Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Tengeriin boşig

Φ Üyeler
  • Katılım

  • Son Ziyaret

Tengeriin boşig tarafından postalanan herşey

  1. Aaaa... Demek ki, halbuki dinde sana göre, bana göre olmazmış öyle mi? Bakalım olmazmıymış: Yok efendim Taberiye göre, Yok efendim Said Nursi Efendimize göre, Yok efendim İmam-ı Azam Ebu Hanefi'ye göre, Yok efendim İmam Şafii'ye göre, Yok efendim Mevlana'ya göre, Yok efendim Maturidi'ye göre, Yok efendim İmam Hanbeli'ye göre, Yok efendim İmam Maliki'ye göre, Yok efendim İmam Cafer es-Sıddık'a göre, Yok efendim Gazzali'ye göre, Yok efendim İbn-i Sina'ya göre, Yok efendim Farabi'ye göre, Yok efendim Muhiyiddin Arabi'ye göre, Yok efendim Ahmed Yesevi'ye göre, Yok efendim Nur'ul Arabi'ye göre, Yok efendim Hallac-ı Mansur'a göre, Yok efendim Nesimi'ye göre, Yok efendim Süleyman Ateş'e göre, Yok efendim Y. Nuri Öztürk'e göre, Yok efendim Zekeriya Beyaz'a göre, Yok efendim Fethullah Gülen'e göre, Yok efendim Ahmed Hulusi'ye göre, Yok efendim Halife'ye göre, Yok efendim Şeyh'ül-islam'a göre, Yok efendim Diyanet İşleri Başkanlığına göre, Yok efendim bana göre, sana göre, ona göre... Hakikaten dinin hiç sana göresi bana göresi yokmuş... Memnun oldum...
  2. İlk konusundaki düşünceleriniz sadece size aittir. Değil ispatını soracağım ama siz; "Kur'an-da öyle yazıyor." diyeceksiniz...
  3. Sayın Sardunyam, Yeni fikirlere açık olmak lazım tabii ki ama akıllı mantıklı fikirlere açık olmak lazım. Psikoloji'yi "Efsun-Bilimi" olarak tanımlayan yeni bir fikrin nesine açık olabiliriz ki? Hangi psikolog şimdiye kadar ruh çağırmış? Hem arkadaşımızın söyledikleri birer fikir değil ki? Birşey hakkında bir iki şey öğrendiğini sanıp Yanlış fikir sahibi olmaktan başkasını yapmıyor. Doğrusunu anlatıyorum uzun zamandır, Ama hala aynı yerde... Sağol Yarasa... Sabır o kadar işime yarardı ki hiç sorma... Bu nedir yaa!
  4. Ya hu sen belli bir ırkı düşman bellemiş olabilirsin... O yüzden önyargılı da olabilirsin... Koşullanmış olabilirsin... Ama bu, gerçeklikleri değiştirmez Sarıgöl Msnci... Örnek verdiğin Sigmund Freud, baktım da birden bire düşmanın oluverdi... Hayırdı? İşine mi gelmedi? Yok Sarıgöl Msnci... Yok arkadaş, ben sana Psikolojiyi öğretemicem... İlk defa birisi beni bu kadar bıktırdı ya hu... Arkadaşım, anlatamıyorum sanırım; "Ruh Sağlığı" denildiğinde kastedilen şey "Bilinç" ve "Bilinç Altı" durumlarıdır... İnsanın Akıl ve Bilinç durumlarıdır... Bir psikoloğa gidipte "Sen Ruhları inceliyorsun" deme sakın, valla rapor verirler sana... Hala bir kelimenin anlamını öğretemedim, yazıklar olsun bana... Al ya, sana kaynak; Bak sana bu konuda uzman iki profesör doktorun "Psikoloji" tanımları... Psikologlar "Beyin" mi inceliyormuşlar, Ruh mu çağırıyormuşlar Yoksa insan davranışlarını mı inceliyormuşlar öğreniver... Ama lütfen artık öğreniver. Üniversitede bu konuyu bir saat işliyorlar Sarıgöl Msnci... Sen buraya üye olalı ve ben her defasında anlatalı bir sene oldu neredeyse... Ya diyorum sana bana anlatma diye... Ben bu konuları gayet iyi biliyorum... Hikayeye karnım tok yani, herkes ikimizide tanıyor Sarıgöl Msnci... Arkadaşım, Big-Bang Teorisi ile Evrim Teorisinin alanları bir kere çok farklı... Bilmediğin bariz bir şekilde ortada olan bir konuyu tartışmayacağım... Big-Bang ile Evrim Teorisinin birbirlerini yanlışlamadıkları Ve Big-Bang'in "Yoktan var etmek" demek olmadığını sen hariç tüm herkes bilmektedir. Psikoloji konusunda zerre kadar bilgin olmadığı gibi Bunu da bilmiyorsun... Ve artık sana anlatmaktan sıkıldım... Cehennem gibi biryer olmadığı için, Bu dünyada bu gibi mantıksız iletilerle eğlenmek zorundayım ne yazık ki... Cennetten Cehenneme geçileceği gibi birşeyden ben bahsettiğimi hatırlamıyorum. Açık ve net konuşursanız daha iyi anlaşılır, belki unutmuşumdur... Ama ben size şu unuttuklarınızı hatırlatayım da kaynamasın arada: Ve şu: Birde şu var: Birde şunu eklemek istedim Psikoloji hakkındaki görüşlerinize dair: Freud "Ruh Doktoru" haa!? Yok yok, Şamandı Freud, Şaman...
  5. Senin "Ruh Doktoru" olduğunu iddia ettiğin Sigmund Freud ne demiş bir bakalım: "Bilgiye erişim kolaylaştıkça ve yaygınlaştıkça, dinler de ortadan kalkacaktır."
  6. "Ruh Doktoru" demenizin nedeni, Psikolojiden anlamıyor olmanız Ve Freud hakkında nette yazanlardan fazla bilgiye sahip olmamanızdır... Ben uzun zamandır Freud'a hayran birisiyimdir Ve gerek hayatı hakkında birkaç kitap okuduğum gibi Eserlerini da okumuşluğum vardır... Yani "Ruh Doktoru" değilde "Psikanalist" olduğunu bilecek kadar tanıyorum kendisini... Ama sana kalsa o "Ruh Analisti"dir değil mi? Fincanlarla, dualarla ruh çağırıp, tütsü yakıp Bir Fatiha, Üç İhlas okuyup tedavi ediyor... Psikolojiden anlayanı sevmek yerine Psikolojiden anlasanız daha yararı olur iletişimimize... Bundan anlamayan birisinin psikolojime inmesinden korkmam, Anlayamadığı şeylerden dolayı psikoza girmesinden korkarım, sorumluluk hissederim... Ayrıca İslam'ın diğer dinlerden farkı yoktur. Farkı olduğu düşüncesi size aittir ve gerçek değildir... Diğer dinlerin müsbetsizliği, sizin inancınızında aynı olduğunu ortaya koyar...
  7. Arkadaşım, en sevmediğim şey Dinler hakkında ve özellikle kendi dini hakkında zerre bilgisi olmayan birisinin Çıkıpta bana "Sen şu dindensindir, yok yok bu dindensindir" diye çamur atmasıdır... Ben hiçbir dinden değilim arkadaşım... Dinlerin bugüne hitap etmeyen toplumsal yapılar olduklarını biliyorum... Yerleri geçmiştedir... Ancak Tasavvuf'un öğretilerini severim... Ve iddia ediyorum ki İslam'ı da senden iyi biliyorum... Freud'a "Ruh Doktoru" demeyecek kadar da Psikoloji'den iyi anlarım... O yüzden benim psikolojime de inmeye çalışma, hüsrana uğrarsın...
  8. Tekrar hoşgeldin Sarıgöl... Ya hu dilimde tüy bitti... Okuduğum tüm psikoloji kitaplarını ve Freud'un kitaplarını falan atacağım pencereden... Ya bin kere söyledim; Psikoloji, Dinlerin bahsettiği "Ruh"u incelemez diye... Psikolojinin kastettiği "Ruh", senin sandığın "Ruh" değildir... Sigmund Freud Yahudi kökenlidir ancak bir Ateisttir. Ölene kadar da Ateist olarak kalmıştır. Yahudi olan karısının, evde Yahudi İbadetlerini yapmasına engel olacak kadar da sert ve katı bir Ateisttir. Bu kadar katı bir ateistin, gidipte senin sandığın ve dinlerin uydurduğu Ruhları incelediğini iddia etmek komik bile değil, acınacak ve gülünecek bir düşüncedir. Ya hu git önce bir iki tane Freud'a ait kitap oku be! Psikoloji'yi okumanızı asıl ben size tavsiye ederim. Bence öncelikle bir Psikoloğa gidin ve "Kardeşim siz ruhları mı inceliyorsunuz?" diye sorun. Belirli bir ücret karşılığında size bir tarife sunacak ve bu seanslara gelip katılmanızı kesinlikle tavsiye edecektir. Belki de oradan bir Psikiyatr'a sevk edip, ilaç tedavisi önerecektir. Doğuştan Körler rüyalarında sadece Sesleri duyarlar... Görüntü görmezler... Çünkü beyinleri "Görmek" gibi bir olayı hiçbir zaman algılamamıştır... Sonradan kör olanlar ise görüntü görebilirler anca zaman ilerledikçe bunlar silinikleşebilir... Ne yani Tanrı mı kafasına sokuyor sanıyorsunuz görüntüleri. Komik yaa, vallahi komik... Birde gelip Psikoloji okumamızı tavsiye ediyor. Sen Psikoloji'yi "Ruhçu" olarak tanımla, Psikologların "Ruhlarla" ilgilendiklerini ima et, Sonra da gel "" okuyun de... Hahha ha haaa... Ya hu aklıma geldikçe gülüyorum yaa... Freud'a "Ruh Doktoru" demiş yaaaa... Puhha ha haa haaa... Alemsin yaa, vallahi alemsin... Ayh, karnım ağrıdı ya gülmekten... "Ruh doktoru" ha? Hahha haa haa... Tabi tabi, kim bilir kaç kere ruh çağırdı da ilaçla tedavi etti... Nnıııhhhıhhaaa haa... Ee tabi, "Big-Bang Evrimi yalanlıyor" diyebilen birisinden nasıl bir performans bekleyebilirim ki...
  9. İzafiyet Teorisi ortaya atılırken Einstein Öteki Alem dediğin sanrıyı deneyimlememiş Ve senin Mavilediğim iletinde ifade ettiğin gibi "Bu Alemdeki Madde"yi deneyimlemiştir. Yani Mavilediğim iletine dayanarak, sana göre "Bu Alem" ile "Öteki Alem"deki Maddenin özellikleri farklı... Birisi "Sonlu" diğer "Sonsuz"... İzafiyet Teorisi, bu alemi niteleyen bir teori olduğuna göre, Kaçınılmaz olarak senin "Sonlu Madde" dediğin maddeye dair bir teoridir. Var olduğunu düşündüğün Öte Alem'i niteleyemez yani, bu imkansızdır. Çünkü Einstein "Sonsuz Alem"i niteleyebilmek için o alemi deneyimleyebilmeliydi. Ancak bunu yapması imkansızdır... Çok açıktır ki; Diyelim ki "Öteki Alem" diye biryer var, Henüz o alemi deneyimleyemediğimiz ve üzerine "İzafiyet Teorisi" gibi teorileri ürettiğimiz "Sonlu Evren"in "Madde"si Öteki Alem'in maddesinden farklıdır... Öyleyse; Sonsuz Maddenin olduğu Öteki Alem'in yasaları, teorileri ve kanunları, Sonlu Maddenin olduğu Bu Alem'in yasaları, teoriler ve kanunları'ndan başlı başına çok farklıdır ve belki de zıttır. Birisi "Sonlu Madde"yi açıklayan teori ve yasalardır... Diğeri de "Sonsuz Madde"yi açıklayan teori ve yasalardır... Öyleyse Msnci'nin "Bu alemdeki madde, öteki alemdeki maddeden farklı" dediği "Sonlu Madde"yi açıklayan yasalar ve teoriler, Nasıl olursa "Sonsuz Madde"yi de açıklar? Akıl var, Mantık var... Fakat sen; Hem "Bu alemdeki Madde, öteki Alemdeki madde değildir." diyorsun. Hemde "Bu alemdeki Madde'yi açıklayan İzafiyet Teorisinin, öteki alemdeki maddeyide açıkladığını" iddia ediyorsun. Bu ne perhiz, ne lahana turşusudur... Bu düpedüz uydurmaktır... Sırf kendini haklı göstermek için mantığı saf dışı bırakmak ve laf oyunlarına başvurmaktır. Yazarken birazda mantık süzgecinden geçirin yazacaklarınızı... Bu çelişkidir ya hu! Yazdıklarım ve Çelişkiniz açık ve nettir. Gördün mü kelime oyunlarını kim yapıyormuş? Geçmiş olsun... Merak etme, bu şok çok uzun sürmez... Okuyunca karşılık vermek için sabırsızlanıp daha da heyecanlanarak Daha da fazla çelişki ortaya koyacaksın... Bende bunların üzerine daha geleceğim. Bu sefer sende "En iyisini Tanrım bilir" deyip sıyrılacaksın... Telaşa gerek yok... Bu hep olur...
  10. Ama ben şimdi gülerim yani... Hakikaten gülerim... Niye gülerim bir bakalım... Açıklama ihtiyacı hissettim çünkü "Ahiret ile Mahşer aynı kökten gelir" diyen bir kimsenin Arapça'nın yanından bile geçmediğini bilecek kadar Arapça biliyorum. Buradaki herkes Arapça hakkında ne kadar bilgiye sahip olup olmadığımı bilir. Boşuna provakasyon yapmayalım lütfen. Kur'an-ın hiçbir yerinde var olan herşeyin yok edileceği yazmadığı gibi Cennet/Cehennem'in de yoktan var edileceği yazmaz. Kur'an-a göre önce bütün alem büzüşüp birbirine girecek Ve bu halinden Cennet/Cehennem yaratılacaktır. Hem bu bir yana, Cennet/Cehennem sonradan da olsa "Yaratılmış" değil midir? Demek oluyor ki, senin dediğin gibi de olsa Yaratılmış olan herşeyin sonu yok... Tanrı gibi Sonsuzlar... Lütfen, rica ediyorum... Tartışmalara kendi inancı hakkında azıcın birşeyler bilen insanlar katılsın... Biz bunları daha önce çok tartıştık ve hatta yakın zamanda Sayın yam_yam, bu ifadelerin mesnedsizliğini ortaya koydu... Araştırıp okuyuverin... Ama o değilde... Ben bu yazınızda hala Big-Bang'in Evrim Teorisini nasıl çürüttüğünü anlamış değilim? Bana Big-Bang ile Evrim Teorisinin ilişkisini açıklar mısınız lütfen? Hı hı, tabiki öyle. Dediğim gibi, önce bilmek ve sonra konuşmak... Belki bilmiyorsun ama dur ben anlatayım; Evrim Teorisi Canlılar ile ilgilenir. Hiçbir yerinde Big-Bang'i reddetmez... Zaten Big-Bang'te Tanrı'nın varlığını değil, Yokluğunu ispatlar... Evrim Teorisinin Big-Bang'i reddettiğini belirten, ima eden ya da açıklayan tek bir makale, yazı, kitap ya da alıntı veya kaynak verir misiniz? Big-Bang herşeyin yoktan var edildiğini ispatlamaz... Big-Bang'de evren/madde zaten vardır ancak sadece bir bütün halinde ve çok küçük boyutta ancak çok yüksek yoğunluktadır. Muhtemelen kendi bünyesindeki ya da enerjinin etki etmesiyle, devinimiyle reaksiyona geçerek büyümeye ve genişlemeye, dağılmaya, oluşmaya başlamıştır. Kur'an ne diyorsa der ancak evrenin "Yoktan Var Edildiği"ne dair tek bir kanıt bulunamamıştır. Dediğim gibi, Big-Bang evrenin yoktan var edildiğini açıklamaz... Zaten var olan Enerji/Madde'nin bir devinime girdiğini açıklar... Bu bir yana Kur'an-da da Evrenin Yoktan var edildiği yazmaz... Yakın zamanda bununla ilgili ayrıntılı açıklamalarımı yapmıştım ama istersen tekrar yaparım... Ama önce sen Kur'an-da evrenin yoktan var edildiğini ifade eden ayetleri getir bakalım, bulabilecek misin... Ama bir ayeti getirip örnekleyeceğim diye uzun uzun ve lafı evire çevire yazı yazma boşuna. Çünkü ben öyle yazılara kanmayacak kadar iyi biliyorum Kur'an-da "Yoktan Var Etme"ye dair bir ifadenin geçmediğini... Daha önce yazmıştım; İkra, ikra, ikra... Sayıları oluşturan "1" midir? Bu nereden çıktı yaaaa? Ya bak arkadaşım, aramızda ünvanları bile olan bilim adamları var, yapma... Gülerler adama... Alakası yok... Bilimsel Teorileri ve Yasaları kullanarak kendi hurafelerinizi ispatlamaya çalışmanız sizi çelişkiye düşürür. Sizin imgelediğiniz gibi bir Öteki Alem var ise eğer Ve o alem sizinde sandığınız gibi "Sonsuz" ise, Ve bu yaşadığımız alem yine sizin mantığınıza göre "Sonlu" ise, Bu demek oluyor ki "İzafiyet Teorisi" sizin inancınıza göre "Sonlu Evren"e ait bir teoridir... Yani "Sonlu Evren"in belirli bir gerçekliğini ortaya koyar. Kısaca; Sonlu Evren'e ait bir teoridir bu. Öteki Alem'e dair bir ipucu vermesi imkansızdır. Çünkü sizin inancınıza göre bu alemin yasaları, bu aleme göre yaratılmış olmalıdır. Eğer bu alemin yasaları, öteki aleme göre yaratılmış olsaydı, Tanrınız bu alemi yıkıp, Kıyamette yeniden yaratmak ihtiyacı hissetmezdi. Size göre; Öte Alemi yeniden yaratıyor ki, Sonlu Alem'e göre yaratılmış yasaları iptal edip Sonsuz olacak olan o aleme göre yeni yasalar Ve o sonsuzluğa uygun yasalar yaratıyor... Sonsuz bir Evren yaratıldığında, Sonlu Evrene ait yasalar O Sonsuz Evren'de geçersiz olacaktır. Tüm yasalar Sonsuz Evrene uygun hale gelmelidir. Einstein bu teoriyi ortaya atarken Sonsuz Öte Alem'i deneyimleyemediği için, Bu teori Sonsuz Öte Alem'i kapsayamaz... Zaten İzafiyet Teorisinin kendisinde de buna dair tek bir ifade dahi yoktur. Yani söyledikleriniz sizin uydurmalarınızdır. İnancınızı mantığa bürüme çabanızdır. Çırpınışınızdır. Buna rağmen sizin gelipte "İzafiyet Teorisi Öteki Alemi İspat Eder" demeniz Mantık kurallarından ne kadar uzakta olduğunuzu gösterir... Bence yazdıklarını sende bir daha okumalısın. Neresinden tutarsak elimizde kalıyor. Dediğim gibi "Evrim Teorisi"nin "Big-Bang Teorisi" tarafından nasıl çürütüldüğünü... "Big-Bang"in neresinde "Yoktan Var Edilme"nin geçtiğini... Öteki Alem'deki Maddenin, bizim Maddi Gerçekliğimizden nasıl farklı olduğunu... "İzafiyet Teorisi"nin "Öteki Alemin Varlığını" nasıl ispat ettiğini... Kur'an-ın neresinde "Yoktan Var Etmek" diye bir ifadenin geçtiğini... "Ondan gelip ona dönmek/İnna lillahi ve inna ileyhi raciun" ile "Topraktan yaratılıp toprağa dönmek" düşüncelerinin birbirleri ile nasıl olurda çelişmez olduklarını (panteist olmadığınız için panteizme bürümeden anlatınız bunu. çünkü ben öyle ele alıyorum) Mantık Kuralları Çerçevesinde ve Bilimsel Olarak ispat ette görelim...
  11. Bu söylediğiniz çok büyük bir çelişki ve temelsizlik barındırır. Madem ki Tanrı, İslam'dan haberdar olmayanlara dair kural ve yasalar ifade edebiliyor Ve madem ki insanları İslam'a göre yargılamama olgusunu yaratabiliyor Peki niçin İslam'ı insanlara bildirtti de İnsanları onunla yükümlü kıldı? Eğer Tanrı merhametli olsaydı ne olurdu biliyor musun? İslamı yollamazdı... Böylelikle insanların sorgulanmaları gereken bir dikteleri olmazdı... Böylelikle insanlar cehenneme gitmezlerdi... O adada İslam'dan habersiz yaşayıp ölen ve kendi keşfiyesinden sorumlulu tutulan insan gibi olsaydı insanlık ve neticede herkes cennete gitseydi iyi olmaz mıydı? Bak kendin söylüyorsun, Tanrı'nın buna dair yasası var... Madem ki var, en akıllıcası, tüm insanların iyilik görmesi Tanrı'nın tüm insanları cennete atması değil midir? Ama yooook... İlla ki Tanrı'yı ululayacak, egosunu tatmin edecek insanlar olmalı değil mi? Gerçi öyle bir Tanrı'da yok ama neyse...
  12. Kaza-Kader konusunu ve bu söylediklerinizi daha önce onlarca kere işledik... Aynı verdiğiniz örneği de işledik... Sonunda söylediğiniz önermeyi de... Kur'an-da "Kader"in anlamının söylediğiniz şekilde olduğunu ifade eden tek bir ayet gösterir misin bana? Kur'an-da "Kader" veya türevlerinin geçtiği ayetleri getirir misin? Bakalım Kur'an-da bahsedilen "Kader" ile senin söylediğin "Kader" aynı mıymış!?
  13. İnsanlar binlerce yıl önce "0"ı keşfettiler haberiniz yok galiba... Sonsuz'a 1 ekle Sonsuz+1 olur... Sonsuz'dan 1 çıkar, o da öyle devam eder... Mümin — Beş rakamını hangi rakam yarattı? Kâfir — Dört. Mümin — Dört rakamını? Kâfir — Üç. Mümin — Üç rakamını? Kâfir — İki. Mümin — İki rakamını? Kâfir — Bir. Mümin — Bir rakamını? Kâfir — Sıfır. Mümin - Sıfır rakamını? Kafir - Eksi Bir Mümin - Eksi Bir rakamını? Kafir - Eksi iki. Mümin - .......... Kafir - Niye sustunuz? Mümin - Nutkum tutuldu!
  14. Al birde burdan yak... Şimdi de msnci... Haydi bakalım, hayırlısı... Ben farklı birşey mi söyledim msnci? Dirilenin Ruh olduğunu mu söyledim? Bende diriltilenin Beden olduğunu söylemiyor muyum zaten? Önce okuduğumuzu anlamak lazım.... Bunu geçiyoruz... Bende onu diyorum işte, Maddi... Mahşer kelimesinin kökü "HaŞeRe"dir... Ahiret kelimesinin kökü "AHeRe"dir... Demek ki neymiş? Kelime kökleri aynı değilmiş... Bunu da geçtikten sonra diğerine gelelim... Sorumun cevabı bu değil... Cehennemden cennete yatay ya da dikey veya kadrolar arası geçişin olması önemli değil... Her iki yerde Sonsuza kadar Tanrı ile birlikte var kalacaklar... Tamam, bu da iyi... Maddidir... Kelime oyunu yok... Kur'an-ın neresinde Kıyamette herşeyin yok olacağı yazar söyler misin? Kur'an-ın hiçbir yerinde, Kıyamette herşeyin yok olacağı yazmaz... Yıldızların gökyüzünden döküleceği, İnsanların öleceği, Kainatın yerlebir olacağı yazar ama bunların yok edileceği yazmaz... Pardon ama Big-Bang ile Evrim Teorisinin alakası nedir anlayamadım? "Madde sonsuz olsaydı..." şeklinde başlayan bir önerme, Maddenin "Sonlu" olduğu düşüncesini vurgular. Yani sizinde kabulünüze göre: "Yaratılmış olan herşeyin bir sonu olmalıdır..." Yani: "Maddenin bir sonu vardır..." Bakalım sizce de öylemiymiş, yoksa bir çelişkiniz miymiş... Bunu da geçtik... Kur'an-a bakarsak, İnsanın topraktan yaratıldığını da söylüyor... İnsanın Tanrı'dan gelip, Tanrıya döndürüleceğiniz de yazıyor... Bu bir çelişki midir öyleyse? Yoksa Tanrı, Toprak mıdır? Hepsi bir yana, Öteki Dünyadaki "Madde" ile "İzafiyet Teorisi"nin ne alakası var? İzafiyet Teorisi, Öteki Dünyayı falan ispatlamaz... İspatlar derse, buyur ispatla... Haydi, görelim... Big-Bang ile Evrim Teorisinin ne alakası var? Evrim Teorisi, Big-Bang'i doğrulayacak ya da yalanlayacak bir bilgi sunmaz ki? Ya da Big-Bang teorisi, Evrime'e dair bilgi sunmaz ki? Ya hu ne alaka bunlar? Haydi, tamam ben okumadım big-Bang'i, Evrim Teorisini ve İzafiyet Teorisini... Tamam, bunlardan hiç mi hiç haberim yok benim... Lütfen bana bunların birbirleri ile ilişkilerini anlatır mısın? Nedir bu teoriler, lütfen anlatır mısın? Bekliyorum, haydi... Sizin yaptığınız Reçele, Tuz ve Karabiber serpip yemek gibi birşey...
  15. Ve çelişkisi de şu: Hz. Muhammed hem çok saygın bir insan... ama hemde inanılmaz fakir... Hz. Muhammed Mekke'nin en güçlü ailesinin efradı... Bu kabile, kabileler arası savaşlarda büyk etken mesela, Hz. Muhammed bu yüzden Fi'l-Ful Fudul'a bile katılıyor... Eşi Hatice, Mekke'nin en zengin ve güçlü insanlarından... Amcaları ve dedesi desen zaten çok güçlüler ve zenginler... Bunlar bir yana; Ekonomik zenginliğin, Ailevi Nüfusun, Kabilevi nüfuzun ve Kervanlarınızın çokluğunun size Saygınlık kazandırabildiği bir toplumda, Bunlar yokken nasıl ve ne kadar Saygın olabilirsiniz? Hz. Muhammed'in okuma yazma bilmediği düşüncesi de tamamen uydurmadır... Safsatadır... Ben hiçbir şekilde buna ihtimal vermiyorum. Hz. Muhammed belki gençliğinde falan bilmiyor olabilir ancak Peygamberliğini iddia ettiği sıralarda okuma yazma biliyordu kesinlikle...
  16. Sayın Taklamakan... O alıntınız bana aittir... Sayın birvarmışhiçyokmuş alıntı kodlarını kullanmadığı için bu karmaşa ortaya çıktı...
  17. O zaman Sinop'lu Diyojen'de bir Peygamber... Fıçı içersinde yaşarken, İskender ona "Dile benden ne dilersen!" demiştir Ve o da "Gölge etme, başka ihsan istemem!" demiştir... Diyojen'in tek eksiği, peygamberlik iddiasında bulunmaması... Mesela Mimar Sinan'ı da peygamber ilan etmeliyiz... Su getirdiği şehirde, susuz bir evde vefat etmiştir... Babamı da peygamber yapmalıyız... Emekli olurken ayrıldığı şirketin ettiği oyun için başkalarıda uşaklık edince dava açamadığından Ne çıkış tazminatı aldı, ne de emeklilik ikramiyesi...
  18. Tengeriin boşig şurada yorum gönderdi ELiFLE'nın blog başlığı içinde ELiFLE's Blog
    Neymiş, nereye kadarmış? Yok yok, hayır, ben bloglara yazı yazmayacaktım... Senin yüzünden istisna yapıyorum... Protesto perhizini bozuyorum şimdilik... Ee sana "hayır, yaz" demeyeceğim. Kararlılığını anladım. Bu kararın verdiren kim ve neden oldu bilmiyorum ama umarım haklısındır... Ve sen haklıyken ne olduğunu öğrenebilirsem eğer, Blogumda son ve çok sağlam bir yazı daha yazılacak demektir Elif... Bazen insanların gitmelerine izin vermeli. Eels, Shrek filminin müziğinde diyor ya hani: "You just gotta let it go/Sadece gitmesine izin ver" Ya hu kim senin gitmenden mutlu olabilir ki? Pek inanamıyorum... Burdan gidiyorsan, Duraklayacağın bir yer var mutlaka... Ahanda ben orada olacağım seni izlemek için...
  19. Aaaa... İşte eğer bunu diyecekseniz, İnciller için; "Değiştirilmişlerdir." Yahut; "Hz İsa öldükten 30 yıl sonra yazılmışlardır. Gerçek İncil değillerdir." falan denmemesi lazım. Hz. Musa ve Tevrat içinde aynı şekilde geçerlidir. Var olan İnciller ne kadarda Hz. İsa'nın yazdığı İncil değilseler de, Sonuçta Onun ardılları ve haleflerince yazılmışlardır. Aynen Kur'an-da geçmediği halde kimi kimselerin uydurdukları o tanımlamalar gibi... Peki İncil'de zikredilmese bile Tanrı'nın "İsa" ile gönderdiği inanca binaen ortaya çıkmış olan inanca, yani Hıristiyanlığa niçin kabul buyurmuyorsunuz? Tanrı'nın gönderdiği Peygamberin güvendiği insanlar, havarileri yazmamış mı İncilleri? İncil'de zikredilmeyen bir ifade, Tanrı'nın göndediği inançta kabul edilemez mi? Hz. İsa yazmamış olsa yani asıl İncil'de geçmeyen hakikatler olsa bile onun öğrencilerince yazılan hakikatler aslında hurafe midir? Sayın arkadaşım, ne yazık ki tüm o geçerli bulmadığım düşünceler Kur'an-ın ifadelerini ve kabullerini anlaşılır kılmak için ortaya atılmış uydurmalardır. Kur'an-da ve Hz. Muhammed'de yerleri yoktur. Var olduğunu kimse ispat edemez. Ben Kur'an-da geçmeyen hiçbir ifadeyi, birebir İslam'a mal etmem ve kimse de edemez. Hangisi İslama aittir peki? Gazzalinin cehennemlik olarak ilan ettiği İslam Filozofları mı? Yoksa Mevlana mı? Gazzali mi? Ya da Muhiyiddin Arabi mi? Ömer Hayyam mı? Hangilerinin söyledikleri birebir İslamdır, Hz. Muhammed'in ortaya koyduğu Kur'an-dır? Ya da hangi mezhebin imamının söylediği gerçek İslam'dır? Şii İmam Caferi'nin mi? Onun yetiştirdiği Sünni İmam Ebu Azam Hanefi'nin mi? Bana bir takım sıfatlar sunulacaksa, Ve bunlar İslam olarak adlandırılacaksa, Ben bunların Kur'an-da ne kadar yeri olup olmadığına bakarım. Eğer yeri olmadığını ispatlayabiliyorsam, kimse bana "İslamda vardır" dedirtemez. O yüzden diyorum ki: İslam'da, Kur'an-da olduğunu ispatlayın... Ya bakın... Benim Kur'an-da saygım vardır... Yani eleştiriyorum falan ama asla Kur'an-ın küçük ve basit bir kitap olduğunu söyleyemem. Hz. Muhammed içinde aynı... Hz. Muhammed, bildiği ve öngörebildiği herşeyi yansıtmaya çalışmış ve zamanının kabullerine göre büyük bir atılım yapmış... Çağ kapatıp, Çağ açan olaylar, fikirler, kişiler ve kitaplar vardır... Hz. Muhammed ve Kur'an-da öyledir... Kur'an ortaya çıktığı zamana ait bilgileri olabildiğince ve öz olarak içermiştir... Ancan o zaman için... Diğer düşünürler ve imamlar, kendi dünyalarını Kur'an-dan temel alarak oluşturmuşlar Ve ifade etmişlerdir... Ancak bunlar, onların kendi dünyalarıdır... İslam ise Kur'an-ı Kerim ve Hz. Muhammed'dir... Daha sonra "İslam" olarak eklenenler, ekleyenlerin kendi yarattıkları dünyalarıdır. Daha fazlası değil...
  20. Henüz tavrınızı düzeltmediğiniz için olabilir bunun nedeni... Ve birde ben "Fasça" kelimesini bilerek yazmadım, "r"ye basamamışımdır klavyede... Yoksa Fasça bir dilin olmadığını biliyorum ve herkeste "Farsça" demek istediğimi anlamıştır... Bilmeyerek yaptığım birşeyi, bilerek yapmışım gibi gözüme soktuğunuzda Teşekkür bekleyemezsiniz. Hama ama illa ki istiyorsanız, Böyle yanlış anlamalara neden olabileceğini gösterdiğiniz için, Daha dikkatli olmam konusunda uyarı olarak kabul ediyor ve teşekkür ediyorum...
  21. Hayır Sayın birvarmışhiçyokmuş... Benimle tartışan ve özellikle hatamı, yanlışımı oraya çıkarabilen hiçkimse düşmanım değildir. Öyle olsaydı buradaki en sağlam düşmanım Sayın Bilimselci, Sayın Yam_yam ve Sayın BrainSlapper olurdu. Sizinle yaptığımız tartışmalar, onlarla yaptığım sert tartışmaların yanından bile geçmiyor. Ama bugün onlar çok iyi arkadaşlarım. Benim hoşuma gitmeyen şey Türkçe'nin kötü ve başka dillerin esiri olarak kullanılmasıdır. Belirli bir dil yapımız, kurallarımız ve noktalama işaretlerimiz var. Siz Arapçayı, Farsçayı ve dahası Osmanlıcayı gayet güzel konuşabilirken Türkçeyi öldürecek derecede kötü yazarsanız ben buna kim olursa olsun tepki gösteririm. Babamda olsa tepki gösteririm. Az buz İngilizceden anladığım halde buraya İngilizce alıntı yapan arkadaşları da eleştirmişliğim vardır. İnsanların birbirlerine yaklaşabilmeleri için, aynı dili konuşabilmeleri ve anlaşabilmeleri lazım. Benimde birisini yaklaştırmam için kendime, o kişiyi anlamam lazım. Birisine de yaklaşabilmem için o kişiye kendimi anlatabilmem ve kişinin beni anlayabildiğinden emin olmam lazım. Türkçeyi düzgün yazmayan insan her zaman bana, daha en baştan bel altı vuruyor demektir. Bakın bunları daha önce Sayın Sarıgöl'e de söyledim... Yani benim zıtlaştığım insanlara dikkat edin, hepsiyle sadece bu yüzden yakınlaşmam. Siz bir kere düzeltin, dilin kurallarına ve yapısına uyun bakalım o zaman bir anlaşmazlık oluyor mu!? Konu şahsınıza indirgendiyse kusuruma bakmayın ama bazen bu bir gereklilik oluyor. Hz. Muhammed'e de en başta kimseler inanmıyordu ama? Burada Uçan Spagetti Canavarı'na inanan birçok insan var hem. Sayın BrainSlapper, Yarasa, Taklamaktan, Hoppa... Ayrıca bu Tanrı'ya inananlara saygı duyan insanlarda var: Sayın Yam_yam, Görüş, Tengeriin Boşig... Uğruna birşeyler yapılması konusunda ise; Uçan Spagetti Canavarı adına burada Cihat yapıyorlar işte, daha ne yapsınlar. Günde 10 kere Çevrim İçi olmak emrediliyor onlara. Uçan Spagetti Canavarı daha fazlasını istemiyor.
  22. Ha şimdi sen benim "r" harfini hata olarak yazmamama mı takıldın? Ben bunu kabul ederim ama madem böyle oynayacağız, kabul... Fakat aşağıda yazacaklarımı lütfen "Kişiselleştirme" olarak algılamayın. Siz nasıl ki "r" harfini yazmamış olmamı tespit ettiyseniz, ki sağolun, bende sizdeki hataları tespit edeceğim sadece. Kızacak, darılacak ya da iletimin silinmesine neden olacak bir davranış sergilemeyeceğim. "Hususi Edebiyat Yaklaşımı" diye bir tamlama olmaz. Olsa da anlamsız olur. "Özel Edebi Yaklaşım" diyebilirseniz ancak belki bir anlamı ve anlaşılır olur ama "Edebi Yaklaşım"ın özeli olmaz. Edebi Yaklaşım, Edebi Yaklaşımdır. Cümle içersinde sadece ve sadece cümlenin ilk kelimesinin harfi büyük harfle yazılır. Bundan başka "Özel İsim" olmayan hiçbir kelime büyük harfle yazılmaz. Ayrıca "Zatıma Özeldir" kelimesi bir özel isim olmadığı gibi "-dir" eki ayrı yazılamaz. "-dir" eki özel isimden ayrı yazılacaksa kesme işareti ile ayrılır. "Ali'dir" "Osman'dır" gibi... "Acaba, Bunun, Osmanlı Düşmanlığı İle Bir Alakası Olabilir mi ...?" şeklinde yazılamaz. Doğrusu şu şekildedir: "Acaba bunun Osmanlı düşmanlığı ile bir alakası olabilir mi?" Ayrıca evet, Osmanlıları pek sevmem ama düşman da değilim. Nihayetinde Türklere kimsenin yapmadığı kötülükleri Osmanlılar yapmışlardır. "TÜRKÇEMİZ i" şeklinde yazılamaz. Türkçe'yi çok seviyor olsaydınız, yazım kurallarına uyardınız. İmla Kuralları ve işaretler vardır, bunları göz ardı etmezdiniz. "Türkçemizi" şeklinde yazılır, "Türkçemiz" özel isim değildir. "Ve size hatırlatıyorum"dan önce nokta konulmaz. Nesne Eksikliği Anlatım Bozukluğu örneği. Türkçe ne değildir? Cevap: "Türkçe tarihsel bir değildir." İyi ama ne değildir? Yanlış bilgi. Ben hergün 10 kadar Osmanlıca belge okuyorum sayın birvarmışhiçyokmuş. Bana Osmanlıcanın ne kaynaklı olup olmadığını öğretmeyin. Türkçe'nin Osmanlıca kaynaklı olması için, Osmanlıcadan sonra ortaya çıkmış olması lazımdır. Oysa ki Anadolu hiçbir zaman Osmanlıca konuşmamış, bugün kullandığımız Türkçeyi kullanagelmiştir. Osmalıca İstanbul'da belirli bir kesimin ve sarayın kullandığı yapay bir dildir. Ne yazık ki yazdıklarında da kullanamıyorsun. Osmanlıca'nın transkriptsiyonunda belirli harfler vardır. Mesela "Ha" harfini ve "Hı" harfini ve "He" harfini "H" ile yazamazsınız. Bunlar "H" harfinin üzerine ya da altına nokta veya çizgi konularak ifade edilir. Sizin yazılarınızda bunların tek bir örneği bile yok, bütün "H"leri aynı yazıyorsunuz. Osmanlıcanızda bile yaptığınız hataları yazacak olsam forumun kapasitesi bile yetmez iletilere. Ayrıca "Osmanlı Edebiyat ına" yazılmaz "Osmanlı Edebiyatına" şeklinde yazılır. "Yada" şeklinde yazılmaz. "Ya da" şeklinde yazılır. Ayrıca noktalama işaretleri bir önceki kelimeye bitişik yazılır ve sonraki kelime ile aralarında da bir karakter boşluk bulunur. Yani; "Şöyle diyelim ; dercediyoruz." şeklinde yazılmaz, "Şöyle diyelim; dercediyoruz." şeklinde yazılır. Dediğim gibi bana ne Türkçe öğretmeye kalkın, ne de Osmanlıca... "Türkçe İmla ve Noktalama Kuralları"nı gayet iyi bildiğimi iddia edebildiğim gibi, Osmanlıcayı da gayet iyi bildiğimi iddia ediyorum ve size de öğretebileceğimi söylüyorum. Osmanlıca öğrenmesi ve anlaşılması çok zor bir dildir. Osmanlıca öğrenebilmek için Türkçe Gramerinin bilmenin yanında Farsça ve Arapça Gramerinide bilmek gerekmektedir. Çünkü İsim ve Sıfat Tamlamalarının çoğu bunlarla yapılmaktadır, cümleler üç dilinde özellikleri adeta çorba yapılarak, karıştırılarak oluşturulmaktadır. Kullandığınız kelimelerin çoğunluğu Türkçe bile değil... Kurduğunuz cümleler Türkçenin Gramerine bile uymamaktadır... Kısacası siz Türkçe yazmıyorsunuz... Türkçe yazmadığınız gibi anlaşılıyor ki Türkçe'yi de sevmiyorsunuz ve hatta Türkçe yazmayı da, İmla ve Noktalama Kurallarını da bilmiyorsunuz. Eğer bildiğinizi iddia ediyorsanız hodri meydan... Şimdiye kadar yazdığını tüm iletileri alıp inceleyelim. Bakalım her iletinizde toplam kaç hata yapmışsınız.
  23. Türk Devrimini sindirememiş herkes aynı şeyi düşünür. Senin o "İnkılapçılık Taklitçilikten İbarettir" dediğin olgunun Türkiye Cumhuriyeti Tarihinden de öte 250 yıllık geçmişi vardır. Taklitçilik dediğin şey, Türklerin Müslümanlaşmasından daha fazlası değildir. Yeryüzünde Taklitçiliğin en güzel örneği, Türklerin Müslümanlaştırılması ve böylece Araplaştırılmasıdır. Bir örneğini de görüyoruz. "M" harfi Türkçe'de "Mim" olarak okunmaz. Değil sen o üstadınız bile gelse "Mustafa Kemal Atatürk"e "******" diyemez. Ben Hz. Muhammed'e "Muho", Müslümanlığa "Muhoizm" desem ne hissedersiniz? Böyle hitap edemem, çünkü bunlara dair kurallar var... Size etmeyin o yüzden... Mesele bazı harflerin Latin Abecesinde olmaması değildir. Mesele sizin Devrimleri sindirip sindirememeniz ve sindiremedikçe kılıflar bulmanızdır. Arap Abecesi ister yazımı olsun, ister kullanımı olsun öğrenmesi zor bir abecedir. Arap Abecesi, araplar ve arapça için son derece idealdir... Çin Abecesi, çinliler için son derece idealdir... Japon Abecesi, japonlar için son derece idealdir... Latin Alfabesi, Avrupa dilleri için son derece idealdir... Ve fonetik-bilim bize göstermektedir ki Türkçe'ye en uygun Abece Karakterleri, Latin Abecesidir. Bazı sesler de bu abece'de olmadığı için üretilmiş ve uygulanmış, Türkçe'de karşılanmayan Q, W ve X harfleride atılmıştır. Arap Abecesinin estetiği ile diğerlerinin estetikleri arasında fark yoktur. Latin Abecesininde birçok yazımı ve sanatı bulunmaktadır karakteristik olarak. En basit örneğini Word Office'te ya da bu ileti yazdığın yerin yukarısında "Yazı Karakterleri" denilen yerde görebilirsiniz. Aynı zamanda zevke, tercihe ve alışkanlığa göre Çince ya da Japonca, Arapça ve Latince de kat kat estetiktir. Ben Arapç Abecesini ve Latin Abecesini gayet iyi biliyorum ama Arap Abecesinden pek haz etmiyorum. Hiç estetikte değil... Çince Karakterler çok daha güzel durmaktadır ve siz istediğiniz kadar inanmayabilirsiniz ancak Çin Karakterlerinin yazımı, Arapça Hattatlığından çok daha eski ve çok daha köklü bir kültürdür. Binlerce yıllık kökeni vardır. Arapça henüz 2000 yıllık vardır ya da yoktur. Kökenini Nebatilerin yazısından alır. Sayıları Hintlilerden almışlardır. Arapçılıktan vazgeçmek lazım artık. Yoksa 1500yıl öncesi çağdışılığından kurtulamayacağız. Ayrıca gelelim "Kimin kime benzediği" düşüncesine. Aynen dediğiniz gibi, Türklerde Araplara benzetilmeye çalışılmakta ve sizde bu özenti doğrultusunda Arapsınız. Benzemek istediklerinizdensiniz... Oysa biz Avrupa'ya özenmiyor ya da onlara benzemeye çalışmıyoruz. Bir İlerlemeye çalışıyoruz, 1500yıl öncesi Arapçı sempatizanlarına rağmen.
  24. Sayın birvarmışhiçyokmuş... Bence siz kendi iletilerinizi tekrar bir okuyun Ve cevap verdiğinizi düşündüğünüz iletileri de tekrar tekrar okuyun... Bakalım ne göreceksiniz...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.