Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Suheyla

Φ Üyeler
  • İçerik Sayısı

    864
  • Katılım

  • Son Ziyaret

  • Lider Olduğu Günler

    3

Suheyla tarafından postalanan herşey

  1. Sayin Evaporit, Yalniz tek bir cevap vardir bu baslik(İslam şiddetin kaynağı mı?) sorusuna... EVET! Bunu siz de biliyorsunuz. Bu yuzden Islam ve Kadina "dayak" basliklarindan cekiniyorsunuz ve kendinizi "bati" ile mesgul edecek konularla ilgili buluyorsunuz... bahane, mazaret aramak icin. Tabii ki, Kur'anin kadini dovmek izini vermesi , bati ile alakasi yok. O yuzden o basliga yorum yapmak istemezsiniz. Kur'an Kadini Dovmek "siddet" hakkinda ne der?
  2. Sayin evaporit, Bu imtihandan "sifir" aldiniz! Ama lutfen uzulmeyin, cunku cevaplariniz ''insanlıkdışı, bilimdışı' ve akıldışı' degil. Tebrikler. 1."İslam dini büyü ve sihre inanmaya ya da üfürükçülük gibi şeylere (ve üfürükçülüğün tükürüklü ya da tükürüksüz uygulamasına ) izin verirmi?" Muhammed hastalık ve rahatsızlıkların 'nefes', 'büyü' ve 'üfürük' usulleriyle giderilebileceğini söyler. Muhammed ara sıra başında ağrı hisseder ve bu ağrının kendisine yapılan sihir ve büyüden geldiğini söylerdi. Baş ağrısını gidermek için bu ayetleri tekrarlardi… De ki: "Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım." (113/1-4) Muhammed’ in söylemesine göre bu hurma ağacının meyvesi, insanları sihir ve büyüden kurtarmaya yeterlidir.Bunu anlatmak için şöyle demiştir: " Her kim sabahları aç karnına yedi tane Avce hurması yerse, o gün içinde o kimseye ne sem ( zehir ), ne sihir vermez." (Sahih-i Buhari Muhtasarı..., Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, c.11, s. 393, Hadis No: 1863) Muhammed göz ağrısı gibi hastalıklar için, topraksız tükürüklü üfürük usüllerine başvururdu. Görülüyor ki, Muhammed Kur’an’ dan ayetler okuyarak üfürükçülük yapmanın ve bu yoldan kazanç sağlamanın Islama uygun olduğunu söylemekte. Örneğin Hayber Seferi’ nde Ali’nin, ağrısına yakalandığını öğrenince hemen yanına getirtmiş ve gözlerine tükürmüştür. Kaynakların bildirmesine göre güya Ali’nin gözleri hemen iyileşmiştir.( Sahih-i Buhari Muhtasarı..., Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, c. 8, s. 34, Hadis No: 1236.) De ki: "Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik'ine, insanların İlah'ına sığınırım." (114/1-3) 2.“Hırsızlık, zina vb. gibi suçları işleyen kişilerin, ölmeden önce ‘La ilahe illa’llah’ (Allah’tan başka tapacak yoktur) demek suretiyle her türlü günahtan kurtulup doğruca cennete gideceklerini kabul edebilir misiniz?” İslam şeriatının bellettiği “ahlak” ve “adalet” anlayışına göre Tanrı, Müslüman kişilerin günahlarını bağışlayacaktır. Muhammed’in Tanrısı şöyle diyor: De ki: "Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." (39-53) Butun günahları affolunucaktır, yeter ki “şirk” yapmamış, yani Tanrı’ya ortak koşmamış olsunlar “Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Bunun dışında kalan (günah) ları ise dilediği kimseler için bağışlar. (4/48) 3.“Kur’an’daki ‘Ayetü’l-kürsi’ diye bilinen 255. Ayeti okuyan kişinin evine Tanrı tarafından melek gönderileceğine ve bu meleğin o kişi için ‘hasenat’ (iyilikler/sevap) yazacağına ve o kişinin içinde oturduğu eve kırk gün sihir ve sihirbaz girmeyeceğine ve şeytanın, otuz gün boyunca o evi terk edip gideceğine inanır mısınız?” Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. Onun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür. (2/255) “Kur’an’da en büyük ayet, Ayetü’l-kürsi’dir. Onu okuyana Allah bir melek gönderir, onun hasenatını yazar. İçinde oturduğu evi, şeytan otuz gün terk eder. Oeve kırk gün sihir ve sihirbaz giremez. Ya Ali! Bunu evladına, ailene ve komşularına öğret.”( Bkz. Diyanet Vakfı çevirisinde, Bakara Suresi’nin 255. Ayetinin yorumu. ) 4.“Siz hiç Tanrı’nın, bütün insanları Müslüman yapmak varken yapmak istemediğini ve çünkü ‘Ben cehennemi insanlarla dolduracağıma dair kendi kendime ant içtim’ dediğini ve bu andını tutmak için cehenneme yığınla insan attığını ve sonra cehenneme hitaben: ‘Ey cehennem! Doydun mu?’ diye sorduğunu ve buna karşılık cehennemin: ‘Hayır doymadım! Daha var mı?’ diye karşılık verdiğini düşünebilirmisiniz’” Eğer dileseydik herkese hidayetini verirdik. Fakat benim, "Andolsun, cehennemi hem cinlerden hem de insanlardan dolduracağım" sözüm gerçekleşecektir. (32/13) Andolsun biz, cinler ve insanlardan, kalpleri olup da bunlarla anlamayan, gözleri olup da bunlarla görmeyen, kulakları olup da bunlarla işitmeyen birçoklarını cehennem için var ettik. İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir.(7/179) O gün Cehenneme, "Doldun mu?" deriz. O da, "daha var mı?" der. (50/30) 5.”Tanrı’nın yanlış ya da çelişkili kararlar verdiğine ya da insanlardan akıl alarak iş gördüğüne inanır mısın?” Kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed'i) bir gece Mescid-i Haram'dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (17/1) Demekki Muhammed, bir gece Mekke’deki “Mescid-i Haram”dan kalkıp Kudüs’teki “Mescid-i Aksa”ya gitmiş ve sonra “gök merdiveni” ile göklerin yedinci katına çıkmış ve Tanrı’yla buluşup ondan birtakım buyruklar almıştır ki, bunların arasında namaz vakitleriyle ilgili olanı vardır. “Gök gezisi” olarak da bilinen bu hikaye, 1400 yıl boyunca Müslümanlar için kutsal bir anlam taşımıştır; Görülüyor ki Tanrı, Muhammed’in okuma bildiğini sanarak ona vahiylerini gönderiyor ve “Oku” diye emrediyor; Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı "alak" dan yarattı.” (96/1) Tanri hatirlamis ki Muhammed Okuma yazma bilmez … ve der ki; “Sen şu Kur'an'dan önce hiçbir kitap okumuyor ve onu sağ elinle yazmıyordun. ...” (29/48) Tanri insanlardan akil aliyor .... Hani, biz Kâbe'yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı İbrahim'den kendinize bir namaz yeri edinin. İbrahim ve İsmail'e şöyle emretmiştik: "Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rukû ve secde edenler için evimi (Kâbe'yi) tertemiz tutun." (2/125) Demekki Ömer , ikide bir Muhammed’e gelip, Ka’be’deki Makam-ı İbrahim denen yerin ibadet yeri olması isteğinde bulunurmuş ve onun bu isteğini duyan Allah, bu isteğe uyarak Kur’an’ın Bakara Suresinin yukarıdaki 125.ayetini indirmiş! gibi ayetler var. **** "Bunu hangi amaçla yaptınız ve neyi kanıtlamaya çalıştınız ?" sorunuza gelince. Bunun bayagi apacik oldugunu zannetmistim. Amacim "Kur'an"in bir uydurma kitabi oldugunu gostermek ve sizin gibi zeki insanlarin Kuran'a uygun cevap veremiyeceklerini gostermek.
  3. Sayin Muki , niye siz ne dedigimi tamamen anlayabiliyorsunuz? Fakat Sayin evaporit anlamiyor? Ben de bunu anlamiyorum! Bazan savunmasi zor olunca, en kolay teknik bu oluyor galiba... anlamamis gorunmek ve goremezlikten gelmek. Tabii ki 'İmtihan etsem' konulu cümlesi Sayin evaporit'in Kuran'a ne kadar uyup ne kadar uygulamasi hakkinda idi. Ben Sayin evaporit kadar becerikli yazamiyorum ama ana dili Turkce olmayan biri olarak kendimi ifade etmeye calisiyorum ve zannedersem anlamak isteyen anlayabiliyor. Bunun gibi yuzlerce sorular var ama yalniz 5 tane ornek verecegim. Bu sorular alintidir. 1."İslam dini büyü ve sihre inanmaya ya da üfürükçülük gibi şeylere (ve üfürükçülüğün tükürüklü ya da tükürüksüz uygulamasına ) izin verirmi?" 2.“Hırsızlık, zina vb. gibi suçları işleyen kişilerin, ölmeden önce ‘La ilahe illa’llah’ (Allah’tan başka tapacak yoktur) demek suretiyle her türlü günahtan kurtulup doğruca cennete gideceklerini kabul edebilir misiniz?” 3.“Kur’an’daki ‘Ayetü’l-kürsi’ diye bilinen 255. Ayeti okuyan kişinin evine Tanrı tarafından melek gönderileceğine ve bu meleğin o kişi için ‘hasenat’ (iyilikler/sevap) yazacağına ve o kişinin içinde oturduğu eve kırk gün sihir ve sihirbaz girmeyeceğine ve şeytanın, otuz gün boyunca o evi terk edip gideceğine inanır mısınız?” 4.“Siz hiç Tanrı’nın, bütün insanları Müslüman yapmak varken yapmak istemediğini ve çünkü ‘Ben cehennemi insanlarla dolduracağıma dair kendi kendime ant içtim’ dediğini ve bu andını tutmak için cehenneme yığınla insan attığını ve sonra cehenneme hitaben: ‘Ey cehennem! Doydun mu?’ diye sorduğunu ve buna karşılık cehennemin: ‘Hayır doymadım! Daha var mı?’ diye karşılık verdiğini düşünebilirmisiniz’” 5.”Tanrı’nın yanlış ya da çelişkili kararlar verdiğine ya da insanlardan akıl alarak iş gördüğüne inanır mısın?” Bu 5 soruya inandiginiz Kur'an nasil cevap verir? Bunlar "Evet" ve "Hayir" cesit cevaplardir. Uzun uzun yazip cevaplarinizi soyut, abstre yapabilirsiniz eger ne demek istediginizin anlasilmasini istemiyorsunuz. Not: Soylemesi gerekirse, bu sorular "Islami savunanlara" gonderilmistir.
  4. Sevgili Muki, ben arapca bilmiyorum ama arapca bilen araplara gore "Kocanin karisina dayak" atmasinin yeri varmis Kur'anda. Kesinlikle. Ben youtube.com gittim ve su kelimeleri koydum: "islam beat wife" bana 116 tane video ornek verdi Islam da kadini dogmek icin... Bu videolar hep ortadogu arap ulkelerinde... Ekseriyetle "Kurallari" tartisiyorlar, yani nasil dogeceksin, ne zaman dogeceksin gibi.... Dogmek te bir kusur gormuyorlar. Eger youtube.com su kelimeleri ararsan "Islam dayak kadin" size gelen videolarin sayisi "0" ... Araplar bu konuda, Turklerden daha mi bilgili Kur'an hakkinda?
  5. Kur'anda apaçık olması lazım gelen ayetlerinin senelerce tartısılması, bu Kitabın uydurma olduguna delildir. Gelelim tartışılan ayete ... "Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah'ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da "gayb"ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün.Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür." (4/34) Diyanet Meali "Men are the protectors and maintainers of women, because Allah has given the one more (strength) than the other, and because they support them from their means. Therefore the righteous women are devoutly obedient, and guard in (the husband's) absence what Allah would have them guard. As to those women on whose part ye fear disloyalty and ill-conduct, admonish them (first), (next), refuse to share their beds, (and last) beat them (lightly); but if they return to obedience, seek not against them means (of annoyance): For Allah is Most High, Great (above you all)." (4/34) Ingilizce Cevirimi (A. Yusuf Ali) Bu neyi isbat ediyor... Niye bu kadar tartismaya luzum gosteriyor. Cunku iyi kalpli insanlar gozlerine inanamiyorlar ve degisik anlamlara bakiyorlar. Bazi Kuran çevirisinde , bu kelimeyi sansur etmislerdi... Inanamiyorlar, Islam toplumu 1400 senedir yanlis bir yolu secmistir. Biz neden Kuran Osmanlı Imparatorluğu zamanında Türkçe'ye tercüme edilmemiş oldugunu biliyoruz. Kuran'ın Türkçe'ye tercüme edildikten sonra Kuran'ı okuyan Türklerin; Kitabin icindeki akıldışı, bilimdışı, insanlıkdışı ayetleri gördüklerinde islamiyetten uzaklaşacaklardi. Eger bu Hurriyet Gazetesinde ki makaleyi okursaniz, Mehmet Akif Ersoy Turkceye cevirdigi "Kur'anin yakilmasini" vasiyetinde soylemisti. M. Akif Ersoy Kuran Tercumesi Iste Kuranin öğrettigi budur. şiddet evde Başlıyor! Tabii evden çıkınca devam ediyor!
  6. Sizinle hemfikirde olmak demek yalniz “Kuran’in” arapca olmasina gerek olmamasi. Gerek var. Cunku siz Muslumanim diyorsunuz ve “Kuran” kitabini Islam dininin bir esaslarindan olarak kabul edip “inaniyorsunuz”. Ben Musluman degilim ve bu kitabi kabul etmiyorum sizin gibi. O yuzden dedim, “kendi inanclariniza” gore bir Islam imtihani verirsem size --- siz bu imtihani gecemezsiniz… Nasil biliyorum bunu ben? Degerli Yazar evaporit, Islam Sinavinda ki bazi sorulara eger bir “Musluman” gibi cevap verirseniz (Kurana gore) o zaman akılıdışı, bilimdışı, insanlıkdışı cevap vermek zorunda kalirsiniz. Eminim ki, bu sorulara akıldışı, bilimdışı, insanlıkdışı cevap vermeyeceksiniz, dolayisiyle “Islam Sinavini” gecemiyeceksiniz.
  7. Iste bu sizin kisisel gorusunuz. Genel Islami gorus degil. Bende hemfikirde olmama ragmen, benim iddia yaptigim, Islam Dininde genel gorusler sunlardir: Kuran: Arapça dilindedir. Arapça oldugu için Araplarin haricinde baska dilleri konusan insanlar anlamaz. Arapçada bir kelimenin o kadar çok anlami vardir ki, baska dile yapilan tercümeler yanlistir. Baska dillere tercüme edilen Kuran'lari okuyanlarin Kuran'dan verdikleri örnekler hep yanlis tercüme edilmistir ... Bu sekilde ki genel anlayis, Kur'andaki celiskileri aciklamaya cabalar. Siz benim anlayabilecegimi saniyorsaniz, niye beni tekrar okumaya davet ediyorsunuz. Ben defalarca okudum. Niye Turkler Kurani Turkceye cevirmeye yasakladilar 20inci asira kadar. Celiskileri rasyonellesitirirken, daha yeni celiskiler yaratiyorsunuz! Ben size (ve diger Islami savunan arkadaslara) Islam Dini hakkinda bir kucucuk imtihan versem, eminim ki "sinifta kalacaksiniz!"
  8. "Oysa penceremizi değiştirmediğimiz sürece hep aynı manzarayı görmeye devam edeceğiz" cumlesine 100% katiliyorum. Bu pencerenin adi "Kuran" . "bilmediğimiz bir dünyayı işaret etsinler, onların gözünden okuyalım evreni... onların penceresinden görelim bir de, karşıki manzarayı... İnsan hep aynı noktaya bakarsa, uyurmuş diye bir gerçek vardır." Bilmedigimiz bir dunya nasil baslayacak kendi gozleri ile okumaya, Kur'an ile degilmi? Arapca ogrenmesi lazim degilmi? Insanoglu hep ayni noktaya bakarsa, uyur demekte de ... cok cok dogrusunuz! Eger "KURAN" degilde , yeni bir kitap(pencere) diyorsaniz... o zaman size katiliyorum
  9. Sevgili fft, Tekrar etmek gerekki, biz hic bir zaman sizin ve diger Islami savunan arkadaslarin "iyi niyet"lerinden suphe etmiyoruz. Biz Islami tartisiyoruz. Islamin Kitabi, Allahin sozu dediginiz Kuran'a gore tartisiyoruz.... Kur’ana göre Yahudiler ve Hristiyanlar: Vay o kimselere ki, elleriyle Kitab'ı yazarlar, sonra da onu az bir karşılığa değişmek için, "Bu, Allah'ın katındandır" derler. Vay ellerinin yazdıklarından ötürü onların haline! Vay kazandıklarından dolayı onların haline! (2/79) Onlar, "Allah bize, ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir peygambere inanmamamızı emretti" dediler. De ki: "Benden önce size nice peygamberler açık belgeleri ve sizin dediğiniz şeyi getirdi. Eğer doğru söyleyenler iseniz, niçin onları öldürdünüz?" (3/183) Bir de Yahudiler, "Allah'ın eli bağlıdır" dediler. Söylediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın ve lanete uğrasınlar! Hayır, onun iki eli de açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun, sana Rabbinden indirilen (Kur'an) onlardan birçoğunun azgınlık ve küfrünü artıracaktır. Biz onların arasına kıyamete kadar düşmanlık ve kin saldık. Her ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya çalışırlar. Allah bozguncuları sevmez. (5/64) Bir de inkarlarından ve Meryem'e büyük bir iftira (4/156) "Kalplerimiz muhafazalıdır" dediler. Öyle değil. İnkarları sebebiyle Allah onları lânetlemiştir. Bu yüzden pek az iman ederler. (2/88) Andolsun, "Allah, Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler kesinlikle kafir oldu. Oysa Mesih şöyle demişti: "Ey İsrailoğulları! Yalnız, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin. Kim Allah'a ortak koşarsa artık Allah ona cenneti muhakkak haram kılmıştır. Onun barınağı da ateştir. Zalimler için hiçbir yardımcı yoktur." (5/72) Andolsun, "Allah üçün üçüncüsüdür" diyenler kafir oldu. Halbuki bir tek ilahtan başka hiçbir ilah yoktur. Eğer dediklerinden vazgeçmezlerse andolsun onlardan inkar edenlere elbette elem dolu bir azap dokunacaktır.(5/73) Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: "Allah'ın yolu asıl doğru yoldur." Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah'tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.(2/120) Ey kitap ehli! Artık size elçimiz (Muhammed) gelmiştir. O, kitabınızdan gizleyip durduğunuz gerçeklerden birçoğunu sizlere açıklıyor, birçoğunu da affediyor. İşte size Allah'tan bir nur ve apaçık bir kitap (Kur'an) gelmiştir. (5/15) Simdi anliyormusunuz, niye Kuran Muslumanlari Hristiyanlara ve Yahudilere dusman ediyor! "Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez.(5/51)." Belki simdi bunun manasini daha iyi anlarsiniz siz!
  10. Sayin Isyanci, sizlere katiliyorum. Iste boyle... Ayetler Apaçıkmıs ... der Kur'anda defalarca. …Biz apaçık âyetler indirmişizdir… (58/5) / … Bunlar Kitab'ın ve apaçık bir Kur'an'ın âyetleridir. (15/1) / Biz ona (Peygamber'e) şiir öğretmedik. Zaten ona yaraşmazdı da. Onun söyledikleri, ancak Allah'tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır. (36/69) Peki niye anlamiyoruz eger okudugumuz gibi degilse... belki su ayet bize yardim eder... Eğer biz onu başka dilde bir Kur'an yapsaydık onlar mutlaka, "Onun âyetleri genişçe açıklanmalı değil miydi? Başka dilde bir kitap ve Arap bir peygamber öyle mi?" derlerdi. De ki: "O, inananlar için bir hidayet ve şifâdır. İnanmayanların kulaklarında bir ağırlık vardır ve Kur'an onlara kapalı ve anlaşılmaz gelir. (Sanki) onlara uzak bir yerden sesleniliyor (da anlamıyorlar)." (41/44) Demekki Şimdi Araplara Yabancı Dilden Kitap Olmuyorsa, niye Turklere yabanci dilden bir Kitap olsun? Peki Neden Arapça Bilmeyenler De Kurandan Sorumlu Tutulurlar? Neden İtaatleri İstenir? Daha evvel dedigim gibi, Soru sormak ayıp olur! ''İnsan aklı acizdir'', ''Din akılla yürümez'', ''Kuran'ı herkes anlayamaz'', aklımız yetmez bunları anlamaya. Kur'ani anlamak icin ya bu imamlara sormak lazim yada ayette soylendigi gibi "kulaklarımizda bir ağırlık olmasi" lazim !
  11. Hakli olabilirisiniz... Goremiyorum belki anlatabilirsiniz bana. Devam edelim. Onlara dua ediyorsunuz... guzel. Cok tehlikeli bir durum... Ayetleri bundan bahsediyor galiba. Onlardan biri olabilirsiniz. Dost olunca. Yani hangi dinden oldugunuzu her zaman hatirlamali ve ona gore davranmali diyorsunuz. Anladim. Esasinda bu konuda yanlissiniz... Kur'anin ogrettigi Muslumanlari (eger Kur'ani takip ediyorlarsa) Hristiyanlara ve Musevilere dusman yapar. Ayetleri tekrarlamaya luzum yok. Bu yuzden ben Islam dininden ciktim. Cunku insanlari degerlendirirken hangi dinlerinde olduklarini unutmamak lazim diyorsunuz. Ve Islama "Insanlik" dini diyorsunuz... Aradaki celiskiyi gormuyorsunuz galiba.
  12. Sayin evaporit .. benim dusuncemde "1800 lu yillarda" demek ... 18xx yillari demek. Diger dilden dusunup tercume edince yanlis cikiyor olabilir. Neyse verdiginiz ornek savaslardan haberdarim. Iste Gormek istediginiz, gulumseyen yerli cocuk. Benim zihniyetimde dogru sey bu cocugun gulumsemesini bozmamak, gidip 150 sene evvel olan savaslari anlatip onun mesutlugunu niye bozalim ki? Bunun insanliga ne faydasi varki? Nasil yardim olur bu cocuga? Belki ikimizde ayni neticeyi dusunuyoruz ama degisik yollar seciyoruz.
  13. Sayin 4mevsim... suphesiz verdiginiz guzel ornekler vardir cok sayida ve Sayin Yersoy'un soylemek istediginide anlamistim ve kabul ediyorum. Bu verdiginiz ornekler "Insanlik" ornekleri. Bu insanlar (kimliklerinde ne dini olursa olsun) insanlik gosteriyorlar. Zaten benim elestirdigim bu konu degil ve bunu tartismaya luzum yok. Eger, bu verdiginiz ornekte ki "guzel" insanlar, Kuran da ki ayetleri takip etmis olsalardi, ayni seyi yapmamalari lazimdi. "Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez.(5/51)." Kur'anin ogrettigini dinlememisler. Insanlik duygularini takip etmisler. Rahibe Teresa cok "dini" bir insandi, kendi dininde, kendi inanclarinda olmayanlara bir dostluk gostermeyin diye bir emir yoktu. O yuzden hem "dini"ni takip edip hemde insanligini. Arada fark var.
  14. Sayin Yersoy, verdiginiz aciklamaya cok tesekkur ederim. Ben zaten -- kanimca -- dini elestiri yaparim, herhangi bir musluman insani degil. 1,5 milyar insani elestiri yapmak benim amacim degildir. Kisisel olarak kimseye bir sey soylemek istememem, bilhassa tanimadigim insanlara. demek istedigim muhim nokta, "Rahibe Teresa" kimsenin dinini sormadi. Insanlik en onemli olan seydi. Diger taraftan, Islam dininin ogrettigi sey, en onemlisi "Musluman" olmakdir.... O yuzden , bilhassa Kurani takip eden Muslumanlar "Hristiyan"larla arkadas olmaktan, onlara yardim etmek ten cekinirler... demek istedigim. Niye ornek gormuyoruz, "Rahibe Teresa" gibi? tekrar tesekkurler!
  15. Oooh Sayin evaporit, vallah alemsiniz yani. Beni guldurdunuz simdi... bilhassa altini cizdigim cumlelerinizle! Savas, su bir gercek ki. Cirkin bir sey. Keske hic dunya da savas olmasa idi. Ama insanoglunun yaptigi. Ayni zamanda, Insanoglu savasin sonu geldiginide biliyor. Beyaz adamlar ve Yerliler 1800 yillarindan beri savas yapmadilar. Baris icindeler. Nedense Siz baris yapmiyorsunuz. Bugun, Amerika da federal hukumet tarafindan resmen taninmis 550 yerli "kabilesi" var. Bu yerliler kendine ait topraklarinda otururlar ve hukumetle bir problemleri yok. Federal Hukumetine de vergi vermek zorunluklari yok. Bazi eyaletler de gazino acip, epeyce zengin olan kabileler vardir. Beyaz Adamla Yerliler arasinda bugun hic bir problem yok, yalniz ortak tarihleri var. Iste batinin zihniyeti degisik bu konuda, ileriye bakmali geriye degil.
  16. Rahibe Teresa ve Islam Arnavut da 1910 yilinda dogan bu bayan Hayırsever Misyonerler Cemaati'nin kurucusudur. Bati ulkelerinde “Mother Teresa” olarak taninmistir. 18 yaşında rahibe olmaya karar verdi ve Hindistan'daki misyonerlik çalışmalarıyla tanınan Loretto Hemşireleri'ne katıldı. Teresa adını bu dönemde aldı. Kalküta'da St. Mary's Lisesi'nde coğrafya ve temel Hıristiyanlık bilgisi dersleri verdi. 1944'te aynı liseye müdür olarak atandı. 1950 yılında Hayırsever Misyonerler Cemaati'ni kurdu. Rahibe Teresa'nın 12 kişiyle kurduğu bu cemaat dünyanın 450 noktasında 4.000 rahibenin görev aldığı bir topluluk haline geldi. Bu cemiyetin Dunya insanligina yaptigini, 20inci asirda ISLAM dininin dunyaya faydaliklarina nazaran bir kiyas yapalim: Hayırsever Misyonerler Cemaati'nin AMAClari ve faileyetleri:(Ornekler) - Acliga, varliksizlara, ciplaklara, felc olanlara, korlere “sahip” cikmak. - cüzamlı kimselere “sahip” cikmak. - Kendisine kimsenin istemedigini sanan, kimsenin sahip cikmadigi insanlara “sahip cikmak” - Toplumlarin bir “cop” gibi yol kenarina attigi insanlara “sahip” cikmak - Yetimhaneleri kurmak ve hastalara bakmak - Felaket yuzunden evlerini mallarini kaybetmis insanlara yardim etmek - ölümcül hastaların ölene kadar bakıldığı bakımevi “Hospice” evleri acmak - Izdirap ceken insanlarin acilarini azaltmak Bu cemiyetleri Hindistanda kurdu ve diger ulkelere de tasitti. Venezuela 1965, Roma da, Tanzania da, Asya da , Avrupa da, Amerika da. 1982 de , Rahibe Teresa 37 cocuklari , Israil ve Filistinliler arasinda ki savasi durdurak, hastahaneden kurtardi. Kizilay ile beraber gidip, savas icindeki yaralanlarin tedavilerine baktilar. Rusya ve Avrupa arasinda ki Demir Perde dustukten sonra, emeklerini eski komunist ulkelere iletti. Uzun zaman sarf edip “acliga” karsi savas acti. Habesistanda, Rusya da ki radioactive patlama sonunda ki felakette, Armenia daki deprem yuzunden evsiz, parasiz ac kalanlara hep yardim etti. 1979 yilinda Nobel Baris Mukafaatini alip, verilen $$$ hepsini fakirlere dagitti. 1996 yilinda, Rahibe Teresa’nin cemiyeti , 100 den fazla memleketlerde insanliga yardim ediyorlardi. Bu yalniz bir insanin Dunya yaptigi iyilikler. Bu insan “Hristiyan” Bati dunyasindan geldi. ISLAM Dunyasinda Insanliga(butun Dunyaya) olan faydalari nedir: 1.? 2.? Hep beraber ogrenelim...
  17. Sivil ucaklarini kaciran, sivil gemilerde tatil yapanlari esir alan, sivil otobus ve Tren yolcularini bombalayan, sivil gazeteci yazarlara, sivil muzakarelere bombalar veya mermilerle hep cevap verenler “Muslumanlardir”. (Biliyorum onlarin yaptiklarini siz Islama mal etmezsiniz) 20inci asir doneminde, bir tek “Islam Dunyasinin” insanliga olan faydasini soyleyebilirmisiniz? Yalniz bir tek! Bati dunyasi, teknoloji ve Tip yonunden yaptigi gelismeleriyle Insanlari “Insan” gibi yasamasina imkan verdi. Elektrik verdi ki okuyabilesin, telefon verdi ki ailen ile temasda kalasin, teknik kitaplar verdiki egitim okullarinda ogrenesin ve ailene daha iyi bir imkanlari saglayabilesin, Ilaclari icat edip milyonlarca insanlari “Islam Dunyasinda” olduren bulasici hastaliklari ortadan kaldirdi…. Sizin Islam Liderleriniz “Depremin faydan gelen oldugunu soyluyen seytandir” derken; Batinin sayesinde daha saglam binalar yapildi ve deprem zararlarinin daha fazla olmasini onlemistir. Arap çollerinde, araplara denizdeki suyu icebilmek icin gerekli tesisleri kurmustur be varliksiz ulkelerde insanlara tarim tekniklerini gostyerip ailerini ve cocuklarini beslemerine yardim etmistir… Bati doktorlari ulkeden ulkeye ucup fakir insanlarin ameliyatlarini parasiz yaparlar. Bir facia sonunda (ornegin Endonezyada), Batinin maddi ve manevi yardimlari masum insanlara faydalar saglanmistir. Milyarlarca dolarlar toplanip bu faciadan etkilenen ailelere yardim gonderilmistir. Bugun bile Islam Dunyasi hava durumlarini izlemek icin ve halkina uyari saglayabilmek icin "Bati"nin teknolojisine ihtiyac duyarlar. Yalniz etrafiniza bakin evinizde, bu yaziyi okurken, Islam Dunyasi ne yapti sizin icin. Islam Dunyasi 1400 senedir kendi halkina “savas” actiki, insanlarin bilgisizligine devam etsinler diye, herseyi Allaha biraksinlar diye ve 7inci asirda yasiyorlarmis gibi yasamaya devam etsinler diye… Bati ile Islam Dunyasi arasinda bir medeniyet catismasi yok. Boyle bir catismanin olmasi icin “iki” medeniyetin ortada bulunmasi lazim. Ortada bulunanlardan birisi 21inci yuzyilda ki bir zihniyet, digeri orta cagda kalmis bir zihniyet. Buna medeniyet catismasi denmez. Islamin ogrettigi sizlere "Batinin" urettiklerini tukenerek onlardan nefret etmeye devam edin ve kendi halkiniza ve insanliga bir fayda yapmamaya devam edin... Cunku yeter ki kendinize ... ölmeden önce "La ilahe illa’llah" deyin “Hırsızlık, zina vb. gibi suçları işleseniz bile her türlü günahtan kurtulup doğruca cennete gideceginize inanin ” Iste Islamin ogrettikleri budur.
  18. Sayin evaporit, Yazilariniz enterasan! Bir bakimdan okunmasi kolay, bir bakimdan zor. Kolay, cunku guzel yaziyorsunuz. Zor, cunku mevzu etrafında dans ediyorsunuz. Bir çok "conjecture" yapiyorsunuz. Yani "varsayım, farz" ediyorsunuz. "...çünkü islama bir şey sokmak ya da bir şey eksiltmek mümkün değildir" gibi soyleyerek. Gelelim sizin son yazdiginiz “zekat” konusuna. Muhammed fakir, varliksiz insanlara yardim icin mi yapti yoksa baska bir nedenden dolayi. Tabii ki biz kabul ederiz ki fakirlere yardim etmek, varliksiz siniflari korumak “insanlik” vazifemizidir. Fakat Muhammed bu kurali yoksullari korumak icin koymamistir. Nasil olur dersiniz? Bildiginiz gibi Muhammed'e ilk baglananlar, takip edenler fakir sinif Araplar olmustu. Bu sinif, Muhammed'in cennet vaadlerine ve savaslarda elde edilecek ganimet dagitimi siyasetine kapilarak onun pesinden gitmistir. Boylece Muhammed, bu yoldan varlik edinenleri varliksiz olanlara yardima, yani “zekat”a zorlamakla, kendi taraftarlarinin sayisini arttirmasini saglayabilmistir ve ayni zamanda bu yoksullarin ekonomik durumlarinin toplum idaresine olan tehlikesini azaltmistir. Dolayisiyle, yoksullarin kendisine yuk ya da tehlike olmalarini onlemek icin koymustur. Eger Dunya’da ki ulkelerde en cok huzursuz olan toplumlara bakinca, gorebiliriz ki, ekonomik sorunlar en buyuk nedenlerdendir.
  19. sayın evaporit, Bazi kitaplar Islam oncesi Arap geleneklerinin Islam dini tarafindan nasil dinsel kurallar haline getirildigini inceler. Bu gelenekler Kuranda yer almistir (Allah tarafindan gonderilmis diye). Herkesin bildigi erkek cocuklarin sunnet edilmeleri (kadinlari sunnet etme gelenegi dahi vardi) geleneginin Islam'dan Araplar tarafindan benimsendigini, ve Araplar arasinda yaygin olan bu uygulamanin Islam'a alindigini aciklamistir. Kuran'daki mirasla ya da borclar hukuku ile ilgili hukumler, Araplarin Islam oncesi uygulamalarinin devamindan baska bir sey degildir. Sadece Islam oncesi Arap geleneklerini degil ve fakat o donemdeki Yahudi geleneklerinden bazilarini dahi "musluman gelenegidir" diye Islam'a sokmustur. Su bir gerçekki , Muhammed kendi amaclarini saglayabilmek icin kendisine ne ayet lazim ise gondermis. Istedigi gelenegi almis Islama ve istemedigini degistirmis ve almis.
  20. Soru sormak ayıp olur! ''İnsan aklı acizdir'', ''Din akılla yürümez'', ''Kuran'ı herkes anlayamaz'', aklımız yetmez bunları anlamaya. Kuran'ın her okur tarafından anlaşılamayacağını bilmemiz lazım. Herkesin okuması lazım ama herkes anlayamaz! Soru sormayalim ve insanların kendilerine ve bilinçlerine olan güvenlerini yok etmeye devam edelim. Muslumanların Kur’anı anlamaya çalışmalarını ortadan kaldıralım. Boylece bu imamlara ihtiyac oldugumuzu zanneden bu zihniyeti hergün besleyelim. Valla soru sormak ayıp olur! Günah etmeyelim.
  21. Suheyla

    AYKIRI SORULAR

    Şeriat İslamcıları bile korkutuyor olabilir. İran'da Allah adina gerçekleşen ve adına "islami devrim" denen o felakete bakıp, istediginiz müzigi dinleyememek, eşinizle elele yürüyememek, erkeklerin bile kısa kollu gömlek giyememesi, denize mayo ile girememek, namus bekçilerin göz altlarında dolaşmak çok korkutucu olabilir. Şeriat şokunu azaltmak için, adım adım gitmelidir, çok hızlı değil.
  22. Sayin Cengizhan212, Bu ayetler TÜRKÇE KURAN-I KERİM ( DİYANET MEALİ ) de. Siz buna aldiris etmiyorsunuz. Allah kitap ehlinden olup müşriklere yardım edenleri kalelerinden indirdi ve kalplerine büyük bir korku saldı. Siz onların bir kısmını öldürüyor, bir kısmını da esir ediyordunuz.(33/26) Allah sizi onların topraklarına, yurtlarına, mallarına ve henüz ayak basmadığınız topraklara varis kıldı. Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.(33/27) Ey Peygamber! Hanımlarına de ki, "Eğer dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, gelin size mut'a vereyim ve sizi güzelce bırakayım." (33/28) Ve simdi bu ayetlerin "savaş ile bir ilgisi yoktur" diyorsunuz. Dikkat edin ki .. bu ayetler hep arka arkaya. Eger "sahih hadis" kitaplarıni okursaniz. Medineli Yahudi toplumu Benukureyza’lılar Hayber kalesi civarinda yaptigi Hendek savaşinda neler oldugunu anlarsiniz(eger okursaniz). Bu anlatim oldukca belli Kur'anda ve dedigim hadis kitaplarinda. Siz neden bahsediyor zannedersiniz? Hangi kaleden bahsediyor? Kimi olduruyor? Kimi esir aliyor? Ne yapiyorlar bunlar? (33/28) de kimin hanimlarindan bahsediyor? Bir bakimdan belki siz hakli olabilirsiniz...Bu pek bir savaşa benzemiyordu.Bu daha ziyade bir katliam ve tecavüzdu. Benukureyza’lılar teslim oldular ama yinede katliam oldular... Evet pek savas yoktu. Iste Kur'anin anlattiklari budur. Etrafiniza bakin ve Seriat Islam kanunlarina bakin, Islam Ulkelerinde ki siddetlere bakin ... bir benzeri seyler gorebiliyormunuz?
  23. Sayin zkan, son soz sizde kalsin.... bu konuda.
  24. Sayin hkndersim, Yani hintliler NAMAZI islamdanmi almis diyorsunuz.... biraz durp dusunelim bunu... veya hint kulturu hakkinda okuyalim biraz. İneklere saygı duyan, milyon Tanrıya inanan bir dinden İslamdan yalniz namazı almış diyorsunuz… Islamda ki herseyi unutmuslar... fakat namazi unutmamislar... Neden namaz güneşe göre kılınır? Güneşe tapanın yerlere kapanması alnını yere sürmesi batıl iken Müslümanın aynı hareketi yapmasının anlamı nedir? Namaz bitince neden sağa ve sola selam verilir?
  25. Sizin yorumlariniza bakinca --- sizi biraz mantiksiz buluyorum. O yuzden size cevap vermeyecigim. Bunu bilmeniz isterim. Nitekim sizin kullandiginiz avatar (Malcoml X) bile mantiksiz. Eminim ki, siz onun hayati hakkinda okudugunuz yoktur. Onun yalniz musluman oldugunu duymussunuzdur baska birsey yok galiba... 1946 yilinda o hapise atildi.. hirsizliktan dolayi. Iyiki de o Islami Ulkesinde yasamiyordu... Cunku ellerini keserlerdi. Neyse... rastgele.
×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.