İNTERLOCK tarafından postalanan herşey
-
Son Kelimeden Cümle Türetmece
iyiydik iyi olmasına da.. bi de böyle zor kelimeler ile cümle bitmeseydi..
- Çağrışım
-
Tamamlayamadı bir türlü hiç olan yarım öbür yarımı..
-
Tamamlayamadı bir türlü hiç olan yarım öbür yarımı..
-
Tamamlayamadı bir türlü hiç olan yarım öbür yarımı..
ve sevgili arkadaşım.. bundan böyle.. seçtiğin o güzel şarkıların altına.. kendi özel sözcüklerini ekle.. öyle sevimli olur ki,, onlar senin sözcüklerin.. senin meleklerin çünki.. ..
-
Tamamlayamadı bir türlü hiç olan yarım öbür yarımı..
.. mavi bi ışıktır.. ölüm.. ve bi gemi asla değildir.. ve yıldızlar zaten sönüktür.. ve yıldızlar adres de değildir.. melodi; harikulade.. ve fakat... yukarıdaki sözcükler; darma-dağın.. yakışmamış.. hiç.. içim burkuldu.. ..
-
temptation
-
THE GULLIVER'S SHIP..
..ÇINARALTI GÖLGELİK; YÂR BURADADIR MUTLAKA.. musa/moss ile josh birbirine benzer mi? bazen benzetilmiştir! lars usta dogwille adlı kordelâsında-ki causal bağdır-ve filmin başında kelbin/kişilik aygıtının nominal değerini musa olarak belirlemişti..niçün? şimdi sayın fanlarım; "proje seçimi ve tartışma geliştirme sürecindeki teknik zorunluklar ekonomik politika amacı doğrultusunda ve etkenlik bağlamında da mantık süzgecinden geçirilirken marjinal kaynaklar veya somut deyişle gerekir imkân verilerinin devreye bir şekilde dahil edilmesi de zorunluktur!" işte tüm bu söylediklerim krijijanov'un teorileri ile paralellik arzeder.. burjuva sınıfı ile lümpen sınıfsalı/sınıfsalsızı garib-gureba bir şekilde ve yukarıda apaçık anlattığım nedenler sonucu saçma bir karışım gösterttiğinden osmosçu grahamın dahi aklı karışmış olabileciktir! bir örnek/esempio daha verebiliceyim; ramazan'da ve iftar vakti top atıldığında önce topun ateşi görünmeli sonra ses duyulmalıdır değilmidir? ancaak artıkın böyle olamamaktadır! sadece ses duyulmaktadır amma ateş görülememektedir niçün? in as much as binalar most çoğalmıştır! bu neye delâlet etmektedir? bina bâb'ında puss-cat'leri dahi dikkatle gözlemeliyiz..canlarım?! havada gezmeye; yakında başlayabileceklerdir ya da çoktaan başlayabilmişlerdir veya voler/misappropriate!. "premature description!" what bad luck! bakalım efendim.. üzülmeli miyiz? karar vereciğiz.. umarım.. saygı ve sevgiler.. mani'miz: "akşamdan pilavı pişirdim ooh! fiyakamı da şişirdim çok mani söylerdim amma ördeği yolda düşürdüm!" ..
-
Birisi Çay Yapsada Şöyle Sıcak Sıcak İçsek
.. hoş geldin macintosh.. sevgilerle..
-
Benim o!
İNTERLOCK şurada cevap verdi: varta başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımhoş geldin yeni üyemizin adı nedir macintosh! öyledir!. dedi geçti işte.. ..
-
Aşk üşür aşk üşütür..
-
O sahil..O ev..O ada
.. isle.. uzaktan küçücük görünen.. bi o kadar kapsamlı.. sen; beni o şarkılarla vurdun.. kötü vurdun.. çok.. sade iki avuç kaldı bende.. sana dönük.. bi şey yok başka.. gerisi hep kül.. hep.. ..
-
Birisi Çay Yapsada Şöyle Sıcak Sıcak İçsek
ha.. bi de perfect..
-
Birisi Çay Yapsada Şöyle Sıcak Sıcak İçsek
.. combiner bi masa ve sunum.. sn. admin'imiz de olsaydı..
-
Kuran'da “Ben kırık kalplerdeyim” cümlesinin geçtiği bir ayet var mıdır?
. kur'an'da her bi bilgi vardır efendim.. yok bile vardır.. sorduğunuz ayet şudur: Yes’ eluhu men fis semâvâti vel ard(ardı), kulle yevmin huve fî şe’nin. mealen: Göklerde ve yerde olanlar, O'ndan isterler. O hergün/her an bir şe'n (ayrı bir tecelli, yeni bir oluş) üzerindedir. Rahman: 55/29
-
İNTERLOCK ÖZGÜN ŞİİRLERİ..
.. GYBWBEH DALGALAR ÇARPAR.. BAZEN! akkar-lar kümelenmiş çukurluklara gigantine ve kazıklı iskele üzerinde yalıtık bi personage ara-kurtar birliğini beklemekte pür-ümid bilmeksizin ya! işte böylesi bi mahiyette bakışımsız ve afif boyalı o an-da; simültane stratejik mesaj noktasından sürekli eşanlamlı program sürümleri neşr-edilmekte ve gybwbeh dalgalanıyor giriftede bergüzar şöyle demek oluyor tüm bunlar; çevreyi kuşatan çelişik menkul sinyaller ile bir fiktif yaşam filmi sunmakta akperde-de ..
-
HÜZÜN.. ZAMAN ZAMAN
.. akkar-lar kümelenmiş çukurluklara gigantine ve kazıklı iskele üzerinde yalıtık bi personage ara-kurtar birliğini beklemekte pür-ümid bilmeksizin ya! işte böylesi bi mahiyette bakışımsız ve afif boyalı o an-da; simültane stratejik mesaj noktasından sürekli eşanlamlı program sürümleri neşr-edilmekte ve gybwbeh dalgalanıyor giriftede bergüzar şöyle demek oluyor tüm bunlar; çevreyi kuşatan çelişik menkul sinyaller ile bir fiktif yaşam filmi sunmakta akperde-de ..
-
Ben güldüm, siz de gülün madem :)
- Ben güldüm, siz de gülün madem :)
- Aforizmalar (Felsefe)
.. trendlere yön veren, farklı toplumsal gruplara hitab edebilen ve başkaları üzerinde etki bırakan kişilere odaklanın; bunlar, toplumsal ağların gücünü kullanmaya ve bulduklarını arkadaşları ile paylaşmaya can atan kimselerdir.. ..- ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. YALAN - KİZB O köşede; samed'de; Ehad noktasından/parametre'den çıkma sahte kreasyon ya da oluşturulmş kişisel evrende; - ki o evren "günahkâr, yaramaz ve huysuz kadın" olarak isimlendirilmiştir..- diğer ögelerle ilişkiler kurmak olarak ifade edilir.. Entellektüel gelişimi eksik, henüz tamamlanamamış olan ögelerin analizini yapmak üzere ve bu sebeble denetime ve deneylere tabi tutulması; "Günah=Sin=Q" adı verilen ve bir kreate edilmiş hat üzerinde oluşturulmuş sınır/çizgi/hudud dahilinde gerçekleşir.. Bu sınırlı kreasyon, hiç bir temele dayanmayan, gerçek dışı, sahte ve yalan hikâyeler, rivayetler durumlarını içerir.. Burada Kreasyon/Creation; Sin; Dünya'nın Yaradılışı; oluşumu/evren/eser/alem/ hilkat ya da; "Ayetler" ile ifade edilen kavramları kapsar.. kişisel yorum.. ..- GÜNAYDIN
.. günaydın bize, günaydın size.. hepimize günaydın, günaydın hepimize.. bu gün yeni bir gün, sevimli bir gün.. yeni bir gün bu gün, hepimize günaydın.. günaydın uyanışımıza, günaydın uyanışımıza.. uyanışımıza günaydın, günaydın uyanışımıza.. ..- Birisi Çay Yapsada Şöyle Sıcak Sıcak İçsek
.. ve de; buzz gibi.. ..- TÜRK -MEMLUK YARATILIŞ EFSANESİ..
Yılları sayılamaz, çok çok eski bir çağmış, Gökler sanki delinmiş, çok çok yağmurlar yağmış, Dünya sele boğulmuş, bu şiddetli yağmurla, Yeryüzü hep kaplanmış, sürüklenen çamurla, Sellerin önündeki, çamurlar bir yol bulmuş, Kara-Dağcı dağında, bir mağaraya dolmuş, Mağaranın içinde, kayalar yarılmışmış, Yarıkların bazısı, insanı andırırmış, Kayaların yarığı, insan kalıbı olmuş, Kalıpların içi de, kille çamurla dolmuş, Aradan zaman geçmiş, yıllar asırlar dolmuş, Yarıklarda bu toprak, sular ile hallolmuş, Saratan burcu derler, bu burca gelmiş güneş Havalar çok ısınmış, ateş ile olmuş eş, İnsan kalıbındaki, su ile toprak pişmiş, Birbirine karışmış, zerreleriyse şişmiş, Onlara göre sanki, mağara bir kadınmış, İnsana vücut veren, içi de bir karınmış, Güneşin ateşiyle, su ile toprak pişmiş Dokuz ay süreyle de, serin bir rüzgar esmiş, Su, ateş, toprak, rüzgar, dört unsur derler buna, Bunlar temel olmuşlar, ilk insan vücuduna, Tam dokuz ay geçince, bir insan çıkıvermiş, Nedense adını da, "Ay-Atam" alıvermiş, Ay-Baba'yla, Ay-Dede, türkçeye burdan kalır, İnsanın ilk ceddi de, kökünü Ay dan alır, Ay-Atam adlı ata, göklerden yere inmiş, Bu yerin suyu tatlı, havası da serinmiş, Sonra başlamış yine, büyük seller yağmurlar, Mağarayı doldurmuş, yine killer çamurlar, Sünbüle denen burca, güneş de gelmiş inmiş, Bu burçsa Saratan'dan, dağa aşağı imiş, Güneş alçak burçtayken, yeniden toprak pişmiş, İkinci yaratık da, birinciye tam eşmiş, Birincisi Ay-Ata nasıl idiyse kişi, Bu ikinci şahıs ta, yaratılmıştı dişi, Ay-Va demişler herkes, bu dişinin adına, Ak-Yüzlü anlamına, böyle denmiş kadına, Ay-Atam ile Ay-Va, birleşip evlenmişler, Kırk çocuk doğurmuşlar, toplanıp derlenmişler, Kırk çocuğun yarısı, nasılsa erkek doğmuş, Diğer yarısı ise, tesadüfle kız olmuş, Evlenmişler çocuklar, nesilleri bolalmış, Soyları büyüyerek, ulusları çoğalmış, Anne ve babaları, zamanla ölüp gitmiş, Çocuklar mağaraya, onları gömüp gitmiş, Ama bu mağarayı, hiç kimse unutmamış, Hiç bir kutsal şey onun, yerini tutamamış, Altın kapılar ile, kapamışlar ağzını, Çiçekle süslemişler, mağaranın yanını. TÜRK MİTOLOJİSİ - I Cilt Prof. Dr. Bahaeddin Ögel Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Tarih Kurumu Yayınları VII. Dizi - Sayı 102 Ankara - 1989- Aforizmalar (Felsefe)
İnançlar hakikat düşmanları olarak, yalanlardan daha tehlikelidir. * Hoşlanmadığımız bir düşünceyi öne sürdüğü zaman bir düşünürü daha sert eleştiririz. Oysa, bizi pohpohladığında onu daha sert eleştirmek uygun olacaktır. * Sahip olunması zorunlu tek şey var: Ya yaradılıştan ince bir ruhtur bu, ya da bilim ve sanatlar tarafından inceltilmiş bir ruh... * Tüm idealistler, hizmet ettikleri davaların her şeyden önce dünyanın tüm öteki davalarından üstün olduğunu düşünürler. Kendi davalarının biraz olsun başarılı olması için, bu davanın tüm öteki insan girişimlerine gerekli olan aynı pis kokulu gübreye açıkca ihtiyacı olduğuna inanmak da istemezler. * Bir kez yürünmüş bir yola düşenlerin sayısı çoktur, hedefe ulaşan az .. Friedrich Nietzsche .. - Ben güldüm, siz de gülün madem :)
Önemli Bilgiler
Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.