Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....


İNTERLOCK

Önerilen İletiler

 

loca-unique

 

solgun

sarı papatya tarlaları

zemherir şaşkın

düşmüş dört temmuzda çöle

solduran güneşi

monitörde bi dişi vj

anemik

beti-benzi kaçık

korkudan küçücük

çıplak terkedişler yavan

griden karanlığa göz kayar

sığır gözlü çayırlar

kavalları suskun çobanlar

orear terlemekte

nem yükselmekte

korku acts of breath eliyle

kara-korku olup yükselmekte

gemare cevherle süslemekte

soluyor sarı papatya tarlaları

gerçek-anlatır dişi vj

küçülüyor

oremus oremus let us

devinir bir lütufkâr fil

katlanmış tasarımlar üzerinde

zifirî korku hasırları üzerinde

kerberos üç başıyla avle

salyaları harelerde birikmekte

soğuk üşümekte

karanlık buz gibi soğuk

orear terlemekte

monitörde dört temmuzda

gergide bi dişi vj

anemik

beti-benzi kaçık

sarı ve soluk küçücük

küçücük

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

hypnotizing-maria-richard-bach-hardcover-cover-art.jpg

 

O gece fazla uyuyamadı.

 

Örtüleri tekmeleyip üzerinden atarken, onun

duvarların içinden geçip gidebilmesinin normal

olduğunu düşündü; ölümlü olduğu önermesini

artık kabul etmiyordu. 'Eğitimsizliğin olmasa,

sen de yürüyüp o duvarın içinden geçebilirdin.'

 

"Ölmek dedikleri bu mu yani?"

 

diye düşündü, kendimizle ilgili gerçek olduğuna

inandığımız şeylerdeki dramatik değişim. Eğer

öyleyse, değişimi gerçekleştirmek için neden

ölmemiz gerekiyordu?

 

"Çünkü kendimizi mecbur olduğumuza inanmaya

şartladık" diye düşündü.

 

"Uzayzamanın derin önermeleriyle evliyiz, ölüm

bizi ayırana kadar.

 

Bağlantılar meteorlar gibidir:

Uyanmak için neden ölmek zorunda kalmayalım?

Tersi durumda ne gibi önermeler duyarız?

 

Hiç kimse parmaklarını şıklatıp;

'Hey, uzayzamanı ne zaman istersen terk edebilirsin,

ne zaman istersen eve gidebilirsin, istediğin zaman

dönebilirsin ya da farklı bakış açıları kazanmak için

kendine zaman ayırabilirsin' demez.

 

Hiç kimse kazalara ve hastalıklara ve yaşlanmaya

dair inançlarımız tarafından bu dünyadan çığlıklar

içinde sürüklenip koparılmak zorunda olmadığımızı

söylemez.

 

Kimse bize ölümün bir yasa değil, bir alışkanlık, bir

gelenek olduğundan bahs etmez."

 

 

Hypnotizing Maria

Richard BACH

Aprıl Yayıncılık/2009

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

 

otantiğinden/karşılıklı bağıntılı/dahi Vâizi bilinen/

bi "V for V-azife"/zor-koşulu-4;

 

bi ayrık magnetic korku gelir h-band'tan

ta uzaktan/dişi-maî hareli uskumrudan/

mâyi' para-guay çayında akşama döner/

celesta ilişkisiyle melodik/bi başka türlü

ghetto gujarat soluklaşır/ölüm yavaşça

sokulur/uygun ve sıcak bi ekranda/çalar

eski laternasında primatlı instrumentalist

"a voice in this world the band of frequencies"

sonra primat tırnaklarını etime batırır-kanatır/

hokkabaza dönüşür bi grup utanmaz paravan/

an gider biter meveddet ve şatır-ban ölür..

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

Presentation subjective/kilk/kalem/nun:

 

Kalem ve yazdıkları/İçeriği/Şümul/Kaplam;

Kalem; Mantıkî Nicem; Logical Quantum;

Temporal Lob ve külliyesi;

Bir caminin çevresinde cami ile birlikte kurulmuş

medrese, imaret, sebil, kitaplık, hastane gibi çeşitli

yapıların tümüne verilen ad.

 

Quantum instance;

With more information book;

Illustrated quantity;

 

**

 

İslâm kültüründe kalemin çok özel ve saygın bir

yeri vardır.

Bazılarına göre kalem Allah'ın yarattığı ilk varlıktır

ve nurdan var edilmiştir.

Yine rivayete göre kalem yaratıldığında kıyamete

dek olacak her şeyi yazmıştır.

Kalemin yazıyı simgelediği de rivayet edilir.

Kalem bazen Allah'ın yaratma gücüyle eşanlamlıdır.

Kalem aynı zamanda bir melektir.

Yine rivayetler kalemi, bir totem olarak, yaradılışın

başlangıcıyla ilişkilendirir.

 

Vahy Meleği Cebrail'in Peygambere getirdiği ilk mesaj

şöyledir:

 

"Oku ismiyle o rabbının ki yarattı

İnsanı bir alaktan yarattı

Oku, o keremine nihayet olmıyan rabbındır

KALEM ile öğreten de

O insana bilmediği şeyleri öğretti"

 

ALAK: 96/1-5

 

Yine, Kur'an'ın bir başka suresinde kaleme yemin

edilir:

 

"Nun ve kalem ve ehli KALEM in satra dizdikleri ve

dizecekleri hakkı için,"

 

KALEM: 68/1

 

"Eğer yerdeki ağaçlar hep KALEM olsa deniz de

mürekkeb, arkasından yedi deniz, Allahın kelimatı

tükenmez, hakıkat Allah, azîz hakîmdir."

 

LOKMAN: 31/27

 

"Bu işte sana gayb haberlerinden, onu sana vahy

ile bildiriyoruz, yoksa Meryemi hangisi himayesine

alacak, diye KALEM leriyle kur'a atarlarken de sen

yanlarında değildin, çekişirlerken di yanlarında

değildin"

 

ÂL-İ İMRÂN: 3/44

 

**

 

Fars edebiyatında kalem, İslâm düşüncesinden ve

milli rivayetlerden de etkilenilerek eski çağlardan

beri saygın bir nesne olarak kabul edilmiş olup, her

zaman kalemin üstün geldiği, kılıcın yenilgiye uğradığı

kılıç-kalem münazaraları da kaleme alınmıştır.

 

Kalem sözcüğü Fars şiirinde bir çok mazmumda geçer:

 

Kalemrân/yazarlık,

Kalemzen/yazar, kâtib

kalem-i sun'/Allah'ın hükmü,

Kalem-i kudret/Allah'ın kudreti,

Kalem-i keşiden/silmek, yok etmek..

Hoşkalem/Kâtip, İyi yazı yazan, hilekâr, hileci.

Kalemkârî/resimcilik, ince nakkaşlık.

Kalemkeş/çizen/yazıda silinti yapan.

Kalemrev/bir hükümdarın veya hükümetin

hükmünün geçtiği yer.

 

KİLK:

Kalem/Kamış kalem.

Kamıştan ok.

 

Müşkil-küşa:

Zorluğu gideren, açan.

Zor işleri halleden.

Çetinliği gideren.

 

Nakş-ı Kilkî:

Kalemle yapılan nakış.

 

Tılsım-ı Müşkilküşâ:

Açılması ve anlaşılması zor olan İlâhî gizli mânaları,

hakikatları açan tılsım.

 

**

 

Şiir:

 

"Kalemi ve kılıcı kullanamayan

Bırak gitsin, ölürse 'ne yazık!' deme

Kalem tutanın iyi olsun, kılıç tutanın da

Çalgıcın değil, yiğitlik yapamaz çünkü kadın.."

 

Sa'dî-yi Şirazî

 

**

 

Eğer 'nun' geldi endîşe kılasın

Gerek sabr-ıla bir kaç gün olasın

Ve ger bu niyyet üstüne kalasın

Ne bilem ağlayasın yâ gülesin

 

M. bin hamza

 

**

 

Alıntılar:

Fars Mitolojisi sözlüğü/Prof. Nimet Yıldırım

Osmanlıca sözlük

Kur'an tercümesi/M. Bin Hamza

Hak Dini/Elmalılı H. Yazır

Kişisel ilâveler ile

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

 

yumurta kabuğunda hoster-web

 

velvety-nap alıp da geldim çarşıdan

meyyitin başı-ucunda talking-talkın

dönüşmekte soğuk kuzey rüzgârları

o trabzon-hurması ister bina-dalgın

 

teşhisler yanlış koyuldu ve kayb-olduk detaylarda

gümüşî kuşlar uçamazmış illâ ru'tubetli havalarda

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

 

Ulu Tanğırdın fermandın furmandın.

Barak Baba

 

Ben, görünüşte, Âdem'in oğluyum amma

gerçekte ona baba olduğuma dâir tanığım var.

Şiir

 

Ben peygamberdim,

Âdem suyla-toprak arasındaydı, balçıktı.

Hadîs: Al- Câmi

 

Allah, Âdem'i kendi sûretinde yarattı.

Hadîs: Al- Câmi: Ahd-i Atıyk

 

**

Manzara; Bireyin zihninde.

-Birey; Kendisini manzara içinde algılar.

-Manzara içinde kendisini algılayan birey;

manzaranın içindeki bireyin zihnindedir..

 

-Manzaranın içinde olan zihindeki manzaradan

söz ettiğimiz anda, sonsuz bir tanıklar/şühud

silsilesiyle karşı karşıya kalınıyor.

-Daha yüksek olan tanığın, daha alçaktakine

tanıklık ettiği..

 

-Durum, İKİ AYNA arasında durup da, görünen

kalabalığa hayretle bakmaya benziyor..

 

-Ortada sadece BİREY ve ÇİFT AYNA var.

-İkisi arasında bireyin sayısız formları ve isimleri..

 

Sri Maharaj

 

**

Bize Abdullah b. Sâlih bildirdi. (..ve dedi ki:)

bana Mu'aviye b. Sâlih bildirdi. (Sâlih dedi ki;)

İbn Cübeyr'den, o dedi ki:

Bize Ebû Cum'a'l-Ensâri geldiğinde anlattı:

 

"Biz Resûlullah (sav) ile beraberdik,

Aşere'nin onuncusu olan Muâz b. Cebel de

bizimle beraberdi.

Dedik ki:

'Ey Allah'ın Resûlü, Bizler sana iman edip uymuş

iken ecir bakımından bizden daha büyük bir kimse

var mıdır?'

 

Buyurdular ki:

'Allah'ın Resûlü aranızda sizlere gökten de vahiy

getirmekte iken sizi men edecek ne ki?

Bilâkis öyle bir kavim vardır ki, sizden sonra

gelecekler, İKİ LEVHÂ arasında Kitab onlara gelecek;

ona inanıp içindekiler ile amel edecekler.

Bunlar ecir olarak sizden daha büyüktürler.' "

 

İmâm-ı Buhârî

Hadîs-i Şerîf

 

**

Ecir:

Mülk Sahibi'nin Mülkünde:

kendisini kiraya veren kimse tarafından meşgul edilen

dönem; meşguliyet dönemi; Bir yörünge döngüsü;

Mahruk, mahrum ve muhtaç edilmişlik;

Umutsuzluk; yoksunluk; yoksulluk.

 

Quantum sahasında ve güncel olaylar kapsamında/

kişinin seçimine bağlı -ki nefis işe karışır- tasarımları

doğrultusunda hareketli resimler ile uyarlama; sürüm/

sunum ve sürece kiracı olan kişinin bunalım devreleri.

 

Güncel/aktüel/efektif bilinç boyutunda yaşarken:

farkına vararak deneyimlerini doğru değerlendirmek

için çalışanlar.

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

28894_buyuk.jpg

 

Devlet insana dayanır.

Millete dayanan devlet, güçlü bir devlettir.

Devlet, gücünü dinden değil, milletten alır.

Din, töre, hukuk da dine değil, devlete bağlıdır.

Devlet, gerekiyorsa, bütün bunları birer araç

olarak kullanacaktır.

Amaç devlettir.

Araçlar ise bu amaca yararlı olmak zorundadır.

 

İnsanlar; nankör, yalancı, ikiyüzlü ve tehlikeler

karşısında korkak, kazanç karşısında çıkarcıdırlar.

Bütün bunları bilerek onları yönetmek gerekir.

 

İyi olmayan insanlar arasında iyi kalmak isteyen bir

insan, er geç ortadan silinir.

Şu halde, hükümdar, iyi olmamayı öğrenmelidir.

 

Hükümdar ya halkının, ya da yabancıların parasını

harcamalıdır.

Halkının parasını harcamakta cömertlik göstermelidir.

Çünkü başkalarının parasını harcamakla kolayca şeref

kazanılır.

Keyhüsrev , Sezar, İskender böyle yapmışlardır.

Yabancıların parası ise su gibi harcanmalıdır,

çünkü çapulculuğa alışmış olanlara pintilik edilmez.

 

Sevilmekten çok korkulmak iyidir.

Tüm sevilmekte, tüm cömertlik gibi bir kuruntudur.

Sezar Borgia korkuttuğu için başardı.

Scipion korkutamadığı için başaramadı.

Ölüm cezası, mallara el koymaktan iyidir.

Ölüm, sadece ölenleri ilgilendirir ama mallar pek çok

kişiyi ilgilendirir.

Oğul, babasının öldüğünü unutur, oysa malının elden

gittiğini unutmaz.

 

Sözünde durmak büyük bir erdemdir ama bütün büyük

işleri sözünde durmayanlar başarmışlardır.

Hükümdar ancak kendine yararlı olduğu sürece sözünde

durabilir.

 

Hükümdarın sözüne güvenerek boyun eğenlerin boynu,

gerekiyorsa, hemen vurulmalıdır.

Başarı, sözünde durmakla değil, aldatmakla elde edilir.

 

Hükümdarın yarı-insan yarı-hayvan yapısını taşıması

gereklidir. Çünkü hayvanlık olmadan insanlık sürekli

olamaz.

 

Ahlak ancak devlet için vardır, devletten ayrı bağımsız

olarak hiçbir anlam taşımaz.

Devletin sınırlarının bittiği yerde törede biter.

Burjuva devletinin temelleri böylece atılmaktadır.

 

İl Principe - Hükümdar/Altın Kural: 1532

Niccolò di Bernado dei Machiavelli

3 Mayıs 1469 – 21 Haziran 1527

 

Alıntı:

Düşünce Tarihi/Ayna

Orhan Hançerlioğlu: 1970

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

http://youtu.be/llQjDxKRd8Y

 

gethsemane diye bi yer..

 

bi avucun aldığı kadar örneğin

koskoca bi avuç dolusu ölmek

pıhtı pıhtı iki parmak arasında

bulutsu-sahte bi fonda ölmek

 

fî-tarihlerden gelmiş siparişlerde

reserv alışkanlıklarımda spesifik

planlı evrim imajlarda turist gibi

önerdiğin randevularında ölmek

 

sen parfüm bahçesinde geziyorken

sen ne-denli pembeciksin sevdiğim

epizot çevirimlerde kamaşır gözlerim

ölüm sensin sen ne güzelsin sevdiğim

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

 

JOSHI EFFECT:

 

İnce bir yalıtkan ile ayrılmış iki üstün-iletken

nesne arasında gerçekleşen elektron akımı.

 

İki üstün-iletken arasındaki yalıtkan katmandan

sızarak/tünelleme yolu ile elektron akışının

gerçekleşmesi üstün nitelikli bir akım oluşturur.

 

Ancak bahsini ettiğim tünelleme ya da nitelikli

akışın gerçekleşmesi ancak üstün-iletkenlere bir

gerilim uygulanmadığı durumunda ortaya çıkacaktır.

 

Eğer gerilim oluşturulursa, akım kesilerek hızla

salınmaya başlar.

 

Kurama göre üstün-iletkenlik, üstün-iletken nesnede

bulunmakta olan elektronların birbirleri arasında

ilişkili/alâkalı devinimlerinin sonucu olmaktadır.

 

Bu ilişkinin bir bölümü, elektron çiftlerinin ortaya

çıkması/oluşması biçimindedir.

 

Geçiş sıcaklığı olarak adlandırılan bir sıcaklığın

altına soğutulduğunda, elektrik akışına karşı tüm

direncini yitiren cisimlerin ortak adı üstün-iletken

olarak kabul edilmiştir.

 

Üstün-iletkenlerin bir başka özelliği, dış magnetik

alanların içlerine işlemesine izin vermemeleridir;

bu açıdan bakıldığında tüm üstün-iletkenler kusursuz

birer DİYAMAGNETİK malzemelerdir.

 

DİYAMAGNETİZMA:

 

Düzensiz bir magnetik alanda, alana dik doğrultuda

sıralanan ve üzerlerine etkiyen magnetik alanın bir

bölümünü İÇLERİNDEN ATAN maddelere özgü magnetizm

türü.

 

Tüm maddeler diyamagnetiktir.

Ancak maddelerdeki diyamagnetizma, zayıf magnetik

çekim ya da çok güçlü magnetik çekim gibi olayların

etkisi ile PERDELENEBİLİR.

 

 

HAGGAY/HAGGAI KİTABI:

 

"Rabbin Peygamber Haggay aracılığı ile ilettiği

bildiriler."

Bab: 1 Ayet: 1

 

1. Kral Darius'un krallığının ikinci yılında,

altıncı ay/elul'ün birinci günü,

Rabb Haggay aracılığı ile,

Şealtiel'in torunu YAHUDA/JUDAH/JUDAH HÂKİMİ

Zerubbabil ve Yehosadak oğlu başkâhin YEŞU/

JOSHUA'ya seslendi;

 

1. İn the second year of king Darius,

in the sixth month,

on the first day of the month,

the word of the Lord

came by Haggai the prophet to Zarubbabel

the son of Shealtiel,

governor of JUDAH and to JOSHUA

the son of Jehozadak,

the hıgh priest saying;

 

 

KUR'AN:

ŞÛRÂ: 42/50

 

50.Bununla beraber hiç bir beşer için

kabil değildir ki,

bir hicâb arkasından

ve yâhud

bir resul gönderip de izniyle ona

dilediğini vahy ettirmesi müstesna,

çünkü O

çok yüksek, çok hakimdir.

 

50.Ve mâ kâne li beşerin

en yükellimehullahü illâ vahyen

ev min verâi hicâbin

ev yürsile resûlen fe yûhiye biiznihî

mâ yeşa',

inne hu' aliyyün hakîm.

 

Elmalılı Hamdi Yazır Tefsiri

Cilt: 6

Sayfa: 4255

 

Hamdi Yazır yorumu:

Aynı sayfa

 

"Hicâb arkasından söylemek;

Ba'zı ecsam ve samiâ'da kelâm halk edip

işittirir de, işiten kimin söylediğini

göremez."

 

 

SÖZLER

29. Söz

Mukaddime

Sayfa: 677

 

Evet, şu kâinatın her bir cihetinde,

her bir dairesinde,

ruhâniyat ve melâikelerden birer tâife,

birer vazife-i ubûdiyetle muvazzaf olarak

bulunurlar.

 

Bazı rivayat-ı ehâdisiyenin işaretleri ile

ve şu intizam-ı âlemin hikmetiyle

denilebilir ki;

 

Bir kısım ecsam-ı câmide-i seyyare,

yıldızlar seyyaratından tut,

tâ yağmur kataratına kadar

bir kısım melâikenin

sefine ve merakibidirler.

 

O melâikeler, bu seyyarelere

izn-i ilahî ile binerler,

âlem-i şehâdeti seyr edip gezerler,

ve o merkeblerinin tesbihâtını temsil ederler.

 

Hem denilebilir;

 

Bir kısım Hayatdâr ecsâm,

-bir hadîs-i şerifte

"Ehl-i Cennet ruhları, berzah âleminde

YEŞİL KUŞLAR'ın cevf'lerine girerler

ve Cennet'te gezerler."

diye işaret ettiği "TUYURUN HUDRUN"

tesmiye edilen Cennet kuşlarından tut,

tâ sineklere kadar bir cins ervâhın

tayyareleridir.

 

Onlar, bunların içine emr-i Hak'la girerler;

âlem-i cismaniyâtı seyr edip,

o hayatdar cesedlerdeki

göz, kulak gibi duyguları ile,

âlem-i cismânîdeki mu'cizât-ı fıtratı

temâşa ediyorlar,

tesbihât-ı mahsusalarını edâ ediyorlar.

 

 

"Ol hangi acib sır ki,

çıkar göklere İsa

Kimdir çekilen çarmıha?

kimdir yine Yuda?."

 

Emirdağ Lâhikası

Sayfa:100

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

bu kadar söledim sene

ben gelesiye yasma

yasdın da ne oldu ki san ki kanka

 

sanmaki bi tek oran abi var bu alemde

oran boran

oran geçebay

bu hançerli oran

benim yakinimdir bilesin

hani örnisttan bahis etmişidim ya

o tanıstırdı beni

nese

oran ayan

oran veli

daha sayiimmi he söle sayımmı

iyi osaman

nalan da çok

nalan altınörs far mesela

seninkisi enine nalan

benimkisi ise boyuna nalan

bide popilisit nalan var soyaacı yok sade nalan diyebiliris

ki kısa nalan

bu da yetermi he bu kadar söle

öle ben yookkene yasarsan alırsın bu kadar cefap

o kadar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

 

tarihin-zamanın değiştiği mutad nokta üzerine fikirsel

çelişkilerim ve denemelerimdir:

 

dünya etrafında zaman mıntakalarının taksimatını bir

ön kabul/apiriori yapacak olursak-üzerine;

 

bi-l farz şubat ayının 15 inci günü greenwich'te öğlen

iken, washington'daki saat öğlenden evvel saat 07'yi

gösterir, san fransisco'da ise saat öğleden evvel 04,

ve samoa adalarında gece yarısı olmuş olabilicektir.

 

Bu arada, samoa adaları; greenwich nısf-ün neharı

üzerinde ve arzın karşı tarafındadır. bu bilgimiz pek

önemli olup bilinmelidir.. uyarırız sleep.png

 

şimdi şöyle bakacayız;

greenwich nısf-ün neharının şarkına doğru ilerlersek,

istanbul ile leningrad'da saat 14.00'ü, hindistan'ın

madras metropolünde 15.30'u, ve tam da bu esnada

samoa adalarının garbındaki fiji adacıklarımızda tarih

şubatın 16 sı olabilmiştir.

 

bakınız ki bu durum karşısında greenwich'te öğlen iken,

samoa ve fiji adaları arasındaki hattın bir tarafında şubat

ayının 15'inci ve diğer tarafında şubat ayının 16'ıncı günü

olmuş olucaktır ve bu hat üzerinde dün-bu gün-yarınımız

birleşmiş olucaktır.. birleşmiştir.. birleşir.. umulur.. yane..ermm.gif

 

tarihlerin, günlerin, saat-saniye ve de hatta saliselerin

deniştiği bu mevhum hattın büyük pasifik okyanusunda,

greenwich nısf-ün neharının öbür tarafına konması sebebi,

burada tarih değişiminin günlük yaşamımız üzerinde fazla

karışıklık yapmamasıdır.. diycem de.. ben de yapmıştır!

ah benim canım fanlarım, matrix mahkumlarım.. güncel

neo adaylarım.. az sonra sapıtacağım endişesinin nısf-ün

neharımı ihata ettiği bu bağlamda yavaş yavaş dimağ

bölgeme sızdığı kanaatındayım.. yardım ediniz..

help help interlock shoutedmellow.png

 

bi atak, rehabiltasyon seansıma gitmeden önce konuya

son verirkene;

 

sözünü ettiğim hat, haritalarımızda farkedileceği üzere

düz bir nısf-ün nehar hattı olmayıp, yerine göre şarka ve

garba bükülmüş olubilecektir. örneğin ve meselâ bahreyn

denizinde 180'inci tûl dairesinin şarkına taşıp, sonra da

garbına doğru pasifik okyanusunda ellice adalarında, şarka

samoa adalarına kıvrılıp aşağıda aukland adalarında tekrar

nısf-ün nehara gelir ve ben tamam olurum.. sağa sola

kıvrılarak saldırırım.. fekat ama tek bi nısf-ün nehar

hattından değil de ne b.k olduğu belli olmayan yerden ve

belkim de bi gece ansızın gelebilirimusutuk.gif

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

kötüye gidiyor bu alrmin durumu

geçmiyor kolayınan azeri gazının kurumu

hepisi tamam da annadım say

beenmedim haddim olmasada sunumu

 

tastamam sis bc nin gisli üyasi

bütün sunumunus bi tamam siyasi

teşşekkül etmiştir sihnimde

keldani rahiplerin rüyasi

 

fikrii tarihe aldanmayın derim

ben lasanyayıda ekmekle yerim

yasılanlar hep doruysa bile

şimdikilerle kıyas ederim

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili İnterlock.. Ne desem, nasıl başlasam şaşırdım kaldım.. Bolca yazmak, nedenler sıralamak beyhude.. Direk soracağım azizim: Neyle besleniyorsun da beynin bu denli çalışır duruma geliyor?

A) Besin maddelerini ve düzenini anlatınız.

B ) ''Doğuştan gelen bir durum efendim, kurcalamayınız'' diyorsanız doğduğunuz ortam ve zaman hakkında bilgi isterim.

C) ''Besin dediğin nedir ki, ben soluduğum havadan alırım ilhamı'' diyorsanız bir adet ciğer röntgeni isterim.

D) ''Söylemem ki..'' derseniz de alacağınız olsun, canınız sağolsun.

 

Şaka bir yana farklı bir düşünce ve düşünceyi işletme tarzınız var. Çok sevdiğimden değil yazılarınız lütfen havaya girmeyiniz.. tongue.png İlginç ve hızlı işte o kadar.. islik.gif

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

 

delilik ne renk my teacher?

 

bi sır vereyim mi sana

sus kimseye söyleme sus ama

 

kulübemin tuvalinde

ufak bi bahçem

bi gül ağacım ve derinliğinde

gözlerden yıllardır sakladığım

bi denizim var

 

gecelere yaslanıp bazen

dalgalarına sırt-veririm

eser eagean üzerinden meltem

yavaşça ay-yükselir

kapatırım gözlerimi bi rükû'

ve sessizce dinlerim

 

birden ah!

hıçkırır flavtalar

melodisinde coşkuyla

rakseder yakamozlar

 

orada kızıl-siren diyorlar sana

bilirim de susarım

kimseye söylemem ama

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

 

GREYHOUND / ANUBIS / LENPW:

 

Osiris'in oğlu.

Eski Mısır Mitolojisine göre, Nephthys ve Seth'in

oğlu olarak da bilinir.

Çakalların, mezarlar etrafında dolaşması nedeniyle

Çakal Başlı Anubis ölümle beraber anılır.

Ölen Osiris'i mumyaladığı için mumyalama tanrısı

olarak ta kabul edilir.

Görevi tüm ölüleri korumak ve yüceltmektir.

Kadim Mısır'da mumyalama işi ile görevli kişiler,

Anubis'in maskesi takıyorlardı.

Ölen kişi, diğer dünyada yargılanırken Anubis ona

yardım eder.

Anubis diğer dünyada ölülerin koruyucusu ve ölüler

kentinin efendisidir.

Tanrılar arasında en korkutucu olanıdır.

Ölüleri tekrar hayata döndürme gibi bir özelliği de

olduğu sanılmaktadır.

Hesap/Mahşer günü, ruhu tartan tanrıdır.

Terazisinde, ölünün ruhunu temsil eden kalbi ile

Adaleti Tanrıçası Ma'at' ın tüyünü tartar.

 

Kaynak: Vikipedi

 

**

 

Natural professional treatment.

Doğal profesyonel tedavi.

 

Osiris; Tanrı olarak,

İyicil/Benign yoksa Kötücül/Malignant mıdır?

 

Tecrid edilmiş Dünya yaşam mekânı ve zaman, şifa

bulması muhtemel sıradan insan/zihin hastalarının,

doğal yollardan tedavi olunduğu ya da bir teşebbüs/

girişim olarak ortaya konulduğu tam teşekkülü akıl

hastahanesidir.

 

Bu bağlamda, esas olan tedavinin yöntemi, hastayı

belli bir mekânsal pozisyona yerleştirerek, önceden

planlanmış kapsamlı tablolarla/sesli, görüntülü ve

hareketli sahnelerle/vaka'larla başbaşa bırakarak,

yaptığı seçim hataları/acemilikler sonucunda acı ve

ızdırap faktörlerini devreye sokarak, öğrenmesi ve

kabul etmesi gerekli asl fikri empoze etme yoludur.

 

Sonucunda ortaya çıkan şu olmaktadır;

Dünya yaşamı, karşılaşılan olaylar ve bağlı yapılan

seçimler sonucunda, acı ve ızdırap çekerek doğru

olan fikri bulma yeri olarak kabul edilebilinir.

İnsan, çektiği acıların nihayetinde, iyiliğe ve sıhhate

ulaşacağını idrak ettiği anda, sorunları yaratmış gibi

gördüğü her figüre anlayış ile bakacak ve belki kavga

kızgınlık duyacağı yerde teşekkür edecektir.

 

kişisel yorum.

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

 

ya sahip!

sahip; bir sahibi olduğu için sahip'tir..

öyle olmasaydı.. sahip olamazdı..

ve sahip olduğunun kanıtı;

o'na bir "sahip" diye bağlananın olmasıdır..

o; o zaman sahiptir zaten..

ve sahipsiz de değildir..

sözünüz saptırmadır sahip..

 

ve

 

sahip!

"ifade" den çağrışım:

"Senden bilirim yok bana bir "faide" ey gül,

gülyağı'nı eller sürünür çatlasa bülbül.

etsem de abestir sitem- i hare tahammül,

gülyağı'nı eller sürünür çatlasa bülbül.."

 

if so..

ringde karşıgüçler ile döğüşürken ben;

masklı jakobenler ile tur atıyordun sen..

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

....

 

aman efendim.. aman! crying.gif

ilhamî bey'in yanından

ve dediğiniz gibi

sakın selâmsız geçmeyesüz..

 

her ne kadar o zat

hiç gözünüzün

ve görme alanınızın dışında

kalmaya tahammül edemese de..

 

hadi gözlerinizi yumdunuz

diyelim..

bu defa projelerinize sataşır..

 

en iyisi arkadaş olmak..

kalba?

 

merhaba islik.gif

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

 

Ve kâle innemettehaztum min dûnillâhi evsânen

MEVEDDET beynikum fîl hayâtid dunyâ,

summe yevmel kıyâmeti yekfuru ba’dukum bi ba'dın

ve yel'anu ba'dukum ba'dan ve me’vâkumun nâru

ve mâ lekum min nâsırîn.

 

 

İbrahim dedi ki:

"Şu bir gerçek ki, siz dünya hayatında aranızda

SEVGİ oluşturmak için Allah'ın berisinden putlar

edindiniz.

Sonra, kıyamet gününde birbirinizi tanımaz olacaksınız.

Bazınız bazınıza lânet edecek.

Hepinizin varacağı yer cehennemdir;

Hiçbir yardımcınız da olmayacaktır."

 

KUR'AN

ANKEBÛT: 29/25

 

 

Meveddet: Sevgi, sevmek.

Muhabbet: Aşk.

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

..

gerekli görülmüş-güncellenmiş

ölü'ye acıntılı bi ifade ile sunulan talkın sözcükleri

-ki bütünlüğü bozmayan, aksine..-

 

1.

naklen-yayın yaşam sahnesinde

deneyimsiz-oyuncu rolündeyim

bu bilinçle çağrı yapıyorum

farklı bi jargon kullanıyorum

sözlerim zombilerin mantığına

elbette uymayacak çünki

sinyallerle güdülüyor ve

asıl görevinden uzak düşüyor o

 

2.

siz o kumpasta taklid ve işlek

böyle uzun zaman gözleyip

sadece gezinip-durdunuz

hatta geri dönüp bakmadınız bile

diğer yöntem ise

göz yumarsınız tatmin olursunuz

cesedinizi işinize geldiğince kullanırsınız

sorumluluklar yüklenirsiniz

ve şimdi burada olanlar

hiçbi yerde olup-bitenlerdir ki

imitasyon bi konu karşısında

duraksamayan

ve türlü sekmelerde okunan

tutulum dairesi zamanda

sadece gel-gitleri kapsayan

bi çevrimdir

 

 

3.

önsel dedi ki ölüm yoktur

virüslü ve tutkulu bi inançtır

ki o korku ve endişe vererek etkiler

ve yokmuş gibi davranılır

koruyacağına inanılan

bi metan kokulu bıçak

kendine-kölenin boğuk hıçkırığını

nasti öfkelerini tetikler

çünki kabir hologram bi

fışkırtı-yaşamın gösterisidir

azab içerisindeki dönüp-duran

salyalı ve saldırgan ölü'nün

rip

 

..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.