Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

GÜNÜN ŞİİRİ


TANİA HAYDE

Önerilen İletiler

Yağmura Tutsak

 

Bir yıl ve yedi ay olmuş,

Yağmura tutsaklığı unutalı, uzaklaşalı.

Beraat etmemiştim oysaki, suskun bırakmışım.

Zincirler her yağmurda yine yüreğimde.

Yağmur beni yalnız bırakmayalı;

Bir yıl ve yedi ay...

Dile kolay, yani ben ve beni bilen

Bu esarete ortak olan, duyuyor musun?

Dönüş olacak bu sadece,

Şiir falan değil diyeceğim yine,

Değil zaten.

Şair olmadığımı bilirsin, olmayacağımı da.

Yine sen bilirsin bunca zaman, bu sessizliğin nedenini.

Bir yıl ve yedi ay...

Bir daha yazmazsam demiştim, hatırlar mısın?

O zaman ki, yağmursuz kalmıştır bu evren.

Kaç yağmur geçti üzerimizden.

Neler kaybettik, neler kazandık.

Kaç defa üzüldük, kaç defa güldük ve gülümsedik,

Yüreğimizden.

Nice insan eksildi, nice yeni yüzler hayatımızda.

Nice aynı şeyler yine yerinde.

Yani ben, sen ve yağmur.

Saat yine yağmura çeyrek var,

Ve hep aynı değil mi içimizdeki heyecanlar.

Aklar dokunalı çok oluyor saçlarımıza,

Yüreğimizde hep bahar,

Bunca yağmura ve bunca yıl esarete rağmen,

Saat yine yağmura çeyrek var.

Ah sevgi delisi içim,

Alıp başını,

hep,

gidesi gelen,

deli gönlüm,

Hep böyle kal ...

 

Özlemişim.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Etraf

yanılttı sadeliği bozdu

gidi tebelleş gerekir

yoksa-yoktu!..

inan yoktu bir neden

Sen-deyim

"sadeceyim"

ulaşabileceğin yerdeyim..

 

Etraf

sende çok, hem

bana da doğru

o asalak lafazan bozdu

fikrin ince yolunu

alınganın imaları ek-fiil

ne deyim-nideyim

fakat sevdiğim

"sadeceyim"

ulaşabileceğin yerdeyim..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sen hiç bilmedin ama,

seni her düsündügümde

yildizlar sevgiyle gülümserdi

ruhumun semalarinda...

Keyifle uyanirdi düslerim

rengarenk safaklara...

 

 

 

 

Sen hiç bilmedin ama,

gözlerin degdiginde gözlerime,

yeserirdi bozkirlarim...

Bahari yasardim zemherilerde,

sevda kuslari konardi

yüregimin ucuna...

 

 

 

Sen hiç bilmedin ama,

“Ne haber” dediginde,

denizine kavusan martilar gibi

çiglik çigliga, kanat çirpardi sevinçlerim...

Sihirli bir el degmiscesine

silinirdi bütün hüzünlerim,

günüm aydinlanirdi,

günesim batmazdi daglarimda...

 

 

 

Sen hiç bilmedin ama,

kabul etmek istemesem de,

kis ortasinda düsen saskin cemreler gibi,

zamansiz düsmüstüm sevdana...

Sen çoktan geçmistin o yollari

mümkün degildi geri dönüsün...

Bilirdim vuslatin imkansizligini,

yollara düsesim gelirdi,

aglardim kuytularda...

 

 

 

 

Sen hiç bilmedin ama,

yas tuttum ardindan

uzaklara gittiginde...

Tutunacak bir daldan mahrum kalan

sarmasiklara döndüm...

Köksüz kaldim,

öksüz kaldim,

sensiz kaldim,

su koskoca dünyada...

 

 

Şair: Seynur Inal :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GELDİM

 

 

Dudağında yangın varmış dediler,

Tâ ezelden yayan koşarak geldim.

Alev yanaklarını sarmış dediler,

Sevda seli oldum, taşarak geldim.

 

Kapılmışım aşk uğruna bir kere,

Katlanırım her cefâya ve cevre,

Uğraya uğraya devirden devre,

Bütün kâinatı, aşarak geldim.

 

Yapmak, yıkmak senin bu gamlı ömrü,

Ben gönlümü sana verdim götürü.

Sana meftûn olduğumdan ötürü,

Sarhoş oldum Neyzen, coşarak geldim

 

 

NEYZEN TEVFİK

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben acılar denizinde boğulmuum

İşitmem vapur düdüklerini, martı çığlıklarını

Dalgalar her gün bir başka kıyıya atar beni

Duyarım yosunların benim için ağladıklarını

 

Ölüyüm çoktan, bir baksana gözlerime

Gör, içindeki o kanlı cam kırıklarını

bu ne karanlık, bu ne zindan gece böyle

Bütün gemiller söndürmüş ışıklarını

 

Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma

Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek

Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını

 

bu karanlık bitse artık, bir ay doğsa

Bir deli rüzgar çıksa; alıp götürse

Yılların içimde bıraktıklarını...

 

 

Ümit Yaşar Oğuzcan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

YALNIZLIK

 

buğulu penceremde bir ben birde yalnızlık

hava soğuk,yağmurlu ve karanlık

sakin sessiz ve bomboş ortalık

buğulu penceremde bir ben bir de yalnızlık

sokak lambaları birer birer yanarken

insanlar yavaşça sokakları terkederken

bu akşam hüzün yine benimleyken

buğulu penceremde bir yalnızlık birde ben

dolunay çıkınca ortaya kalmadı karanlık

deniz olabildiğince durgun ve bulanık

hikayeme henüz bulamazken bir başlık

buğulu penceremde bir ben birde yalnızlık

herkesin hikayesi gibi zannederken

farklı yaşadığımı henüz bilmezken

yalnızlığımın farkında değilken

buğulu penceremde bir yalnızlık birde ben

kafam düğümlü ipler gibi karmakarışık

neden acaba bu anlaşılmazlık

buğulu penceremde ben yokum artık

hikayemin adı yalnızlık... :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SIĞINAK

 

Sözün yine hep aşktan yanaysa

sevgilim sen sakla bir kaçağı

belki yorgun ve yaralıdır hâlâ

ölüm basmıştır son sığınağı

 

Sus ve sadece dinle sessizliği

perdeleri çek ışıkları söndür

bir selam bir haber gönderir belki

sesleri hiç duyulmayan dostlar

 

Bir cigara sar bitlis tütününden

bir çay demle sonra, anısı kalsın

bekle başında onun sabahadek

 

Belki benim sana böyle sığınan

yapayalnız ve öylesine yorgun

kimliği duvarlarda kalan bir kaçak

 

 

AHMET TELLİ

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Elveda 35 Yılım

 

 

Hani bazı anlar vardır.

İçimizde korkular canlanır.

Yürek coşkunun yerini,

Kaygılara bırakır.

Soruşturmalar başlar.

Gerçekleşmeyen hedefler,

Ön plana çıkar.

 

Ben de şimdi soruyorum;

Hayat bana ne vermişti?

Aynalara bakmaya korkuyorum.

Oysa çocukken hayallerim vardı.

Balonlarla semalarda uçar,

Gökkuşağından kayarken,

Kuşlarla yarışırdım.

Masallardaki peri kızı olur,

Hastaları iyileştirir,

Yetimlere yuva olurdum..

Sihirli değneğime dokunup,

İnsanlara mutluluk dağıtırdım.

 

Vefasızlığı, acı gerçekleri,

Hayat bana gaddarca öğretti.

Bahçemde filizlenen tomurcuklar,

İhanet kasırgalarında can verdi.

Kayan yıldızların sırtında götürdüğü,

Ertelendikce darbe yiyen düşlerimdi.

Bıçak sırtı çaresizlik, boynumdaki hükümle,

Yalnızlığımın soğuk mahzenlerinde,

Sıcak özlemlerimi, idama mahkum etti.

Ölü aşklar sevgilim, geceler ölümsüz yarim oldu.

 

Yıllanmış bekleyişler haince sardı şafakları,

Naçar yüreğin öfkesi, benliğimde yıktı surları.

Yaşanmamış sevdalar gecelere dizildikce,

Feryat girdapları, ruhumdaki dünyayı yuttu.

 

Gözlerimden akan yaşlar göle dönerken,

Kalbime zincirlenen sancılar, bayram etti.

Masum çocuklar yarının şarkısını söylerken,

Kaybolmuş kavuşmalara yandım.

Yüreğimin sesinde, sessizliği taşıdım,

Hayallerimdeyse, bugünün çığlığını.

 

Mavilere doyurduğum umutlarla,

Ömrümün yarısı boşa gitti.

Ne dünya düzeldi,

Ne de bahar geldi.

Geriye ne kaldı?

 

Bugün doğum günüm,

Ve ben korkuyorum,

Aynalara bakamıyorum.

İçimdeki çocuğu göreceğim.

Ona ne diyeceğim?

Ertelenmişliklerin bedelini ödüyorum,

Yeni yılda her şey düzelecek, diyemiyorum.

 

Acıyla geçen yılların,

Kalbimde söndüremediği,

Sevgi pırıltım,

Tek ışığım.

Elveda,

35 yılım..!

 

Samanyolu (Nigar Yıldız)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Su perim-Aşk perim

Sima-ı serin, tül tenlim

Habbeler titreşir pırıltılı

serbestçe saçlarında..ah..

Hiffet-in yansışırken ay-ışığında..

 

Su perim-perestar'ım

Şaşma sen sakın..e'mi

Şümus-un handan-ında

ısınan ışığında..of..

sırnaşığında..gün-ışığında..

 

Su Perim

Semen-zar'ım

Saklan sen

Sena-dizelerimin

Sırrışığında..sirr ışığında..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

KUMDAN EVLER-1

güzelliği bende kalsın gülüşün

gülerken çağlayanlar gibi

yüreğime dökülüşün

çünkü yana yana yaşananlar da

toz olup savruluyor zamanda

avucuma bıraktığın o ellerin

iki ürkek serçe kuşu

o öpüşün bende kalsın

hani o:

depreminden yüreğimin söküldüğü

an kanar

an

ki

o müthiş bakışlara

zaman örümceğinin ağlar ördüğü...

 

güzelliği bende kalsın sözlerin

titrek dudaklarından açılan yaşam

bakışın

yakışın

sağnak sağnak yağışının anlatılmaz dağdağası

ellerime bıraktığın o körpe yüreğinden

parmak uçlarımdaki yanık yarası

bende kalsın

anladım kirpiklerin örttükçe gözlerini

coşkusuz bir ömürde

daralan

bir avuç kalan

ölü bir gökyüzüdür zaman

kumdanmış bütün evler

bütün hevesler yalan...

 

 

 

Adnan Durmaz

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ÇAĞRIŞIMLAR

Çok küçük bir yalanı

Çok büyük bir orantıda

Dinlediniz mi?

Çok büyük bir yalanı

Çok yalın bir doğrultuda

Söylediniz mi?

 

Gecikmiş bir gizlemi,

Birikmiş bir özlemi

Sakladınız mı?

 

Gelmeyecek bir gideni,

Olmayacak bir nedeni

Beklediniz mi?

 

Bir gerçeği erken,

Bir açlığı tokken

Anladınız mı?

 

Hep mi hep ölecekmiş gibi,

Hiç mi hiç ölmeyecekmiş gibi

Yaşadınız mı?

 

Yalanı sürmeye sürmeye,

Yanlışı görmeye görmeye

Saklandınız mı..

 

Doğruluğun yönünde,

Doğruların önünde

Aklandınız mı..

 

Ortamsız bir yaşamda,

Yaşamsız bir ortamda

Harcandınız mı..

 

 

 

Özdemir Asaf

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yokluğun.....!

 

 

Aynaya bir başka, düşerdi resmim,

Aşka yüreğimi, sürdüğüm zaman…

Gülerdi yüzüme, karşıda cismim,

Gönülün gözüyle, gördüğüm zaman…

 

Şimdi yokluğunda, her şeye küstüm,

Aynada hüzün var, baktığım zaman….

Ruhunu yitirmiş, taştan bir büstüm,

Caddeye sokağa, çıktığım zaman….

 

Tutsağa çevirdi, göğüs kafesim,

Mahkumun âzadı, geldiğin zaman…

Gecikme bedenden, çıkar nefesim,

İçinde dert olur, bildiğin zaman…..!

 

 

Metin Yıldırım

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Son Çağrı

 

Kan çok eski bir ırmak

Bütün köprüler yıkık

Sessizlikte ses korkak

Ağ örüyor karanlık

 

-Güneşin benim- derdin,

Doğacaksan doğ artık!

 

Aşk, çok eski bir bahçe

Bıçak bıçak hıçkırık

Gülleri ben suladım

Ben'de kaldı kuraklık

 

-Yağmurun benim- derdin,

Yağacaksan yağ artık!

 

Biz, o iki eski kuş

Nedendir bu uzaklık?

Tüm ormanlar kaybolmuş

Kör kuyuda bir çıkrık

 

-Kaderin benim- derdin,

Güleceksen gül artık!

 

Söz, çok eski bir çalgı

Sularda titrer kayık

Ben mızrapları kırdım

Sen de kov gitsin, kıtlık...

 

-Umudun benim- derdin,

Geleceksen gel artık!

 

 

Bahaettin Karakoç :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Hasretinden Prangalar Eskittim

 

Seni, anlatabilmek seni.

İyi çocuklara, kahramanlara.

Seni anlatabilmek seni,

Namussuza, halden bilmeze,

***** yalana.

 

Ard-arda kaç zemheri,

Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.

Dışarda gürül-gürül akan bir dünya...

Bir ben uyumadım,

Kaç leylim bahar,

Hasretinden prangalar eskittim.

Saçlarına kan gülleri takayım,

Bir o yana

Bir bu yana...

 

Seni bağırabilsem seni,

Dipsiz kuyulara,

Akan yıldıza,

Bir kibrit çöpüne varana,

Okyanusun en ıssız dalgasına

Düşmüş bir kibrit çöpüne.

 

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,

Yitirmiş öpücükleri,

Payı yok, apansız inen akşamlardan,

Bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,

Seni anlatabilsem seni...

Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır

Üşüyorum, kapama gözlerini...

 

 

 

 

 

 

 

 

Ahmed Arif :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ÖZLEDİĞİN

GÖREMEDİĞİNDİR

 

 

 

ÖZLEDİĞİN, GİDİP GÖREMEDİĞİNDİR

AMA, GİDİP GÖRMEK İSTEDİĞİN

 

ÖZLEM, GİDİP GÖREMEMENDİR

AMA GİDİP GÖRMEK İSTEMEN

 

ÖZLEDİĞİN, GİDİP GÖRMEK İSTEDİĞİN

AMA GİDİP GÖREMEDİĞİN

 

ÖZLEM, GİDİP GÖRMEK İSTEMEN

AMA, GİDEMEMEN, GÖREMEMEN

GENE DE, İSTEMEN

 

ORUÇ ARUOBA

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gözlerin İstanbul Oluyor Birden

 

 

Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,

Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.

Martılar konuyor omuzlarıma,

Gözlerin İstanbul oluyor birden.

Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım

Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen

Durgun sular gibi azalacağım

Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.

Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince

Yalnız gözlerime bak diyeceksin.

Ellerim usulca ellerine değince

Kaybolup gideceksin

Bir elim seni çizecek bütün pencerelere

Bir elim seni silecek.

Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere

Senin için yeni baştan can kesilecek.

Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde

Sonra seni kaybetmek hemen her yerde

Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak

Yapayalnız kalmak iskelelerde.

Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,

Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.

Martılar konuyor omuzlarıma,

Gözlerin İstanbul oluyor birden.

 

 

Yavuz Bülent Bakiler

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

serüvene koşmak için trenler bekliyorsan

güneşi yakalayıp gözlerine yerleştirmek için, beyaz yelkenlerin gelip

seni almalarını bekliyorsan

yarına inanmak için günbatımına

iyi kalpli görünmek için zayıflığa

ve güçlü görünmek için öfkeye ihtiyacın varsa;

Demek ki....

Hiç bir şey anlamadın!!!

 

jacques BREL

inanılmaz beğendim.....

 

ezberleyeceğim ilk şiir olacak sanırım.... :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

UNUTULMUŞ

 

 

Bir güzellik karşısında atılan çığlığın dallarında gül açar

 

 

 

 

bir çekirge irkilir ay yalnızlığımdan

içimin uçurumlarına bir ceylan sökün eder

bir yerlerde gerillalar kavgada

gözleri el gibi kan

arsız ateş

puslu keder

eşkiyadan artakalan

bir de o deli sessizlik

gelir yapışır bağrıma

akar dağlardan

heyelan

 

beni sevebilir misin

yaramdan

 

on bin yıllık kaçaklığı taşımışım heybemde

firari gelmişim yittiğim masallardan

kan ve düş

alnıma kazınmış sürgünlük fermanları

bu yarılmış topraklar gibi hüznümün yamaçlarında

seferberlik anıları

kavga ey

ölümcül öpüş

al işte

sana parçalanmış bir yüreğin

yaralarının içtenliğiyle eğrilen gülüş

 

 

sevebilir misin

kavgamdan

 

civansın

gülüşüne turaçlar uçar uçar konar senin

gözbebeklerinde kuş sağnağı çocuklar

kirlenmemiş bir dünyaya koşar

onları ağlatma küçüğüm

baksana alnımın ortasında

çatılmış silahlar gibi özgürlük kavgaları

baksana

nice alanlardan geçmişim

yanyana melek ve şeyran

aşk ve kir

yeni bir dünya için

mahpuslar

filistin askıları

yoldaşlar

kırlı hüzünlerimin boynuna vurulan zincir

kalbimde

sağanaklarca

yağmur

sağanaklarca

sağanaklarca

yar

 

 

sevebilir misin

kasırgamdan-boramdan

 

davarların

yavşanlara ağdığı boz yamaçlarda

yoksulluğu zamandan yaşlı sokaklardan

yamasız tek gülüş kalmamış..oralardan

kanla boğulmuş isyanlardan geldim

akşamları

zayıf canlı çocuklar

geceye sancıyan hastalar

vakitsiz ayrılıklar

unutulmuş ve mazlum

vahşet ve zulüm

gurbet yollarında kanayan sevdalı göz

mezara gömülen söz

ve körsem

bin acıyı kanayan isli lambalar

ki her an

yüreğimde

yanar küçüğüm

kanar

 

sevebilir misin

gözyaşlarımdan

 

sancılı dağlarımla geldim işte

kan revan içinde ağıt her gülüm

zalim zemherilerden çıkmış

unutulmuşluğum ben

unutulmuş

ıssızlığım

insansızlığım

bir başına ve uzak

bırakılmışlığım

yağmalanmışlığım ben

gözleri önünde katledilen yalnızlığım dünyanın

binlerce umut büyüte büyüte her yaramdan

geldim

 

beni

sevebilir misin

hülyamdan

 

tutup da

bu ***** dünyanın suratına fırlatarak

küçük yalancı düşlerini

bütün kof hevesleri

tekmil lağım gülüşleri

sahte yüzleri

sahte peygamberleri

soytarı yazarları

atarak çöpe

o onu dediyi-bu şunu söylediyi

mutluluk reçetelerini

moda dergilerini

vitrinleri

bulvarları

bırakarak

fırlatarak tüm yalancı hayalleri kentsoylu caddelere

yaramdan öpe ipe

 

 

sevebilir misin

 

tut ki

dağlarda vurulan son şaki bakışımdır

tut ki

bütün yoksulluklarının kanamasıdır suskunluğum

öfkem

sığmaz dağlara be can

kırılsa bir serçenin kanadı

gözyaşım deniz derya kesilir

sevilmeden ölenlerin kalbiyim ben

kor kesilmiş sevdayım baştan ayağa

gülüşüm gül tufanı-ellerim reyhan

 

ağlama desem de

böyle bir dünyada

boşuna

ama gülmek gerek işte

her an

umuda

bir damla gözyaşın akmasın diye dünyaları yakarım

kırlangıç masumu sokuluşların

rüzgarın öpüşü dokunuşların

dünyaya bahar sevinçleri yağdırsın dizelerimde

bir bulutun hikayesi

yaprakların kafiyesi gözlerin

isterim ki

yeryüzünde her gülen çocukta açılsın türkülerce

gül esişli gülüşün yarama ilaç olsun

isterim ki

yangın yeri türkülerim tac olsun yüreğine

içimin uçurumlarına koşan ceylan

bilmezsin

uçurumlar dolar masumluğunla

 

sevebilir misin beni

sevdamdan

 

 

 

ADNAN DURMAZ

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Yağmur

 

 

 

Bir sabah uyandığımda,

yağmur giriyordu penceremden odama.

Islandı duygularım,

hayalin üşüdü içimde.

Şemsiyesini unutmuş umutlarım;

sırılsıklam oldu bir anda.

 

Yine sen geldin aklıma,

yağmur;

sağanak yağdı.

Sarıldığım yorganımdan hayaller,

yavaşca yere dağıldı.

 

oysa nasıl düşlerimiz vardı,

yağmur;

her elele tutuşumuzda yağacaktı.

Bugün sensiz uyandı gözlerim,

yağmur penceremden odama girmekte.

ve ellerim

yanağımdan inen damlaları silmekte. :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Misafir ErdalAktaş

SEN

 

sen esirligim ve hurriyetimsin,

ciplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin,

sen memleketimsin.

 

Sen ela gozlerinde yesil hareler,

sen buyuk, guzel ve muzaffer

ve ulasildikca ulasilmaz olan hasretimsin...

 

1948

Nazim Hikmet

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

berrak :

tanıştığımız o ilk an

ve

seni ilk betim-im..

pırıl pırıldı gökyüzü

senin yüz-ündü

bense bilmediğimden korkak..

 

uzun bir beraberlikti

zor-du , acı-idi,

bazen birbirimize sarılarak

uyumak- o bir an..

herşeye değerdi

çırıl-çıplak yatmak!..

 

berrak!

herşeye değdi - o " an " ..

seninle - yapayalnız ve

sımsıkı sarılarak

çırıl-çıplak yatmak!..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevmekte yürek ister

 

 

Sevmekte yürek ister yüreksiz sevemezsin

Sevmek ruhun gıdası sevemem diyemezsin

Dünya yalan sen fani görmeden bilemezsin

Çok cefalar çekmeden vuslata eremezsin

 

Tanyeri ağarırken Güneş ufuktan doğar

Kocamış yaşlı kurdu uyuz köpekler boğar

Herkes ağa olursa ineği kimler sağar

İnsan sabır küpüdür gün doğmadan kim doğar

 

Evrenin tek hakimi Yüce Rabbim Allah var

Gönül gözü kör ise ahu göz neye yarar

Hoşgörüyü bilenler kimseye vermez zarar

Çoğu kâr gören insan azda kılmalı karar.

 

 

Mustafa Alpaydın

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Merdiven

 

Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,

Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,

Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak...

 

Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,

Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta...

 

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;

Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,

Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

 

Bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta,

Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta...

 

 

Ahmet HAŞİM..

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

SeNi SeViYoRuM

 

Bakıp dalarım denizlerin ufkuna,

Kıyamam inan bir damla gözyaşına

Ne kadar sevdiğimi anlatamasamda

Yine de seni seviyorum ben.

Herşeyimi veririm senin aşkına

İnanıp, bağlandım yalan bakışına

Sevdiğimi hiç belli etmedim ama

Yine de seni seviyorum ben.

Canımdan geçerim senin uğruna,

Ömrümü adadım senin yoluna

Kastında olsa seni seven canıma

Yine de seni seviyorum ben.

Gözlerim kör olsa, dilim tutulsa

Kara bahtıma hiç güneş doğmasa

Peşimden gelmeye dermanın olmasa

Yine de seni seviyorum ben.

Gönlümdeki çöle yağmur yağmasa,

Topraklarım kuruyup sensizlikten çatlasa,

Nerden çıktın bilmem karşıma

Yine de seni seviyorum ben...

 

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.