profit

Anladım.. Ben neme lazım yazayım dedim de..

Olur mu hiç yüklenmek.. Yanlış anlamayın ben kişilere değil, fikirlere yüklenmeyi doğru buluyorum. Hepimiz bir kişiyiz sonuçta. İnandığım gücün kuralları olduğunu pek sanmıyorum. Kural vermekle uğraşacak bir anlayışa sahip olduğunu da düşünmüyorum benim inandığım gücün. Zaten karşı çıktığım ana mesele de bu ya..

"Ne yani zaten normal olanı yaptınız diye ödül mü bekliyorsunuz? Bunu gerçekten kastetmediğinize inanmak isterim.. Ayrıca sürekli insanın kurduğu adalet sistemiyle tanrınızın sistemini lütfen karşılaştırmayın amaçsız oluyor zira.." Tebrik ediyorum nasılda böyle birşey çıkardın..Blaise Pascal'ın sözündende bişey çıkarmadın..Sevgili Profit..Tanrı'nın istediği doğru kişiye bak hep doğru ve güzel şeyler..İnsan'ınkurduğu adalet sistemini karşılaştırmıyoruzki sadece bir bahsettik. Karşılaştırıyorsunuz.. Aşağıda yine karşılaştırdınız.. "Diyorsunuz ki ödül bulamadım.. Önce ödül nedir onu anlayalım. Ödül öyle olması gereken oldu diye verilen bir şey değildir zaten. Ödül bir hakkın teslimi ve bir hediyedir. Ayrıca adalet denilen şey sadece mahkemede değil hayatın her anında vardır. Ödül de böyle değerlendirilir." Hayatın bize verdiği ödül Allah'tan gelir..Burada Allah'ı tanımak yine işin içine girer oda bana özgü..Ben aslında çok güzel birşey söyledim..Suçlu insana hapis cezası veriliyor ama doğru insana onun yerini tutacak bir ödül verilmiyor..Tanrı ise ne iyiliği nede kötülüğü karşılıksız bırakır ben bunu demek isterim. Suçlu zaten cezalandırılır. Suç işlemek anormaldir. Normal olana neden olağan dışı davranıp ödül verilsin ben hala bu mantığı çözemedim.. "Siz bir buluş yaptığınızda ödül vermezler mi? Verirler hem de bolca..İlki adınız o buluşla anılır hakkınız yenilmez. Sonra Nobel midir nedirse düzeyine göre bir manevi ödül alırdınız. Sonra da buluşun ticari olup olmadığına göre telifinden veya insanlığa katkıdan maddi ödül alırdınız. İşte bu sizin emeğinize adaletli bir ödüldür. Adalet olmasaydı sizin bu buluşunuz sadece sömürülürdü siz de öyle kalırdınız." Ben bir proje çalsamda mı böyle olacak..Edison'un Einstein'in projelerini çalmış olsaydım bu yine dediğin gibi mi olacaktır..Senin bahsettiğin ödül mödül değil çalışanın karşılığı verilmesidir..Oysaki insan ne bir yapılan iyiliği nede kötülüğü çalabilir işte asıl ve doğru olan budur..Kimse kimseye vekil olamaz,kimse kimsenin yaptığı köülükleri yüklenmez. Yanlış yapmaktan bahsediyorsunuz. Çalmaktan çırpmaktan bahsediyorsunuz. Bu nasıl bir yaklaşım anlamış değilim. Siz benim dediğimi anlamadınız mı anladınız mı emin değilim. Ben gayet güzel biçimde geliştirdiğiniz bir durumun sonucunda kazanacağınız ödülü söyledim. Çalma çırpma gibi bir yanlışı siz sokuyorsunuz. Kimse kimseye vekil olmaz evet tamam da, kimse de bana yaratıcının vaad ettiklerinin vekili olamaz. Neyin vekaletini almaya çalışıyor ki insanlar? Biliyorsunuz siz de vekil olamayacağınızı ama hala yaratıcının savunmasını yaratıcı kitabı diye idda edilen ve yine vekili bulunmayan bir şekilde yapıyorsunuz. Bu garip değil midir? "Açtığınız haklı davaların lehinize sonuçlanması da hepsi adaletin ödülleridir" Tabi tabi adaletin doğru uygulanmasıda bir ödül heleki Türkiyede Adaletin doğru uygulanmadığınıda gördük ödül olmaz mı hiç.. Buyrun yine karşılaştırma yaptınız. Ben bu cümleyi dünyada ödül yok dediğiniz için kurdum. Siz ise çarpık örneğini sunuyorsunuz. Daha ilk başta zaten demedik mi kusurludur insan elinden çıkan şeyler diye? Dedik. Hala kusur ispat etmeye çalışıyorsunuz. Evet kusurlu zaten ispat etmeye çalışmayın bunu ben de diyorum zaten.. "Şimdi gelelim Allah'ın ödülüne. Nedir? Cennet. Beni nefsani olarak kıldıktan sonra, nefsin geçmeyeceği bir duruma geleceğimi söylüyor. Nefs yoksa ödülün anlamı yoktur ki? Ne ödül ne ceza nefsi olmayan bir varlığa bir şey ifade etmez.. Baştan falso.. Huriler, meyve bahçeleri, ırmaklar falan.. Nefsim olan dünyada nefsime yarayacak şeyleri vermeyeceksin, nefsim yok olduktan sonra hepsinin alasını vereceksin.." Huriler meyve bahçeleri vs hepsi sembolik olarak bahsedilmiştir..Cennet ödül,Cehennem azap..Bu gibi yerleri Tanrıdan başka algılayamayacak niteliktedir..İnkarcı tavırlar sezinlenmeye başladı Aşağılayıcı mizahların kokusu geliyor..İnternet cafe kapanıyor bugünlük buraya kadar İyi geceler.. Her şey net bunlar mı sembolik oldu şimdi? Tamam hay hay sembolik olsunlar. İnsanların ağızlarının suyunu akıtan semboller değil mi? Peki nefsani varlığı sevindiren ve umutlandıran nefsani olmayana ne anlam taşır? Neden tanrı nefsaniyi sembollerle kandırıyor? Bugün bunun adı ne biliyor musunuz? Sahtecilik. İmzaladığınız bir hizmet kontratında yarın başka bir şeyle karşılaştığınızda dava açarsınız ve gerekli işlemler yapılır.

O halde ben de sistem başka, kitapların anlattığı tanrı başka derim.. Bu arada paylaştığım bir karikatürden dolayı ilk ateist denilmeye başlandı da ben sözlük anlamındaki gibi bir ateist değilim. Hatta teknik olarak ateist değilim.. Bence bir güç var buna katılıyorum ama bu güç Allah değil. Böyle anlatıldığı gibi bir şey değil. Ha bu benim fikrim ve inancımdır.

Okuduğum kitaptan ve tekrar karşılaştığım ve bir bütün olarak ele aldığım sistemden anladığım budur, evet.

Ne yani zaten normal olanı yaptınız diye ödül mü bekliyorsunuz? Bunu gerçekten kastetmediğinize inanmak isterim.. Ayrıca sürekli insanın kurduğu adalet sistemiyle tanrınızın sistemini lütfen karşılaştırmayın amaçsız oluyor zira.. Tanrı vs. İnsanoğlu ne kadar mantıksız.. Diyorsunuz ki ödül bulamadım.. Önce ödül nedir onu anlayalım. Ödül öyle olması gereken oldu diye verilen bir şey değildir zaten. Ödül bir hakkın teslimi ve bir hediyedir. Ayrıca adalet denilen şey sadece mahkemede değil hayatın her anında vardır. Ödül de böyle değerlendirilir. - Siz bir buluş yaptığınızda ödül vermezler mi? Verirler hem de bolca..İlki adınız o buluşla anılır hakkınız yenilmez. Sonra Nobel midir nedirse düzeyine göre bir manevi ödül alırdınız. Sonra da buluşun ticari olup olmadığına göre telifinden veya insanlığa katkıdan maddi ödül alırdınız. İşte bu sizin emeğinize adaletli bir ödüldür. Adalet olmasaydı sizin bu buluşunuz sadece sömürülürdü siz de öyle kalırdınız. - Açtığınız haklı davaların lehinize sonuçlanması da hepsi adaletin ödülleridir.. Bu şekilde düşünürseniz sayfalar dolduracak ödül bulabilirsiniz... Şimdi gelelim Allah'ın ödülüne. Nedir? Cennet. Beni nefsani olarak kıldıktan sonra, nefsin geçmeyeceği bir duruma geleceğimi söylüyor. Nefs yoksa ödülün anlamı yoktur ki? Ne ödül ne ceza nefsi olmayan bir varlığa bir şey ifade etmez.. Baştan falso.. Huriler, meyve bahçeleri, ırmaklar falan.. Nefsim olan dünyada nefsime yarayacak şeyleri vermeyeceksin, nefsim yok olduktan sonra hepsinin alasını vereceksin.. Bizim yabancı arkadaşların bir lafı vardı da ayıp olmasın diye kısaltmasını yazayım WTF! Sorun nedir biliyor musunuz Sevgili Omar? Verdiğiniz bütün cevaplar yine saçmalık dediğim sistemin o kesin olmayan hikayelerinden alıntı. Ben nereden bileyim o kız şehit oldu? Bakın hala diyorum ki, ne siz ne de başka bir insan, cenneti ve cehennemi bilmiyor...... Kitapta yazıyor.. EEE? Hani? Hiç olur mu diyorum böyle şey. Hiç olur mu öylesine bu kadar büyük şeyleri salmak? Hala bana ahiretten, hala bana şehitlikten söz etmektesiniz. Bu böyle olur mu hiç? Siz aklınızla ve mantığınızla değil, yine benim saçma dediğim bir kitaptan alıntı yapıyorsunuz. Bunu yanlış anlamayın sakın, akılsız ve mantıksız demiyorum, diyemem de zaten. Sadece soruyorum neden kendi akıl ve mantığınız varken kanıtı bile olmayan ve bizzat zaten kendisini tartıştığımız kitaptan alıntı yapmakta ısrarcısınız?

Sizce oldu mu bu Sevgili Dennise? Hakikaten soruyorum bütün mesele böyle irdelenmiş mi oldu? Hani sizin ilk cümlenizden bile alır uzatılır bu iş. Meselemiz uzatmak değil aklımız, vicdanımız ve dürüstlüğümüzle bir konuyu irdelemek. En azından bu gayret içinde olduğumuza inancımdan konuşuyorum zaten. Siz bir yazarsınız şimdi, cümle ressamı.. Bir konumuz var ve biz de ona göre resim yapmaya başladık.. Sizden rica edersem konuya tekrar odaklanıp, iki adım geriye çekilip yukarıda çizdiğiniz son resme bakabilir misiniz? Bunu gerçekten yapacağınıza inanıyorum.. Teşekkür ederim.

Hahahah çok güldüm Bu tür çözümler başka şeyler için de üretilse ya.. Mesela aklını ve mantığını kullanmak yerine kişisel mevzulara saranlara, üstünde oturdukları organla düşünüp konuşanlara da akılla alakalı bir şeyler..

Diyarbakır ve çevresindeki kanıtlı pardon kanıtları yok edilmiş petrole ne zaman izin verecek bu kroma izin verenler?

Eveet yine üç beş tehdit etmeden olmaz denilmiş ve yazılmış bu sure de.. Hala diğer başlıkta tartıştığımız adalet mevzusu.. Bir başka başlıktaki sistemin kötülükle yönetilmesi konusu.. Teşekkürler Sayın Kaan Bebeto, ne kadar ciddi bir sistemle kaşı karşıya olduğumuzu her surede görüyoruz..

İnsanın adalet sistemi de Allah dediğiniz varlığın adalet sistemi de farksızdır.. İkisi de kusurludur. İnsanın sisteminin neden kusurlu olduğunu binlerce yıllık düzenleri karşılaştırma yapmak, hukuk, toplum ve psikoloji bilimlerini kullanarak yıllarca anlatabiliriz.. İnsan zaten eksikleri olan ve olması zorunda olan bir varlık buraya kadar tamam.. Bu arada insan adalet sisteminde ödül vardır. Bunu bilmiyorsanız çok şaşırırım.. Bir düşünün bakalım ödül nedir, adalet sisteminde ödül nasıl verilir.. Allah varlığının adalet sistemi daha en başından yanlıştır.. Neden? Adalet haklı ve haksızı belirlemek, bunun neticesinde de ödül veya ceza veya uzlaşı vermek içindir. Bütün bunlar olurken de tarafların haklarını, durumlarını, neyin neye göre esas kılınacağını, dava sonunda da ödülü ve cezayı tam olarak bilmeleriyle sabittir! Gelin görün ki: - Allah sürekli ben bilirim, ben ederim, siz bilemezsiniz diyerek haklı ve haksızı insanların bilmediği biçimde ayıracağını söyler. Bu nasıl bir saçmalık? Bu kitap demiyor mu birine fenalık edeni de her an cennete alabilirim diye? Tövbe etsin, tövbesinde de kalıcı olsun tamam, bu iş bitmiştir.. Yok ya? Gerçek örnek verelim.. Ülkenin birinde savaş var, bir grup düşman askeri gidiyor bir eve giriyor. Evde çocuk yaşlı demeden bütün kız ve kadınlara ev reisi önünde tecavüz ediliyor sonra işkenceyle öldürülüyor. Bu askerler bir şekilde paçayı yırtıyor... Dünya'da hesap sorulmuyor zira ülkeleri çok güçlü, kanıtlar da yok ediliyor. Bu adamlar sonra diyelim ki Müslüman oldu, tövbe ettiler ve hakikaten bir daha ne insan öldürdüler ne de tecavüz ettiler. Diyeceksiniz ki Allah bilir belki cennete gidecekler sen karışma. Hadi be? Bu mudur, bitti mi? İşte dine göre bitti. Susacaksın. Ben kimin neye göre yargılanacağını bilmeden kendimi bu saçma adalet sistemine mi teslim edeceğim? Bu birinci saçmalık. - Bana ödül vaad ediliyor.. Kimse kusura bakmasın ben bilmediğim görmediğim veya kesinliğinden emin olmadığım bir ödül peşinde koşamam. Koşanlar da çılgın ve hayret verici geliyor bana göre.. Bugün kesin bak şu şu dediğin bir şeye bile burun kıvırarak yanaşan insanlar sürü psikolojisi midir nedirse milyonların zamanla çeşitli sebeplerden kabul ettiği şeyin peşinden körü körüne koşuyor.. Bu ikinci bir saçmalık. - Bana ceza biçiliyor.. Yine kimse kusura bakmasın ben bilmediğim görmediğim veya kesinliğinden emin olmadığım bir cezadan korkmam.. Daha fenası düşmanımı bu kesinliğinden emin olmadığım sistemin cezasına da bırakamam! Bugün biri malınızı çalsa, mahkeme de anayasayı, ceza hukukunu bir kenara atıp ben senin bilmediğin biçimde yargılayacağım ve sonunda da hoptirik denen cezayı vereceğim dese ve bu cezayı da sen şimdilik göremeyeceksin dese ne yaparsınız? O mahkemedeki hakimlerle beraber hırsızı üst üste koyar döversiniz. Dövmezseniz de siz bilirsiniz ben döverim sizin için bu hayasızları. Peki, yargılama sistemi belli olmayan, davacı ve davalının bilmediği (bir tek Allah'ın bildiği), sonucunda da ödülü ve cezayı kimsenin bilmediği (sadece Allah'ın bildiği) adalet sistemine kusursuz mu diyorsunuz? Cevap evet ise ben sizinle bu konuyu zaten normal biçimde tartışamam. Siz görmüyorsunuz derim sadece. Derseniz ki ben görüyorum asıl sen görmüyorsun, o halde hadi buyrun bana gösterin derim. Zira ben size gösterdim. Emin olun her insanın görebileceği biçimde de gösterdim. Yeter ki siz dürüst olun..

Obama bu ödülü hakedecek ne yapmış ki? Amerikan çıkarlarını korumak, Dünya barışı sağlamak, Amerika veya Dünya adına önemli işler başarmış olmak veya bunlara ciddi katkılarda bulunmakla alakalı bir ödül bu. Misal John Glenn'e verilmesini anlıyorum, ilk yörüngeye oturan Amerikalı ünvanına sahip.. Madeleine Albright ilk üst düzey Amerikan kadın diplomat bunu da anladım.. Lakin Obama şuan Amerika'nın neden olduğu Dünya 'daki savaşların hangisinin yarasını kapattı acaba veya Amerika'nın kendisine ne faydası dokundu?

Normalde THY'nin bu hakkı yoktur. Yasalar çerçevesinde bir kurumda grev yasağı yoksa oradaki işçiler olması gereken prosedürler ve haklar tanınmıyorsa grev yapma hakkına sahiptir. Ancak şimdi öğrendiğime göre hükümet torba yasa teklifi sunarak jet hızıyla THY'yi grev yasağı kapsamına alacağını duyurmuş. Yani yeni bir şey çıksaydı ancak THY'nin bu hakkı olurdu. Olduruldu. Ancak resmen bugün grev yapanlar işten çıkarılamaz yasal olarak. Torba yasa geçtiği anda grev varsa çıkarılabilirler. Şuan resmi olarak işten çıkarılmış birileri varsa bu haklarını mahkeme yoluyla arayıp alabilirler. Ki şuan resmi olarak işten çıkarma gibi bir gaflete düşeceğini sanmıyorum THY'nin.. En erken bu gece bilemediniz yarın sabah resmi olarak çıkarabilir. Çünkü daha THY resmen grev yasağı kapsamına alınmamış durumda. Önümüzdeki saatlerde hükümet hokkabazlık yaparsa ancak bu gece resmileşir.

Adalet insan içindir, Bütün tartıştığımız şey ise Allah ve Allah'ın kurduğu sistem üzerine. Şimdi diyeceksiniz ki 'dinler de insan için'.. Çok haklısınız elbette din insan için ANCAK insanlar için insanlar tarafından yapılmış bir sistemdir. Nasıl ki bütün adalet sistemleri kendi içlerinde eksiktir, dinler de eksiktir. Bunu Allah diye tabir edilen büyük yaratıcı yapmış olamaz. İnsan için daha düzgün bir sistem gerekir. Ödül ve ceza ancak biz insanların insanları dizginlemek için kurabileceğimiz bir sistemdir.. İşte adalet böyle yürütülmektedir. Allah insan gibi konuşup davranıyor, yapacağımız yorum da üstüne gidişimiz de bu şekilde olacaktır. Allah gibi büyük bir güç sorgulamayı yasaklayacağına, sorgulanamaz bir sistem oluşturmayı akıl etmeliydi.. Edememiş ne yapalım biz de sorguluyoruz işte. Gayet güzel sorguluyoruz. Sorunuza gelince evet adalet çıkar içindir. İyinin çıkarı içindir. Ancak her şeyden münezzeh bir Allah çıkarla falan ne işi olur?

Bu işten çıkarma doğruysa ve grev yasal olarak mahkeme yoluyla belirlenirse hem kişiler işlerine geri döner hem de ciddi bir tazminat alırlar.

Henüz evli değilim ama toplum için evleneceğimi biliyorum.. Bu baskıyı her zerrede hissediyorum.. Hatta geç bile kalmışım topluma göre.. Her ne kadar kişisel özgürlüğün savaşçısı gibi görsem de kendimi, yaşamak için toplumun varlığı ne yazık ki şart ve bu toplumun kurallarına uymak da şart oluyor böylece. Asileri toplumlar sevmedi, sevmeyecek..

Öyle boş ki birlikteyken yalnız olmak.. Yazın içimde kendimden gizlediklerimin baskısını artırdı. Dışarı çıkmaları da bencillikle sonuçlanır.. İnsan kendi iyiliği için bencillik yaparken mi iyi olur, başkasının iyiliği ama kendisinin kötülüğüne seyirci olurken mi iyi olur? Uzun çok uzun zamandır içki içmiyorum.. Şimdi neden umarsızca bazı özel anlarda şişede kaybolma kaçamağı yaptığımı hatırlamış oldum.. Alacağın olsun ''Ölümdevar''.. Şerefe..!

Amerikan ordusu ve Berry Plastic tarafından 2009 yılında piyasaya sürülen bomba geçirmez duvar kağıdı ''XFLEX''.. Bu hem askeri binalarda, hem doğal afet riski bölgelerinde hem de kimya tesisi gibi tehlikeli yerlerde kullanılan askeri ve sivil amaçlı kullanılabilecek müthiş bir icattır. Hali hazırda var olan duvara monte edilebilen bu duvar kağıdı bir tür kevlar yelek gibi düşünülebilir. Duvarın hem önü hem de arkasına uygulanabilen bu sistem muhteşem bir koruyucudur. Metrekare fiyatını şuan tam olarak bilmiyorum. Videosu: http://vimeo.com/7558394

O kadar basit diyerek olmaz ki.. Sürekli sorduğumu yine sorayım: Yaratıcı insanların alacakları kararları zaten biliyor, bir daha sınamadaki amaç nedir? Bir deneyci X madde ve Y maddeyi Z koşullarda karıştırdığında sonucun ne olduğunu bilir. Israrla aynı deneyi yapıp, sonucu da bilmesine rağmen X ve Y maddesinden ne beklemektedir o deneyci? Ayrıca deneyin sonucunun ne olduğunu bile bile X ve Y arasında ödül ceza sistemi oluşturması nasıl bir mantık olabilir? Ayrıca dünyevi koşullar ve kurumlar ile güya böyle muazzam bir güce ve hatta her şeye sahip olan yaratıcının sistemini nasıl bir tutuyorsunuz? Bir tutulabiliyorsa nerede kaldı üstünlüğü?

Ama siz yanlış okumuşsunuz ve hala yanlış okuyorsunuz? Ben THY çalışanlarına bir şey demiyorum ki, Redhack kim oluyor da bilet satışlarını iptal ettiriyor diyorum. Bunun nesi yanlış? Bu fevkalade illegal bir durumdur. THY çalışanları yasal haklarını kullanır kullanmaz buna biz bir şey diyemeyiz ancak Redhack kendini ne zannederek kalkıp halkın alacağı hizmeti illegal biçimde kesintiye uğratıyor? Redhack güya halk çıkarını gözetiyor ya, asıl zararı halka vermesinedir lafım. Ya çıkıp halk için yapıyorum diye sempati toplamaya çalışmasınlar ya da gerçekten halk için halka zarar vermeyen, yasaları allak bullak etmeyen biçimde bir şeyler yapsınlar. Diyeceksiniz ki hack nasıl yasal olur? Hiç olamaz işte sorun da burada. Burada Redhack tamamen illegal onu anlıyoruz da bari masum insanların işlerine karışmasınlar.

Evet yine klasik şiddet ile göz korkutmaca. Yakar yıkarım azap veririm, akıllı olursanız da cennete sokarım. Sadece çıkar sahibi bir varlık koşul sunar. Ödeül ve ceza sistemi sunar. Bu arada her sure paylaşımının altına ben yazı yazacağım kendi fikirlerimle. Zira inanmayanlara sürekli sapık, nankör, akılsız vs. vs. deniliyor bu kitaplarda. Orada yazması sorun değil ancak toplum da biat ettiği bu kitap yüzünden inanmayanlara aynen ''sapık, nankör, akılsız, alçak vs. vs.'' diyor. Demese bile içten içe düşünerek yaklaşımı buna göre otomatik şekilleniyor. İnsan haklarına aykırı olan bu düzeni bir karikatürle anlatmak yerinde olur..

Kısaca meâli: ''Siz şüphesiz akılsız, beş para etmez ve düşük canlılarsınız. Sizi yarattım ki ne kadar aşağılık olduğunuzu kendimle sizi kıyaslayarak sürekli hatırlatayım..Buna karşı çıkanı da en derin azap, işkence ve cezayla pişman ederim! Çünkü bana karşı çıkamazsınız, çünkü ben ne dersem odur! Hele bir karşı çıkın sizi ezeceğim! Hadi karşı çıksanıza! Ben mutlak hakimim, benim dediklerim dışında iki gram beyninizle başka bir şey düşünmeyin! Düşünen de sapıktır! Ama dört kadın alıp her gece biriyle hoşnut olabilirsiniz bu sapıklık değildir..''

Evet yine klasik yakarım, çarparım, helak ederim.. Hitler'in manifestosu bile daha mı insancıl kalıyor acaba..

BİRİNCİSİ: Grev, işçilerin topluca çalışmamak suretiyle iş yerinde faaliyeti tamamen durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak amacıyla aralarında anlaşarak veyahut bir kuruluşun aynı amaçla topluca çalışmamaları için verdiği karara uyarak işi bırakmalarıdır *************************************************** İKİNCİSİ: YASAL GREV VE UNSURLARI Prof.Dr.Algun ÇİFTER Yasal grev anayasanın 54. maddesindeki esaslar doğrultusunda, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun 25. maddesinin 2. fıkrasında tanımlanmıştır: "Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin iktisadi ve sosyal durumlarıyla çalışma şartlarını korumak veya düzeltmek amacıyla bu kanun hükümlerine uygun olarak yapılan greve kanuni grev denilir" Grevin hangi durumlarda yasal, hangi durumlarda ise yasadışı sayılacağının yasa ile belirlenmesi yöntemi, toplumsal gelişmelerin gerisinde kalma tehlikesi yaratabilir, Buna karşılık, greve başvuranlara güven verir. Kurumun toplumsal gelişmeye uyumu ise yasa değişikliği ve yargı kararları ile sağlanabilir. Bu nedenle, yasal veya yasadışı grevin koşullarının yasa ile belirlenmesi isabetlidir. TİSGLK grevin yasal sayılması için iki koşul aramaktadır. Birincisi grevin, toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde işçilerin iktisadi ve sosyal durumlarıyla çalışma şartlarını korumak veya düzeltmek amacıyla yapılmasıdır. Bu koşula "amaç" unsuru denilmektedir. İkincisi grevin 2822 sayılı yasa hükümlerine uygun olarak yapılmasıdır. Buna da "yasaya uygunluk" unsuru denilmektedir. Yasa hükümleri incelendiğinde * İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. 1 Şener Akyol, Türk Hukukunda Grevin Hizmet Akdine Tesiri, Fakülteler Matbaası, İstanbul, 1967, ss .23-24. ******************************************* ÜÇÜNCÜSÜ: Ben diyorum ki THY çalışanları legal veya illegal bir şekilde grev yapmıştır. Bu olay hukuk çerçevesinde irdelenebilir ve bu bir haktır. Redhack ne ve kim oluyor da hizmeti kesintiye uğratıyor? *********************************************** Ee siz neyi sormuştunuz? Yazdığımın nesi abes?

Buradan lafım Redhack ve o Binali Yıldırım bakana! Diyor ki bakan: ''THY'deki iş bırakma eylemiyle ilgili yaşanan sorun vatandaşı perişan edecek noktaya geldiğinde, gerekli adımları atmaktan geri durmayacağız..'' Ha bekleyin millet perişan olsun o zaman adım atın zaten! 100'DEN FAZLA SEFER İPTAL OLMUŞ BE SEN DAHA NE ADIMI ATACAKSIN! Oradaki adamların bir derdi var değil mi bakan? Çözsene! Hem orada grev yapanlara yazık hem de 100'den fazla seferi iptal olan vatandaşa yazık! Yazıklar olsun size! Bir de bakan Yıldırım inciler dökmeye devam ediyor: 'Bizim için vatandaşın rahatlığı, hizmete erişmesi her şeyin önünde gelir'' İnterneti hizmetten saymıyor mu senin hükümetin efendi? Yaklaşık 20.000 vatandaş helak olduk dilekçe verip, şikayet ede ede! Hindistan'da 1 Megabit internet vatandaşlık, insanlık hakkı diye bedava verilirken sizin peşkeş çekip onay verdiğiniz hizmet anlayışı yüzünden kazığın binini bir kerede yiyoruz! Rahat değiliz pek süper bir kazık üstündeyiz! Hizmete falan da erişemiyoruz! Neyse devam edersem küfür etmeye başlayacağım.. Her tarafınız bela pislikle çevrilsin diye noktalıyorum.. Redhack size gelelim.. Siz kime hizmet ettiğinizi ima ediyorsunuz? Halka.. THY sitesini neye hackliyorsunuz? Ameliyatı olan var, işi gücü olan var, ölüsü olan var vs. vs. Sen hizmet aksatacak bir eylem yapamazsın! Sen işçi değilsin böyle bir hakkın yok! THY'dekilerin işi bırakmasıyla sizin site çökerterek hizmet durdurmanız arasında uçurum var uçurum! Hem madem siber alanda başladınız eylemlere önce siber alandaki adiliklere saldırsanıza!? Bir şey başarmak istiyorsanız, insanların hayatlarını etkilemeden Türk Telekom ile mücadele etsenize!