İNTERLOCK tarafından postalanan herşey
-
RUHSAL MESAJLAR..
.. merhaba efendim.. erken uyanmışsınız.. ilk rücu' gününüz mübarek olsun.. dilerim.. efendim.. bendeniz.. fetva ya da hüküm merci' değilim ki.. fekat her kişi.. kendisini herkesten daha iyi bilir.. kulak ve gözünü tıkayıp.. sorunlarını ötelemeye çalışsa da.. bülent ortaçgil seviyorsunuz.. "şık lâtife" yi de bilirsiniz.. sevgiler .. ..
-
İNTERLOCK ÖZGÜN ŞİİRLERİ..
.. GEMİLERİ UÇAN GEMİ RESİMLERİ.. derken sabaha yakın birbirlerine seslendiler yankı ölüm adlı önögeler ve şey kenarındaki çıplak gerçekler sonunda sonda ile muayene haliçte deliksiz yasal bir uyku türetti ardından ardından koruyucu sponsor gölgeler içinde birden göründü güneş şimdi süklüm püklüm haydi together.. biz let the song this work and imagination to create trauma that work and imagination to create a shock ..
-
ERİŞİLMEZ İKON'UN SAHİFESİ.....
.. STRESS ya da EL-HAMD'A DİRENİ.. Kişi, kendisine özel eliptik yörünge/münhani tarik/ beyzî yol'u üzerinde yaptığı yolculuk süresince ve bu yol'un mahiyeti gereği şahsi/mahrem/gizli olan kâinatsal bir dizi olaylar ile karşılaşacaktır. Bir başka boyut/mevcudad'ın müdahalesi olan farklı tesirlerin etkileri, karmaşık problemler/sorunlar olarak karşısına çıkacak, kişiyi, deneme, yanılma, ödeme/kefaret ve aşama kayd'etme manzumesi/solar system baskısı/zorlaması altında tutacaktır. Bu noktadan bakıldığında, kişinin sürekli baskılar altında eleştiriler yapacağı, bu arada şahsî ve örfî âdet, eski tecrübî bilgilerine göre bir ölçü/kriter kullanacağı,o oranda kararlar ile yetersiz sonuçlara varacağı ön görülür. Sorunlar karşısında çözüme yönelik niyet, tahmin ve bağlı eylemsel etkinlik, iyonosfer sahası tarafından yansıtılamayan kategorisi kapsamında kalacak, kritik nokta aşılamamış olacak ve sarf edilen enerji ise tamamlanamayacaktır. Duruma bir de tersten bakalım; sorun yaratan olaylar ortaya çıktığında durumun kaçınılmaz olduğu belli bir bilgi ve bağlı farkındalıkla kişi tarafından kabul ve adapte edilir, sindirilir, sonucunda eski bilgiler ile ölçülerin yakılarak yeni bilgi ve ölçülere ulaşılacağı idrak edilirse, acı veren sorunlar, değerli kazanımlar haline dönüşecektir. ..
-
RUHSAL MESAJLAR..
.. 16. köke geri dönmek sadece oluşun yoluyla bulunabilir olmayış. toplum doğal akış durumundan kaos gibi görünen şeye değiştiğinde, üstün insanın içsel dünyası düzenli ve barış içinde kalır. durağan kalarak benliği bağlantısızdır, topluma geri dönüşünde yardımcı olur doğanın ve barışın yoluna doğru (gitmesine). anlayışın değeri açıkça görülebilir kaos sona erdiğinde. tao ile bir olmak barış içinde olmaktır, ve onunla çatışma halinde olmak kaosa ve bozulmaya* götürür. tao'nun tutarlılığı bilindiğinde, zihin onun değişim durumlarına açıktır. tao ile bir olduğundan bilge kişi artniyet taşımaz takipçilerine karşı. eğer insanların lideri olarak kabul edilirse yüksek itibar görür. tüm hayatı boyunca, oluşta ve olmayışta tao onu korur. 17. istisnai liderlik sadece en iyinin var olduğunu, ondan sonra gelenin görülerek methedildiğini, ve bir sonrakinin hakir görüldüğünü ve ondan korkulduğunu bilerek; insan sonsuz olanı kavrayamaz. bilge, başkalarının onun kriterlerini kendilerininmiş gibi kullanmasını beklemez. yönlendirilenler, ancak bilge liderin varlığını bilir. o, gereksiz söz söylemeden hareket eder, öyle ki, insanlar "kendiliğinden oldu" der. 18. ahlakin çürümesi tao'nun yolu unutulduğunda, iyiliğin ve ahlakın öğretilmesi gerekir; insanlar bilgelik ve iyilik taslamayı öğrenir. halk baskı altında olduğunda sadık rahiplerin sıkça görülmesi gibi; ebeveynlere hürmet ve sadakat, ancak çekişme ve sürtüşme sonrası insanların yaşamında sıkça ortaya çıkar. 19. doğallığa geri dönüş kişinin sadece kendi hayatını yaşaması, potansiyelini fark etmesi, kutsanmayı arzulamaktan daha iyidir. evlada yakışan hürmet ve sevgiyle yaşayan kişinin, ahlaki eğitime ihtiyacı yoktur. kurnazlık ve çıkar terkedildiği zaman, hırsızlık ve sahtekarlık ortadan kalkacaktır, fakat ahlak ve nezaket ve hatta hikmet kendi içlerinde yetersizdir. çok daha iyidir basitliğini görmek ham ipeğin güzelliğinin ve işlenmemiş taşın; kişinin kendisiyle bir olmasından ve kardeşiyle bir olmasından. çok daha iyidir kişinin tao ile bir olması, bensizliğini** geliştirmesi, arzularını bastırması, isteği kaldırması merhametli olmaktan. 20. sıradan insandan farklı olmak bilge kişi sıkça kıskanılır çünkü diğerleri bilmez her ne kadar tao tarafından besleniyor olsa da, onlar gibi o da ölümlüdür. bilgeliği arayan kişiye öğüt güzelce verilmiştir akademik yolları bırakması, ve çabalamaya son vermesi. bundan sonra öğrenecektir evet ve hayırın sadece idrak ile farklılaştığını. bilge kişinin avnatajınadır diğerlerinin korktuklarından korkmaması, fakat diğerlerinin avantajınadır ziyafetten kam almak, ya da yürüyüşe gitmek, engellerden kurtulup, baharın yüksek bahçelerinin arasında. bilge kişi bir bulut gibi sürüklenir, belirli bir yeri olmadan. yeni doğmuş bir bebeğin gülümseden öncesi gibi, iletişimi aramaz. gereksindiklerinden fazlasına sahip olanların gözlerinde, bilge kişinin hiç bir şeyi yoktur, ve o bir aptaldır, sadece tao'nun doğduğu şeylere kıymet verir. bilge kişi ikircikli gibi görünebilir, ne parlak ne de açık olduğundan, ve kendisine, bazen hem anlayışsız ve zayıf, kafası karışmış ve utangaç görünür. gece içinde bir okyanus gibi, durgun ve sessizdir ama bir kış rüzgarı kadar nüfuz edicidir. 20. sıradan insandan farklı olmak bilge kişi çoğu zaman kıskanılır çünkü diğerleri bilmez ki tao tarafından büyütüldüğü halde o da, onlar gibi, ölümlüdür. bilgeliği arayanlara verilen tavsiye, nazari yolları bırakmaları ve çabalamaya son vermeleridir. ancak o zaman evet ve hayır'ın ayrımlandıktan sonra ayırdına varıldığını öğrenirler. bilge kişinin menfaatinedir diğerlerinin korktuklarından korkmaması, ama diğerlerinin menfaatinedir ziyafetten zevk alabilmeleri, veya yürüyüşe çıkabilmeleri, bir mani olmadan, taraçalanmış kırlarında baharın. bilge kişi bulutlar gibi sürüklenir, belli bir yeri olmadan. daha gülümseye başlamamış, yeni doğmuş bir bebek gibi kendini ifade etmeye çalışmaz. gözlerinde ihtiyacı olandan fazlasına sahip olanların, ışığı vardır. bilge kişi çulsuzdur, ve bir ahmaktır, sadece tao'nun doğduğu şeye kıymet verir. bilge kişi muğlaktır, ne parlak ne de saf olmadığı için, ve kendisine, bazen hem donuk ve güçsüz, hem de aklı karışmış ve utangaç gözükür. geceleyin okyanus gibi, huzurlu ve dingindir, ama aynı anda kış rüzgarı gibi yakıcıdır. ..
-
Ceza Almasaydınız Birisini Öldürür müydünüz?
.. te be yaw bikoz.. trakya'lı bi köpek; hev demesini de biler.. he demesini de.. bence şive farkı değil simin-simin.. anlayış farkı.. anlayış.. uyum sorunu.. ..
-
İyi Sahurlaaaar..
.. tüm ramazan ayı süresince.. tüm islâm alemine.. hayırlı ve huzurlu; seher vakitleri.. ..
-
Kahveler
-
THE GULLIVER'S SHIP..
.. karıştı sayılar.. yine de benimle oynar mısın? sen orada burada ben burada orada hadi gel bugün birlikte kahvaltı edelim hadi gel bugün birlikte beyoğlunda gezelim neskahve içelim üç sinemaya girelim boğaza gidelim vapurla kanlıcaya inelim yanda oturup pudra şekerli yoğurt yiyelim ama bikaseye birlikte tek kaşıkla yiyelim kuledibine eskicilere sataşmaya ya da eyüpte leylek seyretmeye aval aval tellibabaya adağa zuhuratbabaya taş yapıştırmaya mezartaşına gidelim isimler takalım sen dummy ben dumbo idiot olalım birazcık moron biribirimize hadi müzik dinleyelim duymadan kimse ..
-
Kahveler
düşen harf varmı? m, n, t,h gibi.. onları düşünce kaç harf kalıyor.. ya da iki kelimelik bi isim mi? aytül, gülay gibi..
-
Anlayan beri gelsin!
aha! falı siz mi kapatmıştınız? kendinizi korumaya kalkmayınız reca ederim.. metanetinizi muhafaza ediniz.. tanrıdan ümit kesilmez..
-
Yaramaz kız ile arkadaşı
3- hiç kilo almışa benzemiyorsunuz.. 4- umuyorum.. bi fıkra: (afedersiniz, söz meclisten dışarı olsun..) ayının birine; "şu üzüm bağını sana verdik.." demişler.. ayıda bi ağlama bi ağlama.. "yahu sana bi bağ üzüm verdik.. niçin ağlıyorsun?."diye sormuşlar.. "aah ah!." demiş ayı.. "bi inana bilsem.." ..
-
Anlayan beri gelsin!
kim kapatmış ise; kalbini bu yakınlarda birine kapatmış.. adeta çok acı çekmesini istiyor.. gibi.. ağır bi yükü var.. üzerinden atmak istiyor.. fakat çok güç olduğunu düşünüyor.. bi de aletli spor yapan gibi biri görünüyor.. ya sporcu.. ya da yarış, at yarışı gibi.. belki bu işlerde oyun falan oynuyor.. pek anlamam. öyle gibi.. ve şunu söyliyeyim.. pek güvenilir biri değil.. hani alkış bana..
-
Kahveler
-
Yaramaz kız ile arkadaşı
şimdi; 1- hani renkli'ye nazar değiyordu? 2- gözlük niçin yer değiştirmiş? 3- yastık, kendini güvende hissetmeme duygusu taşıdığınızı gösteren bi oto-tepkidir! 4- kıskanıyorum.. ellere bakma.. ben zaten yandım.. bi de sen yakma..
-
THE GULLIVER'S SHIP..
eeweet! ama.. ama örtmenim.. "ölüler de oyuncak oynarlar.." imza: kıdemli ölü..
-
THE GULLIVER'S SHIP..
.. bakınız efendim.. forum sakinlerimiz.. ne büyük bi tevazu.. ne derin bi müsamaha.. ne lâtif yüz ifdeleri.. söylenecek hiç bi söz kalmadı.. sözün dahi bittiği yer .. izafî bi zaman-makân aralığı.. sayın kendimin ne mütiş bi ikon olduğunu.. şu saat ben bile sökmüş bulunuyorum.. asıl algış bna olsun.. eferin bana.. interlock'a.. ..
-
THE GULLIVER'S SHIP..
işte!. bakınız bu gördüğünüz sıfat; bi anlamış çucuk ifadesi olmaktadır.. kendüsüne teşekkür eder ve.. alkışlarız... ..
-
THE GULLIVER'S SHIP..
Bir kaç gündür gözlüyorum ve anlıyorum ki sual edilmiş mes'ele hakkında forum sakinleri ve fanlarım tarafından vazıh bi işaret ortaya konulamamıştır. Sebebi mucibi nedir? Şudur: Çünki bu güne kadar kimse adı geçen nazariyeyi vazıh ifade edememiştir. İkon'unuz olarak, durumdan vazife çıkarmış bulunmaktayım, şöyle ki: Açıklı-yorum: Einstein'in, "Hususi İzafiyet Nazariyesi": Biribirine nazaran hareket eden sistemlerdeki rasıtların hareketleri cihetindeki tul mesahaları itibarile ittifak edemediklerini meydana koyar. Bu keyfiyet, kütle mesahasındaki fikir ittifaklarını hiçe saymış olmaktadır. 1) Einstein'in birinci mevzuası şudur: Mekân dahilinde bi cismin muntazam hareketini, bu cisim üzerinde yapılan mesaha ameliyesi ile takdir etmek imkânsızdır. 2) Einstein'in ikinci mevzuası budur: Mekân durumunda, ziya sür'ati, ne rasıt ne de menbaın sür'atine tâbi değildir. Bu mühim zat buralara nasıl gelmiştir? O, zamanı "dördüncü buut" olarak kabul etti. Böyle olunca da ortaya "mihaniki bi mekân" çıkmaktadır. Bu nazariyenin ardı-sıra istidlâl edilen bi çok mes'eleler, bilhassa felsefî nokta-i nazardan çok enteresan ve mühim olmuştur ve bu gün dahi ve forumumuzun zaman-mekânı aralığında dahi çeşitli istidlâller yapıla-gelmektedir.. Bakınız! Ne kader basit bi nazariyedir bu. Bebeler bile anlamıştır ben anlatınca değil mi efendim? Teşekkür ederim. İkonınız: @@@İNTERLOCK ..
-
Oruç Diye/bildiğim
.. oruç: *kur'an da geçtiği şekli ile; şiyâm, siyâm, şavm, şa'ıh, şa'imet, şa'im, savm.. türkçe'ye: "oruç, oruç tutmak, oruç tutan kadınlar, oruç tutan erkekler.." olarak tercüme edilerek geçmiştir.. kişisel yorumum olarak ve her türlü tartışmaya açık, aşağıya, bu husustaki görüşümü aktarıyorum; arapça anlamı ile; "kozmik bilinç, birey'in kozmik bilinç karşısındaki özel anlayışı ve ortamı değerlendirme ile birlikte, bu değerde kullanma/yaşam tarzı seçme özgürlüğü.." bu kabul ile kavram değerlendirildiğinde, burada vaz' edilen bilgi, şöyle olabilir; "size, bir ihsan olarak verilmiş olan mevcudat; veya kozmik yapı/gaib, tarafınızdan sadece kişisel tekâmülünüz doğrultusunda kullanılmalıdır.. dışında ve keyfî kullanımlar, sizi gaye'den saptırır. hedefiniz, sadece durumun farkında olarak, hayatı böyle değerlendirmek, benimsemek, yaşam olarak sunulan imkânları yakalamak-ele geçirmek, böyle benimsemek ve son olarak ta gereği yerine getirerek, va'd edilen üstün programlara geçmektir.." ve belki çok kısa olarak: insanın farkında olmadan içinde var olduğu, mevcudat ile mükevvenat boyutları arasındaki bir boyutta/mutavassıt boyut'ta doğru alâkanın/ bağlantının belli bir süre içerisinde de olsa dengeli olarak kurulması durumu.. dip not: -bir konu özüne varılarak "idrak" durumuna geldiğinde, elde edilen "bilgi", her seviyede kullanıla-bilinir hale gelir.. dolayısı ile, islâm âlemi'nin, bu gün uyguladığı "oruç" ibâdeti, doğru ve gayeye ma'tuf; bir şeklî "farz" dır.. ..
-
Merhaba
İNTERLOCK şurada cevap verdi: lastikjantdunyasi başlık Ben Geldim - Buradan Başlayabilirsiniz - Birbirimizi Tanıyalımoh.. oh.. admin'im ve herkeş hoş gelmişler.. wefalar getirmişler..
-
EQUUS - İNCİNMİŞ AKL'IN YÖRÜNGESİ'NDE!..
Yönetmen : Sidney Lumet Senaryo: Peter Shaffer Oyuncular: Richard Burton (Martin Dysart) Peter Firth (Alan Strang) Jenny Agutter (Jill Mason) Eileen Atkins (Hesther Saloman Joan Plowright (Dora Strang), Colin Blakely (Frank Strang) Kate Reid (Margaret Dysart) Müzik Richard Rodney Bennett 1977 USA ** Onun acısını alacağım! Ya sonra? Kendini makul biri olarak bulacak! Ya sonra? Duyguların nesnelerin üzerine yapıştırılan yara bantları gibi insan ruhuna kolayca iliştirildiğini mi sanıyorsunuz? Ona bir bakın! Benim arzum bu çocuğu coşkulu bir eş duyarlı bir vatandaş birleştirici ve soyut bir Tanrı'ya tapan biri yapmak olabilir yine de benim başarım bir hayalet yaratmaya benzer.. Onun vücudundaki kurdeşenleri dökeceğim uçuşan yelelerin zihninde açtığı kamçı izlerini sileceğim ve işim bittiğinde onu bir kızağa bindirip şaşkın bir haldeyken maddeleşmiş dünyanın kucağına göndereceğim ve o bir daha hiçbir hayvan postuna dokunmayacak! Neyse ki muteber bir kişilikten başka hiçbir şey hissetmeyecek.. Fakat korkarım ki tutkusu çoğalmayacak.. Gördüğünüz gibi tutku bir doktor tarafından yok edilebilir ancak yaratılamaz! Bir daha dörtnala gitmeyeceksin Alan! Atlar güvende olacak haftalığını biriktirip scooter'ının yerine bir araba alacaksın ve görkemli haftasonlarını arabanı tımar ederek geçireceksin koşa koşa bahisçilere gidecek ve 50 penini ihtiyar atlara yatıracaksın.. Onların sana bir zamanlar küçük kazançlardan ya da küçük kayıplardan çok daha fazla şey ifade ettiğini unutarak! Bununla birlikte artık acı içinde olmayacaksın acıdan tamamen arınacaksın.. ..ve şimdi mağaranın dışına taşan Equus'un sesi benim için asla dinmiyor! Neden ben? ''Önce bana hesap ver!'' Nasıl verebilirim ki? Bu yerde ne yaptığımı bile bilmediğim çözümlenemez bir duygu içindeyken halen çözümlenemez geri dönüşü olmayan şeyler yapıyorum ve elimde bir bıçak karanlıkta oturmuş insanların kafalarına saplıyorum! Benim karanlığın ötesini görmeye bu zavallı çocuğun bana ihtiyaç duyduğundan daha fazla ihtiyacım var! Bu nasıl bir öte? Bu nasıl bir karanlık? Buna Tanrının emri diyemem! O kadar ileri gidemem! Yine de bu karanlığa çokça biat ediyorum şimdi o keskin zincir benim ağızımda ve asla çıkmayacak!
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
resim konusu; ewet.. dün bi karambolda çekildi.. düzeltelim bare bu gün efendim.. emriniz olur..
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
teşekkür ederim saba saba sn. admin'im.. ancak efendim.. kendimi tarafınızdan aşağılanmış kimin algılamaktayım.. niçün; çünki hala kahve ile donutlarınız.. kendilerine sahip olabilmeniz için.. ümid ve hasret ilen beklemekteler.. fekat ziyaretiniz bendenizi bihûş etmiştir.. kahveyi paylaşalım istedim.. buyurunuz;
-
Birisi Kahve Yapsa da İçsek Şöyle Hüpppppppppppppp Diye
.. bi mola! walla ve bence bi bol köpüklü kaweyi hakettim.. şirketten.. eferim bana.. ..
-
THE GULLIVER'S SHIP..
.. part x sayın fanlarım can nutfelerim şu ana kadder bilinmeyen ve fekat kayıp pink floyt pigs on the wing part x ini artıkın açıklıyorum misyon yerine gelmiştir!. part x : "karga karga gak dedi çık şu dala bak dedi bende uydum çıktım baktım gördüm ki toz toprah bi meydan ortada köhne pazar pazarda sirk çadırı çadırda guraba durur bir kör var öfke dolu diliyle gevezelik yapıyo muzip modaya da uymuş kerata geymiş alaca yollu esvab sosyolojik hem örfî mekânik husumetle bu noktada: -emosyonel şoktayım kusura kalmayasız feryad ve figandayım-; seni korkak musallat levrek aç gözlü obur dır dır dır gır gır gır saba saba erken saatte ya! sus sus sarıcalı seni kötü ahlaklı menhus bic bic sahnelerde rol kesen iskeletsin sen sade ezbercisin çamçak kangurusu ironik nesnel bozuntusu!." oh ya! fanlarım şimcik hipotermik grafiyim dengeye geldi durum da tirfilli nise ben gidiym bare ..