Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

AKP'YE KAPATMA DAVASI AÇILDI


Misafir meraba

Önerilen İletiler

AB'nin Türkiye Cumhuriyeti yargisina dolayli müdahalesinin sebebi AKP midir yoksa Türkiye'nin AKP nin kapatilmasi ile avuclarindan kacacagi korkusumudur.Bence ikinci tez daha akla yakin ve bu ikinci tez direk olarakta AKP yi kapsamaktadir. AB nin genislemeden sorumlu bakani,"kapatma davasinin Türkiye-AB görüsmelerini etkileyecektir,umarimki bu noktayi Türk yargisi gözönünde bulundurur"diyerek dolayli olarak hem Türk yargisina gözdagi vermis hemde yargi sürecine müdahale etmistir.Türkiyenin bagimsizligindan hic ödün vermediklerini söyleyen AKP yetkili agizlarindan bu müdahaleye tek bir kelimeylede olsa tepki gelmemis olmasi,disisleri Babacan'la görüsmesinden sonra AB nin genislemeden sorumlu bakaninin böyle bir konusmayi yapmasida gösteriyorki bu konuda Babacan tarafindan bir ricada bulunulup böyle bir konusmanin yapilmasi saglanmistir.Yani bir zamanlar nasil ki Abdullah Gül AB ne sitem ederek türban icin hic destek vermiyorsunuz dediyse bugünde Babacan kapatma davasina karsi bir destek arayisina cikmis ve yargiya müdahale edilmesini AB den istemistir.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

  • Cevaplar 364
  • Tarih
  • Son Cevap

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

Bu Başlıkta En Çok Gönderenler

AK Parti’ye kapatma davası kabul edildi.

Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın AK Parti’nin kapatılması istemiyle hazırladığı iddianameyi oybirliğiyle kabul etti.

 

ANKARA - Anayasa Mahkemesi üyeleri, bugün, AK Parti’ye kapatma davası talebini görüşmek üzere toplandı. Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, toplantı sonucunda kısa bir açıklama yaparak; iddianamenin Abdullah Gül dışında kalan bölümünün kabulüne oy birliğiyle, Abdullah Gül yönünden de kabulüne ise oy çokluğuyla karar verildiğini açıkladı.

 

NTV-MSNBC

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Mahkemede Gül çatlağı

31 Mart 2008

Mahkemede Gül çatlağı

Anayasa Mahkemesi'nin AKP hakkında açılan davanın iddianamesini kabul ettiği oturumda üyeler arasında Gül konsunda görüş ayrılığı yaşandı.

 

İddianamenin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dışında kalan bölümü oy birliği ile kabul edilirken, Gül bölümü ancak oy çokluğu kabul edilebildi.

 

İddianamenin Abdullah Gül'le ilgili bölümünün reddedilmesini isteyen üyeler ise şunlar:

- Haşim Kılıç (Başkan)

- Serdar Özgüldür

- Sacit Adalı

- Ferruh Kaleli

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu davanın açılmasının iyi bir durum

olduğunu düşünmüyorum.

 

Hatta ve hatta, belli bir planın ve oyunun bir parçası

olduğunu bile düşünüyorum!

 

 

14 Mart Cuma günü işçilerimizin, yeni Sosyal Güvenlik Yasası

ile ilgili eylemleri vardı. Hükümete geri adım attıracak kadar

etkili bir eylemdi. Yani, bir bakıma, halkın ayağa kalkmasını

simgeleyebilecek bir eylemdi. Ne oldu?

 

Eylem güme gitti.

Buna karşın, güme giden eylem bile sonuç almaya yetti.

 

Ortalığı kapatma davası kapladı !!!

 

Hatırlayınız, 2007 Nisan ayında Ankara Tandoğan'da

yapılacak muhteşem miting öncesi de,

Ordunun gereksiz ve abuk açıklaması yapılmış ve aslında

o muhteşem eylem bu açıklamanın gölgesinde kalmıştı.

Ama, o açıklamanın halk hareketini gölgelemekten başka

bir fonksiyonu daha vardı. Bu fonksiyon, "mağdur edilen

partinin oylarının artması" idi.

 

Yani, asıl amaç muhtıra falan değildi. AKP'nin ekmeğine

yağ sürmekti ve bilinçli idi!...

 

Bu ülkedeki demokratik toplum hareketlerini şöyle

ya da böyle yöntemlerle yok gösteriyorlar bana göre.

Ortaya, olumlu ya da olumsuz, sonucu yok edecek başka bir unsur

başka bir gündem sokuluyor. Bence, bu bilinçli yapılıyor.

 

Bu kapatma davasından sonra ne olacağını sanıyorsunuz.

Artık AKP denilen melaneti KAZISANIZ DA bu ülkeden atamazsınız.

 

Çünkü, oylarını şu anda bile, çok çok arttırdığına şüphe yok.

Türkiye'nin işinin, asıl şimdi bittiğini düşünüyorum!!!

Nisan 2007 de oynanan oyunun benzeri oynandı ve

AKP oylarının artması sağlandı.

 

Yerel seçimlerde sonucu görürüz..

 

Bu söylediğim, asla teslimiyet değil . Sadece kendimce düşüncem...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AKP hükümetlerinin ‘kapatma-kapattırma’ dökümü

-----------------------------------------------------------------------

 

» SENDİKAYA BİZZAT KAPATMA DAVASI

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2004’te DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası’na kapatma davası açtı. Dava sürüyor.

» ANADİLDE EĞİTİM KAPATMA GEREKÇESİ

KESK’e bağlı Eğitim Sen’e ‘anadilde eğitim’i savunduğu gerekçesiyle açılan kapatma davası Ekim 2005’te düştü.

» TAŞERONLAŞMAYA KARŞI ÇIKILAMAZ

PTT kurumunda taşeronlaşma ile mücadele eden Birleşik İşçi Sendikası kapatıldı.

» KÜLTÜR ALANI DA HEDEF

İstanbul Üniversitesi Öğrenci Kültür Merkezi, Esenler Kültür Merkezi, MKÜ-ÖDER, HÜFÖD gibi birçok dernek art arda kapatılıyor.

» FARKLI CİNSEL YÖNELİME DE KAPATMA

LGBTT dernekleri Lambda, Kaos GL, Gökkuşağı gibi derneklere kapatma davaları açıldı, yayınları yasaklandı.

» KÜRT PARTİLERİ HER ZAMAN BASKI ALTINDA

AKP’ye kapatma davası açılmadan birkaç saat önce Erdoğan, kapatma davası çoktan açılmış DTP’ye şantaj yapıyordu. HADEP de AKP döneminde kapatıldı.

» KADINLAR DA EVE KAPATILSIN

Üç çocuk yapma tavsiyesinden SSGSS’deki kadın çalışan düşmanı maddelerle kadına da eve kapatma kararı çıktı. Birçok işyerinde kreşler kapatıldı.

» GAZETELERE SIK SIK KAPATMA

Gündem, Yaşamda Gündem, Demokrasi, Gerçek Demokrasi, Azadiya Welat gibi birçok gazetenin yayını durduruldu.

» DERNEK KAPATMALARDA REKOR

AKP iktidarları ‘örgütlü toplum’ olma sürecini durdurmak için derneklerin de hedef alındığı bir dönem oldu. Binlerce dernek kapatıldı.

» İNTERNET’TE ÖZGÜRLÜK YOK

Filtre uygulamasına birçok bağımsız medya kuruluşunun internet siteleri takılırken, YouTube video paylaşım sitesine erişim sık sık engellendi.

» TİYATROYA HEM SANSÜR HEM CEZA

Erdoğan’ın ‘ananı al da git’ vecizini oyunlarında kullandıkları için Trabzon Devlet Tiyatrosu’na ceza verildi, oyun sansür edildi.

» HAK-PAR’A DA KAPATMA DAVASI

Kürt sorunu öncelikli partilerden Hak-Par’a da kapatma davası AKP döneminde açıldı. AKP buna da elbette sessiz kaldı. Bu, yaptıklarının sadece bir bölümü...

 

 

 

akpnin kapanması refah partysinin kapanmasından farklı olmucak

refah partysi kapandı akp acıldı akp kapanır bi digeri acılır bu cozum yolu deil sadece osmanlının yaptıgı gibi isyan bastırmaya benzio sorunun kokune inilmedikce insekte bir degisiklik olmayacak turkiyede bu kadar aptal insan yaşadıgı sürece din sömürülecektir

aziz nesin turkiyenin %60 ı aptal demekle çok büyük yanlıs yapmistir %80 ı aptaldır aslında .....................

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Karar 7'ye 4 mü yoksa 8'e 3 mü çıkar?

 

İşte devasa soru bu...Pardon küçük yazmışım, büyütüyorum...

 

KARAR 7'YE 4 MÜ YOKSA 8'E ÜÇ MÜ...

Ne farkeder diyorsanız haklısınız...

 

Hiçbir şey farketmez...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

%50 lik oy alan bir parti iktidar olunca, muhalifler halkın geriye kalan kısmını temsil etmiyor, halkın iradesi önemlidir, herkese eşit davranılmalıdır diyorlar !

 

%51 lik oy veren bir yargı ise bir parti kapatmaya yetiyor, isterse parti oyları %100 olsun muhalifler ses çıkartmıyorlar !

 

 

düşündürücü bir durum, ben hep bu sistemi tuhaf görmüşümdür zaten, daha iyi bir çözüm üretilmeli, ya halka seçtirmeyin ya da yargının halk iradesine etkisini kaldırın ! ya da daha mantıklı bir çözüm üretin (mesela yargı 11 e 9 oyla karar verebilsin, anayasayı değiştirmek içinde benzer bir yüzdelik kullanılıyor) .

 

Bu kapatma olayı, matematiği (felsefesi) doğru bir yol değil bence !

 

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

%50 lik oy alan bir parti iktidar olunca, muhalifler halkın geriye kalan kısmını temsil etmiyor, halkın iradesi önemlidir, herkese eşit davranılmalıdır diyorlar !

 

%51 lik oy veren bir yargı ise bir parti kapatmaya yetiyor, isterse parti oyları %100 olsun muhalifler ses çıkartmıyorlar !

 

 

düşündürücü bir durum, ben hep bu sistemi tuhaf görmüşümdür zaten, daha iyi bir çözüm üretilmeli, ya halka seçtirmeyin ya da yargının halk iradesine etkisini kaldırın ! ya da daha mantıklı bir çözüm üretin (mesela yargı 11 e 9 oyla karar verebilsin, anayasayı değiştirmek içinde benzer bir yüzdelik kullanılıyor) .

 

Bu kapatma olayı, matematiği (felsefesi) doğru bir yol değil bence !

 

 

saygılar

 

Şu unutulmamalıdır...

Partiler ve hükümetler, yüzde kaç oyla gelmiş olurlarsa olsunlar hukuk denetiminde olmazlarsa gidecekleri yer diktatörlük olabilir....

Ve...

Demokrasilerde hiçbir zaman keyfi yönetimlere yer yoktur...

Sonuç...

Bugün parti kapatmaya karşı çıkarken yargıya saldıranlar demokrasi anlayışlarını bir kez daha gözden geçirmelidirler...

% lerle oluşan bu olumsuz tablo karşısında sadece kendisi için demokrat olan AKP, gerek kalmadığını sanarak vaz geçtiği demokratikleşme çabalarında samimi olsa idi, öncelikle siyasi partiler ve seçim yasalarını demokratik hale getirir, canı yanınca da demokrasi demezdi...

 

 

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Partiler ve hükümetler, yüzde kaç oyla gelmiş olurlarsa olsunlar hukuk denetiminde olmazlarsa gidecekleri yer diktatörlük olabilir....

 

Diktatörlük, halkın kendini kendini yönetmesini benimseyen toplumlarda mümkün değildir !

 

Ayrıca hukuk denetiminde olmasınlar demiyorum, hukuk şart tabi ama bu hukukun üstünlüğünde zaaflar var, iyileştirilmeli diyorum

 

Demokrasilerde hiçbir zaman keyfi yönetimlere yer yoktur...

 

Evet doğru, çünkü iradeyi halk belirler !

 

Bugün parti kapatmaya karşı çıkarken yargıya saldıranlar demokrasi anlayışlarını bir kez daha gözden geçirmelidirler...

% lerle oluşan bu olumsuz tablo karşısında sadece kendisi için demokrat olan AKP, gerek kalmadığını sanarak vaz geçtiği demokratikleşme çabalarında samimi olsa idi, öncelikle siyasi partiler ve seçim yasalarını demokratik hale getirir, canı yanınca da demokrasi demezdi...

 

Bu olaylar AKP içinde, muhalifler içinde, tüm halk içinde bir tecrübe olmuştur, artık adımlar bu sürecin tecrübesine göre atılacaktır, herkes kendine bir pay çıkarmalı bu olaylardan, hep demokrasiyi anlama eksiklik ve tecrübesizliklerinden bahsediyoruz, işte bize gün doğdu, bundan iyi fırsat ve tecrübe mi olur, bence çok hasas ama olumlu bir süreçten geçiyoruz !

 

 

saygılar

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok fırtınalı günler var önümüzde bekleyelim bakalım ne olacak...Ki ben hala AKP nin kapatılacağına ihtimal vermiyorum hoş kapatılsa bile ne değişir RP de kapatılmıştı bir zamanlar,yinede aklıma takılan bazı sorularım var...

 

1.AKP kapatılma sürecinde muhalif bir parti ile anlaşıp anayasa değişikliği için referanduma giderse davanın seyri değişirmi?

2.AKP erken seçimi gündeme taşıyıp farklı bir isimle seçime gidebilirmi?

3.Hazırlanacak olan savunma davayı etkileyebilirmi?

4.ABD'nin ve AB'nin tavrı davada etkili olurmu?

5.Cumhurbaşkanın bu davanın içerisinde mevzu bahis yapılmasının hukuksal bir karşılığı yokmudur?

6.Tıpkı RP olduğu gibi yalnızca Recep Tayyip Erdoğan tasviye edilip yeni bir oluşuma gidilebilirmi?

 

Peki sorularımı kim cevaplayacak? :)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

MELİH GÖKCEK ELLERİNİ AVUŞTURARAK BEKLİYOR HANI OLURDA AKP KAPATILIR!

 

010420081100231236484_2.jpg

400 bin aileye "seçim yatırımı"

Gökçek ihtiyaç sahiplerine gıda yardımına başladı. İşte kolideki malzemeler...

 

 

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin dar gelirli vatandaşlara yönelik sürdürdüğü gıda yardımı başladı. Sosyal yardımlar kapsamında dar gelirli ve ihtiyaç sahibi 400 bin aileye içinde çeşitli gıda ve temizlik maddeleri bulunan yardım paketleri adreslerinde teslim ediliyor.

 

Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Melih Gökçek yaptığı açıklamada, 400 bin dar gelirli aileye içerisinde çeşitli gıda ve temizlik maddelerinin bulunduğu paketlerin, 1 Nisan tarihinden itibaren dağıtılmaya başlandığını bildirdi. Gökçek, başlattıkları çalışmaların toplumsal barışın sağlanmasında ve yoksulluktan kaynaklanan suçun azalmasında önemli işlevi olduğunu belirterek, "Mağdur durumdaki insanlarımıza zor şartlarda yaşam desteği vermeyi sürdüreceğiz” dedi. Gökçek, mücavir alan sınırları içerisinde yaşayan ve ekonomik sıkıntı çeken Ankaralıların temel ihtiyaçlarını karşılamaya devam edeceklerini kaydetti.

 

-YARDIM KOLİSİNDE NELER VAR-

 

Büyükşehir Belediyesi'nin 25 ayrı ekiple 400 bin aileye dağıtımını gerçekleştireceği yardım kolileri içerisinde bulunan gıda ve temizlik maddeleri şöyle:

 

“Makarna (10 kg), ayçiçek sıvı yağ (5 lt), un (5 kg), arpa şehriye (2 kg), zeytin (2 kg), peynir (2 kg), salça domates (2 kutu), sofralık tuz (1.5 kg), pirinç (5 kg), kuru fasulye (2 kg), bulgur (2 kg), nohut (2 kg), çay (3 kg), şeker (6 kg), el sabunu (750'şer gr), banyo sabunu (1 kg), çamaşır deterjanı (3 kg), bulaşık deterjanı (2 kg), tahin helva (2 kg) ve reçel (4 kg)” ANKA

 

BIRI GELIR BIRI GIDER ,, MERAK ETDIGIM BU ÜLKEDE SOKAKLARDA HEP DILENCILERIMI TOPLARLAR...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Iktidarlar yalnizca kendilerine oy verenler icin iktidar degillerdir,tüm toplum icin iktidardirlar.Bizdeki iktidarlarin yanilgisi veyahutta nasil olsa götürürüm tarzi düsünmeleri sonucu,böyle tatsiz olaylar ortaya cikmaktadir.Bitdeki iktidarlar ya kendilerine oy veren kesimin cikarlarina bir yönetim sergilerler AKP örneginde,(Laiklere ve laiklige karsi bir dayatma,kendinden olmayanlarin görüslerini kaale almamak,bizi halk secti derken secmeyen halk kesimini adam yerine koymamak)oldugu gibi.Yada bizi nasil olsa halk secti bizde istedigimiz gibi yönetiriz demek gibi.Bugüne kadar hep böyle oldu.ve ne kadar ilginctirki kendilerine bu yanlistir dendiginde ise hemen Demokrat kesilir karsi cikanlara kulplar takarlar,halbuki daha dün kendi agizlariyla Demokrasi bizim icin bir aractir hedefe ulasmak icin demislerdir.Adama sormazlarmi herkes ******* sizmisiniz akilki olan diye.Bizi kapatmak isteyenler MILLI IRADEYI hic sayiyorlar,bu ucuz bir siyasettir,önce milli irade toplumun yüzde 46 siu degil yüzdeyüzüdür.ikincisi seni secen irade sana devletin rengini seklini degistirmen icin oy vermemistir.Masenki referandumu cok seviyor ve dogrudan demokrasi diyorsun ki öyledir o zaman Türkyeyi satarkende referanduma gitmen gerekmiyormu,isine geldiginde,neyi referanduma götürürsen evet veya hayir denecegine aklin yatiyorsa onu referanduma götür ama beri taraftan ülkeyi satisa cikar ve beni milli irade secti diyede laf ebeligi yap.

Eger yargi tarafliysa,eger yargi bagimsiz degilse o zaman senin milletvekilligin basbakanligin bile sorgulanmalidir.Kendine gelince yargi bagimsizdir kendine karsi olunca yargi demokrasiye karsidir yok öyle ucuz siyaset.Seni miletvekili yapan yargi simdide suclumusun sucsuzmusun diye inceleyecek ve kararini verecek. sana düsen beklemektir.Duygu sömürüsü yapmak degil.

 

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

1.AKP kapatılma sürecinde muhalif bir parti ile anlaşıp anayasa değişikliği için referanduma giderse davanın seyri değişirmi?

 

Sanmıyorum...

 

2.AKP erken seçimi gündeme taşıyıp farklı bir isimle seçime gidebilirmi?

 

İsimlere gelecek olan ceza yeni partide de etkin olabilir...

 

3.Hazırlanacak olan savunma davayı etkileyebilirmi?

 

Savunulacak bir şeyleri yok ki? Değişmez...

 

4.ABD'nin ve AB'nin tavrı davada etkili olurmu?

 

Umarım olmaz :)

 

5.Cumhurbaşkanın bu davanın içerisinde mevzu bahis yapılmasının hukuksal bir karşılığı yokmudur?

 

Bilmiyorum...

 

6.Tıpkı RP olduğu gibi yalnızca Recep Tayyip Erdoğan tasviye edilip yeni bir oluşuma gidilebilirmi?

 

71 (?) kişinin cezadan kurtulacağını sanmıyorum...

 

Peki sorularımı kim cevaplayacak? :)

 

Daha iyi ve doğru cevapları zaman verecektir :);)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AB ilk dogrudan müdahalesini gerceklestirdi,Ali Babacan'la görüsmesinden sonra AB nin genislemeden sorumlu ismi OLLI REHN *ümit ediyoruz ki,Türk yargisi,Türkiye-AB görüsmelerini dikkate alacak yönde karar verecektir.*Bu resmen bir müdahaledir.Ayni isim AKP ile ilgili olarak Türk yargisina güvenilmedigini söylerken ayni zamanda güvenilmeyen yargidan Ergenekonun pesini birakmamalarini istemektedir.Bu ne perhiz bu ne lahana tursusu diyesi geliyor insanin.Kapatma davasinda yatgi güvenilmekten uzaklasmis Ergenekonda ise güven verici olmus.Insanlar bazen ne kadar komiklesebiliyorlar bu örnekten anlasilmaktadir.Aslinda Olli Rehn'in bu sözlerine Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin gerekli yaniti vermesini beklerdim ama onlar yanit verme yerine bu tarz sözlerden nemalanmaya calismaktadirlar.

 

 

saygilarla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Çok fırtınalı günler var önümüzde bekleyelim bakalım ne olacak...Ki ben hala AKP nin kapatılacağına ihtimal vermiyorum hoş kapatılsa bile ne değişir RP de kapatılmıştı bir zamanlar,yinede aklıma takılan bazı sorularım var...

 

1.AKP kapatılma sürecinde muhalif bir parti ile anlaşıp anayasa değişikliği için referanduma giderse davanın seyri değişirmi?

2.AKP erken seçimi gündeme taşıyıp farklı bir isimle seçime gidebilirmi?

3.Hazırlanacak olan savunma davayı etkileyebilirmi?

4.ABD'nin ve AB'nin tavrı davada etkili olurmu?

5.Cumhurbaşkanın bu davanın içerisinde mevzu bahis yapılmasının hukuksal bir karşılığı yokmudur?

6.Tıpkı RP olduğu gibi yalnızca Recep Tayyip Erdoğan tasviye edilip yeni bir oluşuma gidilebilirmi?

 

Peki sorularımı kim cevaplayacak? :)

 

Tek cevap herşeye yetebilir...Bu refleksif tavır olduğu müddetçe ve Türban konusundaki AKP'nin üniversitelerde serbest bırakma anlayışı değişmedikçe AKP Kapatılır...Büyük ihtimal seçime dahi sokulmaz..

 

1-Davanın seyri değişmez. Ortada bir hukuk veya yasa sorunu yok. Ortada yargı darbesi var. Yani ki, Anayasaya konulan bir hükümle parti kapatmanın 11 üyeyle kararlaştıralacağını belirttiniz ve referanduma gittiniz %80 onay çıktı...Size söylenecek olan şudur: "görülmekte olan bir

 

dava esnasında ve dava hakkında Meclis'te görüşme yapılamayacağı gibi oylamada yapılamaz dolayısıyla bu hüküm anayasaya aykırıdır"

 

2-Bugün ben de bu soruyu düşündüm. Yapılabilir. İyi de olabilir. Yalnız erken seçim diğer seçimden 1 yıl geçmeden yapılamıyordu yanlış hatırlamıyorsam, böyle bir karar alındığında diğer seçimden önce kapatılabilinir. Gitti diyelim. Parti %65 ile iktidara taşınsa dahi, Partiden birçok kişinin siyasi yasaklı olacağı düşünülmelidir. Yani ki, gelecek seçimde büyük ihtimal Tayyip Erdoğan'ı göremeyeceğiz...

 

3-HAYIR...Davadaki iddialar komik olduğu gibi, Cumhurbaşkanına karşı da dava açıldığı dikkate alınırsa, AKP'nin kapatılacağı kesindir. Şu anda bütün mesele kararın gerekçesini yazabilmektir. İkinci mesele de 8-3 mü 7-4 mü olacağıdır.

 

4-Davayı karara bağlayacak kişiler açısından ülkenin siyasi veya ekonomik yönden çökmesi çok da önemli değildir. Atanmışlar Devletin Memuru konumundadırlar ve her şekilde maaşlarını alacaktırlar. Bu yüzden ABD veya AB çok önemli değildir. Burada bir paradoks var...Daha önceki darbeleri yaptıranların içerisinde ABD büyük ölçüde etkindi. Ama bu süreci desteklemiyor. Birşeyler değişmiş olmalı...

 

5-İddianamenin en önemli saçmalığı buydu. Bir kişiyi vatana ihanetten dahi suçlayamayacaksınız* ama onu bu davada yargılayacaksınız. Nasıl olacak...Bizzat Anayasamızda Cumhurbaşkanının ne ile suçlanabileceği yazıyor. Birini öldürse dahi suçlayamayacağınız birini "dandik" bir iddianamede ne ile suçluyorsunuz da siyaset yasağı istiyorsunuz. Laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmak...Bu bir suç değil ama laiklik karşıtı eylem....Her ne ise...

 

6-RP'deki süreç yanlış hatırlanılıyor galiba. RP'deki süreçte parti yerine yenisi kurulmuş, o partinin vekilleri istifa etmişti. Ancak o partinin de siyaset yasağı istenen vekilleri vardı ve ,Şevki Yılmaz hatırlanılsın, onlar yeni partide bulunamadılar. Dolayısıyla sadece Tayyip Erdoğan'ın ayrılması yetmeyecektir. Partinin önde gelen ve türban konusunda açıklama yapan tüm vekillerinin siyaseten yok olması şarttır.

 

 

Ben, kısa kısa cevaplamaya çalıştım. AKP'nin her ahvalde kapatılacağı kesindir. Hatta, anayasa mahkemesine giden türban değişikliği hakkındaki anayasa değişikliğinin iptal edileceği de kesindir...

 

Bundan sonra yapılabilecek tek şey vardır. ANAYASA MAHKEMESİNİN YA YAPISINI DEĞİŞTİRİRSİNİZ YA DA KALDIRIRSINIZ...

 

Zira Anayasa Mahkemesi, anayasadaki birçok hükmü çiğnemiştir.

 

Birkaç örnek:

 

1-Anayasa Mahkemesi kararları gerekçeleri yazılmadan açıklanamaz

2-Yeni bir uygulama yaratacak şekilde karar veremez

3-Kimse, kanunların kendisine vermediği bir yetkiyi kullanamaz. (yürütmeyi durdurma yetkisi)

4-Toplantı yeter sayısıyla ilgili hüküm (184 olması gerekirken 367 hokkabazlığı)

5-Anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından denetleme yetkisini aşarak üniversiteye girişteki düzenlemelerin ancak kanunla yapılacağına dair hükmü esas bakımından incelemeye aldı

6-Cumhurbaşkanının ancak ve ancak vatana ihanetten dolayı yargılanmasını düzenleyen anayasaya karşı bu iddianameyle başka bir eylem merkezli yargılamaya başlayacak...Niye yargılamaya başlayacak diyorum, yasak istenen 71 kişiden de savunma istenecek. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanından da savunma isteyecek...Şu anda bunu kimse dillendirmiyor ama, hangi yetkiyle Cumhurbaşkanından savunma isteyeceksiniz, neyin savunmasını isteyeceksiniz...

 

Şu an tam olarak hatırlamadığım başka birkaç şey daha var...

 

Birileri Anayasa Mahkemesine dur demelidir...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

30 AYLIK AKP İKTIDARI DÖNEMİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN, 60 AK YOLSUZLUK DOSYASI

 

1-İZMİR TCDD LİMAN TAŞIMA İHALESİ

 

TCDD İzmir Liman’ı için, yıllık 70 milyon $’lif yükleme-boşaltma isleri için ihale hazırlığı yapılıyor. Daha sonra ihaleden vazgeçiliyor. İhalesiz olarak 15 yıllığına Reha Denizcilik ve Raden Lojistik isimli 2 şirkete veriliyor. Şirketlerin, 15 yılın sonunda arzu ettikleri takdirde 15 yıl daha ise devam edebileceği sözleşmede yer alıyor. (Toplam 30 yıl süreli) Toplam 2 milyar 100 milyon $’lif is ihalesiz veriliyor. Bu firmalardan biri, sözleşme tarihinden 2 gün önce kuruluyor, diğeri de ayni gün kurulusu gerçekleşiyor. Bu şirketin büyük hisseli ortaklarından biri AKP’nin Bakırköy İlçe Başkanlığı’nı yapmış olan Rahmi Genç. Sözleşme imzalandıktan sonra bu kişi, hisselerini devredip, ayrılıyor. Olayın usulsüzlüğü dile getirilince, TCDD Reha Denizciliğin sözleşmesini iptal ediyor. Bu şirketin Genel Müdürü de, diyor ki; “TCDD’nin aleyhine dava açtık, davayı TCDD kaybederse 225 milyon $ tazminat ödeyecek, haberleri olsun.”SONUÇ: TCDD yapılan islerin usulsüz olmadığını açıklıyor.

 

2-İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ARAÇ SİGORTA İHALESİ

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ağır taşıtlar için, sigorta ihalesi açıyor. Bu ihale, 197 milyar lira ile AKP İstanbul Milletvekili Alaattin Büyükkaya’nin, önceden ortağı olduğu Büyükkaya Sigorta Aracılık A.S’ye veriliyor.SONUÇ: İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ihalenin usule uygun olduğunu açıklıyor.

 

3-TCDD İSTASYON YENİLEME İHALELERİ

 

TCDD’den 10 istasyon yenileme ihalesi AKP Kadın Kolları MKYK Üyesi Emine Alioglu’na veriliyor. Bu AKP’li müteahhit hanim, ayni zamanda yeşil kart sahibi. Önce devletten yeşil kartı alıyor, sonra da 10 İstasyon yenileme ihalesini alıyor.SONUÇ: TCDD ihalelerin usule uygun olduğunu açıkladı.

 

4-GEBZE AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI OLAYI

 

5 trilyonluk bir hadise. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kemal Albayrak dahil, bir çok bürokrat halen yargıda. Kemal Albayrak, AKP Kurucular Kurulu üyesi ve AKP Kırıkkale eski Milletvekili. Türkiye’de, yılda 1,5 milyar $’lif akaryakıt kaçakçılığının olduğu açıklanıyor.SONUÇ: Halen dava yargıda devam ediyor. Olayı ortaya çıkartan Kocaeli Emniyet Müdürü bilahare görev yeri değiştirildi.

 

5-TMSF OTEL İHALESİ

 

TMSF, Ceylan Grubu’ndan, banka borcuna karşılık 52,5 milyon $’a Antalya’daki Deluxe Resort Otel’i alıyor. Devir öncesi otel fiyatı, ekspertif raporunda bu şekilde belirtiliyor. TMSF, ayni oteli bu sefer 25.3 milyon $’a satıyor. Ulu soy Grubu alıyor. 27 milyon $ devlet zarar ediyor.SONUÇ: TMSF, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.

 

6-DERİNCE ARAZİ ALIMI OLAYI

 

Özelleştirme İdaresi, Yarımca Porselen Arazisi’ni, 30.5 milyon $’a bir özel şirkete satıyor. Erdemir, 82 milyon $’a ayni araziyi, bu sefer söz konusu özel şirketten satın alıyor. Devlet, 52 milyon $ kendi arazisinden zarar ediyor. Ve Erdemir yönetimi, 2 yıldır bir liman için arazi aradıklarını ifade ediyor, 20 gün içinde en pahalısını seçiyor.SONUÇ: Erdemir, yapılan işlemin usule uygun olduğunu açıkladı.

 

7-BALIKESİR SEKA KAĞIT FABRİKASI İHALESİ

 

Fabrika, 30 Haziran 2003′te 1.1 milyon $’a Albayraklar A.S’ye satılıyor. Özelleştirme İdaresi, piyasa değerini 51 milyon $ olarak belirliyor. Sonra Selüloz-Iş Sendikası, mahkemeden satışı iptal ettiriyor. Bu arada ihale iptal edildiği için, bu parayı Özelleştirme İdaresi talep ediyor. Şirket bununla ilgili henüz ödemede bulunmuyor. 12.7 trilyonluk bir varlık kaybı tespit ediliyor. ( Yaklaşık 10 milyon $’lif ) Bu rakam stoktaki malların satılmasından ve alacakları tahsil etmesinden kaynaklanıyor. Mahkemenin iptal kararı Nisan 2004′te. Yani 10 ay sonra.SONUÇ: Maliye Bakanı, gerekenin yapılacağını açıkladı.

 

8-HALKBANKASI’NDA 30 MİLYON $’LIK KREDİ ZARARI OLAYI

 

Devlet Bakanı Ali Babacan’a, Net Holding’in 30 Milyon $’lif kredisinin geri alınamayacağı ve hemen müfettiş görevlendirilerek olaya el konulması, aksi takdirde zaman asımına uğratılacağı, TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’nca ve resmi yazılarla uyarıldığı halde, bir işlem yapılmamış ve30 milyon $ gibi bir alacak zaman asımına uğruyor. Benzeri bir iddia ile, 57. Hükümet’in Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve Devlet Bakanı Recep Önal’ın, Yüce Divan’da yargılanmakta oldukları bilinmektedir.SONUÇ: Bakan ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadı. Müfettişle ilgili, görevi ihmalden dava açıldı.

 

9-TEKSTİLDE 1 KATRİLYONLUK HAYALİ İHRACAAT OLAYI

 

2004 yılında, 915.3 trilyonluk Katma Değer Vergisi tahsil edildi. Buna karşılık, 2 katrilyon 83 trilyonluk vergi iadesi yapıldı. Yaklaşık 1 katrilyonluk hayali ihracata yapıldığı iddiası var. Bu konu ile ilgili Maliye Bakanı Unakitan; “Denizli’de 50 milyon $ ihraca ati olan bir firma, inceleme görmüş. 100 bin $’lif Rusya’ya yaptığı ihracaatlarin alicisi bulunamıyor. Yahu Rusya’da kimi buluyorsun ki? Arasan Rusya’da Başbakan’ı bile bulamazsın. Bu adamın adi olmuş hayalici. İnceleme yapılmış. İnceleme elemanı böyle demiş. İnceleme elemanı kim Allah askına? Maliye Bakanı adına inceleme yapıyor. Maliye Bakanı kim? Yahu Bakan benim ya!” diye konuşabilmiştir.SONUÇ: Bu konu ile ilgili bugüne kadar resmi bir soruşturma açılmamıştır.

 

10-MAVİ AKIM DOGALGAZDA EK PROTOKOL OLAYI

 

19 Kasım 2003 tarihinde, Ruslarla ek protokol imzalanıyor. Türkiye, “F1 Formülü” nden vazgeçip, Rusların istediği Fo’i kabul ediyor. Ve 1 Nisan 2005 tarihi itibariyle 8,5 milyar dolar fazladan ödemeye Türkiye razı oluyor. Ana Muhalefet Partisi, konuyla ilgili gensoru verdi. Sayın Başbakan bizzat oylamaya katılıp, gensorunun reddedilmesini sağladı.SONUÇ: Konu ile ilgili yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir. Ayni ve benzeri konudan, geçen dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer’in, formül değişikliği yaptı diye ve sonucunda devleti 257 milyon $ zarara uğratılmasına sebep olduğu iddiasıyla, Yüce Divan’da yargılanmakta olduğu biliniyor.

 

11-281 MILYARLIK “HUZURLU ORTAM BULMA” OLAYI

 

Atilla Basoglu’nun Adana’da şirketi var. Şirketinde Maliye vergi incelemesi başlatıyor. Atilla Basoglu’nun ailesine ait Adana-Yüregir’deki “Yüksel Tekstil” de, vergi kaçırdığı gerekçesiyle, bir süre önce baskın yapılıyor. Ve usulsüzlük dolayısıyla şirkete, 600 milyarlık ceza kesiliyor. Atilla Başoğlu CHP Adana Milletvekili. Bir müddet sonra CHP’den istifa edip, AKP’ ye geçiyor. Ve AKP’ ye geçtiginde ” huzurlu bir ortam buldum” diye bir açıklama yapıyor. AKP Adana Milletvekili Atilla Basoglu’nun aile şirketiyle ilgili 600 milyarlık cezasının, 319 milyara indirildiği ifade ediliyor.SONUÇ: Bu olay kamuoyuna “281 milyarlık huzur ortamı” diye yansıyor.

 

12-İZMİR HALKAPINAR KAPALI SPOR İNŞAATI İHALESİ

 

İzmir’de yapılacak Kapalı Spor inşaatı ihalesi için, ilan verilmemiş. 30 trilyonluk bir is. AKP Çankaya Belediye Başkan Adayı’nın sahibi olduğu şirkete, usulsüz olarak verildiği ileri sürülüyor. Hatta 2004 yılı Yatırım Programı’nda, söz konusu salon için, ödeneğin bulunmadığı da ifade ediliyor.SONUÇ: İhalenin usule uygun yapıldığı açıklandı.

 

13-ULUSAL MARKER TEMİN İHALESİ

 

Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) 2002-2004′te ihale sürecini başlattı. EPDK önce Ekim 2004′te bir yeterlilik ilanına çıktı ve denildi ki; “ben bu ihaleyi 1 Ocak 2005′te bitireceğim ve marker kullanımına başlayacağım”. Bu ilandan sonra, 3 defa yeni teknik ve idari şartlar getirildi. Ve 2 ayda 200 adet detektör temin etme zorunlulugu getirildi. Tek firmaya yönlendirildi. O da “John Hogg” adli İngiliz firması. 100 trilyonluk iş.SONUÇ: İhale bitirildi. Onaylanma safhasında.

 

14-SSK’DA İLAÇ YOLSUZLUĞU OLAYI

 

Roche’un, SSK’ya piyasaya sattiginin 2-3 misli fazla fiyatla ilaç verdigi tespit edildi. Bu konuyla ilgili dava açıldı. Dava sürecinde, SSK’nin 2 üst düzey yöneticisi tutuklandi. 16 sanikli dava, Istanbul 10 Agir ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Savcilik iddianamesinde, SSK’nin nasil batirilmaya çalisildigina yer verildi. Ve Türkiye’nin, ilaç sirketlerine fazladan 6 milyar $ ödedigi ifade edildi.SONUÇ: Yargilama devam ediyor.

 

15-AYCELL-ARIA BİRLEŞMESİ KONUSU

 

İtalya Basbakani Silvio Berlusconi’nin ricasi üzerine, AYCEEL-ARIA birlesmesinden dogan AVEA’nin yaklasik 3 milyar $’lif zarari, Hazine’ye yüklendi. Ileri sürüldügüne göre; ” Başbakan Recep Tayyip Erdogan, Basbakanlik Teftis Kurulu’nun, kamuyu zarara ugratan ve “hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal suçu” isledigini öne sürülen Aycell yöneticilerinin, Savciligin soruşturma istemine onay vermedi. Erdogan eski yöneticilerin uyarilmasina, haksiz edinildigi düsünülen bir paranin tahsiline onay verdi. Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) Aycell’e iliskin 2003 yılı raporuna göre, sirkette Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı ve Danismanlar’a, “ortalama yasal ücret tavanindan” fazla ücret baglandi. Bu konuda YDK’nin istegi ile Hazine’ce yapılan uyarilara ragmen Türk Telekom A.S. ve Aycell yasalara aykiri bu durumu sürdürdü. Bunun üzerine YDK, “ivedi durum raporu” hazirladi. Bu rapor üzerine, Basbakanlik Teftis Kurulu soruşturma başlattı. Hazirlanan raporda, Basbakanlik ve Hazine’nin bagli olduğu Devlet Bakanligi’nin talimati ve mevzuata aykiri olarak, Aycell yönetiminin yüksek serbest ücretlere soruşturma asamasinda da yüzde 15 zam verdigi ve bunu uyguladığı bilgisi yer aldı. Raporda, “Şirket yönetiminde yetkilerine verilen kamu kaynagini sorumlulukla kullanmayan, bu suretle kamu zararina yol açan Aycell Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyeleri’nin durumunun, “hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal” hükümlerine uydugu cihetle haklarinda kamu davasi açilmasi ve gereğinin takdir ve ifasi için raporun Ankara Cumhuriyet Bassavciligi’na gönderilmesi istendi. Ancak, Başbakanlığa sunulan bu onay teklif yazisi, Erdogan tarafindan, “raporun Ankara Cumhuriyet Bassavciligi’na gönderilmesi” sikki hariç, digerleri “uygun” görülerek, onaylandi. Oysa, Devlet eski Bakanı Hüsamettin Özkan’i Yüce Divan’a gönderen olayda da, YDK raporlarina göre, Halkbankasi’ni zarara ugratan bürokratlarla ilgili olarak Teftis Kurulu’nca hazirlanan raporun geregi yapılmamış ve bir buçuk yil Özkan’ın masasında bekletilmişti.”SONUÇ: yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi. Aycell ile Aria kanun çıkartılmak suretiyle birleştirildi.

 

16-İKTİSAT GAYRİ MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI

 

İktisat Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı şirketi, Güneş Turizm Seyahat A.S.’ye18 milyon 250 bin $’a satılıyor. 30 Aralık 2004′te. Para 4 yıl vadeli ödenecek, bir açık arttırma yapılmıyor. Güneş Turizm, “Albayraklar Grubu”nun bünyesinde bir şirket. 31 Aralık 2004′te TMSF bir portföy raporu hazırlıyor, bağımsız denetim kurulu raporu çıkartıyor. İstanbul ve Bodrum’da bina,arazi,otel toplam değeri 38 trilyon.( Resmi rapora göre) 31 Aralık 2004′te kasada 10.9 trilyon nakit var olduğu ifade ediliyor. Bunu 30 Aralık 2004′te satıyor. Toplam 48 trilyonluk şirket, 25 trilyona satılıyor. 23 trilyon zarar edildiği ifade ediliyor.SONUÇ: yapılan işlemin usule uygun olduğu açıklandı.

 

17-AYCELL-SIEMENS ANLAŞMASI OLAYI

 

Siemens’ten alacağı 10 milyon Euro’nun tahsili için harekete geçen Aycell, Bakan Binali Yıldırım’ın engeline takıldı. Aycell, 2001 yılında Siemens ile sözleşme imzaladı. Ancak, Siemens yükümlülüklerini yerine getirmedi. Konuyu araştıran Aycell Komisyonu ve Hukukçular, bu nedenle Siemens’in günlük 96 bin Euro ceza ödemesi gerektiğini belirledi. Miktar artınca, Aycell alacağını tahsil etmek için girişimlere başladı. Bu aşamada devreye Bakan Yıldırım girdi. Aycell Yönetimi, apar topar değiştirildi. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na, Bakan Yıldırım’ın Gemi Sanayi A.S.’de beraber çalıştığı Cahit Paksoy getirildi. Bu sırada Siemens de, milletvekillerine Aycell hattı karşılığında bedava cep telefonu dağıttı. Bunun ardından alacaklar rafa kaldırıldı.SONUÇ: Konu ile ligimi yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.

 

18-BAŞBAKANLIK TADİLATI İLE İLGİLİ KONU

 

Başbakanlık Yeni Bina, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina’da büyük çaplı tadilatlar yaptırıldı. Ana Muhalefet Partisi, 3 Kasım seçimlerinin ardından, 58 ve 59′ncu Hükümetler döneminde, Başbakanlık Yeni Bina, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Merkez Bina’da yapılan bu büyük çaplı tadilatları, TBMM gündemine taşıdı. Ana Muhalefet Partisi, 2003-2004 bütçelerinde bakim-onarım için cüzi ödenekler dışında bu tür bir tadilat için kaynak ayrılmazken, bu is için hangi kalemden ne kadar ödenek kullanıldığı ve ihale açılıp açılmadığı sorularının Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından yanıtlanması için bir soru önergesi verdi. Verilen soru önergesinde, Erdoğan’a su sorular yöneltildi:” -2003-2004 yıllarında yenilenen Başbakanlık Merkez Binası, Başbakanlık Konutu ve Başbakanlık Yeni Binası’nda yapılan tadilat ve yenileme için hangi kalemden, ne kadar ödenek ayrılmıştır?-Bu yenileme ve tadilatlar için ihale açılmış midir? Bu isler hangi yöntemle verilmiştir? Hangi şirket veya şirketler ne kaderlik bedeller söz konusu isi üstlenmişlerdir?-Merkez Bina’nın sil alanı içinde olması sebebiyle yenilenmesi için Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan izin alinmiş midir?-İşlemleri Mücahit Aslan mi yaptı? Önergesinde, bu yenileme ve tadilat işlemlerinin Başbakanlık Danışmanı Mücahit Aslan’ın koordinasyonuyla yapıldığını öne süren Ana Muhalefet Partisi, Erdoğan’a “Mücahit Aslan’la cezaevinde birlikte hapis yattınız ve sonrasında Aslan’ı yanınıza Danışman olarak aldığınız doğru mudur? Doğruysa Aslan’ın cezaevinde yatma sebebi nedir? diye sordu.-Ödemeler örtülü ödenekten mi? Yine önergede, yenileme ve tadilat için müteahhitlere ödemelerin Vakifbank’taki bir hesaptan yapıldığının belirtildiği de ifade edilerek, “Bu hesap hangi hesaptır? Bu islerle ilgili tutarla örtülü ödenekten mi yapılmıştır? “SONUÇ: Bu konuyla ilgili bugüne kadar bir açıklama yapılmadı.

 

19- EMLAK GAYRİ MENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI OLAYI

 

Emlak Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı (GYO) A.S.’nine, 2003-2004 yıllarında gerçekleştirdiği kat karşılığı arsa projelerinde, 1.1 milyar YTL (katrilyon lira) tutarındaki kamusal servetin müteahhit firmalara “örtülü kazanç” seklinde aktarıldığı ileri sürüldü. TOKI’ YE ait Emlak GYO’nun projeleriyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu ile SPK’nin ortak soruşturma yapması istendi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), 2003-2004 yıllarında ihale edilen ve inşaatı devam eden yedi projeyle ilgili özel inceleme raporu hazırladı. Besi İstanbul Atasehir’de, ikisi de İzmir Mavisehir ve İstanbul Yukarı Dudulu Köyü’ndeki projelerde, Emlak GYO’nun arsalarının gerçek değerinin altında gösterildiği, müteahhitler tarafından yüklenilen inşaat maliyetlerinin ise şişirildiği ileri sürüldü.SONUÇ: Konu ile ligimi yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.

 

20-KAYSERİ ELEKTRİK DAĞITIM ŞIRKETİ KATKI PAYI KESİNTİSİ OLAYI

 

Kayseri Elektrik A.S.’de, %10′luk enerji fonu katkı payı kesintisi Enerji Bakanı Hilmi Gülercin oluruyla %1′e indiriliyor. Oysa Bakanlık Teftiş Kurulu’nun bu şirkete açtığı davadan 74 trilyonluk alacağı var. 2002′den beri devam ediyor. Sadece böyle bir şey Bakanlığın aleyhine yıllık 20 trilyonluk bir fondan vazgeçme anlamına geliyor. Söz konusu firmanın daha önce Genel Müdürlüğü’nü yapmış olan ve halen AKP Kayseri Milletvekili olan Taner Yıldız’ın, bu kararda etkisinin olup olmadığı merak ediliyor.SONUÇ: Kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

 

21-BİNGÖL DEPREM KONUTLARI OLAYI

 

Bingöl’de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nca 2016 konut insaf ediliyor. Tanesini 38 milyardan yaptırıyorlar. TOBB de ayni yerde ve ayni projeyle 480 konut yaptırıyor ve ayni konutu 30 milyara mal ediyor. 1 konutta 8 milyar fark ediyor. Toplam TOKI, 12 trilyon fazla ödemede bulunuyor. Başbakan’ın da katıldığı görkemli törenle teslim edilen konutların daha içine girmeden çürüdüğü ileri sürülüyor.SONUÇ: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açıklama yapılmadı.

 

22-TEKEL TOKAT SİGARA FABRİKASI MAKİNA İHALESİ

 

Tekel, 10 Haziran 2004 tarihinde Tokat Sigara Fabrikası’na, sert paket kutulu sigara paketleme makineleri alimi için ihale açıyor. Ve sözleşme şartnamesinde “makinelerin kullanılmamış ve yeni olması koşulu” bulunuyor.13 milyon 840 bin Euro’ya malalan makinelerin bazılarının yeni, bazılarının da kullanılmış olduğu anlaşılıyor. Tekel’e tanesi, 1,7 milyon Euro’ya satılan bu makineler, Beyaz Rusya’ya 570 bin Euro’ya satılmış. Bu fark edilince AKP, Meclis’e Torba Yasası ile bir madde getiriyor. Tekel tarafından ithal edilen kullanılmış makinelerin, satın alınmasına izin verilmesi öngörülüyor. Bu isi örtbas etmek için, Tekel ile ilgili maddenin yürürlük tarihi ihale öncesine çekiliyor. Böylelikle, yaklaşık 24 trilyonluk kullanılmış mal satan İspanyol Firması’ndan alınan makineler, aklanmış hale getirilmek isteniyor.SONUÇ: Tekel’in bu ihalesi, “Tütün,Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK)” ca iptal ediliyor. Tekel Yönetim Kurulu da, makinelerin iade edilmesi kararını alıyor. Ancak, konu ile ilgili tazminatların miktarı ve bunun sorumlularının kimler olduğu konusu, henüz sorusturulmus değil.

 

23-HUMMER CİP’Lİ 9.8 TRİLYONLUK İHALE OLAYI

 

Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in oğlunun düğününe, Milli Eğitim Bakanı’nın esi Şahsenem Çelik’le birlikte, Hammer Cip’le giden Melek İpek’in ortak olduğu şirketin, okullarda dağıtılan bedava kitap kampanyasına katıldığı ve bedava kitap ihalesine katılıp, 9.8 trilyonluk ihale aldığı ifade ediliyor.SONUÇ: Konu ile ilgili yapılan açıklama, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

 

24-ULAŞTIRMA BAKANI’NIN OĞLUNUN GEMİ KİRALAMA OLAYI

 

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın 24 yasındaki oğlu Erkan Yıldırım, ihalesiz olarak Ankara Feribotu’nu alıyor. Santur isimli şirket almış oluyor. Bu feribotun, günlüğü en az 15 bin $’dan kiralanması gerekirken, 9 bin $’a kiralandığı ifade ediliyor. Burada önemli bir konu da, Çeşme- Bindisi arasında Devlet, Samsun Feribotu’nu isletiyor. Madem bu hat is yapıyor da, Devlet 2 feribotu neden isletmiyor? Ankara Feribotu ucuza kiralandığı için, bilet fiyatlarında indirim yapılıyor. Ankara Feribotu, 740 yolcu ile Çeşme’ye gelirken, Samsun Feribotu 400 yolcuda kalıyor.SONUÇ: Konu ile ilgili Ulaştırma Bakanı’nın yaptığı açıklamalar, kamuoyunu tatmin edici olmamıştır.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yahu efendi Türkler, adamlar bunlarla suçlanmıyor...

 

Bir dikkat yahu...

sayin karabekir ben bunlarla suclaniyor demiyorum ki!!!!.. benim istedigim kapandikdan sonra bu partiye uzakdan yakindan baglantili olan herkesin mal varligina el konsun Amac o

 

saygilarimla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tek cevap herşeye yetebilir...Bu refleksif tavır olduğu müddetçe ve Türban konusundaki AKP'nin üniversitelerde serbest bırakma anlayışı değişmedikçe AKP Kapatılır...Büyük ihtimal seçime dahi sokulmaz..

.

.

.

Şu an tam olarak hatırlamadığım başka birkaç şey daha var...

 

Birileri Anayasa Mahkemesine dur demelidir...

sayin karabekir eger bu yazina cevap bekliyorsan cok kisa öz söyliyeyim!!!

 

 

Atatürk'ün sayısız güzel sözlerinden biri de şudur. "Devrim yasaları tüm yasaların üstündedir."

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AKP nin kapatilmasina karsin acilan davaya bir diyecegim yok fakat AKP ile beraberinde MHPyede kapatilma davasi acilmaliydi cunku AKPnin isbirlikcisi yanilmiyorsam MHP idi... yoksa Benmiydim :)

saygilar

 

MHP, AKP nin işbirlikçiliğini yapıyordu. Bir anda desteğini çekti :).

Gerçi iyi ki çekti, hala devam ediyor da olabilirdi. Neden destek vermediğini pek anlayamadım.

Bazan gülmek için mecliste olup bitenleri kaygısızca izlemek yeterli oluyor...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

AK Partiye açılan kapatma davası tamamen Ergenekoncuların tezgahı ve çok genişleyecek Ergenekon soruşturmasını engellemeye dayalı son hamleleri. Şu ortaya çıkan haberlere bakarsanız bunu çok net göreceksiniz :excl:

 

Yenişafak'ın 17 Mart'ta yakaldığı şu detay aslında bu tezgahın nerelere dayandığını gösteriyordu :

 

 

'Davayı açma.. Görürsün gününü' Bunu diyen kim ? İlhan Selçuk ! Hani şu Başsavcı Öz'ün 'elimizde yüzlerce belge var' diyip Ergenekon'un fikri lideri suçlamasında bulunduğu İlhan Selçuk ;

 

Hangi İlhan Selçuk ? Hani şu AK Partiyi gömmek için yapmayacağı gözü dönmüş ihanet olmayan, dinlemeye yakalanan İlhan Seçuk !!!

 

 

O kulisi beraber yaptıkları; uydurma haberlerin küpürlerini veren, daha öncede AK Partiyi kapattırmak için müracatta bulunan, dava açılınca gecikmiş bir dava deyip sevinen çetenin üst düzey yönetici Perinçek neyden tutuklanmıştı ?

 

 

 

Peki bunları yalanlamışlarmıydı ?? HAYIR !!! Ben o gazetenin 1. sayfasını hergün takip ederim. Yalanlamadılar. Yalanmadıkları gibide bakın ne yaptılar ---> -http://www.samanyoluhaber.com/haber-95819.html-

 

Bu ergenekonun üst düzey yöneticisinin partisindeki arşivlerden Yargıtay'a saldırı yapılsa nasıl kolay çıkılacağının krokisi, Büyükanıt'ın gezi güzergahının detaylı planı çıkmıştı. Ve daha çok şey çıkıyordu.

 

Hadi bakalım bu neyle izah edilir !!!

 

 

Verdimi cevap VERMEDİ ! Vermediği gibi bana göre tamamen numaradan hastalandı bu takiyye ustası ! Koç'un Amerikan Hastanesine kaldırıldı. Orda rahat rahat izlerler neler açtıklarını ülkenin başına. Ve şunuda eklemeden demeyeceğim; bir sağlıkçı olarak kalp spazmı geçire birine nasıl zatüre tanısı konuyor şaştım doğrusu. Zatüre akciğerin parankim dokusunun enflamasyonudur.

 

AKP'ye kapatma davası açan Başsavcı TAMAMEN ERGENEKONUN YAPTIĞI OLAYLARIN ORTAYA ÇIKAN PERDE ARKASIYLA İLGİLENMİYOR ! ONLARIDA AKP'NİN DOSYASINA KOYUYOR ! YANİ HASIRALTI EDİLİYOR. YANİ ERGENEKON ANCAK BUNU YAPTIRMIŞTIR. YANİ O İDDİANEMEYİ ERGENEKONCULAR HAZIRLAMIŞLAR !!!

 

 

14as9.jpg

 

Onları telaşa iten ergenekoncuların yediği haltların deşifre olmasıydı. Ergenekon tam bir terör örgütüdür hatta anasıdırda o örgütlerin !

 

 

YANİ ANLAYACAĞINIZ BU ÜLKEDE KANLI KARIŞIKLIKLARIN PERDE ARKASINDA BUNLAR VARDI. YAKAYI ELE VERİNCEDE ACİLEN BİŞEYLER YAPMALARI GEREKİYORDU. ODA SON GÖZÜ DÖNMÜŞLÜKLERİ AKP'Yİ KAPATIRMAKTI. O ÇETENİN İÇİNDE ASKER BÜROKRAT SİYASETÇİ GAZETECİ REKTÖR ÇOK KİŞİ VAR.

 

DİKKATLİ BAKINIZ! NASILDA AK PARTİYİ KAPATTIRMA İDDİANAMESİNİ ONLARIN HAZIRLADIĞINI GÖRÜN ! TAM BİR İLHAN SELÇUK AĞZIYLA HAZIRLANDIĞINI GÖRÜN ! İSLAMİ TERÖR KULLANILABİLİRMİŞ, DEMOKRASİ ARAÇMIŞ AMAÇ ŞERİATMIŞ. AKP TAKİYYE YAPARMIŞ (ASIL ONLAR TAKİYYECİNİN KRALI) NASILDA DEĞERLERİMİZE HINÇ DUYDUKLARINI NEFRETLERİNİ GÖRÜN, YABANCILIKLARINI GÖRÜN. ACELEYLE KALEME ALDIKLARINDAN NASIL SAÇMALADIKLARINI GÖRÜN !!!

 

CUMHURBAŞKANINA YASAK İSTENEMEZKEN YASAK İSTENDİ ! HİÇ BUNU KOSKOCA YARGI MENSUBU BİLMEZ Mİ ? SIRF BU BİLE O İDDİANAMENİN ERGENEKONCULAR TARAFINDAN HAZIRLANDIĞININ KANITIR !!!

 

İşte şimdi ihanet çemberine aldıkları Türk milletine son ihanet darbesini vurmaya kalktılar. Umarım başaramazlar.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.