Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

kontrsağduyu

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    102
  • Katılım

  • Son Ziyaret

kontrsağduyu tarafından postalanan herşey

  1. kontrsağduyu

    AKP'YE KAPATMA DAVASI AÇILDI

    AK Partiye açılan kapatma davası tamamen Ergenekoncuların tezgahı ve çok genişleyecek Ergenekon soruşturmasını engellemeye dayalı son hamleleri. Şu ortaya çıkan haberlere bakarsanız bunu çok net göreceksiniz Yenişafak'ın 17 Mart'ta yakaldığı şu detay aslında bu tezgahın nerelere dayandığını gösteriyordu : 'Davayı açma.. Görürsün gününü' Bunu diyen kim ? İlhan Selçuk ! Hani şu Başsavcı Öz'ün 'elimizde yüzlerce belge var' diyip Ergenekon'un fikri lideri suçlamasında bulunduğu İlhan Selçuk ; Hangi İlhan Selçuk ? Hani şu AK Partiyi gömmek için yapmayacağı gözü dönmüş ihanet olmayan, dinlemeye yakalanan İlhan Seçuk !!! O kulisi beraber yaptıkları; uydurma haberlerin küpürlerini veren, daha öncede AK Partiyi kapattırmak için müracatta bulunan, dava açılınca gecikmiş bir dava deyip sevinen çetenin üst düzey yönetici Perinçek neyden tutuklanmıştı ? Peki bunları yalanlamışlarmıydı ?? HAYIR !!! Ben o gazetenin 1. sayfasını hergün takip ederim. Yalanlamadılar. Yalanmadıkları gibide bakın ne yaptılar ---> -http://www.samanyoluhaber.com/haber-95819.html- Bu ergenekonun üst düzey yöneticisinin partisindeki arşivlerden Yargıtay'a saldırı yapılsa nasıl kolay çıkılacağının krokisi, Büyükanıt'ın gezi güzergahının detaylı planı çıkmıştı. Ve daha çok şey çıkıyordu. Hadi bakalım bu neyle izah edilir !!! Verdimi cevap VERMEDİ ! Vermediği gibi bana göre tamamen numaradan hastalandı bu takiyye ustası ! Koç'un Amerikan Hastanesine kaldırıldı. Orda rahat rahat izlerler neler açtıklarını ülkenin başına. Ve şunuda eklemeden demeyeceğim; bir sağlıkçı olarak kalp spazmı geçire birine nasıl zatüre tanısı konuyor şaştım doğrusu. Zatüre akciğerin parankim dokusunun enflamasyonudur. AKP'ye kapatma davası açan Başsavcı TAMAMEN ERGENEKONUN YAPTIĞI OLAYLARIN ORTAYA ÇIKAN PERDE ARKASIYLA İLGİLENMİYOR ! ONLARIDA AKP'NİN DOSYASINA KOYUYOR ! YANİ HASIRALTI EDİLİYOR. YANİ ERGENEKON ANCAK BUNU YAPTIRMIŞTIR. YANİ O İDDİANEMEYİ ERGENEKONCULAR HAZIRLAMIŞLAR !!! Onları telaşa iten ergenekoncuların yediği haltların deşifre olmasıydı. Ergenekon tam bir terör örgütüdür hatta anasıdırda o örgütlerin ! YANİ ANLAYACAĞINIZ BU ÜLKEDE KANLI KARIŞIKLIKLARIN PERDE ARKASINDA BUNLAR VARDI. YAKAYI ELE VERİNCEDE ACİLEN BİŞEYLER YAPMALARI GEREKİYORDU. ODA SON GÖZÜ DÖNMÜŞLÜKLERİ AKP'Yİ KAPATIRMAKTI. O ÇETENİN İÇİNDE ASKER BÜROKRAT SİYASETÇİ GAZETECİ REKTÖR ÇOK KİŞİ VAR. DİKKATLİ BAKINIZ! NASILDA AK PARTİYİ KAPATTIRMA İDDİANAMESİNİ ONLARIN HAZIRLADIĞINI GÖRÜN ! TAM BİR İLHAN SELÇUK AĞZIYLA HAZIRLANDIĞINI GÖRÜN ! İSLAMİ TERÖR KULLANILABİLİRMİŞ, DEMOKRASİ ARAÇMIŞ AMAÇ ŞERİATMIŞ. AKP TAKİYYE YAPARMIŞ (ASIL ONLAR TAKİYYECİNİN KRALI) NASILDA DEĞERLERİMİZE HINÇ DUYDUKLARINI NEFRETLERİNİ GÖRÜN, YABANCILIKLARINI GÖRÜN. ACELEYLE KALEME ALDIKLARINDAN NASIL SAÇMALADIKLARINI GÖRÜN !!! CUMHURBAŞKANINA YASAK İSTENEMEZKEN YASAK İSTENDİ ! HİÇ BUNU KOSKOCA YARGI MENSUBU BİLMEZ Mİ ? SIRF BU BİLE O İDDİANAMENİN ERGENEKONCULAR TARAFINDAN HAZIRLANDIĞININ KANITIR !!! İşte şimdi ihanet çemberine aldıkları Türk milletine son ihanet darbesini vurmaya kalktılar. Umarım başaramazlar.
  2. Ankaradaki Washington yapılanması olan STATÜKO'nun milletin egemenliğine engel olmak için artı Ergenekon'un bağlantılarının çözülmesine karşı bir hamledir o SKANDAL KAPATMA İDDİANAME. ******
  3. Arkadaşım bakın çok ama çok yanlış kaynaklardan besleniyosunuz !!! Allah aşkına söylermisin Gülen'in hangi kitabını okudun ?? Hangi konuşmasını dinledin ?! F.Gülenin yanında görünmüş adam DOĞRULARI SÖYLEMİYOR ! O bir ******* !!! Yani dışı ile içi tam ters onun ! Bu adamlar Peygamber Efendimizin zamanındada vardı efendimizin yanında..O da peygamberimiizn yanında görünüyordu ama arka planda gerçek müslümanlara çok büyük belalar tezgahlıyordu..Hatta adıda Abdullah bin übey bin selül mü neydi araştır inanmıyorsan !! Hemen her şeye inanmayın..Fethullah Gülen'e kötü bir söz söyleyen köşe işgalcisi pardon yazarı- siysetçiler-süslü dernek isimliler GELSİNLER BABALARININ MEZARININ BU TOPRAKLARDA OLDUĞUNU İSBAT ETSİNLER !!! GELSİNLER TÜRK OLDUKLARINI İSPAT ETSİNLER ! Kim olduklarını söyle onların sana yığayım derin bağlantılarnı ! Hakkında yazılan kitapların alayı deli saçması..Bende aldım onlardan ve az bir akıla sahip olanın düşünmeyle bile o kitapları kaale almaması gerektiğini anladım.... F.Gülen'i tanıyanların sevgisi ONDAKİ SAMİMİYETİN TESCİLİDİR !
  4. El Kaide , basın ve siyonistlerin yapımı sahte dini motifli gruplar islamın ak yüzünü karartmıştır ! Medeniyetler çatışması hazırlamışlardır ! Her müslüman töhmet altında kalmıştır, yurt dışında bir işe girecek olsa mesela kendinin önce terörist olmadığına inandırmak zorunda kalmıştır ! Dinlerarası hoşgörü ve diyalog çalışmaları ile bu ve daha bunlardan 120 kat tahribat planları başlarına geçmiştir ! İslamiyetin gerçek kimliği karartılmamıştır ! STV'de Diyaloğun Meyvesini izleyenlerde görmüştür..Misal ABD de yaşayan insanların islamı , Türkleri nasıl bildiklerini ve gerçeği görünce nasıl hayran kaldıklarını ve bazılarının müslüman olmasını !!! Peygamberimiz Hudeybiyede şartları çok ağır bir anlaşmayı neden imzalamıştır, sonra Fetih Suresi neden inmiştir araştırınız... Misyonerlik yapılıyor diyenler TEK BİR KANIT BİLE GETİREMEDİ - GETİREMEZLERDE !!!
  5. Fâzıl aabime açık mektup Medâr-ı iftihârımız, dünyaca meşhur piyanistimiz Fâzıl Say, "Bizim Türkiye rüyalarımız biraz öldü. Tüm bakan eşleri türban takıyor. İslamcılar zaten kazandı, biz yüzde 30, onlar ise yüzde 70. Başka yere taşınmayı düşünüyorum" diye vermiş-veriştirmiş... Fâzıl aabi, ben seni tanırım ama sen beni tanımazsın; bundan üç-beş sene önce sen, "Âşık Veysel'in köyü Sivrialan'da rahmetlinin mezarı başında piyano çalacağım" diye tutturmuştun da, tee nerelerden yeldire yeldire seni dinlemeye gelen kalabalık arasında ben de vardım. Onun için sana iki çift lâfım var; dinlemeden gidersen küserim, ona göre... Yav sen elbette gidersin gitmesine; dünyanın her yerinde akortlu piyano ve seni dinlemeye hazır sanatsever bir kitle bulursun fakat biz ne oluruz hiç düşündün mü? Onun için Fâzıl aabi, acele karar verme, bir düşün; içinden ona kadar say, yetmiyorsa yere uzan, sâkinleşinceye kadar bekle, öfken yatışsın. Yapma güzel aabim, o ünlü fıkradaki sokak *********** dediği gibi, "Toplum buna henüz hazır değil" bir kere; insan böyle şeyleri alıştıra alıştıra söyler. Aniden gazetede okuyunca bir fenâ oldum, bir fenâ oldum; elim ayağım boşandı. Öylece kalakalmışım! "Biz yüzde 30, onlar yüzde 70" demişsin; canın sıkılmış besbelli. Fâzıl aabi, lütfen böyle şeylere kafanı takma; olaya bir de bizim gözümüzle bak; tamam, kâğıt üstünde % 70 filan görünüyoruz ama inan ki tedavi oluyoruz canım abim benim; biz de hâlimizden memnun değiliz yani. Değil 70, % 100 olsak, şu sizin % 30'un forsunu, havasını, edâsını, kültürünü yakalayamıyoruz. Hiç değilse bunu bil ve müsterih ol. Demin "tedavi oluyoruz" demiştim ama sen belki dalga geçtiğimi zannetmişsindir: Fâzıl aabi biz, inan ki sizin gibi olmak için deli gibi didiniyoruz; senin gittiğin ülkelere gitmek, takıldığın restoranlara takılmak, giyindiğin mağazalardan giyinip şık görünmek, kaliteli yaşamak, şu dâr-ı dünyâda varlık sahibi olmak istiyoruz. Vallahi ve billahi. Senin dünyadan haberin yok Fâzıl aabi; bizim hanımlar, evet, başını örtüyor, bu hususta titizler ama içlerinden bir teki bile kara çarşafa girmek istemez; şimdi biraz umur gördüler ya, biz erkeklere "siz neredeyseniz biz de orada olacağız" diye kafa tutuyorlar; çalışıp iş-güç sahibi olmak, -hatta inanmayacaksın bak yeminle söylüyorum- okumak bile istiyorlar. "Biz mütedeyyin insanlarız, özel otomobil bize yakışmaz; adam gibi tedavi olmak, tatil yapmak, ev-bark sahibi olmak, hele köşklerde oturmak bize iki numara fazla gelir" diyenimizi hiç duydun mu Fâzıl aabi? Çağdaşlıksa çağdaşlık kardeşim; demokratlıksa demokratlık, hürriyetse hürriyet; sen neyi istiyorsan, % 70 de onu istiyor; bundan emin ol ve şu "çekip gitme" kararını aceleye getirme. Şöyle çok değil, iki kuşak daha geçsin, kimin daha modernist, kimin daha bu dünyacı olduğunu daha iyi göreceksin; kafayı piyanoya taktığın için bazı şeyleri görmüyorsun; öyleyse bu kardeşinin sözüne kulak ver, dinle ve inan. Diyorsun ki, "Biz artık azınlıkta kaldık, dışlanıyoruz. Çankaya'daki davete bile beni çağırmadılar..." İyi de, güzel Fâzıl aabim benim, Çankaya'daki davete sen davet edilmedin de, biz % 70 olaraktan kırmızı mumlu davetiyle ile çağrılmış değiliz ki; her camiânın kendine göre bir "creme de la creme" tabakası var! Anlayacağın biz de çağrılmadık ama bu kadar eften-püften şeyleri mesele yapıp "bırakın, gideceğimm" diye huysuzlanmadık. Zaten senin gibi horozlansak da gidecek bir yerimiz yok bizim: Orta Asya çok uzak, İran-Suudi Arabistan ayağımızı sıkar; Avrupa'yı dersen bastırmıyorlar bile. Ee?.. Şimdi "siz kiiim, ben kim; benim çağrılmam gerekirdi" diyeceksin; orada da sen haklısın Fâzıl aabi; biz % 70 olaraktan alayımız bir araya gelsek bir piyanoyu senin gibi güzel çalamayız, bu doğru işte... ... Lütfen bi daha düşün Fâzıl aabi; hadi bize acımıyorsun, bari % 30'a acı! AHMET TURN ALKAN - ZAMAN
  6. Gene yapmışsınız CeHaP lığınızı.. Erdoğanın şehitlerimize yavrumuz demesi, bir damla şehit kanını 540 milletvekiline değişmeyiz demesi , cenazelerinde göz yaşı dökmesi ve bu üstteki icraatlar onun kalbini derdini samimiyetini KALPLERİ MÜHÜRLENMEMİŞLERE gösteriyor ! Gerçi bu üstteki görüşleri kaale alıpta cevap yazmak bile abes ama bu seferlikte yazayım dedim.. Şehitlerede şehit yakınlarınada en büyük saygısızlığı kendilerini milliyetçi-cumhuriyei zanneden muhalefet yapmıştır ! Şimdi saymaya başlasam ohoooo, zaten bilen biliyor.Şehit cenazelerinde ne diye bağırdıklarını.. Muhalefetin özelliklede CHP nin derdi şehitlerin yakınlarının acıları değil, onların derdi AKP yi yok etmektir ! Türkiyeyi içine kapatmak, gayrmi milli gizli iktidarı tekrar kurmaktır ! Onların misyonu budur ! Seçim öncesi 'İşte Tayyipin karnesi son altı ayda 71 şehit' ilanları verdiler.Artık hiçbir hizmetleri yokya TERÖRDEN NEMALANMAYA KALKTILAR..Demekki şehit sayısı 100 olsaydı daha çok sevineceklermiş..1995 te Baykal başbakan yardımcısıyken gidin öğrenin bakalım şehit sayısı kaçmış , 1000 dende fazla 'AKP-PKK omuz omuza, israil sizinle gurur duyuyor' diye bağıran ****** aslında kaale almaya değmez..Zira eski bakanlarıda söyledi 5 MHP li milletvekilini açığa alıpta diğer partilerin çoığunluğunu sağladı Bahçeli - AB 10-14 yıl zaman sunuyordu kriterleri tamamlayalım diye ASIPTA İDAM EDEBİLİRLERDİ AMA GÖRDÜNÜZ TERÖRİSTBAŞINI İDAMDAN KURTULMASINA KİMLERİN İMZA ATTIĞINI ! Bence onlar şehit yakını değiller, Cemiyyatı Sırrıyenin desteklediği Halkın Partisinin son hamlesini izliyoruz..
  7. Ülkesini satacak insanlar hiç bunları yapar mı ! ********* Asıl satılmış birileri varsa oda Amerikan neo-conlara bağlı GAYRİ MİLLİ GİZLİ İKTİDARIN adamı 'cumhuriyetçi milliyetçi işçici' sözü verilmiş ÇAKILI ÇİVİLERİ OLMAYANLARI bu millet biliyor ! İyi biliyoruz kimlerin bizden olmadığını...********
  8. Gülen yaşar, onlar unutulur... Fethullah Gülen: dine, millete, devlete, vatana hizmet eden her mümtaz insanın başına gelenleri yaşıyor. Onlarla aynı kaderi paylaşıyor. Sadece şu son 17 yılda yaptıklarına bakılsa, aleyhinde olunmayacak tek kişi Gülen'dir. Ancak peşin hükümlü olanlar, milletimizin ihyasını, kendi öz değerlerini muhafaza ederek modernleşmesini çekemeyenler Gülen ismini bir türlü hazmedemiyor. 17 yıl önce, Sovyetler dağıldığında cami kürsülerindeki vaazları dâhil hemen her fırsatta Sayın Gülen, tarih sahnesine yeni çıkan Türk cumhuriyetlerinde okullar açılmasını tavsiye etti. "Anadolu'nun Orta Asya'ya bir vefa borcu var" dedi. "Bugün gidin, acele edin, gecikirseniz başkaları gider, kardeş gibi değil el gibi karşılanırsınız" diye adeta inledi. Onu sevenler, tavsiyelerini yerine getirmek için gözünün içine bakanlar bir an tereddüt etmediler. Aradan 17 yıl geçti. Bakınız bir tavsiye, bir işaret ile bugün gelinen nokta nedir? Geçen yıl İstanbul'da yapılan Türkçe Olimpiyatı'na burada isimlerini teker teker sayamayacağım 100 ülkeden öğrenciler geldi. Bu öğrenciler Türk Okulları'nda okuyorlar. Türkiye'yi seviyorlar. Bayrağımızı, Atatürk'ü biliyorlar. Öğretmenleri sayesinde sevginin ötesinde milletimize hayranlık duyuyorlar. Çekirdekten Türk dostu olarak yetişiyorlar. Yarın ülkelerinde gerçek birer Türk lobisinin kurulması için gönüllü çalışacaklar. Bir vefa borcunu ödemek için atılan adımlar, meyveleri alınınca bir insanlık projesine dönmüş, dünyanın bütün kıtalarına yayılmış. Dini, ırkı, dili farklı çocuklar, gençler bizim değerlerimizi temsil eden öğretmenlerin manyetik sevgi alanında kaliteli eğitimin cazibesiyle bu okullara koşar olmuş. 100 kişilik kontenjanlara 5 bin kişi başvurmaya başlamış. Türkiye'nin küresel ölçekte başka hangi alanda böyle bir cazibesi, başarısı var? Sadece yurtdışında mı? İşte Güneydoğu meselesi... En önemli gündem maddesi olarak önümüzde. Dağa çıkışı önleyelim, kardeş olalım diye feryat ediyoruz. Kim koşmuş Doğu'ya, Güneydoğu'ya bu manada? Dağa çıkışın önünü kesmek için kim Van'a, Diyarbakır'a, Hakkâri'ye, Batman'a okullarla, dershanelerle, okuma salonlarıyla eğitim gönüllüleri olarak yangına köpük sıkar gibi, kim koşmuş? Kim Kurban Bayramı'nın ilk günü, anasının babasının elini öpmeden, yavrularıyla bayramlaşmadan Güneydoğu'nun köylerine varasıya kadar kapı kapı et dağıtmaya, onların ikram ettiği şekeri almaya koşarak gitmiş? Şimdi kalkmış CHP milletvekili Nur Serter, Gülen düşmanlığı yapıyor. "Işık evleri, gizli bir örgüt olarak faaliyet gösteriyor. Fethullah Gülen'i öve öve bitiremeyen bir bakanın önlem almasını beklemiyoruz." diyor. Demek türban tartışmasına provokasyonlarla takviye için yine birileri düğmeye basıyor. Eğer üniversite öğrencilerinin kaldığı bu evler, öğrenci yurtları birer tehlike ise devletin güvenlik güçleri, adliyesi yok mu? Diyelim AK Parti iktidarı kurumların elini kolunu bağlıyor. 28 Şubat sürecinde niye bu "gizli örgüt"ün üzerine gidilmedi? Söyleyeyim mi? Çok gidildi. Ankara'da bir kolej 6 ayda tam 80 defa müfettiş baskınına uğradı. Öğrencinin psikolojisi bozuldu. İdareciler dayanamadı o günün Başbakanı Ecevit'e çıktılar. Rahmetli inanamadı. "Çocuklarla, eğitimle böyle oynanır mı?" dedi. O baskınların, yıldırmaların hiçbirinden örgüt falan çıkmadı. Çıkamazdı da. Benim üzüldüğüm tek bir nokta var. Gülen'in tavsiye ettiği okulları gezen gören, bunları öven, faydalı olduklarına inanan CHP milletvekilleri de var, MHP milletvekilleri de. Kalkıp Meclis'te niye konuşmuyorlar? Doğrunun, hayrın, milli menfaatlerin yanında olmak o kadar zor mu? Vefa, sadece İstanbul'da bir semtin adı mı? 13.12.2007 - Hüseyin Gülerce ZAMAN ------------------------------------------------------------------------- Bu daha saydıkları daha buz dağının görünen sivri ucu ! Siz daha ne zamana kadar her iftiraya inanacaksınız ! Bunları hiç CİA yapar mı ! Bunları bu milleti ve dünyanın kurtuluşunu dert edinenler yapar ancak ! O milliyetçi laikçi olduğunu iddia edenler HANİ VARMI BİR DİKİLİ AĞACINIZ ÇAKILI ÇİVİNİZ ?? Hakk dostlarına demediğinizi bırakmadınız kendinizle kaç defa çeliştiniz.. **********
  9. Ekonomik ve sosyal paket Doğu'da yaraları sarıyor Güneydoğu'da son dönemde büyük değişim yaşanıyor. Hükümet ve Silahlı Kuvvetler, bir yandan teröristle mücadele ederken, diğer yandan halkın gönlünü kazanacak adımlar atıyor. Söz konusu politika, Doğu ve Güneydoğu'da meyvelerini vermeye başladı. Devlet-millet kaynaşması adına büyük mesafeler alınırken, terör ve destekçileri kan kaybetti. Bu olumlu tablonun temelleri 2 yıl önce devlet projesiyle atıldı. Terörle Mücadele Eylem Planı, 29 Aralık 2005'te MGK'ya getirildi. Terör tehdidinin ortadan kaldırılması amacıyla 'topyekûn mücadele' kararı alınırken, 'bölgeler arası gelişmişlik farkının giderilmesi' benimsendi. Bu çerçevede 61 maddelik önlem paketi kabul edildi. Teröre karşı silahlı mücadelenin yanı sıra uzun vadeye yayılmış 'silahsız önlemleri' kapsayan Eylem Planı'nda eğitim, sağlık, spor, istihdam, göç ve dinî alanda yürütülecek faaliyetler tek tek tespit edildi. İki yıllık uygulamanın ardından Başbakanlık, icraatları rapor haline getirdi. Güvenlik İşleri Genel Müdürlüğü'nce kaleme alınan rapor, geçtiğimiz hafta Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nda masaya yatırıldı. Zaman'ın ulaştığı raporda, bölgedeki vatandaşın kazanılmasına yönelik adımların netice verdiğine dikkat çekiliyor. Doğu'daki 23 ili kapsayan eylem planında öngörülen maddelerin hangilerinin hayata geçirildiği sıralanıyor. Yapılan yatırımlardan altyapı çalışmasına, gönderilen öğretmenden doktoruna her türlü veri kayıt altına alınıyor. Özellikle terör örgütünün halk üzerindeki propagandasını kıracak adımlar atıldığı; tüm alanlarla ilgili bölgeye 'pozitif bir ayrımcılık' yapıldığı dikkatlerden kaçmıyor. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in başkanlığında yapılan TMYK toplantılarında plana ne ölçüde riayet edildiği sürekli değerlendiriliyor. Alınan pozitif neticeler üzerine önümüzdeki dönemde faaliyetlerin daha da hızlanacağı belirtiliyor. Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in son bir aydır GAP illerine yaptığı gezi de bu kapsamda değerlendiriliyor. Ekren'in yaptığı çalışmaların ana amacı 'bölgeye yatırım seferberliği'nin altyapısını oluşturmak. Terörle Mücadele Eylem Planı'nda PKK'ya karşı silahlı mücadelenin yanı sıra uzun vadeye yayılmış 'silahsız önlemler' öngörülüyor. Ekonomik ve sosyal içerikli tedbirlerin ağırlığı oluşturduğu planda eğitim, sağlık, spor, göç, istihdam ve dinî konularda yürütülecek faaliyetler anlatılıyor. 59. hükümet döneminde hazırlanan ilk eylem planı 29 Aralık 2005'teki MGK toplantısında ele alınmıştı. Toplantıda terör tehdidinin ortadan kaldırılması için gereken önlemler kapsamlı olarak değerlendirilmiş ve 'topyekûn mücadele' için eylem planı hazırlanması kararlaştırılmıştı. Belirlenen 61 maddelik paket daha sonra TMYK toplantısına da getirildi. Daha sonraki toplantılarda pakete bir madde daha ilave edildi. Her MGK ve TMYK toplantısında eylem planı masaya yatırılarak gelinen nokta değerlendirildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TMYK başkanı olduğu dönemde eylem planına büyük önem veriyordu. Gül cumhurbaşkanı olduktan sonra da ilk gezisini Van, Hakkari, Siirt, Şırnak ve Diyarbakır'a yaptı. Başbakan Tayyip Erdoğan da bölge illerini sık sık ziyaret etti. İktidarın yanı sıra askerler de proje kapsamında önemli adımlar attı. Bölgede görev yapan askerî yetkililerin kimi zaman halkın etkinliklerine katılarak birlikte halay çektikleri basına yansıdı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ da yaptığı açıklamalarda, dağa çıkışı önleyemediklerini dile getirirken, sivil halkı kazanacak açılımlara ihtiyaç olduğundan söz etmişti. Sadece bu yıl 17 bin öğretmen atandı - Köylere yol ve içme suyu kazandırma projesi olarak adlandırılan Köy-Des projesi çerçevesinde bölge illerine 1 milyar 450 milyon YTL gönderildi. - 13 bin 500 kilometre köy yolu asfaltlandı. - 8 bin 500 kilometre stabilize yol yapıldı. - Bu bölge kapsamına giren toplam 8 bin köy, mezra veya yerleşim birimine içme suyu şebekesi götürüldü. - Bölgeye sadece 2007'de 17 bin 500 öğretmen atandı. Aralık ayında yapılacak 7 bin atama ile bu yıl toplam 24 bin 500 yeni öğretmen bölgede iş başı yapmış olacak. - 2007'de 292 yeni eğitim kurumu açıldı. - Milli bilincin artırılması için Çanakkale, Bilecik gibi illere yapılan okul gezilerinde binlerce öğrenci gönderildi. - Sağlık alanındaki ihtiyacı gidermek için 2007'de 9 bin 300 sağlık personeli gönderildi. Bu personelin 1.200'den fazlasını doktorlar oluşturuyor. - Bölge illerine ataması yapılan her bir kamu görevlisi görev yerine gitmeden önce "Çevreye Uyum Semineri" adı altında kapsamlı bir eğitimden geçirildi. - 2007'de bölgeye 256 teşvik belgesi verildi. Bu kapsamda bölgede 3 milyar 27 milyon 105 bin 696 YTL sabit yatırım ve 11 bin 103 kişiye istihdam öngörüldü. 2006'da 330 adet teşvik belgesi düzenlendi. 1 milyar 879 milyon 69 bin 865 YTL sabit yatırım ve 10 bin 812 kişinin iş sahibi yapılması hedeflendi. - Bölgedeki özel dershanelerde başarılı öğrencilerin ücretsiz okutulması kontenjanı yüzde 2'den yüzde 3'e çıkartılarak 5 bin 500 başarılı öğrencinin dershanelerden ücretsiz yararlanması imkanı sağlandı. - 2007'de 3 bin Diyanet görevlisi bölgeye atandı. - Terörden mağdur olanların zararlarının karşılanması çerçevesinde 390 milyon YTL ödeme yapıldı; 374 milyon YTL'lik daha ödeme yapılması için karar alındı. - Terör örgütünün finansmanını kesmeye yönelik olarak yapılan kaçak akaryakıtla mücadele çerçevesinde 1 Ocak-30 Eylül 2007 arasında 15 milyon metreküp akaryakıta ulusal marker katıldı. - Son dört ayda ihtiyacı olan vatandaşlara 2 bin 600 küçükbaş, 950 adet büyükbaş hayvan dağıtıldı. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 'Rakamlar doğruysa AK Parti'ye oy veririm' diyen DTP'li vekil iddiayı kaybetti DTP'li Hasip Kaplan, yaptığı araştırmada Şırnak'la ilgili sağlık verilerinin doğru olduğunu görünce Bakan Akdağ'a teşekkür mektubu yazdı. 2008 bütçesinin görüşmelerinin sürdüğü Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu, ilginç bir iddialaşmaya sahne oldu. Sağlık bütçesinin ele alındığı oturumda söz alan Bakan Recep Akdağ, Şırnak'ta Kasım 2002'de 21 olan uzman hekim sayısının 2007'de 76'ya, pratisyen hekim sayısının da 54'ten 125'e çıkarıldığını söyledi. Bakanın verdiği bu rakamlara DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'dan itiraz geldi. Kaplan, "Bu rakamlar doğruysa AKP'ye oy vereceğim." dedi. DTP'li vekil, daha sonra yaptığı araştırmada Akdağ'ın verdiği rakamların doğru olduğunu gördü. Hasip Kaplan, AK Parti'ye oy verme sözünden cayarken, Bakan Akdağ'a teşekkür mektubu yazdı. DTP'li Hasip Kaplan, Bütçe Komisyonu'nun hafta içindeki toplantısında hükümetin seçim bölgesine çok yetersiz sağlık hizmetleri sunduğunu ileri sürdü. Kaplan, "İçimiz cız ediyor. Şırnak, isyanlarda olan bir il." sitemini dile getirdi. Kaplan'ın suçlamalarına cevap veren Bakan Akdağ, Şırnak'ta son 5 yılda hekim sayısının yaklaşık 3,5 kat arttığını kaydetti. Bunun üzerine Kaplan, "Eğer o rakamlar doğruysa, ben de oyumu AKP'ye vereceğim." sözleriyle karşı çıktı. Bakan Akdağ da, "Şimdi bu sözleriniz kayıtlara geçti." diyerek onayladı. İddianın ardından Hasip Kaplan, Şırnak Sağlık İl Müdürlüğü'nü aradı ve Akdağ'ın açıkladığı rakamları sordu. Kaplan, rakamların doğrulanması üzerine Şırnak'a pozitif ayrımcılık yapıldığını kabul etti. Ardından tartışmayı yeni bir boyuta taşıdı: "Rakamlar doğru; ancak yeni hastanelerden dolayı Şırnak'a 54 hekim ve 58 pratisyen hekime daha ihtiyacımız var. Yani benim de komisyonda söylediklerim doğru. Bu nedenle iddiayı kaybetmiş sayılmam." DTP'li Kaplan, Sağlık Bakanı Akdağ'a yazdığı teşekkür mektubunda ise, "İlimizde pozitif sağlık hizmetlerinde olumlu katkılarınızı sevinerek müşahede etmiş bulunuyorum. Eksik uzman hekim ve pratisyen tayinlerinin de zamanında yapılacağına inanıyorum. İlgilerinizden dolayı teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum." ifadelerine yer verdi. Bu arada, Şırnak Sağlık İl Müdürü Sedat Kaya, ilde 79 uzman hekim bulunduğunu, bunların 76'sının aktif olarak çalıştığını kaydetti. 135 pratisyen hekimden 131'inin işbaşında olduğunu vurgulayan Kaya, personel açıkları bulunmadığını belirtti. Kaya, şu bilgileri verdi: "Nüfusa oranla Şırnak'taki hekim sayısı İstanbul'dakinden fazla. 2002'den sonra sağlıkta yapılan devrimler ilimize de yansıdı. Her branşta 2 ya da 3 hekimimiz var. Yapılan çalışmalarla ilde aşılama oranı yüzde 40'lardan yüzde 90'ların üzerine çıktı." 1.Haber 13.12.2007 ZAMAN - 2.Haber 2.12.2007 ZAMAN
  10. Bir çarpıtma hikayesi Fethullah Gülen'i ziyaret eden ünlü jinekolog Alp Nuhoğlu, Gülen düşmanlığını meslek haline getirmiş bazı çevrelerin hışmına uğradı. Ziyarette yaşananlara ilişkin haber yapanların işin doğrusunu öğrenme zahmetine bile katlanmadıklarını anlatan Nuhoğlu "bana yapılanlardan çok Sayın Gülen hakkında çıkartılan asılsız söylentilere üzüldüm" dedi. Terör gibi, açlık gibi, eğitimsizlik gibi Türkiye'nin en temel problemlerini bir kenara bırakan medya, bugünlerde farklı bir konuya kilitlenmiş durumda. Türkiye'nin en fazla sattığı söylenen kimi gazeteleri samimiyetle edilen bir duayı bakın nasıl maniple etti. Çarpıtılmış haber vermeyi gazetecilik sayan çevreler ünlü jinekolog Alp Nuhoğlu'nun İhsan Kalkavan ile ABD'de bulunan Fethullah Gülen'i ziyaretine ilişkin yazılıp, çizilenler ders niteliğinde bir yalan haber dosyası haline geldi. Yaşananlardan en fazla rahatsız olan kişilerin başında ise olayın birinci dereceden muhatabı Alp Nuhoğlu geliyordu. Nuhoğlu içini, gerçekleri çarpıtmadan izleyicisiyle paylaştığını bildiği, Samanyolu Haber'e döktü. Doktor Nuhoğlu yeni doğan bebeğinin rahatsızlığının Gülen'le yedikleri yemek esnasında gündeme geldiğini ve kendisinden dua istediğini anlattı. Bu Allah'ın varlığına inanan her insanın sergileyebileceği normal bir davranıştı. Ama nedense kimi çevreleri çok ama çok rahatsız etti. Nuhoğlu, samimiyetle edilen bir duanın medyada bu denli çarpıtılarak yer almasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Nuhoğlu, Fethullah Gülen Hocaefendi'nin yaşananlardan belki de haberi bile olmadığını hatırlattı. Ayrıca kendisinin Allah'a inandığını, duanın gücünün de farkında olduğunu söyledi ve "insan dua eder" dedi. Ünlü jinekolog belki de hayatının bu dönemine kadar medyanın Gülen hakkındaki tavrını tam olarak anlayamamıştı. Fakat bizzat kendisinin yaşadığı bu olay bugüne dek Fethullah Gülen aleyhinde yapılan haberlerin nasıl hazırlandığı konusunda, kendisine bir fikir verdi. Olayı günler boyunca sayfalarına ve köşelerine taşıyanların hiçbirisinin yaşananları gerçek şekliyle öğrenme ihtiyacı hissetmemesi ünlü hekimde ciddi bir hayal kırıklığı meydana getirmişti. Nuhoğlu'nun çarpıtma girişimine şahit olduğu tek gazeteci Mehmet Yakup Yılmaz değildi. Haber çarpıtanlar kervanında meşhur bir isim daha vardı. O da Hürriyet gazetesinin tanınmış yazarı Fatih Çekirge'ydi. Ünlü jinekolog, kendisi yüzünden hiç hak etmediği suçlamaların hedefi olan Fethullah Gülen'den Samanyolu Haber aracılığıyla özür diledi. İşte videodan da izleyebilirsiniz..Hala utanma duyunuz kaldıysa utanabilirsiniz.... http://www.samanyoluhaber.com/haber-82381.html
  11. Atatürk'e vefa zamanı ! Küllerinin bile temizlenmesi plananlanan bir milletin bağımsızlığını kazanmasında başı çekmiştir ! Keşke milletimiz, o tüm değerlerini yine silip atmaya kalkanların - 20. yüzyıldaki devletleri ele geçirmedeki metodlarında hangi maskeyi taktığını anlayabilse..neyse yakındır..
  12. 1990'larda HADEP'le işbirliği yapıp terör örgütünün lider kadrosunu meclise getiren kimler ve hangi partiydi arkadaşlar bilen var mı ??
  13. sevgili rua biz o adamın geçmişte hangi oluşumlarda bulunduğunu ve nasıl beraat ettiğine, kökenine, hem bu millete hemde tüm insanlığı kurtaracak yüzünü gülderecek tertemiz insanlara önderlere nasıl SAYISIZ İFTİRA ATIP TAZMİNAT ÖDEDİĞİNE, mason yazarlar bulundurmalarına, gizli iktidar olan mutlu azınlığın cemiyetinin son planlarını uygulamasına vs vs bakarak konuşuyoruz..Biliyoruz bunları, anlamak çok mu zor veya imkansızmı geliyor size...Yada düşünme anlama kabiletiniz ********...Bak bağıra bağıra haykırıyoruz..Açıklayan açıklasın haydi..Kaçmasınlar.. İlhan Selçukun Stalini övdüğünü, Uğur Mumcunun hazırladığı derin devlet denen sızmış kökü dışarıyla amerikayla irtibatlı azınlıkları deşifre edecek kürt dosyasını yok etmesini, onun ölümünü bile dindar insanlara yıkmaya çalıştığını gördük..Hatta bu yazısınıda gördük..Bakın İlhan Selçuk'a göre asıl Türkler kimlermiş..Buda onun yazısından alıntı ----> “Bugün Türkiye’de Çerkesler, Lazlar, Kürtler, Araplar, Rumlar, Yahudiler, Ermeniler, Süryaniler vb. yaşıyorlar… ….. Bizim için en değerli Türkler onlardır… Hele Yahudiler.. Rumlar.. Ermeniler.. Sayıları gün geçtikçe azalıyor.. Onlara gözümüz gibi bakmalıyız.. El üstünde tutmalıyız.. Üstlerine titremeliyiz..“ Artı bu adamınmı din düşmanlığı yaptığı yok..Ya kardeşim biz okuyoruz onlarıda haberimiz var çoğu şeyden ********************* ..Ne ******** yalanları ZAMAN gazetesi deşifre ediyor..Araştırıyor..Yazık her şeyi yiyorsunuz sizde..HEPSİNİ BİRLEŞTİRİN BU ADAMIN YAPTIKLARININ NERDE BULUNDUĞUNUN BAKIN ORATAYA NE ÇIKIYOR İŞTE -------------------------------------------------------------------- CYRANO, ***********************...F.Gülen yüksek kalp ve şeker hastası..70 yaşında..Tedavi olmak için gitti AMerikaya akrabasının evine..İSTEDİĞİ ZAMANDA DÖNER..O adamın bir suçunu bulup ispat edemezsiniz..Anca sabetaycıların uydruduklarına inanırsınız..Sorsak Gülenin hiç bir kitabını okudunuz mu, sohbetlerimnde neler diyor bilmezsiniz Kimse sığınmadı bir yere bir gram olsun bilip bilmeden atıp tutmayın...Onların keşke ne kadar büyük fedakarlıklar yaptıklarını bilseniz ama ne gezeeerr..SİZİN GERÇEKLERLE DEĞİL, YALANLAR ÜZERİNE BİNA ETMİŞ BİR *****************.F.Gülenin samimiyeti, başarısı , fikirleri üzerine o konferanslar yapılıyor ! Sizin ilhan abinizdede takiyye iftira atma yerine güzel özellikleri olsaydı onun hakkındada düzenlerlerdi ------------------------------------------------- mistral nerde mahkeme mahkeme dolaşmışlar ??? Evet bazı cumhuriyetçi süsü verilmiş millet düşmanları gerçekleri değiştirerek kirli kampanyalar yürüyor..Yargıdaki diğer azınlıklarla kendi iktidarlarını sağlama almak için her türlü ama her türlü düşmanlığı yapıyorlar Ama ne oluyor sonuçta ? Yargı suç bulamıyor !!! İlhan abin nasıl beraat etmiş o darbeci cuntadan sen onu de bi hele..Bak yukarda bağıra bağıra söylüyoruz..Açıklayabilenniz varsa açıklasın haydi yoksa ********* !!! Takiyye ustası abinizin biraz geçmişini gösterelim size..Biraz gerçekleri görün http://tr.fgulen.com/content/view/7733/11/ http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do...073656CC3A7756B http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do...073656CC3A7756B http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do...073656CC3A7756B http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do...073656CC3A7756B http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do...D68757269796574 http://arsiv.zaman.com.tr/2002/07/02/haberler/h10.htm http://arsiv.zaman.com.tr/2002/03/12/haberler/h14.htm http://arsiv.zaman.com.tr/2001/03/29/haber...berlerdevam.htm Şunuda ekleyelim Turhan Selçuk'un karikatürüne dikkatli bakın ! Bunu bu milletten olan birisi asla çizmez !!! Birde şu resmine bakın..***********************
  14. Yine Tamer Korkmaz'ın ağustos ayında yazdığı bir yazı...İnşaallah zahmet edipte okur bazıları belki gözleri açılır..İşte Korkmaz'dan şamar gibi bir yazı..Bana birisi bunları dese hakkından gelirdim mahkemeye verirdim onu kesin ama İlhan abiniz görmezden geliyor bunları, artık nedense.. -------------------------------------------------------------- Gizli Amerikan Tüfeği! Cumhuriyet'in patronu İlhan Selçuk, Abdullah Gül'ün adını "ABD'ullah" diye yazıyor... "Tesettürün Çankaya'ya tırmanması kadın erkek eşitliğine aykırıdır" diyor! Eski tüfek cuntacıya göre "Çankaya'ya çıkacak olan tesettür 'Ilımlı İslam Devleti' olma yolunda adım atılması anlamına geliyor" Başka? "-ABD'nin BOP'u Türkiye'de tıkır tıkır işliyor. İktidardan sonra devlet de Amerikan desteği ve tasarımıyla pek demokratik biçimde dincilerin eline geçiyor!" *** İlhan Selçuk'un karnı ağrıyor: Sahi, neden acaba? Bugüne kadar başörtüsüne, türbanlı kadınlara, dindarlara etmediği ağır hakaret kalmayan; "İslam'la sorunu olan" bir simadan bahsediyoruz... ******* "Eşini tesettüre mahkum eden Abdullah Gül şaibeli ve zanlıdır" diye yazabilen bu Eski Tüfek zamanında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yıkmayı amaç edinmiş bir cuntanın önde gelen isimlerindendi. Neyin zanlısı olduğunu en iyi kendisi biliyor! 12 Mart sonrasında Selçuk ve cuntacı arkadaşlarını "askeri mahkemede" beraat ettirenler, onları "sol cunta" adı altında piyon olarak kullanmış olan "Gizli İktidar" mensuplarıydı. O "Gizli İktidar" -yıllar yılı topraklarımızda darbeleri, muhtıraları, kanlı eylemleri, provokasyonları pişiren ABD'ye göbekten bağlıydı İlhan Selçuk ters köşe stratejisi uyguluyor: Her defasında ABD karşıtı cümleler kurmakla, Türkiye'de son dönemde yaşananları ABD'nin eliyle yapılmış gibi göstermekle hiç kimseyi kandıramaz... Türkiye'nin "büyük sırrı" örtbas edilemeyecek/ dönüşü olmayan bir noktada:İlhan Selçuk ve gazetesinin "Gizli Amerikancı" misyonu da bu sırrın bir parçasıdır... Selçuk'un asıl derdi, açık söylüyorum -Ankara'nın Mayıs 2006'da Washington'ın yörüngesinden çıkmasıdır: İlhan Bey'in "Laiklik elden gidiyor" yollu feveranları paravandır; Cumhuriyet'in patronunu çıldırtan Ankara'nın artık "milli ve yerli eller"de olmasıdır! (Abdullah Gül cumhurbaşkanı olmuştu o tarihlerde) Bu gerçeği, güncel bir örnek üzerinden test edelim... İlhan Selçuk'un yazarı Hikmet Çetinkaya geçenlerde canla başla Ergün Poyraz'ı savunuyordu. "Musa'nın Gülü"/"Musa'nın Çocukları" vesaire gibi kamuoyunu yanıltmaya yönelik, iftira dolu kitapları yazan Poyraz'dan söz ediyoruz... Hatırlayınız, Ergün Poyraz, Ümraniye'deki gecekonduda ele geçen cephanelik olayıyla ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınmış; daha sonra da "terör örgütü üyesi olmak, devletin güvenliğine ilişkin gizli bilgileri ele geçirmek" suçlamasıyla tutuklanmıştı! Çetinkaya, "Poyraz'ın başına gelenleri yazdığı kitaplarla bağlantılı göstermek gibi" bir gözbağcılığa imza atarak "Medya bu olayın üzerine neden gitmiyor?" diye soruyordu... Keşke Cumhuriyet'in de içinde bulunduğu Laikçi Medya bu olayın ve bilumum çete hadisesinin üzerine gidebilse! Çetinkaya'ya/Cumhuriyet'e asıl ben soruyorum: Mesela neden kendi gazetenize atılan bomba eyleminin üzerine gitmekten ısrarla kaçıyorsunuz? Yoksa bir sıkıntınız mı var? Cumhuriyet'e atılan bombalarla Ümraniye'de ele geçen bombalar aynı çıktı mı? Çıktı! Ümraniye cephaneliğinin ardındaki kişinin izini sürerek Danıştay saldırısına ulaşıldı mı? Ulaşıldı! Bu "gayrı nizami harp" resmi, bizi malum çetelerin istihdam edildiği bütün provokatif eylemlere götürdü mü? Götürdü! Söz konusu kabus filminde şu veya bu şekilde rol verilenlerin tamamı Ulusalcı: Ulusalcılar "Türkiye'de rejim elden gidiyor!" adlı bozuk plağı kimlerle birlikte çalıyor? El Cevap: Neo-Con'larla! (Neo-Con'lar Amerika'daki hakim azınlıklar) Final: Türbanlı kadını insan yerine koymayan İlhan Selçuk "Türbanın Köşk'e tırmanmasıyla birlikte Ilımlı İslam egemen oluyor" kampanası çaldırıyor ve "ABD'ullah Gül" diye yazarak son derece kirli bir propaganda yürütüyor. Tehlikede olan "laik cumhuriyet" değildir. Ya? Selçuk, bu topraklarda "Amerikancı Gizli İktidar" egemenliğini yitirdiği için bunalıma girmiş durumdadır! 24 Ağustos 2007 Tamer Korkmaz ZAMAN
  15. Eğer yalansa Tamer Korkmaz'ın yazdıkları neden yalan demiyor İlhan abiniz ??? Neden mahkemeye vermiyor Korkmaz'ı ??? Neden kaçıyor bunlardan ? neden kaçıyor Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların arka planından neden yüzleşmiyor onlarla he ?? Hani hedef cumhuriyetti ?? Yoksa ucu dönüp dolaşıp o işbirlikçisi olduğu azınlıklara toslayacak diye mi ! Bu ülkede hakkında yalan atılan mahkemeye başvurur ! Mahkemede gerçekten birisine iftira edilmişse o iftirayı atanı tazminata mahkum eder ! *********************** http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do...16E6DC4B1796F72 http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do...4617A6D696E6174 ZAMAN Gazetesinin tirajı Cumhuriyet gazetesi gibi 70 binlerde değil 550 binlerde ! Bu kadar kişide gördü..Haydi hodri meydan ************* !!! Ve şunlarıda açıklar !!! - Darbeler bir ülkedeki ipleri ele almak için dünyaya hükmedenlerce planlanır desteklenir ve uygulanır ! İlhan abinizin 9 Mart cuntasında ne işi vardı ? O cunta sol bir darbeyle cumhuriyet rejimini eski rusya rejimine çevirmek için veya darbe şartlarını olgunlaştırmak için vardı..Bu 1 -Sonra nasıl olduda bu suçu işledikten sonra beraat etti ! Yukarda Tamer Korkmaz da diyor..Nasıl oluyorda o mahkemede beraat ediyor ! -Atatürk masonlar için yahudi ***** tabrini kullanıyor..İlhan Selçukun neden mason yazarları var ? (Örnek Hikmet çetinkaya ve övdüğü Nadir Nadi) -TC kimlik numaralarından nüfus kütüklerine bakıldığında İlhan Selçuk ailesinin yahudi asıllı olduğu ve şu isimler çıkıyor --> Ertel, Köymen, Kiper, Oskay, Uzel, Yenersü -İlhan Selçuk neden hiçbir suçu olmayan yüzbinlerce insanın dünya ve ahiretini aydınlatan onları vatanına hizmetkar ettiren sayısız hizmetleri olan F.Gülene ısrarla iftira atıyor !!! ve daha yazmakla bitmez..Bu kadar din düşmanlığı vs ancak derin vede pis bağlantıları olmasıyla açıklanabilir ! Haydi Hodri meydan eğer temizse mahkemeye gider ------------------------ gelincik bize o dediklerinin ZAMAN gazetesinde yazdığını ispatla ! Öyle şu zaman böyle yazıyordu falan demekle olmaz..O zmaan herkes uydursun..
  16. ZAMAN Gazetesinin cesur kalemi Tamer Korkmaz köşesinde milletimizin başını yakmaya çalışan bazı şüphelilerin seçilmiş gizli Amerikancı olduğunu, Amerikanın hakim azınalıklarının işbirlikçisi olduğunu çok sağlam delillere dayandırarak açık açık söylüyor..Çok ciddi iddiaları var..AMA KALKIPTA HİÇ TEKZİP YEMİYOR VE MAHKEMEYEDE VERİLMİYOR İşte o yazılarından son bugün yazdığı..Ben ona inanıyorum dediklerine şüphem yok zatende belli..Bu ülkede hangi değerin rengin altına gireceklerini çok iyi biliyor yeni dünya düzencilerinin hizmetkarları asıl işbirlikçiler !!! ------------------------------------------------------------ "Satılmış!" huriyet gazetesi"Küresel Tuzak: Ilımlı İslam" başlıklı yazı dizisi doludizgin sürüyor. Serinin Tunus'u anlatan bölümü özellikle ilgimi çekti. Cumhuriyet, Tunus'u "Kuzey Afrika'da laikliğin kalesi" olarak sunarken -diktatörlüğü süresince vatandaşlarına kan kusturmuş olan- Habib Burgiba'yı da yere göğe sığdıramıyor... Dizideki üst başlıkta şöyle deniyor: "Fas'ta başlayan İslamlaştırma tehdidine karşı Tunus'un efsanevi lideri Burgiba, Atatürk'ün devrimlerini örnek alarak mücadele etti..." "İslamlaştırma tehdidi?" Cumhuriyet "İslam'la sorunu" olan bir gazete: Bu yolda Tunus'u bile geride bırakmış durumda! Nasıl mı? Bakınız, Tunus'ta geçen hafta ilginç bir gelişme oldu ve ülkedeki bir mahkeme kadınların kamuya ait işyerlerinde başörtüsü takmasının yasaklanmasını yasal bulmadı! İdari mahkemenin aldığı kararın emsal niteliği taşıdığı vurgulanıyor. Kararın hemen ardından Tunus lideri Bin Ali'nin başörtülü kadınları ödüllendirmesi ülkede "Başörtüsü yasağı kaldırılıyor" şeklinde yorumlandı... Vah ki vah, laikliğin Kuzey Afrika'daki kalesi Tunus elden gidiyor, desenize! Ey Tunus halkı, İlhan Ağabeyiniz size de sesleniyor: "Tehlikenin farkında mısınız?" *** "Gizli Amerikan Tüfeği" İlhan Selçuk'un karın ağrısı şiddetlenmişe benziyor: "Tehlikenin farkına varmamak için ya kör, ya ***** ya da satılmış olmak gerek..." İlhan Bey, sık sık "ABD'nin BOP planı Türkiye'de tıkır tıkır işliyor, Ilımlı İslam modeli ülkemize cuk diye oturuyor" diye yazarak "büyük yalanlarla" kamuoyunu zehirlemeye bayılıyor. Onun asıl karın ağrısı, ABD'nin Türkiye'yi kaybetmiş olması; BOP'un çökmesidir! "Bush'un Türkiye siyaseti değişmeli: Bush Ortadoğu'da yeni bir istikrar arayışına yönelmek zorundaysa bu işe Türkiye'den başlaması aklın yoludur" diye yazan (16 Kasım'06) kendisiydi: "Bush Amcası"na "Bizi AKP'den kurtar" davetiyesi gönderiyordu! Sadece iki gün önce ise "AKP'nin son seçimde yüzde 47 oy alması ABD'nin Türkiye'deki projesini güçlendirdi" diye yazdı, İlhan Selçuk! Gerçeği ters yüz ediyor, çünkü "ters köşe stratejisi" uyguluyor, İlhan Bey... Ele avuca sığmaz Amerikan karşıtı gibi görünmesine sakın ola aldanmayın: En büyük sırrı nedir biliyor musunuz, İlhan Selçuk'un? "Gizli Amerikancılık" onun tarihî misyonudur! Hasan Cemal, İlhan Ağabeyi'nin ve önde gelen diğer cuntacıların "12 Mart sonrasında askerî mahkemede beraat ettirilmiş olmasından" kuşkulanmamış olamaz! Ya Cumhuriyet'e geçen yılın Mayıs ayında atılan bombalar? Bu konu, Cumhuriyet'in yumuşak karnıdır. İlhan Selçuk gazetesinin bombalanması olayının üzerine gitmekten neden ısrarla-köşe bucak kaçıyor, acaba? Selçuk diyor ki: "İslamcılık-dincilik afyonuyla ketenpereye getirilmek istenen Türkler uyanmaya başladılar. ABD'nin BOP'una karşı Türkler sonunda gözlerini açtı. Aziz Nesin'in öngörüsüne göre Türkler'in yarısı ********. Ne demek bu? 'Türklerin yarısı ***** değil' demektir..." Aziz Nesin, ha? Nesin'le ilgili büyük tarihi gerçek geçen Ağustos'ta ortaya çıkmıştı. "Asırlık istihbaratçı" Neşet Güriş, Nesin'le ilgili şok sırrı açıklamıştı: "Komünist olarak biliniyordu. Ama bilinmeyen tarafı MİT'e çalışıyordu. Maaşını götürüp elden takdim ediyordum. Bir şeyler yaptı ki, teşkilat ona her ay maaş veriyordu!" Görüyorsunuz, filmin sonunda hiçbir şey gizli kalmıyor! 17.10.2007 Tamer Korkmaz ZAMAN ----------------------------------------- **** Daha neler var neler ne hizmetleri yahudi hakimiyetine dayalı masonik bir dünya kurmaya çalışanlara...Bu ülkeye aşık bu milletin içinden çıkmış faydası olacak önderleri ne karalar yalanlat iftiralar çaldı hayatı boyunca sayısızdır ! (Örnek Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen) En temiz insanları en çok hizmet getirmiş insanları karaladı..ÇOK ******* İNANDI HALA İNANIYOR BUNLARA !!!
  17. Tartışmalı kararlarıyla sıkça gündeme gelen yargı, yine ilginç bir karar verdi. Ankara 12. İdare Mahkemesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin sokak ve caddelere verdiği tarihî isimleri iptal etti Milli şair Mehmet Âkif'in adını taşıyan cadde 'Kediseven'; şehitlerle anılan 'Şehitler Caddesi', 'Buluşmalar' adını aldı. Belediye meclisi karara uyarak tarihî mekan ve şahıs isimlerinin yerine bazı vatandaşların korsan olarak koyduğu isimlere dönmek zorunda kaldı. Şair Fuzuli Caddesi Eğlenceli, Yahya Kemal Caddesi Gezginler, Kanuni Caddesi Suzidilara, Dede Efendi Caddesi Yağmur adını aldı. Sokak isimlerinde de aynı tablo ortaya çıktı. Mevlana Sokak Masular, Zemzem Sokak Sakız, Fatih Caddesi Taşplak, Özal Caddesi Ateştutan, Tuna Sokak Sakin, Varna Sokak Farklı, Niğbolu Sokak Akşam Simidi, Kerkük Sokak Çıpıtpıtı oldu. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 2 Ekim'de bildirdiği cadde ve sokak isimlerindeki değişiklikler, görenleri şaşkına çevirecek nitelikte. Büyükşehir yetkililerinin verdiği bilgiye göre; Çankaya Belediyesi sınırları içerisindeki Mutlu Mahallesi Angora Evleri bölgesinde ilk sokak isimleri, korsan olarak kooperatif inşaatı devam ederken bölge sakinlerince verildi. Ancak Büyükşehir, cadde ve sokaklara isim verme yetkisinin kendisinde olduğunu belirterek bu isimleri daha anlamlılarıyla değiştirdi. Yaklaşık iki yıl belediyenin koyduğu isimler kullanıldı. Vatandaşlar mahkemeye başvurarak eski isimlere dönülmesini istedi. Ankara 12. İdare Mahkemesi, belediyenin yaptığı değişikliği iptal etti. Büyükşehir Belediye Meclisi de mahkeme kararına uyarak 73 cadde ve sokağın tarihî isimlerini değiştirip ilk isimlerini koydu. Mahkeme kararında gerekçe olarak 'uzun süredir kullanılan isimlerin değiştirilmesine gerek olmadığı' ifadelerine yer verildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Seyfi Saltoğlu, "Davayı kaybedince karara uymak zorunda kaldık." diyor. Belediyenin Çankaya'daki Abdullah Cevdet Sokağı'nın ismini Yusuf Halaçoğlu olarak değiştirmek istemesi büyük gürültü koparmıştı. Eski isimler - Yeni isimler Şehitler Caddesi - Buluşmalar Caddesi Mehmet Âkif Caddesi - Kediseven Caddesi Fatih Caddesi - Taşplak Caddesi İnönü Caddesi - Besteci Caddesi Mevlana Sokak - Masular Sokak Kerkük Sokak - Çıpıtpıtı Sokak Hilal Sokak - Danseden Sokak Buhara Sokak - Bemol Sokak Selanik Sokak - Doludizgin Sokak Ergenekon Sokak - Tornistan Sokak Malazgirt Sokak - Gelgit Sokak 15 Ekim 2007, Pazartesi ZAMAN ---------------------------------------------------------- Evet yüzyıldan fazla zamandır uğraştıkları şeyin son şekli arkadaşlar...Bunda ne var demeyin neye uğraştıklarını iyi görün...367'yide çıkarırlar, Şemdinlinin arka tarafınıda açığa çıkmaz halede getirirler , başörtüsünüde yasaklar vs vs vs uzayıp gider...Yargıda MİT gibi basın gibi , CHP gibi öncelikli bu ülkede kontröl altına alınacak yerlerden biridir..Anlayana..
  18. *******1 milyon tane kişimi çalışıyormuş o sektörde..*******..Alkolün vurmadığı değer yok !!! Sağlıktan evlerdeki mahellelerdeki huzura, tarfikten gençleri canavar hayvan hale getirmeye kadar...Artı ebedi ahiret hayatını berbat etmeye lanetlerle yaşamaya kadar !!! Sırf bu kadar yazmak bile yeter ******* !!! Onlar anlayacaktır daha yazmaya lüzum yoktur... Gerisi bazılarının mazeret kılıflarından ibaret...Kendi kendilerini kandırıp batırıyorlar... Hükümet eğer gerçekten öldürmek istiyorsa şarapçılık sektörünü çok iyi yapıyor..Devam etsin...Zam yapılacak ondan daha beter kötü bir şey daha yoktur !!!
  19. Amerikadaki azınlık çizgisi olan Neo-Con ların Türkiyedeki bir kolu (YANİ CUMHURİYET GAZETESİ) yine mevcut seçilmiş azınlıkların bürokrasideki siyasetteki ordudaki üniversitelerdeki iktidarlarının ve kontrölllerinden çıkmaması için yine bir ülke için en faydalı olacak sistemi (yani demokrasi ve özgürlükçü cumhuriyetçiliği) neye bürüyerek korkutmaya çalışıyorlar, İrana şeriat demokrasi ve özgürlük vaadiyle gelmişmiş..Yanına birde sivil anayasa vaadiyle gelmiştiride eklemeyi unutmuşlar heralde.....Zaten çıkardıkları haberler fabrikasyon bunların...Çok fazla sırıtıyor böyle haberlerle neyi planladıkları...Bu ülkenin asıl sahiplerini devleten uzak tutmak, stotükonun iktidarını muhafaza etmek, Türkiyeye faydası olacak iyi yetişmiş insanların önünü kesmek için demek son olarak bunları yayınlıyorlar... Takiyye ustası ilhan abi artık emekli olsunda genç cemiyetçilerin önünü açsın biraz...ÇÜNKÜ YUTTURAMIYOR ARTIK !!! Türkiye İran olacak diye değil, Türkiye Amerikanın yörüngesinden ve sebataycıların kontrölünden çıkacak diye bu haberler.
  20. ahh ah inşaallah asparagas haber değildir.. Keşke topu ************ o sektörün hem eşlerimiz , hem yolda arabasıyla gidenler , savunmasızlar , gece barlarda içip içip tonlarca günaha girenler kurtulsalar rahat nefes alsalar...[/b]
  21. Sapmış bir babanın doğru bir şeyi oğlunu yönlendirmesi ve AİHM nin doğru dürüst bir karar vermesinide beklemek abesle iştigaldir ! En azından hakikatle buluşurdu din dersi sayesindede belki kendi vatanına ve kendine büyük zarar vermekten - öbür dünyadada korkunç azap çekmekten kurtulurdu belki...Zarara rızasıyla girene merhamet edilmez !!!
  22. "PKK silahlarının üzerinde U.S.A. yazıyor" Gabar'da devriye gezen komando timimiz pusuya düşürüldü ve 13 askerimiz şehit oldu: Acımız çok büyük... Teröristler geçen hafta da Şırnak'ın Beşağaç köyü yakınında 12 sivili katletmişlerdi... Peş peşe gelen bu hain saldırılarla Güneydoğu'da teröre yeniden ivme kazandırılmak isteniyor... Hatırlayınız, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci devam ederken PKK terörü birdenbire tırmandırılmıştı: Hemen her gün hepimizi can evinden vuran haberlerle sarsılmış; iki ay içinde 100'e yakın şehit vermiştik... Türkiye'ye kurulan bu tuzak, PKK terörünü kullanan "NATO Kalıntıları"nın eseriydi... ! ! ! Gabar'daki son saldırıyı da bu bağlamda düşünmek gerekir: Ankara'nın "Yeni Gidişatı"na karşı/bu gidişatın Türkiye'ye kazandırmak istediklerine karşı bir operasyondur, bu terörist saldırılar... Son PKK eylemleri; "Sivil Anayasa" yolundaki çok önemli adımlara, devletle milletin kucaklaşmasına karşı sıkılan kurşunlardır !!! Bakınız -Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları üç gün önce eşleriyle birlikte şehit aileleri ve Güneydoğu gazilerinin yakınlarıyla birlikte iftar yaptılar... O iftarda askerle millet gözyaşları içinde kucaklaştı... Devletle milletin barışması yolunda çok kıymetli yeni bir buluşmaydı; "4. Kolordu Komutanlığı Eşref Akıncı Kışlası"ndaki bu iftar yemeği... İşte son terörist saldırıyla bir anlamda bu kucaklaşmaya da ateş etmiş oldular... *** Yaşadığımız bütün büyük acılara rağmen şu temel hususu asla unutmamamız gerekir: Türkiye'yi gittiği hayati yoldan döndürmek kesinlikle mümkün değil... 23 yıllık PKK terörünün arkasındaki devasa yapılanmayı devreden çıkarmış bir Ankara var, artık: Dolayısıyla "NATO Kalıntıları"nın kurduğu bu hain tuzakların da sonu yakın! Her PKK saldırısında hemen "sınır ötesi harekât" tan söz ediliyor. Sonuncusunda da benzer manşetler atıldı: "Sınır aşılır bu hesap sorulur" diye... Ne var ki, "topyekun sınır ötesi harekât" sorunu çözmez. Asıl bela, asıl "üretim" içeride! O sistematik cerahat temizlenmedikçe sınır ötesi operasyonlarla "kurgusal terörü" ortadan kaldırmayı başaramayız... ABD subaylarının askerî helikopterlerle düzenli olarak Kandil Dağı'na gidip teröristlerle toplantılar yaptığı yaklaşık bir ay önce İngiliz Daily Telegraph gazetesinde deşifre edilmişti... Temmuzun ortasında Abdullah Gül henüz Dışişleri Bakanı iken "PKK'ya giden Amerikan silahlarıyla ilgili olarak Pentagon'un soruşturma başlatmak zorunda kaldığından" söz etmişti... Ardından da eklemişti: "ABD, PKK'ya silah vermişse ilişkilerimiz darmadağın olur. Türkiye'nin dostluğu kıymetlidir; ama düşmanlığı da çok tehlikelidir!" Ağustos sonunda, Pentagon ABD silahlarının PKK'ya gittiğini itiraf etmişti. Temmuz başında ise PKK'nın Irak'taki kampından kaçarak Şırnak'ta teslim olan dört terörist ABD'nin Kandil'de PKK'ya silah verdiğini açıklamışlardı... Bütün bu saydıklarımız PKK terörünün arkasında konulan malum sistematik desteğin kırıntı denilebilecek seviyedeki yansımaları... Kuzey Irak'taki ABD-PKK ilişkisinin izi sürüldüğünde asıl kumpasın topraklarımızın içinde icra edildiği ortaya çıkıyor! "Ankara'yı Kaybedenler"in Kalıntıları, PKK'yı kullanarak imza attıkları kanlı eylemlerle Türkiye'nin hazırlığını yaptığı yeni büyük adımları çelmelemeye çalışıyorlar... Ama, başaramayacaklar! 09.10.2007 Tamer KORKMAZ - ZAMAN -------------------------------------------------------- Sivil anayasayla birlikte devletin en hayati ve önemli makamlarına artık bu ülkenin asıl sahipleri gelecek ! Yani Türk adı taşıyan işbbirlikçi azınlıkların egemenliği ellerinden gidecek !!! Bunu baltalamak için , bu milletin yüzü gülmesin diye işbirliği halinde oldukları ABD ile terörü tırmandırıyorlar Bu son çırpınışları onların !
  23. Şu resimdeki balonun içine konuyu açan arkadaşın söylediklerinide koyun..Böyle eksik kalıyor çünkü ;
  24. Son 3 asırdır düşmanlık ve tehlikenin dışardan değil dışla irtibatlı içerdeki ***********************..Onlar anladılar kale içerden fethedilebilir..2. Abdulhamitten şu zamana kadarda başardılar ne yazikki..Bunlar elbette gizli servis partisi , bilem ne locası derneği , azınlıkları devletin her kademesine yerleştirme darbe ve hortum partisi , anarşi ve iç çatışma çıkarma kurulu vs diye isimlerle çıkmayacaklardı ! O ülkenin evvela değerlerinin altına girecek , hem o değerleri bitirecek yada o değerlere insnaları düşman edecek karışıklık ve malzeme çıkaracaklardı..Bu ülkede ne diyecekleride herkesin malumu ; Atatürk Cuhuriyet Laiklik Asker Eşitlik Özgürlük İşçiler ezilenler vs vs TÜRKSOLU isimli gazetenin manşetlerine ,sitesine artı bunların hakkında çıkan diğer haberlere baktım ve parçalanmış resimlerin biraraya getirilmesinin gerektiğini anladım..Aslında fazla söze gerek yok , şu fotoğrafa Allah için bakın ve iyi görün 27 Mayısın nasılda tekrar tezgahlandığının bir parçsını iyi görün ! Türkiye ne zaman kendi ayaklarının üstünde durmaya başlasa , kanatlansa , düzlüğe çıkacak olsa bu ülkeyi çok faydası olmuş ve olacak kişiler yönetime gelse hep başına gaileler açılır ve al aşağı edilmeye yıpratılmaya çalışılır ! Bunda milletimizi düşman olarak gören bazı azınlıkları yerleştirdikleri önemli makamlarını muhafaza etirmek için sahneye yeni piyonlar sürerler..Atatürkçü Düşünce Derneği , Yeniden Kuvayı Milliye gibi çatıların neye uğraştıkları gün yüzüne zaten çıktı..Amaç darbe..Darbe neden yapılır ? Hiçbir gizligüçlerin planın çıkmayan bir darbe varmıdır ? Darbe bir ülkeyi en az 10 yıl geriye götürmenin , o ülkedeki ipleri ele almanın (misal 12eylül darbesiyle eğitim Türk Milletinin elinden çıkmıştır YÖK adı altındaki azınlıkara verilmiştir) , o ülkeyi güçlendirecek kişileri katletmenin , ekonomiyi batırmanın ve hortumlamanın , anayasayı değiştirerek daha halkı ezici hale gtiremenin masum canlara kıymanın TAKİYYESİDİR ARKADAŞLAR !!! iş size kollarının halis örnekleri :Türksolu ADD CHP Yeniden Kuvayı Milliye İşçi Partisi ! ************************************************* http://www.turksolu.org/33/ http://www.turksolu.org/40/index.htm http://www.turksolu.org/131/index.htm http://www.turksolu.org/136/index.htm http://www.turksolu.org/61/index.htm evet emin ellere DARBECİ ERUYGURUN ELİNE http://www.turksolu.org/41/index.htm deli saçması değil açıkça yıkıcılık ya bunlara ancak ****** inanır -------------------------------------------------------------- Perinçek'in sağ kolu: İşçi Partisi içinde hâlâ *** yanlısı bir yapı var '"Doğu Perinçek'in Kızılelma'yı tercih etmesinin temel sebebi MHP'nin tabanına oynamaktı. Bunu deşifre eden kendine yakın bir personelini görevden uzaklaştırdı.Atatürkçü Düşünce Derneği aracılığıyla askerleri etkilemeye çalıştı. Üniversitelere konferans düzenletir, askerleri çağırır ve gider yanlarına otururdu. Bunların hepsi gündemde kalmak, halkın gözünde farklı bir imaj oluşturmak içindi." Bu ifadeler, yakın zamana kadar İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek'in yakın kadrosunda yer alan ve danışmanlığını yapan emekli Yüzbaşı Zekeriya Öztürk'e ait. "Hatta içlerinde hâlâ *** yanlısı bir yapı var." Perinçek'in Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) aracılığıyla askerleri etkilemeye çalıştığına dikkat çeken emekli Yüzbaşı, "Dernekteki subay ve astsubay kazanılabilir bir potansiyeldi. Orada onun yanına yaklaşıp etkileyebilirsiniz, ağzından laf alabilirsiniz. Tabii bu zeminden Doğu Perinçek de faydalanmak istedi. Yine üniversite rektörlerine konferans-panel düzenlettirir, general davet ettirirdi. Sonra onların yanına geçip poz vererek 'asker yanımda' imajı verdi. Şimdi de aynı şeyleri yapıyor. Bunların hepsi gündemde kalmak, halkın gözünde farklı bir imaj oluşturmak için." Öztürk, Kuvayı Milliye söylemlerinin de amacından saptırıldığı görüşünü savunuyor: "Gerçek Kuvayı Milliye bu ülkenin içinde bulunduğu koşullar gereği kendiliğinden ortaya çıkmıştı. Bugün onlarcası meydanlarda boy gösteriyor." Emekli Yüzbaşı, buradaki amacın Kuvayı Milliye'yi oluşturan değerlerin paramparça edilmesi olduğu görüşünde: "Birileri onu raftan indirip paramparça yapmak istiyor. Bunun arkasında ABD, İngiltere, İsrail, Almanya var. Bence bu bir yabancı oyunu." Çarpıcı haberin tamammı ; http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/haber.do?haberno=319469 İşte herşey ortada !!! Saygılar..
  25. Dinimizi tanımadan etmeden veya kalbi mühürlenmişçesine ondan rahatsızlık duyanlar, lafa gelince uygar ülkeleri katanlar bakın bakalım misal Danimarkada inanç nasıl yaşanıyormuş: Danimarka'da okulda ibadet serbest Türkiye Bağcılar Lisesi'ndeki öğrencilerin bodrum katında namaz kılmasını gizli kamera ile tespit ederken, nüfusunun yüzde 3'ünü Müslümanların oluşturduğu Danimarka'da lise ve üniversitelerde açılan mescit sayısı sürekli artıyor. Hz. Peygamber'e, hakaret karikatürlerinin yayınlandığı ülke olarak tarihe geçen Danimarka, inanç ve farklı düşüncelere saygı konusunda yıllardır sürdürdüğü çizgisinden taviz vermiyor. Müslüman öğrencilerin bulunduğu okullarda, boş bir lokal ibadet yeri için tahsis edilirken, Ramazan'da kantinlerde domuz eti satışı durduruluyor. Başörtüsü eğitimin her kademesi ve kamusal alanda serbest. Danimarka, 1970'li yıllarda İslam kavramlarıyla tanıştı. Kamusal alanında ilk mescidi yaklaşık 10 yıl önce Kopenhag havaalanında açıldı. Mescit ve kilisenin yan yana bulunduğu Kopenhag havaalanındaki mescit, temizliği ve estetik görünümüyle dikkat çekiyor. Üniversitelerden ilk mescidi Kopenhag Üniversitesi açtı. Kopenhag'ı Roskilde Üniversitesi takip ederken, Güney Danimarka Üniversitesi de mescitli üniversiteler kervanına katıldı. Hasan Cücük, Kopenhag ------------------- ALLAAAAH DAMİNARKA'YA İRTİCA GELMİŞŞŞ
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.