Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Radya

Φ Süper Üye
  • İçerik Sayısı

    12.250
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    257

Blog Yorumları gönderen: Radya

  1. Ne güzel bir hediye,tüm ERDEM'lerin unutulduğu çağımızda ERDEM'lerle bezenmiş bir bahçe dilemek.İkinizin de doğum gününü kutlular,ERDEM bahçenizin gülleri hiç solması der ve sevgilerimi sunarım.

     

    ERDEM denince ilk aklıma gelen dostlarımın birinden bu sözleri okumak çok hoş....:clover:

     

    Çok teşekkür ederim geldiğin için ayrıca teşekkür ederim...Benden de sevgiler....:hug:

    SANDIK

     

    dur bakalım hemen öyle duygusal bitirme .. bir zaman sonra Emekli Sandığı konusunda yazacaklarını da merakla bekliyoru ... :)

     

    güzel paylaşım ,, Eline sağlık :clover:

     

    Emekli sandığına daha çokkkkk var...:)) O günlere erişebilirsem memnuniyetle yazarım...:))

     

    Teşekkür ederim...:clover:

    SANDIK

    O bişey değil birde annemin sandığında ev ahalisinin her birine ait birer bohçası vardı. Bu bohçada bir kaç kat iç çamaşırı, pijama, havlu, çorap bulunurdu. Ve onları kullanmamız yasaktı. Neymiş bir hastalık filan olur da hastanede yatmak zorunda kalırsak hemen hazırcacıkmış orda. Sağa sola kaçalamadan alıvericekmişiz ordan :) Aynen böyle derdi annem...

     

    Benimde deprem korkum yüzümden arabamda var öle bir bohçam...:online2long:

    SANDIK

    benimde yatağımın altı var bazalı yatak :D

     

    daha önce yılbaşında giydiğim kırmızı bir.. eee... neydii o uğur getirir diyeeee üstünde noel baba ve geyiklerin olduğu ..... hahahahha şakaa şakaaaa

     

    yazı güzel ve anlamlı ben her zamanki gibi abudik gubudik yazdım bana bakmayınız .çimlere basmayınız :clover:

     

    aaaaaa iyi ki hatırlattın bak,noel babalı ve geyikli olması şart değil ama kırmızı olacak mutlaka....:lol:

  2. Ekşimik; kesilmiş sütü kaynatıyosun ve tülbentten süzüyosun. Yaklaşık 1 gün kalıyor tülbentte süzülmesi için. Lor peynirine benzer bişey çıkıyor ortaya.Ama tadı çok daha güzeli lor gibi yavan bir tadı yok.Kahvaltılık olarak veya hamurişleri için çok ideal.

    Kolaçta, hani pastane poğaçaları varya onun ebatlarında. Mayalı hamuru küçük açıyosun, içine ekşimik koyup kapatıyosun ve az yağda kızartıyorsun.Sıcak sıcak afiyetle de yiyorsun. Katlamayı biliyorsan eğer onun küçülmüş halini düşün. Ama ben en çok ekşimiğin içine cıbrısa katılarak yapılanını severim :)

     

    Ben ekşimik yapıyormuşum da haberim yokmuş...:)

     

    Ben kendim kaynayan sütün içine bir-iki damla sirke yada limon suyu damlatıp kestiriyorum,bazen içine maydanoz dereotu tuz karıştırıyorum bazende şeker karıştırıp tülbentte dediğin gibi bekletiyorum...Yapmasını Arman Kırım'ın bir köşe yazısından öğrenmiştim...İtalyanca bir ismi vardı ama unuttum...Özellikle şekerlisi enfes oluyor...:)

  3. Eskileri yadediyoruz ne güzel...:clover:

    Ahşap ev deyince benimde annanemin cumbalı iki katlı ahşap evi geldi aklıma...4-5 yaşlarındaydım ama hatırladığım bazı şeyler var....Örneğin annanemin beni oyalamak için bana çizdiği resimler...bir defterimiz vardı,sonra kaybolmuş o defter...ama çok güzel çizdiğini net hatırlıyorum...

    Sonra çan seslerini hatırlıyorum çan sesini duydum mu fırtına gibi cumbaya koşardım...Güreşe götürülen develeri görmek için... Ben o zaman bilmiyordum ki güreştirildiklerini...:(

     

    Ben şimdi merak ettim,şporet dediğin kuzune onu anladım Babaneminde vardı...:)

     

    Ekşimik ve kolaç ne acaba...:unsure:

    SANDIK

    Okuldan her dönüşümde annemi Sandığını eşelerken bulurdum. Ara sırada ben oradayım diye bir şeyleri dışarı çıkarmadığını fark ettim. Sonra tabiki çocuk aklı kaçarmı, öğrenmem gerekir diye kendime iş edindim ve buldum...

     

    Ne olabilir? tabiki seksi bir gecelik (ha ha ha) benden niye saklar diye düşünmüştüm. hala beni küçük bir çocuk gibi görüyor demiştim. sonra anladım ki çocuklar hiç büyümüyorlar onların gözünde....

     

    yazı çok güzeldi... :)

     

    Saygılar

     

     

    :laughing:

    Tamam itiraf ediyorummmm...annemin sandığında da vardı gecelik sabahlığı...:kahkaha:

     

    Açık mavi ama değişik bir mavi,menekşe mavisi gibi...gözümün önüne geldi şiimdi..:)

     

     

    Teşekkür ederim...:)

     

     

    Saygılar

    SANDIK

    Bende küçükken çok merak ederdim o sandıkların içinde ne saklanıyor diye. Annem havalandırmak için sandığını her açtığında merakla başında oturur içinden çıkanları hayranlıkla seyrederdim. Aman allahım o ne çeyizlerdi öyle. Göz nuru, el emeği bissürü şey.En çok ta bebeklikte giydiğimiz bir kaç kıyafeti sakladığı için mutlu olurdum. Hep"ilerde evlendiğin zaman bunları senin sandığa transfer edicez" derdi. Yalnız annem sandığı her açtığında gözünden de iki damla yaş gelirdi. Annesinin izni olmadan bir evlilik yapmış ve hani adettir ya evden sandığınla birlikte çıkamamış. Ve o sandıkl ananemin evinde hala. Kimse dokunamıyor ona. Kutsal bir hazine gibi hala saklıyor onu ve içindekileri. Kimbilir onun içinde ne anılar var anneme ait.

     

    Demek tek meraklı ben değilmişim...:D

    Boşver sandık ananende kalsın varsın,mühim olan annenin arzu ettiği yerde olması...:)

    SANDIK

    aklıma über-süpersonik bi fikir geldi...

    sandık eşeleme günleri yapsak ya...

    her ay birimizde buluşup sandıkları eşeliyelim...

     

    ahahahahah.... süper... züper fikir kız...

     

    Hımmmm...sende kirli çıkısın gibi geliyor bana...senin sandığı eşelemek keyifli olur mutlaka...:D

     

    Kabullllllllllllllll...:stuart: beğendiğim bi kıyafet bulursam üstüne yatarım ama ona göre...:)

    SANDIK

    Çeyiz sandığı...bir evin en gizemli eşyasıdır...sırların ve anıların tıkıştırıldığı koskoca bir dünyadır...

     

    Eskiden konuklar ve çocuklar ''ah bir içini görsem'' diye iç çekerlerdi meraktan...

     

    Herkes onun ne denli özel...mahrem...dokununulmaz...mesafeli olduğunu bilirdi...

     

    O'da bulunduğu baş köşede evin kraliçesi olduğunun bilinciyle kurum kurum kurulur...üzerine serilmiş en değerli örtülerle güzelliğini ve gücünü sergileyip dururdu...

     

    Şimdilerde de değerli... eğer cevizse ve çok çok eskiyse...

     

    Ne güzel anlatmışsınız...:clover:

     

    Benimki de ceviz...Ama şu her tarafı el oyması antep işi olanlardan değil...

     

    Onlara bayılıyorum ben...yada sedef kakmalı...

     

    Kızıma öyle alıcam birtane...:)

    ZAMANE ANNESİ

    şimdinin anne'leri yaşama karşı daha endişeli ve kaygılı gözüküyor.

     

    Bu fazla müdahaleci davranışların, kaygıların,çocuğu yaşamı boyunca ailesine daha bağımlı kılması, daha fazla ihtiyaç duyması ya da bu müdahalelerden sıkıldığı için tepkisel davranması sonucu doğurduğunu düşünüyorum ...

     

    Bunu hiç düşünmemiştim,fazlaca müdahale ettiğimi yani...

     

    Ama evet haklısın endişelerim yüzünden,kantarın topuzunu kaçırıyor olabilirim...-_-

    ZAMANE ANNESİ

     

    hiçbirini..

     

    üstelik anneniz sizi özleme hakkını

    kullanabiliyordu..yani bir sms,yada msn kadar

    yakın değildiniz.anneniz eğer ayrı kaldıysanız

    size mektup atıyordu..hani posta pulu yapışılı bir zarf içinde

    2-3 günde gidiyor ya..((

    anneniz hayatta ise sorunuz postaneden şehirlerarası hat

    yazdırıp kuyruklara girmiştir..

    ve siz çocukken marka ayakkabı diye bas bas bağırmıyordunuz..

    çok fazla yoktu zaten..ayrıca en fazla iki çift ayakkabı olurdu.

    emo,satanizm onlar da neymiş..

    haa bizim zamanımızda

    sevgili @radya kene ve domuzlar bile masumdular..((

     

     

     

    Sevgili AED;

     

    Ben babamın ayağımın şeklini kağıda çizip gelip İzmir'den bana ayakkabı aldığını ve o gelen ayakkabı baş ucumda uyuduğumu hiç unutmuyorum ...

     

    Ah ahh eskidendi çok eskiden...

     

    http://www.youtube.com/watch?v=l4Mzjq5Qh0Y

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.