Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

GÜNÜN ŞİİRİ


TANİA HAYDE

Önerilen İletiler

SU GIBI

 

Dostlar ırmak gibidir

Kiminin suyu az, kiminin çok

Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca

Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya

 

 

Insanlar vardır; üstü nilüferlerle kaplı, Bulanık bir göl gibi...

Ne kadar ugrassanız görünmez dibi.

Uzaktan görünümü çekici, aldatıcı

Içine daldıgınızda ne kadar yanıltıcı....

Ne zaman ne gelecegini bilemezsiniz;

Sokulmaktan korkarsınız, güvenemezsiniz!

 

 

Insanlar vardır; derin bir okyanus...

Ilk anda ürkütür, korkutur sizi.

Derinliklerinde saklıdır gizi,

Daldıkça anlarsınız, daldıkça tanırsınız; Yanında kendinizi içi bos sanırsınız.

 

Insanlar vardır, coskun bir akarsu...

Yaklasmaya gelmez, alır sürükler.

Tutunacak yer göstermez beyaz köpükler!

Ne zaman nerede bırakacagı belli olmaz; Bu tip insanla bir ömür dolmaz.

 

 

 

Insanlar vardır; sakin akan bir dere...

Insanı rahatlatır, huzur verir gönüllere.

Yanında olmak baslı basına bir mutluluk.

Sesinde, görüntüsünde tatlı bir durgunluk.

 

 

 

Insanlar vardır; çesit çesit, tip tip.

Her biri baska bir karaktere sahip.

Görmeli, incelemeli, dogruyu bulmalı.

Her seyden önemlisi insan, insan olmalı...

 

 

 

Insanlar vardır; berrak, pırıl pırıl bir deniz.

Bosa gitmez ne kadar güvenseniz.

Dibini görürsünüz her sey meydanda.

Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.

Içi dısı birdir çekinme ondan.

Her sözü içtendir, her davranısı candan...

 

 

Can Yücel

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sana geliyorum

 

Görmeden, doğduğum gecenin seherini

Ellerim değmeden anama,

Ve günah izi yokken dudaklarımda,

Bebeklere has bir dille ağlayarak,

SANA geliyorum SANA

Çırıl- çıplak

 

Köklerim siğmadı zamana;

Silktim ham meyvelerimi utandım da,

Bir garip ağaç oldum aşk ülkesinde,

Kutsal duygularınla donandım yaprak yaprak

SANA geliyorum SANA

Dal- budak

 

Ne bir dürüm ekmek var heybemde

Ne içecek suyum kana kana...

Bir tutam umutla düştüm yollara,

Bazan yürüyerek, bazan koşarak

SANA geliyorum SANA

Yalınayak

 

Yollar uzadıkça yük ağırlaştı,

Ateş düştü gönlümdeki harmana

Bıraktım ağrıyı, sızıyı bir yana;

Hasretinden ipil ipil yanarak,

SANA geliyorum SANA

Bir avuç toprak

 

Seyrettim uzaktan benliğimi ki,

Et, kemik, kan değilmiş mana

Habibin hakkına, İsmin hakkına

Af dilemek icin ağlayarak,

SANA geliyorun SANA

Ya HAKK...

 

 

Abdurrahim Karakoç

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Zehir zıkkım bir kahve içeceğim

İçeceğim ya

Korkuyorum!

Ayılır da,

Seni bulamazsam yanımda!

 

Sarhoşsam deli divane

Hasretinden

Sebebimsin

Yangınlardayım

 

Ayyaşa vurmuşsa yüreğim

Sek gecelerimde

Kadehimsin

Bulutlardayım

 

Toz pembe rüyasındaysam esrarın

Örüyorsam karanlıklardan nefesimi

Yüreğimsin

Yalnızlardayım

 

Yaşıyorsam / paslı kırık çarkımda

Başım hoşsa aşktan yana

Yaşamdan yana

Benden yana

Dokunma yalanıma!

 

Dokunma anason kokulu sevdalarıma

Mutluysam kendi kandırmalarımda

Dokunma!

Gücüm kalmadı ayrılığa

 

Zehir zıkkım bir panzehir içeceğim

Bir başka sevdanın elinden

İçeceğim de

Korkuyorum!

Ya ayılır da,

Seni bulamazsam yüreğimde!

Ya ayılır da

Yüreğimi bulamazsam yüreğimde!

 

Kahveler sizin olsun

En tatlısından panzehir aşklar da

Zehir zıkkım sevdalar bana

 

Zehir bana

Zıkkım bana

Sevdalar bana...

 

-II-

 

Hadi anlat bana

Zamanın durduğu o takvimleri anlat

Hadi anlat bana gidişini

Hiç mi sevmedin di

Hiç mi

Hiç mi beni

 

Neden yanıyor hala içim

İçimde gençliğim

Gençliğimde sen

Sende sevdalarım

Sevdalarımda ilklerim

İlklerimde

Söyleyemediklerim

 

Hadi anlat bana

Hiç mi sızlamadı için

 

Sevdayı sevdaya sattım kaç kere

Olmadı

Yangını yangınla söndürdüm kaç gece

Olmadı

Hep senden yana bir tarafım eksik

Hep senden yana bir tarafım öksüz kaldı

 

-III-

 

Hadi sor bana

‘’Zehir bana

Zıkkım bana

Sevdalar bana’’

Hadi sor bana

Neden?

 

Hangi ağaç arkasındasın

Ağaç kapmacalarda

Hani, çok küçüktü ya dünya

Hani, gidenler unutulurdu ya

Hani, yıllar yaraları kapatırdı ya

 

Bu kanayan ne mısralarda?

 

-IV-

 

Beni, kan tuttu yine

Susuz içtiğim anılarda / dize dize

Dize geldi şiir

Dile geliyor ayyaş kalemimde

Kıyamıyorum!

 

Kahveler sizin olsun

En tatlısından panzehir aşklar da

Zehir zıkkım sevdalar bana

 

Zehir bana

Zıkkım bana

Sevdalar bana...

_____

 

not:

Eylül 2005 te 2. Antalya Şairler Buluşması Şiir Yarışması'nda birincilik ödülü almıştır.

 

Nurten Altınok

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

ELVEDA

Hani tanıştığımız o ilk gün varya...

Hani sen bana sormuştun,

'Beni gerçekten seviyor musun?' diye

'Kanıtla!' demiştin...

Uçurumun eşiğinde;

'Seni Çooook Seviyorummm.'diye haykırmıştım.

O anda ilk kayan yıldızla bende kaymıştım.

Şuan seni gerçekten sevdiğimi anlasanda

Artık ben yokum hayatta!!!

ELVEDA...... :(

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Beni Tutma

 

Öyle çok şey var ki,

Şimdi burada anlatmak istemiyorum..

Sen de ince sorularınla

Beni incitmesen, iyi olur..

 

Yağmurlu ve uzun bir yolu

Düşe-kalka yürümeye çalıştık

Ve inanılmayacak kadar duygusal

Bir geçmişimiz oldu seninle..

Üstelik biz bunu, bir ömür boyu

Sürüp gider sanmıştık..

 

Beni tutma, böyle sahnelere gelemem.

Beni tutma, çok kötü yanılırsın.

Yıllardır öyle biriktim ve öyle gerildim ki

Şimdi topyekün boşalırım,

Toz olur dağılırsın..

 

Sen benim en ince telimden

Türkümü çaldın.

Sen benim en ücra duygularımı

Talan ederek beslendin.

 

Her şeyin merkezi sendin,

Her şey senin etrafında dönerdi.

Bar köşelerinde tükenip

Kaldırımlarda sınarken kendimi,

Gelip sana sığınırdım,

Umutlarım bir kez daha gümlerdi..

 

Beni tutma, şantajlara boyun eğmem.

Beni tutma, hırsımdan çatlarım.

Yıllardır öyle sabrettim ve öyle doldum ki

Şimdi yanardağlar gibi

Birdenbire patlarım..

 

Bir yavru serçe, hayata alışır gibi

Ağzım açık bağlandım sana.

Bir topal karınca, yuvasına yaklaşır gibi

Titredim, heyecanlandım sana.

 

Bu akşam, çekip gitmek adına

Bütün ömrümü ve seni sildim.

Bir tuhaf senaryoydu ve bu senaryoda,

Zavallı bir figürandım sadece.

Anlatamam..

Kumlara yazılmış sözcükler kadar

Kısacıktı ümidim.

Ve anladım ki birtakım şeyleri

Ben daha ilk dalgayla yitirdim..

 

Beni tutma, ben senin dizlerine çökemem

Beni tutma, elinde kalırım, kırılırım.

Yıllardır öyle daraldım ve öyle bunaldım ki

Şimdi bir saniye bile oyalarsan,

İnan ki çıldırırım...

 

Sen, kalbimi emanet edecek kadar

Güvendiğim, dost bildiğim..

Sen bir lokmayı bile,

Tek başıma hazmedemeyip

Birlikte yediğim..

Sen, yatalak olsan, altına yapsan bile

İğrenmeden alırım dediğim..

Bu nasıl insanlıkmış ulan,

Bu nasıl arkadaşlık, bu nasıl vefa?

Bu nasıl acıymış ulan,

Bu nasıl vicdansızlık, bu nasıl cefa?

 

Beni tutma, gazabım yakar ellerini.

Beni tutma, hurdahaş olursun.

Yıllardır öyle kırıldım ve öyle küstüm ki

Şimdi bir ah ederim,

Kaskatı kesilir, taş olursun..

 

Ben şimdi gözüne sokuyorum dünyayı

Ama sen körsün, ısrarla görmüyorsun.

Ben şimdi beynine çakıyorum hayatı

Ama bir türlü algılamak istemiyorsun.

 

Peki, benim gördüklerimi gördün

Ve yaşadıklarımı hiç yaşadın mı sen?

Peki, devrik heykellerin önünde,

Düşsüz yanılgıları ve yüce gururlarıyla,

Yoksul fakat dürüst,

Çıplak bir sütun gibi dimdik duranların

Acısını hiç taşıdın mı sen?

 

Beni tutma, gömleğim kan içinde.

Beni tutma, darmaduman olursun.

Yıllardır öyle çok yedim ve öyle çok doydum ki

Şimdi bir tükürürüm

Havan bozulur, rezil olursun..

 

Ey, kir içinde yüzenler, hayatı kirletenler

Her devirde borusu ötenler!

Ey, darbe kaçkınları, ortayolcular, dönekler,

Ey, sümüklü böcekler!

Ey, bölenler, bölüşenler,

Kardeşi kardeşe kırdırıp kanla sevişenler!

Ey, gençliğimizi harcayanlar,

Ey, kağıttan kaplanlar, ey zavallı sıçanlar!

Ey, ciğeri beş para etmezler,

Sıkıyı gördü mü fellik fellik kaçanlar!

Ey, fırsatçılar, cepçiler, hortumcular, tokatçılar,

Vurguncular, voliciler, üçkağıtçılar!

Ey, sürüngenler, sülükler, bağırsam parazitleri, bitler,

Ey kudurmuş itler!

Ey, yüzü yırtılmış köçekler, fırıldak varyeteler,

Ve ey, dinsiz-imansız çeteler!

 

Beni tutmayın ulan, burama geldi dayandı,

Beni tutmayın, çizerim o çirkin suratınızı!

Yıllardır öyle çok sömürdünüz

Ve öyle çok kan kusturdunuz ki;

Ulan, şimdi bir şarjöre diz çöktürürüm alayınızı!..

 

yusuf hayaloğlu :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

şamdanları donanınca eski zaman sevdalarının

başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegahın

nemli yumuşaklığı tende denizden gelen ahın

gizemli kanatları ruhta ölüm karanlığının

başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegahın

 

yansıyan yaslı gülüşmelerdir karasevdalı suda

bülbüller kırılır umutsuzluktan yalnızlık korusunda

eylem dağılmış gönül tenha çalgılar kış uykusunda

ölümün tartışılmazlığı nihayet anlaşılsa da

başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegahın

 

bir başkasının yaşantısıdır dönüp arkamıza baksak

çünkü yaşadıklarımız başkasının yargısına tutsak

su yasak rüzgar yasak açık kapılar yasak

belki bu karanlıkta yasakları yasaklasak

başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegahın :clover:

 

Attila İlhan

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

VEDA

 

Hani o, bırakıp giderken seni;

Bu öksüz tavrını takmayacaktın?

Alnına koyarken veda buseni,

Yüzüme bu türlü bakmayacaktın?

 

Hani ey gözlerim, bu son vedada,

Yolunu kaybeden yolcunun dağda,

Birini çağırmak için imdada,

Yaktığı ateşi yakmayacaktın?

 

Gelse de en acı sözler dilime,

Uçacak sanırdım birkaç kelime...

Bir alev halinde düştün elime,

Hani ey gözyaşım, akmayacaktın?

 

Orhan Seyfi ORHON

 

 

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

GEL ARTIK

Ne zaman sen gelsem aklima

Kaldiramayacagim bir agirlik cöküyor yapraklarima...

Ben Ask yeminlisiyim, her yükü tasirim ne de olsa ask ugruna...

Ama umutlarima tas basiyor yoklugun...

Kar düsüyor yüzüme...

 

Henüz tomurcuk umutlarima gel de

gülümün dikenlerini acisiz hale getir ask sözcüklerinle...

Yeter artik yoruldum bu ayriliktan..yeter artik..gel de son verelim bu aciya..

gel de mutlu olalim..ben hazirim..YA SEN?? :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sana bir çiçek veriyorum

Zor günlerin çiçeği

Karanlıkta açan

 

Sana bir çiçek veriyorum

Özgürlük çiçeği

Solmayan

Durmayan

Çoğalan.

 

Bir çiçek ki,

Sevdikçe güzelleşir insan!

 

Sana bir çiçek.. :clover:

 

*O.M.Arıburnu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Dağlarda Kar Olsaydım

 

 

 

 

Şu dağlarda kar olsaydım

Bir asi rüzgar olsaydım

Arar bulur muydun beni

Sahipsiz mezar olsaydım

 

Şu yangında har olsaydım

Ağlatıp bizar olsaydım

Belki yaslanırdın bana

Mahpusta duvar olsaydım

 

Şu bozkırda han olsaydım

Yıkık perişan olsaydım

Yine severmiydin beni

Simsiyah duman olsaydım

 

Şu yarada kan olsaydım

Dökülüp ziyan olsaydım

Bu dünyada yerim yokmuş

Keşke bir yalan olsaydım

 

Yusuf Hayaloğlu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ayrılığın Hediyesi

 

 

Şimdi saat sensizliğin ertesi

Yıldız dolmuş gökyüzü ay aydın

Avutulmuş çocuklar çoktan sustu

Bir ben kaldım tenhasında gecenin

Hiç uyumamış bir-ben

 

Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettin

Ki bu yaşlar

Utangaç boynun kolyesi olsun

Bu da benim sana

Ayrılırken hediyem olsun

 

Soytarılık etmeden güldürebilmek seni

Ekmek çalmadan doyurabilmek

Ve haksızlık etmeden doğan güneşe

Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi

Mülteci isteklerim oldu biliyorsun

Şimdi iyi niyetlerimi bir bir yargılayıp

asıyorum

Bu son olsun, Bu son olsun....

Şimdi saat yokluğunun belası

Sensiz gelen sabaha günaydın

İşi gücü olanlar çoktan gittiler

Bir ben kaldım voltasında gecenin

Hiç uyumamış bir-ben

Kafamı duvara vurmadan tanıyabilmek seni

Beyninin içindekilerini anlıyabilmek

Ve yitirmeden yüzündeki anlık tebessümü

Bütün saatleri öylece dondurabilmek için

Çıldırasıya paraladım kendimi

Lanet olsun

Artık sigarayı günde üç pakete çıkardım

Olsun gözüm olsun

Ne olacaksa olsun !

.

 

 

 

 

 

Yusuf Hayaloğlu

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

İSTERDİM

BİR KUŞ OLMAK KANADIMDA SEVGİ TAŞIMAK

BEYAZ BİR BULUT OLUP SAFLIĞI TEMSİL ETMEK

DENİZDE DALGA OLMAK KIYIYLA KUCAKLAŞMAK

BİR DE YAĞMUR OLUP APANSIZCA AKMAK İSTERDİM

 

EN UMUTSUZ ANLARINDA İNSANLARIN

UMUT OLUP GÜNEŞ GİBİ AYDINLATMAK

KİN DOLU YÜREKLERİN ZİNCİRİNİ KIRIP

SEVGİ DAĞITMAK İSTERDİM

 

ANLAMSIZ KAVGALARIN ARASINA DALIP

DUR DEYP TÜM OLAN BİTENE BARIŞ İLAN ATMEK

TÜM DÜNYAYI YEŞİLE BOYAYIP

BİR DE TÜM MEVSİMLERİ BAHAR YAPMAYI İSTERDİM :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Ben ağlarım sen ağlama

Ne olur beni bağlama

Senden başkasını görmez gözüm

Sen beni ağlatsanda

 

Yaşıyorum sanma

Sen yoksun ya yanımda

Ben seni öyle sevmişim

Ölsem bile senin uğruna

 

Ölmek bana vız gelir

Senin uğruna

Olmasanda yanımda

Ben seni unutamam

Gelmesende yanıma

 

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

*Var olanlar geliyor...

 

Sarhoşlar göründü.

Şaraba tapanlar bir bir gelmeye başladılar.

Güzeller nazlı nazlı yollara düştü.

Salına salına gül bahçesinden gül yanaklılar geliyor.

 

Bir anda hem var olan, hem yok olan,

bir anda değişen, yenilenen şu dünyadan

yoklar bir bir çekip gittiler.

Var olanlar geliyor.

 

Eteklerini altınla doldurmuşlar.

Som altın kesilmişler.

Darda olanlara verecekler.

hastalar, yorgunlar, arıklar

iyileşmişler, kanlanmışlar, canlanmışlar,

aşk yaylasından geliyorlar.

 

İyi insanların şarkıları

ta yukarlardan aşağılara

güneşin ışıkları gibi iniyor.

İyi insanlar yağmur demiyor, kar demiyor,

ortalık kış kıyamet,

kolları sıvamışlar,

taze yaz meyveleri yetiştiriyorlar.

 

Ben sustum.

Sofra kuruldu.

Onlar bir gül bahçesinden yola çıktı,

bir gül bahçesine doğru.

 

Mevlana Celaleddin :clover:

(A. kADİR çevirisi)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bak gözüme kalbimi göreceksin,

bakki ne yasadigimi bileceksin,

bak nasil bir cile cekiyorum,

cünkü seni seviyorum.

 

 

Gece olunca icime bir hüzün cöküyor

Gözümden yaslar damla damla akiyor

Yüregime sensizligin acisi düsüyor

Herkes uyurken gözüme uyku girmiyor

Gökyüzündeki yildizlara bakiyorum

Sanki her yildizda seni görüyorum

Seni unutmak mümkün degil

Zaten istesemde unutamiyorum

Bir gün gelirde bizde ayrilirsak

Inanki seni hep seven olacak

Ölürken yanimda hic birsey götürmeyecegim

Yalnizca sana olan askimi icime gömüpte gidecegim

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

dostum.......

Kursun atmaz gönlüm sana,

Kaymasin sakin kem gözler dostuma.

Aglarim ben o gulsun diye,

Susmasin konussun diye.

Kursun atmaz gönlüm dünyaya,

Yeter ki kimse göz koymasin hakkina.

Bir dag gölgesidir güveni,

Korkutmaz hiçbir düsüncesi güvercini,

Ben cekerim onun derdini.

Odanin kireçi yagar saçlarina,

Bütün dünya bir olsa,

Uzatamaz bir gül dostuma. :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Tanıklardan

 

Girdiler kapılardan

Girdiler pencerelerden

Mektuplardan kitaplardan telefonlardan

Girdiler kirlettiler ve gecemizi

Girdiler ağrıttılar ve gündüzümüzü

İşimize saygımızı

Ölümüze acımızı, sayrı yatağımızı

Özlemlere sevgilere sular gibi akışımızı

Kıyımlara kıranlara türkü türkü bakışımızı

Gözgözelik, dizdizelik

Şu hancı dünyamızı

Girdiler, kirlettiler, insan onurumuzu

 

İnsan yüzü güzeldir

Çirkindi bunlarınki

İnsan yüzü sıcaktır

Soğuktu bunlarınki

Elleri el değildi

Eli andırıyordu

Gözleri göz gibiydi

Bakışsızdılar

Göğse benzer bir kafeste taşıdıkları

İçinde yürek yoktu

Kapıların arkasında emeklememiş

Beşiklere belenmemişlerdi karda tipide

Ev dediğin duvar kapı pencere

Saygıya gerek yoktu

Girdiler akşam sofralarında evlerimize

Yoksul sabah çaylarında girdiler

Girdiler öpüşürken kuytuda

Okşarken saçlarını çocuğumuzun

Avutmaya çalışırken acılımızı

Duyumsarken sevincini insan oluşumuzun

Girdiler bağlarken mektubumuzu

Dertleşirken kapısında kırkıncı odamızın

Girdiler evlerimize

 

En ağrıtan yerinde bir özlem türküsünün

Bunalmış bir kahkahanın orta yerinde

Taş gibi yorgunluğunda bir güzelim düşün

Ölümcül sayrılıkta umarsız yalnızlıkta

Kağıttan kayıklar yüzdürürken geçmiş sularımızda

Uçurtmalar salarken umut göklerimize

kucaklarken dostlarımızı telefonlarda

Girdiler evlerimize

 

Çirkindiler

Korkaktılar

Yarınsızdılar

Geldiler itilerek

Girdiler irkilerek

Kararttılar gecemizi

Isırdılar karanlıkta

Kanattılar türkümüzü

Kırdılar çiçekli dallarımızı

Tükürdüler içine ekmeğimizin

Ağrıttılar ağrımızı

Ağrıttılar dünya dünya

Ağrıttılar vatan vatan

Ve çekip gittiler

Kanlı izler bırakarak

Göğümüzün merdivenlerinde

 

Yoktu yarınları onların

Çünkü onlar

Suç taşıyan sandık gibi

Karanlıktılar

 

Hasan Hüseyin Korkmazgil

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gelecek günlerin çocukları

Okuyup bu öfkeli satırları,

Öğrenecekler ki geçmiş zamanda

Bir suç gibi görülüyordu sevda.

 

Hayatın altın çağlarında,

Soğuk kış günlerinden uzakta,

Genç kızlar, oğlanlar, yüzler aydınlık

Tepelerinde kutsal bir ışık,

Gülüp oynuyorlardı güneşin altında.

 

Bir gün genç bir kız ve bir delikanlı,

Her ikisi de biraz endişeli,

Karşılaştılar aydınlık bir bahçede

Kutsal ışık gecenin perdesini

Örteli çok olmamıştı daha.

 

Doğacak yeni güne karşı orada,

Oynuyorlardı çimenler üstünde;

Uzaktaydı anneleri babaları,

Yoktu etrafta hiçbir yabancı,

Genç kız unuttu korkularını.

Yorgun düştüler tatlı öpüşlerden,

Sessiz bir uyku dalgalanırken

Gökyüzünün derinliklerinde

Yorgun gezginler ağlarken,

Buluşmaya karar verdiler yine.

 

Beyazlar giyinmiş babasına

Geldi aydınlık yüzlü genç kız;

Babasının kutsal kitap gibi,

O sevgi dolu bakışları,

Tüm bedenini korkudan titretti.

 

"Ona! Solgun, kendinden geçmiş!

konuş haydi, babanla konuş;

Ah bu böyle nasıl bir korku!

Bu nasıl zalim bir iç sıkıntısı!

Titretiyor saçlarımın ağarmış goncasını."

 

wıllıam blake :clover:

(tozan altın çevirisi)

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Gurbet

 

Dağda dolaşırken yakma kandili,

Fersiz gözlerimi dağlama gurbet!

Ne söylemez, akan suların dili,

Sessizlik içinde çağlama gurbet!

 

Titrek parmağınla tutup tığını.

Alnıma işleme kırışığını

Duvarda, emerek mum ışığını,

Bir veremli rengi bağlama gurbet

 

Gül büyütenlere mahsus hevesle,

Renk renk dertlerimi gözümde besle!

Yalnız, annem gibi, o ılık sesle,

İçimde dövünüp ağlama gurbet!.. :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sen varken de aradım seni,

Yokluğunda olduğu gibi,

Belki seversin diye beni,

Çözmeye çalıştım seni....

 

Karanlıkta aradım seni, korkmadan,

Soğuk kaldırımlarda aradım, bıkmadan,

Artık bıktım yokluğundan,

Soruyorum seni, her tanıdığından....

 

Sensizliği kaldıramam bilirsin,

Bilirsin de nerdesin,

Sen şu yarama tek çaremsin,

Sen hergün ağlattığın yüreğimsin....

 

Satırları senle doldurdum,

Her geçene seni sordum,

Hiçbir şeyden değil, sensizlikten yoruldum,

Artık kalbime adını koydum...

 

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Günahsız Aşk

 

 

 

 

Zamansız gözlerini ufka dikişin var ya

Beni benden edişin

Hesap vermeden

Sormadan

Söylemeden sevişin

Buğulu gözlerinde

Bakışların beni bırakır gider ya

Sadece

Sadece sen yokken kendime gelişim

Umulmadık bir yerinde hayatın

Ciğerlerini söküp atarcasına

Kalbindekileri haykıracakmış gibi

Karşımda duruşun

Ve bir kelime bile etmeden

Çekip gidişin

Ve susuşun var ya...

 

Şakağıma dayanmış bir namlunun

Tetiğini çekmeyişin

Oluk oluk cana hayat veren kanı

Şahdamarda kesişin

Ve beni benden edişin

En yaşanacak zamanında

yaşanmamışlıkların

Çekip gidişin

Ve aşktan ölürken dahi

Sevmiyorum deyişin

Ve günahsız gidişin

Beni günaha sokar ya...

 

Uğur Arslan :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevdamın küllerini yolladım sana

Bir gün olur da seversin beni diye

Hıçkıra hıçkıra ağladım bugün

Bir gün olur da duyarsın diye

 

Sen kalbimin en güzel dikeni

Bata çıka seninle dolu bu yürek

Bir gün olur da seversin diye

Sonuna kadar açık bu sevda.

 

Zifiri karanlığımın en güzel aydınlığı

Işığınla sarhoş oldu bu yürek

Bir gün olur da paylaşırsın diye

Ölene dek yanıyor bu ateş

 

:clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.