kabanın kelime anlamını öğrenmek, sonra bir kediyi kısırlaştırmaya kılıf uydurmak için cümlelere girişmek gerek. Siz bırakın da benim kedi besleyip beslemediğim konusunda ahkam kesmeyi, biraz hayvanların doğal içgüdülerine saygı duyun. Kediyle duygusal bağ kurmaya çalışmakla, en baba kedinin doğaya çıksa 2-3 sene yaşayabileceği gibi pek uzman yorumların konuyla nasıl bir alakası olduğu pek meçhul. Zoraki bağlantılar kurulup da ilginçlik katılmış olaya gerçekten. İnsanlar kendi zevkleri için her şeyi yapabilir, yapmaktadır da, bu zaten tartışılmaz. Kısırlaştırmaya insani çözüm bile diyebilir hatta.
  12. Anneliği bir kere tatsın da sonra kısırlaştırayım, falan bunların hepsi hayvanın doğasına saygısızlıktır. Olaya düz de baksanız takla attırıp da baksanız farketmez. Doğanın dengesi insanı takmaz. Ayrıca kedi hiçbir zaman vahşiliğinden tamamen koparılamaz, köpeğe benzemez. Ben kediyi eve tıkmaya da karşıyım. Kedi zaten bir yönüyle de şehir hayvanıdır merak etmeyin, şehirlere alışıktır, kendi yaşam yolunu bulur. Doğal güdü farklı, doğada yaşamak farklı konular. Kedi herhangi bir şekilde kısırlaştırılıyorsa en hızlı üreyen memelilerden olan fareleri de yakalayıp kısırlaştırırsınız artık, doğaya ayıp olmaması açısından yani. Kolay gelsin.
  13. Hurilerle ilgili bir bölüm yok muymuş acaba? Kuşun etini canın çekti hop kızardı, can daha neler neler çekmez ki pek muhterem Paksu'cuğum.
  14. Dinler ve türevleri ancak ve ancak rüşvet ve korku ile varolabilir. Bunlar da ekseriyetle ailesinden uzak olduğundan arabesk duygular içinde dine sarılmış Anadolu gençlerini evlerinde besleyerek ve korkuyu sanat haline getirerek kurdukları çeteyi cemaate dönüştürmüş, desteği de kapitalizmde, yani kapitalizmin babası ABD'de bulmuş olan köylü kurnazlarıdır. Mevsim, ortam, toplum tam da bunların çarıklarının seslerine uyumludur. Türkiye'yi son derece belirsiz bir gelecek beklemektedir. Uyanmak ya da uyanmamak: İşte tüm mesele budur...
  15. Artropod

    Aile İmamlığı

    Aile imamlığının cenaze işleri dışında en ufak bir konuda aile içine etki etme teşebbüsü sonucu tahmin edilemeyecek olaylara neden olacaktır. Bunu cahil güruhun dışındaki vatandaşlara asla yapamazlar. Zaten cahillerin de halihazırda aile falcısı, aile büyücüsü, aile şeyhi gibi bilirkişileri varken legal imamı kim takar bilinmez.
  16. Özellikle dişi kediler kendilerini herdaim yeni yıkanmış gibi tertemiz tutabilme konusunda uzmanken, erkek kedilerin çoğu ise bu konuda pek istekli değildir. Bahçe katında oturan biri olarak, ev kedilerinden ziyade dışarıda sürekli iktidar mücadelesi içerisinde yoğrulan erkek kedilerin "Buradan ben geçtim; erkekler ona göre ayağınızı denk alın, dişiler siz de anlarsınız ya." anlamında, kendilerine has ve etkisi günlerce geçmeyen ağır kokularını bıraktıkları pencerelerimi temizlemeye çalışırken, öte yandan onların bu iktidar mücadelesinin temizlikten daha önce geldiği doğal yaşayışlarına saygı duymaktan başka bir şey geçmez aklımdan. Kısırlaştırma ise gerçek anlamda bir kedinin annelik duygusundan mahrum bırakılması ve bir nevi cinayettir bana göre. En azından bir iki kere anneliği tadamamış bir kedinin hakkı gaspedilmiş demektir. Siz ona kendi yavrunuzmuş gibi bakarken onun için kendi yavrularını büyütmeyi imkansız hale getirmeyi ancak yine kendi zevkiniz için düşünmüşsünüz demektir. Ayrıca bu doğaya saygı duymamak anlamına da gelir. Benim için bir kedinin yavrularını yetiştirmesini izlemek büyülü bir şeydir. Hele belirli bir sürenin sonunda onları horlamaya ve kendinden uzaklaştırmaya başlayarak yaşam mücadelesinin içine yalnız başlarına daha güçlü girmelerini sağlayışı ise gerçekten muhteşem...
  17. Çokbilmiş Time açık açık yazsaydı ya "Araştırmayan, şüphe etmeyen, insanlığın sorunlarına, tutuculuğun toplumu nerelere sürüklediğine kafa yormayan, bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyen, dinin koskoca bir hiç uğruna ulusların kaynaklarını nasıl hortumladığını aklına bile getiremeyen sevgili inançlılar daha geç ölüyor." diye. Ne gerek var derin tevekkül mevekkül diye boş edebiyat yapmaya...
  18. Artropod

    BİR SURE TEFSİRİ

    Muhammed'in önceki kitaplardan duyduklarıyla bir derleme yaparak zamanlı zamansız, alakalı alakasız şekilde üstüste getirdiği ve zamanında bir kitap olarak bile toplatamadığı sözleri aşkınlık değil, sadece döneminde yapılan taşkınlıkların kendince yontulma çabasıdır. Aşkınlığa gelirsek İslam Hinduizm'in yanında solda sıfır kalır.
  19. Artropod

    Doğa

    Tek İmparator
  20. Artropod

    buzun imparatorları.jpg

    Şu albümden: Doğa

    © Bütün resimler kendi sorumluluğunuz altında olup site bu konuda hiçbir şeklilde sorumluluk kabul etmez.

  21. Dünyadaki suç oranlarını din bazında istatistiğe dökmüş olan bir çalışma biliyorsanız lütfen paylaşın. Konu oranlarla konuşmaya geldiğinde ancak istatistiklere göre konuşulabilir çünkü. Oysa her birey kendi özel durumuyla kendi içinde değerlendirilebilir. İslam'ın ona ne kattığı ya da ondan ne götürdüğü konusu bir matematik formülü gibidir. Değişkenleri öyle çoktur ki, belki de dinin etkisi bunlar arasında eriyip gider. Araplar'ı Osmanlı'yı İslam adam etmiş gibi bir düşünceyle yola çıkarsak, bugün müslümanların ezici üstünlüğünün olduğu ülkeleri yaşam kalitesi ve insan hakları açısından, ateizmin yaygın olduğu İskandinav ülkeleri ile karşılaştırdığımızda nasıl bir yorum getirebiliriz acaba? Onlar İslam'ı iyi uygulayamıyorlar, denirse bu ne derece samimi olur?
  22. Öncelikle, bir yaratıcı ve yargılayıcıya olan inançsızlığın hiçbir şekilde ahlaksızlıkla bir tutulamayacağını hem mantıki hem de felsefi olarak kabul etmek gerekir. Yani Allah'a inanmıyorsanız güzel ahlaklı olmazsınız diye direten bir görüş varsa ortada, buna saygı duymak mümkün değildir. Din ve ahlakı bir tutmak temelden yanlıştır. İnanmayan birisi için Muhammed vahiy almamasına rağmen aldığını iddia etmiş, bu yolla da kendisine bir çevre edinmiş ve giderek de güçlenmiştir. Bu durumda Allah'ın elçisi ve sözcüsü olduğunu iddia ederek insanları kandırmış olmak gayri ahlakidir. Sonuçta olaya ne taraftan baktığınıza göre değişiyor ahlak tanımlaması. Güzel ahlaktan dolayı ödüllendirilmekten bahsederken, öte yandan cehennem azabıyla uyarılmayı da gözden kaçırmamak gerek tabi. Ayrıca bir şeyi emredildiği için yapmak ile tamamen kendi içinden gelerek yapmak arasında da ahlaki değer bakımından büyük fark vardır. Muhammed peygamberlik iddiasından önce gerçekten çok dürüst ve güvenilir bir genç olarak yaşamış olabilir, tartışmaya açıktır. Ama bir gerçek vardır ki, derin ailesel sorunları olan kişiler kendini abartılı şekilde dışa vurmaya diğerlerinden daha yatkın olurlar. Muhammed'in etrafında gördüğü toplumsal olaylar onu bir aşamadan sonra çileden çıkarmış da olabilir. Ama öyle olsa dahi sonuç olarak insanları Allah adını kullanarak kandırma konusunda, karşı çıktığı putperestlerden bir farkı olmamıştır. Yandaşlarını savaşa cennet vaatleriyle sürüklemiştir. Kendisine de kaçınılmaz olarak önemli ayrıcalıklar sağlamıştır. Sizin ise dolmuşta verdiğiniz para örneği tamamen kendi kişisel ahlakınızla ilgilidir. Allah'a inanmasaydınız parayı ödemeyecek miydiniz? Ben böyle bir ihtimali inanıp inanmamaya bağlamayı insanın kendisine yaptığı bir haksızlık olarak görürüm. Diğer konuyla ilgili olarak da, dikkat ederseniz kitaplarda geçen sözde peygamberlerin Muhammed dışında hemen hemen tümünün tarihi olarak yaşadıkları hiçbir şekilde ispat edilememiştir ki bunların fakir mi zengin mi yaşadıkları üzerine yorum yapabilelim. Her şey hikayeler üzerine kuruludur. Olaya illa böyle bakacak olursak, üç Ortadoğu dini tarafından batıl olarak görülen Budizm'in kurucusu sayılan Siddhartha Gautama'nın yaşam hikayesini ele aldığımızda, bir kralın oğluyken herşeyden vazgeçerek tamamen fakir bir yaşama yöneldiğini görürüz. Muhammedin ise 40'ından sonra savaşlar sayesinde hiç de fakir bir yaşam tarzı edinmediğini görüyoruz. Aradaki zıtlık oldukça belirgin.
  23. Benim görüşüm zaten hiçbir dinin kitabının evrensel olmayacağı yönünde. Kuran evrensel olma iddiasında değil midir peki? Ben Kuran'ı dil bilgisi sınırlı olan Muhammed tarafından toplumsal konumu üzerine oluşturduğu stratejilerin önceki dinlerden kalma kulaktan dolma bilgilerle yoğrulması olarak görüyorum. Dolayısıyla içinde çelişkiyi barındırması, dil zayıflığı ve yerel anlamlarla sınırlı kalması da gayet doğal. Kutsallık iddiası ise kaçınılmaz olarak evrensellik iddiasını içerir. Sorun da burada yatıyor.
  24. Bu tür konuları çok fazla irdelerseniz en sonunda dincilerin "Allah o fosilleri insanları sınamak için yerleştirdi." cevabıyla karşılaşabilirsiniz. Bilimin ve dinin biraraya getirilme çabası bazen eğlenceli sonuçlar veriyor.
  25. Araplar'ın zamanın en sapkın toplumu olduğu, Kuran'ın ve peygamberin o yüzden Araplar'a gönderildiği gibi bir yorum ile benim yazdıklarımın arasında bir ilgi bulunmuyor. Bu forumda önceden beri çok çeşitli ve kapsamlı konular tartışıldı. Hatta her soruya cevap veririm diye ortaya çıkanları da görmüştük. Ben Arapça'yı Türkçe'ye çeviren bir heyeti referans gösteriyorum. Burası bir forum olduğuna göre, sen cevap ver, öteki beklesin, sonra sen gel falan komedilerine girerek hiçbir şey gargaraya getirilemez. Konuyu açan "haksöz". Buraya yazanlar da doğal olarak forumda size cevap yetiştirmek için bulunmuyorlar. Ayrıca kapasite meselesi de ilginç. "Şu" "bu" diye hitap etmeye çalışmak da bir kapasite sorunu tabi.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.